Birleşmiş Milletler Ormancılık Prensipleri, 1992 yılında Brezilyanın Rio de Janerio kentinde toplanan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansında kabul edilmiştir. Ormancılık Prensipleri, tüm dünyadaki ormanları kapsayan ilkelerden oluşmaktadır ve Birleşmiş Milletler üyesi ülke devlet ve hükümet başkanları tarafından onaylanmıştır. Prensipler, dünyanın bütün bölgelerindeki ve iklim kuşaklarındaki ormanların yönetimine, korunmasına ve geliştirilmesine ilişkin esasları kapsayan 15 ana madde ve 42 prensipten oluşmaktadır.
21 MART DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ / Uluslararası Orman Günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 28 Kasım 2012 tarihindeki toplantısında belirlenmiş, ilk kez 21 Mart 2013 tarihinde kutlanmıştır. Dünya Ormancılık Günü olan 21 Mart’ı içine alan hafta “Orman Haftası” olarak kutlanmaktadır. Ormanların ve ağaçların önemine ilişkin farkındalık yaratmak ve gelecekteki kuşaklar için mevcut değerleri korumak amaçlanmaktadır. Uluslararası Orman Günü’nde ağaç dikme kampanyaları ve benzeri faaliyetler organize etmektedir. Dünyanın en önemli yenilenebilir doğal kaynaklarından biri olan ormanlara gereken önemin verilmesi tüm dünyadaki bireyler için temel bir görevdir.
Ormanların talan edilmesi dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toplum katmanlarının büyük tepkisini çekmektedir. Ormancılık prensipleri, ekonomik gerekçelerin doğayı katletmek için bir gerekçe olmadığını ortaya koymaktadır.
Rio Konferansının en önemli gündem maddesi ormancılık olmuş, Uluslararası Ormancılık Sözleşmesi hazırlanıp imzalanmak istenmiş ancak gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkelerin anlaşamaması nedeniyle bu sözleşme imzalanamamıştır. Rio Konferansında, Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi imzalanmış ülkeler açısından bağlayıcı olmayan Ormancılık Prensipleri de kabul edilmiştir.
Ormanların korunması ile dolayı olarak ilgili olan İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile iklim değişikliğine neden olan karbondioksit ve sera gazı emisyonlarının azaltılması ve bu amaçla alınacak tedbirler için gelişme yolundaki ülkelere finansman kaynağı ve teknoloji transferi sağlanması kararlaştırılmıştır. Türkiye İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesini 2009 yılında onaylamıştır.
Birleşmiş Milletler Ormancılık Prensipleri özetle;
Ormanların, şimdiki ve gelecek kuşakların sosyal, ekonomik, ekolojik, kültürel ve manevi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yönetilmesi,
Ormanları korumanın getirdiği mali yükün bütün ülkelerce paylaşılması,
Ulusal politikalar ve stratejilerin, ormanların ve orman arazilerinin sürdürülebilir şekilde gelişmesine imkan verecek bir çerçeve sağlaması,
Hükümetlerin ve ilgili kuruluşların ormanların, orman kaynaklarının ve orman programlarının ulusal düzeyde izlenmesine ve değerlendirilmesine yönelik mevcut mekanizmaları güçlendirmesin odaklanmıştır.
Ormansızlaşma ile mücadele başlığı önemli bir yer tutmuş; ormanların fonksiyonlarının muhafaza edilmesi, ormanların korunması, sürekli ve dengeli yönetimi, ormanlardan elde edilen ürün ve hizmetlerin sürekli ve dengeli bir şekilde kullanımı ve değerlendirilmesi, ormanların planlanması, değerlendirilmesi ve izlenmesi için kapasite oluşturulması konuları ile ilgili hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için yapılacak faaliyetler ve uygulama mekanizmaları tanımlanmıştır. Rio Konferansı, çevreye rağmen kalkınmanın sağlanamayacağı gibi kalkınmanın ihmal edilerek çevrenin de korunamayacağı ve dolayısıyla sürdürülebilir bir kalkınmanın önemli olduğunu kararlaştırmıştır.
Birleşmiş Milletler Ormancılık Prensipleri
GİRİŞ
Orman kavramı, bir bütün olarak, sürdürülebilir temellere dayalı sosyo-ekonomik kalkınma hakkını da içeren tüm çevresel ve kalkınma konuları ve fırsatlarıyla ilişkilidir.
Bu prensiplerin temel amacı, ormanların yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimine katkıda bulunmak ve onların çok amaçlı ve tamamlayıcı fonksiyon ve kullanımlarını sağlamaktır.
