Kanunu Esasi, İkinci Abdülhamit tarafından 23 Aralık 1876 günü bir ferman ile ilan edilmiş ve meşrutiyetin temeli atılmıştır. Kanunu Esasi, Türk Anayasa tarihinin başlangıcını ve mutlak monarşiden anayasal monarşiye geçişin yasal hükümlerini oluşturmaktadır. I. Meşrutiyet, II. Abdülhamit’in tahta çıkışıyla birlikte ilan edilmiş ancak ilk parlamento dönemi 13 Şubat 1878’de sona ermiştir.
Kanunu Esasi, gerçek bir meşrutiyet olmamasına karşın Türk tarihinde Anayasal hareketlerin ilk yazılı belgesi olması, ilk defa yasama meclisinin oluşturulması, ilk defa bir anasayal metin ile bazı temel hak ve özgürlüklerin sağlanması ve yargı bağımsızlığına dönük bazı prensipler getirmesi bakımından önem taşımaktadır.
Kanunu Esasi, 119 maddeden oluşmaktadır. Yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, 8 Ağustos 1325 (1909) (5 Şaban 1327) tarihinde, 15 Mayıs 1330 (1914)( 2 Recep 1332) tarihinde; 29 Ocak 1330 (1914) (26 Rebiyülevvel 1333) tarihinde; 25 Şubat 1331) (1916) (4 Cemaziyüevvel 1334) tarihinde; 25 Şubat 1331 (1916)(4 Cemaziyülevvel 1334) tarihinde; 7 Mart 1332 (1916) (15 Cemaziyülevvel 1334) tarihinde ve 21 Mart 1334 (1918)(8 Cemaziyülahir 1336) tarihinde değişikliklere uğramıştır.
Kanuni Esasi’nin Niteliği
Padişahın iradesinden kaynaklanan ve ferman anayasası olan Kanunu Esasi, temsili bir organdan, meclisten yada halktan onay almamış, padişahın verdiği yetki ile düzenlenmiştir. Osmanlı monarşisinin geleneksel ilke ve kurumlarını anayasa hükmü haline getiren bu ilk Anayasal düzenleme devlet erkine ait yetkilerin çoğunluğunu kullanmaya devam eden padişahı hukuken sorumsuz ve dokunulmaz kılmaya devam ederek hukuki ya da cezai sorumluluk ayrık tutmuş, devletin dinini İslam olarak belirlemiştir. Halifelik ve şeriat kuralları yerinde tutulmuş, yasalar şeriata ve dine aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Daha sonra Cumhuriyet Devrimleri ile kaldırılan Şeriye Mahkemeleri Kanunu Esasi ile Anayasal yetkili mahkeme olarak kabul edilmiştir. Padişahın Kanunu Esasiye bağlılık yemini etmesine dair kural konulmamıştır.

Kanunu Esasi Kuvvetler ayrılığı sistemini benimsememiştir.
Yasama ve yürütme organları birbirinden ayrılmamış, yürütmenin ve dolayısıyla padişahın üstünlüğü korumuştur. Bugünkü Başbakan olarak tanımlanabilecek olan Sadrazam ile ona bağlı bakanları ve şeyhülislamı padişah atamaktadır. Hükumet organları meclisi yerine padişaha karşı sorumlu tutulmuştur.
Kanunu Esasi ile kurulan Meclisi Umumi’de görev yapan milletvekilleri üzerine vesayet kurulmuş, Senato olarak adlandırılabilecek Heyet-i Ayan üyeleri doğrudan padişah atamasına tabi tutulmuş, meclisin seçim şekli, toplanması, görev yapma usulü, çalışma şekli ve feshedilmesi padişah yetkisine bırakılmıştır. Nitekim, Kanunu Esasi ile kurulan yasama organı 19 Mart 1877 ile 16 Şubat 1878 tarihleri arasında kısmen çalıştıktan sonra kapatılmıştır. Kanunu Esasi anayasal bir metin olarak yürürlükte kalmış ancak 1978 yılından sonra uygulanmamıştır.
Kanunu Esasi, 1908 yılında yeniden yürürlüğe konulmuş, 1909 bazı değişikliler geçirmiş, yapılan bu değişiklikler sonucunda meşrutiyet ve parlamenter sistem getirilmiştir. Kanunu Esasinin 1876 yılındaki ilk metnindeki meclisin padişaha bağımlığına dair hükümler kaldırılmış, padişahın anayasaya bağlı olması ilkesi getirilmiş, bakanlar kurulu meclise karşı sorumlu tutulmuş, yasama ve yürütme birbirinden kısmen de olsa ayrılarak kuvvetler ayrılığı ilkesinin temeli atılmıştır.
Kanunu Esasi, Ankara Meclisi tarafından 1921 tarihinde çıkarılan Teşkilatı Esasiye Kanununa kadar yürürlükte kalmış, Cumhuriyetin ilanı ve 1924 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanununun çıkarılması ile birlikte tamamen ortadan kalkmıştır.
Kanunu Esasinin Getirmiş Olduğu Genel Hükümler
- Devlet bir bütündür.
- Devletin başkenti İstanbul’dur.
- Saltanat ve hilafet Osmanoğulları’nın en büyük erkek evladına aittir.
- İslam halifesi olan padişah bütün Osmanlı vatandaşlarının hükümdarıdır.
- Padişah kutsal ve sorumsuzdur.
- Meclis-i Umumi’nin toplanması ve tatili, Heyet-i Mebusan’ın feshi Padişahın mutlak haklarındandır.
- Devletin resmi dini İslam’dır.
- Basın, kanun dairesinde serbesttir.
- Herkesin eğitim ve öğretim hakkı bulunmaktadır.
- Osmanlı toplumunun bir parçasını oluşturan Gayrimüslimler kendi inançları doğrultusunda eğitim yapabilirler.
- Osmanlı tebaasının mülkiyet dokunulmazlığı hakkı bulunmaktadır.
- Hiç kimse kanunda öngörülenden başka bir mahkemede yargılanamaz.
- Müsadere, angarya ve işkence yasaktır.
- Meclis-i Umumi, Heyet-i Mebusan ve Heyet-i Ayan olmak üzere iki meclisten oluşur.
- Milletvekilleri düşünce ve beyanlarında özgürdürler. Açıkladıkları görüşleri için haklarında soruşturma açılamaz.
- Her 50 bin erkek nüfus için bir milletvekili seçilir.
- Hakimler azledilmezler. Yargılamalar açıktır. Olağanüstü yetkili mahkemeler kurulamaz.
- Vergilendirme ancak kanunla yapılabilir.
- Özel bir kanunla izin verilmedikçe bütçe dışında harcama yapılamaz.
- Kanunu Esasi hükümleri her iki meclisin ayrı ayrı vereceği üçte iki çoğunluk ve Padişahın onayıyla değiştirilebilir.
Kanunu Esasi Tam Metni ve Değişiklik Hükümleri
KANUNU ESASİNİN BÖLÜMLERİ
Memaliki Devleti Osmaniye (Madde 1-7)
Tebaai Devleti Osmaniyenin Hukuku Umumiyesi (Madde 8-26)
Vükelâyı Devlet (Madde 27-38)
Memurin (Madde 39-41)
Meclisi Umumi (Madde 42-59)
Heyeti Ayan (Madde 60-64)
Heyeti Mebusan (Madde 65-80)
Mehakim (Madde 81-91)
Divanı Âli (Madde 92-95)
Umuru Maliye (Madde 96-107)
Vilâyat (Madde 108-112)
Mevaddı Şetta (Madde 113-119)
KANUNU ESASİ
Kabul Tarihi: 7 Zilhicce 1293 (23 Aralık 1876)
Düstur, Birinci Tertip, Cilt 4, s.1-40.
Memaliki Devleti Osmaniye
MADDE 1
Devleti Osmaniye memalik ve kıtaatı hazırayı ve eyalatı mümtüzeyi muhtevi ve yekvücud olmakla hiç bir zamanda hiç bir sebeple tefrik kabul etmez.
MADDE 2
Devleti Osmaniyenin payıtahtı İstanbul şehridir ve şehri mezkurun sair Osmaniyeden ayru olarak bir gûne imtiyaz ve muafiyeti yoktur.
MADDE 3
Saltanatı Seniyei Osmaniye hilâfeti kübrayı İslâmiyeyi haiz olarak sülalei âli Osmandan usulü kadimesi veçhile ekber evlada aittir.
MADDE 4
Zatı Hazreti Padişahi hasbel hilâfe dini İslâmın hâmisi ve bilcümle tebeai Osmaniyenin hükümdar ve padişahıdır.
MADDE 5
Zatı Hazreti Padişahinin nefsi hümayunu mukaddes ve gayri mesuldür.
