Ana Sayfa » Evrensel Metinler » İstanbul Protokolü: İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için EI Kılavuzu

İstanbul Protokolü: İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için EI Kılavuzu

İstanbul Protokolü: İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için EI Kılavuzu; İşkence ve kötü muameleye karşı etkin mücadele amacıyla oluşturulmuştur.

1999 yılı sonunda Birleşmiş Milletler’e sunulan İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için EI Kılavuzu, “İstanbul Protokolü” (Manual on the Effective Investigation and Documentation of Torture and Other Cruel, Inhuman or Degrading Treatment or Punishment, ”The Istanbul Protocol”) işkence ve kötü muamelenin etkin araştırması ve dokümantasyonu için uluslararası standartları oluşturmaktır.

Uluslararası insan hakları belgeleri ve insancıl hukuk, işkence ve kötü muameleyi istisnasız olarak yasaklamasına rağmen, dünya ülkelerinin yarısından fazlasında işkence ve kötü muamele uygulamasına sıklıkla rastlanmaktadır. Süregelen işkence uygulamalarından ötürü pek çok insan acı çekmektedir.

Bu el kılavuzu devletlerin bireyleri işkence ve kötü muameleden daha etkin biçimde koruyabilmelerini ve suçluları eylemlerinden ötürü sorumlu tutabilmelerini sağlamak için oluşturulmuştur.

Bu kılavuzda yer alan prensiplerin amacı ise devletlerin, işkence ve kötü muamelenin etkin dokümantasyonu ve araştırmasını sağlaması için uyması gereken minimum standartları belirlemektir.

Her ne kadar bu el kılavuzu öncelikle devletler için yazıldıysa da, onun içeriği birçok koşulda örneğin insan hakları araştırmaları ve gözlemi, politik sığınma talepleri, işkence sırasında suçlarını itiraf eden bireylerin savunması ve işkence kurbanlarının tedavisinde yapılması gerekenleri saptayabilmek için de uygulanabilir. Ayrıca, işkence izlerini görmezden gelmeye, yanlış yazmaya ya da tamamen sahte rapor vermeye zorlanan sağlık çalışanları ya da benzer biçimde karar verme durumunda olanlar için bu el kılavuzu uluslararası referans veya dayanak noktası sağlar.

Loader Loading...
EAD Logo Taking too long?

Reload Reload document
| Open Open in new tab
İstanbul Protokolünün Önemi

İstanbul Protokolü, işkence ve kötü muamelenin soruşturması ve dokümantasyonu amacıyla oluşturulmuş ilk uluslararası tüzük veya kılavuzdur. El kılavuzu ve prensiplerin, var olan işkence ve kötü muamele konusundaki kesin yasaklar ile işkencecilerin suçlarından ötürü sorumlu tutulmaları arasındaki boşluğu kapatmada yararlı olacaktır. İşkence ve diğer zalimane, gayri insani veya aşağılayıcı davranış ve cezalardan kurtulmanın yolu, diğer hakların korunması ve desteklenmesinden geçmektedir. Hiçbir hukuk kuralı olmadığında, özgür konuşma suç olduğunda, çeşitli kutsal mazeretlere işkence ve kötü muamele uygulamalarını haklı çıkarmak için başvurulduğunda, hiç bir el kitabı, kanun yada prensip bireyleri koruyamayacaktır.

Prensipler

Devletlerin işkenceyi etkin biçimde araştırması ve dokümante etmesinin prensipleri ya da “minimum standardları” kılavuzun Ekler 1 kısmındadır. Aslında bu kitaptaki kılavuz kurallar bu prensiplerin detaylı olarak işlenmesinden ibarettir. BM Özel Raportörü Sir Nigel Rodley, 4 Kasım 1999’da BM Genel Kurulunda sunduğu raporunda bu prensipleri de eklemiştir. İşkence konusunda işkencenin engellenmesi ve yasaklanması için birçok uluslararası hukuki standart mevcuttur. Bu yüzden işkence ve kötü muamele ile ilgili prensipler taslağını hazırlarken işkenceyi önleme ve yasaklama konularından çok, sadece işkencenin araştırılması ve dokümantasyonu ile ilgili şartları koyduk.

Özet olarak prensiplerin önerdiği şartlar 

1-Konularında yetkin bireyler tarafından hiç vakit kaybetmeden etkin ve bağımsız araştırmaların yapılması

2-Araştırmacı otoritenin yetkilendirilmesi

3-İşkence kurbanı olduğu iddia edilenlerin ve araştırmacıların (soruşturmacıların) kendilerinin ve ailelerinin güvenliğinin sağlanması

4-İşkence kurbanı olduğu iddia edilen kişiler ve onların yasal temsilcilerinin tüm duruşmaları izlemesinin ve ilgili bilgilere ulaşmasının sağlanması

5-Varolan soruşturma prosedürleri yetersiz olduğunda bağımsız soruşturma komisyonları tarafından tarafsız soruşturmaların yapılması

6-Vakit geçirmeden, doğru ve halk diliyle gerçeğin bulgularını içeren ve uygulanabilir kanunlar temelinde devletlerin cevaplaması gereken raporların hazırlanması

7-Kişiye özel ve tıbbi uzmanın kontrolünde olan klinik değerlendirmelerin yüksek etik standartlarda oimasının sağlanması

8-Tıbbi raporun tam manasıyla gizliliğinin sağlanması

9-En azından aşağıdakileri içeren hızlı ve doğru raporların hazırlanması

Görüşme koşulları, başvurucunun anlattığı öykünün detaylı kaydının alınması, klinik muayenedeki tüm fiziki ve psikolojik bulguların kaydının alınması, saptanan fiziki ve psikolojik bulguların olası işkence ve kötü muamele ile meydana gelme olasılığı hakkında yorum ve muayeneyi yapanların kimlik bilgileridir.

El kılavuzu, İşkence ve Kötü Muamelenin Tıbbi Değerlendirmeleri için Kılavuz Kuralların aşağıda özetlenerek sunulan detaylı bir toplamının gerekliliğini öngörür. Olgu bilgisi, mahkemedeki şahitlik için klinisyenin mesleki özellikleri, mahkemedeki şahitlik için kanaatin doğruluğu hakkında beyan, arka plan bilgisi, işkence ve kötü, muamele iddiaları, fiziki semptom ve kısıtlılıklar, fizik muayene, psikolojik öykü ve muayene, fotoğraflar, tanısal testlerin sonuçları, konsültasyonlar, bulguların yorumu, fiziki deliller ve psikolojik deliller somut bir değerlendirme için gerekli koşullardır. Değerlendirmeler bireysel ve olgulara dayalı olmalıdır.

Bunu okudunuz mu?

Ahlâksız Hukuk: Ahlâki Anomi, Amoral Bireycilik ve Siyâsi Otoriter Zihniyet Karşısında Yargı Etiği İlkeleri Hayata Geçebilir mi?

Ahlâksız Hukuk: Ahlâki Anomi, Amoral Bireycilik ve Siyâsi Otoriter Zihniyet Karşısında Yargı Etiği İlkeleri Hayata …