Ana Sayfa » Evrensel Metinler » Ceza Soruşturmalarında Savcıların Rolü
Avrupa Savcıları Danışma Konseyi'nin (CCPE) Ceza Soruşturmalarında Savcıların Rolü Hakkında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Dikkatine Sunduğu 10(2015) Sayılı Görüş

Ceza Soruşturmalarında Savcıların Rolü

Ceza Soruşturmalarında Savcıların Rolü’ne dair Avrupa Savcıları Danışma Konseyi’nin (CCPE) Ceza Soruşturmalarında Savcıların Rolü Hakkında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Dikkatine Sunduğu 10(2015) Sayılı Görüş  20 Kasım 2015 tarihinde kabul edilmiştir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından görevlendirilen Avrupa Savcıları Danışma Konseyi (CCPE) savcıların rolüne ilişkin olarak 57 maddeden oluşan görüşü ve tavsiye liste halinde sıralanan 11 maddeden oluşan  tavsiye listesini hazırlamıştır.

Ceza Soruşturmalarında Savcıların Rolü Hakkında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Dikkatine Sunduğu 10(2015) Sayılı Görüş; referans belgeler listesi, görüşün amacı ve kapsamı, soruşturmaların savcılar tarafından gözetimi, savcıların, polisin ya da diğer soruşturma makamlarının savcıların yetkisi altında soruşturma yürüttükleri durumlar, soruşturma yürütme konusunda polisin bağımsız olduğu durumlar, savunma tarafının soruşturmalar esnasındaki hakları açısından ve soruşturma teknikleri açısından savcıların rolü, masumiyet karinesi ilkesine ve savunma hakkına saygı, savcıların soruşturmalardaki rolünü güçlendirmeye yönelik tedbirler, uluslararası işbirliği, kitle iletişim araçları ile etkileşim ve eğitim başlıklarını taşımaktadır.

Consultative Council of European Prosecutors (CCPE) – Avrupa Savcıları Danışma Konseyi
Ceza Soruşturmalarında Savcıların Rolü
I. GİRİŞ

1. Avrupa Savcıları Danışma Konseyi (CCPE), Bakanlar Komitesinin üye devletlere yönelik hazırladığı “ceza adalet sisteminde savcılığın rolü” konulu Rec(2000)19 sayılı Tavsiye Kararı‘nın uygulanmasına ilişkin hususlar üzerine görüş bildirme görevi ile 2005 yılında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kurulmuştur.

2. Bakanlar Komitesi, CCPE’yi 2015 yılı için kendisine sunulmak üzere ceza soruşturmalarında savcıların rolüne ilişkin bir görüş hazırlayarak kabul etmesi için görevlendirmiştir. CCPE, 29 üye Devletten alınan anket cevaplarına dayanarak bu Görüşü hazırlamıştır.

3. Bu cevaplara göre, savcılarla soruşturma makamları arasındaki ilişkilerin birçok yönünün Anayasa ve/veya ulusal kanunlar ve iç düzenleyici araçlarla (örneğin Genel Savcı tarafından verilen emirler ya da talimatlar, davranış kuralları, etik kuralları vb.) düzenlendiği görülmektedir.

4. Ceza soruşturmalarında savcıların rolü, sistemden sisteme değişiklikler göstermektedir. Bazı ülkelerde savcılar soruşturma yürütebilmektedir. Diğer ülkelerde ise polis savcıların yetkisi ve/veya denetimi altında soruşturma yürütebilmekte ya da polis veya diğer soruşturma makamları bağımsız hareket edebilmektedirler.

5. Kovuşturma sistemi her üye Devlette değişiklik gösterebilmektedir. Sistem, zorunlu kovuşturma ya da takdire bağlı kovuşturma ilkesini temel alabilmektedir. Ayrıca çok sayıda kovuşturma sistemi geleneksel olarak soruşturmaya yönelik ya da çekişmeli modelleri yansıtmaktadır.

6. Hem soruşturmaların etkili olmasını hem de ilgili kişilerin haklarına saygı duyulmasını sağlamak için Avrupa’da son yıllarda özellikle de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (bundan böyle “AİHM” olarak anılacaktır) etkisiyle bu modelleri birbirine yakınlaştırma yönünde gelişmeler gerçekleşmiştir; bunun asıl amacı tüm bu sistemlerin ortak temel değerlerle uyumlu hale getirilmesidir.

Loader Loading...
EAD Logo Taking too long?

Reload Reload document
| Open Open in new tab

Download [520.54 KB]

A. Referans belgeler

7. CCPE, İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’ne (bundan böyle “AİHS” olarak anılacaktır), özellikle de 2, 3, 5, 6 ve 8. maddeleri ile AİHM içtihatlarına atıfta bulunulmasının önemini vurgulamaktadır. Ayrıca Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesinin bulgularının ve önerilerinin önemine de değinmiştir.

