Leviathan, İngiliz filozof ve siyaset kuramcısı Thomas Hobbes’un (1588-1679) başyapıtı kabul edilen bir eserdr. Levithan, bir “din ve dünya devleti”nin oluşturulmasında bireyler arası toplumsal sözleşmeye verdiği önem ve ahlak kurallarını tamamen laik ve doğal bir temele oturtmasıyla dikkat çekmektedir. Hobbes, 1651’de yayımladığı kitabında, “Tanrı’nın buyrukları” olan doğa yasalarından yola çıkarak, ideal devletin oluşturulması yollarını göstermekte; hem dinsel, hem de toplumsal-eğitimsel gerekçelerle çağının üniversite sistemine eleştiriler yöneltmektedir. Leviathan, Batı siyaset biliminde Machiavelli’nin Hükümdar(Prens)’ı ölçüsünde önemli bir başyapıt olarak kabul edilmektedir.
Leviathan’dan Pasajlar
“Devletin amacı bireysel güvenliktir. Doğal olarak özgürlüğü ve başkalarına egemen olmayı seven insanların, devletler halinde yaşarken kendilerini tabi kıldıkları kısıtlamaların nihai nedeni, amacı veya hedefi, kendilerini korumak ve böylece daha mutlu bir hayat sürmek; yani…insanları korku içinde tutacak ve onları, ceza tehdidiyle, ahitlerini ifa etmeye ve …doğa yasalarına uymaya zorlayacak belirgin bir güç olmadığında, insanların doğal duygularının zorunlu sonucu olan o berbat savaş durumundan kurtulmaktır.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.133
“Yazılı olmayan yasalar doğa yasalarıdır. İlk olarak, eğer istisnasız bütün uyrukları bağlayan ve yazılı olmayan veya insanların görebileceği bir yerde ilan edilmemiş olan bir yasa varsa, bu bir doğa yasasıdır. Çünkü insanların, başka insanların söyledikleri temelinde değil, kendi akıl ve mantıklarına dayanarak yasa olarak bildikleri bir şey her insanın akıl ve mantığı için uygun olmalıdır; bu da ancak bir doğa yasası olabilir. Dolayısıyla doğa yasaları için herhangi bir ilan veya duyuru gerekmez; herkesçe kabul edilen şu sözde olduğu gibi: Başkası tarafından sana yapılmasını uygun bulmadığın bir şeyi sen de başkasına yapma.” Thomas Hobbes, Leviathan, YAPI KREDİ YAYINLARI , 2013, s.205
“Devletlerin çöküşü, kusurlu yapılarından kaynaklanır. Ölümlülerin yaptığı hiçbir şey ölümsüz olmasa bile; eğer insanlar, sahip olduklarını iddia ettikleri aklı kullanabilselerdi, devletleri, en azından dahili hastalıklar yüzünden yok olmaktan kurtulurdu.” Thomas Hobbes, Leviathan, , 2013, s.239
“Yasa koyucu egemen güçtür. Monarşide olduğu gibi ister tek bir adam olsun, demokraside olduğu gibi isterse bir heyet olsun, bütün devletlerde, tek yasa koyucu egemen güçtür. Aynı nedenle, egemen güçten başka hiç kimse bir yasayı kaldıramaz; çünkü bir yasa, onun uygulanmasına son veren bir başka yasayla kaldırılabilir ancak.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.201
“…bu hayatta, hem din hem de devletin dünyevi yönetimden başka bir yönetimi yoktur…”