MADDE 6
Sülalei âli Osmanın hukuku hürriye ve emval ve emlâki zatiye ve madâmelhayat tahsisatı maliyeleri tekâfülü umumi tahdındadır.
MADDE 7
Vükelânın azil ve nasbı ve rütme menasıp tevcihi ve nişan itası ve eyalâtı mümtazenin şeraiti imtiyazlerine tevfikan icrayı tevcihatı ve meskûkat darbı ve hutbelerde nâmının zikri ve düveli ecnebiye ile muahedat akdi ve harb ve sulh ilânı ve kuvvei berriye ve bahriyenin kumandası ve harekâtı askeriye ve ahkâmı şeriye ve kanuniyenin icrası ve devairi idarenin muamelâtına müteallik nizamnamelerin tanzimi ve mücazaatı kanuniyenin tahfifi ve affı ve Meclisi Umuminin akt ve tatili ve ledeliktiza Heyeti Mebusanın azası yeniden intihap olunmak şartile feshi hukuku mukaddesei Padişahi cümlesindendir.
Tebaai Devleti Osmaniyenin Hukuku Umumiyesi
MADDE 8
Devleti Osmaniye tabîyetinde bulunan efradın cümlesine herhangi din ve mezhepten olur ise bilâ istisna Osmanlı tabir olunur ve Osmanlı sıfatı kanunen muayyen olan ahvale göre istihsal ve izae edilir.
MADDE 9
Osmanlıların kâffesi hürriyeti şahsiyelerine malik ve aherin hukuku hürriyetine tecavüz etmemekle mükelleftir.
MADDE 10
Hürriyeti şahsiye her türlü taarruzdan masundur. Hiç kimse kanunun tayin ettiği sebeb ve suretten maada bir bahane ile mücazat olunamaz.
MADDE 11
Devleti Osmaniyenin dini islâmdır. Bu esası vikaye ile beraber asayişi halkı ve adabı umumiyeyi ihlâl etmemek şartile memaliki Osmaniyede maruf olan bilcümle edyanın serbestii icrası ve cemaatı muhtelifiye verilmiş olan imtiyazatı mezhebiyenin kemakân cereyanı Devletin tahdi himayetindedir.
MADDE 12.- Matbuat kanun dairesinde serbesttir.
MADDE 13
Tebaai Osmaniye nizam ve kanun dairesinde ticaret ve sanat ve felahet için her nevi şirketler teşkiline mezundur.
MADDE 14
Tebaai Osmaniyeden bir veya bir kaç kişinin gerek şahıslarına ve gerek umuma müteallik olan kavanin ve nizamata muhalif gördükleri bir maddeden dolayı işin merciine arzuhal verdikleri gibi Meclisi Umumiye dahi müddei sıfatile imzalı arzuhal vermeğe ve memurinin ef’alinden iştikâye selâhiyetleri vardır.
MADDE 15
Emri tedris serbesttir. Muayyen olan kanuna tebaiyet şartile her Osmanlı umumi ve hususi tedrise mezundur.
MADDE 16
Bilcümle mektepler Devletin tahtı nezaretindedir. Tebaai Osmaniyenin terbiyesi bir siyakı ittihat ve intizam üzere olmak için iktiza eden esbaba teşebbüs olunacak ve mileli muhtelifenin umuru itikadiyelerine müteallik olan usulü talimiyeye halel getirilmeyecektir.
MADDE 17
Osmanlıların kâffesi huzuru kanunda ve ahvali diniye ve mezhebiyeden maada memleketin hukuk ve vezaifinde mütesavidir.
MADDE 18
Tebaai Osmaniyenin hidematı Devlette istihdam olunmak için devletin lisanı resmisi olan Türkçeyi bilmeleri şarttır.
MADDE 19
Devlet memuriyetinde umum tebaa ehliyet ve kabiliyetlerine göre münasip olan memuriyetlere kabul olunurlar.
MADDE 20
Tekâlifi mukarrere nizamatı mahsusasına tevfikan kâffei tebaa beyninde herkesin kudreti nisbetinde tarh ve tevzi olunur.
MADDE 21
Herkes usulen mutasarrıf olduğu mal ve mülkten emindir. Menafii umumiye için lüzumu sabit olmadıkça ve kanunu mucibince değer bahası peşin verilmedikçe kimsenin tasarrufunda olan mülk alınamaz.
MADDE 22
Memaliki Osmaniyede herkesin mesken ve menzili taarruzdan masundur. Kanunun tâyin eylediği ahvalden maada bir sebeble hükûmet tarafından cebren hiç kimsenin mesken ve menziline girilemez.
MADDE 23
Yapılacak usulü muhakeme hükmünce hiç kimse kanunen mensup olduğu mahkemeden başka bir mahkemeye gitmeye icbar olunamaz.
MADDE 24
Müsadere ve angarya ve cerime memnudur. Fakat muharebe esnasında usulen tâyin olunacak tekâlif ve ahval bundan müstesnadır.
MADDE 25
Bir kanuna müstenit olmadıkça vergi ve rüsumat nâmı aherle hiç kimseden bir akçe alınamaz.
MADDE 26
İşkence ve sair her nevi eziyet katiyen ve külliyen memnudur.
Vükelâyı Devlet
MADDE 27
Mesnedi sadaret ve meşihatı islâmiye tarafı Padişahiden enmiyet buyurulan zatlara ihale buyurulduğu misullû sair vükelânın memuriyetleri dahi ba iradei şahâne icra olunur.
MADDE 28
Meclisi Vükela sadrıazamın risayeti tahtında olarak aktolunup dahili ve harici umuru mühimmenin merciidir. Müzekeratından mühtacı istizan olanların kararları iradei seniye ile icra olunur.
MADDE 29
Vükelâden herbiri dairesine ait olan umurdan icrası mezuniyeti tahtında bulunanları usulüne tevfikat icra ve icrası mezuniyeti tahtında olmıyanları sadrıazama arzeder. Sadrıazam dahi o makule mevaddan müzekereye mühtaç olmıyanların muktezasını icra veyahut tarafı Hazreti Padişahiden istizan ederek ve muhtacı müzakere bulunanları Meclisi Vükelânın müzakeresine arzeyliyerek müteallik buyurulacak iradei seniye mucibince iktizasını ifa eyler. Bu mesalihin envağ ve derecatı nızamı mahsus ile tâyin olunacaktır.
MADDE 30
Vükelâyı Devlet memuriyetine müteallik ahval ve icraattan mesuldür.
MADDE 31
Mebusan âzasından biri veyahut birkaçı Heyeti Mebusanın dahil dairei vazifesi olan ahvaldan dolayı Vükelâyı Devletten bir zat hakkında mes’uliyeti mucip şikâyet beyan ettiği halde evvelâ Heyeti Mebusanın nızamı dahilisi mucibince ve misillu mevaddın Heyete havalesi lazım gelip gelmiyeceğini müzakereye memur olan şubede tetkik olunmak üzere şikâyeti müşâir Heyeti Mebusan Reisine verilecek takrîr Reis tarafından nihayet üç gün zarfında o şubeye gönderilir ve bu şube tarafından tahkikatı lâzime icra ve iştikâ olunan zat tarafından izahatı kâfiye istihsal olunduktan sonra şikâyetin şayanı müzakere olduğuna dair ekseriyetle terkip olunacak kararname Heyeti Mebusanda kıraat olunarak ve ledeliktiza şikâyet olunan zat davetle bizzat veya bilvasıta vereceği izahat istima kılınarak âzayı mevcudenin sülüsen ekseriyeti mutlakasile kabul olunur ise muhakeme talibini müş’ir mazbatası Makamı Sadarete takdim ile ledelarz müteallik olacak iradei seniye üzerine keyfiyet Divanı Âliye havale olunur.
MADDE 32.- Vükelâden itham olunanların usulü muhakemeleri kanunu mahsus ile tâyin edilecektir.
MADDE 33
Memuriyetlerinden hariç ve sırf zatlarına ait hernevi deavide vükelânın sair efradı Osmaniyeden aslâ farkı yoktur. Bu misillu hususatın muhakemesi ait olduğu mehakimi umumiyede icra olunur.
MADDE 34
Divanı Âlinin dairei ithamı tarafından müttehem olduğuna karar verilen Vükelâ tebriyei zimmet edinceye kadar vekâletten sakıt olur.
MADDE 35
Vikelâ ile Heyeti Mebusan arasında ihtilâf olunan maddelerden birinin kabulünde Vükelâ tarafından israr olunup da mebusan canibinden ekseriyeti arâ ile ve tafsilen esbabı mucibe meyanile katiyyen ve mükerreren reddedildiği halde Vükelânın tebdili veyahut müddeti kanununiyesinde intihap olunmak üzere Heyeti Mebusanın feshi münhasırran yedi iktidarı Hazreti Padişahidedir.
