Yeni
Ana Sayfa » Hukukbook » İstanbul Barosu Başkan Adayı Kaptan Yılmaz ile Röportaj
İstanbul Barosu Başkan Adayı Kaptan Yılmaz ile Röportaj

İstanbul Barosu Başkan Adayı Kaptan Yılmaz ile Röportaj

İstanbul Barosu Başkan Adayı Kaptan Yılmaz ile bir röportaj gerçekleştirilmiştir. Röportajda kısa adı İMAG olan İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubunun baro seçimlerine ilişkin görüşleri Hukuk Ansiklopedisi okuyucularına sunulmaktadır.

Hukuk Ansiklopedisinin diğer baro başkan adayları ile röportajları devam edecektir.

İstanbul Barosu Başkan Adayı Kaptan Yılmaz
İstanbul Barosu Başkan Adayı Kaptan Yılmaz ile Röportaj
Hukukbook: Sayın Kaptan Yılmaz, İstanbul Barosu başkanlığına neden aday oldunuz?

Avukat Kaptan Yılmaz : Dünya görüşümüz çerçevesinde yaşamımız boyu süregelen bir toplumsal yapı anlayışımız var. Bu konuda statüsünü kökleştirmeyi düşündüğümüz mesleki platformumuz (İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu) içinde kuruluşundan itibaren yer aldım. Baro başkanlığına adaylık kararı, beraber çalıştığımız arkadaşlarla birlikte verdiğimiz, demokratik seçimlere dayalı bir karardır. Mesleki birikimimiz, tecrübemiz ve meslektaşlarımızın teveccühü ile kendimizi İstanbul Barosunu yönetmeye yeterli gördük. Seçim bir ekip çalışmasıdır. İstanbul barosunu diğer gruplardan daha iyi yönetebileceğimize, hatta grubumuzdan aynı nitelikte birkaç eşdeğer kadro çıkarabileceğimize inanıyoruz.

Hukukbook: Baro’da neleri eksikleri gördünüz de aday olmaya karar verdiniz?

Avukat Kaptan Yılmaz:  Yönetime sadece eksikleri tamamlamak için aday olunmaz, sistemi geliştirmek için de göreve talip olunur. İstanbul Barosunda politik, bürokratik baskı, etki, yönetim yetersizliği olduğu düşüncesindeyiz. Mesleki sorunlara hızlı ve yeterli cevap verilemediği açıkça ortadadır. Yanlışlıklara tepki yoksa Baro işlevini yitirmeye başlar ve ekip olarak bunu mevcut yönetim ve diğer aday gruplardan daha iyi yapacağımıza inancımız var.

Hukukbook: İstanbul Barosu tarihinde örnek aldığınız ve takdir ettiğiniz en büyük başkan kimdir?

Avukat Kaptan Yılmaz: Olguları olduğu gibi kabul etmek gerekir. Sorunlara, sistemlere, yöneten öznelere, soyut ve anakronik yaklaşmayı sevmiyoruz. Kişileri kendi dönemleri ve o dönemin koşullarına göre değerlendirmek gerekir. Bu sebeple baroda örnek alacağımız bir başkan ve önderimiz yok, aslında buna gerek de yok.

Hukukbook: İstanbul Barosunun mevcut yönetiminin yaptığı icraatlardan hangilerini doğru buluyorsunuz?

 Avukat Kaptan Yılmaz: İstanbul Barosu’nun, Avukatların mesleki ihtiyaçları ile ilgili kayıt ve yönetim, stajyer eğitimi, UYAP yönetimi, CMK takibi, adli yardım düzenlemeleri, cezalandırma ve takibi gibi çok sayıda görevi var. Staj eğitimi mesleğe yeni giren arkadaşlarımız için aslında yönetimin en büyük kozu. Bu konuda kötü olduklarını söyleyemeyiz. Üniversite eğitimi sonrası mesleğe ilk adım önemli.  Ancak mevcut yönetimin, İstanbul Barosunun gücü göz önüne alındığında mesleki ve hukuki konularda yetersiz kaldığını düşünüyoruz.

