Ana Sayfa » Arşiv » AB Adayı Ülkelerde Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesine İlişkin On İlke

AB Adayı Ülkelerde Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesine İlişkin On İlke

AB Adayı Ülkelerde Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesine İlişkin On İlke(European Union, Ten Principles for Improving the Fight Against Corruption in the Candidate Countries); 7-8 Temmuz 2005 tarihinde Ankara’da düzenlenen Yolsuzlukla Mücadele Konferansı’nda kabul edilmiştir.

AB Adayı Ülkelerde Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesine İlişkin On İlke, Avrupa Birliği’nin aday ülkelerle yolsuzlukla mücadele konusundaki işbirliğini desteklemek amacıyla geliştirdiği bir dizi ilkedir. Bu ilkeler, AB ile aday ülkeler arasındaki katılım müzakereleri sırasında yolsuzlukla mücadelede daha fazla ilerleme kaydetmeyi teşvik etmek için kullanılan bir kılavuz niteliğindedir. İlkeler, AB’ye üyelik süreçlerinde önemli bir rol oynamakta, her aday ülke için özelleştirilebilmekte ve uygulamalar izlenmektedir.

AB Adayı Ülkelerde Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesine İlişkin On İlke

1. Devlet liderleri ve karar vericilerinin yolsuzlukla mücadele hususunda güvenilirliklerinin olması ve açık bir tutum sergilemeleri büyük önem taşımaktadır. Yolsuzluğu engelleyecek ve baskı altında tutacak önlemleri kapsayan yolsuzlukla mücadele stratejileri geliştirilmelidir ve uygulamaya konmalıdır. Bu stratejiler devletin her düzeyinde geniş çaplı ele alınıp tartışılmalıdır.

2. Aday ülke AB mevzuatına tam olarak uyum sağlamalıdır. Ayrıca temel uluslararası yolsuzlukla mücadele araçlarının tamamına taraf olunmalıdır ve uygulamaya konulmalıdır (BM, Avrupa Konseyi ve OECD Sözleşmeleri).

3. Yolsuzlukla mücadele yasaları önemli olmasına karşın, söz konusu yasaların uygun ve şeffaf yolsuzlukla mücadele birimlerince uygulanması daha fazla önem taşımaktadır. Uygun soruşturma teknikleri ve istatistikleri geliştirilmelidir. Yasaları uygulamakla yükümlü kurumların rolü sadece yolsuzlukla değil, aynı zamanda sahtecilik, vergi suçları ve kara para aklama konusunda
da güçlendirilmelidir.

4. Kamu görevi her vatandaşa açık olmalıdır. Personel alma ve terfi etme objektif kriterlere ve liyakate dayanmalıdır. Ücretler ve sosyal haklar yeterli düzeyde olmalıdır. Kamu görevlileri mal beyanında bulunmalıdır. Hassas görevlerde rotasyon geçerli olmalıdır.

5. Kamu yönetiminde (yargı, emniyet, gümrük, vergi idaresi, sağlık sektörü ve kamu ihaleleri) dürüstlük, hesap verme sorumluluğu ve şeffaflık, denetim ve izleme standartları aracılığıyla güçlendirilmelidir.

6. Rehber ilkeler oluşturulmalı ve uygulama aşamasında gözlemlenmelidir.

7. İhbarda bulunan ve ifade verenlerin korunmasına ilişkin olarak hem kamu sektöründe ve hem de özel sektörde açık kurallar bulunmalıdır.

8. Medya ve eğitim yolu ile toplumun yolsuzluk konusundaki bilinci artırılmalıdır. Yolsuzluğun hoşgörü ile karşılanacak bir fenomen olmadığı ve cezai bir suç olduğu mesajı vurgulanmalıdır.

9. Politikacılarla iş çevresi arasında örtülü bağlantıların kurulmasının önlenmesi amacıyla, siyasi parti finansmanı ve siyasi partilerin dış mali kontrolüne ilişkin açık ve şeffaf kurallar getirilmelidir. Siyasi partilerin karar verme süreci üzerindeki etkileri çok güçlüdür ancak çoğunlukla rüşvete ilişkin yaptırımlardan muaf tutulmaktadırlar.

10. Rehber ilkeler ve dürüst şirketlere ilişkin beyaz listelerin yayımlanması gibi yollarla özel sektörün yolsuz faaliyetlerden kaçınması sağlanmalıdır

Bunu okudunuz mu?

Hakimlerin Mesleki Davranışlarını Düzenleyen İlke ve Kurallar

Hakimlerin Mesleki Davranışlarını Düzenleyen İlke ve Kurallar; Avrupa Hakimleri Danışma Konseyinin (CCJE) başta etik, uygunsuz …