Ana Sayfa » Hukuk tarihi » İdam Türleri

İdam Türleri

İdam Türleri

Kurşuna Dizme

Klasik bir yöntem olan bu idam şeklini Afganistan, Beyaz Rusya, Etiyopya, Kuzey Kore, Nijerya, Yemen, Vietnam, Endonezya ve Çin gibi ülkeler halen kullanmaktadır. Türkiye uygulamasında asker kişiler genellikle kurşuna dizilerek idam edilmiştir.

Kurşuna Dizilerek Öldürülen Romanya’nın Eski Diktatörü Nikolay Çavuşesku
Çarmıha Germe

Bu idam şekli Eskiçağ’da kurulu dine ve düzene karşı işlenen suçlara bu idam türü uygulanmıştır. Mahkumun vücudu ve ayakları çarmıhın dikey tahtasına bağlanmakta ve kolları yana açılarak elleri yatay tahtaya çivilenmekte, mahkum aç ve susuz şekilde tahtaya çiviyle çakılmış şekilde bekletilerek işkenceyle öldürülmektedir.

Çarmıha Germe Yöntemi
Bestiarii Yöntemi

Eski Roma döneminde kullanılmış bir yöntemdir. Suçlular çıplak şekilde vahşi hayvanların arasına atılmaktadır.

Diri Diri Gömme

Bu idam şekli hem bireylere hemde gruplara milattan önce uygulanmaya başlanmıştır. Mahkum, genellikle bağlanıp açılan bir çukura atılıp gömülmektedir. Muhalif dini inanışlara sahip olan, gelenekleri ve devlet otoritesini çiğneyen ve günün şartlarına göre ağır olarak tanımlanan bir suç işleyenlere uygulanmıştır. Etrafta nehir, göl veya bataklık olmaması durumunda infaz diri diri gömülme şeklinde gerçekleştirilmiştir. Diri diri gömülmenin Cermenlerden kaldığı tahmin edilmektedir. Hristiyanlar tarafından suda boğma ve diri diri yakma yöntemine göre daha az sıklıkla kullanılmıştır. Orta çağda, özellikle 15. ve 16. yüzyıllarda Engizisyon Mahkemeleri tarafından uygulanmıştır. Romalılar tarafından vahşi hayvanların önüne atılarak öldürülen Orta Çağ Hristiyanlarının, geçmişi unutarak kendi inançlarına ve değer yargılarına uygun davranmayanları diri diri gömmeleri insanların her dönemde vahşileşebileceğinin en önemli göstergesidir.

Diri diri gömme cezasına son örneğin 1585 yılında Frankfurt’ta, kocasını bıçaklayarak öldüren bir kadının infazı olduğu iddia edilmesine karşın 1937 yılında Japonların binlerce Çinliyi diri diri gömdükleri bilinmektedir. Ayrıca günümüzde radikal dinci gruplar ve teröristler tarafından uygulanmaktadır.

Edgar Allan Poe tarafından yazılan ve ilk olarka 1844 yılında The Philadelphia Dollar Newspaper‘da yayımlanan Diri Diri Gömülüş (The Premature Burial) isimli korku öyküsü ölmeden gömülme korkusunu işlemektedir. Bu eser, diri diri gömme cezasının toplum psikolojisi üzerindeki etkisinin 19. yüzyıla kadar devam ettiğine işaret etmektedir.

Diri diri gömülen adam – Belçikalı bir romantik ressam ve heykeltıraş Antoine Wiertz’in eseri (22 Şubat 1806 – 18 Haziran 1865)
Külle Boğma

Eski çağlarda uygulanan bu ceza türünde mahkumlar, kül ile dolu bir odaya kapatılmakta, odadaki ilkel fanların çalıştırılması sonucunda küller havaya savrulmakta ve mahkumlar bu külü soluyarak boğulmakta ve can vermektedir.  Genelde devlete ve o dönemde iktidarı elinde tutan kral yada erk sahibi kişilere karşı işlenen suçlarda uygulanmıştır. Bu idam şeklinin Persler döneminde ve eski çağ Amerika toplumları tarafından kullanıldığı düşünülmektedir.

