İskenderiyeli Hypatia, Roma İmparatorluğu hâkimiyetindeki İskenderiye’de milattan sonra 350 yılında doğduğu tahmin edilen ve Antik Çağ’ın en önemli kadın felsefecilerinden biridir. Hem felsefeci hem astronomi bilimci hem de matematikçidir.
Yunan tarihçi Socrates Scholasticus‘a göre Hypatia bir pagandır. Filozof Socrates ile karıştırılmaması gereken Konstantinapolus’lu Socrates, Historia Ecclesiastica adlı eserinde Hypatia’nın İskenderiye Valisi Orestes ile İskenderiye piskoposu Cyril arasında kavgaya sebep olması ve politikaya karışması nedeniyle M.S. 415 yılında Kıptî Hristiyanlar tarafından taşlanarak öldürüldüğü yazılıdır.
Hypatia, o dönemde İskenderiye Kütüphanesi’nin bilinen son yöneticisi ve matematikçisi Theon’un kızıdır. Kütüphanede her dinden öğrencisine Batlamyus (Ptolemy), Öklid ve Diophantus etkisinde felsefe ve matematik dersleri vermiştir.

Agora
İskenderiyeli Hypatia’nın yaşamı 2009 yılında İspanya yapımı olan Agora filmi ile sinemaya aktarılmıştır. O, tarihin gördüğü en etkileyici ve ilgi çekici kadınlardan birdir. Hem belinden aşağıya kadar uzanan sarı saçlarıyla göz kamaştıracak, nefes kesecek kadar güzel, hem de adını matematikçi, filozof ve astronom olarak tarihe yazdıracak kadar zeki bir kadındı. Ve ölümüyle bile unutulmayacak bir trajedinin kahramanıdır. Üzerine çullanan onlarca erkeğin darbeleriyle son nefesini veren, cesedi sokaklarda sürüklenip, eti kemiklerinden midye kabukları yardımıyla ayrılan ama ne olursa olsun tarihin unutulmazları arasına giren bir kadındır. Bu dünyada bilim ve kadın düşmanlığının önünde duramayan ve sonraki nesillerin ibret alması gereken kötü bir hikayenin sembolüdür İskenderiyeli Hypatia.