İstanbul Antlaşması, Osmanlı Devletinin ağır bir yenilgiye uğradığı Balkan Savaşı sonrasında, 29 Eylül 1913 tarihinde “Bulgaristan’la Barış Andlaşması” adıyla imzalanmıştır. Yirmi madde ve beş Ek’ten oluşan Antlaşma sonucunda; Edirne, Dimetoka ve Kırklareli’nin Osmanlı Devleti’nde kalması, Kavala ve Dedeağaç’ın Bulgaristan’a bırakılması, Meriç Nehri’nin sınır olması ve Bulgaristan’da kalan Türkler’in siyasi, dini ve sosyal haklarının korunması hüküm altına alınmıştır. Osmanlı Devleti Dönemi Uluslararası Antlaşmalarının sonuncularındandır.
BULGARİSTAN’LA BARIŞ ANDLAŞMAŞI
Devlet-i Aliye ile Bulgaristan hükümeti beyninde akdolunan sulh muahedenamesi mündericatı Meclis-i Vükelâ karanyle tensib edilmiştir.
Bu irade-i seniyenin icrasına Heyet-i Vükelâ memurdur.
Mehmed Reşad
Sadnâzam ve Hariciye Nâzırı Şeyhülislâm Harbiye Nâzın
Mehmet Sait Esat Ahmet İzzet
Dahiliye Nâzın Bahriye Nâzıeı Şura-yı Devlet Reisi
Talât Mahmut Halil
Adliye Nâzıeı Maliye Nâzırı Nafıa Nâzıeı
İbrahim Rifat Osman Nizami
Ticaret ve Ziraat Nâzıeı Maarif Nâzıeı Efkaf-ı Hümayun N.
Süleyman Elbistanî Şükrü Hayri
Posta, Telgraf, Telefon Nâzırı
Oskan
Zat-ı şevketsemat hazret-i padişahi ile haşmetlû Bulgaristan kiralı hazretleri Londra Muahedesinin akdindenberi zuhur eden vekayiin tevlit eylediği hal ve mevkii suret-i muslihanede ve devamlı bir esas üzerine tanzim etmek ve kendi milletlerinin husul-i seadet-i hali için lüzumu derkâr olan revabıt-ı dostî ve münasebat-ı hasene-i hemcivariyi iade eylemek arzusiyle mütehassis olduklarından muahede-i hazırayı akde karar vermişler ve bunun için,
Zat-ı şevketsemat hazret-i padişahi : Dahiliye Nâzırı Talât Beyefendi hazretlerile Bahriye Nâzırı Mahmut Paşa hazretlerini, ve Şûra-yı Devlet Reisi Halil Beyefendi hazretlerini; ve
Haşmetlû Bulgaristan kıralı hazretleri: Nuzzar-ı sabıkadan Jeneral Savof ve nuzzar-ı sabıkadan Mösyö Naçeviç ile murahhas orta elçi unvanını haiz Mösyö Toşef’i murahhas tayin eylemişlerdir.
Murahasan-ı müşarünileyhim yolunda ve muntazam görünen salâhiyetnamelerini badetteati mevad-dı âtiyeyi kararlaştırmışlardır.
Madde 1
İki memleket arasındaki hudut Bahrisiyah üzerinde bulunan “Aya Yovanna” manastırının cenubunda kâin “Rezavaya” suyu mansabından bed ederek işbu suyun mecrasını “Pirogu” ve “Delidere” sularının “Komila” (Kamila) nın garbındaki nokta-i iltisakına kadar takip eder. “Rezavaya” suyu mansap ile salifüzzikir nokta-i iltisak arasında mansaptan itibaren evvelâ cenub-i garbi istikametini takip eder ve “Plaça”yı Devlet-i Aliye’ye bırakarak bir dirsek teşkil edip şimal-i garbiye ve badehu cenub-i garbiye doğru gider; “Madzura” ve “Pirgoplo” karyeleri memâlik-i Osmaniyede kalır. “Rezavaya Suyu” “Pirgoplo”dan itibaren takriben beş buçuk kilometre bir tul üzerinde cenup istikametini takip ettikten sonra garp ile şimale doğru bir dirsek teşkil eder ve badehu şimale doğru hafifçe bir inhina peyda ederek garp istikamet-i umumiyesinde imtidat eyler. Bu kısımda “Likodi”, “Kladara” karyeleri Bulgar toprağı üzerinde kalır ve “Çıknigori” “Mavrodyo” “Lafva” karyeleri Devlet-i Aliye’ye rücu eder; badehu hudut daima “Rezavaya” suyunu takip ederek “Torfu Çiftlik’Mni Bulgaristan’da bırakır ve cenub-ı şarkiye doğru teveccüh eder ve “Radoslafçi” karyesini Osmanlı arazisinde bırakarak bu karyenin cenubunda takriben sekiz yüz metre garbe doğru inhina eder ve “Komila” (Kamila) karyesini Osmanlı arazisinde bırakarak bu karyenin garbında ve takriben dört yüz metre bud-ı mesafesinde “Pirogu” ve “Delidere” sularının nokta-i iltisakına vasıl olur.