8. CCPE, yukarıda adı geçen, bazı ceza yargısı sistemlerinde savcıların soruşturmaları yürüttüklerinin, yönlendirdiklerinin ya da denetlediklerinin belirtildiği Rec(2000)19 sayılı Tavsiye Kararı’nı dikkate almıştır. CCPE ayrıca Bakanlar Komitesinin üye devletlere yönelik hazırladığı, Avrupa Polis Etiği Yönetmeliğine ilişkin Rec(2001)10 sayılı Tavsiye Kararı’nı, terör suçları dâhil olmak üzere ağır suçlara yönelik “özel sorgulama teknikleri” üzerine Rec(2005)10 sayılı Tavsiye Kararı’nı ve 31 Mayıs 2005 tarihinde
Macaristan’ın Budapeşte şehrinde düzenlenen, savcılarla polis arasındaki ilişki konulu 6. Avrupa Genel Savcıları Konferansında kabul edilen sonuçları da dikkate almıştır. CCPE, savcılara ilişkin Avrupa norm ve ilkeleri konulu 9(2014) sayılı Görüş’ünde (“Roma Şartı”) ve özellikle ceza yargısı alanı dışında savcılıkların rolü konulu 3(2008) sayılı Görüş’ü ile savcılarla basın arasındaki ilişki konulu 8(2013) sayılı Görüş’ü dâhil olmak üzere diğer ilgili görüşlerinde belirtilen ilkeleri temel almıştır.

9. CCPE ayrıca Birleşmiş Milletlerin 1966 tarihli Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ni, 17 Aralık 1979 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Kolluk Kuvvetlerinin Davranış Kuralları’nı (34/169 Sayılı Tavsiye Kararı), 1984 tarihli İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşme’yi, 1990 tarihli Savcıların Rolüne İlişkin Yönerge‘yi ve ilgili Birleşmiş Milletler araçlarının uygulanmasını denetlemekle yükümlü komitelerin tavsiyelerini de dikkate almıştır.

10. Bunların yanı sıra, CCPE, 1999 yılında Uluslararası Savcılar Birliği (IAP) tarafından kabul edilen Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Bildirisi’ni, IAP tarafından kabul edilen diğer ilgili belgeleri ve savcılık hizmetleriyle polis arasındaki ilişkiler konulu 25 Mayıs 2015 tarihli Visegrad Grubu Genel Savcılar Sopot Deklarasyonu’nu dikkate almıştır.

B. Görüşün amacı ve kapsamı

11. Bu Görüş, soruşturmalardaki tüm tarafların (mağdurlar, davalılar, savunma vekili, tanıklar vb.) haklarını göz önünde bulundurarak cezai soruşturmalarda savcıların rolüne ilişkin tavsiyeleri uygulamaya koymayı ve savcılar ile soruşturmacılar arasında iyi çalışma uygulamalarını tanımlayıp teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

12. Rec(2000)19 sayılı Tavsiye Kararı’nda, savcılar ile soruşturma organları arasındaki ilişki kısaca vurgulanmış, Avrupa Konseyi üye Devletlerinde var olan çeşitli sistemler arasındaki farklar da kaydedilmiştir.

13. Bu husus, ceza adaletinin düzgün idaresi bağlamında çok büyük önem taşır. Hukukun üstünlüğünün temel ilkelerinden biri de savcılar ile soruşturma makamlarının, soruşturmanın tüm aşamalarında insan hakları ve temel özgürlüklere saygı duymalarıdır.

14. Bu, şu anlama gelmektedir:

• Savcılar, yetki alanlarında olduğu zaman, soruşturmadan etkilenen kişilerin insanca muamele görmelerini ve meşru haklarını savunabilmelerini sağlamalıdırlar.

• Savcılar, görev ve yetkileri çerçevesinde mümkün olduğu ölçüde, herhangi bir yetkiyi kötüye kullanma veya uygunsuz davranış hususunda uygun bir makam nezdinde hesap verebilir olmaları açısından soruşturma organlarının kanuna riayet etmelerini ve belirli davranış standartlarına uymalarını temin etmek için tüm yetkilerini kullanmalılar.
• Savcılar, duruşma hakimine sunulan soruşturma sonuçlarının, mahkemeyi yanlış yönlendirmeyecek şekilde bulguların gerçekliğini yansıttığından emin olmalılardır.

15. Bu Görüş, cezai alandaki ve savcılık bağlamındaki soruşturmalarla kısıtlıdır.

II. CEZA SORUŞTURMALARINDA SAVCILARIN ROLÜ
A. Soruşturmaların savcılar tarafından gözetimi

16. Genel olarak savcılar, soruşturmaların hukuka uygunluğunu en geç bir kovuşturmanın başlatılması veya devam ettirilmesi gerekip gerekmediği konusunda karar verirken incelemelidir. Bu bağlamda savcıların ayrıca soruşturmaların nasıl yürütüldüğünü ve insan haklarına saygı duyulup duyulmadığını da denetlemesi gereklidir.