Hukukbook: İstanbul Barosunun neden yapmadığını sorguladığınız işler var mı? Görevi olduğu halde Baro hangi işleri yapmamakta, kötü yapmakta, eksik yapmakta yada yetersiz kalmaktadır? Yapması gerekip de yapmadığı, kötü yada eksik yaptığı işler olduğunu düşünüyorsanız kategoriler halinde sıralar mısınız?

 Avukat Kaptan Yılmaz. Eski dinamizmini kaybeden yönetimlerin kaderi mevcut durumu (status quo) korumaktır. Örneğin, 2010 sonrası birbirini izleyerek gelen aynı Yönetim, politik müdahalelere gereken tepkiyi hukuk adına gösteremedi. Kendilerine düşünce olarak çok yakın avukatların tutuklanmaları ve cezalandırılmaları da buna dahildir. Görüş önemli değil, sadece düşünce ve örgüt modellerinden dolayı insanlar tutuklandı. Bu işin düşünce ve örgütlenme özgürlüğü ile ilgili kısmı. Tabii ki evinde silahla yakalanmış, suça karışmış avukatların eylemlerine sahip çıkılamaz. Ancak koşullarının insan hakları çerçevesinde ve meslek adına gözlenmesi gerektiği halde bu konuda çok ciddi bir çaba gösterildiği düşüncesinde değiliz. Kendini koruma amacı taşıdığını düşünüyoruz. 40.000’i aşmış bir baronun bu tür günlük hesapları olamaz, olmamalı.

Disiplin ve denetim kurullarında istemli bir karışıklık yaşandı. Gri bir alanda yaşıyoruz. Disiplin ve Yönetim kurulunun önüne gelen yakınma dosyalarında, meslektaşlarını çağırarak gerektiğinde giderek durumu gözlemesi gerek. Görüyoruz ki, pek çok cezada onaylama söz konusu. Buna itiraz edecekler, hayır gözlerinin içine bakarak konuyu sordukları avukat yok denecek kadar azdır.

Özellikle yaşı geçkin meslektaşlara, yenilikler ve değişiklikler hakkında bilgi vermeleri gerekirdi. Mesleğin hafızası olan seçilmiş üstadlarımızla ilgili pek bir çalışma yapıldığını görmedik. ‘Yapamıyorsa, gitsin’ demek bu.

UYAP üzerinde Bakanlığı temsil yetkileri var. Bu sistem üzerinde çok ciddi üretkenlikleri olduğunu düşünmüyoruz. Hala kaşe-imza kullanıyorlar.

Hukukbook: Sayın Yılmaz, “Avukat” denildiğinde aklınıza ne geliyor? Avukat kavramına yüklediğiniz anlam nedir?

Avukat Kaptan Yılmaz:  Yargı, yasama ve yürütmeden bağımsızdır. kuvvetler ayrılığı çok pahalı elde edilmiş bir tecrübeler bütünüdür. Bugün demokrasinin olmazsa olmaz kırmızı çizgisi aşılmaya başlandı. Bürokratik bir örgüt kuran başkanlık sistemi, hem yasamayı hem yargıyı zorluyor. Diyalektik için tez/antitez/sentez, iddia/savunma/yargıç olmalıdır. Avukat bunun iki tarafında var. Hukuk eğitimi almamış insanların kendi başlarına savunma yapmalarının, yasaları kullanmalarının zorluğunu düşünsenize. Avukat devletle insan arasında vazgeçilemez bir enstrüman. Ne kadar yetkin olursa o kadar yargılama verimliliği de artar. Hele Türkiye’nin son dönemi gibi, hafızasının üçte ikisini, yargıç-savcı kadrolarının yarısını kaybeden, paradigması kaymış bir ülkede, o hafızayı yerine koyacak yapıdır avukatlık.  Avukatlar daha az kan kaybetti çünkü.   

Hukukbook: Size göre Baro nedir? Misyonu ne olmalıdır? Başkan olmanız halinde Baro’ya hangi misyonu biçmektesiniz?