MADDE 36
Meclisi Umumi mün’akit olmadığı zamanlarda Devlet bir muhataradan veya emniyeti umumiyeyi halelden vikaye için bir zaruret mübreme zuhur ettiği ve bu bapta vaz’ına lüzûm görünecek kanunun müzakeresi için Meclisin celp ve cem’ine vakit müsait olmadığı halde Kanunu Esasi ahkâmına mugayir olmamak üzere Heyeti Vükelâ tarafından verilen kararlar Heyeti Mebusanın içtimaile verilecek karara kadar ba iradei seniye, muvakkaten kanun hüküm ve kuvvetindedir.
MADDE 37
Vükelâdan her biri her ne zaman muradeder ise Heyetlerin ikisinde dahi bulunmak veyahut maiyetindeki rüesayı memurinden birini tarafından vekâleten bulundurmak ve iradı nutukta âzaya takaddüm etmek hakkını haizdir.
MADDE 38
İstizahı madde için Vükelâdan birinin huzuruna Meclisi mebusanda ekseriyetle karar verilerek davet olundukta ya bizzat bulunarak veyahut maiyetindeki rüesayı memurinden birini göndederek irad olunacak suallere cevap verecek veyahut lüzum görür ise mes’uliyetini üzerine alarak cevabını tehir etmek selâhiyetini haiz olacaktır.
Memurin
MADDE 39
Bilcümle memurin nizamen tâyin olunacak şerait üzere ehil ve müstahak oldukları memuriyetlere intihap olunacaktır ve bu veçhile intihap olunan memurlar kanunen mucibi azil hareketi tahakkuk etmedikçe veya kendisi istifa eylemedikçe veyahut Devletçe bir sebebi zaruriye mebni infisal edenler nizamı mahsusunda tâyin olunacağı veçhile terekkiyata ve takaüt ve mazuliyet maaşlarına nail olacaklardır.
MADDE 40
Her memuriyetin vezayifi nizamı mahsus ile tâyin olunacağından her memur kendi vazifesi dairesinde mes’uldur.
MADDE 41
Memurun âmirine hürmet ve riayeti lâzımeden ise de itaati kanunun tâyin ettiği daireye mahsustur. Hilâfı kanun olan umurda amire itaat mes’uliyetten kurtulmağa mecbur olamaz.
Meclisi Umumi
MADDE 42
Meclisi Umumî Heyeti Âyan ve Heyeti Mebusan nâmlarile başka başka iki heyeti muhtevidir.
MADDE 43
Meclisi Umuminin iki heyeti beher sene teşrisani iptidasında tecemmu eder ve ba iradei seniye açılır ve mart iptidasında yine ba iradei seniye ve bu heyetlerden biri diğerinin müctemi bulunmadığı zamanda mün’akid olamaz.
MADDE 44
Zatı Hazreti Padişahi, Devletçe görünecek lüzum üzerine Meclisi Umumi’yi vaktinde dahi açar ve müddeti muayyenei içtimaını da tenkis veya temdit eder.
MADDE 45
Meclisi Umuminin yevmi küşadında Zatı Hazreti Padişahi veyahut taraflarından bilvekâle Sadrıazam hazır olduğu ve Vükelâyı Devletle iki heyetin âzayı mevcudesi birlikte bulundukları halde resmi küşat icra olunup senei cariye zarfında Devletin ahvali dahiliye ve münasebatı hariciyesine ve senei atiyede ittihazına lüzum görülecek tedabir ve teşebbüsata dair bir nutku hümayun kıraat olunur.
MADDE 46
Meclisi Umumi âzalığına intihap veya nasbolunan zevat Meclisin yevmi küşadında Sadrıazam huzurunda ve o gün hazır bulunmıyan olur ise mensup olduğu heyet müçtemi olduğu halde reisleri huzurunda Zatı Hazreti Padişahiye ve vatanına sadakat ve Kanunu Esasi ahkâmına ve uhdesine tevdi olunan vazifeye riayetle hilâfından mücanebet eyliyeceğine tahlif edilür.
MADDE 47
Meclisi Umumi âzası rey ve mütalea beyanında muhtar olarak bunlardan hiçbiri bir gûna vaad ve vaid ve talimat kaydı altında bulunamaz ve gerek verdiği reylerden ve gerek Meclisin müzakeratı esnasında beyan ettiği mütalealardan dolayı bir veçhile itham olunamaz; meğer ki Meclisin Nizamnamei Dahilisi hilâfında hareket etmiş ola. Bu takdirde nizamnamei mezkûr hükmünce muamele görür.
MADDE 48
Meclisi Umumi âzasından birinin hiyanet ve Kanunu Esasiyi nakız ve ilgaya tasaddi ve irtikâp töhmetlerinden biri ile müttehem olduğuna mensup olduğu Heyet azayı mevcudesinin sülüsan ekseriyeti mutlakasile karar verilür veyahut kanunen hapis ve nefsi mucip bir ceza ile mahkûm olur ise azalık sıfatı zail olur ve bu af’alin muhakemesile mücazatı ait olduğu mahkeme tarafından rüyet ve hükmolunur.
MADDE 49
Meclisi Umumi âzasından herbiri reyini bizzat ita eder ve herbirinin müzakerede bulunan bir maddenin red ve kabulüne dair rey vermekten içtinabe hakkı vardır.
MADDE 50
Meclisi Umumi Heyetlerinden ikisinde dahi mürettep olan azanın nısfından bir ziyade hazır bulunmadıkça müzakereye mubaderet olunamaz ve kâffei müzakerat sülüsanı ekseriyetile meşrut olmayan hususatta hazır olunan azanın ekseriyeti mutlakası ile karargir olur ve tesavii âra vukuunda reisin reyi iki addedilür.
MADDE 52
Bir kimse şahsına müteallik dâvasından dolayı Meclisi Umuminin iki Heyetinden birine arzuhal verdiği halde eğer evvela ait olduğu memurini Devlete veyahut o memurların tabi bulundukları mecrie müracaat etmediği tebeyyün ederse arzuhali reddolunur.
MADDE 53
Müceddeden kanun tanzimi veya kavanini mevcudeden birinin tadili teklifi Vükelâya ait olduğu gibi Heyeti Ayan ve Heyeti Mebusanın dahi kendü vazifei muayyeneleri dairesinde bulunan mevad için kanun tanzimini veyahut kavanini mevcudeden birinin tadilini istidaya salâhiyetleri olmakla evvelce Makamı Sadaret vasıtası ile tarafı Şahaneden istizan olunarak iradei seniye müteallik buyrulur ise ait olduğu dairelerden verilecek izahat ve tafsilat üzerine layihalarının tanzimi Şûrayı Devlete havale olunur.
MADDE 54
Şûrayı Devlette bilmüzakere tanzim olunacak kavanin layihası Heyeti Mebusanda badehu Heyeti Ayanda tetkik ve kabul olunduktan sonra icrayi ahkâmına iradei seniye Hazreti Padişahi müteallik buyrulur ise düsturül amel olur ve işbu heyetlerin birinde katiyen reddolunan kanun layihası o senenin müddeti içtimaiyesinde tekrar müzakereye konulamaz.
MADDE 55
Bir kanun lâyıhası evvelâ Heyeti Mebusanda badehu Heyeti Ayanda bend bend okunup ve her bendine rey verilüp ekseriyeti ara ile karar verilmedikçe ve bedel karar heyeti mecmuası için dahi betekrar ekseriyetle karar hasıl olmadıkça kabul olunmuş olmaz.
MADDE 56
Bu Heyetler Vükelâdan veya onların göndereceği vekillerden veya kendi azalarından olmayan veyahut resmen davet olunmuş memurinden bulunmayan hiç kimseyi gerek asaleten ve gerek bir cemaat tarafından vekâleten bir madde ifadesi için gelmiş olduğu halde asla kabul edemez ve ifadelerini istima eyliyemez.
MADDE 57
Heyetlerin müzakeratı lisanı Türki üzere cereyan eder ve müzakere olunacak layıhaların suretleri tab ile yövmü müzakereden evvel azaya tevzi olunur.
MADDE 58
Heyetlerde verilecek reyler ya tâyini esamî veyahut işaratı mahsusa veyahut reyi hafi ile olur. Reyi hafi usulünün icrası âzayı mevcudenin ekseriyeti arası ile karar verilmeğe mütevakkıftır.
MADDE 59
Her Heyetin inzibatı dahilisini münhasıran kendi reisi icra eder.