“Dünyevi ve ruhani yönetim, insanlar çift görsünler ve yasal egemenlerini bilmekte yanılsınlar diye icat edilmiş iki kelimeden ibarettir.“ Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.345
“”…kendi keyfi için her şeyi yapacak bir kimse, ona bağlı bütün ıstıraplara da katlanmalıdır; ve bu ıstıraplar, iyilikten çok kötülüğün başlangıcı olan hareketlerin doğal sonuçlarıdır. İşte böyledir ki, ölçüsüzlük doğal olarak hastalıkla cezalandırılır; acelecilik, tersliklerle; adaletsizlik, düşmanların şiddetiyle, gurur yıkımla; korkaklık, zulümle; kralların kötü yönetimi, isyanla; ve isyan, katliamla.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.272
“…dünyanın veya dünyanın ruhunun Tanrı olduğunu söyleyen filozoflar ona saygısızlık etmişler ve varlığını inkar etmişlerdir. Çünkü Tanrı dünyanın nedenidir; veya dünya Tanrı’dır demek, onun hiçbir nedeni yoktur, yani Tanrı yoktur demektir.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.268
“İnsanlar arasında tapınmanın amacı kudrettir. Çünkü bir kimse başka birine tapınıldığını gördüğünde, onun güçlü olduğunu düşünür ve ona itaat etmeye daha fazla yatkın olur.” Thomas Hobbes, Leviathan, , 2013, s.268
“Cezalandırmanın amacı, intikam veya öfkenin yatıştırılması değil; ya suçlunun ya da, emsal yoluyla, diğer insanların ıslahı olduğu için; en sert cezalar, kamuya yönelik tehlikesi en fazla olan suçlar için verilmelidir.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.259
“…halkın eğitimi, tümüyle, gençliğin üniversitelerde doğru bir biçimde eğitilmesine bağlıdır.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.255
“…yasadan önce yasanın ihlali olamaz; cezalandırma, yasanın bir ihlali olarak değerlendirilmiş bir eylemi gerektirir…” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.234
“Kamu davası olmaksızın verilen ıstırap…ceza değildir…, önceden yargılama ve mahkumiyet olmaksızın kamu otoritesi tarafından yapılan bir kötülük de ceza adıyla anılamaz; bu, düşmanca bir hareketten ibarettir; çünkü bir kimsenin cezalandırılma nedeni olan eylem, ilk önce kamu otoritesi tarafından bir yasa ihlali olarak takdir edilmelidir.” Hobbes, Leviathan, 2013, s.233
“Devlete karşı hasımane eylemler de, özel kişilere yönelik hasımane eylemlerden daha büyük suçlardır; çünkü zarar herkesi kapsar.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.229
“Taammüt suçu ağırlaştırır. Ani bir tutkudan kaynaklanan bir suç, aynı suçun uzun süreli bir düşünmeden kaynaklandığı duruma göre, o kadar büyük değildir: çünkü birinci durumda, insan doğasının yaygın zayıflığında yatan bir hafifletici neden vardır fakat aynı suçu önceden düşünerek işleyen bir kimse, ölçüp biçmiş ve suçun cezasını ve bunun insan toplumu bakımından sonuçlarını düşünmüştür.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.228
“…hiçbir yasa, bir insanı, kendini korumaktan vazgeçmeye zorlayamaz.”
Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.226
“…önceden bilinen ceza, insanları eylemden caydırmak için yeterince büyük olmadığında, eyleme bir davettir…” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.220
“Pozitif yasalar ise, ezelden beri var olmayıp, başka insanlar üzerinde egemenlik sahibi olanların iradesiyle konulmuşlar ve yazıyla veya yasa koyucunun iradesini gösteren bir başka yöntemle insanlara bildirilmişlerdir.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.214
“Bir yasanın özü, onun lafzı değil, o yasa konulurkenki amaç veya niyet, yani, (yasa koyucunun ona verdiği anlam olan) yasanın asıl anlamıdır.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.207
“…yasalar haklı ve haksızı gösteren kurallardır; haksız olarak bilinip de bir yasaya aykırı olmayan hiçbir şey yoktur.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.201
“…bütün yargı yetkisi esas olarak egemenliğe bağlıdır; ve dolayısıyla bütün diğer yargıçlar egemen güce sahip olan kişinin veya kişilerin vekilleridir.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.185
“Bir kamu görevlisi, belirli bir alanda devletin kişiliğini temsil etmek yetkisi ile, ister bir monark ister bir meclis olsun, egemen tarafından istihdam edilen kişidir.” Hobbes, Leviathan, 2013, s.184
“Dünyada insanların bütün eylemlerini ve sözlerini düzenlemek için yeterli kuralların olduğu bir devlet olmadığına göre, ki böyle bir şey imkansızdır, yasalarca müsaade edilen bütün eylemlerde, insanlar, kendileri için en yararlı olacak şekilde, kendi akıllarının önereceği şeyleri yapmak özgürlüğüne sahiptirler.” Thomas Hobbes, Leviathan, 2013, s.164
“Genel olarak, insanların devletlerde yaptıkları bütün eylemler, o eylemleri yapan kişilerin yapmama özgürlüğüne sahip oldukları fakat yasa korkusu ile yaptıkları eylemlerdir.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.163
“Korku ve özgürlük tutarlıdır; söz gelimi, geminin batacağı korkusu ile, bir kimse mallarını denize attığında, bunu yine de isteyerek yapmaktadır ve isterse bunu yapmayabilir, dolayısıyla bu, özgür olan bir kimsenin eylemidir.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.163
“…özgür bir insan, gücü ve zekasıyla yapmaya muktedir olduğu şeylerde, istediği şeyi yapması engellenmemiş olan biridir.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.163
“Özgürlük veya hürriyet tam olarak, engelleme olmaması demektir; engelleme ile, hareketin önündeki dışsal engelleri kastediyorum; ve bu rasyonel yaratıklar kadar, irrasyonel ve cansız yaratıklar için de geçerlidir.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.162
“Bir insan topluluğu, kendi aralarında ahit yaparak, hepsinin birden kişiliğini temsil etmek, yani onların temsilcisi olmak hakkının hangi kişiye veya heyete verileceği konusunda çoğunlukla anlaştığı vakit, bir devlet kurulmuştur.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.137
“…insan doğası öyledir ki suçlamak, bağışlamaktan daha az hitabet gerektirir; ve mahkum etmek, bağışlamaya kıyasla adalete daha çok benzer.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.148
“Temsilci bir kişi olduğunda, devlet bir MONARŞİ’dir; bir araya gelecek herkesten oluşan bir heyet ise DEMOKRASİ’dir veya halk devletidir; sadece bir kesimin heyeti olduğunda ise, ARİSTOKRASİ adını alır.” “Tiranlık ve oligarşi monarşi ve aristokrasinin farklı adlarından ibarettir.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.146
“Kılıcın zoru olmadıkça ahitler sözlerden ibarettir ve insanı güvence altına almaya yetmez..Dolayısıyla,…kurulu bir iktidar yoksa veya bu iktidar güvenliğimiz için yeterince büyük değilse; herkes, bütün diğer insanlara karşı korunmak için, kendi gücüne ve kurnazlığına dayanacak ve üstelik bunu meşru olarak yapabilecektir.” Leviathan, Hobbes, 2013, s.133