Avukat Kaptan Yılmaz: Avukatın ait olduğu yer, meslek kuruluşudur Baro. Aslında kamu avukatlarının Baro’ya kayıt zorunluluğu da olmalı. Kuvvetler ayrılığı içerisinde Savcının kürsüden inerek karşımıza ve kolluğun başına geçmesi, lojmanının, çalışma alanlarının, servisinin ayrılması gerektiğini düşündüğümüz gibi, Baro’nun hem kendi içerisinde, hem meslektaşlar üzerinde hem de toplumla yargı arasındaki ilişkilerde daha kamusal görevler yerine getirmesi gerektiğini, başkanlık sisteminin bürokratik yapısından yararlanarak teknik konularda daha ciddi sonuçlar alabileceğini düşünüyoruz. Bu verimlilik hem devlet, hem millet adına daha olumlu sonuçlar verecektir.

Hukukbook: İstanbul Barosu yönetimine geldiğinizde hiçbir kanun ve yönetmelik değişikliği olmaksızın derhal değiştireceğiniz somut politikalar nelerdir? 

Avukat Kaptan Yılmaz: Önce cezaevi gerçeği ve düşünce özgürlüğü bizi ilgilendiriyor. Bugün uygulananların yarın farklı bir grup veya bize uygulanmayacağının garantisi yok. 1980’ı birebir yaşamış veya yaşamışların yanında yetişen hukukçularız. 1980 darbesi, Marksist- Ülkücü ayrımı yapmadı. Aynı işkence, aynı cezaevi koşuları, aynı idam, aynı yaş büyütmeleri yaşadılar. Bu 1944 de de böyle. Erdal Eren’in yaş değişikliğini görenin Recep Küçükizsiz’in Savcı talimatı üzerine karar vererek yaş büyütmeyi de görmesi lazım. Bu nedenle bizim tepkilerimiz toplum tarafından pek anlaşılamıyor. Herkes kendi acısını yaşamamalı. Bu işin üzerine gitmek zorundayız. İyi incelenmeli. Bu kanayan bir yara, toplumsal barışın sistemi yıkmadan sağlanması lazım.

Disiplin bizi yakından ilgilendiriyor. Önce meslektaşımızı dinleyeceğiz. Karar, kanıtlar ve akıl üzerine kurulacak

Şeffaflık şart

Bilgiye erişim konusunda ciddi sıkıntılar var. Kamusal bilgide telif olmaz. Bazı liberal yapıların korunması adına bilginin profesyonel erişiminde sorunlar yaşanıyor.

Meslektaşlarımızın verimliliğin artması adına, bir zabıt katibinden daha fazla kamusal bilgiye erişim imkanı verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

Avukatların sistem yerine e-devlet üzerinden UYAP girişi kullanmaları oldukça ciddi sorun yaratıyor.

Harçların ödenmesinde ya barokart ya Vakıfbank tekelleri var. Bize göre bu suni yönlendirme düzelmeli.

HMK 149’un yürürlüğe girmesi ve hukuk duruşmalarına uzaktan erişimle duruşma sağlanması seçeneği kullanılmalı.

SEGBİS’le ifade sadece sanığın onayına bağlı olmalı. Sanığın vücut dilini okumadan ceza verilmesi adil değil.

Post-mortem dosya incelemesi getirmek istiyoruz. Kapanan dosyaların tarihe karışmadığını herkes görmeli. Buna insan hakları Mahkemesi yargılamaları da dahil.

Daha fazla özele girmek istemiyoruz. Ama dinamik bir baro kurulacağından kimsenin şüphesi olmasın.

Hukukbook: Adaylık sürecinde vaat edip de Baro yönetimine geldiğinizde mevzuat değişikliği gerektiren işler nelerdir? Bunun için hangi yolları izleyeceksiniz?

Avukat Kaptan Yılmaz: Öncelikle Avukatlık Kanunu ayıklanarak değişmeli. Avukatlık ortaklığı ciddi ve modern bir yapıya kavuşturulmalı.

Hukukun üstünlüğü önünde engel hale gelen yasalar, özellikle olağanüstü hak koşullarındaki yasalar ve KHK lerin ayıklanması gerekiyor.

Hakimler ve Savcılar Kurulunun politik etkileri kaldırılarak meslekten gelenler tarafından seçilmesi ve mutlak özerkliğe kavuşturulması gerektiği düşüncesindeyiz.