Bambu Yöntemi

Uzak doğu Asya‘da uygulanan uzun ve acılı bir ölüm şeklidir. Mahkumlar, bambu ağaçlarının uç kısmına bağlanmakta ve ağaç büyüdükçe bambular vücudu delip geçerek mahkumu öldürmektedir.

İğneli Koltuk Yöntemi

Bu işkencede iğneli bir koltuk hazırlanmakta ve acılı bir işkence sonunda mahkum ölmektedir. İğneli Koltuk Yöntemi Orta Çağda sıkça kullanılmıştır.

İğneli Koltuk Yöntemi
Buzlu Su Yöntemi

Bu acımasız işkence tekniğinde erkek ve kadın birbirine bağlanılarak buzlu suya atılır.

Buzlu Su Yöntemi
Yehuda Beşiği

Mahkum, piramidin üstüne oturtulmakta, piramidin ucu acı verici bir şekilde mahkumun kaba etlerine yükselene kadar halatlar tarafından aşağı çekilmektedir. Kullanılan aletler temizlenmeyerek bırakılmakta ve işkenceden sağ kurtulanlar enfeksiyondan ölmektedir.

Testere Yöntemi

Mahkumun vücudu cinsel organlarından başlanarak testereyle ikiye kesilerek parçalanmaktadır.

Testere Yöntemi
Dil Makası Yöntemi

Bu işkence aleti ile kurbanın dili kesilmektedir.

Dil Makası Yöntemi
Timsah Makası Yöntemi

Timsaha benzetilen bu makas, normal makastan daha acılıdır ve mahkum bu makas ile idam edilmektedir.

Timsah Makası Yöntemi
Kör Bıçakla Kesme

Çin’de henüz yeni yasaklanmış bir yöntem. Amaç, mahkumu uzun süre hayatta tutmaktı.

Kazığa Oturtma

Ağır suçlar işlemiş mahkumlara uygulanmış bir cezadır. Kazığa oturtma cezası özellikle eşkıyalara, korsanlara ve kundakçılara uygulanmıştır. İslam dinine hakaret eden, Müslüman bir kadınla zina yapan veya bir camiye izinsiz giren Hristiyanlar da bu cezaya çarptırılmıştır.

Mazzatello Yöntemi

Mahkumun kafasının balyozla ezildiği Mazzatello veya Mazza  Yöntemi, Engizisyon döneminde Hristiyan rahipleri tarafından, genelde kafir olarak suçlanan insanlara tatbik edilmiştir. Kimi idamlarda mahkumun ruhu için dua da okunmuştur. Bu idam yöntemi, Papalığa bağlı devletler tarafından 18. yüzyılın sonlarından 1870’li yıllara kadar kullanılmış, mağdurun kafa travması geçirmesi yoluyla ölmesi sağlanmıştır.  Tarihte icat edilen ve uygulanan en acımasız idam türlerinden olmuştur. Yöntem, ölüm cezasının tatbiki için kullanılan aletin adını almıştır. Alet, büyük, uzun saplı bir tokmak veya balyoz olarak tanımlanan mazzatello’dur.  Tokmak ya da balyoz mahkumun kafasına indirilmekte, mahkum bazen hemen ölmemekte, mahkumun  mazza’nın darbesi ile ölmediği durumlarda boğazı bıçakla kesilerek yaşamında son verilmektedir. Alexandre Dumas, Monte Cristo Kontu isimli romanında, idam cezasına çarptırılmış bir mahkumun başına topuz bırakılmasıyla öldürüldüğü bölümde mazzatello yöntemini anlatmıştır.

Yakarak Öldürme

Toplu idamlarda mahkumlar kendilerini şanslı hissediyordu. Çünkü, yanmadan önce karbonmonoksit zehirlenmesinden ölüyorlardı

Mağaraya Duman Doldurarak Öldürme

Mahkum yada mahkumlar mağaraya kapatılarak içeriye duman bırakılmakta ve bu şekilde ölümün tamamlanması beklenmektedir.

