Yeni
Ana Sayfa » Makaleler

Makaleler

Türk Yargısı ve Etik Değerler: Kaf Dağının Ardı

Türk Yargısı ve Etik Değerler: Kaf Dağının Ardı / Av. Ergin Cinmen Yargının, yasama ve yürütmeden ama illa da yürütmeden bağımsız olması gereğinin adil bir toplum düzeni için şart olduğu Montesquieu’den beri kabul görmektedir. Bunun için Anayasalar yapılmıştır. 1789 Devriminin ateşleri içinde yapılan 1791 Fransız Anayasası bu nedenle insan derisiyle ciltlenip bir müzede sergilenmeye başlanmıştır. Benim kişiliğime çok şey katan sevgili hocam Tarık Zafer TUNAYA “İnsan Derisiyle Kaplı Anayasa” adlı kitabının ön sözünde şöyle diyor: “Paris’in şirin müzelerinden birinde, Karnavale’de, Fransız İhtilali’ne ilişkin eşyaları ve belgeleri seyrediyordum. Gözlerim salonun bir köşesine özenle yerleştirilmiş küçük bir kitaba takıldı. 1791 Anayasası. Fransa’nın …

Devamını oku »

YARGI ETİĞİ İLKELERİ, ÜLKEMİZDE YARGI ETİĞİ SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI

Yargı Etiği İlkeleri, Ülkemizde Yargı Etiği Sorunları ve Çözüm Yolları / Av. Reşit GÜRPINAR (E.Yargıç) Reşit Gürpınar 1-GİRİŞ Etik, anlam olarak Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘’Ahlak bilimi’’, ‘’Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü’’ olarak gösterilmiştir. Bu da bize göstermektedir ki, etik, insanların  gerek bireysel ve gerekse toplumsal yaşamlarında uyması veya kaçınması gereken davranışları tanımlamayan bir kavramdır. Ahlak Kavramı ile Etik kavramı arasında çok yakın bir anlamda iç içe girmiş bir durum vardır. Ahlak kuralları olan mevcut bir durumu anlatırken etik kuralları ise olması gereken durumu ifade eder. Etik kurallar, toplumda oluşmuş doğru ve yanlış davranış …

Devamını oku »

Türkiye Adalet Akademisi’nde Staj Gören Yargıç ve Savcı Adaylarına Yaptığım Yargılama Etiği Üzerine Konuşma

Türkiye Adalet Akademisi‘nde Staj Gören Yargıç ve Savcı Adaylarına Yaptığım Yargılama Etiği Üzerine Konuşma / Av. Vedat Ahsen COŞAR Aldığım davet üzerine yargıç ve savcı stajyerlerine “Yargılama Etiği” konusunda sunum yapmak ve sohbet etmek üzere bugün, yani 11 Temmuz 2024 günü Türkiye Adalet Akademisi’ne gittim. Malumları olduğu üzere, insan hayatında en önemli yol göstericilerden birisi, yaşadıklarımız ile yaşadıklarımızın bizlerde bıraktığı izlerden oluşan deneyimlerdir. Peyami Safa’nın özlü sözü ile deneyim, “yaşlanarak değil yaşayarak elde edilir, çünkü zaman insanları değil armutları olgunlaştırır.” O nedenle, deneyimden daha güçlü ve yol gösterici olan bir öğretmen yoktur; ama heyecan ve öğrenme isteği olmadığı takdirde, deneyimden de …

Devamını oku »

Ankara Barosu’nda hem bir ilk hem de bir son: Felsefe Kulübü

Felsefenin başlangıcı da, sonu da özgürlüktür. İnsanoğlu duraksamamak ve hareket etmek için doğar’  Schelling. ANILARIMDAN BİR SAYFA – ANKARA BAROSU’NDA HEM BİR İLK, HEM DE BİR SON : FELSEFE KULÜBÜ / Av. Vedat Ahsen Coşar  Yargının asli ve kurucu unsurlarından olan, bağımsız savunmayı temsil eden, yargılama faaliyetini demokratikleştiren avukatlar, sadece hukuki sorun ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını sağlamakla görevli ve yükümlü değillerdir. Aynı şekilde barolar da, sadece, avukatlık mesleğini geliştirmekle, meslek mensuplarının yararlarını korumak ve gereksinimlerini karşılamakla, meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmakla ve korumakla görevli olmayıp; toplumsal …

Devamını oku »

YARGIÇ SORUMLULUĞU : HUKUKU KORUMAK

Yargıç Sorumluluğu: Hukuku Korumak / Av. Başar YALTI Yargıç kararlarının hukuka aykırılığıyla ilgili soruna yargı organı kendi yapısallığı içinde çözüm üretmek ve hukuka aykırı davrananları sistem dışına atmak zorundadır. Böyle bir cesareti bulamayan yargı organı, varlığını yadsımış olur. Bu nedenle yüksek yargı yerleri ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kendiliğinden harekete geçmelidir. Hukuk devleti, devletin veya kamu görevlilerinin yapacakları haksızlıklara/yasadışılıklara karşı yurttaşı korumak üzere geliştirilmiş bir toplumsal barış ve güven projesidir. Devlet gücünü elinde tutanların, bu gücü kötüye kullanma eğiliminde oldukları tarihsel gerçeğine uygun olarak geliştirilen kuvvetler ayrılığı ilkesiyle, yargı kurumuna yürütme ve yasama işlemlerini denetim görevi ve yetkisi tanınmış, …

Devamını oku »

İlahi Hikmetin İnsan Hakları Öğretisi / Haluk İnanıcı

HÜSEYİN HATEMİ / İlahi Hikmetin İnsan Hakları Öğretisi Haluk İnanıcı tarafından açıklayıcı bir not olarak 22.01.2024 tarihinde kaleme alınmıştır.  Hüseyin Hatemi’nin temel tezi, bugün insan hakları ve hukuku diye anılan şeyin İlahi Hikmetten (İslam) doğduğu varsayımıdır. Gerek “İnsan Hakları Öğretisi” gerekse “Hukuk Devleti Öğretisi” isimli kitaplarında işlediği bu teze göre; “İnsan Hakları, Yaratıcı’nın hiçbir istisna söz konusu olmaksızın ve tam bir eşitlikle insanlık ailesinin her bireyine tanıdığı insanlık onuruna (değerine) bağlı olan haklardır. İnsanlık onurunda din, dil, cins, renk, ırk ve millet farkı gözetilmediği gibi, insanlık onuruna sıkıca bağlı olan ve yararlanılabilmesi için ‘insan” bireyi olmaktan başka şart aranmayan dar ve …

Devamını oku »

Havaalanlarında Hakimlerin üstü aranmalı mı?