Heyeti Âyan
MADDE 60
Heyeti Âyanın reisi ve âzası nihayet miktarı Heyeti Mebusan âzasının sülüsü miktarını tecavüz etmemek üzere doğrudan doğruya tarafı Hazreti Padişahiden nasbolunur.
MADDE 61
Heyeti Âyana âza tâyin olunabilmek için asar ve efali umumun vüsuk ve itimadına şayan ve umuru Devlette hidematı memduhesi mesbuk ve mütearif olmak ve kırk yaşından aşağı bulunmamak lâzımdır.
MADDE 62
Heyeti Âyan âzalığı kaydı hayat iledir. bu memuriyetlere vükelâlık ve valilik ve ordu müşirliği ve kazaskerlik ve elçilik ve patriklik ve hahambaşılık memuriyetinde bulunmuş olan mazulinden ve berri ve bahri ferikândan ve sıfatı lâzimeyi cami sair zevattan münasipleri tâyin olunanlar azalık memuriyetinden sakıt olur.
MADDE 63
Heyeti Âyanın azalık maaşı şehriye onbin kuruştur. Başka bir nam ile Hazineden muvazzaf olan azanın maaş ve tâyini eğer onbin kuruştan dûn ise ol miktara iblâğ olunur ve eğer onbin kuruş veya ziyade ise ibka olunur.
MADDE 64
Heyeti Âyan Heyeti Mebusandan verilen kavanin ve muvazene lâyihalarını tetkik ile eğer bunlardan esasen umuru diniyeye ve Zatı Padişahinin hukuuk seniyesine ve hürriyete ve Kanunu Esasi ahkâmına ve Devletin tamamiyeti mülkiyesine ve memleketin emniyeti dahiliyesine ve vatanın esbabı müdafaa ve muhafazasına ve adabı umumiyeye halel verir bir şey görür ise mütalâasını ilâvesile ya kat’iyen red veyahut tâdil ve tashih olunmak üzere Heyeti Mebusana iade eder ve kabul ettiği lâyihaları tasdik ile Makamı Sadarete arzeyler ve Heyete takdim olunan arzuhalları bittetkik lüzum görür ise ilâvei mütalâa ile beraber Makamı Sadarete takdim eder.
Heyeti Mebusan
MADDE 65
Heyeti Mebusan miktarı âzası tebaai Osmaniyeden her ellibin nüfus zükûrda bir nefer olmak itibariyle tertip olunur.
MADDE 66
Emri intihap reyi hafi kaidesi üzerine müessestir. Sureti icrası kanunu mahsus ile tâyin olunacaktır.
MADDE 67
Heyeti Mebusan âzalığı ile Hükûmet memuriyeti bir zat uhdesinde içtima edemez. Fakat Vükelâdan intihap olunanların âzalığı mücazdır. Vesair memurinden biri mebusluga intihap olunur ise kabul edip etmemek yedi ihtiyarındadır. Fakat kabul ettiği halde memuriyetinden infisal eder.
MADDE 68
Heyeti Mebusan için azalığa intihabı caiz olmıyanlar şunlardır: Evvelâ tebai Devleti Aliyeden olmıyan saniyen nizamı mahsusu mucibince muvakkaten hizmeti ecnebiye imtiyazını haiz olan salisen Türkçe bilmiyen rabian otuz yaşını ikmal etmiyen hamisen hini intihabta bir kimsenin hizmetkârlığında bulunan sadisen iflâs ile mahkûm olup ta iadei itibar etmemiş olan sabian sui ahval ile müştehir olan saminen mahcuriyetine hüküm lâhik olup ta fekki hacir edilmeyen tâsian hukuku medeniyeden sakıt olmuş olan aşiren tabiiyeti ecnebiye iddiasında bulunan kimselerdir. Bunlar mebus olamaz. Dört seneden sonra icra olunacak intihaplarda mebus olmak için Türkçe okumak ve mümkün mertebe yazmak dahi şart olacaktır.
MADDE 69
Mebusan intihabı umumisi dört senede bir kerre icra olunur ve her mebusun müddeti memuriyeti dört seneden ibaret olup fakat tekrar intihap olunmak caizdir.
MADDE 70
Mebusların intihabı umumisine Heyetin mebdei içtimaı olan teşrini saniden lâakal dört mah mukaddem başlanılır.
MADDE 71
Heyeti Mebusan âzasının herbiri kendini intihap eden dairenin ayrıca vekili olmayıp umum Osmanlıların vekili hükmündedir.
MADDE 72
Müntehipler intihap edecekleri mebusları mensup oldukları dairei vilâyet ahalisinden intihap etmeğe mecburdur.
MADDE 73
Ba iradei seniye Heyeti Mebusan feshile dağıtıldığı halde nihayet altı ayda müçtemi olmak üzere umum mebusanın müceddeden intihabına başlanılacaktır.
MADDE 74
Heyeti Mebusan âzasından biri vefat eder veya esbabı hacriyei meşruadan birine duçar olur veya bir uzun müddette meclise devam etmez veyahut istifa eder veya mahkûmiyet veya kabulü memuriyet cihetile âzalıktan sakıt olursa yerine nihayet gelecek içtimaa yetişmek üzere usulü veçhile diğeri tâyin olunur.
MADDE 75
Münhal olan mebusluk makamlarına intihap olunacak âzanın memuriyeti gelecek intihabı umumî zamanına kadardır.
MADDE 76
Mebuslardan herbirine beher sene içtimaı için Hazineden yirmibin kuruş verilecek ve şehrîye beşbin kuruş maaş itibarile memurinî mülkiye nizamına tevfikan azimet ve avdet harcırahı ita kılınacaktır.
MADDE 77
Heyeti Mebusan Riyasetine Heyet tarafından ekseriyetle üç ve ikinci ve üçüncü riyasetlere üçer nefer ki cem’an dokuz zat intihap olunarak huzuru şahaneye arzile bunlardan birisi riyasete ve ikisi reis vekâletlerine ba iradei seniye tercih ve memuriyetleri icra kılınır.
MADDE 78
Heyeti Mebusanın müzakeratı alenidir. Fakat bir maddei mühimmeden dolayı müzakeratı hafi tutulmak Vükelâ canibinden veyahut Heyeti Mebusanın âzasından onbeş zat tarafından teklif olundukta Heyetin içtima ettiği mahal âzanın maadasından tahliye edilerek teklifin red veya kabulü için ekseriyeti arâya müracaat edilir.
MADDE 79
Heyetin Mebusanın müddeti içtimaiyesinden âzadan hiç biri Heyet tarafından ithama sebebi kâfi bulunduğuna ekseriyetle karar verilmedikçe veyahut bir cünha veya cinayet icra ederken veya icrayı müteakip tutulmadıkça tevkif ve muhakeme olunamaz.
MADDE 80
Heyeti Mebusan kendüye havale olunacak kavanin lâyihalarını müzakere ile bunlardan umuru maliyeye ve Kanunu Esasiye taalûk eder maddeleri red veya kabul veyahut tâdil eder ve mesarifi umumiye muvazene kanununda gösterildiği veçhile Heyeti Mebusanda tafsilâtile tetkik olunduktan sonra miktarına Vükelâ ile birlikte karar verilür ve buna karşılık olacak varidatın keyfiyeti ve kemmiyeti ve sureti tevzi ve tedariki kezalik Vükelâ ile birlikte tâyin edilür.
Mehakim
MADDE 81
Kanunu mahsusuna tevfikan tarafı Devletten nasbolunan ve yedlerine beratı şerif verilen hakimler lâyenazildir. Fakat istifaları kabul olunur. Hakimerin terekkiyatı ve meslekleri ve tebdili memuriyetleri ve tekaüdleri ve bir cürüm ile mahkûmiyet üzerine azil olunmaları dahi kanunu mahsusu hükmüne tabidir ve hakimlerin ve mehakim memurlarının matlup olan evsafını işbu kanun irae eder.
MADDE 82
Mahkemelerde hernevi muhakeme alenen cereyan eder ve ilâmatın neşrine mezuniyet vardır. Ancak kanunda müsarrah esbaba mebni mahkeme muhakemeyi hafi tutabilir.
MADDE 83
Herkes huzuru mahkemede hukukunu muhafaza için lüzum gördüğü vesaiti meşruayı istimal edebilir.
MADDE 84
Bir mahkeme vazifesi dahilinde olan dâvanın her ne vesile ile olursa olsun rüiyetinden imtina edemez ve bir kerre rüiyetine veyahut rüiyeti için iktiza eden tahkikatı evveliyeye başlandıktan sonra tatil veya tâviki dahi caiz olamaz; meğer ki müddei dâvadan keffiyed etmiş ola. Şu kadar ki cezaya müteallik deavide Hükûmete ait olan, hukuk nizamı vechile yine icra olunur.