Yargılamada kullanılan ana hukuki düzenlemelerin muhakkak, adli ve idari yargının görüşü alınarak çıkartılması gerektiği düşüncesindeyiz.

Biz mesleğin içinden geliyoruz. Sorun çıkartan alanların sayısı yüzlerle, binlerle ölçülür. Yüksek katılımla sorun çözülmezse, toplumsal karşılık bulmaz. Bunun için sadece meslektaşlara değil, ilişkide olan her yapıya ve özneye ulaşmak lazım.

Hukukbook: Baro’nun komisyon ve merkezlerine hangi rolleri biçiyorsunuz? Komisyon ve merkezleri yeterli buluyor musunuz?

Avukat Kaptan Yılmaz: Sadece Yönetim Kurulu ile hizmet verilmesi imkansızdır. Gönüllü meslektaşlarımızın katılımı ile konu odaklı merkezlerin desteklenmesi, daha fazla işlev yüklenmesi gerekir. Baronun toplumda yeteri kadar karşılık bulduğunu düşünmüyoruz. Bu Baro olarak bizim hatamız. Erki eylem vücuda getirir. Doğada etki tepki kuralı geçerlidir. Duyarlılığımızın olduğu noktalara odaklanarak avukatların gücünü aktarmak gerekir düşüncesindeyiz.

Hukukbook: Baro, sizce üyelerine ve kamuoyuna karşı şeffaf mı?

Avukat Kaptan Yılmaz: Hayır. Mali, politik, hukuki pek çok şeyi bilmiyoruz.

Hukukbook: Baroda çoğulcu bir yönetim için somut önerileriniz nelerdir?

Avukat Kaptan Yılmaz: 40.000 kişinin aktif olarak katılımını sağlamak bütün renklerin kabulü ile olur. Toplumun tümü bizi ilgilendiriyor, biz Türk milliyetçisiyiz. Bu ülkenin insanları ve hakları için gerekirse biz savaşırız. Milliyetçilik dediğiniz şey ülkenin dokusunu ve kültürünü korumak için çalışmaktan geçer. Değişim ve gelişim kendinizden başlar. Düşünce özgürlüğü kadar önemli bir şey yoktur. Pasif/aktif agresifliğin önü düşünce özgürlüğü ile kapatılır. Ülkemizde demokratik haklar ile baskın hak savunuculuğu birbirine karışıyor. Bunu iktidar kadar muhalefetin de uygulaması gerek. Sürecin devamı herkesin katılımıdır. Öğreneceğimiz çok şey var, bilincindeyiz.

Hukukbook : Baro başkanlık seçimlerinin demokratik olduğunu söyleyebilir misiniz?

Avukat Kaptan Yılmaz: Hayır, bir seçimlik birliktelikler yaratıp, politik yapılanmalar üzerine çarşaf liste ile demokrasi olmaz. Buna bir de kazanılmış erki kullanmayı eklersek eşitsizlik gözler önündedir. 2016 seçimlerinde bir meslektaşımızın İstanbul Barosu başkanına, medyada ‘buraya hangi araçla geldiniz?’ sorusu anlamlıdır.  Eşitlik sorununu yeterince göstermektedir.

Hukukbook : Sizce baro başkan adaylarının hangi niteliklere sahip olması lazım?

Avukat Kaptan Yılmaz: Mesleği yaşamalı, kişisel hesapları olmayan bir ekiple birlikte hareket etmeli, sorunları kavramalı, herkesi dinleyip onları çalışmaya çekmeli, sabırlı olmalı ve görevi herkes için yerine getirmeli. Bir de zamanı gelince görevi devirin verimliliği artıracağını bilmesi gerek. Avukatlık süper güçlerin değil, meslekten gelen insanların yaptığı, hukuk paradigması içinde önemli yeri olan bir meslektir. Zaten öyle bir süper güç de göremiyoruz. Buna biz de dahiliz.

Hukukbook: Baro’nun basılı yayınlarını ve network ağını yeterli buluyor musunuz? Sosyal medya yeterli kullanılıyor mu?