Giyotin Yöntemi

Giyotin, mahkumun kafasını kesmek için geliştirilmiş idam aracıdır.  Joseph Guillotin tarafından icat edilen Giyotin, Fransız Devriminin ilk yıllarında kullanılmaya başlanmıştır. Bilim İnsanı Lavoisier, Giyotin’in de ilk kurbanlarından olmuştur. Doktor ve Millet Meclisi üyesi olan Joseph Guillotin, daha az acı veren bir ölüm cezası infaz metodu bulmayı amaçlamış; ölüm cezalarının infazının kısalmasını istemiştir. Joseph Guillotin; “Benim makinemle göz açıp kapatana kadar kafanızı uçurmuş olacağım, hiç acı çekmeyeceksiniz” demiştir. Tarihte ilk kez 1792 yılında Jacques Nicholas Pelletier adlı bir hırsızı idam etmek için kullanılmıştır. Fransa’da 1977’ye kadar kullanılmıştır. Halka açık şekilde yapılan son Giyotin uygulaması 1939 yılında, 6 cinayet işlemiş olan Eugene Weidmann isimli mahkum için Fransa’da gerçekleşmiştir.

Darağacına Asma

Darağacına Asma yöntemi en yaygın idam şeklidir ve dünyada idam cezasının uygulandığı birçok ülkede halen kullanılmaktadır. ABD’de asılarak idam yöntemi son olarak cinayet suçlusu Billy Bailey, hakkında 25 Ocak 1996 tarihinde Delaware eyaletinde gerçekleşmiştir.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 01.00 – 03.00 arası, Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edildi. İdam yaftaları sonradan müze yapılan Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde sergilendi.

Bu idam şekli dünyanın bazı ülkelerinde halen devam etmektedir. Türkiye’de, Sarı Durak kod adlı Devrimci Yol militanı Hıdır Aslan 25 Ekim 1984 tarihinde idam asılarak idam edilmiş ve bu idamdan sonra bir daha idam cezası infaz edilmemiştir.

Adnan Menderes’in İdamı asılarak gerçekleştirilmişti.
Catherine Tekerleği

Halka açık şekilde uygulanan bu idam yönteminde mahkum büyük bir tekerleğe bağlanmakta ve tekerlek çevrildikçe mahkumun kemikleri kırılmaktadır.

Tekerlekle İdam
Kaya Çarpması

Kaya çarpması yönteminde mahkumun göğsüne kayalar konulmakta ve bu kayalar sürekli daha ağırlaştırılmakta, mahkum ezilerek uzun bir sürede ölmektedir. Arabistan, Amerika ve Avrupa’da kullanılmış bir yöntemdir.

Göğüs Sökücü Yöntemi

Kadın mahkumlara uygulanan bir yöntemdir.

Göğüs Sökücü Yöntemi
Gridiron Yöntemi

Mahkum kömürlerin üstüne yatırılmakta ve ölene kadar pişirilerek işkence ile idam edilmektedir.

Gaz Kullanmak Suretiyle İdam 
Mahkuma zehirli gaz verilmek suretiyle yaşamı sonlandırılmaktadır. Hükümlünün zehirlendiği oda gaz odası olarak adlandırılmaktadır. ABD’de, 8 Şubat 1924 tarihinde, idam cezasını gaz kullanmak suretiyle gerçekleştiren ilk eyalet Nevada oldu.
 
Cumhuriyet Evliliği

Kadın ve erkek mahkumlar birbirlerine bağlanarak nehre atılmakta ve boğularak öldürülmektedir. Bu ceza yöntemi genelde zina suçlarına verilen bir cezadır ve Fransa’da kullanılmıştır.

Fillere Ezdirme

Asya’da kullanılan acımasız bir idam yöntemidir.

Kan Kartalı Yöntemi

Bu yöntem İskandinavlara aittir. Mahkumun kaburga kemikleri dışarıya çıkarılmakta ve kanat görüntüsü alması sağlanmakta, açılan vücuda bolca tuz dökülerek acı içinde ölüm sağlanmaktadır.

Askıda İdam

Vinçte Asma olarak da bilinen yöntem İran’da yaygın olarak uygulanmaktadır, mucidi ABD’dir. Ölüm süreci yavaş ve acı vericidir. İdamdan sonra cesedin yüzünde ve gözlerinde kırmızı ve mavi izler görülmektedir.