Hat-tı hudut “Pirogu” ve “Delidere” sularının nokta-i iltisakından itibaren “Delidere” mecrasını takip eder ve mezkûr su ile beraber şimal-i garbi istikamet-i umumiyesine imtidat ederek “Paspala” “Kandilcik” ve “Deli” karyelerini Devlet-i Aliye’de bırakır ve “Soğuksu”nun şarkında nihayet bulur; bu son karye Devlet-i Aliye’de kalır ve “Şeveligü” karyesi ise Bulgaristan’a rücu eder. Hat-tı hudut ‘Soğuksu” ile “Şeveligü” arasından geçtikten sonra 687, 619, 363 rakımları üzerinden geçen tepeyi takip ederek şimal-i garbi istikametinde devam eder ve 563 rakımının ötesinde “Çaylayık” (Çayırlık) karyesini Osmanlı arazisinde bırakır ve şu son karyeyi üç kilometre şark ve şimalinden dolaşarak “Golema” suyuna vasıl olur. Hudut “Golema” suyunu takriben iki kilometre tulünde takip ederek işbu suyun “Karabanlar”m cenubundan gelen yine kendisinin diğer bir kolu ile iltisak ettiği noktaya vasıl olur.
İşbu nokta-i iltisaktan itibaren hat-tı hudut “Türk-Alath” dan gelen ırmağın şimalindeki tepe üzerine geçerek eski OsmanlıBulgar hududuna müntehi olur.
Yeni hat-tı hudut ile eski hududun nokta-i iltisakı “TürkAlatlı”nın dört kilometre şarkına ve eski Osmanh-Bulgar hududunun “Aykırıyol” istikametinde şimale doğru bir dirsek teşkil ettiği noktada kâindir.
Bu noktadan itibaren hat-tı hudut Tunca’nın garbinde ve “Derviştepe” karyesinin şimalinde kâin “Balabanbaşı”ya kadar tam eski Osmanh-Bulgar hududunu takip eder.
Yeni hat-tı hudut “Balabanbaşı” civarında eski huduttan ayrılarak hat-tı müstakim üzere “Değirmendere”ye doğru iner. Yeni hududun eski huduttan ayrıldığı nokta “Derviştepe” karyesi kilisesinin iki kilometre bud-i mesafesinde kâindir. Hudut “Derviştepe” karyesini Osmanlı toprağında bıraktıktan sonra “Değirmendere” mecrasını “Bulgar-Lefke” (Lefke-i zimmi) karyesine kadar takip eder ve bu karyeyi Bulgar toprağında bırakır. “Bulgar-Lefke” (Lefke-i zimmi)’nin şark ve cenup kenarlarından itibaren hat-tı hudut “Değirmendere”si mecrasını terk edip garbe doğru teveccüh eder ve “Müslim-Lefke” ve “Dimitri-Köy”i karyelerini Osmanlı toprağında bırakır ve “Büyükdere” (Değirmendere)nin kısmı süflası ve^’Demirhandere” (Osmanlı haritasında Şundi Deresi) (241 rakım) arasındaki hat-tı taksim-i miyahı takip ederek Meric’in Cisr-i Mustafapaşa’nın şarkında şimale doğru teşkil ettiği dirseğin en şimalî noktasına vasıl olur. Dirseğin bu kısmı Cisr-i Mustafapaşa köprüsünün şarkmdaki methalinin üç buçuk kilometre bud-i mesafesindedir.
