İhtiyati Haciz, teminat altına alınmamış borçların tahsili amacıyla, vadesi gelmiş bir alacağın tahsili için başlatılan dava türüdür. İhtiyati hacze konu alacak, para alacağı olmalı ve alacak, rehinle teminat ile güvence altına alınmamış olmalıdır. İhtiyati haciz kararları duruşma yapılmaksızın verilebilmekte; alacaklı sıfatını taşıyan kişinin cebri icra talebinde bulunma yetkisi bulunmakta, cebri icra işlemine başvurmaya yetkisi bulunmayan alacaklının ise ihtiyati haciz talep etmeye yetkisi bulunmamaktadır.
İhtiyati haciz davası, açılmış veya ileride açılacak bir dava ve icra takibinin anlamsız kalmasını önlemek için başvurulan geçici nitelikte önlemdir. Koruyucu olma ve tehlikenin önlemesi amacı taşıması itibariyle, borcun tahsili için dolaylı ve yardımcı bir nitelik taşımaktadır. İhtiyati haciz, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, alacağın tahsili için güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir düzenlemedi olup, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir tedbir işlemidir.
Lehine ihtiyati haciz kararı alınan alacaklı, yargılama sonunda aleyhine hüküm kurulması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan zararlarını tazmin etmekle yükümlüdür.
Borçlu teminat göstermek suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Borçlu bunun için, para veya mahkemenin kabul edeceği taşınır veya taşınmaz rehni, devlet tahvili, banka mektubunu mahkemeye sunmak zorundadır.
Borçlu taraf ayrıca, verilen kararın hukuka aykırılığı yönünden itiraz ederek kararın kaldırılmasın talep edebilmekte; hukuka uygun biçimde verilmeyene kararın geçersiz kılınması suretiyle menfaatlerinin zedelenmesini önleyebilmektedir. Borçlu, kararın gıyabında verilmiş olması, vade yönünden kanunun aradığı şartları taşımayan bir alacağın iddia edilmesi, alacağın rehinle temin edilmiş olması, alacaklının teminat göstermemiş olması ve kararın görevli ve yetkili mahkemece alınmamış olması nedeniyle kararın kaldırılmasını talep edebilir. Kararın kaldırılmasını talep etmek için, mahkemenin yetkisine, ihtiyati haciz sebeplerine ve teminata dayanabilir. İhtiyati haciz kararının tam olarak kaldırılmış sayılması kararın sebepleri üzerine yapılacak itiraz üzerine mümkündür. Borçlunun göstereceği teminat karşılığında hukuken kaldırılan bir ihtiyati haciz kararı, aleyhine karar verilen kişi bakımından fiili olarak devam etmektedir.
İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir, uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar korunması veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi uyarınca uygulanan bir yoldur. İhtiyati tedbir para yahut paradan başka her türlü hakkın iddia edildiği davalar nedeniyle talep edilebilmektedir. İhtiyati haciz ise, rehinle temin edilmemiş ve istisnaları dışında vadesi gelmemiş para borçları hakkında talep edilebilecek bir hukuki imkandır. Amaçları ve hedefi farklı olan iki hukuki müesseseden ihtiyati tedbir, dava konusu olan malların devrinin önlenmesi veya onlara zarar gelmesini önlemekte; ihtiyati haciz ise tahsili imkansız hale gelebilecek bir para borcunun tahsilini hukuki koruma altına almaktadır.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
İhtiyati haciz, icra takibi başlatılmadan veya dava açılmadan talep edilebileceği gibi alacak davası açılırken veya dava sırasında da talep edilebilmekte; dava açılmadan önce genel görevli ve yetkili mahkemelerde, dava açıldıktan sonra ise davanın görüldüğü mahkemeden istenebilir.
Karar, bu kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesi tarafından uygulanmakta; uygulanmasından kaynaklı şikayetlere ise İcra Mahkemesi bakmaktadır. Kararın uygulanmasından ve davanın açılmasından sonra alacaklı, lehine karar elde etmesinden itibaren en geç bir ay içinde ilamlı takibe girişmek zorundadır. İhtiyati haczin, kesin hacze dönüşmesi için ilamlı takibe girişildikten sonra borçlunun itiraz etmemesi veya yapılan itiraz başvurusunun hakim tarafından reddedilmesi gerekmektedir.