Avukat Kaptan Yılmaz: Son dönemde gerçekten inişe geçti. Basılı eser konusunda ısrarı da doğru bulmuyoruz. Önemli olan sanal bir ağ, erişebilirlik ve kütüphanenin oluşması ve güncellenmesi, beslenmesi konusunda ciddi projelerimiz var.

Hukukbook: Baronun son 20 yılında en başarılı başkan hangisidir? Baro son 20 yılda hangi politikaları uygulasaydı avukatların mesleki pozisyonları daha güçlü olurdu?

Avukat Kaptan Yılmaz: Bu sorunun benzerini biraz önce cevaplandırdık.

Hukukbook: Ülkemizde, kurumsal olarak yargının en büyük 5 problemi nedir? Çözüm önerileriniz ve yönetime seçilmeniz halinde hareket tarzınız ne olacaktır?

Avukat Kaptan Yılmaz: Bu soruyu sayıya bağlayarak cevaplamayı doğru bulmuyoruz. Önce hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı gelir. Taviz verilemez. İktidar/muhalefet, alim/cahil herkesin uyması gerek. İktidar veya muhalefet fark etmez politik olanın yargıdan elini çekmesi gerek. Avukatların yargı diyalektiği içerisindeki önemi herkes tarafından anlaşılmalı. Ekonomik müdahaleler bir hukuk politikası aracı olmamalı. Yasal reformlar ancak bunlardan sonra gelir.   

Hukukbook: Avukat sayısı çok mu yoksa yetersiz mi?  Avukat sayısından sıkça şikayet ediliyor, sizin bu konudaki anlayışınız nedir?

Avukat Kaptan Yılmaz: Hukuk eğitiminde düşüşe yol açan sayısal arzın sorgulanması lazım. Sayı, niteliği de ciddi olumsuz etkiliyor. Avukatların iş alanlarının her geçen gün daha da azalması sorunu arttırıyor. Bunun sebebi sorun yargıya taşındıktan sonra avukatın sisteme dahil edilmesidir. Sistem, sorunların çoğalmasını önlemede yetersiz kalıyor. Oysa sorun ortaya çıkmadan, ilerde hukuki ihtilafa konu olabilecek işlemlerin avukatın katılımı suretiyle yapılması zorunlu hale getirilmelidir. Adil dağıtım mümkün, planlamanın akılcı yürütülmesi de şart.

Hukukbook: Avukatlık sınavı hakkında yönetime geldiğinizde uygulayacağınız etkin politika nasıl olacaktır?

Avukat Kaptan Yılmaz: Kimse kazanılmış haklara dokunamaz. Sınavdan önce mesleki eğitimin epistemolojisini tartışmak lazım.

Hukukbook: Baronun düzenlemiş olduğu etkinlik, toplantı, protesto, eylem ve işlerde avukatların yüksek katılımını sağlamak için neler yapacaksınız?

Avukat Kaptan Yılmaz: İyiyi tasarlayın, anlatın, herkes katılır. Arkadaşlarımızın doğruluğuna inandığımız her eyleminin yanında, yanlışın her zaman karşısındayız. Paradigma kolay elde edilen bir şey değildir. Saygılı olmak lazım. Bu kural en yukarıdan en aşağıya herkes için geçerlidir.

Hukukbook: Yasa, Anayasa, mevzuat değişikliklerinde baronun rolü ne olmalıdır?

Avukat Kaptan Yılmaz: Biz uyguluyorsak biz yazacağız. Gücümüz, toplumdaki yerimiz ve tüm karşılığımızla birlikte. Başkanlık sisteminin getirdiği bürokratik yapı karşısında mantıkla ve bilgi ile başarısız olmanız mümkün değildir. Akılcı, tutarlı ve toplum yararına olmak koşulu ile önerilerin bizden çıkması lazım. Bugün mevcut yönetimle bu ilişki kopmuş durumda.  Böyle yürümez.

Hukukbook: Kentsel dönüşüm, kadın hakları, doğa hakları ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri gibi sorunların çözümünde baronun nasıl bir görevi ve sorumluluğu olduğuna inanıyorsunuz?

