Basiretli Tacir, geleceği gören, sezgisi yüksek, dikkatli ve yapacaklarının nereye varacağını bilen ya da bilmesi gereken, ticari iş, işlem ve eylemlerinin hukuki, mali ve ticari sonuçlarını öngörmesi gereken kişidir.
Basiret, Arapça bir kelimedir ve doğru görüş, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, dikkat, öngörü, sağgörü anlamlarına gelmektedir. Tacir, basiretli davranmadığı takdirde, işletmesini karlı ve kurumsal bir yapıya dönüştüremeyecek, işletmenin geleceğini sağlam temeller üzerine kuramayacaktır.
Tacir, Basiret Kavramı ve Ticaret Hayatı
Ticari faaliyet yürüten kişi ve kurumların birinci amacı kar sağlamak, diğer amaçları ise işletme mevcudunu, istihdamı, aktifleri ve sermayeyi artırmaktır. Yapılan her işten kar elde edilemeyebileceği gibi zarar da gerçekleşebilir. Basiretli tüccar her işten kar elde edilebileceği gibi zarar da edilebileceğini hesap edebilen, işin başında tüm ihtimalleri dikkate alarak zarar ihtimalini azaltan tüccardır. Basiretli tüccar, piyasa durumunu inceleyerek tüm maliyetleri analiz etmek zorundadır. Tacir, araştırmalı, incelemeli, uzmanlarına danışmalı ve basiret göstermelidir.
Bir tacir, ticari bir borcunu sözleşme hükümlerine veya işin kapsamına göre süresi içerisinde yerine getirip getiremeyeceğini daha önceden inceleyip yerine getirebileceğinden emin ise, ancak bundan sonra o ticari ilişkiye girmelidir. Taahhütlerin yerine getirilmesini önleyecek yahut geciktirecek hareketlerden, sakınmalı, gerekli tedbirleri almalıdır. Bir tacirin hukuki sorumluluktan kurtulabilmesi, ancak mücbir sebep veya beklenmeyen bir halin mevcudiyeti halinde söz konusu olacaktır. Sözleşmenin yapılması sırasında öngörülmesi mümkün olmayan, sezilemeyen, tahmin olunamayan veya kestirilemeyen bir halin daha sonra ortaya çıkması halinde sorumluluk doğmayacaktır. Bütün tedbirler önceden alınmış olmasına ve tüm özen ve gayret gösterilmiş olmasına rağmen, önceden tahmin olunamayan olağanüstü olayların ortaya çıkmış olması sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğü ortadan kaldıracaktır.
Ekonomik krizler basiretli tacir tarafından önceden öngörülmesi ve gerekli tedbirlerin alınması gerekli durumlardır. Ekonomik kriz ile ilgili göstergeleri önceden dikkate alması gereken tacir, şayet bu konuda bir sözleşme ile belirlenmiş ölçütler bulunmuyorsa ekonomik krize dayanarak mücbir sebep iddiasında bulunamayacaktır.
Kanunen tacir sayılan kişiler, tüketici hukuku ile iş hukuku gibi alanlarındaki bazı kesimler gibi hukuken korunmamakta ve kendilerine pozitif ayrımcılık yapılmamaktadır.
Basiretli Tacirin Özen Borcu
Türk hukukunda tacirlere uygulanan hükümler, tacir olmayan diğer kişilere uygulanan hükümlerden farklıdır. Tacirin ticari hayatı ve yaptığı işler, özen borcu bakımından diğer şahıslardan ayrılmaktadır.
Tacir devamlı olarak yaptığı işlerle ilgili mevzuatı, hangi aşamada ne yapılması gerekeceğini tacir olmayan şahıslardan daha iyi bilmek zorundadır. Bu nedenle tacirden beklenen özen ve dikkat tacir olmayanlara göre vasatın üstünde olacaktır. Ancak bu sorumluluk sınırsız değildir. Sorumluluk objektif ölçütlerle ve her olayın özelliğine ve koşullarına göre belirlenecektir.
Basiret sahibi bir iş adamı gibi hareket etme ölçütü mutlak olmayıp, sözleşmenin veya ticari işin nitelik ve kapsamına göre değerlendirilecektir. Basiretli tacir olunup olunmadığı yahut bu hükümlerin yerine getirilip getirilmediği her işin mahiyetine, özel koşullara ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin hukuki sözleşme ve yasa ile ile tanımlanmış mahiyetine göre belirlenmektedir.
Akit serbestisi prensibine göre, özen borcu sözleşme ile kısıtlanabilmekte ve genişletilebilmektedir. Her tacir sözleşme öncesinde ve sözleşme hükümlerinin uygulanması aşamasında karşılıklı taahhütlerin tamamlanabilmesi için tüm tedbirleri almak ve bu yönde tüm özeni göstermek zorundadır.
