Yeni
Ana Sayfa » Hukukbook » Cemil Kırbayır

Cemil Kırbayır

Cemil Kırbayır, 12 Eylül Darbesi’nin ertesi günü, 13 Eylül’de, Ardahan’ın Göle İlçesi Okçu köyündeki evinden gözaltına alındı. Kars’ta işkencehaneye dönüştürülen Dede Korkut Eğitim Enstitüsü’nde sorguya alındı. 8 Ekim 1980’de gözaltında iken hayatını kaybetti. Ailesine firar ettiği söylendi. Annesi ve diğer yakınları tarafından uzun yıllar boyunca kemikleri ve olayın failleri arandı ancak bulunamadı.

Cemil Kırbayır, Cumartesi Annelerinin sembol ismi Berfo Ana’nın(Berfo Kırbayır) oğludur.

Annesinin 05.02.2011 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ile Dolmabahçe Sarayı’nda görüşmesinin ardından, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun 9 Şubat 2011 tarihli toplantısında “gözaltında iken kayboldukları iddia edilen kişilerin akıbetinin araştırılması” amacıyla bir alt komisyon kurulması kararı alındı.

Cemil Kırbayır’ın akıbetinin araştırılması için Mersin Milletvekili, hukukçu, Prof. Dr. Zafer Üskül başkanlığında 9 Şubat 2011’de TBMM’de Araştırma Komisyonu kuruldu. Üskül ile birlikte, Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, İzmir Milletvekili, Erdal Kalkan, İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’dan oluşan alt komisyon çalışmalarına Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Firik, Adalet Müfettişi Mecit Gürsoy ve Komisyon Uzmanı Kenan Altaş’tan oluşan alt komisyon, yaptığı araştırma sırasında Kırbayır’ı sorguda gören çok sayıda tanık ile sorgulamayı yapan kolluk mensuplarıyla görmeler yaptı.

Çalışma sonunda 300 sayfalık bir rapor hazırlandı. Raporda Cemil Kırbayır’ın, Göle’deki Dede Korkut Eğitim Enstitüsü’nde işkence altında öldürülüp cesedinin yok edildiği kanaatine varıldığı; Oruç Korkmaz, Turan Sağlam ve Mahmut Kaya adlı gençlerin de aynı şekilde öldürüldüğü, işkenceye dair 8 tanığın beyanlarının bulunduğu tespit edildi. Raporun sonuç bölümünde “Komisyonumuz; Cemil Kırbayır’ın gözaltında iken işkence gördüğüne, bu işkence sonucunda hayatını kaybettiğine ve cesedinin ölümüne sebebiyet veren sorgulamaları yapan kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığına inanmaktadır.” yazıldı.

Dönemin asker-polis tüm kamu görevlileri hakkında Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Hazırlanan rapor ve suç duyurusu sonucunda, Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında Cumartesi annelerinden oluşan ve aralarında 1980 Askeri Darbe döneminde kaybedilen Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana’nın da bulunduğu heyete “bu sorunu çözeceğini, kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanmasını sağlayacağı” şeklindeki sözün birinci aşaması yerine getirilmiş oldu.

Aile, 26 Ekim 2011’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurdu. Hükümet 2017’de AİHM’de suçun insanlığa karşı suç kapsamında olmadığını, işkence suçundan zamanaşımının kaldırıldığını ancak geriye dönük işletilemeyeceğini savundu.

Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2011/899 nolu dosya ile başlattığı soruşturma sırasında arşivde 2002/911 nolu takipsizlik kararı bulundu. Cemil Kırbayır’ın gözaltında kaybedilmesinden 6 yıl sonra, babası İsmail Kırbayır tarafından suç duyurusunda bulunulduğu, Kırbayır ve kendisi gibi gözaltında kaybedilen Mahmut Kaya dosyalarının birleştirilerek soruşturma açıldığı, ‘İşkence sonucu adam öldürme’ iddiasıyla açılan dosyanın 3 Ekim 2002’de kapatıldığı öğrenildi.

Kars Savcılığı’nın 1986/1279 numaralı dosya ile başlattığının ve 2002 yılında takipsizlik kararı vererek 2002/911 nolu takipsizlik kararını aileye tebliğ etmeden dosyanın kapatıldığının ortaya çıkmasından sonra bu karar 2014 yılında aileye tebliğ edildi. Aile, Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak takipsizlik kararının kaldırılmasını talep etti ve mahkeme takipsizlik kararını kaldırdı. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı 14 Kasım 2019 tarihinde “kanun yararına bozma” talebiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğü’ne gönderdi ve Cumhuriyet Savcılığınca 2002 yılında zaman aşımı nedeniyle verilmiş olan takipsizlik kararını kaldıran Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014 tarihli kararının kaldırılmasını istedi.  Bakanlık, 25 Şubat 2020 tarihinde Yargıtay’a başvurarak dosyada zamanaşımı bakımından “kanun yararına bozma” kararı verilmesini talep etti. Dosya Yargıtay 8. Ceza Dairesi’inde incelenmeye başlandı. Yargıtay 8. Dairesi, Cemil Kırbayır dosyası ile ilgili Adalet Bakanlığı’nın zaman aşımı uygulanması yönünde başvurusuna olumlu görüş bildirdi. Yargıtay, kamu görevlilerinin işlediği öldürme suçlarında zamanaşımı işlemeyeceğine ilişkin 2004 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile 12 Eylül döneminde işlenen suçlarla ilgili dokunulmazlık sağlayan Anayasa’nın geçici 15. Maddesinin kaldırılmasına ilişkin 2010 Anayasa değişikliğinin dosyanın zamanaşımına girmesine engel oluşturmayacağını bildirdi. 

Cemil Kırbayır Dosyası, yapılan suç duyurusuna davaya dönüştürülemedi. Zamanaşımı nedeniyle soruşturma kapatıldı.

“Tek dileğim ölmeden oğlumun mezarını görebilmek” diyen Berfo Kırbayır (1907, Göle – 21 Şubat 2013, İstanbul), 21 Şubat 2013 tarihinde oğlunun kemiklerini ve suçluları bulamadan yaşama veda etti.

2016 yılında, anısını yaşatmak amacıyla Göle’nin Okçu köyünde  Cemil Kırbayır Kültür Evi açıldı. 

 Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, davanın zamanaşımına uğramasına tepki göstererek, “Davanın sonucu ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz” dedi.

2011 yılında Berfo Kırbayır ve Mikail Kırbayır tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru sözleşmenin 35. maddesinin 1 ve 4. fıkraları uyarınca, iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle reddedilmiş, 28 Mayıs 2020 tarihinde açıklanan gerekçeli karar ile başvurunun kabul edilemez olduğuna kadar verilmiştir.

Bunu okudunuz mu?

Su Hakkı

Su Hakkı ve Su Hukukuna ilişkin temel normlar Roma Hukuku döneminde oluşturulmuş, toprağın üstünde ve altındaki …