Avukat Kaptan Yılmaz: Biz, sorumsuz termik santral yanında yer alıp insanlarımızın kanser olmasına onay veremeyiz. Suyun kirlenmesine onayımız yoktur. Tarım alanlarının imara açılması betona dönüşmesine izin veremeyiz. Enerji/doğa ikilisi içerisinde varoluşu seçeceğiz. İnsan, kültür ve dil konusunda da benzer düşüncelerdeyiz. Başörtüsü konusundaki özgürlüğümüz insanların yaşam biçimleri konusunda da geçerli. Ta ki topluma nesnel zarar verme noktasına gelmediği sürece. Çocuk, yaşlı engelli, kadın ayrımı yapmadan zayıflık noktasında adalet terazisinin kefesine bastıran parmak olmak gerek. İnsanımızın kendisini güvende hissetmesi için fedakarlık; kamu düzenini sağlayanlar ve hukukun enstrümanlarını kullananlardan başlar. Buna talibiz. Kimsenin kendisini zayıf ve korumasız hissetmesine izin veremeyiz.  

Hukukbook: Avukatların yaşadığı yargısal sorunlarda baronun görevi ve sorumluluğu nedir?

Avukat Kaptan Yılmaz: Son dönemde baro sorumluluğunu yerine getirmede çok kötü. İktidarla kavgayı kendi kabuklarına çekilerek çözmeye çalışıyorlar. Fikirlerine katılmasanız bile, avukatın karşılaştığı politik olan yargı baskısında yanında yer almamak hesabı verilebilir bir şey değildir. Bir büronun 17 avukatı tutuklanıyor, aylar sonra salınıyor, aynı gece tümü tekrar tutuklanıyor. Bu nedir? Bu politik olanın müdahalesidir. Aynı şey FGÖ suçlaması ile alınan avukatlar bakımında da söz konusu. Suçlu olan tabii ki tutuklanacak da, yargılanacak da, ceza da alacak. Ama ortadaki delillerin, kamuoyuna gösterilen iddiaların ciddi olması lazım. Masumiyet karinesi çok ciddi bedeller ödenilerek elde edilmiştir. İktidarların sürdürülebilirliği için bir enstrüman olarak kaldırılamaz. Bizde jüri sistemi yok. Ama jüri tüm toplumdur. Varsa açık açık delilleri ortaya koyacaksınız. Biz de diyeceğiz ki doğrudur, tutuklanması lazım. Başka görüntülerden hareketle insan tutuklanmaz, hukuk butiktir. Katalog suç diye bir şey olmaz.  Baro da buna sessiz kalamaz.

Hukukbook: Avukatların yaşadığı mali sorunlar hakkında çalışmalarınız var mı bu konuda projeleriniz nelerdir?

Avukat Kaptan Yılmaz: Özellikle gençlerin durumu ekonomik olarak kötü, sayı yüksek, iş imkanı az. Gri alanlarda yaşıyoruz, sorunlu insanlarla çalışıyoruz. Avukatların bir bölümü biraz da etiket kullanarak hakim ve savcı boşluğunu doldurmaya yönlendirildi. Yargısal kamu kaynakları yine belirli bir kesime yönlendiriliyor iddiası söylentiden öte bir gerçeklik. Kayyumluklar, varlık yönetimleri gibi yerlerde iktidara yakın görüşteki avukatlar yer alıyor. Buna karşlılık CMK ve arabuluculuk gibi toplumsal avukatlık emeği yoğun olmasına rağmen düşük gelirli. Staj dönemlerinde arkadaşlarımızın sıkıntılarını görüyoruz.  Çözülmesi için yargıda ek mali kaynaklar üretilmeli. Harçlardan hangi taraf vekili olduğuna bakılmaksızın avukatlara belli oranda pay verilmesinin gerekliliğini savunuyoruz. Vergi, sosyal güvenlik ve mali mesleki sorumluluk çözülmeden avukatın rahat etmesi kolay değil.

Hukukbook: Tavsiye niteliğinde düzenlenen asgari ücret tarifesine uyumun sağlanması konusunda ne gibi çalışmalar planlamaktasınız?