Çimento Ayakkabısı Yöntemi

Mahkuma çimentoya batırılarak ağırlaştırılmış bir ayakkabı giydirilmekte ve ceza alan kişinin derin sulara atıldıktan sonra yüzeye çıkamaması sağlanmaktadır.

Çimento Ayakkabısı Yöntemi
Elektrikli Sandalye

Bu yöntem 1888 yılında ABD’de uygulanmaya başlanan bir idam mahkumu infaz şeklidir. Elektrikli sandalye daha insancıl’bir infaz yöntemi olarak tasarlanmıştır. ABD dışında Filipinler’de kullanılmıştır. ABD’de mahkumlara ölümcül enjeksiyon veya elektrikli sandalye ile infaz seçenekleri sunulmakta ve karar kendilerine bırakılmaktadır.

Parçalayarak İdam

Asılarak, çekilerek ve dörde bölünerek idam edilme yöntemidir. Mahkum ahşaptan yapılan bir yapıya sürüklenmekte ve boynundan asılmakta, ölmesi yaklaştığında boynundan ip çıkartılmakta, organları dışarı çıkarılmakta ve cinsel organı kesilmekte, organları kurbanın gözü önünde yakılmakta ve son aşama olarak mahkumun vücudu dört parçaya ayrılmaktadır. İngiltere ‘de vatana ihanet suçundan mahkum olanlara uygulanmıştır ve bu ceza şekli 1814 yılında yasaklanmıştır.

Taşlayarak Öldürme

Taşlama yöntemi İran ülkesinde halka açık şekilde halen uygulanmaktadır.  Mahkum taşlanmadan önce kırbaçlanmaktadır. Mahkum kadın ise önce boynuna kadar toprağa gömülmekte ve taşlama cezası ondan sonra uygulanmakta, şayet kadın yaşamayı başarırsa ceza hapis cezasına dönüşmektedir. Erkekler ise taşlanmadan önce beline toprağa gömülmekte suçunu itiraf eder ya da kaçmayı başarırsa serbest kalabilmektedir.

Taşlayarak İdam
Çukur ve Fıçı Yöntemi

Mahkum, fıçı veya önceden hazırlanan çukurun içine konularak sürekli yemek yedirilmekte ve dışkısını yapamayan mahkum, fıçı veya çukurun içine dışkısını yapmaya başlayarak zamanla çürümeye başlamakta ve ölmektedir.

Pirinç Boğa

Sicilya Boğası yada  Yanan Boğa Yöntemi de denilmektedir. Mahkum metal bir boğanın içine konulmakta ve boğa yavaş yavaş ısıtılmakta, mahkum içeride yanarak ölmektedir. Bu yöntem Antik Yunanda icat edilen işkence ile ölüm şeklidir. Pirinç dökümcüsü Atinalı Perillos, Agrigentum Tiranı Phalaris için, tamamen pirinçten içi boş ve bir tarafında kapı bulunan bir boğa yapmıştır. Mahkum boğanın içine kapatılmakta, pirinç boğa, altına yerleştirilen ateşle kırmızıya dönene kadar ısıtılmakta ve mahkumun kızararak ölmesi sağlanmaktadır. Mahkumların çığlıklarının kızmış bir boğa böğürmesine dönüştüğü ve boğa tekrar açıldığında, kurbanın kavrulmuş kemikleri mücevher gibi parladığı ve bunlardan kolye yapıldığı rivayet edilmiştir.

Yılan Çukuru

Mahkumlar, engerekler gibi zehirli yılanların olduğu çukurlara atılmakta, rahatsız edilmiş yılanlar onlara saldırmakta ve mahkumlar zehirlenerek ölmektedir. Bu yöntem oldukça eski bir idam yöntemidir.