Havaalanlarında Hakimlerin üstü aranmalı mı? Hakimler ve üzerindeki eşyalar, valizleri dahil X-RAY’den her türlü geçiyor, herhangi bir yasak madde varsa bunlara el konulabiliyor. Sadece el ile arama yapılamıyor. Ancak bu durum sosyal medyada çarpıtılarak Hakimler X-Ray’den de geçirilmeyecek, hiçbir şekilde aranamayacak şeklinde lanse ediliyor. Yasal olarak Hakimlerin üstü aranamaz. Bu durum Mahkeme kararıyla da tescillenmiş durumda. Hakimler el ile aranmalı şeklinde bir mevzuat hükmü veya Mahkeme kararı olsa, siz beni aramayın diyemezsiniz. Ancak mevcut olayımızdaki gibi Hakimler havaalanında el ile aranmamalı şeklindeki Mahkeme kararı bulunmasına rağmen siz bir Hakim olarak beni de el ile arayın diyebilirsiniz. Bir de Esenboğa VİP …

Devamını oku »

Canlı Yayında Duran Zaman!

Canlı Yayında Duran Zaman / Avukat Erdal Doğan Bunaltıcı nemli bir İstanbul yazı öğleden sonrasıydı. Romantik ideallerle girdiğim İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin birinci sınıf öğrencisi olarak yıl sonu finallerine hazırlanıyordum. Üsküdar’daki öğrenci evinin küçük odasında, önümde duran Anayasa Hukuku ders kitabı ve notları arasında sokakta oyun oynayan çocuk sesleri ile tüp kamyonların megafonlu çığırtkanlıklarının birbirine karışan sesleri arasında çalışmaya zorlarken kendimi bu durumdan bir an bunalmış ve küçük ekran siyah beyaz televizyonuma sarılmıştım. Bazen bir his olur ya insan daraldıkça daralır da bu içini daraltan sebeplerin yalnızca o anla ilişkili olmadığını bilir ama ne olduğuna bir türlü anlam veremez ya, …

Devamını oku »

Tarafsız Devlet, Bağımsız Yargı ve Güçler Ayrılığı

Tarafsız Devlet, Bağımsız Yargı ve Güçler Ayrılığı / Prof. Dr. Sami Selçuk Sami Selçuk Yansız Devlet Demokrasinin, özgürlükçülük, çoğulculuk, eleştirel akılcılık, katılımcılık boyutları bir kez benimsenmeye görsün, ardından bütün ilkeler, kavramlar, kurumlar yerli yerine oturacaktır. Başkalığa katlanamayan, yandaşlarını kayıran, onlara ayrıcalıklar dağıtan, karşıtlarını “takip, tanzim ve tedip” eden, eğitici, ideolojik, militan devlet gidecek, görüşler, inançlar karşısında yansız devlet gelecektir. Yansız olduğu için hiçbir görüşü, inancı önceden mahkûm etmeyen bir devlettir bu. Düşünceler karşısında yansız olduğundan düşünce özgürlüğünü sağlayan, inançlar karşısında yansız olduğundan laik bir devlettir. Yansız devlet kötülüğü gören, ama ilkeleri örselemeden kötülüğü düzelten, yaşamın bütün yönlerini denetlemeye kalkışmayan, Hegelci …

Devamını oku »

Sami Selçuk Manifestosu: 1999-2000 Yılı Adli Yıl Açılış Töreni Konuşması

Sami Selçuk tarafından 1999-2000 Yılı Adli Yıl Açılış töreninde Yargıtay’da yapılan konuşma uzun yıllar gündemde kalmıştır. Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk’un devleti, kurum ve kuruluşların işleyişini, demokrasideki aksaklıkları ve 1982 Anayasası’nı ağır bir dille eleştirdiği konuşması basın tarafından “Yargı, siyaseti sarstı” başlığı ile verilmiştir. Selçuk konuşmasında, 1982 Anayasası’nı “ferman anayasası”na benzetmiş ve “antilaik” olarak nitelendirmiştir. Konuşma, bir hukuk bildirgesi, bilimsel makale, tarihten bu güne evrensel metin ve aynı zamanda resmi bir açılış hitabıdır. Doç.Dr. Ibrahim Ethem BİLİCİ tarafından yazılan yüksek lisans tezi “Sami Selçuk Örneğiyle Haberde Objektiflik: Adli Yıl Açış Konuşmasının Basında Yansımalarının İncelenmesi – News objectivity with the sample …

Devamını oku »

Yargı Etiği İlkeleri Nasıl Yaşama Geçirilebilir

Yargı Etiği İlkeleri Nasıl Yaşama Geçirilebilir   Etik Kavramı, Yargı Etiği İlkeleri ve Bu İlkelerin Yaşama Geçirilmesi Üzerine Bir Çalışma “Yargı Etiği konusunda Türkiye olarak bizim keşfedeceğimiz veya keşfedebileceğimiz herhangi bir şey yoktur. Yoktur, çünkü bu ilkelerin hemen hepsi vazedilmiştir ve bellidir. O halde, bu konuda bizim yapacağımız şey, sadece ve sadece bu ilkeleri hayata geçirmekten ibarettir.” #YargıEtiği İlkeleri Nasıl Yaşama Geçirilebilir -1  Etik Kavramı, Yargı Etiği İlkeleri ve Bu İlkelerin Yaşama Geçirilmesi Üzerine Bir Çalışma İbralaşmayı Yoksayan Etik İlişki – Yozlaşan Gerekçe “Etik bir ilişki olarak yargılamanın meşru sayılabilmesi için, yargının etik değerlerini hatırda tutması, bu değerlere sadık kalması …

Devamını oku »

Yargı Bağımsızlığı ve Toplumsal Barış

Yargı Bağımsızlığı ve Toplumsal Barış / Av. Dr. Başar Yaltı  Hukukun ve adaletin terazisi yargıdır. Bakkaldan bir kilo elma satın aldığımız zaman, kefeye konulan ağırlık biriminin bir kilo olup olmadığından ve terazinin doğru tartıp tartmadığından emin olmak isteriz. Alış veriş yapanlarda, bu iki konuda genel bir güven duygusu önsel olarak vardır. Çünkü hem ölçü birimi olarak konulan bir kilogramlık ağırlığın bir kilo olduğu denetlenmiş ve onaylanmıştır, hem de terazinin doğru tarttığı denenmiş, sınanmış ve mühürlenmiştir. Bu iki kabule karşın tartı işlemi doğru sonuç vermiyorsa, o zaman işe satıcının hilesi karışmış demektir ki, bu davranışın karşılığında da ceza yaptırımı uygulanır. Yargı …

Devamını oku »

Arabuluculuğun Toplumsallaşması Seraptır

Arabuluculuğun Toplumsallaşması Seraptır / Hilmi Şeker / Yargıç Sulh kurumu, son anına kadar kendisini ziyaret edecek birini bekledi. Yakın tarihte cafcaflı bir törenle sahaya sürülen uzlaşma, kendisinden medet umanları sükutu hayale uğrattı. Çiçeği burnunda sulha teşvik kurumu, açık tehdide rağmen başını sokacak yer, gidecek yurt arıyor. Adlileşmeyle mücadele, çağcıl sistemlerin anlaşılır, ivedi ve öncelikli uğraşıdır. Bireysel barışın hukuka dönüşerek toplumsal barışa katkısı, alternatif uyuşmazlık yöntemlerini, anılan çabanın uzantısına dönüştürdü. Adli eşiğin yükseltilmesi, huzursuzlukları alternatif yollarla çözme isteğinin sonucudur. Bu akıl eş zamanlı olarak adliye kapı, koridor ve duruşma salonlarına yüklenen uyuşmazlıkları alternatif yollara havale ederek dosya dağlarıyla baş etmeyi tasarladı. …