Avukat Kaptan Yılmaz: Doğru bir iş. Paradigmanın mali yansıması, ama ekonomik düzeyi düşük semtlerde müvekkilin masraf verme ve avukata ödeme yapabilme sorunları var. Bu nedenle üzerinde çalışılarak ücreti kademelendirmek gerekebilir. HMK 329 dan başlamak üzere kötü niyetli tarafa karşı yargı kararının işletilmesinde de temel alınabilir.

Hukukbook: Çalışmalarını örnek aldığınız baro başkanları var mıdır? Varsa bu başkanların hangi çalışmalarının örnek alınması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Avukat Kaptan Yılmaz: Bu paralel soru üçüncü defa önümüzde, daha önce cevaplandırdık.

Hukukbook: Baronun siyasetle mesafesini kendi üzerine düşen görev ve sorumluluk dengesiyle birlikte yürütebilmesi için ne tür bir çalışma içerisine girmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Avukat Kaptan Yılmaz Önce meslek gelir, kendi görüşünüz dışındakileri de temsil ediyorsanız, kendi düşüncenizin herkese egemen olmasını bekleyemezsiniz. Bunun için Baro yönetilmez. Baro yönetimindeki politik muhalefetin de, ona talip olan politik iktidardaki muhalefetin de hatası burada. Baroya Yönetim oluşturuyoruz, ülkenin yönetimi zaten var.

Hukukbook: Avukatlar için, değişen mevzuat karşısında güncelleme eğitimleri verilmesi gerektiğini ve bu eğitimlerin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?  Bununla ilgili projeleriniz var mı?

Avukat Kaptan Yılmaz:  Sayısal dünya önünü açtı. Kamusal noktaya gelmiş bilgide telif konusu tartışılmalı. İnteraktif uygulamalarla bu konuda diğer yapılardan çok daha önde düşüncelere sahip olduğumuzun bilincindeyiz.

Hukukbook: Hukuk fakültelerinde kaliteyi arttırmak için baronun rolü ne olmalıdır?

Avukat Kaptan Yılmaz: Nitelik yükseltmeye epistemolojiden başlanır, matematik, mantık, felsefesi olmayan hukuk eğitimi olmaz. Yüzdelik dilimlerin ve sayının programlanması lazım. Adaleti, seçilmiş nitelikli insanlarınıza, ciddi bir hukuk eğitimi vererek sağlarsınız. Eğitim döneminde stajın başlaması şart.  

Hukukbook : Barodaki ve Adliyedeki Staj eğitimini yeterli buluyor musunuz?

Avukat Kaptan Yılmaz: Hayır, hukuk eğitimi sırasında bu işin başlaması lazım. Bunun eğitime katkısı da olacaktır. Hukuk, çok geniş bir alan düzenlemesi yapıyor. Herkesin her şeyi bilmesi mümkün değil. Gençlerin her yapıda geçerli hukuk algoritmasını kavraması gerek. Bu süreç zamana yayılmalı ve eğitimle beraber yürümeli. Stajyer avukatların prekarya konumundan kurtarılması şart.   

Hukukbook: İstanbul Barosu avukatlarından önemli sayıda avukatın yapmakta olduğu arabuluculuk mesleğine nasıl bakıyorsunuz? Yönetime geldiğinizde bu konudaki politikanız nasıl olacak? Arabuluculara ve çeşitli kişi ve kurumların açtığı Arabuluculuk Merkezlerine bakış açınız nedir?

Avukat Kaptan Yılmaz: Arabuluculuk ve uzlaşma düzenlemelerinin yasal hale gelmesi biraz da ekonomik nedenlerden hareket ederek avukatların bu işi layıkı ile gerçekleştirmemesinden zorunlu olarak ortaya çıkmıştır. Varlığında zarar görmüyoruz. Ama sistemin işleyişinde çok ciddi sorunlar var. Düzeltilirse bürokratik bir aşama olmaktan çıkar yargıdaki baskıyı azaltan daha yararlı bir enstrüman olur, aslında her avukat doğal bir arabulucudur.

Hukukbook: Türkiye Barolar Birliğinin çalışmaları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Yönetime geldiğinizde bu konuda yapacağınız değişiklikler nelerdir?

