Hukuk Defterleri Dergisi adına Yayın Kurulu Üyesi Avukat Selin Aksoy ile bir röportaj gerçekleştirilmiştir. Hukuk Ansiklopedisi röportaj ekibi tarafından gerçekleştirilen röportaj dergiyi tanımak isteyenlerin ilgisine sunulmaktadır.
İbrahim Aycan: Hukuk Defterleri hakkında Hukuk Ansiklopedisi okurlarını kısaca bilgilendirebilir misiniz?
Avukat Selin Aksoy: 2015 yılı sonunda bir kısım avukat ve akademisyen bir araya geldik. Konuşmaya başladığımızda, memlekete ve hukuka bakışımız ile arayışlarımızın benzer olduğunu gördük. Aslında belki de birçoğumuzun görüşleriyle paraleldi düşündüklerimiz ve analizlerimiz. Gördüğümüz Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun bir süredir tasfiye sürecinde olduğu ve yeniden yapılandırılmak istendiğiydi. Şu an geldiğimiz noktada ne yazık ki, Başkanlık sistemiyle de beraber bu yapılandırmanın büyük bir kısmının tamamlanmış durumda olduğunu söylersek yanlış olmaz. Hukuk ise bu tasfiye ve yeniden yapılandırma sürecinde en önemli araçlardan biri olurken, aynı zamanda bu süreç içinde de hukuk dönüştürüldü. İşte tam da böylesi bir durumda, bu dönüşümü, hukukun sistemde oynadığı rol ve kapladığı alan ile birlikte bugün hukuka yüklenen işlevi, sömürü ve baskı mekanizmalarındaki rolünü, bu bağlamda eşitlik, özgürlük ve adalet kavramlarını farklı yöntemlerle başkalarıyla da birlikte tartışmaya ihtiyacımız olduğunu düşündük. Yazılı bir dergi fikri böyle oluştu ve Mayıs 2016’da Hukuk Defterleri dergisi yayın hayatına başladı.
Dergimiz 2 aylık periyotlarla yayınlanan bir hukuk ve siyaset dergisi. Avukat ve akademisyenlerden oluşan yayın kurulunun yanı sıra; Abdurrahman Bayramoğlu, Prof. Dr. Ali Murat Özdemir, Dr. Barkın Asal, Başar Yaltı, Bilgütay Hakkı Durna, Cem Alptekin, İbrahim Fikri Talman, Prof. Dr. İzzettin Önder, Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu, Ömer Faruk Eminağaoğlu, Özgür Şaplak Eryılmaz, Doç. Dr. Sevtap Metin ve Tamer Akgökçe gibi çok değerli hukukçulardan oluşan Danışma Kurulumuz da, derginin hazırlanmasında ve atölyelerin gerçekleşmesinde dergiye çok önemli katkılarda bulunuyorlar.
Derginin içeriğine gelirsek, her sayıda güncel konulara paralel olarak bir dosya konusu belirliyoruz. Dosya yazılarının yanı sıra “Hukuk ve Sanat”, “Hukuk Felsefesi”, “İktisat Notları”, “Mizah”, “Öğrenci Gözünden” gibi sabit sayfalarımız var. 17. sayımızla birlikte, “Hukuk Tarihi” sayfamızda dergideki yerini alacak. Dergimizin giriş bölümü Mercek’te ise yayın kurulu üyelerimiz güncel hukuk siyasetine dair değerlendirmelerde bulunuyor. Geride bıraktığımız 16. sayıda 100’ü aşkın dostumuz yazılarıyla dergimize katkılarını sundular. Şimdi ise “Yerel Seçimler” dosya konulu 17. sayımızın hazırlıklarını sürdürüyoruz.
Aycan: Mottonuz “Hukukun Tersyüzü” ne anlama geliyor? Okuyucu bu mesajınızı algıladı mı?
Aksoy: Amacımızın “bugünün hukuku”na bir müdahale çabası olduğunu göstermenin yanında bu motto, aslında hukuku aşan bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor. Hukukun sınıfsal ve siyasal bağlamını sorgulamak gibi. Aslında bu mottoyu yayın politikamızın geneline yaydığımızı söyleyebiliriz. Her geçen gün daha fazla okunuyor olmamız, okuyucularımızın bu mesajı algıladıklarının bir göstergesi diye düşünüyoruz.
Aycan: Derginiz yayına başladığından beri yaklaşık 2,5 yıl oldu. İşin başında hedeflediğiniz noktaya gerek içerik ve gerekse tiraj olarak ulaşabildiniz mi?