Hudut Meriç dirseğinin kısm-ı garbisini değirmene kadar takip edip oradan da şimendifer köprüsünün şimalindeki “Çermenderesi”ne hat-tı müstakim üzere vasıl olur (Çermenderesi Cermen karyesinin üç kilometre şarkından Meriç Nehrine dökülen çaydır) ve badehu Cermen karyesini şimalden dolaşarak “Tazı Tepesi”ne gider. Hudut “Çermen”i Devlet-i Aliye’de bırakır ve “Çermenderesi” mecrasını takip ederek Cermen’in şimal-i garbisinde şimendifer hattını kateder ve daima aynı çayı takip ederek (613) rakımlı “Tazı Tepesi”ne çıkar (Çermenderesi’nin “Çermen”in şimal-i garbisinde şimendifer hattını katettiği nokta Cermen karyesi merkezine beş kilometrelik ve Cisr-i Mustafapaşa köprüsünün mahrec-i garbisine 3,200 metrelik bir mesafede kâindir).
Hudut “Tazı Tepesi”nin en mürtefi noktasını Osmanlı toprağında bırakır ve bu noktadan itibaren Osmanlı toprağında kalan “Yaylacık” ve “Gölcük” karyelerinden bilmurur Arda ile Mariç arasındaki hattı taksim-i miyahı takip eyler. “Gölcük”ten itibaren hudut (449) rakımından geçer ve badehu (367) rakımına iner ve işbu rakımdan itibaren takribi olarak hat-tı müstakim üzere cenup istikametinde Arda Nehrine doğru teveccüh eder. Bu hat-tı müstakim Osmanlı toprağında kalan “Bektaşlı”nın bir kilometre garbından geçer. Hat-tı hudut (367) rakımından Arda Nehrine vasıl olduktan sonra Arda’nın sahil-i yeminini şarka doğru takip eder ve “Çıngırlı” karyesinin bir kilometre cenubunda bulunan değirmene vasıl olur. Bu değirmenden itibaren “Gaydahordere” (Taydohor) nin şarkındaki hat-tı taksim-i miyahı takip eder ve “Gaydahordere” karyesinin bir kilometre şarkından geçer ve “Dranişbe” (Draşna) karyesini Bulgaristan’da bırakarak ve bu karyenin takriben bir kilometre şarkından geçerek mezkûr karyenin bir kilometre cenubunda “Ateren deresi”ne iner; oradan da cenub-ı garbi istikametini bittakip “Akalan” ve “Kaylıklı köyü” karyeleri arasından cereyan eden ırmağın menbaına en kestirme tarikle gider ve ırmağın talvegini takip ederek “Kızıldeli Deresi”ne iner. Bu ırmaktan itibaren “Gökçepınar”ı Bulgaristan’da bırakarak “Kızıldeli Deresi” mecrasını alır ve oradan da “Mandiriçe”nin dört kilometre cenubunda ve “Soğanlık balâ” mn üç kilometre şarkında bulunan bir noktada cenuba doğru ırmağın talvegini takip ederek aynı ırmağın menbaına gider ve badehu en kestirme tarikle “Kayacık” “Mandıra” suyu menbaına iner ve menbaından itibaren “Kayacık” “Mandıra” suyunun talvegini takip ederek “Mandriçe”nin garbında “Meriç”e vasıl olur. Bu kısımdaki “Kırantu” karyesi Bulgar toprağında kalır ve “Başkilise” “Ahıryanpınar” ve “Mandıra” karyeleri Devlet-i Aliye’ye rücu eder.
Bu noktadan itibaren hudut Meric’in talvegini nehrin “Kaldırkoz” karyesinin üç buçuk kilometre cenubunda ve iki kola ayrıldığı noktaya kadar takip ederek oradan da “Ferecik”in civarndan geçen sağ kolun talvegini bittakip Adalardenizi’ne müntehi olur. Bu kısımda “Aksu” bataklığı ile “Keneligöl” ve “Kazıkhgöl” gölleri Devlet-i Aliye’de kalarak “Tuzlagölü” ile “Dranagölü” Bulgaristan’a rücu eder.