Devamını oku »

Yüzüncü Yılında Cumhuriyet’in Anayasal Kimliği ve Anayasa Yargısı

Yüzüncü Yılında Cumhuriyet’in Anayasal Kimliği ve Anayasa Yargısı, başlıklı konuşma, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi tarafından 27 Ekim 2023 günü düzenlenen “Cumhuriyetin 100. Yılında Anayasa Yargısı ve Demokratik Siyaset” Konulu Panelde Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan’ın yapmış olduğu açış konuşmasıdır. Zühtü Arslan Değerli Katılımcılar, Hanımefendiler, Beyefendiler, Sizleri en içten duygularımla saygıyla selamlıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında böylesine anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yapan İstanbul Üniversitesinin ve Siyasal Bilgiler Fakültesinin yöneticilerine ve hocalarına teşekkür ediyorum. Toplantının başarılı ve verimli geçmesini diliyor, programda emeği geçenlere, bildiri sunacak akademisyenlere ve tüm katılımcılara katkılarından dolayı şimdiden şükranlarımı sunuyorum. 1. Giriş: Normatif Bir …

Devamını oku »

Anılarımdan Bir Sayfa: Atila Sav

Anılarımdan Bir Sayfa: Atila Sav/ Av. Vedat Ahsen Coşar  Rahmetli Atila Sav’ın aziz hatırasına olan derin saygımla…    Ömer Atila Sav İzmir Yayınevi (İLYA) tarafından yayımlanan ‘Hayatı Ölçülü Yaşamak‘ isimli kitapta, kitabın yazarları Peter Uffelmann ve Tobias von der Recke’nin anlattıkları son derece öğretici, belki de yaşanmış bir hikâye var. Hikâye şöyle; “Çin’e gezmeye giden bir Avrupalı, Çinli Wu’nun evine konuk olur. Avrupalılardan yana dertli olan Wu, Avrupalıların kendileri dışındaki toplumları anlama ve tanıma konusunda çok fazla istekli olmadıklarını, bu konuda biraz istekli olanların ise son derece yüzeysel bir çaba gösterdiklerini söyler. Avrupalı bu eleştiriye karşı çıkar ve Wu’dan Avrupa …

Devamını oku »

Avukatların Reklam Yasağı ve Kendilerini Tanıtmaları Konusunda Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Avukatların Reklam Yasağı ve Kendilerini Tanıtmaları Konusunda Karşılaştırmalı Bir İnceleme – Av. Vedat Ahsen Coşar  Hepimizin bildiği üzere reklam, herhangi bir malın, ürünün veya hizmetin hedef kitleye yönelik olarak tanıtılması, beğendirilmesi ve böylece o malın, ürünün ve hizmetin talep edilmesinin, alınmasının, satılmasının sağlanması için söz, yazı ve benzeri diğer görsel ve işitsel araçlarla yapılan planlama ve eylemler bütünüdür. Reklamla olan yakın ilgisi ve ilişkisi nedeniyle çoğu zaman reklamla karıştırılan tanıtım ise, aslında reklam olmayan, sadece bir bilgilendirme olan ve herhangi bir malın, ürünün veya hizmetin özelliklerinin, kurumsal kimliğinin, üretim biçiminin, teknolojisinin söz, yazı ve benzeri diğer görsel ve işitsel araçlar …

Devamını oku »

Bangalore Yargı Etiği İlkelerinde İlkelilik Değeri Üzerine Mülahazalar

Bangalore Yargı Etiği İlkelerinde İlkelilik Değeri Üzerine Mülahazalar / Arş. Gör. Duygu Tan “Yargı etiği ilkelerini nasıl yaşama geçirebiliriz?” sorusu hem teorik hem de pratik anlamda cevaplanması zor bir soru olarak karşımıza çıkar; nitekim Yargıda Dürüstlüğün Güçlendirilmesine Yönelik Yargı Grubu tarafından kabul edilen Bangalore Yargı Etiği İlkeleri bu soruya ışık tutmak adına atılmış değerli bir adımdır. Hâkimlerin etik davranışları için belirli standartları haiz bir rehber ve çerçeve sunmayı hedefleyen bu ilkeler, altı temel değer tanır: i) bağımsızlık (İng. “independence”); ii) tarafsızlık (İng. “impartiality); iii) ilkelilik (İng. “integrity”); iv) mesleğe yaraşırlık (İng. “propriety”); v) eşitlik (İng. “equality”) ve vi) ehliyet ve …

Devamını oku »

Yargılama Etiği ve Yargıçlık İlkeleri

Yargılama Etiği ve Yargıçlık İlkeleri / Prof. Dr. Sami Selçuk https://hukukbook.com/sami-selcuk/ BM İnsan Hakları Bildirgesinin ve Siyasal ve Medeni Haklar Sözleşmesinin suç yükletilen birinin bağımsız ve yansız bir mahkemece eşitlikle, âdil, gecikmeksizin herkese açık biçimde yargılanma hakkına sahip; yargının meşruluk ve hukuk devleti ilkelerine uymasının, yargıda iç tutarlılık, manevi güç, yargıya kamusal güvenin önemli; yargıçlara yol gösterici, yasama ve yürütme mensupları ile avukatlara yardımcı olduğu temelinden yola çıkan ‘BM Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’; Yargısal Tutarlılığın Güçlendirilmesi Hakkında Yargı Grubunca Şubat 2001’de Bangalor’da benimsenmiş; Kasım 2002’de Lahey‘de gözden geçirilmiş, BM İnsan Hakları Komisyonunca 23 Nisan 2003’te benimsenmiş (2003/43); Avrupa Konseyinin Avrupa …

Devamını oku »

Türkiye’de Kadın Haklarının Serüveni: Geriye gidiş olur mu?