Böceklere Yedirme (Skapizm)

Antik çağlar İran döneminde Persler döneminde uygulanan bir yöntemdir. Skapizm de denilen bu yöntemde mahkumlar çırılçıplak soyulup bir ağaca ya da kayığa sıkıca bağlanmakta; mahkumların  tüm vücudu balla kaplanarak sürekli süt ve bal ile beslenmeleri sağlanmakta, mahkumların etrafı kendi pislikleri ile dolmakta, uzun süren bu işlem sırasında hastalıklar baş göstermektedir. Mahkumun etrafına da bırakılan bal sayesinde böcekler onun etrafını sarmakta ve balları yemeye ve bir süre sonra da mahkumun etini kemirerek vücudunun içine girmeye başlamaktadır. İnsanlığın gördüğü en acımasız idam ve işkence yöntemlerinden olan böceklere yedirme işlemi bazen haftalarca sürmekte ağır tahribat  ve vücuttaki çürüme sonunda mahkumlar enfeksiyon ve hastalık sonucunda ölmektedir.

https://www.gazeteduvar.com.tr/hapishanede-olu-bulundu-tahtakurulari-canli-canli-yemis-haber-1613596

 

Derisini Yüzerek Öldürme

Mahkumun canlı canlı derisi yüzülmekte, tüm derisi yüzülen suçlu acılar içinde ölmektedir. Çin ve Avrupa’da çokça kullanılmış bir yöntemdir.

Istırap Yöntemi

Mahkumun önce burnu ve sonra bir eli ile bir ayağı kesilmekte hadım edildikten sonra vücudu ortadan iki parçaya ayrılmaktadır. Çin’in başkentinde uygulanırdı.

İspanyol Eşeği

Bu yöntemde mahkum, eşek biçiminde yapılmış bir kütük düzeneğine oturtulmakta, ayaklarına giderek artan ağırlıklar bağlanmakta ve sonunda ikiye bölünerek ölmektedir. ‘Tahta at’ yöntemi olarak da bilinmektedir.

İspanyol Eşek Yöntemi
Toptan Atılma

Mahkum, bir topun ağzına bağlanmakta ve top ateşlendiğinde mermi kişinin bedeninin içinden geçmektedir. Diğer versiyonunda ise mahkum büyük bir topun içine mermi gibi yerleştirilmekte ve sıkıştırılmış barut ateşlendiğinde paramparça olmaktadır.

Tekerleğe Bağlama

Tekerlek ile öldürme yönteminde mahkum özel yapılmış dev bir tekerleğin dış kısmına bağlanmakta ve sivri kazıkların ya da bir tepenin üzerinden aşağı yuvarlanmaktadır.

Tekerlek Yöntemi
Demir Kadın

Kadın biçiminde, bir insanın ancak sığacağı büyüklükte yapılan tabutların içi sivri demirlerle donatılmakta ve mahkum bu tabutun içine konularak kapağı kapatılmaktadır.

Demir Giyotin Yöntemi

Demir giyotin yönteminde, mahkum önünden açılıp kapanan ve iç kısmı sivri uçlarla kaplı demir bir dolabın içinde öldürülürdü.

Demir Giyotin Yöntemi
Sarkaç Yöntemi

Mahkum bir masaya sırtüstü yatırılıp bağlanmakta, çok büyük, ağır ve keskin bir baltanın bağlandığı sarkaç mahkumun üzerinde sallanmaya başlamakta, sarkacın ipi yavaş yavaş bırakılarak, her salınımda mahkumun bedeninin doğranması sağlanmaktadır.

Demir Kapı Yöntemi

Mahkumun karın bölgesini farelerin kemirmesini sağlayarak öldürmesi sağlanmaktadır. İçine fareler doldurulan demir bir kap, açık ağzı mahkumun karın bölgesine gelecek şekilde vücuda yerleştirilmekte ve bu kap ısıtılmakta, fareler kaçmak için mahkumun karnını kemirmeye başlamakta ve mahkumun iç organları fareler tarafından kemirilerek ölüm gerçekleşmektedir. Fare Yöntemi de denilmektedir.

Fare Yöntemi
Deve Derisi Yöntemi

Mahkum, elleri bağlı şekilde güneşin altına yatırılmakta ve saçları kazınarak kafasına deve veya keçi derisi geçirilmektedir. Deri zamanlara eriyerek mahkumun kafasına yapışmakta, saçlar dışarı çıkamayarak kafatasına geri dönmekte ve beyne ulaşarak mahkumu öldürmektedir.

Germe Yöntemi

Mahkumların el ve ayakları bağlanarak gerdirilmesi yöntemiyle ölmesi sağlanan mekanik bir yöntemdir. Tarihte sıklıkla kullanılmıştır.