MADDE 85
Her dâva ait olduğu mahkemede rüyet olunur. Eşhas ile hükümet beynindeki dâvalar dahi mehakimi umumiyeye aittir.
MADDE 86
Mahkemeler her türlü müdahelâttan azâdedir.
MADDE 87
Deavii şer’iye mehakimi şer’iyede ve deavii nizamiye mehakimi nizamiyede rüyet olunur.
MADDE 88
Mahkemelerin sunuf ve vezaif ve selâhiyetinin derecat ve taksimatı ve hükkâmın tavzifi kavanine müstenittir.
MADDE 89
Her ne nam ile olursa olsun bazı mevaddı mahsusayı rüiyet ve hükmetmek için mehakimi muayene haricinde fevkalâde bir mahkeme veyahut hüküm vermek sel”hiyetini haiz komisyon teşkili katiyen caiz değildir. Fakat kanunen muayyen olduğu veçhile tâyini mevla ve tahkim caizdir.
MADDE 90
Hiçbir hakim hakimlik sıfatiyle Devletin maaşlı bir başka memuriyetini uhdesinde cemedemez.
MADDE 91
Umuru cezaiyede hukuku âmmeyi vikayeye memur müddei umumiler bulunacak ve bunların vezaif ve derecatı kanun ile tâyin kılınacaktır.
Divanı Âli
MADDE 92
Heyeti Âyan otuz âzadan mürekkeptir. Bunların onu Heyeti Âyan ve Şûrayı Devlet ve onu Mahkemeyi Temyiz ve İstinaf rüesa ve âzasından kurâa ile tefrik ve tâyin olunarak Heyeti Âyan dairesinde lüzum göründükçe ba iradei seniye akdolunur. Vazifesi Vükelâ ile Mahkemei Temyiz rüesa ve âzasının ve zat ve hukuku şahane aleyhinde harekete ve Devleti bir hali muhataraya ilkaya tasaddi eyliyenlerin muhakemesidir.
MADDE 93
Divanı Âli ikiye münkasem olup biri Dairei İthamiye ve biri Divanı Hükümdür. Daireyi İthamiye dokuz âzadan ibaret olup bunun üçü Heyeti Âyan ve üçü Divanı Temyiz ve İstinaf ve üçü Şûrayı Devlet âzasından Divanı Âliye alınacak aza içinden kur’a ile intihap olunur.
MADDE 94
Bu dairei şikâyet olunan zevatın müttehem olup olmadığına sülüsanı ekseriyetile karar verir ve Dairei İthamiyede bulunanlar Divanı Hükümde bulunamaz.
MADDE 95
Divanı Hüküm, yedisi Heyeti Âyan ve yedisi Divanı Temyiz ve İstinaf ve yedisi Şûrayı Devlet rüesa ve âzasından olmak üzere Divanı Ali âzasının yirmibir neferinden mürekkep olarak Dairei İthamiye tarafından muhakemesi lâzım olduğuna karar verilmiş davalar hakkında âzayı murettebenin sülüsanı ekseriyetile kat’iyen ve kavanini mevzuasına tatbikan hükmeder ve hükümleri kabili istinaf ve temyiz değildir.
Umuru Maliye
MADDE 96
Tekâlifi Devletin hiçbiri bir kanun ile tâyin olunmadıkça vaz ve tevzi ve istihsal olunamaz.
MADDE 97
Devletin büdçesi varidat ve mesarifatı takribiyesini mübeyyin kanundur. Tekâlifi Devletin vaz ve tevzi ve tahsil emrinde müstenit olacağı kanun budur.
MADDE 98
Büdçe yani Muvazenei Umumuye Kanunu Meclisi Umumide madde be madde tetkik ve kabul olunur. Varidat ve mesarifatı muhammenin müfredatını cami olmak üzere ana merbut olan cedveller nızamen tâyin olunan numunesine tevfikan aksam ve fusul ve mevaddı müteaddideye münkasem olarak bunların müzakeresi dahi fasıl fasıl icra edilir.
MADDE 99
Muvazenei Umumiye Kanunu müteallik olduğu senenin dühulünde mevkii icraya konulabilmek için lâyihası Heyeti Mebusana Meclisi Umuminin küşadı akabinde ita olunur.
MADDE 100
Bir kanunu mahsus ile muayyen olmadıkça emvâli Devletten muvazene haricinde sarfiyat caiz olamaz.
MADDE 101
Meclisi Umuminin münakit bulunmadığı esnada esbabı mücbireyi fevkalâdeden dolayı muvazene haricinde masraf ihtiyarına lüzumu kavi tahakkuk eder ise mesuliyeti Heyeti Vükelâya ait olmak ve Meclisi Umuminin küşadı akabinde ana dair kanun lâyıhası Meclisi Umumiye verilmek üzere o masrafın tesviyesi için iktiza eden mebaliğin tarafı Hazireti Padişahiye arz ve istizan ile sadır olacak iradei seniye üzerine tedarik ve sarfı caiz olur.
MADDE 102
Muvazene Kanunun hükmü bir seneye mahsustur. O senenin haricinde hükmü cari olamaz ancak bazi ahvali fevkalâdeden dolayı Meclisi Mebusan muvazeneyi kararlaştırmaksızın fesih olunduğu halde hükmü bir seneyi tecavüz etmemek üzere bir kararname ile Vükelâyı Devlet ba iradei seniye seneyi sabıka muvazenesinin cereyanı ahkâmını Meclisi Mebusanın gelecek içtimaına kadar temdit ederler.
MADDE 103
Muhasebei Kat’iye Kanunu müteallik olduğu senenin varidatından istihsal olunan mebaliğ ile yine o senenin mesarifatına vukubulunan sarfiyatın miktarı hakikisini mübeyyin olarak bunun şekil ve taksimatı dahi Muvazenei Umumiye Kanununa tamamile mutabık olacaktır.
MADDE 104
Muhasebei Kat’iye Kanununun lâyihası müteallik olduğu senenin hitabından itibaren nihayet dört sene sonra Meclisi Umumiye ita olunur.
MADDE 105
Emvali Devletin kabız ve sarfına memur olanların muhasebelerini rüiyet ve devairden tanzim olunan sâl muhasebelerini tetkik ederek hulâsai tetkikat ve neticei mütalâatını her sene bir takriri mahsus ile Heyeti Mebusana arzeylelemek üzere bir Divanı Muhasebat teşkil olunacaktır. Bu divan her üç ayda bir kere ahvali maliyeyi Riyaseti Vükelâ vasıtasile ba takrir tarafı Hazreti Padişahiye dahi arzeder.
MADDE 106
Divanı Muhasebatın âzası oniki kişiden mürettep olacak ve herbiri Heyeti Mebusandan ekseriyetle azlinin lüzumu tastik olunmadıkça memuriyetinde kaydı hayat ile kalmak üzere ba iradei seneyi nasbolunacaktır.
MADDE 107
Divanı Muhasebat âzasının evsaf ve vezayifinin tafsilatı ve sureti istifade ve tepdil ve terakki ve tekaüdü ve ahkâmının keyfiyeti teşkili bir nizamı mahsus ile tâyin olunacaktır.
Vilâyat
MADDE 108
Vilâyatin usulü idaresi, tevsii mezuniyet ve tefriki vezayıf kaidesi üzerine müesses olup derecatı nizamı mahsus ile tâyin kılınacaktır.
MADDE 109
Vilâyet ve liva ve kaza merkezlerinde olan idare meclislerile senede bir defa merkezi vilâyette içtima eden Meclisi Umumu âzasının sureti intihabı bir kanunu mahsus ile tevsi olunacaktır.
MADDE 110
Vilâyet Mecalisi Umumiyesinin vezayifi yapılacak kanunu mahsusunda beyan olunacağı veçhile turuku meabir tanzimi ve itibar sandıklarının teşkili ve sanayi ve ticaret ve felâhatın teshili gibi umuru nafiaya müteallik mevad hakkında ve umuma ait maarif ve terbiyenin intişarı yolunda müzakerata şâmil olmakla beraber, tekâlif ve mürettebatı miriyenin sureti tevzi ve istihsalinde ve muamelâtı sairede kavanin ve nizamatı mevzua ahkâmına muhalif gördükeri ahvalin müteallik olduğu makam ve mevkilere tebliği ile tashih ve ıslahı zımnında arzı iştikâ etmek selâhiyetini dahi muhtevi olacaktır.