Türkiye’de Kadın Haklarının Serüveni: Geriye gidiş olur mu? isimli makale İbrahim Aycan tarafından kaleme alınmış, ilk olarak Toplumcu Düşünce Dergisi internet sitesinde yayınlanmıştır. Toplumcu Düşünce Dergisi, “Dönüşümcü Siyasete Çağrı” mottosu ile yayınlanmaktadır.  Nüfus sayımlarında kadınların hayvanlar ve eşyalarla birlikte sayıldığı dönemden bu güne sadece 100 yıl geçti. 5 Aralık 1934 tarihinde Türkiye’de kadınlar ilk defa seçme ve seçilme hakkını ellerine aldılar ve insan muamelesi görmeye başladılar. Kadınların kocalarından izinsiz çalışabilmeleri ise henüz 30 yıl önce mahkeme kararıyla mümkün olabildi. Cumhuriyetin değerini o yüzden kadınlar daha iyi bilir. Bugün dünyanın birçok bölgesinde ırkçılık, kadın düşmanlığı, zayıf olanlara karşı orantısız güç kullanımı, …

Devamını oku »

Platon ve Ksenophon’un Şölen’lerinde Yürümek ve İçmek Üzerine

Platon ve Ksenophon’un Şölen’lerinde Yürümek ve İçmek Üzerine – Hilmi Şeker Şarap, Ağrı Dağı’nın eteklerindeki asmaların, Babil’e taşınmasıyla var olur. Anavatanı Ağrı’dır yani. Trampa gücü yüksek, bebekten tutun, krala kadar herkesin içeceği, ilk para birimi Bira’ya göre dünkü çocuktur şarap. Bira, Babil’in ilk göz ağrısı, Güney Mezopotamyalı Enkidu’yu uygarlıkla tanıştıran esrarengiz içecektir. Uygarlaştıran ve uygarlığı temsil edendir. Hiç kimsenin olmadığı, için, herkesin içeceğidir. Şarap, Zagros’lu egzotik yabancıdır. Yüzünü nadiren gösterdiği için prestij sahibidir. Şarabın, Ararat’ta başlayan yürüyüşüne, zamanın otantik halkları da iştirak eder. Ksenofon, Anabasis’ten arta kalan ordusunu Karadeniz’e sürerken, şarabın otantik, özgül, özge ve özgün izlerine de rastlar. Ermenilerin(Hayér) …

Devamını oku »

İnsan Trajedisine Kulak Tıkayan Pratik: Sisyphus’le Özdeşleşen Çağcıl Adalet

İnsan Trajedisine Kulak Tıkayan Pratik: Sisyphus’le Özdeşleşen Çağcıl Adalet Hilmi Şeker/Yargıç/İstanbul Bilim, insan trajedi ve dramının yarattığı etki ve sonuçlarla mücadelenin adı iken; hukuk, bu buluşun, öfkeyle mücadele eden türevinden başkası değildir. Yargılama, hukuku somutlaştıran, onun adalet, erdem, etik, bilgi ve gerçek ihtiyacını karşılayan diyalektik bir süreçtir. Bu sürecin en az hedefi, gerçeği birlikte aramak, yargılamayı etik değerler hanesine evirmek, kuşkular kolonisine hükmetmek, gerçekle özdeşleşen bir hükme erişmek ve adaletin hukuka nüfuz etmesini temin etmektir. Aktüel yargılama anlayışının amacı, hükmün adil görünmesini sağlamak, bireysel kavgalar, uyuşmazlıklar ve huzursuzluklarla örselenen, yıkıma uğrayan toplumsal barışı inşa etmek ve onu daim kılmaktır. Yargı …

Devamını oku »

Modernite ve Aydınlanmanın İktidarı Üzerine

MODERNİTENİN VE AYDINLANMANIN İKTİDARI ÜZERİNE – Av. Vedat Ahsen c Coşar  Ernest Gellner, milletleri, milletlerin doğuşunu ve özelliklerini, milliyetçiliğin kökenleri ile dayan­dığı siyasi, felsefi ve sosyolojik temelleri araştırdığı “Nations and Nationalism/Milletler ve Milliyetçilik” isimli eserinde, vahşi kültürler ile bahçe kültürlerini inceler, bunların bir karşılaştırmasını yapar ve şunları yazar: “vahşi kültürler, bir kuşaktan diğer kuşağa, kendilerinin veya başkalarının tasarımı, nezareti, gözetimi, beslemesi olmaksızın kendilerini yeniden üretirler. Başkalarının tasarımına, nezaretine, bakımına, gözetimine ve beslemesine gereksinimi olan bahçe kültürleri ise, ancak uzmanlaşmış kişiler tarafın­dan yetiştirilebilir. Aksi halde, bahçe kültürleri yok olmaya mahkumdurlar.” Leeds Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü olan Zygmunt Bauman’un, modernite, post-modernite kavramları ile …

Devamını oku »

Devlet insan mı?

Devlet insan mı? / Zeki Coşkun  Soru önemli, sahibi şimdilerde adı pek anılmasa da, Türkiye’de düşünce ve edebiyat hayatına önemli katkılarda bulunmuş bir isim. Cemal Süreya’nın vakti zamanında edebiyatçıların cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiği Vedat Günyol 20 Ağustos 1972’de soruyor, ‘Devlet insan mı’ sorusunu. Yayın yönetmeni yeni devlet hayırlı olsun müjdesini verdikten sonra söyleyecek bir şey kalmıyor. O yeninin ilk ve temel özelliklerine işaret ediyordu. Öyleyse biz de gidenin, gitmekte olanın ne olduğuna bakalım. Onun neden gittiğini, gelen ve gelmekte olana yolun, yolların nasıl açıldığını da anlarız belki böylece. En iyisi 50 yıl kadar önce sorulan bir soruyu yineleyerek başlamak: Devlet …

Devamını oku »

Hakimlerin ve Savcıların iş yükünün azaltılması ve yargının hızlandırılması için neler yapılabilir

Yargıda İş Yükü: Hakimlerin ve Savcıların iş yükünün azaltılması ve yargının hızlandırılması için neler yapılabilir?   Makale, HÂKİMLER VE SAVCILAR DERNEĞİ web sitesinden alınmıştır.  İş yükünden şikayet eden bir Hakim ve Savcı’ya rastlayamazsınız. Daha iyi bir refah seviyesi altında yaşamak en çok onların hakkı olmasına rağmen asla bundan yakınmazlar. Oysa onlar geceleri, gündüzleri, cumartesileri ve hatta pazarları olmayan bir meslek grubudur. Ama asla bundan şikayet etmezler. Fakat onların bu durumu ağır iş yükü altında çalıştıkları, yüksek yargıya ve enflasyona oranla geçmiş yıllara göre daha az maaş aldıkları gerçeğini değiştirmez. Hakimler ve Savcılar Derneği olarak Hakimlerin ve Savcıların parasal ve özlük …

Devamını oku »

Hukuk Eğitimi Eksikliğinin Adalete Yansımaları

HUKUK EĞİTİMİ EKSİKLİĞİNİN ADALETE YANSIMALARI[I] / Av. Dr. Ersoy Zırhlıoğlu  A. SONUÇ Uluslararası ve ulusal akademik çalışmalara, karşılaştırmalı hukuka, hukuk felsefesine, özce; bilime dayanmadan yapılan uygulamalar neticesinde doğan sonuç irdeleneceği ve toplumca bu sonucun içinde yaşandığı için, bu makalede giriş usule uygun, esasa aykırı olurdu. Elbette “usûl esasa mukaddemdir” düsturundan yola çıkılacak olur ise, bir giriş ile başlamak en makul yol olmalıdır diye düşünenler olacaktır. Sorun yaratan usûller işlevsel şekilde ele alınamadıkça, liyakatsiz ellerde esasın üstüne gölge düşüreceklerdir. Hukukun temel normlarına aykırı olan, uluslarüstü ya da uluslararası hukuka ve bunlar ile belirlenmiş prensiplere aykırı olan, dahası Anayasa’ya da aykırı olup, …