Teminat Gösterme Şartı ve Kararın İnfazı
İhtiyati haciz talebi hakkında dilekçenin mahkemeye sunulması üzerine, şartların varlığı halinde, genellikle duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmektedir. Karar, mahkemenin hükmedeceği teminatın verilmesi şartına bağlanmıştır. Teminat şartının yerine getirilmesi, alacağın yüzde on veya on beş kadarı bir miktar nakit paranın mahkeme veznesine bloke edilmesi veya banka teminat mektubunun mahkemeye sunulması şeklinde gerçekleşmektedir. Teminat, mahkemenin vereceği yedi günlük süre içinde mahkemeye depo edilmek zorundadır. Teminatın amacı haksız bir şekilde ihtiyati haciz yoluna başvuran alacaklı tarafın borçluya vereceği muhtemel zararları gidermesini sağlamaktır. Mahkemeye sunulan teminat, takip kesinleştikten, alacaklı tarafça başvurudan vazgeçildikten veya borçlunun teminatın iadesine muvafakat etmesinden sonra mahkemeye müracaat edilerek iade alınabilmektedir.
İcra İflas Kanununun 261. maddesine göre alacaklı; mahkemece hükmedilen teminatı yatırmak kaydıyla, kararın verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde karar kendiliğinden ortadan kalkar.
Adli tatil süresince talepte bulunmak mümkündür.
Konkordatoya başvurmuş ve talebi kabul edilmiş borçlu bakımından ihtiyati haciz kararı verilip verilemeyeceği ise Yargıtay içtihatlarında ve doktrinde tartışmalıdır. İcra işlemlerinden korunmayı amaçlayan konkordatonun, alacaklı lehine esas takibin kesinleşmemesi halinde satış işlemlerine cevaz vermeyen ihtiyati hacze mani olmaması gerektiği savunulmaktadır.
İhtiyati Haciz ve Koşulları
İhtiyati haciz, para alacakları veya para olarak talep edilebilen alacaklar bakımından geçerli bir düzenlemedir. Şartlarının oluşup oluşmadığının İcra İflas Kanununun 257. maddesine göre belirlenmektedir. Kural olarak, vadesi gelmiş ve muaccel olmuş alacaklar için talep edilebilen ihtiyati haciz için ön art davacının alacaklı sıfatını taşımasıdır. Alacaklı, talebini ancak borcun istenebileceği veya ifa edilebilir niteliğe büründüğü anda ileri sürebilmektedir.
İhtiyati haciz, temel olarak para ve teminat borçlarının ödenmesini temin etmek için uygulanmakta; karar verebilmek için borçlunun temerrüde düşmüş olması zorunlu olmayıp, borcun vadesinin gelmiş olması yeterli görülmektedir. Vadesi gelmemiş borçtan ötürü bu yönde bir karar verilmesi için borçlunun belirli yerleşim bir yerinin olmaması, borçlunun, yükümlülüklerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemesi, mallarını kaçırmaya hazırlanması, mallarını kaçırmaya hazırlanması veya kaçması gerekmektedir.
Kambiyo senetlerine mahsus olarak talepte bulunabilmek için alacaklı sıfatını taşıyan kişinin meşru hamil olması gerekmektedir. Senet borçlarında belirli bir vade öngörülmüş olduğundan mahkeme senedin vadesinin gelip gelmediğini araştırarak karar verebilmektedir. Borç için bir vade belirlenmemişse alacaklının borçluyu ihtar etmiş olma şartı gerekmektedir. Çek hamili, Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca, bankaya ibraz süresince muhatap bankaya ibraz edilmiş ve ödenmemiş çekler hakkında, keşideci, ciranta ve çek hesabı müsait olduğu halde ödeme yapmayan banka aleyhine ihtiyati haciz isteyebilmektedir.
Faturaya dayanarak ihtiyati haciz kararı verilebilmesi alacağın varlığının ve muaccel olduğunun ispatı halinde mümkündür.
Cari hesap şeklinde işleyen kredilerde; hesabın kat edilmesi halinde alacağın muaccel hale geldiği kabul edilerek ihtiyati haciz talepleri kabul edilmektedir.
Bir mahkeme ilamında yer alan alacaklar bakımından da şartlarını taşıması halinde teminat göstermeden ihtiyati haciz kararı verilebilmekte, mahkemeye sunulan faturalardan alacağın varlığına ilişkin kuvvetli inanç durumlarda ve ödeme ihtarının bulunmadığı bulunmadığı talepler reddedilmektedir. Ancak, tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan faturalar alacağın varlığını tek başına ispat etmeye yeterli olmamakta, alacağın varlığına dönük deliller sunulması gerekmektedir.
İhtiyaten yapılan haciz işlemleri, İcra İflas Kanunu Madde 261. madde gereğince karar, verildiği tarihten 10 gün içerisinde yetkili icra müdürlüğünden (mahkemenin yargı çevresi içerisinde kalan daire) kararın infazının istenmesi gerekir. Aksi takdirde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. Haczedilen menkul malların 6 ay içerisinde satışının istenmemesi veya haczedilen gayrimenkul malların 1 yıl içerisinde satışının istenmemesi halinde de ihtiyati haciz kalkar.
İcra İflas Kanununun İhtiyati Hacizle İlgili Hükümleri