Aksoy: Geride bıraktığımız 2,5 yılı değerlendirdiğimizde içerik olarak oturmuş, çok değerli dostlarımızın yazılarıyla katkı koyduğu ve takip ettiği, dergide yazılanların ise tartışıldığı bir konuma geldiğimizi söyleyebiliriz. Ayrıca bir senedir bu tartışmaları okuyucu ve yazarlarımızla birlikte atölyelerimizde de birlikte yapma şansını bulabiliyoruz. Tiraj meselesinin ise Türkiye dergiciliğinin kanayan yarası dağıtım tekellerinden bağımsız düşünemeyiz. Bunun gibi zorlayıcı etmenlere rağmen hatırı sayılır bir okuyucu kitlemiz var. Bu yüzden de kağıt fiyatlarının artmasına ve birçok derginin dijitale geçmesine ve kapanmasına rağmen, biz basılı olarak çıkmaya devam etmekte direniyoruz. Ama derginin daha yaygınlaştırılması için kesinlikle okuyucularımızın desteğine, bu dergiyi onların da başkalarına tanıtmasına ihtiyacımız var.
Aycan: Rakibiniz var mı?
Aksoy: Bunu rekabet olarak tarif etmek sanırım pek doğru olmaz. Hukuk alanında yayın yapan birkaç dergi mevcut. Genel olarak birçoğu kariyer odaklı veya hukukun belli bir dalına özgülenmiş dergiler. Dergimiz kapsamının genişliği, yayın politikası, birlikte üretme ve dönüştürme isteğiyle diğer dergilerden ayrılıyor diye düşünüyoruz. Ancak bizim kulvarımız olan hukuk ve siyasete ilişkin dergilerin artması bizi de hem geliştirir hem de düşünsel manada zenginleştirir.
Hukukbook: Dergi, internetten okunabiliyor mu?
Aksoy: Evet. hukukdefterleri.com sitemizde Mercek bölümündeki güncel değerlendirmeler, geçmiş gündem, mizah sayfası ve röportajlar yayınlanan sayıya paralel olarak yer buluyor. Yine 6 sayılık aralıklarla geçmiş sayılarımızdaki yazılarımız da sitemize asılıyor. Okuyucularımız böylece eski sayılarımızdaki yazıları rahatlıkla internet sitemizden de okuyabilirler.
Aycan: Yayın dışında bildiğimiz kadarıyla atölye ve benzeri çalışmalar da yapıyorsunuz. Derginin yaptığı yayıncılık dışındaki çalışmalardan bahseder misiniz?
Aksoy: Biraz önce de belirttiğimiz gibi, atölye çalışmalarımıza geçen sene İstanbul’da başladık ve hukuk felsefesi, hukuk ve sanat, kişisel verilerin korunması, ceza hukuku, iş yargılamaları gibi hukukun farklı alanlarında 7 adet atölye gerçekleştirdik. Bu sene ise hem Eskişehir’de hem İstanbul’da atölyelerimiz devam ediyor. Her atölyemizde belirlediğimiz atölye konusuna giriş yapacak ve tartışmayı yönlendirecek, o konuda bir atölye yürütücüsü arkadaşımız oluyor. Onun yürütücülüğünde ilgili konuyu katılımcılar olarak birlikte ele alıyoruz.
Bu dönem İstanbul’daki atölyelerimize Kasım ayında “Türkiye’nin Yeni Devlet Yapısı” atölyesiyle başladık, Aralık ayında ise “Türkiye’nin Cezasızlık Meselesi ve Mevzuatı” konulu atölyemizi gerçekleştirdik. 2019’da ise; Ocak’ta “Kişisel Verilerin Korunması”, Şubat ayında “Diego Rivera’nın Resimleri Üzerinden Devleti Okumak”, Mart ayında “Hukuk ve Adalet Beklentisi”, Nisan ayında “Avukatlık ve Barolar”, Mayıs’ta “Bilimkurgu ve Hukuk”, Haziran’da “Ceza Hukukunda Güncel Sorunlar” ve Temmuz ayında da “Farklı Yönleriyle Yapay Zeka” konulu atölyeleri gerçekleştireceğiz.
Eskişehir’de ise atölyelerimizi hukuk öğrencilerinin kurmuş olduğu Eskişehir İlerici Hukukçular Topluluğu ile birlikte düzenliyoruz, bu sebeple daha çok hukuk öğrencisi arkadaşların sınav programlarına ve talep ettikleri konulara göre atölyelerimizi planladık. Buradaki atölyelerimize Kasım ayında “Avukatlık Mesleği ve Dönüşümü” ile başladık, 2018’i Aralık ayındaki “Kadın Sorununa Tarihsel ve Hukuki Bakış” başlıklı atölyemizle bitirdik. 2019 yılında ise Şubat ayında “Hukuk Felsefesini Politikleştirmek”, Mart ayında Diego Rivera’nın resimleri üzerinden devleti okumak” ve Nisan’da da “Hukuk ve Sanat: Asimov ve Robot Yasaları” başlıklı atölyelerimizi yapacağız.
İsteyenler atölyelerin ayın hangi günü yapılacağını internet sitemiz ve sosyal medya hesaplarımızdan takip edilebilir. Çok sorulan bir soruyu da hemen burada yanıtlayalım. Katılım herkese açık ve ücretsizdir. Tüm dostlarımızı atölyelerimize bekliyoruz. Ayrıca atölyelerimizi başka kentlerde de yapmak istiyoruz, bu konuda planlamalarımız sürüyor. Okurlarımız da bizimle bu konuda bağlantıya geçerlerse çok seviniriz.