Devamını oku »

Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar

Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar, Türkiye avukatlık tarihinde bir başyapıt olarak halen değerini korumakta olan, Av. Ali Haydar Özkent’in “Avukatın Kitabı” adlı eserinden alınmıştır. Genç Avukatlarla Gizli Konuşmalar Bu faslı yazmağa neden lüzum gördük? Yolun çoğunu aldığımız ve önümüzde pek azını bıraktığımız şu sıralarda, genç arkadaşlarım, sizinle gizli bazı şeyler konuşmak istiyorum. Bu konuşacaklarımızın kanunlarda, kitaplarda yeri yoktur. Kanunlarda, kitaplarda, meslek an’anelerinde yeri olan şeyleri bundan evvel yazdık. Şimdi konuşacaklarımız, san’atın daha temiz, daha rahat ve daha verimli yapılması için ne gibi şeylerin gerek olduğuna, nasıl hareket edilmesi icap ettiğine dairdir. Yani birazda maddi taraf. Baroya ayak atarken bunları bize söyleyen …

Devamını oku »

Ferman Sizinse Kürsüler Bizimdir

FERMAN SİZİN İSE KÜRSÜLER BİZİMDİR. HAKİMLER DE YARGILANIR BİR HAKİMİN SÜRGÜN HİKAYESİ 2017 Yılında Balıkesir’de görevliyken, teamüle aykırı olarak Zonguldak adliyesine tayinim çıktı. Bu tayinimin çıktığı tarihte neden böyle bir tasarruf yapıldığını bilmiyordum. Sonraki süreçte, bu tayinimin, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan verdiğim beraat kararı nedeniyle hakkımda açılan soruşturmanın işaret fişeği olduğunu öğrendim. Tabii ilk başta bunu bilmediğim için ve bu tayine anlam veremediğimden, adalet.org sitesinde, Dadaloğlu’ndan esinlenerek kurula hitaben bir şiir ve aşağıda linkini verdiğim ekinde bir yazı yazdım. *** Kalktı göç eyledi Balıkesir elleri Ağır ağır giden eller bizimdir Arap atlar yakın eyler Zonguldağı yüce dağdan aşan yollar bizimdir Elimizde …

Devamını oku »

Statü Endişesi, Para, Şöhret, Mevki, Makam Hırsı Üzerine Bir Deneme

STATÜ ENDİŞESİ, PARA, ŞÖHRET, MEVKİ, MAKAM HIRSI ÜZERİNE BİR DENEME / Av. Vedat Ahsen Coşar  İsviçreli yazar ve felsefeci Alain de Botton, Türkçeye ‘Statü Endişesi’ olarak çevrilip yayımlanan özgün adı ‘Status Anxiety’ isimli,  hem eğitici, hem düşündürücü, hem de kışkırtıcı kitabında, başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü korkusu, başarısızlığımızın toplum tarafından acımasızca yargılanacağı duygusu, başkalarını aslında değerli bir varlık olduğumuza ikna edemeyeceğimiz kaygısı, sonsuza dek başarılı kişilere buruklukla, kendimize ise utançla bakmaya mahkûm edileceğimiz sanrısı gibi, bizi fena halde kedere ve hüzne sürükleme tehlikesini içinde taşıyan evrensel bir endişeyi, statü endişesini inceler ve şöyle yazar: ‘Bizi yüksek statü arayışına yönelten karşı …

Devamını oku »

Yapay Zeka ve Yargı Etiği İlişkisi

YAPAY ZEKA ve YARGI ETİĞİ İLİŞKİSİ / Av. Gizem Yılmaz Günümüzde yoğun tartışmalara sebep olan akıllı makine teknolojisi, sanıldığı kadar yeni olmayıp Antik Yunan‘a kadar dayanmaktadır, ancak yapay zekânın gelişimi İkinci Dünya Savaşından sonraki makineleşme ile başlamıştır. Yapay zekâ terimi 1950’li yıllardan beri kullanılmakta, yapay zekâya yönelik etik yaklaşımlar da yine bu dönemden beri dile getirilmekte olmasına rağmen, yapay zekâ etiği bugüne kadar hak ettiği değeri görememiştir. Gizem Yılmaz Günümüze gelindiğinde ise, yapay zekânın hayatımızın her alanında önemli bir aktör haline geldiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu durum, insan ve yapay zekânın birlikte var olduğu yeni bir toplum modelinin zeminini de …

Devamını oku »

Greco: Türk Yargı Etiği İlkelerine Uluslararası Bir Bakış ve HSK Açmazı

GRECO: TÜRK YARGI ETİĞİ İLKELERİNE ULUSLARARASI BİR BAKIŞ ve HSK AÇMAZI /  Av. Dr. Ersoy Zırhlıoğlu Öncelikle, birçok farklı tanımı yapılmış olan etik kavramını kısaca özetleyelim. Etik, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt etme ve bu değerlendirmelere göre hareket etme konusunda insanın sahip olduğu bilinç, düşünce ve ilkelerle ilgilenen bir felsefe dalı, aynı zamanda da sanat biçimidir. Etik, bireylerin ve toplumların karşılaştığı moral sorunları ve bu sorunlarla nasıl başa çıkılacağı konusundaki prensipleri inceleyen bir disiplindir. Ersoy Zırhlıoğlu Ahlak ile etik kavramlarının karıştırılmaması gerekir. Her ne kadar iki kavram birbirlerine yakın anlamlar taşıyor olsalar da ve konu hakkında çok farklı …

Devamını oku »

Her Şeyin Başı Etik

HER ŞEYİN BAŞI : ETİK  / Av. Murat Fatih Ülkü  Yazıya, değerli emekli yargıç İbrahim Fikri Talman’ın bu yazı serisi için yazdığı yazının başlığı ile başlamak geliyor içimden. “Yargı etiği mi o da ne?”, ama sonra susuyorum. Aslında anlatacağım, büyük oranda da yakınacağım konuların hepsi geliyor, sonunda etiğe dayanıyor; zaten orada da bitiyor, kalıyor, tıkanıyor. Yani, “yargı etiği mi o da ne?”den, “her şeyin başı etik”e bir yolculuk bizimkisi. Yargı Etiği İlkeleri Nasıl Yaşama Geçirilebilir 26 yıllık bir avukat olarak, yargı etiği ve ilkeleri sorununa, ister istemez biraz mesleksel perspektiften bakmak zorundayım. Yaşadıklarımı, gözlemlediklerimi, okuduklarımı ve artık yavaş yavaş hevesimi …

Devamını oku »