17. Savcılar, yetkileri olduğu takdirde, soruşturma organlarına uygun bir şekilde bağlayıcı emirler verebilir, öneriler, talimatlar ya da yönergeler sunabilirler; bu emirler, öneriler, talimatlar ya da önergeler, soruşturmanın tamamına ya da birtakım soruşturma eylemlerine ilişkin olabilirler ve ceza kanununun asli kuralları ve usul kuralları ile AİHS tarafından teminat altına alınan haklara uygun olmayı sağlama amacı taşırlar.

18. Soruşturmanın etkinliğinin sağlanması amacıyla, bu talimat ya da yönergeler; diğerlerinin yanı sıra, elde edilmesi gereken kanıtlar, soruşturmanın gelişmesinde kullanılacak uygun strateji, kanıtların toplanmasında kullanılacak yöntem ve araçlar, açıklanması ve kanıtlanması gereken olaylar ve soruşturmalar esnasında alınacak önlemler ile ilgili olabilir.

19. Savcılar, soruşturmalar üzerinde denetleyici bir rolleri olması halinde, soruşturma organlarının kendilerini ceza davalarına ilişkin soruşturmaların gidişatı, kendilerine verilen ceza politikası öncelikleri ve savcıların emirlerinin uygulanması hususlarında bilgilendirmelerini sağlamalıdırlar.

20. Aşağıdaki hususların savcıların yetki alanına girdiği üye Devletlerde savcılar,

• Soruşturmaların yegane amacının doğruyu bulmak ve davayı açığa kavuşturmak olmasını, AİHS’nin özellikle 2, 3, 5, 6 ve 8. maddelerinde bildirilen insan hakları ve temel özgürlüklere uygun olmasını, objektif, tarafsız, profesyonel bir şekilde ve makul bir süre içinde yürütülmesini temin etmek için çabalamalıdır. Savcılar, soruşturmacıların çalışmalarını yönlendirirken, kontrol ederken veya denetlerken görev ve yetkileri çerçevesinde mümkün olduğu ölçüde soruşturmacıların aynı ilkelere ve temel haklara saygı duyduklarından emin olmalıdırlar.

• Soruşturmalar esnasında masumiyet karinesi ilkesine ve savunma makamının haklarına saygı duyulmasını sağlamaya çabalamalıdır. Mümkün olan durumlarda soruşturmanın bu aşamasında şüphelilerin kimliklerinin halka ifşa edilmemesinin ve kişisel güvenlikleri ile onur ve özel hayatın korunması haklarının gözetilmesi gereklidir.

• Soruşturmalar esnasında, soruşturmanın ilerlemesinin ve etkinliğinin tehlikeye atılmaması amacıyla bilgilerin gizliliğinin korunması için çabalamalıdır.

• Dâhil oldukları soruşturmalar esnasında tarafların, tanıkların ve davaya dâhil olan diğer kişilerin kişisel güvenliğinin teminat altına alınmasını sağlamalıdır.

• Mağdurların, özellikle de savunmasız kişilerin, soruşturmanın başlatılması ve sonuçları ile ilgili bilgilendirilmesini uygun kaynaklar aracılığıyla sağlamalı, bu esnada haklarına saygı duyulduğundan emin olmalıdırlar.

21. Savcılar, bu görevleri yerine getirirken vazifelerini adil, sürekli ve sür’atli bir şekilde yerine getirmeli, böylece sürecin gerektiği gibi ilerlemesine ve ceza adalet sisteminin düzgün işlemesine katkıda bulunmalıdır.

22. Savcılar, yetkileri dâhilinde olması halinde, insani ve finansal kaynaklar dâhil olmak üzere kaynakların etkin yönetimine ilişkin hususları dikkate almalıdırlar. Ayrıca orantısız harcamalardan kaçınmalı ve hukukun üstünlüğü ile usul haklarına daima saygılı olmalıdırlar.

B. Savcıların soruşturma yürüttükleri durumlar

23. Savcılık soruşturmasına izin verilen üye Devletlerde savcılar soruşturmaları kanuna uygun, profesyonel, adil, sür’atli, ellerinden gelen en iyi şekilde ve kimseye karşı önyargı beslemeksizin ve ayrımcılık yapmaksızın gerçekleştirmek zorundadırlar. Ayrıca, savunma makamının lehine olabilecek delilleri ortaya çıkarmak ve toplamak için soruşturma yöntemleri geliştirmelidirler.

24. Savcılar, soruşturma işlevleri çerçevesinde diğer soruşturma organlarıyla en az aynı hak ve yükümlülüklere ve işlevlerini yerine getirebilmek için gerekli olan araçlara sahip olmalıdırlar.

C. Polisin ya da diğer soruşturma makamlarının savcıların yetkisi altında soruşturma yürüttükleri durumlar

25. Polisin savcılık makamının yetkisi altında olduğu veya polis soruşturmalarının savcılık hizmetleri tarafından denetlendiği üye Devletlerde savcılar ceza soruşturmalarındaki görevlerini daima ulusal ve uluslararası kanunlara uygun bir şekilde ve tam anlamıyla yerine getirebilmelerini garanti etmek için gerekli olan etkin tedbirler kullanma yetkisi ile donatılmalıdır. Savcılar, soruşturmaların en uygun ve etkin şekilde ve hukukun üstünlüğü ile usul haklarına daima saygı gösterilmek kaydıyla yürütülmesini temin etmelidir.