Atlara Parçalatma

Mahkum, kol ve bacaklarından dört ayrı yöne koşturulacak olan atlara bağlanmakta ve parçalanarak öldürülmektedir.

At İşkencesi
Çatal Yöntemi

Bir kayışa tutturulmuş iki çatallı metalden oluşan işkence aletine maruz kalan mahkum uyuduğunda çatal suçlunun boğazına girmekte mahkum ölmektedir.

Çatal Yöntemi
Kafa Kesme

Tarih boyunca vahşi infaz şekilleri uygulayan u infaz yöntemi 16 ve 17′nci yüzyılda Avrupa?da ölüm cezasının en insancıl yolu olarak kullanılmıştır. 1789 Fransız devriminde ise kafa kesmek için Giyotin adlı özel alet geliştirildi. Giyotin, Fransa?da uzun yıllar kullanıldı.

Döverek Öldürme

Bu yöntemde mahkum ölünceye kadar dövülmektedir.

Dövüşerek Öldürülme

Roma İmparatorluğu döneminde başvurulan bir idam yöntemdir. Bu yöntemde köleler veya suçlular arenada gladyatörlerin karşısına çıkarılmakta, verilen silahlarla gladyatörlerle dövüşmek ve canlarını kurtarmak için çabalamaktadır. Glatyatörle olan dövüşten sağ kurtulan suçlular askeri birliklere katılma ya da birkaç gladyatörle daha dövüşerek özgürlüklerine kavuşma hakkı kazanmaktadır.

Kaynatma ve Haşlama Yöntemi

Orta Çağ’da popüler olan bir idam yöntemidir. İnsanlar bağlanarak, ağır ağır ısıtılan dev kazanlarda haşlanmaktadır. Genellikle sahte para imal edenler için uygulandığı düşünülen bu yöntemde suçlular kaynayan su veya yağ dolu büyük bir kazana atılmakta ve infaz edilmektedir. Bazı uygulamalarda ise su veya yağ dolu kazana yavaş yavaş ısıtılmakta, suçluların önce derileri yanmakta, yağları erimekte ve son olarak kasları ve daha dayanıklı vücut bölgeleri haşlanmakta, mahkum bu şekilde infaz edilmektedir.

Güneşte Gömme

Mahkum boynuna kadar kuma yada toprağa gömülmekte, kafası güneşte pişmek üzere terk edilmektedir. Genellikle kadınlara uygulanmıştır. En yaygın uygulamasının Arabistan’da olduğu düşünülmektedir. Eski çağlarda tüm dünyada yaygın olarak kullanılmıştır.

Sıkıştırma

Mahkum ezilerek yada sıkıştırılarak idam edilmektedir. Bu infaz yöntemi, Salem Cadı Davalarında tanınmış hale gelmiştir. Mahkum, iki büyük levha arasına konulmakta ve üzerine ağırlık eklenerek işkenceyle öldürülmektedir. Ağırlığın sürekli artırılması da başka bir yöntemdir.

Hayvanlara Yedirme

Bu yöntemde mahkum aç hayvanlara yedirilerek idam edilmektedir. Roma döneminde bu yönteme ilginin arttığı bilinmektedir. Vahşi hayvanlar idamdan önce uzun süre aç bırakılmakta, mahkumlar etrafı kapalı bir meydan ya da arenanın ortasına getirilmekte ve aç hayvanlar suçluların üstüne salınmaktadır.  Bu cezanın uygulandığı bazı durumlarda mahkumlara kendilerini savunmak için silah verildiği de olmuştur. Devlete veya krala itaat etmeyen kölelere, muhalif dini gruplara ve düzene uymayan Romalı askerlere uygulanmıştır. İlk Hristiyanlara da uygulanmıştır. 

Vahşi Hayvanlara Atma

Tarihte en eski yöntemlerdendir. İlk Hristiyanlar da aslanların önüne atılarak öldürülmüşlerdir.

Parçalayarak Öldürme

Mahkum canlı canlı balta, satır veya testerelerle parçalanmaktadır. Bu vahşi yöntem Arap ülkelerinde yirminci yüzyılda da uygulanmıştır. Son uygulamasının Suudi Arabistan’da 1987 yılında olduğu bilinmektedir.