Yargıcın Davranış İlkeleri

Yargıcın Davranış İlkeleri / Dr.Enver Kumbasar, Yargıç      Kavram ve Tanım Kökenini eski Yunanca “ethos” sözcüğünde bulan “etik”, dilimize Fransızcadan (ethique) geçmiş olup, Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlükte “ahlaki”, “ahlakla ilgili” olarak tanımlanmıştır. Aynı sözlükte “ahlak”, “Bir toplum içinde kişilerin benimsedikleri, uymak zorunda bulundukları davranış biçimleri ve kuralları” olarak açıklanmıştır. Etik, ahlakın tam özdeşi değildir. Etik, daha çok davranışla, kişilerin davranışsal görüntüsüyle ilgilidir. Davranışlar, uyulması gereken üstün değere dönüştüklerinde “ilke” olarak adlandırılır. İlkeler sosyal ya da mesleki bir gruba ait ise, o grubun etik ilkeleri olarak kabul edilir. Enver Kumbasar Yargı, dar anlamda “hüküm”, “karar” demektir. Geniş anlamda ise …

Devamını oku »

Yargıda Yapay Zekanın Kullanımı ve Etik Değerler

Yargıda Yapay Zekanın Kullanımı ve Etik Değerler / Av. Şebnem Kartal  Günümüzün hızla dijitalleşen dünyasında, yapay zeka, hukuk sistemini daha etkili, verimli ve adil hale getirmek için yargı alanında da etkili bir rol oynamaya başlamıştır. YZ, mahkeme kararlarının tahmin edilmesinden hukuki belge incelemelerine kadar bir dizi alanda kullanılmaktadır. Dolayısıyla yapay zekanın yargı alanındaki kullanımı, olumlu ve olumsuz yönleri, hukuk sistemlerinin dijitalleşme sürecinde ortaya çıkan zorluklar ve fırsatlar dikkatlice ele alınmalıdır. Ancak bir yandan da bu teknolojinin yargıdaki kullanımı, bazı önemli etik sorunları gündeme getirdiğinden, etik sorunlar ve yargı etiği üzerine odaklanmak da bu konuda büyük önem taşımaktadır. Şebnem Kartal Dünyanın …

Devamını oku »

Cehaletin Alacakaranlığı

 Cehaletin Alacakaranlığı: 3 Temmuz 1993, Sivas / Av. Dr. Ersoy ZIRHLIOĞLU Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, bireylerin düşünce, ifade ve kanaat özgürlüğünü, din ve vicdan özgürlüğünü ve laikliği koruyan maddelerle donatılmıştır. Bu maddeler, birbirlerini tamamlayan ve koruyan niteliktedir. Bu maddeleri kısaca incelemek, yazının devamı için faydalı olacaktır. Düşünce ve İfade Özgürlüğü: Anayasanın 25. ve 26. maddeleri düşünce ve ifade özgürlüğünü düzenler. 25. maddeye göre, “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.” 26. madde ise ifade özgürlüğünü düzenler: “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim …

Devamını oku »

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kabul edilemez ve ondan vazgeçilemez.

Avukat Şebnem Kartal: İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kabul edilemez ve ondan vazgeçilemez  KADINLARIN DİJİTAL ŞİDDETE KARŞI DA KORUNMASI İÇİN ÖNLEMLER ALINMASINI ÖNGÖREN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHİ HUKUKA VE İNSAN HAKLARINA AYKIRIDIR. İfade özgürlüğü, nefret söylemine karşı koymak ve dijital dünyayı kadınlar için güvenilir ve şiddetten uzak kılmak için en hayati araçtır. Bu yüzden devletler, siber şiddeti ele alarak tüm araçları seferber etmelidir. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ele alan en kapsamlı uluslararası anlaşmadır. Psikolojik, ekonomik, fiziki, cinsel şiddete maruz kalan kadını ve çocuğu dijital alanda da koruyan yegane teminat bu sözleşmedir ve feshi, hukuka ve insan haklarına aykırıdır! Dijital …

Devamını oku »

Ahlâksız Hukuk: Ahlâki Anomi, Amoral Bireycilik ve Siyâsi Otoriter Zihniyet Karşısında Yargı Etiği İlkeleri Hayata Geçebilir mi?

Ahlâksız Hukuk: Ahlâki Anomi, Amoral Bireycilik ve Siyâsi Otoriter Zihniyet Karşısında Yargı Etiği İlkeleri Hayata Geçebilir mi?  / Av. Fahrettin Kayhan    Fahrettin Kayhan GİRİŞ Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki lisans öğrenimim sırasında ve öncesinde (1982-1987) Orhan Hançerlioğlu’nun Felsefe Sözlüğünü lise yıllarında okumuş olmama rağmen “etik” sözcüğüyle hiç karşılaştığımı hatırlamıyorum. İtiraf etmem gerekir ki, bu yazıyı kaleme alana kadar da “etik” konusunda sistematik bir okuma veya araştırmam da olmadı. Benim kuşağımın hukukçularının da eğer felsefeye çok özel ilgisi yoksa benimle aynı durumda olduğunu tahmin ediyorum. 2000’li yılların başından itibaren “etik” sözcüğü ve “meslek etiği” sözcükleri giderek daha sık kullanılmaya, bu konuda …

Devamını oku »

Demokratik Hukuk Devletinin Alameti Farikası Olarak Yargı Bağımsızlığı İlkesi

Yargı Bağımsızlığı İlkesi: Demokratik Hukuk Devletinin Alameti Farikası   “Bağımsız ve tarafsız bir yargı olmadan bırakın hukuk devletini aslında devlet bile olmaz.” “Yargı bağımsızlığı adil yargılanma hakkının yanında, diğer tüm temel hak ve özgürlüklerin de başlıca ve en etkin güvencesidir.” “Yargı bağımsızlığı, hâkimin tarafsızlığını sağlamanın da ön şartıdır.” “Yargı mensuplarının kirlenmemiş ve prangasız bir vicdana sahip olmaları gerekmektedir.” “Adil kişinin eli, te­raziyi tutarken titremez”   Zühtü Arslan Sayın Konuklar, Değerli katılımcılar, Öncelikle hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. On birinci Uluslararası Yaz Okulunda sizleri aramızda görmekten dolayı büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim. Bir süredir bu etkinliği Asya Anayasa Mahkemeleri Birliği’nin …

Devamını oku »

Türkiye’de Hukuk ve Yargı’nın Demokratikleşmesinde Muhafazakar Çoğunluğun Rolü: Mesele Etik mi? Siyasi mi?

Türkiye’de Hukuk ve Yargı’nın Demokratikleşmesinde Muhafazakar Çoğunluğun Rolü: Mesele Etik mi? Siyasi mi?  /  Haluk İnanıcı (Avukat – Yazar)  Yargı ve hukuk sorunlarının çözümü etik değil, saf siyasi bir meseledir. Bir diğer deyişle sorunların çözüm yeri hukuk aktörleri değil toplumdur. Unutmamak gerekiyor, yargı devletin baskı aygıtıdır ve hukuk egemen ideolojiye göre şekillenir. Durmadan etik kurallar uygulanmalıdır diye tekrar etmek, sorunun nedenlerini gizler. Ayrıca meslek kuralı yerine etik kelimesini kullanmak “kavramsal” olarak doğru değildir. Haluk İnanıcı Giriş Türkiye’nin hukuk-yargı alanı Cumhuriyet kurulduğu günden beri sorunlu bir alandır. İlk dönem Cumhuriyet’in kuruluşu nedeniyle, eski hukukun ve eski hukuk aktörlerinin tasfiyesi ve yeni …

Devamını oku »

Yargı Nasıl Etik Olur?

