Freedom House’un Kuruluşu
Freedom House, 1941 yılında, aralarında Wendell Willkie, Eleanor Roosevelt, George Field, Dorothy Thompson ve Herbert Bayard Swope’in bulunduğu bir grup düşünür ve aktivist tarafından kurulmuştur. Kurucular, gazeteciler, iş dünyası, işçi liderleri, akademisyenler ve eski hükumet yetkilileri gibi çeşitli gruplardan oluşmuştur. Kuruluşun ilk liderleri arasında 1940 yılında ABD Başkan Adayı olan olan Wendell Willkie ve onu destekleyen Eleanor Roosevelt vardır.
Freedom House, Nazi tehdidine karşı bir fikir olarak ortaya çıkmış, İkinci Dünya Savaşından sonra özgürlük karşıtı devlet yada güçlere karşı mücadele etmiştir.
Örgüt, demokrasinin yayılmasının totaliter ideolojilere karşı en iyi silah olduğuna inanmış; dünya çapında özgürlüğün genişletilerek insan haklarının ve sivil özgürlüklerin güçlendirilmesi misyonunu benimsemiştir.
Freedom House’un Kuruluşu Faaliyetleri
Freedom House, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Atlantik İttifakını, Marshall Planını ve NATO benzeri politika ve kurumları desteklemiştir.
Freedom House’un ilk liderlerinden Eleanor Roosevelt’in önderliğinde hazırlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi BM Genel Kurulunda 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilmiştir.
Freedom House, McCarthy Dönemi olarak bilinen ve antikomünizm faaliyeti sırasında büyük düşünce özgürlüğü ihlallerinin ve cadı avının yaşandığı 1950’li yıllarda bu düşünce ile savaşmış, ırkçılıkla mücadele etmiş, eşitlik düşüncesinin savunucusu olmuştur. Kuruluş, siyahi insanların hakları için mücadele etmiş, ırkların eşitliğini savunmuş, bu mücadele içinde Martin Luther King, Siyahi İnsanların Gelişmesi İçin Ulusal Birlik hareketi içinde önemli bir liderlik yürütmüştür.
Freedom House 1970’li yıllarda, dünyanın birçok yerindeki özgürlük sorunları ve baskıcı rejimler, askeri cuntalar ve antidemokratik hareketlerle ilgilenmeye başlamış, kriz alanlarında araştırma, analiz ve özgürlük savunuculuğuna ilişkin programlar yürütmüştür. Kuruluş, 1973 yılından itibaren tüm dünyayı kapsayan, politik haklar ve sivil özgürlükler yıllık araştırması yaparak yayınlamaya başlamıştır.
Freedom House, 2010 yılında küresel anlamda insan haklarını geliştirmek için bir eylem planı geliştirmek üzere dünya çapındaki insan hakları savunucularını bir araya getirerek zirve düzenlemiş, zirveye ABD Başkanı Barack Obama, politikacılar, medya dünyası, düşünce kuruluşu temsilcileri, üniversitelerden, STK’lardan katılım olmuş; katılımcılar kendi ülkelerindeki insan hakları sorunlarını bu zirvede dile getirmişlerdir.
Freedom House (Özgürlük Evi) Raporları
Kuruluş her yıl düzenli olarak tüm dünya ülkelerini kapsayan insan hakları raporları yayınlamakta ve ilan etmektedir. Yıllık raporlar sosyal bilimciler tarafından tasarlanan bir metodoloji ile hazırlanmakta; dünyadaki her ülkeyi bir dizi temel özgürlük göstergesine göre analiz etmekte ve değerlendirmektedir.
Freedom House raporları dünya ülkelerinin kamuoyuna, gazetecilere ve yöneticilere ülkelerin özgürlük haritasını inceleyerek insan haklarının gelişimine dair bakış açısı sağlamaktadır.
Freedom House, özgürlüklerle ilgili istatistik ve anketlerini zamanla çeşitlendirmiş; Basın Özgürlüğü, yolsuzluk ve şeffaflık, Kadın Hakları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve internet özgürlüğü gibi konularda spesifik araştırmalar yaparak yayınlamaya başlamıştır.
Freedom House’ın 2017 yılı için düzenlediği anket ve raporlarda; bir takım demokratik devletlerde popülist ve milliyetçi güçlerin önemli kazanımlar elde ettiği belirtilmiştir. Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinin ise en kötü puanlara sahip olduğu açıklanmıştır.
2017 sonuçlarına göre, Tunus ve Amerika Birleşik Devletleri., Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Macaristan, Polonya, Sırbistan, Güney Afrika, Güney Kore, İspanya dahil olmak üzere bazı ülkelerde siyasi haklar ve sivil özgürlükler alanında bazı olumsuz gelişmeler olduğuna işaret edilmiştir.
Değerlendirilen 195 ülkeden 87’si (yüzde 45) özgür, 59’u (yüzde 30) kısmen özgür ve 49’u (yüzde 25) özgür olmayan gruptadır.