26. Bu görevler şunları içerebilir:

• Ceza politikası önceliklerinin etkili uygulanmasını sağlamak,

• Ceza soruşturmalarını ne zaman açacakları ya da nasıl yürüteceklerine ilişkin polise talimatlar vermek,

• Her bir dava dosyasını ilgili soruşturma bürosuna sevk etmek,

• Polis ve savcılık birimleri arasında verimli ve etkili bir işbirliği olmasını teşvik etmek ve birden çok organın dâhil olduğu soruşturmalarda koordinasyonu sağlamak,

• Hukuki konularda rehberlik etmek ve talimatlar vermek,

• Soruşturmaların hukukiliğini ve kalitesini denetlemek,

• Gerekli olması halinde hukuka uygunluğa ilişkin değerlendirme ve kontroller gerçekleştirmek,

• Uygun olması halinde ve ulusal kanunlara uyması kaydıyla, ihlaller için yaptırım uygulamak veya uygulanmasını teşvik etmek.

27. Savcıların soruşturmaları denetlediği üye Devletlerde savcılara, ceza soruşturmalarının etkin ve hukuk ile tamamen uyumlu bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaları için usul bakımından yeterli genişlikte yetkiler verilmelidir.

Özellikle, savcıların ulusal kanunlar çerçevesinde soruşturmaları denetleme yetkisine sahip olduğu üye Devletlerde:

• Savcılar, soruşturmacıların soruşturma açma, soruşturmayı durdurma ve iptal etmenin yasallığına ilişkin hükümler dahil olmak üzere kanun hükümlerine uyduklarından, ayrıca mağdurlar ve savunma makamları dâhil olmak üzere ceza davasına dâhil kişilerin haklarının göz önünde bulundurulduğundan emin olmalıdırlar. Bunu gerçekleştirebilmek için savcılara gelecekte yürütülecek ve hâlihazırda yürütülmüş olan soruşturmalara ilişkin tüm önemli kararlar hakkında, özellikle de ceza davasına dâhil olan kişilerin hak ve özgürlüklerine ciddi bir kısıtlama getirilmesi ihtimali içeren kararlar hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir (örneğin ihbar edilen bir suçun sonuçları ve soruşturmadaki temel olaylar).

• Savcıların, soruşturmacı tarafından verilen bu tür önemli kararların kabul edilmesini onaylama ya da reddetme yetkisi bulunmalıdır.

• Ceza davalarındaki tarafların haklarına ve kanuni menfaatlerine gerekli saygının gösterilmesi için savcıların ayrıca gerektiğinde bu kişileri daha yüksek bir savcılık veya mahkeme önünde itiraz hakları olduğuna dair bilgilendirmesi gerekir.

• Savcılar, soruşturmanın gizliliğini de gözlemlemelidir.

Soruşturmacılardan veya üçüncü taraflardan gelen gizli bilgilerin ifşa edilmesine, bu bilgilerin ifşa edilmesi adaletin menfaati ya da kanunlar doğrultusunda olmadığı sürece izin vermemelidirler.

• Soruşturmanın zamanında gözlemlenebilmesi, gerektiğinde önemli kanıtların kaybının önlenmesi, güvenliğin ve mağdurların dava dosyasına erişiminin sağlanması (ulusal kanun izin veriyorsa) veya haklarında kovuşturma işlemleri yapılması gereken kişilerin adaletten kaçması ihtimalinin önlenebilmesi için savcılar, cezai soruşturmayla ilgili olan ve soruşturmacıların erişimine açık olan tüm materyallere özgürce ve her zaman ulaşabilme imkânına sahip olmalıdır.

• Savcılar, kişilerin kanuna aykırı ya da gerekçesiz bir şekilde tutuklanmalarını veya hapse atılmalarını önlemek adına düzenli aralıklarla soruşturmaları denetlemelidirler.

• Savcılar, uluslararası ve ulusal kanunlar uyarınca, özgürlükleri kısıtlanmış tüm kişileri, yetkililer veya başka kişilerce uygulanabilecek uygunsuz muamelelerden korumak için çaba sarf etmeli ve bu bağlamda sunulan şikâyetleri dikkatlice gözden geçirmelidirler.

• Savcılar, hem soruşturmacıların eylemlerinin kanuna uygunluğunu ve talimatlarının yerine getirilme durumunu değerlendirmelerini hem de kanunun bu soruşturmacılar tarafından ihlal edilmesini mümkün olduğunca önlemelerini sağlamak üzere kanun ile belirlenmiş yetkilere sahip olmalıdır.

• Soruşturmacıların ciddi insan hakları ihlallerine yol açan kanun dışı soruşturma yöntemleri kullanmaları durumunda, savcıların bu soruşturmacılar aleyhinde ceza davası açma hakkı ya da soruşturmacılara karşı ceza davası açmaya veya disiplin işlemleri yapmaya yetkisi olan ilgili makamlara başvurma hakkı olmalıdır.