“…hiç kimse kendisinin yargıcı değildir. Herkes, her şeyi, kendi yararına uygun olarak yapacağına göre, hiç kimse kendi davasında uygun bir hakem olamaz; ve eğer uygun olsa idi; hakkaniyet her bir tarafa eşit hak verilmesini emrettiğinden , taraflardan birinin yargıç olmasına müsaade edildiği takdirde, diğer taraf için de aynı şeye müsaade edilmesi gerekirdi; ve böylece anlaşmazlık, yani savaş nedeni, doğal hukuka aykırı olarak devam ederdi.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.123
“…adalet herkese kendisinin olanı sürekli olarak vermek iradesidir.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.114
“…hiç kimsenin, herhangi bir söz veya işaretle, bırakmış veya devretmiş kabul edilemeyeceği bazı haklar vardır. İlk olarak, insan, canını almak için kendisine cebren saldıranlara direnmek hakkını bırakamaz…” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013,s.106
“…hak, yapmak veya yapmamak özgürlüğünden oluşur; yasa ise, bunlardan birini tespit ve ilzam eder: yani, yasa ve hak, aynı konuda birbirleriyle tutarlı olmayan yükümlülük ve özgürlük kadar ayrı şeylerdir. Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.104
“Doğa yasası, lex naturalis, akılla bulunan ve insanın kendi hayatı için zararlı veya hayatını koruma yollarını azaltıcı olan şeyleri yapmasını yasaklayan veya insanın hayatını en iyi şekilde koruyabileceğini düşündüğü bir ilke veya genel kuraldır. “ Leviathan, Hobbes, 2013, s.103-4
“Doğal hak, kendi doğasını, yani kendi hayatını korumak için kendi gücünü dilediği gibi kullanmak ve, kendi muhakemesi ve aklı ile, bu amaca ulaşmaya yönelik en uygun yöntem olarak kabul ettiği her şeyi yapmak özgürlüğüdür.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.103
“Genel bir gücün olmadığı yerde, yasa yoktur…”
Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, , s.103
“Korkulacak genel bir güç olmasaydı hayatın nasıl olacağı, önceden barışçı bir yönetim altında yaşamış olan insanların bir iç savaş durumunda içine düştükleri hayata bakarak anlaşılabilir.”
Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.102
“Devlet olmadıkça, herkes herkese karşı daima savaş halindedir. Buradan şu açıkça görülür ki, insanlar hepsini birden korku altında tutacak genel bir güç olmadan yaşadıkları vakit, savaş denilen o durumun içindedirler; ve bu savaş herkesin herkese karşı savaşıdır.”
Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.101
“…insan doğasında üç temel kavga nedeni buluyoruz. Birincisi rekabet; ikincisi, güvensizlik; üçüncüsü de, şan ve şeref.” Leviathan, Thomas Hobbes, 2013, s.101
“İnsanlar doğuştan eşittir.Doğa, insanları, bedensel ve zihinsel yetenekleri bakımından öyle eşit yaratmıştır ki, bazen bir başkasına göre bedence çok daha güçlü veya daha çabuk düşünebilen birisi bulunsa bile, her şey göz önüne alındığında, iki insan arasındaki fark, bunlardan birinin diğerinde bulunmayan bir üstünlüğe sahip olduğunu iddia etmesine yetecek kadar fazla değildir. Çünkü, bedensel güç bakımından, en zayıf olan kişi, ya gizli bir düzenle ya da kendisi ile aynı tehlike altında olan başkalarıyla birleşerek, en güçlü kişiyi öldürmeye yetecek kadar güçlüdür.”
Leviathan, 2013, s.99
“Gelecekten kaygı duymak, insanı, şeylerin nedenlerini araştırmaya yöneltir: çünkü bu nedenleri bilmek, insanın, şimdiki zamanı kendi avantajına uygun olarak daha iyi bir şekilde düzenlemesini sağlar.” Leviathan, 2013, s.86
“Zulüm korkusu, insanı, toplumdan yardım beklemeye veya istemeye yöneltir: çünkü, insanın hayatını ve özgürlüğünü sağlamasının başka bir yolu yoktur.” Leviathan, Hobbes, 2013,s.83
“…bir insan kendine ne kadar yüksek bir değer biçerse biçsin, onun gerçek değeri başkalarınca takdir edilenden fazla değildir.” Leviathan, 2013,s.74
“İnsan zihninin, algı ve düşünceler ve düşüncelerin birbirini izlemesinden başka bir hareketi yoktur; ancak konuşma ve yöntem yardımıyla, bu melekeler, insanı bütün diğer canlı yaratıklardan ayıracak bir düzeye kadar geliştirilebilir.” Leviathan, 2013, s.33