MADDE 111
Müsakkafat ve müstagillât ve müstagillât ve nukudu mevkufe hasılatının şurutu vakfiyesi ve teamülü kadimi veçhile meşrutun lehine ve hayrat ve müberrata sarfolunmak üzere vasiyet edilen emvalin vasiyetnamelerinde muharrer olduğu üzere musalehine sarfına ve emvali eytamın nizamnamei mahsusu veçhile sureti idaresine nezaret etmek üzere her kazada her milletin bir cemaat meclisi bulunacak ve bu meclisler tanzim edilecek nizamatı mahususası veçhile her milletin müntehap efradından mürekkep olacaktır. Ve mecalisi mezkûre mahalleri hükûmetlerini ve Vilâyet Mecalisi Umumiyesini kendülerine merci bilecektir.
MADDE 112
Umuru belediye Dersaadet ve taşralarda bilintihap teşkil olunacak Devairi Belediye Meclislerile idare olunacak ve bu dairelerin sureti teşkili ve vezaifi ve âzasının sureti intihabı kanunu mahsus ile tâyin kılınacaktır.
Mevaddı Şetta
MADDE 113
Mülkün bir cihetinde ihtilâl zuhur edeceğini müeyyid asar ve emarat görüldüğü halde Hükûmeti seniyenin o mahalle mahsus olmak üzere muvakkaten (idarei örfiye) ilânına hakkı vardır. (İdarei örfiye) kavanin ve nizamatı mülkiyenin muvakkaten tatilinden ibaret olup (idarei örfiye) tahtında bulunan mahallin sureti idaresi nizamı mahsus ile tâyin olunacaktır. Hükûmetin emniyetini ihlâl ettikleri idarei zabıtanın tahkikatı mevsukası üzerine sabit olanların memâliki mahrusai şaheneden ihraç ve teb’id etmek münhasıran Zatı Hazireti Padişahinin yedi iktidarındadır.
MADDE 114
Osmanlı efradının kâffesince tahsili maarifin birinci mertebesi mecburi olacak ve bunun derecat ve teferrüatı nizamı mahsus ile tâyin kılınacaktır.
MADDE 115
Kanunu Esasinin bir maddesi bile hiçbir sebep ve bahane ile tatil veya icradın iskat edilemez.
Madde 116
Kanuna Esasinin mevaddı mündericesinden bazılarının icabı hale ve vakte göre tagyir ve tadiline lüzumu sahih ve kat’i göründüğü halde zikri ati şerait ile tadili caiz olabilir. Şöyle ki Heyeti Vükelâ veya Heyeti Âyan veya Heyeti Mebusan tarafından işbu tadile dair bir teklif vukubulduğu halde evvelâ Meclisi Mebusanda azayı mürettebenin sülüsan ekseriyetile kabul olunur ve kabul Meclisi Âyanın kezalik sülüsan ekseriyetile tasdik edildikten sonra iradei seniye dahi o merkezde sudur eder ise tadilâtı meşruha düsturülamel olur ve Kanunu Esasinin dali iteklif olunan bir maddesi berveçhi meşruh müzakeratı lâzimesinin icrasile iradei seniyesinin suduruna kadar hüküm ve kuvvetini kaip etmeksizin meriyülicra tutulur.
MADDE 117
Bir maddei kanuniyenin tefsiri lâzım geldikte umuru adliyeye müteallik ise tâyini manâsı Mahkemei Temyize ve idarei mülkiyeye dair ise Şurayı Devlete ve işbu Kanunu Esasiden ise Heyeti Âyana aittir.
MADDE 118
Elyevm düsturülamel bulunan nizamat ve teamül ve âdat ilerüde vazolunacak kavanin ve nizamat ile tadil veya ilga olunmadıkça meriyülicra olacaktır.
MADDE 119
Meclisi Umumiye dair olan fi 1 Şevval sene 93 tarihli Talimatı Muvakkatenin cereyanı ahkâmı yalnız birinci defa içtima edecek Meclisi Umuminin müddeti inikadiyesi hitamına kadar olup andan sonra hükmü carî değildir.
KANUNU ESASİDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
7 ZİLHİCCE 1293 TARİHLİ KANUNU ESASİNİN BAZI MEVADDI MUADDELESİNE DAİR KANUN
5 Şaban 1327 – 8 Ağustos 1325 (1909)
Düstur, İkinci Tertip, Cilt 1, s.638-644.
HEYETİ ÂYAN KARARNAMESİ
Kanunu Esasinin lüzumu tadiline Meclisi Mebusanca sülüsan ekseriyetle karar verilip ve mevaddı muaddelesi bend bend yine sülüsan ekseriyetle kabul olunup lâyihası kanuniye şeklinde Meclisi Âyana tevdi kılınmış ve Meclisi Âyanca dahi Kununu Esasinin lüzumu tadiline sülüsan ekseriyetle karar verilerek lâyıhayı kanuniyesi encümeni mahsusuna havale olunmuş idi. Ancak devrei içtimaiyenin ahiri olmak ve Meclisi Mebusandan tevdi olunan lavayıhı kanuniye tekessür etmek sebebiyle Kanunu Esasinin baştan başa tetkikatına vakit müsait olamamış ve meşrutiyeti idare ve hakimiyeti milliyenin teeyyüdü için kanunu mezkûr mevaddının en mühim ve müstacel olanlarının tetkiki ve müphem ve nakıs görünenlerin tavzih ve ikmali ile işbu devrei içtimaiyeye ait kavanin sırasında ilân olunması kavaidi meşrutiyetinin cidden ve fiilen teessüs ettiği enzarı âmmede isbat etmek için elzem görülmüş ve mevaddı sairenin tetkikatı devrei içtimaiyeyi âtiyeye bırakılmıştır.
Her iki heyetde tadilen kabulüne karar verilen üçüncü, altıncı, yedinci, onuncu, on ikinci, yirmi yedinci, yirmi sekizinci, yirmi dokuzuncu, otuzuncu, otuz beşinci, otuz altıncı, otuz sekizci, kırk üçüncü, kırk dördüncü, elli üçüncü, elli dördüncü, yetmiş altıncı; yetmiş yedinci; sekseninci, yüz on üçüncü ve yüz on sekizinci maddeleri asılları ile sureti muaddelerini havi layıhayı kanuniye leffen takdim kılınmış ve yüz on dokuzuncu madde tay edelmiş ve yeniden üç madde ilâve olunup Kanunu Esasinin tetkikat ve tâdilatı ikmal olundukta faslı mahsuslarına nakl ve derç olunmak üzere mevaddı selâsei mezkûre şimdilik yüz on dokuzuncu ve yüz yirminci ve yüz yirmi birinci madde olarak kabul olunmuş ve lâyıhayı mezkûrenin bilistizan tasdiki âliye iktiran ettikten sonra ceridei resmiye ile ilân olunarak mevki tatbika vaz edilmek üzere Kuvvei İcraiyeye tebliği kararlaştırılmıştır.
Mevaddı Muaddele
MADDE 3
Saltanatı Seniyei Osmaniye Hilâfeti Kübrâyı İslamiyeti haiz olarak Sülâlei Âli Osmandan usulü kadimesi veçhile ekber evlada aittir. Zatı Hazreti Padişahi hini cüluslarında Meclisi Umumide ve Meclis müştemi değilse ilk içtimaında Şer’i Şerif ve Kanunu Esasi ahkâmına riayet ve vatan ve millete sadakat edeceğine yemin eder.
MADDE 6
Sülalei Âli Osmanın hukuku hürriye ve emval ve emlâki zatiye ve kanunu mahsus mucibince madamel hayat tahsisatı maliyeleri tekâfülü umumi tahdındadır.
MADDE 7
Hudbelerde namımın zikri ve meskûkat darbı, kanunu mahsusuna tevfikan rütbe ve mehasıp tevcihi, nişan itası Sadrıazam ve Şeyhülislaâmın intihap ve tâyini ile Sadrıazamın teşkil ve arz edeceği Vükelânin tasdiki memuriyetleri, icabında Vükelânın alel usul ve azl ve tebdili, kavanini umumiyenin tasdiki ile ilânı meriyeti, devairi hükûmetin muamelâtına ve kavaninin suveri icraiyesine müteallik nizamnameler tanzim, her nevi kavanin teklifi, ahkâmı şeriye ve kanuniyenin muhafaza ve icrası, eyalâtı mümtazenin şeraiti imtiyaziyelerine tevfikan icrayı tevcihatı, kuvayı berriye ve bahriyenin kumandası, harp ilânı, musalâha akdi, mücazatı kanuniyenin tahfif ve affı, Meclisi Umuminin tasvibi ile affı umumi ilânı, Meclisi Umuminin miadında tüşat ve tatili, Meclisi Umuminin ahvali fevkalâdede vaktinden evvel içtimaa daveti, otuz beşinci madde mucibince Meclisi Mebusanın üç ay zarfında intihap olunup içtima etmek şartı ve Heyeti Âyanın muvafakatı ile ledeliktiza feshi, alel umum muahedat akdi hukuku mukaddesei Padişahidendir.