Bununla birlikte, farklı şehirlerde yaptığımız okur toplantılarımızın yanı sıra, Hukuk Defterleri dergisi olarak, yolumuza ışık tutan hukukçulardan biri olan değerli yurtsever savcı Doğan Öz anısına her sene, 24 Mart 1978’de katledildiği günün yıldönümünde, o dönemdeki hukuk ve siyaset gündemine paralel olarak paneller düzenliyoruz.
Aycan: Bir fikir kulübü gibi çalıştığınız izlenimi uyandırıyorsunuz. Doğru mu?
Aksoy: Fikir kulübü ifadesi bu misyonu tam manada ifade etmese de fikir mücadelesi yürüttüğümüz doğru. Bu bağlamda en önemli önceliklerimizden biri birlikte üretmek ve birlikte dönüştürmek. Elbette geliştikçe ileriye yönelik biz de bir dönüşüm içindeyiz. Hukuk siyaseti ve fikirsel mücadele bağlamında bir platform olma gayesindeyiz. Ama hukuk mücadelesi tek başına fikirsel mücadelesiyle de yürümez. Bu da aslında tartışmak istediğimiz noktalardan biri.
Aycan: Sesiniz hedef kitlede yankı buldu mu?
Avukat Selin Aksoy: Gerek içerik gerek duruş bakımından kendimizi anlatabilmiş, dostlarımızın katkısıyla fikirsel anlamda ve yayın politikası anlamında belirli bir yere gelebildiğimize inanıyoruz. Hukuk örgütleri ve hukuk yayıncılığının siyasetsizliği nedeniyle hukuk kamuoyunun belli bir arayışı ve ihtiyacı söz konusu. Bu bakımdan bu boşluğu doldurmaya aday olduğumuzu söylemek mümkün. Her geçen gün bunu bizler de daha fazla deneyimliyoruz.
Aycan: Türkiye’de hukuk dergiciliğine nasıl bakıyorsunuz? Yeteri kadar okuyucu kitlesi mevcut mu? Hukukçu sayısının çokluğuna rağmen yeteri kadar okuyucu olmadığı şikayetleri yerinde mi? Gazete okuma oranlarını da göz önünde bulundurarak yanıt vermenizi rica ediyoruz.
Aksoy: Eski dönemlere oranla dergi okurluğunda bir düşüş olduğunu kabul etmek gerekiyor, bu sadece hukukçulara özgü bir sorun değil. Bunun elbette birçok nedeni var.
Ancak dergicilik anlamında da, daha önce de dediğimiz gibi, Türkiye’deki hukuk dergileri daha çok ya hukukun belli bir alanına özgülenmiş durumda ya da kariyer odaklı ve siyasetsizler. Ne yazık ki, siyasetsizliğin olumlandığı zamanlardayız. Halbuki siyasetsizliğin olumlanması bile belli bir ideolojinin ürünü.
Biz ise tam tersini yapmaya çalışıyoruz. Hukuk ve siyasetin ayrı düşünülemeyeceği, hukukta yaşanılan birçok sorunun aslında memleketteki sorunlardan kaynaklandığı ve bununla birlikte ele alınması gerektiği düşüncesiyle bu dergiyi çıkarıyoruz. O yüzden, bizim okurlarımız sadece hukukçulardan oluşmuyor. Belki de çok farklı mesleklere sahip kişilere ve geniş bir okur kitlesine ulaşabilmemizin nedeni bu.
Aycan: Bilimsel makalelerin yayınlandığı hukuk dergileri ile Hukuk Defterleri’nin yaklaşımı arasındaki farkı açıklayabilir misiniz?
Aksoy: Nitelik olarak akademik düzeyde yazı ve makalelerde barındırmakla birlikte kendimizi akademik bir dergi olarak tanımlamıyoruz. Onlarla farklı bir kulvardayız. Daha önce dediğimiz gibi, dergimizi hukuk ve siyaset alanına yaslanan bir dergi. Biz bu alanda, okuyucularımızı bu derginin bir parçası olarak da tartıştırmak istiyoruz, artık tanımlama ve tespitleri aşarak okuyucu ve yazarlarımızla birlikte dönüştürme ve birlikte üretme arzusundayız.
Aycan: Derginize hangi yollarla ulaşılabilir. Abonelik dışında okuyucular dergiyi nereden edinebilirler?
Aksoy: Dergimize http://hukukdefterleri.com/abonelik/ linkinden abone olabilirler. Bununla birlikte yine sosyal medya sayfalarımızda (facebook ve twiter: HukukDefterleri, instagram: hukuk_defterleri) isimleri yer alan kitabevleri ile İstanbul Anadolu ve Çağlayan adliyelerindeki baro odalarından ulaşabilirler ya da dergimizi temin etmek için bizimle bağlantıya geçebilirler.
Son olarak, Hukuk Ansiklopedisi’ne bu söyleşi ve destekleri için çok teşekkür eder, yayın hayatında başarılar dileriz.