1933 Genel Af Kanunu, 26 Ekim 1933 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş ve 28 Ekim 1933’te resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu af kanunundan sonra 1960 yılına kadar geniş kapsamlı genel af kanunu çıkarılmamıştır.
Cumhuriyetin kuruluşunun 10. yılı dolayısıyla çıkarılan Genel Af Kanunu sonucunda, 5 yılı geçmeyen hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar hakkında takibat yapılmamasına ve 3 yılı geçenlerin cezasının affına ilişkin düzenleme getirilmiştir.
1933 Genel Af Kanunu
Madde 1
Kanunun, ferî ceza veya para cezasile birlikte yahut yalnız olarak yukarı haddi beş seneyi geçmiyen hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile ve yahut yalnız para cezasile cezalandırdığı suçlardan dolayı maznun bulunanlar hakkında takibat yapılmaz.
Madde 2
Üç seneyi geçmiyen hürriyeti bağlayıcı bir ceza veya para cezasile mahkûm olanlar ferî cezalara da şamil olmak üzere affedilmiştir. Bu kanunun neşrinden evvel haklarında verilen mahkûmiyet kararları infaz edilmiş olanlar da 12 nci madde hükmü dairesinde bu maddenin hukuki netayicinden istifade ederler.
Madde 3
Hükmedilmiş veya edilecek olan on seneyi geçmiyen hürriyeti bağlayıcı cezaların üç senesi indirilir.
Madde 4
Hükmedilmiş veya edilecek olan on seneden fazla cezaların beş senesi indirilir. Şu kadar ki; geri kalan ceza miktarı yedi seneden aşağı olamaz.
Madde 5
Müebbet ağır hapis cezaları 20 sene ağır hapis cezası olarak çektirilir.
Madde 6
Müebbet sürgün cezaları 20 seneye indirilir.
Madde 7
A) 1274 tarihli Mülga Ceza Kanunu mucibince müebbet küreğe mahkûm olup Türk Ceza Kanununun 588 inci maddesile cezaları hapse çevrilen mahkûmların cezaları 15 seneye indirilir.
B)- Mezkûr mülga kanuna göre müebbet kalebentliğe mahkûm olup da Türk Ceza Kanununun 588 inci maddesi mucibince cezaları sürgüne çevrilenlerin cezaları 10 seneye indirilir.
C)- Muvakkat kalebentlik cezasile mahkûm olup da cezaları sürgüne çevrilmiş olanların cezalarının yarısı indirilir.
D)- 825 numaralı kanunun 17 inci maddesinin 2 inci bendi mucibince mahpusiyet halini ihtiyar edenler hakakında dahi B ve C fıkraları hükümleri tatbik olunur.
Madde 8
Hiyaneti Vataniye Kanunu ve zeyil ve tadillerine göre mahkûm edilen mefsuh Terakkiperver Fırkası mensupları ve distülcilerle İzmir suikastı mahkûmları affolunmuştur.
Madde 9
Türk Ceza Kanununun 158 ve 159 uncu maddelerile 1881 numaralı Matbuat Kanununda yazılı suçlarla mahkûm ve maznun olanlar affedilmiştir. 11 inci maddenin B fıkrasile 14 üncü maddesi hükmü 8 inci madde ile bu maddeye şamil değildir.
Matbuat Kanununun 29 ve 32 inci maddelerinde yazılı suçlar bu madde hükmünden müstesna olup bu kanunun diğer maddeleri hükümlerine tâbidir.
Madde 10
Bu Kanundaki para cezasından maksat belediye varidatına dâhil olan para cezalarından başka umumî veya hususî kanunlarında yazılı olan hukuku âmme para cezalarıdır.
Şu kadar ki; 1918 numaralı kanun ile zeyil ve tadilleri ve gümrük ve inhisar kanunları şümulüne giren yalnız para cezasını veya müsadereyi veya bir meslek ve sanatın yapılmamasını veya bu cezalardan birini veya bir kaçını istilzam eden suçlar hakkında takibat yapılmaz.
Bu suçlardan dolayı mahkeme, heyet ve komisyonlarca verilmiş ve henüz infaz edilmemiş olan kararlar da infaz edilmez.
Bu hüküm, kanunen kullanılması, yapılması, taşınması, bulundurulması, saklanması, alınması, satılması ve memlekete sokulması cürüm veya kabahat olan eşyanın müsaderesine karar vermeğe mani değildir.
Yukarıki fıkra haricinde kalan eşya gümrük ve diğer devlet ve belediye vergi ve resimlerinin ödenmesi halinde sahiplerine verilir.
