Ana Sayfa » Hukuk Takvimi » Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü
Mirabel Kardeşler

Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü

Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü, her yılın 25 Kasım tarihi olarak belirlenmiştir. Dünya genelinde, kadına yönelik şiddeti durdurmak, duyarlılık ve farkındalık yaratarak kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için farkındalık yaratmayı hedefleyen özel bir gündür. (International Day for the Elimination of Violence against Women) Her yıl için BM tarafından farklı bir tema belirlenmektedir. 

Bu gün, Mirabal Kardeşler’in Dominik Cumhuriyeti’ndeki diktatörlüğe karşı verdiği mücadeleyle sembolleşmiştir. 25 Kasım; 1960’da Dominik Cumhuriyeti‘nde faşist Trujillo Hükümeti’ne karşı ezilenlerin verdiği mücadelede sembol haline gelen Mirabel kardeşlerin tecavüz edilerek öldürüldüğü gündür. Bu gün, insanlığı geçmişte yaşadığı bir ayıbın ve utancın günüdür. Bu gün, kadına yönelik şiddetle mücadelenin ve farkındalığın artırılmasının simgesi haline gelmiştir.

25 Kasım 1960 tarihinde 3 kız kardeş, Patria, Minerva ve Maria Teresa Mirabel‘in, Trujillo diktatörlüğü tarafından tecavüz edilerek katledilmeleri ve cesetlerinin Dominik Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde bulunması üzerine, Diktatörlük önce, bu ölümlerin nedeni olarak “trafik kazasını” göstermiş ancak asıl gerçeğin diktatörlük karşıtı Clandestina hareketinin kurucuları ve kadroları olan bu kadınların “tehlike” olarak görülerek tecavüz edilip katledildikleri ortaya çıkmıştır. Bu üç kadın diktatörlük karşıtı mücadelenin sembolü haline gelmişler, direniş hareketi bu sembollerle güçlenmiş ve bir yılın sonunda diktatörlük, Anti-Trujilo hareketi tarafından iktidardan düşürülmüştür.

Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Gününün Hikayesi

Birleşmiş Milletler, Olağanüstü ve Silahlı Çatışma Hallerinde Kadınların ve Çocukların Korunmasına Dair Bildiriyi 1974 yılında kabul etmiş ve ve bu bildiride belirtilen ilkeleri uygulamaya yönelik adımlar atmıştır. Kadınlara Karşı Her Çeşit Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi 1979 yılında imzaya açılmış, Kadınlara karşı Şiddetin Tasfiye edilmesine dair Bildiri ise 1993 yılında ilan edilmiştir.

1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karaipli Kadınlar Kongresinde; Mirabel Kardeşlerin anısına 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edilmiştir.

Latin Amerika ilerici kadınlarının bu kararı, esas olarak faşist diktatörlüklerin şiddetine karşı kadınlar cephesinden bir mücadele ilanı anlamındadır.

Birleşmiş Milletler Kararı ve Mücadele Gününün Gündemleri 

Mücadele gününe ilişkin karar 17 Aralık 1999 tarihinde Birleşmiş Milletle Genel Kurulu tarafından alınmış ve A/RES/54/134 sayılı kararla ilan edilmiştir. 25 Kasım uluslararası düzeyde “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu kararda, kadına yönelik şiddetin evrensel bir sorun olduğu, kadınların insan haklarının ihlal edilmesi anlamına geldiği ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için devletlerin sorumluluk alması gerektiği vurgulanmıştır. BM kararı, Latin Amerikalı kadın hakları savunucularının 1981 yılında başlattığı bu farkındalık gününü resmileştirerek küresel bir harekete dönüştürmüştür.

Kararda diğer uluslararası metinlerin yanı sıra Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi, Cezalandırılması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin İnter-Amerika Sözleşmesi‘ne de özel vurgu yapılmıştır.

BM Kararı; kadına yönelik şiddetin, tarihsel olarak erkeklerle kadınlar arasındaki eşitsiz güç ilişkilerinin bir tezahürü olduğunu, bunun erkeklerin kadınlar üzerinde baskı kurmasına ve ayrımcılık yapmasına neden olduğunu; kadına yönelik şiddetin, kadınları erkeklere göre ikincil pozisyonlara zorlayan temel sosyal mekanizmalardan biri olduğuna işaret etmiştir. 

Kadına Şiddetin Tanımı

Kadına yönelik şiddet “kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma” olarak tanımlanmaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi; töre cinayetleri, zorla evlendirme, cinsel istismar ve ayrımcılık gibi insan hakları ihlallerinin sona ermesini gerektirmektedir. Şiddet eylemleri kamu veya özel yaşamda gerçekleşebileceği gibi tehdit, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma durumlarını da içermektedir.