Tacir Olmanın Hükümleri
- İflasa tabi olma.
- Ticaret unvanı kullanma.
- İşletmesini ticaret siciline tescil ettirme.
- Ticaret odasına kaydolma.
- Basiretli iş adamı gibi davranma.
- Fatura ve teyit mektubu düzenleme.
- Tacirler arasındaki uyuşmazlıkların özel hükümlere tabi olması.
Türk Ticaret Kanununa Göre Basiretli Tacir
Türk Ticaret Kanunu her tacirin basiretli tacir gibi hareket etmesini zorunlu kılmıştır. Bütün tacirler, bu kurala uymak ve bunların gereklerini yerine getirmek zorunluluğundadırlar. Türk Ticaret Kanununa göre, tacir vasfı taşıyan gerçek ve tüzel kişiler, üstlendikleri ticari işleri ve sözleşmelerden kaynaklı yükümlülükleri taraflarca belirlenmiş olan sürelerde ve koşularda yerine getirip getiremeyeceklerini olağan ticari hayatın şart ve koşullarına göre önceden analiz etmek ve tüm koşulları değerlendirerek taahhüt altına girmelidir.
6102 sayılı kanun 29 Haziran 1956 tarihli ve 6762 sayılı eski kanunu yürürlükten kaldırmış, Yeni Türk Ticaret Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 13 Ocak 2011’de kabul edilmiş ve 14 Şubat 2011’de Resmi gazetede yayınlanmıştır. Yeni kanun, tacirin basiretli olması gereğini 18. maddesi ile düzenlemiştir. Kanun, tacir için basiretli tacir kavramını kullanmakla birlikte özen kavramının kapsamını tam bir açıklıkla belirlememiştir. Bu nedenle özen kavramının genel ilkelere göre yorumlanması gerekmektedir.
Tacir olmanın hükümleri başlıklı madde şu şekildedir.
I – Genel olarak
MADDE 18
Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir; ayrıca kanuna uygun bir ticaret unvanı seçmek, ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmek ve bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla da yükümlüdür.
(2) Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
(3) Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
(4) Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler saklıdır.
Türk Ticaret Kanununun 110. maddesi ise acentenin basiretli bir tacir gibi hareket etme zorunluluğunu düzenlemektedir.
MADDE 110
(2) Acente, müvekkilin açık talimatı olmayan konularda, emir alıncaya kadar işlemi geciktirebilir. Ancak, işin acele nitelik taşıması nedeniyle durum müvekkilinden talimat almaya müsait olmazsa veya acente en yararlı şartlar çerçevesinde harekete yetkiliyse, basiretli bir tacir gibi kendi görüşüne göre işlemi yapar.
Tasfiye işlerine ilişkin olarak, tasfiye memurlarının sorumluluğu basiretli tacir ile ilgili hükümlere tabidir.
Türk Ticaret Kanununun “Koruma önlemleri” başlığı altındaki 286. maddesi “Tasfiye memurları, tasfiye halinde bulunan şirketin bütün mal ve haklarının korunması için basiretli bir iş adamı gibi gerekli önlemleri almakla ve tasfiyeyi olabildiğince en kısa zamanda bitirmekle yükümlüdür.” diyerek tasfiye memurlarının sorumluğunun basiretli tacir ile benzer şekilde olduğu belirlemiştir.
Türk Ceza Kanununda Basiretli Tacir
Türk Ceza Kanununun Taksirli İflas başlığı altındaki 162. maddesi “Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” demektedir. Türk Ceza Kanunu, tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişinin, hileli iflas suçundan değil taksirli iflas suçundan hapis cezasıyla cezalandırılacağını hüküm altına almıştır.
Bankaların Yükümlülüğü
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun (6762 sayılı TTK) 20/2. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (6102 sayılı TTK) 18/2) maddesi gereğince, tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. Nitekim, bankaların, tacir olarak bütün işlemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü herhangi bir tacirden farklıdır. Bu sebeple bankalardan beklenen basiret ölçüsü ve özen yükümlüğü şüphesiz daha ağırdır. Özellikle bankaların internet bankacılığı hizmeti vermeye başladıkları andan itibaren özen yükümlülüğünün daha da arttığının kabul edilmesi gerekmektedir (Yılmaz, Süleyman; Hukuki Açıdan İnternet Bankacılığı, Ankara, 2010, s. 152.)
Bir yorum
Pingback: Kötü çeviri yoktur, basiretsiz tacir vardır | Metin Celâl | Edebiyat Haber