• Savcıların, gözaltında bulunan bir şüpheliyi/davalıyı özgürce ziyaret edebilme hakları olmalıdır.

D. Soruşturma yürütme konusunda polisin bağımsız olduğu durumlar

28. Polisin ya da başka soruşturma makamlarının bağımsız şekilde soruşturma yürüttüğü üye Devletlerde hukuk sistemlerinin söz konusu soruşturmaların hukuka uygun bir şekilde yürütülmesini ve polis ile diğer soruşturma makamlarının profesyonelce, adil bir şekilde ve süratli hareket etmesini sağlayacak uygun denetleme usullerinin olması gerekir.

29. Her halükarda savcılar, soruşturma organları ile uygun ve işlevsel bir işbirliğini teşvik etmeye yönelik etkili tedbirler alabilmelidir.

III. SAVUNMA TARAFININ SORUŞTURMALAR ESNASINDAKİ HAKLARI AÇISINDAN VE SORUŞTURMA TEKNİKLERİ AÇISINDAN SAVCILARIN ROLÜ
A. Masumiyet karinesi ilkesine ve savunma hakkına saygı

30. Mahkeme’nin içtihadı (Messier/Fransa (AİHM, 30 Haziran 2011) uyarınca, prosedürel boyutları dâhil tüm cezai süreçler, tarafların delilleri ve savunmalarını özgürce sunabilmesi (çekişmeli yargılama) ilkesine dayanmalı, kovuşturma ve savunma tarafları arasında silahların eşitliği ilkesi geçerli olmalıdır. Söz konusu ilkeler, âdil yargılanmanın temel unsurlarını oluştururlar. Buna ilaveten, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin 1. fıkrası, kovuşturma makamının, yargılama aşamasında savunma tarafına, suçlanan kişinin lehinde ya da aleyhinde elde edilmiş olan tüm ilişkili delilleri açıklamasını gerektirmektedir. Adil yargılanma hakkı, silahların eşitliği ilkesini kapsar ve ayrıca çekişmeli yargılama ilkesini öngörür. Ayrıca, savcının elinde bulunan ilgili tüm materyallerin zamanında açıklanmasını da kapsar. Bu bütün ispat unsurlarının mevcut olması anlamına gelmektedir. Savcının ya da diğer kovuşturma makamlarının hem suça hem de masumiyete ilişkin kanıtlara ulaşabilmesi için bu bir yükümlülüktür.

31. Soruşturmalardaki görevleri ne olursa olsun savcılar, eylemlerinin hukuka uygun ve aşağıdaki ilkelere saygı gösterir nitelikte olmasını temin etmelidirler:

• Kanun önünde eşitlik;

• Savcıların tarafsızlığı ve bağımsızlığı;

• Avukata erişim hakkı;

• Savunma tarafının ilgili tüm materyale ilişkin bilgilendirilme hakkı;

• Masumiyet karinesi;

• Silâhların eşitliği;

• Mahkemelerin bağımsızlığı;

• Sanığın âdil yargılanma hakkı.

32. Masumiyet karinesine saygı, yalnızca mahkemeler için değil, diğer tüm devlet organları için de bağlayıcıdır. Savcılar ve soruşturma organları, bu ilkenin ihlaline yol açacak her türlü beyandan ve tutumdan kaçınmalıdır.

33. Adil bir cezai sürecin gereği olarak silâhların eşitliği ilkesi, soruşturmaya konu olan kişinin, karşı taraflara göre görülür şekilde dezavantajlı bir konuma oturtulmadan mahkeme önünde davasını sunabilmesini gerektirir. Bu nedenle, taraflar arasında, soruşturmanın tüm unsurlarını tartışabilecekleri adil bir denge kurulmalıdır.

34. Cezai meselelerde çekişmeli yargılama ilkesine saygı, soruşturma aşaması ile yargılama aşamasının birbirinden ayrılmasını gerektirir. Birinci aşama olan sorgulama aşamasında çekişmeli yargılama ilkesi kendini mutlak şekilde göstermez. Daha ziyade, bu aşama söz konusu ilkenin bir öncülü olarak kendini gösterir; bir suçlamaya ilişkin adlî işlem başlatılması için yeterli sebep olup olmadığını saptamak amacıyla kanıt araştırması yapmayı içerir. Dolayısıyla bu aşama boyunca prosedür gizli olabilir.

35. Bununla birlikte, AİHS’nin 6. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi; her sanığın, hakkındaki suçlamaların doğası ve sebeplerine ilişkin olarak anlayacakları dilde, makul zamanda ve ayrıntılı şekilde bilgilendirilme hakkını hükme bağlar. Sanık, kendisine isnat edilen suç hakkında en geç tutuklandığı andan itibaren eksiksiz bir biçimde bilgilendirilmelidir. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen “makul zaman” da o andan itibaren işlemeye başlar. Tutuklanan, alıkonulan ya da özgürlüğünden mahrum bırakılan kişiye, hakları yazılı şekilde vakit kaybetmeksizin iletilmelidir. Söz konusu bildirim, açık ifadelerle ve kişinin anlayacağı dilde yazılmalıdır.