Ormancılık konuları ve faydaları, kalkınma çevre bağlamında, çok amaçlı fonksiyon ve kullanımları, sürdürülebilir orman yönetiminin önereceği kalkınma potansiyelinin yanı sıra geleneksel kullanımları, ormanların kullanımlarının kısıtlanıp baskı altına alındığında muhtemelen ortaya çıkacak ekonomik ve sosyal baskı da dikkate alınarak dengeli bir şekilde ve bütüncül anlamda incelenmelidir.
Bu prensipler, ormanların üzerinde ilk global fikir birliğini yansıtmaktadır. Taraf ülkeler, bu prensiplerin derhal uygulamaya geçirilmesi gerektiğini kesin olarak ifade ederken kendi yeterlilikleri için ormancılıkta daha ileri uluslararası işbirliğine açık olacak şekilde prensiplerin değerlendirilmesine devam etmeye karar vermişlerdir.
Bu prensipler, tropikal, sub-tropikal, ılıman, soğuğa yakın (subtemperate), kuzey ve güney de dahil olmak üzere tüm iklim zonlarındaki doğal ve yetiştirilmiş tüm orman tiplerine uygulanmalıdır.
Tüm orman tipleri, çevresel değerlerinin yanısıra insan ihtiyaçlarını karşılayacak kaynakları temin etmek üzere bugünkü ve potansiyel kapasiteleri için temel teşkil eden tek ve kompleks ekolojik süreci ve genel anlamda çevreye, dar kapsamda yerel topluluklara ait ve değerli olan ve Hükümetleri ilgilendiren sağlıklı korunma ve yönetimlerini bünyesinde toplar.
Ormanlar ekonomik kalkınma ve tüm hayat formlarının devam etmesi için gereklidir.
Birçok ülkede, anayasasına ya da ulusal yasalara göre hükümetin federal/ulusal, devlet/taşra ve yerel kurumları arasında tahsis edilen ormanların yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimi yükümlülüğünün belirlenmesinde hükümetin uygun birimlerince bu prensiplere uyulmalıdır.
PRENSİPLER
1. Ülkeler, Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuk prensiplerine göre, kendi çevre politikalarına uygun olarak kendi kaynaklarını işletme hakkına sahip ve yetkileri dahilindeki bu faaliyetleri yerine getirme ya da yine ulusal yetki sınırları içerisinde diğer ülkelerin ya da bölgelerin çevrelerine zarar vermeden kontrol sağlamakla yükümlüdür.
Ormanların korunması ve sürdürülebilir gelişimine ilişkin yararların gerçekleştirilmesine yönelik herkesçe kabul edilen artan maliyetler daha yoğun uluslararası işbirliğini gerektirmekte olup, bunlar uluslararası topluluklarca eşit bir şekilde paylaşılmalıdır.
2. Ülkeler kalkınma gereksinimleri, sosyo-ekonomik gelişme seviyeleri ve sürdürülebilir kalkınma ile yasalarına uygun ulusal politika esaslarına göre ormanlarını kullanma, yönetme ve geliştirmede tam bağımsızdırlar ve bazı alanların sosyo-ekonomik kalkınma planları dahilinde ve rasyonel arazi kullanım politikaları esaslarına göre diğer kullanımlar için değiştirilmesini de kapsayan devredilemez haklara sahiptirler.
Orman kaynakları ve orman alanları, günümüz ve gelecek kuşakların sosyal, ekonomik, kültürel ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılamak üzere sürdürülebilir bir şekilde yönetilmelidir.
Bunlar, odun ve odun ürünleri, su, yiyecek, yem, ilaç, yakıt, barınak, istihdam, rekreasyon (dinlenme ve eğlenme), yaban hayatı yetişme muhiti, peyzaj çeşitliliği, karbonyatakları ve rezervleri gibi orman ürünleri ve hizmetlerine olan ihtiyaçlardır.
Ormanların çok yönlü değerlerini sürdürmek için onları hava kirliliği de dahil olmak üzere kirlilikten, yangından, zararlı böcek ve hastalıklardan korumak üzere gerekli önlemler alınmalıdır.
Ormanlar ve orman ekosistemlerine dair doğru, güvenilir ve zamanında bilgi tedariki halkın anlaması ve karar verme aşamasında etkinliği artırmak açısından çok önemli olup, bunun sağlanması gerekmektedir.
Hükümetler, yerel topluluklar, yerli halk, sanayi ve işgücü, hükümet dışı kuruluşlar, bireysel olarak orman köylüleri ve kadınlar gibi ilgili tarafların ulusal ormancılık politikalarının planlanmasına, uygulanmasına ve geliştirilmesine katılımları için fırsatlar yaratmalı ve teşvik etmelidir.