Ancak sulhe ve ticarete ve trek ve ilhakı araziye ve tebai osmaniyenin hukuku asliye ve şahsiyesine taallûk eden ve Devletçe masarifi mucip olan muahedatın akdinde Meclisi Umuminin tasdiki şarttır. Meclisi Umuminin münakit olmadığı zamanda Heyeti Vükelânın tebeddülü vukuunda keyfiyeti tebeddülden mütevellit mesuliyet heyeti lâhikaya ait olacaktır.
MADDE 10
Hürriyeti şahsiye her türlü taarruzdan masundur. Hiç kimse şer’ ve kanunun tâyin ettiği sebep ve suretten maada bir bahane ile tevkif ve mücazat olunamaz.
MADDE 12
Matbuat kanun dairesinde serbesttir. Hiç bir veçhile kableltab teftiş ve muayeneye tâbi tutulamaz.
MADDE 27
Mesnedi Sadaret ve Meşihati İslâmiye emniyet buyrulan zevata ihale buyrulduğu misillu teşkili Vükelâya memur olan Sadrıazamın tensip ve arzı ile sair Vükelânın memuriyetleri dahi ba iradei şahane icra olunur.
MADDE 28
Meclisi Vükelâ Sadrıazamın riyaseti tahdında olarak aktolunup dahili ve harici umuru mühimmenin merciidir. Müzakeratından muhtacı tasdik olan kararlar ledelarz iradei seniye ile icra olunur.
MADDE 29
Vükelâdan her biri dairesine ait olan umurdan mezuniyeti tahtında bulunanları usule tevfikan icra ve icrası mezuniyeti tahtında olmıyanları Sadrıazam inha eder. Sadrıazam dahi o makule mevaddan müzakereye muhtaç olmayanları doğrudan doğruya ve muhtacı müzakere bulunanları Meclis Vükelada badel müzakere muhtacı tasdik olduğu takdirde arz eder ve muhtacı tasdik olmıyanlar hakkında Heyeti Vükelâ kararını tebliğ eyler. Bu mesalihin envağ ve derecatı kanunu mahsusla tâyin olunacaktır. Şeyhülislâm muhtacı müzakere olmıyan mevaddı doğrudan doğruya arz eder.
MADDE 30
Vükelâ Hükûmetin siyaseti umumiyesinden müştereken ve daireyi nezaretlerine ait muamelattan dolayı münferiden Meclisi Mebusana karşı mesuldürler. Tarafı Hazireti Padişahiden tasdike muhtaç olan mukarreratın mamulünbiha olması için Sadrıazam ile dairei müteallikası nazırı taraflarından kararnamelere vazı imza edilerek kararın mesuliyeti deruhte olunmak ve anların imzası balâsına tarafı Hazireti Padişahiden dahi vazı imza buyrulmak şarttır. Heyeti vükelaca ittihat olunan kararlar umum Vükelanın imzalarını havi olacak ve o imzaların balâsına muhtacı tasdik oluduğu takdirde kezalik tarafı Hazireti Padişahiden vazı imza buyrulacaktır.
MADDE 35
Vükelâ ile Heyeti Mebusan arasında ihtilaf vukuunda Vükelâ reyinde ısrar edüpte mebusan canibinden katiyen ve mükerreren red edildiği halde Vükelâ ya mebusanın kararını kabule veya istifaya mecburdur. İstifa takdirinde yeni gelen heyeti Vükelâ heyeti sabıkanın fikrinde ısrar eder ve Meclis esbabı mucibe beyanı ile yine red ederse yedinci madde mucibince intihabata başlanılmak üzere Zatı Hazreti Padişahi Meclisi feshedebilir; fakat heyeti cedidei mebusan evvelki heyetin reyinde sebat ve ısrar ederse Meclisi Mebusanın rey ve kararının kabulü mecburi olacaktır.
MADDE 36
Meclisi Umumi münakit olmadığı zamanlarda Devleti bir muhataradan veyahut emniyeti umumiyeyi halelden vikaye için bir zarureti mübreme zuhur ettiği ve bu babda vazına lüzum görünecek kanunun müzakeresi için Meclisin celp ve cemine vakit müsait olmadığı halde Kanunu Esasi ahkâmına mugayir olmamak üzere Heyeti Vükelâ tarafından verilen kararlar Heyeti Mebusanın içtimaiyle verilecek karara kadar ba iradei seniye muvakkaten kanun hüküm ve kuvvetinde olup ilk içtimada Heyeti Mebusana tevdi edilmek lâzımdır.
MADDE 38
İstizahı madde için Vükelâdan birinin huzuruna Meclisi Mebusanda ekseriyetle karar verilerek davet olundukta ya bizzat bulunarak yahut maiyetindeki rüesayı memurinden birini göndererek irad olunacak suallere cevap verecek yahut lüzum görür ise mesuliyet üzerine alarak cevabının tehirini talep etmek hakkını haiz olacaktır. Neticei istizahta Heyeti Mebusanın ekseriyeti arası ile hakkında ademi itimat beyan olunan nazır sakıt olur. Reisi vükelâ hakkında ademi itimat beyan olunduğu halde Heyeti Vükelâ hep birden sukut eder.
MADDE 43
Meclisi Umuminin iki heyeti beher sene teşrinisani iptidasında bilâ davet tecemmu eder ve ba iradei seniye açılır ve mayıs iptidasında yine ba iradei seniye kapanır. Bu heyetlerden biri diğerinin müçtemi bulunmadığı zamanlarda münakit olamaz.
MADDE 44
Zatı Hazireti Padişahi görülecek lüzum üzerine re’sen yahut mebusanın ekseriyeti mutlakası tarafından vuku bulacak talebi tahririye binaen Meclisi Umumiyi vaktinden evvel açar ve Heyeti Umumiyenin kararı ile veya res’en müddeti muayenei içtimai temdit edebilir.
MADDE 53
Müceddeden kanun tanzimini veya kavanini mevcudeden birinin tadilini teklife Vükelâ ve Âyan ve Mebusandan her birinin hakkı vardır. İki Meclisten her biri müceddeden veya tadilen kaleme aldığı kanun lâyıhalarını diğer heyete gönderir. Orada dahi kabul olunduktan sonra tasdiki Hazireti Padişahiye arzolunur.
MADDE 54
Tanzim olunacak kavanin lâyıhaları Meclisi Mebusan ve Ayanca tetkik ve kabul olunarak ledelarz tasdik ile icrayı ahkâmına iradei seniyei Hazireti Padişahi taalluk ederse düsturül amel olur. Arz olunan kanunlar iki mah zarfında ya tasdik olunur yahut tekrar tetkik edilmek üzere bir kere iade edilir. İade olunan kanunun tekrar müzakeresinde ekseriyeti sülüsan ile kabul şarttır. Müstaceliyetine karar verilmiş olan kanunlar on gün zarfında ya tasdik veya iade olunur.
MADDE 76
Mebuslardan her birine beher sene içtimaı için Hazineden otuz bin kuruş verilecek şehri beş bin kuruş maaş itibariyle memurini mülkiye nizamına tevfikan azimet ve avdet harcirahı ita kılınacaktır. Müddeti kanuniyeden fazla içtima vuku bulduğu suretde şehrî beşbin kuruş itibariyle tahsisatı munzama verilecektir.
MADDE 77
Heyeti Mebusan Riyaseti ile birinci ve ikinci reis vekaletlerine Heyet tarafından her sene içtimaında ekseriyetle birer zat intihab ve intihabı vaki huzuru Padişahiye arz olunur.
MADDE 80
Masarifatı umumiye muvazene kanununda gösterildiği veçhile Heyeti Mebusanda tafsilatı ile tetkik olunduktan sonra miktarına Vükelâ hazır olduğu halde Mebusanca karar verilir. Buna karşılık olacak varidatın keyfiyet ve kemiyeti ve sureti tevzi ve tedariki Vükelâ huzuru ile tâyin edilir.
MADDE 113
Mülkün bir cihetinde ihtilâl zuhur edeceğini müeyyit asar ve emarat görüldüğü halde Hükûmeti seniyenin o mahalle mahsus olmak üzere muvakkaten idarei örfiye tahtında bulunan mahallin sureti idaresi nizamı mahsus ile tâyin olunacaktır.
MADDE 118
Elyevm düsturülamel bulunan nizamat ve teamül ve adât ileride vazolunacak kavanin ve nizamat ile tâdil veya ilga olunmadıkça meriyül icra olacaktır. Kavanin ve nizamatın tanziminde muamelâtı nasa erfak ve ihtiyacatı zamana evfak ahkâmı fıkhiye ve hukukiye ile adab ve muamelât esas itihaz kılınacaktır.