Yargı Etiği ya da Yargıda Etik: Yargı Nasıl Etik Olur? Yargı Etik Olmadan Yargı Olamaz Yargının Etik Olmasının Dış Koşulları Etik Yargılamanın İçsel Koşulları Yargı Etiği Kodlarının Değerlendirilmesi Yargı Nasıl Etik Olur?   Bangalore Yargı Etiği İlkeleri ÖZET Ticaret etiği’nden söz eden bir kişiye “ticaret yaparken nasıl etik olunur?” diye sorulmuş, o da “ticaret ve etik birada olmaz, insan bunlardan birini seçmeli” diye yanıtlamış. Bir anekdot olan ve ticaretle ilgili olarak da doğru olmayan bu görüş, iş yargıya gelince hiç doğru değildir. Bırakın yargı ve etiğin bir arada olamamasını, “yargı, etik olmadan yargı olamaz”, “etik olmak adil yargılamanın önkoşuludur, olmazsa …

Devamını oku »

Dante’nin Evrensel Krallığı Evrensel Hukuka Dönüşür mü?

Dante’nin Evrensel Krallığı Evrensel Hukuka Dönüşür mü? isimli makale ilk olarak Toplumcu Düşünce Dergisi internet sitesinde 1 Aralık 2020 tarihinde yayınlanmıştır.  İbrahim Aycan – Dante’nin Evrensel Krallığı Evrensel Hukuka Dönüşür mü? Bundan 700 yıl önce Orta Çağın karanlığında yaşayan Dante Alighieri, 13. ve 14. Yüzyılların mücadeleleri ve çileleri içinde bir hayale kapılmıştı. Bu büyük hayali kısa ömrüne sığdırmış ve insanlığa hem bir müjde vermiş hem de bir hedef koymuştu: Evrenselleşmiş Krallık!  Laik düşünceye de kapı aralayan bu hayalin gerçeğe dönüşmesine bir adım kalmışken bu hayali söndürecek gelişmeler de aynı dönem içinde yaşanmaktaydı. Yaşadığı zamanın aydınlığını temsil eden Dante için bugün üniversitelerde …

Devamını oku »

Yargı Etiği Konusunda Türkiye’deki Güncel Gelişmeler Üzerine Bir Değerlendirme

Yargı Etiği Konusunda Türkiye’deki Güncel Gelişmeler Üzerine Bir Değerlendirme / Dr. M. Balkan DEMİRDAL Özet Maddi gerçeğin objektif şekilde ortaya konması, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve daha da önemlisi adaletin tesis edilmesi için adil yargılanma başta olmak üzere yargının belli birtakım ilkelere dayanması önem arz etmektedir. Yargının söz konusu görevini sağlıklı yapabilmesi için, yargı kurumlarının ve mensuplarının belli değerlere sahip olması gerektiği günümüzde evrensel bir anlayışla kabul edilmektedir. Bu bağlamda Türkiye, yargı etiği temelinde belli ilkelerin benimsenmesi adına çalışmalara başlamıştır. Bu çalışmalar bakımından Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyinin, 27 Temmuz 2006 tarihli ve 2006/23 sayılı kararıyla, üye devletler …

Devamını oku »

Uzlaşı Hukuku ve Etik

Uzlaşı Hukuku ve Etik / Av. İhsan Berkhan  Bir kitap yazarı, hâkimin olduğu mahkemede mevcut veya muhtemel bir davası yoksa, kitabın değeri makul sınırları aşmıyorsa, bu durum hakimden bir beklentiye neden olmuyorsa ve hakimin tarafsızlık görüntüsünü zedelemiyorsa, kitabı hakime hediye etmesinde yargı etiği açısından hiçbir engel bulunmamaktadır[1]. Bu kitabın yazarları bir mahkemenin hakimi ile aynı hukuk dalında bilirkişilik yapan bir avukat ise bir başka hakime hediye edilmesinde belki aynı kıstaslar göz önünde bulundurulup, tarafsızlık görüntüsünün zedelenip zedelenmediğine bakılması gerekir ise de birlikte kitap yazılması bile tarafsızlık ilkesine uygun görülmemiştir[2]. Tarafsızlık ilkesi bakımından iki örnek ile başladığımız yargı etiği ve daha …

Devamını oku »

Avukatlıkta Meslek Etiği

Avukatlıkta Meslek Etiği / Av. Güneş Gürseler Yargısal etik standartları hukukun üstünlüğüne saygı duyan ülkelerde geçerli olur. Avukatlıkta meslek etiğini yani avukatların mesleklerini icra ederken uyması gereken etik kurallarını irdelerken öncelikle avukatlık mesleğinin genel bir çerçevesini çizerek nasıl bir meslek olduğu ve ilkeleri üzerinde durmak gerekir. Bunu yaparken en önemli yardımcı Anayasa Mahkemesi’nin Esas 2007/16, Karar 2009/147 sayılı ve 15.10.2009 tarihli kararıdır. İzzet Güneş Gürseler ANAYASA MAHKEMESİ KARARINDA AVUKATLIK Anayasa Mahkemesi’nin, 5558 sayılı “Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun avukatlık sınavını kaldıran, 1. maddesini iptal eden Esas 2007/16, Karar 2009/147 sayılı ve15.10.2009 tarihli kararı gerekçeli olarak 8.1.2010 tarih ve 27456 …

Devamını oku »

Yargı Etiği İlkeleri: Samimiyete ve Liyakate Davet

Yargı Etiği İlkeleri: Samimiyete ve Liyakate Davet / Ayşe Sarısu Pehlivan – Yargıçlar Sendikası Başkanı 2019 yılında Türk Yargı Etiği Bildirgesi Resmi Gazetede ilan edilmiştir. Yargı Etiği İlkelerinin İlk şartı; hakim ve savcılar insan onuruna saygılıdır insan haklarını korur ve herkese eşit davranır. İkincisi; Hakim ve savcılar bağımsızdır. Üçüncüsü; Hakim ve savcılar tarafsızdır. Dördüncüsü; Hakim ve savcılar dürüst ve tutarlıdır. Beşincisi; Hakim ve savcılar yargıya olan güveni temsil ederler Altıncısı; Hakim ve savcılar mahremiyeti gözetirler Yedincisi; Hakim ve savcılar mesleğe yaraşır şekilde davranırlar Sekizincisi; Hakim ve savcılar yetkindir ve mesleklerinde özenli davranır. Türk Yargı Etiği Bildirgesi Ana başlıkları bu şekilde …

Devamını oku »

Yargı etiği mi o da ne?