Avukat Kaptan Yılmaz: Politik görüşlerin, mesleki düşüncelerin önüne geçmesini tasvip etmiyoruz. Bu konuda TBB için konumunun hakkını veren bir toparlayıcılık içinde olduğunu söyleyemeyiz. İktidarın ve ana muhalefetin TBB üzerinde bir takım hesaplarının olması bizi her zaman rahatsız etmiştir. Oysa yapılan işlerle ve mesleğe hizmetle anılmak lazım. Politik olmadan da muhalefet yapılabilir ve çok daha tutarlı olur. Sorunların dinlenmediği bir ülkede yaşıyoruz. TBB de bundan ayrık bir çaba göstermiyor. Yönetimden disipline kadar İstanbul Barosunda kurmayı düşündüğümüz aktif modeli Ankara’ya da taşımak niyetindeyiz.

Hukukbook: İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu nasıl kuruldu? Kimler kurdu? Grubun tüzel kişiliği bulunuyor mu? Seçim dönemleri dışında çalışmalarınız var mı? 

1992 yılında Ülkücü Avukatlar listesini çıkartan yaşça büyüklerimizle beraber 2014 seçimlerinde ilk seçime girdik. Daha önce de vardık. Gelişerek büyüdük. Bundan sonra da olacağız. Seçimler arasında faaliyetimiz olmasa bu kadar kolay örgütlenemeyiz. Gençlere ayrı bir önem veriyoruz.

Hukukbook: İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu başkan adayını belirlerken nasıl bir yöntem izledi? Başkan adayını nasıl belirlediniz? Kimler belirledi? Demokratik bir işleyişiniz mevcut mu? 

Avukat Kaptan Yılmaz: Bu konuda bizden daha demokratik bir yapı olmadığında iddialıyız. Başvuru ve Önseçimle aday belirledik. Başkanlığa diğer grupların yükledikleri anlamı yüklemiyoruz. Bir önceki seçimdeki başkanımız delegasyon dışında hiç bir yerde olmamasına rağmen kendisi de en az bizim kadar çalışıyor. Buna yaşça bizden büyük çok meslektaşımız dahildir. Kimsenin kişisel bir beklentisi yoktur. Toplumcuyuz. Delegasyon yüksek katılımlı bir seçim heyeti ile belirlendi. Bütün listeleri hazır olan ilk grubuz.

               Finansman sıkıntımız yok, üst sınır belli, bu üst sınırı aşmamak koşulu ile avukat olan herkes katılabilir. Öyle de oldu.

               Kurultay her zaman yürür, kendi başımıza iş yapmayız. İstişare çok açık. Seçim çalışmalarında diğer grupların üyelerinin katılma ve bilgi almalarına (ses kaydı dahil) ses çıkarmıyoruz. Avukatız, her şey aleni, saklayacak hiçbir şeyimiz yoksa da yapacak çok şeyimiz var.

Hukukbook: İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubunun yönetim kurulu üye adayları kimlerden oluşuyor? Diğer organlara gösterdiğiniz adaylardan kamuoyunca tanınanlar var mı?

Avukat Kaptan Yılmaz: Milli duyarlılığı olan, olmayan her hukukçuya açığız. Bizim bir konudaki düşüncemize sempati ile bakan kişiler de gelebilir. Biz kimsenin hakimi veya hadimi değiliz. Çıkışta ‘efendileri olmadı’ tabirini kullanmamız sebepsiz değil. Tanınmaları önemli değil. Sıfat değil fiili esas alırız.

 Hukukbook: Baroda iki turlu seçim olsaydı ve ikinci tura kalsaydınız hangi grubun hedeflerine  kendinizi yakın hisseder ve onlarla birlikte hareket ederdiniz?

Avukat Kaptan Yılmaz: Biz avukatız, arkadaşlarımız eşittir. Bizim olmayan bir yapıyı seçmeleri için istişare bile etmeye gerek duymayız. Herkes dilediği yere oy verebilir.

Hukukbook: Görüşlerinizi Hukuk Ansiklopedisi okurları ile paylaştığınız için teşekkür ederiz. 
İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu

Bunu okudunuz mu?

Dünya Etik Günü

Dünya Etik Günü (Global Ethics Day), her kim ayının üçüncü Çarşambasında gerçekleşmektedir. Carnegie Council for Ethics …