Kazığa Oturtma Yöntemi

Bilek kalınlığında bir kazık, mahkumun kuyruk sokumundan başlayarak ensesine kadar sokulurdu. Kazığın omurilik ve iç organlara zarar vermemesine özen gösterilirdi. Ardından kazık mahkumla birlikte dikilir ve mahkumun ölmesi günler sürerdi. Kazığa oturtma en çok bilinen idam yöntemlerindendir. Macar Kralı 3. Vlad bu işkenceyi çok kullandığı için Kazıklı Voyvoda diye anılmaktadır.

Kazık Yöntemi
Diri Diri Yakma

Orta çağ Avrupa’sında dinsizler, cadılar ve iffetsiz olmakla suçlanan kadınlara engizisyon döneminde uygulanmış idam şeklidir. Katolik Kilisesi’nin kurallarına karşı gelen veya şeytanla işbirliği yaptığı iddia edilenler genellikle yakılarak öldürülmüştür. Mahkum bir kazığa bağlanmakta ve çevresinde ateş yakılarak öldürülmektedir. Mahkum, uzun bir tahta parçasına bağlanmakta ve etrafına yığılan odunlar ateşe verilmektedir. Mahkumların bazen duman yüzünden boğularak veya izleyicilerin attığı taşlar sebebiyle öldüğü de görülmüştür. Bu yöntem suda boğma ve diri diri gömmeye nazaran daha çok tercih edilmiştir. Seyircilerin izletilmesi, cezaların caydırıcı olmasını ve halkın otoriteye itaat etmesini sağlamaya yöneliktir. Bu idam türünün en trajik örneği henüz 19 yaşındayken 30 Mayıs 1431 tarihinde Rouen kentinde 10.000 kişinin toplandığı Vieux-Marchè meydanında diri diri yakılan Jeanne d’Arc olmuştur. Onu, “erkek giysileri giyip savaşan ve gaipten sesler duyan bir kâfir” olduğu gerekçesiyle, yakan aynı kilise ölümünden 490 yıl sonra azize ilan etmiştir.

Kazıkta Yakılma

Mahkumlar  şehrin ortasında bir kazığa bağlanmakta ve seyircilerin huzurunda da ateşe verilerek yakılmaktadır. Kazıkta yakma yöntemi vatana ihanet veya büyücülük suçundan mahkum olanlara 18. yüzyıla kadar uygulanmıştır.

Demir Yatakta Yakma

Demir yatak yada demir bir sandalyeye demir eşyalar iyice beslenmiş bir ateşle çevreleniyor ve bunların üzerindeki kişiler ölünceye kadar kızartılıyordu.

Suda Boğma Yöntemi

En yaygın boğma yöntemi denizde boğma yoludur. Suda boğarak öldürme cezasına Hamurabi Kanunlarında rastlanmaktadır.  Özellikle Babil şehrinde bu cezanın uygulandığı bilinmektedir.

Zehirleme Yöntemi

Zehirleme yöntemi yaygın bir kullanım değildir. İdam Cezası İnfaz yöntemi olmasından çok suikast yöntemi olarak kullanılmıştır. Tarihte en çok bilinen olay baldıran zehrini içmeye zorlanan ünlü filozof Sokrates‘tir.

ABD’de 68 yıl sonra ilk kez bir kadın mahkum idam edildi

 

Ezerek Öldürme Yöntemi

Mahkum, yere yatırılmakta ve üzerine aşama aşama ağır taşlar yerleştirilmekte, nefessiz kalarak ölmesi sağlanmaktadır.

Yüksekten Atma

Mahkum yüksek bir uçurum ya da kale burcundan aşağı atılarak öldürülmektedir.

Çuvala Koyma

Mahkum, yılan, akrep, kedi, köpek gibi hayvanlarla büyük bir çuvalın içine konulmakta ve bu şekilde öldürülmektedir.

Aç Bırakarak Öldürme

Mahkum, bir hücre ya da kafese konur ve yiyecek verilmez.

İki Ağaçla İkiye Ayırma

İki ağacın birbirlerine doğru çekilerek mahkumun bir kol ve bacağı bir ağaca, diğer kol ve bacağının da diğer ağaca bağlanması ve sonrasında ağaçların bırakılarak mahkumun acı içinde ölmesinin sağlanması yöntemidir.