3. Ulusal politika ve stratejiler, etkinliğinin artması için orman ve orman alanlarının yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimi için hazırlanan programların ve kurumların geliştirilmesini ve güçlendirilmesini kapsayan bir çalışma programı sağlamalıdır.
Uluslararası kurumsal düzenlemeler, ormancılık alanında örgüt ve mekanizmalara dayanarak uygun bir şekilde uluslararası işbirliğini kolaylaştırmalıdır. Ormanlar ve orman alanlarıyla ilgili sosyal ve ekonomik gelişme ve çevre koruma tüm yönleriyle kapsamlı olmalı ve bütünlük arz etmelidir.
4. Fotosentez ve biyoteknoloji ürünleri için genetik materyal kaynakları ve zengin biyolojik çeşitlilik kaynakları olarak bütün orman tiplerinin hayati önemi, yerel, ulusal, bölgesel ve global seviyelerdeki ekolojik süreç ve dengenin sağlanmasında ve uluslararası düzeyde hassas ekosistemlerin, havza ve tatlı su kaynaklarının korunmasındaki rolleri kabul edilmelidir.
5. Ulusal orman politikaları, yerli halk ve onların toplulukları ile diğer topluluklar ve orman köylülerinin haklarını, kültürlerini ve kimliklerini tanımalı ve tam olarak desteklemelidir. Bu gruplar için, ormanı kullanırken ekonomik desteğe sahip olmaları, ekonomik faaliyetleri gerçekleştirebilmeleri, yeterli seviyede geçim ve yaşam kalitelerinin sağlanmasının yanısıra sosyal örgütlenmeleri ve kültürel kimliklerinin sürdürebilmeleri ve ulusal, uluslararası düzeyde ormanların sürdürülebilir yönetimi için teşvik edici özellikteki arazi kullanım düzenlemelerinin sağlanması amacıyla uygun koşullar yaratılmaya çalışılmalıdır.
Ormanların yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimindeki tüm aşamalarına kadınların tam olarak katılımı aktif bir şekilde teşvik edilmelidir.
6. Tüm orman tipleri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, yenilenebilir bir biyoenerji kaynağı olarak enerji gereksinimlerinin karşılanmasında önemli bir rol oynamaktadır ve sanayi ile konutların yakacak oduna olan talepleri sürdürülebilir orman orman yönetimi, orman içi ve orman dışı ağaçlandırma vasıtasıyla karşılanmalıdır. Buna göre, hem yakıt olarak hem de sanayi hammaddesi olarak odun ihtiyacının karşılanması için yerli ve yabancı tür plantasyonların potansiyel katkısı kabul edilmelidir.
Ulusal politika ve programlar, mevcut yerlerde ormanların korunması, yönetimi ve sürdürülebilir gelişimi ile orman ürünlerinin üretimi, tüketimi, yeniden kullanımı ve/veya son hali arasındaki tüm yönleriyle olan ilişkiyi gözönünde bulundurmalıdır.
Orman kaynaklarının yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimine ilişkin alınan kararlarda, makul ölçülerde, orman ürünleri ve hizmetleri ile çevresel maliyetleri ve faydaları ekonomik ve ekonomi dışı değerlerinin kapsamlı olarak değerlendirilmesinden yararlanılmalıdır. Bu tür değerlendirmeler için yöntemlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi desteklenmelidir.
Sanayi hammaddesi ve yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir ve duyarlı kaynakları olarak dikimle meydana getirilmiş ormanlar ve sürekli tarımsal ürünlerin rolü, artırılmalı ve teşvik edilmelidir. Bunların, ekolojik sürecin devamına, yaşlı yapraklı tür ormanları üzerindeki baskının dengelenmesi ve yöre sakinlerinin yeterince katılımıyla bölgesel istihdam ve gelişmeyi sağlamadaki katkısı kabul edilmeli ve güçlendirilmelidir.
Doğal ormanlar da mal ve hizmet kaynağı olup bunların korunması, sürdürülebilir yönetimi ve kullanımı geliştirilmelidir.
7. Tüm ülkelerde, sürdürülebilir üretim ve tüketim kalıplarının desteklenmesini, yoksulluğun giderilmesini ve gıda güvenliğinin arttırılmasını içeren ormanların çevresel açıdan sağlıklı gelişimi ve sürdürülebilir olmasına yardım edecek destekleyici bir uluslararası ekonomik havanın oluşmasını teşvik etmek için çaba gösterilmelidir.