Madde 2
Tarafeynin şu sırada diğer tarafa rucu edecek olan araziyi işgal etmekte bulunan asakir-i muahedei hazıraya salifüzzikir murahhaslarca vaz-ı imza edildikten on gün sonra arazi-i mezkûreyi tahliyeye ve andan sonraki on beş gün müddet zarfında dahi usul ve kavaid-i cariyeye tevfikan diğer taraf memurinine teslime müsareat eyleyeceklerdir. Şurası da muhakkaktır ki her iki hükümet muahede-i hazıra tarihinden itibaren üç hafta müddet zarfında ordularını terhis edeceklerdir.
Madde 3
Muahede-i haziranın imzasını müteakip tarafeyn-i akideyn beyninde münasebat-ı diplomasiye ile posta, telgraf ve şimendifer münakalâtı derhal tekrar başlayacaktır. Muahede-i haziranın (2) numaralı melfufunu teşkil eden müftilere müteallik itilâfname bütün Bulgar memâlikinde tatbik olunacaktır.
Madde 4
Memleketeyn beyninde münasebat-ı iktisadiyenin teshili maksadı ile tarafeyn-i akideyn 6-19 Şubat 1911 tarihinde ticaret ve seyr-i sefaine müteallik olarak akdolunan mukavelenameyi muahede-i haziranın imzası akibinde ve bu günden itibaren bir sene müddetle tekrar mevki-i icraya vazetmeği düvel-i saireye karşı mevcut olan taahhüdat-ı vakıalariyle kabil-i telif olmak üzere gümrüklerce bilcümle teshilatı kendi mahsulat-ı sınaiye, ziraiye veya sairelerine bahşetmeği taahhüt ederler.
18 teşrinisani-2 kânunuevvel 1909 tarihli konsolosluk beyannamesi dahi aynı müddet zarfında tekrar mevki-i icraya vazolunacaktır.
Mafih tarafeyn-i akideynden her biri kendi memleketleripin düvel-i saire konsolos memurları kabul olunan bilcümle mevakiinde ceneral konsolosluklar (Başşehbenderlikler), konsolosluklar (Şehbenderlikler) ve viskonsolosluklar (şehbender vekâletleri) ihdas eyleyebilecektir. Bundan maada tarafeyn-i akideyn bir ticaret muahedesi ile bir konsolosluk mukavelesi akdini tezekkür etmek üzere müddet-i kalile-i mümküne zarfında muhtelit komisyonlar tayinine iptidar eylemeği taahhüt ederler.
Madde 5
Üsera-yı harbiye ile rehineler muahede-i haziranın imzasından itibaren bir ay müddet zarfında veya mümkün ise daha evvel mübadele kılınacaktır. İşbu mübadele tarafeynce suret-i mahsusada tayin edilen
komiserler marifetiyle icra olunacaktır.
Salifüzzikir üsera-yı harbiye ile rehinelerin iaşesi masarifi yedinde bulundukları hükümete ait olacaktır.
Mamafih işbu hükümet canibinden tesviye olunan zabitan maaşatı zabitan-ı mezkûrenin mensup bulundukları hükümet tarafından tediye edilecektir.
Madde 6
Muhasamata iştirak etmiş olan ve muahede-i hazıradan evvelki vakayi-i siyasiyede methaldar bulunan bilcümle eşhas hakkında tarafeyn-i akideynce tam manasile bir af-fı umumî bahş olunmuştur.
Terk olunan arazi ahalisi havali-i mezkûrede serzede-i zuhur olan vakayi-i siyasîyeden dolayı aynı af-fı umumîye mazhar olacaklardır.
Bulgaristan’a rücu eden arazinin tekrar işgali sırasında kanunen teşekkül edecek hey’et-i hükümet tarafından tayin olunacak ve usulü veçhile ahaliye ilân edilecek olan iki haftalık müddetin inkizasında işbu af-fı umumîden istifade hakkı sakıt olacaktır.
Madde 7
Canib-i Hükûmet-i Seniyeden Bulgaristan’a terk edilen arazinin ahali-i asliyesinden olup orada ihtiyar-ı ikamet etmiş bulunan eşhas Bulgar tebaası olacaklardır.