119’uncu madde tay olunmuştur. (Yeniden üç madde ilâve olunup Kanunu Esasinin tetkikat ve tâdilatı ikmal olundukta faslı mahsuslarına nakil ve derç olunmak üzere mevaddı selâseli mezkure şimdilik yüz on dokuz ve yüz yirmi ve yüz yirmi bir rekamı ile berveçhi ati tahrir edilmiştir):
MADDE 119
Pastanelerde mevdu evrak ve mekatib müstantik veya mahkeme kararı olmayınca açılamaz.
MADDE 120
Kanunu mahsusuna tebaiyet şartı ile osmanlılar hakkı içtimaa maliktir. Devleti Osmaniyenin temamiyeti mülkiyesini ihlal ve şekli meşrutiyet ve hükûmeti tagyir ve Kanunu Esasi ahkâmı hilafına hareket ve anasırı osmaniyeyi siyaseten tefrik etmek maksatlarından birine hadim veya ahlâk ve adabı umumiyeye mugayir cemiyetler teşkili memnu olduğu gibi alelıtlâk hafi cemiyetler teşkili de memnudur.
MADDE 121
Heyeti Âyan müzakeratı alenidir fakat bir maddei mühimmeden dolayı müzakerat hafi tutulmak Vükelâ canibinden veya Heyeti Âyan azasından beş zat tarafından teklif olundukta heyetin içtima ettiği mahal azanın madasından tahliye edilerek teklifi red veya kabul için ekseriyeti araya müracaat olunur.
KANUNU ESASİNİN 5 ŞABAN 1327 TARİHLİ 7, 35 VE 43’ÜNCÜ MEVADDI MUADDELESİNİ MUADDİL KANUN
2 Recep 1332 – 15 Mayıs 1330 (1914)
Düstur, İkinci Tertip, Cilt 6, s.749-750.
7’nci Maddenin Fıkrai Muaddelesi
“…. Otuz beşinci madde mucibince Heyeti Mebusanın ledeliktiza feshi ve müddeti teciliye ve tatiliyenin mecmuu müddeti içtimaiyei seneviyenin nısfını tecavüz etmemek ve o senei içtimaiye zarfında müddetini ikmal eylemek üzere tecil ve tatili, hukuku mukaddesei Padişahidendir.”
35’inci Maddei Muaddele
“Vükelâ ile Heyeti Mebusan arasında ihtilâf olunan maddelerden birinin kabulünde Vükelâ tarafından israr olunupda Mebusan canibinden ekseriyeti arâ ile ve mükerreren red edildiği halde Vükelânın tebdili veyahut müceddeden ve dört ay zarfında intihap ve içtima olunmak üzere Heyeti Mebusanın feshi hukuku Padişahi cümlesindendir. Fakat Heyeti cedidei Mebusan evvelki heyetin reyinde sebat ve israr ederse Meclisi Mebusanın rey ve kararının kabulü mecburi olacaktır.”
43’üncü Maddei Muaddele
“Meclisi Umuminin iki heyeti beher sene teşrinisani iptidasında ve tecil vuku bulmuş ise müddeti teciliyenin inkizasında bilâ davetin içtima eder ve ba irade seniye küşad edilir. müddeti içtima altı aydır ve bu müddetin hitamında Meclis yine ba iradei seniye kapanır. Bu Heyetlerden biri diğerinin bulunmadığı zamanlarda münakit olamaz. Meclisi Mebusan fesh edildiği halde dört ay sonra içtima edecek olan heyeti cedidenin içtimaı bir içtimaı fevkalâde hükmünde olup müddeti iki aydır ve kabili temdit olup tecile tabi değildir ve altmış dokuzuncu maddede muharer olan dört seneden ibaret müddeti memuriyeti teşrinisani ibtidasında başlar.”
Kanunu Esasinin yetmiş üçüncü maddesi mülgadır.
Meclisi Mebusan ve Âyanda kabul olunan işbu lâyihanın kanuniyetini ve ona göre Kanunu Esasiye ilâvesini irade eyledim.
2 Recep 1332 – 15 Mayıs 1330
(Diğer imzalar) Mehmet Reşat
7 ZİLHİCCE 1293 TARİHLİ KANUNU ESASİNİN 102’NCİ MADDESİ İLE 2 RECEP 1332 TARİHLİ 7’İNCİ VE 43’ÜNCÜ MEVADDI MUADDELESİNİ MUADDİL KANUN
26 Rebiyülevvel 1333 – 29 Kanunusani 1330 (1914)
Düstur, İkinci Tertip, Cilt 7, s.224-225.
MADDE 7
…. Meclisi Umuminin miadında açılıp kapatılması, gerek vaktinden evvel gerek sureti fevkalâdede içtimaa daveti temdidi müddeti, üç ayı tecavüz ve tekerrür etmemek üzere tecili ve senei içtimaiyesi zarfında müddetini ikmal eylemek üzere Meclisin muayyen bir zaman için tatili, otuz beşinci madde mucibince Heyeti Mebusanın ledeliktiza feshi, alel umum muahedat akti hukuku mukaddasei Padişahidendir…
MADDE 43
Meclisi Umuminin iki heyeti beher sene teşrinisani iptidasında ve tecil vuku bulmuş ise müddeti teciliyenin inkızâsında bilâ dâvetin içtima ve ba iradei seniye küşat edilir. Müddeti içtima dört aydır ve bu müddetin hitamında…
MADDE 102
Muvazene kanunun hükmü bir seneye mahsustur. O senenin haricinde hükmü cari olamaz ve bu hüküm tecil ve tatil ile ihlâl edilemez. Ancak, Meclisi Mebusan muvazeneyi kararlaştırmaksızın fesholunduğu halde….
Meclisi Âyan ve Mebusanca kabul olunan işbu lâyıha veçhile Kanunu Esasinin tâdilini irade eyledim.
26 Rebiyülevvel 1333 – 29 Kanunusani 1330
(Diğer imzalar) Mehmet Reşat
KANUNU ESASİNİN 5 ŞABAN 1327 TARİHLİ 76’INCI MADDEİ MUADDELESİNİ MUADDİL KANUN
(4 Cemaziyüevvel 1334 – 25 Şubat 1331) (1916)
Düstur, İkinci Tertip, Cilt 8, s.483
MADDE 76
Meclisi Mebusan azasından herbirine her sene içtimaı için elli bin kuruş tahsisat ve şehrî dörtbin kuruş üzerinden azimet ve avdet harcîrahı verilir. Müddeti içtimaın temdidi ve meclisin fevkalade içtimaı halinde ayrıca tahsisat verilmez. Fesihten sonra içtima eden meclis azasına tahsisatın nısfı verilir.
KANUN ESASİNİN 26 REBİÜLEVVEL 1333 TARİHLİ 7’İNCİ MADDEİ MUADDELESLİNİN TADİLİ İLE 2 RECEP 1332 TARİHLİ 35’İNCİ MADDEİ MUADDELESİNİN TAYYI HAKKINDA KANUN
4 Cemaziyülevvel 1334 – 25 Şubat 1331 (1916)
Düstur, İkinci Tertip, Cilt 8, s.484
MADDE 7
…. dört ay zarfında bilintihap içtima etmek üzere ledeliktiza Heyeti Mebusanın feshi hukuku mukaddesei padişahidendir.
MADDE 35
Tayyedilmiştir.
7 ZİLHİCCE 1293 TARİHLİ KANUNU ESASİNİN 72’NCİ MADDESİNİN MUADDİL KANUN
15 Cemaziyülevvel 1334 – 7 Mart 1332 (1916)
Düstur, İkinci Tertip, Cilt 8, s.754
MADDE 72
Müntehipler evsafı matlubeyi haiz her Osmanlıyı meb’us intihap edebilirler. Ancak bir kimse aynı zamanda üçten ziyade dairei intihabiyede namzetliğini vaz edemez.
KANUN ESASİNİN 69’UNCU MADDESİNİ MUADDİL KANUN
8 Cemaziyülahir 1336 – 21 Mart 1334 (1918)
Düstur, İkinci Tertip, Cilt 10, s.176
MADDE 69
Meb’usan intihabı umumisi dört senede bir kere icra olunur. İntihap olunan meb’usların müddeti meb’usiyeti dört seneden ibaret olup fakat tekrar intihap olunmak caizdir. Ancak dördüncü senei içtimaiye ordu’yu hümayunun umumî seferberliğini müstelzim muhabereye musadıf olduğu halde her iki mecliste adedi mürettebin sülüsanıyla müzakeresine ibtidar ve adedi mürettebin ekseriyeti mutlakasıyla kabul edilecek bir kanun ile müdddeti mezkûre temdit olunabilir.