Koruma altındaki doğal orman alanlarını da içerecek biçimde ormanların korunmasına yönelik programlar oluşturan önemli orman alanlarına sahip gelişmekte olan ülkelere özel mali kaynaklar sağlanmalıdır. Bu kaynaklar özellikle ekonomik ve sosyal ikame faaliyetlerini canlandıracak ekonomik sektörlere yönlendirilmelidir.
8. Dünyanın yeşillendirilmesi için çaba sarf edilmelidir. Tüm ülkeler, özellikle gelişmiş ülkeler, uygun şekilde, ormanların korunması, orman içi ve dışı ağaçlandırmaya yönelik olumlu ve şeffaf çalışmalarda bulunmalıdırlar.
Orman örtüsünü ve ormanların verimliliğini arttırmaya ve sürdürmeye yönelik çabalar ekolojik, ekonomik ve sosyal açıdan doğru yollar takip edilerek ve mevcut orman kaynaklarının yönetimi yanında verimsiz, bozulmuş ve ormansızlaşma araziler üzerindeki ormanlar ve ağaçların yeniden tesisi, orman içi ağaçlandırma ve rehabilitasyonu doğrultusunda sarf edilmelidir.
Ormanların yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimini amaçlayan ulusal politika ve programların uygulanması, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, uygun olduğu yerde özel sektörü de dahil ederek uluslararası finansman ve teknik işbirliği ile desteklenmelidir.
Sürdürülebilir orman yönetimi ve kullanımı, ulusal kalkınma politikaları ve önceliklerine göre çevresel açıdan duyarlı ulusal ilkelere dayalı olarak gerçekleştirilmelidir. Bu gibi rehberlik ilkelerinin formüle edilmesinde, şayet uygulanabilirse ilgili uluslararası kabul edilmiş metotlar ve kriterler dikkate alınmalıdır.
Orman yönetimi, ekolojik dengeyi ve sürdürülebilir verimliliği sağlamak üzere yakınındaki komşu arazilerin yönetimiyle bütünleştirilmelidir.
Ormanların yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimini hedefleyen ulusal politikalar ve/veya mevzuat, yaşlı yapraklı tür ormanlar, kültürel, kutsal, tarihsel, dinsel ve diğer özellikleri ile ulusal önem ve değer taşıyan ormanları kapsayan, ekolojik açıdan önemi olan veya kendine özgü örnekleri olan ormanların korunmasını ihtiva etmelidir.
Genetik materyalleri de kapsayan biyolojik kaynaklara ulaşma, ormanların yer aldığı ve bu kaynakların üretilen biyoteknolojik ürünlerden elde edilen kazanç ve teknoloji bakımından karşılıklı anlaşmalarla paylaşıldığı ülkelerin hükümranlık haklarına göre olmalıdır.
Ulusal politikalar, önemli orman alanlarında büyük zıt etkileşimlere neden olabilecek faaliyetlerin ve bu tür faaliyetlerin yetkili bir ulusal idarenin kararına bağlı olduğu durumlarda çevresel etki değerlendirilmesinin yapılması sağlanmalıdır.
9. Gelişmekte olan ülkelerin, orman kaynaklarının yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimini güçlendirmeye yönelik gayretleri, orman ürünlerinin özellikle işlenmiş orman ürünlerinin özellikle işlenmiş orman ürünlerinin gelişmiş pazarlara girerken en azından ormanların kaybının telafisini sağlama probleminin yanı sıra özellikle gelişmiş ülkelere yapılan net kaynak transferleriyle artan dış borçlanmanın hafifletilmesinin önemi dikkate alınarak uluslararası topluluklarca desteklenmelidir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, Pazar ekonomisine geçiş sıkıntıları çeken ülkelere özel önem verilmelidir.
Orman kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunmasını sağlamak için yapılan gayretlere engel olan ve yerel topluluklara sağlanabilecek alternatif seçeneklerin yokluğundan özellikle ekonomik ve sosyal olarak orman ve orman kaynaklarına bağımlı olan fakir kırsal ve şehir nüfusundan kaynaklanan problemler Hükümetler ve uluslararası toplumlarca ele alınmalıdır.
Tüm orman tiplerine ilişkin ulusal politikanın belirlenmesinde, ormancılık sektörünün dışında kalan ve orman ekosistemleri ve kaynakları üzerindeki baskı ve talepleri etkileyen faktörler dikkatle incelenmeli ve bu baskı ve taleplerle ilgili sektörler arası faktörler tespit edilmelidir.