Bildirim, diğerlerinin yanı sıra, kişinin aşağıdaki haklarına ilişkin bilgiler içermelidir:

• Kendisine isnat edilen suça ilişkin tam bilgi sahibi olma hakkı;

• Alıkonulmasına dayanak oluşturan sebeplere ilişkin tam bilgi sahibi olma hakkı;

• Bir avukata erişme ve avukata etkin şekilde danışma hakkı;

• Söz konusu bildirimin sözlü ya da yazılı tercüme edilmesi hakkı.

36. Suça ya da masumiyete dayanak oluşturan kanıtları araştırma ve koruma yükümlülüğü, her davaya özgü olgular bağlamında gerçekçi şekilde yorumlanmalı; kanıtların ilgililiği, değerlendirme süreci sonrasında belirlenmelidir.

37. Suçla ya da masumiyetle ilişkili kanıtlar, gerektiği ve uygulanabilir olduğu ölçüde, en azından prosedürün sonuçlanma aşamasına kadar, ulusal hukuka uygun şekilde elde tutulmalıdır. Bir kanıtın savcılıkça kullanılmayacak olması; bu kanıtın imhası, gerektiğinde sunulmaya hazır halde bulundurulmaması ya da kanıta ilişkin not ve kayıtların imhası için geçerli sebep değildir. Kanıtın, savcılığın iddialarının aksini ispat edebilecek nitelikte makul bir olasılık ortaya çıktığında muhafaza edilmesi gerekir.

38. Savcı, sanığın masumiyetine ilişkin olan ya da savunma tarafına somut olarak yardımı dokunacağından haberdar olduğu materyalleri ortaya çıkarır. Savcı, söz konusu materyalleri ortaya çıkarmayı reddederse ya da ortaya çıkaracak durumda değilse sanığın suçsuz olduğuna ya da davanın düşmesine karar verilebilir.

39. Savcılar, her zaman kendi mesleklerine ilişkin yasalara, kurallara ve etik kuralları ile Savcılar için Etik Kuralları’na (Budapeşte İlkeleri) uygun şekilde, profesyonelce hareket etmelidirler. En üst düzey dürüstlük standartlarını benimsemeye çabalamalı, hal ve hareketlerinin eleştiriye konu olamayacak seviyede olmasına dikkat etmelidirler.

B. Özel Soruşturma Teknikleri

40. Savcılar, faaliyetlerini sanığın suçlu olup olmadığını hızlı şekilde değerlendirebilecek biçimde ayarlamalıdırlar. Bu çerçevede, yasalara uygun oldukları sürece, mevcut olan en güncel teknikleri kullanmalı, uzmanlaşma ve multi-disipliner yaklaşım hususlarına gereken özeni göstermelidirler.

41. Savcılar, bu tür tekniklerden bazılarının kullanımının, kişilerin haklarında kısıtlamalara neden olabileceğini de göz önünde bulundurmalıdırlar; örneğin, Muhbirlerin, gizli ajanların kullanımı, toplantıların kaydedilmesi, telefonların, elektronik postaların, internet haberleşmelerinin izlenmesi ve engellenmesi, erişim izni olmadan sistemlere sızan bilgisayar programlarının, GPS alıcılarının ve tarayıcıların kullanımı bu tür tekniklerdendir.

42. Savcıların bilhassa özel hayata müdahale eden özel tekniklerin kullanıldığı soruşturmalarda görev aldığı üye devletlerde savcılar, ciddi bir suçun işlendiği veya suça zemin hazırlandığı ciddi durumlar haricinde bu tür soruşturma tedbirlerine başvurmamalı; söz konusu tedbirlere, yalnızca diğer tedbirlerin uygulanabilir veya elverişli olmadığı durumlarda, demokratik toplum koşullarında gerekli olduğu derecede ve cezai soruşturmalar ile kovuşturmalar bağlamında uygun olduğu düşünüldüğünde başvurulmalıdır (Rec(2005)10 sayılı Tavsiye Kararı, 2. bent). Bu bağlamda savcılar, orantılılık ve tarafsızlık ilkelerine, kişilerin temel haklarına ve masumiyet karinesine saygı göstermelidirler.

43. Üye devletler, söz konusu tekniklerden faydalanma hususunda uygun bir dengenin kurulabilmesi amacıyla;

• Bu yeni tekniklerin kullanımı yoluyla elde edilen kanıtlardan faydalanmaya dair gereken izinler ile sınırlamaları içeren uygun yasal düzenlemeleri gerçekleştirmeli;

• Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hükme bağladığı koşulları yerine getirmek ve Mahkemenin içtihadından dolayı ortaya çıkan, adlî kontrol, yasalara saygı gibi ilkeleri gerçekleştirmek amacıyla gereken tedbirleri almalı;

• Savcıların yeni tekniklerden etkin bir şekilde faydalanabilmesine olanak tanımak ve cezai soruşturmaları kolaylaştırmak amacıyla, savcılar ile savcılıklarda çalışan personele uygun eğitim fırsatlarını sunmalıdırlar.