Ahali-i merkumeden bu suretle Bulgar tabiiyetine geçmiş olanlar Bulgar memurin-i mahalliyesine sadece bir beyanname itası ve Osmanlı şehbenderhanelerinde bir muamele-i kaydiye icrası suretiyle dört sene zarfında bulundukları yerlerde tabiiyet-i Osmaniyeyi ihtiyar eylemek salâhiyetini haiz olacaklardır. İşbu beyanname memalik-i ecnebiyede Bulgar konsoloshaneleri kançilaryalarına tevdi edilecek ve Osmanlı şehbenderhaneleri tarafından kayıt ve* tescil olunacaktır. İhtiyar-ı tabiiyet keyfiyeti şahsî olup hükûmet-i Osmaniyece mecburî değildir. Elyevm sağir bulunanlar sin-ni rüşde vusullerinden itibaren dört sene zarfında hak-kı hiyarlarını istimal edeceklerdir. Terkolunan arazide sakin islamlardan bu müddet zarfında hizmet-i askeriye ifasına ve bir gûna bedel-i askerî tediyesine tabi tutulmayacaklardır.
Bu müslümanlar hak-kı hiyarlarını istimal eyledikten sonra terk edilmiş olan arazide bâlâda musarrah dört sene müddetin inkizasma kadar müfarakat edecekler ve emval-i menkulelerini ihracat resminden muaf olarak imrar salâhiyetini haiz olacaklardır. Mamafih ahali-i merkume şehir ve kasabat ile karyelerde bulunan her gûna emval-i gayrı menkulelerini muhafaza edebilirler ve bunları eşhas-ı sâlise marifetiyle idare ettirebilirler.
Madde 8
Bulgaristan’ın bilcümle memâlikinde Bulgar tebaasından bulunan müslümanlar an asıl Bulgar olan tebeanın haiz oldukları aynı hukuk-ı milkiye ve siyasîyeyi haiz ve serbesti-i vicdana, hürriyet-i diniyeye ve ayin-i dininin alenen icrası hususunda serbestiye malik olacaklardır. Müslümanların adatma riayet olunacaktır.
Zat-ı hazret-i padişahinin nam-ı nami-i hilâfetpenahîlerinin hutbelerde zikrine devam olunacaktır. Elyevm teessüs etmiş olan veya âtiyen teessüs edecek bulunan cemaat-ı islâmiye ile anların silsile-i meratip itibarile teşkilâtı ve emvali tanınacak ve mazhar-ı riayet olacaktır. Cemaat-ı mezkûre bilâ mevani kendi rüesayı diniyelerine tabi bulunacaktır.
Madde 9
Memalik-i Osmaniyedeki Bulgar cemaatı meınâlik-i mezkûredeki cemaat-ı saire-i hıristiyaniyenin elyevm haiz oldukları ayni hukuku haiz olacaklardır.
Tebea-i Osmaniyeden olan Bulgarlar emval-i menkule ve gayrı menkulelerini muhafaza edecekler ve hukuk-ı şahsiye ve tasarrufiyelerinin istimal ve intifaı hususunda zerrece iz’aç edil- meyeceklerdir. Vakayi-i ahire esnasında mesken ve mevalarmı terk etmiş olanlar nihayet iki sene zarfında avdet edebileceklerdir.
Madde 10
Arazinin ilhakından mukaddem iktisap olunan hukuka ve bir de memurin-i müteallika-yı Osmaniye tarafından mu’ti evrak ve vesaik-i adliye ile Senedat-ı resmiyeye riayet olunacak ve aksi kaziye kanunen sabit oluncayadeğin nakız ve ihlâl edilmeyecekdir.
Madde 11
Terk olunan arazide şehir ve kasabat ve kuradaki emval-i gayr-ı menkuleye tasarruf hakkı Osmanlı kanunu ile bahş ve tayin olunduğu surette ve bir gûna tahdidata tabi olmayarak tanınacaktır.
Arazi-i mezkûredeki emval-i gayr-ı menkule veya emval-i menkule eshabı velev suret-i muvakkatade veya katiyede olarak Bulgaristan haricinde ihtiyar-ı ikamet etseler bile bilcümle hukuk-i tasarrufiyelerinden istifade de devam edecekler ve bunları iltizama verebileceklerdir veya eşhas-ı sâlise marifetile idare ettirebileceklerdir.