Garotte Yöntemi

Askıda idam ve klasik idamın karışımı bir yöntem olan Garotte yönteminde, ipin bir ucu duvara bağlanmakta ve diğer ucu da mahkumun boynuna dolanmakta, mahkum itilerek, çekilerek ya da ayakları kaldırılarak boğulmaktadır. Bu yöntemde mahkum çoğunlukla nefessizlikten ölmektedir. Kimi zaman işkence aleti olarak, kimi zaman mahkumu konuşturmak için kimi zaman da doğrudan idam yöntemi olarak kullanılmıştır. İpin mahkumun boynuna bağlandığı kısmında metal tasma, vida yahut çivi de kullanılmıştır. Bu yöntem Ortaçağ’da özellikle İspanya’da kullanılmıştır.

Sürükleme

 Mahkum bir ata bağlanmakta ve ölene kadar sürüklenmektedir.

Su İçirme

Mahkum ölünceye kadar su içmeye zorlanmaktadır.

Cıva İçirme

Mahkum ölünceye kadar cıva içmeye zorlanmaktadır.

Okla Vurma

Bu yöntemde acıyı uzatmak ve daha çok acı çektirmek için ölümcül olmayan bölgeler hedef alınmaktadır. Vikingler tarafından uygulanmıştır.

Yarma

Bu yöntemde mahkumun gövdesi açılmakta, iç organları çıkartılmakta ve henüz ölmeden önce kendisine gösterilmektedir.

Kılıçla İdam

Cellatlar idam cezasına çarptırılan mahkumun kellesini kılıçla almaktadır. Kılıçla idam Osmanlılarda halk ve hanedan üyesi olmayan devlet adamlarına uygulanan idam cezası infaz şeklidir. Cellatlar Müslümanları öldürdükten sonra kellelerini koltuk altına bıraktıkları için ‘Kelle koltukta’ tabiri ortaya çıkmıştır.

Boğdurma Yöntemi

Osmanlı Devletinde hanedan üyelerinin kanı kutsal sayıldığı için kan akmayan infaz şekilleri uygulanmıştır. Kan akıtılmayan en uygun yöntem olarak boğdurma bulunmuştur. O dönemde Osmanlı hanedanının kanını akıtmak aynı şekilde ölüm cezası gerektirmektedir. Hain damgası yiyen bir hanedan üyesi ya da tahta geçmek için kardeşini öldürten padişah adayı bunu kan akıtmadan yapmak zorundadır.

Cellat Satırı Uygulaması

İç isyan çıkaran yada yoldan çıkmış olanları hizaya getirmek adına Cellat satırı uygulaması yapılmış, sadece yeniçerilere özel olarak uygulanmış, diğerlerine ibret teşkil edilmesi için gösteriş amaçlı olarak uygulanmıştır.

Şırınga ile İdam

Şırınga ile idam Amerika Birleşik Devletlerinde 1982 yılında uygulanmaya başlanmıştır. Şırınga ile idam yoluyla ilk kez Texas cezaevinde yatmakta olan bir mahkumun ölüm cezası infaz edilmiştir. ABD’nin bazı eyaletlerinde halen uygulanmaktadır. Mahkuma şırınga yoluyla kimyasal bir zehir enjekte edilmekte, hızlıca ve acısız şekilde ölmesi amaçlanmaktadır. Bu yöntemin keşfi ile işkence içeren idam yöntemleri ve elektrikli sandalye yöntemine son verilmiştir.

İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi

İşkencenin ve İnsanlık Dışı ya da Küçültücü Ceza Veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi

İstanbul Protokolü: İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için EI Kılavuzu

İşkencenin Önlenmesi Avrupa Komitesi

Herhangi bir Biçimde Tutulan veya Hapsedilen Kişilerin Korunması İçin Prensipler Bütünü

Mahpusların Islahına Dair Asgari Standart Kurallar

 

 

Bunu okudunuz mu?

Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı

Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı, 5 Kasım 1992 tarihinde Strazburg’da imzaya açılmış ve şartın …