IV. SAVCILARIN SORUŞTURMADAKİ ROLÜNÜ GÜÇLENDİRMEYE YÖNELİK TEDBİRLER
A. Uluslararası işbirliği

44. Savcılar, devletlerin egemenliğine saygı duymanın ve ulusal ve uluslararası yasaların hükümlerine mutlak surette uymanın gerekliliğini dikkate alarak cezai kovuşturmalar alanında uluslararası işbirliğini ve karşılıklı güveni teşvik etmelidirler.

45. Devletler, özellikle uzmanlaşmış ağlar, seminerler ve çalıştaylar yoluyla deneyimlerin paylaşılmasına olanak tanımak amacıyla, yürürlükte bulunan anlaşmalar ve sözleşmeler çerçevesinde, farklı devletlerde ya da uluslararası kuruluşlarda görev yapan savcılarla kendi savcılarının doğrudan iletişim halinde olmalarını teşvik etmelidir.

46. Savcılar, kendi yetki alanları içerisinde mal varlıklarını dondurma, yakalama ve alıkoyma dâhil olmak üzere cezai meselelerde hukuki yardıma ve suçluların ülkeye iadesine yönelik uluslararası talepleri, kendi işleri veya ülke düzeyinde benzer işler için gösterdikleri özeni göstererek değerlendirmelidir.

47. Savcılar arasındaki işbirliği, özellikle hukuki yardım hususunda yapılan taleplerin gerekli mercilere aktarılması ve icrası bağlamında mümkün olduğunca yeni bilgi teknolojileri kullanılarak ve taleplerin niteliği ile bu taleplerin diğer dillere yapılmış tercümeleri düzenli olarak güncellenerek geliştirilmelidir.

48. Uluslararası işbirliği alanındaki savcılık faaliyetleri konusunda uzmanlığın daha kapsamlı hale gelmesi, bizzat bu alanda uzmanlığı bulunan savcıların bu tür görevlerin icrası için atanmasına olanak tanıyarak veya uluslararası işbirliğine dair meselelerle ilişkili savcılara yardımcı olabilecek yapılar kurarak teşvik edilmelidir.

49. Savcılar ile uluslararası yasal meselelere ilişkin süreçler kapsamında görev alan diğer personelin uluslararası düzeyde suçluların ülkeye iadesi ve hukuki yardım alma hususunda talepte bulunma ve diğer ülkelerden bu yönde alınan talepleri değerlendirip bu taleplere yanıt verme hususundaki becerilerini geliştiren özel eğitimlerin verilmesi gerekir. Bu eğitimler, yabancı dil öğrenimi ile en güncel uluslararası yasaları ve karşılaştırmalı içtihadı kapsamalıdır. Bu sayede, farklı ülkelerden katılımcıların etkili ağlar oluşturması teşvik edilecek ve kolaylaştırılacaktır.

50. Savcılık organlarının cezai konularda uluslararası işbirliğinden sorumlu merkezî ulusal merciler olarak görevlendirildiği durumlarda bu organlar, kendi ülkelerinin ulusal mevzuatı çerçevesinde, yabancı ülkelerden gelen talepleri doğrudan icra etmek ve/veya bu taleplerin icra edilişini denetleme hakkını saklı tutarak talepleri diğer görevli mercilere iletmek için yetkilendirilmelidir.

51. Bu bağlamda, her ülkede, farklı ülkelerin yetkili mercilerinin düzenli şekilde bir araya gelerek ortak ilgi alanlarını tartışmak suretiyle doğrudan iletişim kurmalarını sağlayacak irtibat noktalarının oluşturulmasına özen gösterilmelidir. Bu irtibat noktalarının, uluslararası işbirliğine dair meseleler hususunda yüksek düzeyde becerileri bulunmalı, yabancı dil anlayabilmeli ve konuşabilmelidir. “İrtibat hâkimlerinin” görevlendirilmesi de yine aynı nedenlerden dolayı faydalı olabilecektir ve teşvik edilmelidir.

B. Kitle İletişim Araçları ile Etkileşim

52. Savcılar; halkın güvenini artırmak, görev ve yetkileri konusunda bilgi yaymak ve böylece çalışmaları hakkında halkın daha iyi bilgilenmesine katkıda bulunmak üzere, çalışmalarında kamuya açıklık ve şeffaflık ilkelerine uygun olarak kitle iletişim araçları ile yeterli düzeyde etkileşimde bulunmanın gerekliliğinin bilincinde olmalıdırlar.

