Cumhuriyet İlanının Onuncu Yıl Dönümünü Kutlulama Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 11.06.1933 tarihinde 2305 kanun numarası ile kabul edilmiştir.
29 Ekim 1923’te ilan edilen cumhuriyetin onuncu yılının kutlanma şeklini belirleyen kanun, Resmi Gazetenin 17.06.1933 tarihli sayısında ilan edilerek yürürlüğe girmiştir.
Cumhuriyet İlanının Onuncu Yıl Dönümünü Kutlulama Kanunu
Madde 1
Cumhuriyet ilânının onuncu yıl dönümü üç gün kutlulanır. Bu üç gün de resmî daireler tatil, hususî daireler ve müesseseler ve ticaret evleri hakkında hafta tatili kanunu tatbik olunur.
Madde 2
Kutlulama işlerile meşgul olmak üzere merkezde Başvekâlete bağlı olan bir yüksek komisyon ve vilâyetlerde yine bu işle meşgul olacak komite ve heyetler teşkiline ve bunlar için vazifelerle Cumhuriyetin bu güne kadar ve gelecekteki muvaffakiyetlerini tebarüz ettirecek surette kutlulama için şekiller tayinine Hükümet mezundur.
Madde 3
Bu komisyon, komite ve heyetler, Hükümet,hususî idareler ve belediye bütçelerinde kutlulama masrafı
olmak üzere takatile uygun konacak paralardan Hükümetçe tesbit olunacak hükümler dairesinde saı fiyat yaparlar.
Madde 4
Kutlulama işleri için ikinci maddede yazılı komisyonlarla heyet ve komitelerin muhabereleri parasızdır.
Madde 5
Bayramdan on gün evvel başlamak ve bayram günlerile, nihayetinden sonra on gün daha sürmek üzere Hükümet kendi nakil vasıtaları tarifelerini indirebilir.
Madde 6
Asker, polis, jandarma, mektep talebeleri, izciler gibi Cumhuriyet bayramının onuncu yıl dönümü geçit resmine iştirak edeceklerin Hükümetçe tayin olunmak üzere kara ve denizden seyahatleri Hükümete ait nakliye vasıtalarında parasızdır.
Madde 7
Cumhuriyetin onuncu yılını doldurması münasebetile neşredilip Maarif Vekâletince tesbit edilen ve adları Nafıa Vekâletine bildirilen matbualardan posta ücreti alınmaz.
Madde 8
Bu bayram günlerinde bütün telgraf, mektup, ve kart ücretleri yarıya indirilir.
Madde 9
Cumhuriyetin ilk on yılı hatırası olarak bir madalya basıp isteyenlere satmağa ve hasılat fazlasını inkılâba hizmet eder bir esere sermaye olarak ayırmağa Maarif Vekâleti mezundur.
Madde 10
Teşrinisani 1933 maaşı ile teşrinievvel ayı ücretleri teşrinievvelin 28 inci günü ödenir.
Madde 11
Bu Kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 12
Bu Kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
Onuncu Yıl Nutku
Türk Milleti!
Kurtuluş Savaşı’na başladığımızın on beşinci yılındayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun!
Şu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.
Yurttaşlarım!
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bundaki muvaffakiyeti, Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak, azimkârane yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz; çünkü, daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.
Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi, en geniş, refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle daha çok çalışacağız, daha az zamanda daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.
Çünkü,Türk milletinin karakteri yüksektir; Türk milleti çalışkandır; Türk milleti zekidir. Çünkü, Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir. Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihî bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini ve millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür. Türk milletine çok yakışan bu ülkü, onu, bütün beşeriyette, hakikî huzurun temini yolunda, kendine düşen medenî vazifeyi yapmakta muvaffak kılacaktır.
Büyük Türk milleti!
On beş yıldan beri, giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiç birinde milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, millî ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medenî âlem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır.
Türk milleti!
Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.
Ne mutlu Türküm diyene!
Ankara, 29 Ekim 1933