10. Gelişmekte olan ülkelere orman içi ve orman dışı ağaçlandırma, ormansızlaşmayla mücadele, orman ve toprakların bozulması konularını kapsayacak şekilde orman kaynaklarını geliştirme, koruma ve sürdürülebilir yönetimini sağlamak üzere yeni ve ilave finansman kaynakları sağlanmalıdır.
11. Bilhassa, gelişmekte olan ülkelere kendi kapasitelerini arttırma ve orman kaynaklarını daha iyi yönetme, koruma ve geliştirme olanakları sağlanmalı; karşılıklı anlaşmalarla ve imtiyazlı koşullarla ve Gündem 21’in ilgili hükümlerine uygun olacak şekilde doğru teknoloji, transfer ve know-how transferine girişleri teşvik edilmeli, kolaylaştırılmalı ve finanse edilmelidir.
12. Sürdürülebilir orman yönetimi, korunması ve geliştirilmesi alanında teknolojik kalkınma ve bunların uygulanmasının yanı sıra, ilgili biyolojik, fiziksel, sosyal ve ekonomik değişkenleri ulusal kurumlarca dikkate alınarak yürütüldüğü bilimsel araştırmalar, orman envanterleri ve değerlendirme çalışmaları, uluslararası işbirliği içerisinde ve etkili modeller doğrultusunda güçlendirilmelidir. Bu bağlamda, sürdürülebilir odun dışı ürünlerin üretiminin geliştirilmesine ve araştırılmasına önem verilmelidir.
Ormanların sürdürülebilir gelişmesi ve korunmasında esas olan orman ve orman yönetiminin eğitim, öğretim, bilim, teknoloji, ekonomi, antropoloji ve sosyal yönleriyle ilgili ulusal, gereğinde bölgesel ve uluslararası kurumsal kapasiteler güçlendirilmelidir.
Ormanlar ve ormanların yönetimi konusundaki araştırma ve gelişmelerin sonuçlarına ilişkin bilgilerin uluslararası değişimi, özel sektör bünyesindekiler de dahil olmak üzere eğitim ve öğretim kurumları yoluyla arttırmalı ve genişletilmelidir.
Ormanların korunması ve sürdürülebilir gelişimi hususundaki uygun iç kapasite ve yerel bilgi, kurumsal ve finansal destekle birlikte ve ilgili yerel topluluklardaki kişilerle işbirliği içerisinde dikkate alınmalı, saygıyla karşılanmalı, kaydedilmeli, geliştirilmeli ve gerektiğinde programların gerçekleştirilmesinde kullanılmalıdır. Yerel bilginin kullanılmasından sağlanacak yararlar adil bir şekilde bu insanlarla paylaşılmalıdır.
13. Orman ürünlerinin ticareti, uluslararası ticaret hukuku ve uygulamaları ile uyumlu olarak ayrımcılık gözetmeyen ve çok yönlü olarak anlaşmaya varılmış kural ve işlemlere dayanmalıdır. Bu bağlamada orman ürünlerinin açık ve serbest uluslararası ticareti kolaylaştırılmalıdır. Üretici ülkelerin yenilenebilir orman kaynaklarını daha iyi koruma ve yönetmeleri için tarife kotalarının ve daha iyi pazarlara girişte karşılaşılan engellerin azaltılması ya da kaldırılması ile daha yüksek katma değerli orman ürünleri için daha iyi fiyatlar ile ürünlerin yerel olarak işlenmesi teşvik edilmelidir.
Ormanların korunması ve sürdürülebilir gelişimini başarmak için, çevresel maliyet ve faydaların piyasa güçlerine ve mekanizmalarına dahil edilmesi hem ulusal hem de uluslararası düzeyde desteklenmelidir.
Ormanların korunması ve sürdürülebilir gelişimi politikaları ekonomi, ticaret ve diğer ilgili politikalarla bütünleştirilmelidir.
Ormanların bozulmasına yol açabilecek mali, ticari, sanayi, ulaşım ve diğer politikalar ve uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Ormanların yönetimi, korunması ve sürdürülebilir kalkınmasını hedefleyen uygun politikalar, yeterli teşviklerle desteklenmelidir.
14. Uluslararası kereste ya da diğer orman ürünlerinin ticaretini engellemek ve/veya sınırlamak için alınacak tek taraflı, uluslararası anlaşmalar ve yükümlülüklere uymayan önlemler, ormanların uzun dönemdeki sürdürülebilir yönetimini sağlayabilmek için kaldırılmalı ya da önüne geçilmelidir.
15. Yerel, ulusal, bölgesel ve global seviyelerde orman ekosistemlerinin sağlığına zararlı olan asit çökelmesine neden olan ve özellikle havayla taşınan kirleticiler kontrol edilmelidir.