53. Savcılarca kitle iletişim araçlarına sunulacak bilgi; açık, güvenilir ve kesin olmalı, soruşturmanın dürüstlüğünü ve etkililiğini zedelememeli, savcıların kişisel güvenliğini tehlikeye atmamalıdır. Kişisel olarak savcılarla değil, savcılığın faaliyetleri ile ilgili olmalıdır. Savcılar, basınla etkileşimde bulunurken hiçbir basın kuruluşu arasında ayrım gözetmemelidir.

54. Sunulacak bilgi ayrıca ifade özgürlüğü, kişisel verilerin korunması, soruşturmaların gizliliği, insan haysiyeti, masumiyet karinesi ilkesi, yargılama işlemlerine dâhil olan diğer katılımcılar açısından etik kurallar ve belli bilgilerin ifşasını düzenleyen ve kısıtlayan yasal normlar ile uyum göstermelidir.

55. Savcılar, kitle iletişim araçları vasıtasıyla suç işlenmesinin engellenmesini ve/veya işlenen suçların kovuşturulmasını teşvik etmek ve ulusal veya uluslararası düzeyde cezai işlemlerin işleyişine dair anlayışı güçlendirmek amacıyla da kamuya bilgi sunabilirler.

56. Savcılar, faaliyetleri hususunda halkı vaktinde ve daha iyi bilgilendirebilmek amacıyla web sitelerinin kurulması, gereğince yönetilmesi ve düzenli olarak güncellenmesi dâhil olmak üzere bilgi teknolojilerinden faydalanmalıdırlar.

57. Savcıların kitle iletişim çalışanlarıyla doğrudan ve düzenli irtibat halinde olması halinde kaliteli ve kesin bilgi sunma amacıyla kitle iletişim araçlarıyla etkileşim konusunda özel eğitim verilmelidir. Bu tür eğitimler, gerekli oldukları her durumda düzenlenmeli, eğitimlerde uzmanlardan ve gazetecilerden destek alınmalıdır.

C. Eğitim

58. Savcıların, özellikle soruşturmalar bağlamında üst düzey niteliklere sahip olmaları, savcılık hizmetlerinin yeterliliği ve kamuoyunun savcılık hizmetlerine olan güveninin artması açısından gerekli bir durumdur. Bu nedenle savcılar, uzmanlık alanlarına ilişkin gereken temel ve sürekli eğitimleri almalıdırlar.

TAVSİYE LİSTESİ

a. Üye devletler, savcıların ve soruşturma organlarının cezai soruşturmalar çerçevesindeki hak ve yükümlülüklerini açıkça belirlemelidir.

b. Genel anlamda savcılar, soruşturmaların yasalara uygunluğunu, en geç kovuşturmanın başlatılması veya devam ettirilmesi gerekip gerekmediği konusunda karar verirlerken incelemelidir. Bu bağlamda savcılar, soruşturmaların ne şekilde yürütüldüğünü ve soruşturmalar yürütülürken insan haklarına saygı gösterilip gösterilmediğini de izlemelidir.

c. Savcılar bu görevi icra ederlerken soruşturmaların yasalara uygunluğunu teyit edebilmek ve meydana gelebilecek yasa ihlâllerine gereken tepkiyi verebilmek için ihtiyaçları olan tüm yasal, malî ve teknik araçlarla donatılmalıdır.

d. Soruşturmalar tarafsız şekilde yürütülmeli, soruşturmacıların hem suça hem de masumiyete ilişkin kanıtları araştırma ve koruma yükümlülüğünü içermelidir.

e. Savcılar, güvenilir nitelikli mevcut tüm kanıtları mahkemeye sunmalı, sanığa da kendisini ilgilendiren kanıtları açıklamalıdır.

f. Savcılar; sanıkların, mağdurların, tanıkların ve kovuşturma işlemlerine diğer şekillerde dâhil olmuş tüm kişilerin haklarına saygı göstermelidirler.

g. Savcılar ve soruşturma organları, işbirliği içerisinde hareket etmeli, işlevlerini gerçekleştirebilmek için gereken bilgileri birbirleriyle paylaşmalıdırlar.

h. Savcılar ve soruşturma organları, özellikle davada tutukluların bulunması halinde görevlerini mümkün olan en etkili ve hızlı şekilde icra etmeli, soruşturma araçlarını kullanırken orantılılık ilkesini gözetmelidir.

i. Savcılar ve soruşturma organları, hem yasalar hem de en modern soruşturma teknikleri hususunda gerekli eğitimi en uygun koşullarda almalıdır.

j. Savcılar ve soruşturma organları, uluslararası ilişkileri ve işbirliğini en yeterli düzeyde gerçekleşecek şekilde geliştirmelidir.

k. Savcılar, işlev ve yetkileri hususunda bilgi sunmak ve bu sayede halkın kendi faaliyetlerine dair bilgilerinin artmasına katkıda bulunmak suretiyle, aynı zamanda masumiyet karinesi ilkesi ve adil yargılanma hakkı gibi temel hak ve ilkelere saygı göstererek halkın savcılık hizmetlerine olan güvenini artırma çabası içerisinde olmalıdır.

Bunu okudunuz mu?

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Türkiye’de her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan resmi bayramdır. 19 …