Madde 12
Terk edilen arazide kâin müstesna, mülhak, icareteynli, mukataalı, icare-i vahideli evkafa ve bir de âşar-ı
vakfiyeye tıpkı kavanin-i Osmaniye ile muayyen oldukları üzere riayet olunacak ve bunlar icap edenler tarafından idare edilecek ve anlara müteferri usul-i idare evvel beevvel muhik bir taviz verilmedikçe tadil ve tağyir olunamayacaktır.
Memalik-i Osmaniyede kâin müessesat-ı diniye ve hayriyenin arazi-i metrukede icare-i vahide, mukataa ünvanile mevcut varidat-ı vakfiyesi ile hukuk-ı sairesine ve âşar-ı mevkufe ve sairesine ve evkaf-ı musakkafa ve gayr-ı musakkafa üzerindeki hukuka riayet olunacaktır.
Madde 13
Zat-ı hazret-i padişahinin emval-i hususiye-i hümayunları ile hanedan-ı saltanat-ı seniye azasının emval-i hususiyesi mahfuz ve baki kalacaktır. Zat-ı hazret-i padişahi ile hanedan-ı saltanat-ı seniye azası bunları vekilleri marifetiyle füruht veya icar edebileceklerdir.
Hükümete ait emlâk-i hususiye hakkında aynı suretle muamele olunacaktır.
Emlâk-i mezkûrenin ahara devir ve ferağı takdirinde şerait-i mütesaviye mevcut ise Bulgar tebaası tercih olunacaktır.
Madde 14
Tarafeyn-i akideyn mezarlıklara ve alelhusus meydan-ı harpte terk-i hayat eden asakirin m e dfenlerine riayet ettirmek üzere vilâyattaki memurlarına evamir ita etmeği taahhüt
ederler.
Memurlar ecnebi toprağında metfun em vatın izamını almaktan bunların taallûkat ve ehibbasını menetmeyeeeklerdir.
Madde 15
Hükûmeteyn-i akideynden her birinin tebaası diğer hükûmet-i âkide memâlikinde kemafissabık serbestçe ikamet ve geşt-i güzar edebilecektir.
Madde 16
Bulgaristan hükümeti imtiyazı Şark Şimendiferleri Kumpanyasına bahş ve ita olunmuş olan hattın terk olunan arazi dahilinde kâin kısmı için mezkûr kumpanyaya karşı mevcut hukuk ve tekâlif ve taahhüdatmca Hükûmet-i Osmaniye makamına kaim olacaktır.
Bulgaristan Hükümeti mezkûr kumpanyaya ait olup kendi tarafından zapt edilmiş bulunan âlât ve edevat-ı müteharrike ile mevad-dı saireyi bilâtehir iade etmeği Jaahhüt eyler.
Madde 17
Muahede-i haziranın 11 inci, 13 üncü ve 16 ncı maddelerinin tefsir veya tatbikinde zuhur edecek olan bilcümle ihtilâfat veya münazaat muahede-i haziranın (3) numaralı melfufunu teşkil eden tahkinınameye tevfikan Lahey’de hakem usuliyle faslolunacaktır.
Madde 18
Hududa müteallik protokol (1 numaralı melfuf) ile müftilere müteallik itilâfname (2 numaralı melfuf), tahkim name (3 numaralı melfuf), şimendiferler ile Meric’e müteallik protokol (4 numaralı melfuf) ve onuncu maddeye müteallik beyanname (5 numaralı melfuf) muahede-i hazıraya raptolunmuş ve bunun cüz-i mütemmimini teşkil eylemekte bulunmuştur.
Madde 19
Londra Muahedenamesinin mevad-dı anife ile fesli ve ilga veya tadil edilmiş olmayan ahkâmı Hükûmet-i Osmaniye ile Bulgaristan Kırallığı hakkında ipka olunmuştur.
Madde 20
Muahede-i hazıra imza edilince derakap mevki-i icraya vaz olunacak ve buna müteallik tasdiknameler bugünden itibaren on beş gün zarfında teati kılınacaktır.
Tasdikan lilmekal tarafeyn murahhasları bunu imza ve mübürlerile tahtim etmişlerdir
9 eylül 1913 tarihinde iki nüsha olarak Dersaadette tanzim olunmuştur.