YARGI ETİĞİ Mİ O DA NE ? / İbrahim Fikri Talman- (E)Yargıç “Yargı Etiği İlkelerini Nasıl Yaşama Geçirebiliriz?” sorunu, daha doğrusu sorunsalı bana hayli zorlayıcı geldi. Nasıl olmasın ki, yaklaşık 45 yılını yargıya vermiş biri olarak, çalıştığım süre boyunca yargı etiğinin, bırakın gerektiği gibi uygulanmasını, asgari düzeyde bile bunun gerçekleştiğini hatırlamıyorum. Kendimi hariç tutmaksızın söylemem gerekirse, mesleğe başladığım 1981 yılında yargı etiğini bir kavram olarak bile duymadığım gibi, görevdeki diğer meslektaşlar da bu konuda bir şeyler biliyor değildi. Çünkü, hiç kimsenin sözünü etmediği bir konuydu. Belki avukat meslektaşlarımızdan ve üniversite öğretim üyelerinden bilenler vardı ama onlar da bunu yansıtıyor ya …

Devamını oku »

Yargı Etiği: Adı Var, Kendisi Yok (mu?)

Yargı Etiği: Adı Var, Kendisi Yok (mu?) / Av. Çağla ÜREDEN Her demokrasinin benimsediği kuvvetler ayrılığı ilkesi hukuk devletinin vazgeçilemez temel koşulu, en önemli gereklerinden ve kurucu öğelerinden biridir. Kuvvetler ayrılığı ile devletin gücü, hiçbiri birbirinden üstün olmayan, tamamen farklı olmalarına rağmen eşit oldukları kabul edilen yasama, yürütme ve yargı organlarına dağıtılır. Böylece hem kısıtlanan devlet gücünün tek bir elde toplanıp kötüye kullanılması önlenir hem de bu organlar birbirini denetleyerek dengeler. Ancak geçmişten günümüze dünya siyasi tarihini incelediğimizde anlaşılmaktadır ki, en fazla keyfi ve kötüye kullanılan güç sübjektif olması sebebiyle hep yürütme olmuştur. İşte bu noktada gerek insanın temel hak …

Devamını oku »

İbralaşmayı Yoksayan Etik İlişki – Yozlaşan Gerekçe

Yargı Etiği İlkelerini Nasıl Yaşama Geçirebiliriz? -2 Yozlaşan Gerekçe – İbralaşmayı Yoksayan Etik İlişki / Hilmi Şeker Makalenin Konu Başlıkları Özet I-Giriş: II-Gerekçenin Özgeçmişi: 1.Mezopotamya Günleri 2.Platon–Aristo-Retorik/Usulün Babası/Tatlı Dil, Güler Yüz, jest, mimik, heyecan ve Coşkuyla Tanışma 3.Gözden Düşüş/Modernleşme – Sekülerleşme /Diriliş 4.Amerika ve Avrupa’da Gerekçe III-Hükmün Demokratikleşmesi/ Dil Gerekçe Bağlamında Erişim Hakkı/Anadille Çalışma Arkadaşlığı IV-Gerekçenin Yerel Versiyonu/Derdi Olmayan Gerekçe/Diriliş Çabası /Çekinceler 1.Adil Yargılanma Hakkı’nın Gözbebeği /Strasbourg ‘un Stratejik İlgisi 2.Hukuki Dinlenilme Hakkının Misyoneri Olarak 3.Yargının Demokratikleşmesi/Çoğulcu Yargı V- Yazmaya İndirgenen/Hiçleşen/İddiasını Yitiren Gerekçe 1.Değerle Bağını Koparan Sokak / Gerekçeyi Hafife Alan Kamusal Yaşam/ Yozlaşan Etik İlişki 2.Yabancıya Gösterilen Direnç/ Hazımsızlık-Uyumsuzluk/ …

Devamını oku »

Etik Kavramı, Yargı Etiği İlkeleri ve Bu İlkelerin Yaşama Geçirilmesi Üzerine Bir Çalışma

ETİK KAVRAMI, YARGI ETİĞİ İLKELERİ VE BU İLKELERİN YAŞAMA GEÇİRİLMESİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA / Av. Vedat Ahsen Coşar  Yunanca “kişilik, karakter” anlamına gelen “ethos” sözcüğünden türetilmiş olan “etik”, insanların bireysel ve toplumsal anlamda kurdukları ilişkilerin temelinde var olan değerleri, kuralları, doğru-yanlış, iyi-kötü gibi kavramları araştıran, doğru davranışlarda bulunmak, doğru bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiği yapmak üzerine kurulu olan felsefi bir disiplindir. Vedat Ahsen Coşar Aristoteles’in “Nicomachean Ethics” isimli özgün eserinde “Pratik, hem etiğin var olma koşulu ve hem de onun hedefidir. O nedenle soylu olan üzerine, adil olan üzerine, kısaca sitede/devlette bilim üzerine verilen dersten yararlanmak …

Devamını oku »

Madımak’ta kimler ve neler yakıldı?

Madımak’ta kimler ve neler yakıldı? / Zeki Coşkun  Türkiye büyük tarihsel faciayı, utancı yaşadı 2 Temmuz 1993’te. İnsanların diri diri yakılması, o günden bugüne büyük, ısrarlı bir çabayla içselleştirildi, olağanlaştırıldı. 30 yıl sonrasındaki sessizlik, 2 Temmuz yangınını toplumsal bir facia ve toplumsal bir utanç olarak görmemenin, olağanlaştırma ve onamanın göstergesidir. O gün ve hemen sonrasında yaşananlara bakarsak bugünkü çok boyutlu toplumsal sefaletimizi de anlayabiliriz. (Madımak’la yakılan, yok edilen Ankara) İnsanların diri diri yakılması, katliamdır. Nereden bakılırsa bakılsın, o toplum için faciadır, utançtır. Katliam karşısında gerçekleşen büyük tarihsel uzlaşma, en az katliamın kendisi kadar büyük bir facia ve utançtır. 2 Temmuz …

Devamını oku »

Madımak Davası Garabetleri

Madımak Davası Garabetleri / Avukat Aslı Ağar   Bundan tam 30 yıl önce, 2 Temmuz 1993 günü, Sivas’ta 33 insan yakılarak katledildi. Pir Sultan Abdal Şenlikleri düzenlenmişti. Şenlikler nedeniyle çoğunluğu Alevi ve sol görüşlü olan 51 kişilik grup Sivas’ta bulunuyordu. Şenlikler Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyordu. Dört gün sürecek şenliklerin ikinci günkü kısmı maalesef gerçekleştirilemedi çünkü Türkiye’nin kara lekesi olan Sivas (Madımak) Katliamı işte bu ikinci günde, cuma namazı çıkışında başladı. Yazar, şair, düşünür ve sanatçılardan oluşan 51 kişilik grubun 33’ü kaldıkları Madımak Oteli’nde yakılarak katledildiler. Olaylar sırasında 2 otel görevlisi ve 2 gösterici de öldü ve toplamda 37 kişi yaşamını yitirdi. …

Devamını oku »