Madde 11
Aşağıda yazılı olanlar bu kanundan istifade edemezler:
A)- Zimmet, ihtilâs, irtikâp ve irtişa, müzayede ve münakasaya fesat karıştırmak ve kaçakçılık fiillerinden birile maznun veya mahkûm olanlar;
B)- Hırsızlıktan mükerrir ve diğer cürümlerden herhangi birile ikiden fazla mahkûm olanlar;
C)- Türk Ceza Kanununun 10 uncu babının ikinci faslında yazılı yağmaya, yol kesmeğe ve adam kaldırmağa müteallik suçlardan birile maznun veya mahkûm olanlar;
D)- Türk Ceza Kanununun 271 inci maddesinde ve 449 uncu maddesinin 2 numaralı bendinde yazılı cürümlerden birile maznun veya mahkûm olanlar;
E)- 3 üncü ve 4 üncü maddelere göre hükmedilmiş ve edilecek cezalara bağlı ferî cezalar.
Madde 12
Bu Kanunun birinci ve ikinci maddeleri hükümlerinden istifade edenlerin memuriyetten muvakkaten ve müebbeden mahrumiyet veya bir san’at ve bir mesleğin icrasından menedilmek gibi kanuni tesir ve neticelere ve Memurin ve Hâkimler Kanunlarile bunlara müzeyyel kanunlara ve sair hususî kanunlara tevfikan yapılmış ve yapılacak olan tasfiye ve memuriyetten af ve iskat ve sair umum inzıbatî ve idarî muamelelere ve 347, 854 ve 1289 numaralı kanunlar mucibince Devlet hizmet ve müessesatında istihdam edilmemelerine dair verilen karara bu kanun ahkâmı şamil değildir.
Âli karar heyetince intaç edilmeyen evrak Devlet Şûrasına tevdi ve mülkiye dairesince altı ay içinde 1289 numaralı kanun dairesinde tetkik olunarak karara bağlanır.
Madde 13
Hilâfetin ilgasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye Cumhuriyeti memleketi haricine çıkarılmasına dair olan 431 numaralı kanunda yazılı eşhas ile Lozan muahedenamesile merbut affi umumî protokolünde istihdaf edilen yüz elli şahıs affedilmemiştir.
Madde 14
Firar halinde olup bu kanunun mer’iyete girdiği tarihten itibaren üç ay içinde Hükümete müracaatla teslim olmıyan maznun veya mahkûm şahıslar bu kanunun hükümlerinden istifade edemezler.
Madde 15
Yukarıki maddeler hükümleri 28 Temmuz 1933 tarihinden sonra işlenmiş olan cürümlere şamil değildir.
Madde 16
A) 4 teşrinievvel 1926 tarihinden evvel aktolunan nikâha müstenit evlenmelerin ve bu evlenmelerden doğup nüfus idaresince tescilleri yapılmamış olan çocukların alâkadarların vesikalarla veya köy ve mahalle veya belediye ilmühaberlerile vukubulacak müracaatları üzerine kayit ve tescil muameleleri yapılır.
B)- Kanunun Medeninin mer’iyetinden bu Kanunun neşri tarihine kadar evlendirme memuru huzurunda yapılmış akte müstenit olmıyarak birleşip karı koca halinde yaşayanlardan çocuk olduğu takdirde bu yaşayış evlenme akti sayılarak bu birleşmelerin evlenme suretile ve bunlardan doğan çocukların da nesebi sahih olarak kadın ve erkeğe izafesile tescili yapılır. Şu kadar ki; erkek evli ise bu suretle vaki olan birleşmelerde bu hükümler cari olmaz. Ancak bu birleşmelerden hasıl olan çocuklar yukarıki hükme göre tescil olunur.
C)- Bu Kanunun neşrinden evvel vaki olan bu gibi birleşmelerden kanunun neşri tarihinden itibaren üç yüz gün içinde çocuk doğduğu takdirde dahi yukarıki hükümler cari olur.
D)- Tescil muameleleri için bir sene zarfında müracaat edilmelidir.
E)- Tescil muamelesi alâkadarların Kaymakam veya Valiye vukubulan müracaatları üzerine keyfiyetin idare heyetlerince yaptırılacak tahkikat neticesinde bu heyetlerin tanzim edecekleri mazbatalar üzerine icra olunur.
F)- Veli veya vasi tescil için müracaat etmedikleri halde çocuk reşit olduktan sonra bu kanuna göre tescil talebinde bulunmağa hakkı vardır.
G)- İhtilaf ve itiraz vukuunda keyfiyet mahkemece hallolunur.
H)- Tescile müteallik harç, resim ve cezalar affedilmiştir.
Madde 17
Bu Kanunun hükümlerinden istifade edecek mevkuf ve mahpusların salıverilme işleri kanunun mer’iyete girdiği tarihten itibaren on beş gün içinde ikmal edilir.
Madde 18
Bu Kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 19
Bu Kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
26/10/1933