Devletlerin Sorumlulukları, kadınların şiddetten korunması için yasal ve sosyal düzenlemelerin yapılması, toplumda farkındalığın artırılması ve eğitimin desteklenmesidir. 

Küçük yaşta evlendirilme, çocuk doğurmaya zorlanma, erkeğe bağımlı yaşam, töre cinayetleri, evde ve iş yerinde zorla çalıştırılmak da kadına yönelik şiddet tanımı içindedir. Türkiye’de 2016 istatistiklerine göre, yanılma payları dikkate alınarak, çocuk yaşta evlilik oranının yüzde 15-20 civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Azınlık gruplarına mensup kadınlar, yerli kadınlar, mülteci kadınlar, göçmen kadınlar, kırsal veya uzak bölgelerde yaşayan kadınlar, yoksul kadınlar, kurumlarda veya cezaevinde bulunan kadınlar, kız çocukları, engelli kadınlar, yaşlı kadınlar ve silahlı çatışma durumlarındaki kadınların şiddete karşı özellikle savunmasızdır.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı çalışmalar yapmak evrensel hukukun ve anayasanın devlete, kamu kurumlarına ve topluma yüklediği bir ödevdir.

Kadına yönelik şiddet, kadınların fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik yaşamlarını etkileyen küresel bir salgın halini almıştır. Kadınlar, insan haklarından ve temel özgürlüklerinden tam anlamıyla yararlanamamaktadır. Her üç kadından birinin fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığı tahmin edilmektedir. Her 10 dakikada bir kadın öldürülmektedir. 2023’te en az 51.100 kadın, cinsiyete dayalı şiddet döngüsü içinde eşleri ve aile üyeleri tarafından öldürülmüşlerdir. Birleşmiş Milletler’in “felaket” olarak tanımladığı şiddet döngüsü, işyerleri ve çevrimiçi ortamlar da dahil olmak üzere farklı alanlarda yoğunlaşmakta, iklim değişikliği nedeniyle daha da kötüleşmektedir.

Çözüm

  • Failleri cezasız bırakmamalıdır.
  • Şiddete karşı ulusal stratejiler geliştirilmelidir.
  • Kadın hakları hareketlerine daha fazla destek verilmelidir.
  • Kadına yönelik şiddetin, eşitlik, kalkınma ve barışın sağlanmasının önünde bir engel olduğu bilinci ile hareket edilmelidir. 
  • Toplumsal cinsiyet eşitliği için bireyler, sivil toplum kuruluşları ve devletler el ele çalışmalıdır.
  • Kadına yönelik şiddeti sona erdirmek sadece kadınların değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır.
  • Kadına yönelik şiddetin sosyal ve ekonomik yaşam üzerindeki olumsuz etkileri konusunda küresel ve ulusal sosyal bilinç yaratılmalıdır.
  • Toplumsal farkındalığın artması, kadın haklarının korunması ve bu konuda gerekli adımların atılması için hep birlikte çalışmak zorunludur.

Mirabel Kızkardeşler: Bir Mücadelenin Sembolü

Dominik Cumhuriyeti’nde ve Amerika’da çok satanlar listesinde olan yazar olan Julia Alvarez; Mirabel kız kardeşlerin hayatını anlattığı romanı olan “In the Time of The Butterflies” (Kelebekler Zamanı) yayımlamıştır. Bu kitap, Mirabel kız kardeşlerin kelebekler olarak tanınmasına neden olmuştur. 2000 yılı 25 Kasım’ında Mirabel Kardeşlerin cesetleri kadın  örgütleri tarafından doğdukları köye taşınmıştır. 2001 yılında “In the time of the butterflies-Kelebekler Zamanında” filmi çekilmiş ve büyük ilgi görmüştür.

Haklı Şiddet Yoktur

“Belki de bize en yakın şey ölüm; fakat bu beni korkutmuyor, haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” (Maria Teresa Mirabel 1936)
“Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı; kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü” (Minerva Argentina Mirabel 1926)
“Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da” (Patria Mercedes Mirabel 1924)

Bunu okudunuz mu?

Hukuki ve Ticari Davalarda Temyiz Sistemleri ile Usullerinin İşleyişinin Geliştirilmesi

Avrupa Konseyi Hukuki ve Ticari Davalarda Temyiz Sistemleri ile Usullerinin İşleyişinin Geliştirilmesi Hakkında Üye Devletlere …