Yeni
Ana Sayfa » Hukukbook » Asker ve Sivil Mahkumların Affı-1923

Asker ve Sivil Mahkumların Affı-1923

Asker ve Sivil Mahkumların Affı, 31 Mart 1923 tarihinde, Lozan Antlaşması gereğince ilan edilmiştir. Cumhuriyet tarihinin ilk af kanunlarından olan “Mahkum Askeri ve Sivil Üsera Hakkında Aff-ı Umumi İlanına Dair Kanun” ile Lozan Barış Antlaşması gereğince esirlerin karşılıklı olarak mübadele edilebilmesi amaçlanmıştır. Kanun, genel af mahiyetinde olup, 318 kanun numarasını taşımaktadır ve çıkarıldığı 31 Mart 1923 tarihli zabıt ceridesinde yayınlanmıştır.

Mahkum Askeri ve Sivil Üsera Hakkında Aff-ı Umumi İlanına Dair Kanun

Madde 1

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti ve Yunan fevkalâde murahhasları tarafından Lozan’da mütekabilen kabul edilen 30 Kânunusani 1339 tarihli itilâfnamenin dördüncü ve beşinci maddeleri mucibince Türkiye Hükûmeti elinde bulunup iade edilecek olan askerî ve sivil üseradan hukuk-ı umumiyeye ait ceraimden dolayı mahkûm veya takibata maruz bulunanlar haklarında aff-ı umumî ilân edilmiştir.

Madde 2

İşbu kanun tarih-i neşrinden itibaren merʻiyyü’l-icradır.

Madde 3

İşbu kanunun icrasına Adliye ve Müdafaa-i Milliye Vekilleri memurdur.

KANUN HAKKINDA TBMM’DEKİ GÖRÜŞMELER – ZABIT CERİDESİNDEN

Adliye Vekili Rıfat Bey (Kayseri) — Efendim! Adliye Encümenine havalesi tebliğ buyurulan üseranın affı meselesi pek müstaceldir. Malûmuâliniz Lozan’da yapılan muahede mucibince mütekabilen üsera hakkında aff-ı umumi ilânı kabul edilmiştir. Ve bu affı Yunanistan ilân etmiştir ve esirlerimizi peyderpey göndermektedir. Hâlbuki biz henüz bu affı ilân etmedik. Binaenaleyh bu baptaki kanunun bugünkü ruznameye ilâvesiyle müstacelen müzakeresini teklif ediyorum.

Hasan Basri Bey (Karesi) — Efendim! Yunanlıların muhtelif bahanelerle mahkûm edip Yunanistan’a gönderdikleri birtakım zavallı kardeşlerimiz vardır ki bunlar elyevm tarafeynce muahede akdedilmesine rağmen Yunan Hükûmeti tarafından bırakılmamaktadır. Yalnız bizim daire-i intihabiyemizden bu suretle mazlûmen götürdükleri insanların miktarı üç yüze baliğdir. Bunların aileleri, evlatları, çolukları, çocukları Yunanistan’dan sivil üsera geliyor diye her posta İzmir’e gitmekte ve fakat üseranın İzmir’e avdet etmediklerini görünce feryat ve figan ile memleketlerine avdet mecburiyetinde bulunmaktadır. Balıkesir’in muhtelif mahallerinden telgraf alıyorum. Bugün belediye reisinden yine acîp bir telgraf aldık. Yunanlıların bizim sivil üseramızı bırakmamalarının esbabı bizim henüz bu teklifi kabul etmemekliğimizden ileri geldiğini anlıyoruz. Esasen Adliye Vekâletince tanzim edilen bu lâyiha Heyet-i Vekilece tasvip edilmiştir. Muvafık görülürse böyle encümenlere uzun uzadıya gitmektense esasen Heyet-i Vekilece de tasvip edilen bu lâyihanın şimdi müzakeresini heyet-i muhteremeden rica ediyorum. Bu suretle ağlayan, matem çeken binlerce hane halkını, binlerce masum insanları sevindirmiş olursunuz. Bunu Heyet-i Celileden bilhassa istirham ediyorum.

Bunu okudunuz mu?

Su Hakkı

Su Hakkı ve Su Hukukuna ilişkin temel normlar Roma Hukuku döneminde oluşturulmuş, toprağın üstünde ve altındaki …