Mahkemelerde, Sabahattin Ali’nin mahkemelerde ve savcılıklarda yaptığı savunmalara dair belgelerin toplandığı kitaptır. Kitap, yazdıkları ve düşünceleri yüzünden siyasal bir kimlik ile tanınmış olan Sabahattin Ali’nin ölümünden sonra kızı Filiz Ali’nin babasına ait bir sandıkta bulduğu belgelerin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur.
Mahkemelerde isimli kitap Sabahattin Ali’nin hayatı, eserleri ve makaleleri hakkında fikir edinmek isteyenler için önemli bir derlemedir.
Yazar Sabahattin Ali, kitaplarında ileri sürdüğü fikirlerin yanı sıra gazete ve dergilerde yazdığı makaleler sonucunda da hakkında soruşturmalar ve davalarla muhatap olmuştur.
Kitapta Sabahattin Ali’nin bizzat kendi yazdığı savunmalar, dilekçeler, mektuplar bulunmaktadır. Çeşitli mahkeme tutanakları, savunma metinleri, mahkeme kararları, hapishanelerin durumunu ve hapis hayatını yansıtan notlar ve belgeler de kitapta bulunmaktadır. Kitaptaki belgeler kısa dipnotlar eşliğinde anlaşılır bir dille özetlenmektedir. Günümüz Türkçesi ile ve kronolojik sıralamaya göre bölümlere ayrılan belgeler o dönemin devlet ve yargı kurumlarının işleyişi hakkında da fikir vermektedir. Sabahattin Ali’nin yaşadıkları ve sakladığı belgeler o yılların Türkiye’sindeki adalet mekanizması ve hapishane düzeni hakkında önemli bilgiler vermektedir. Bu kitabın konusunu oluşturan belgeler o yıllardaki düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlılığına dair önemli bilgiler içermektedir.
Mahkemelerde, Sabahattin Ali’yi daha yakından tanımak ve anlamak isteyenler için isimi önemli bir rehberdir. Kitap, Sabahattin Ali’nin fikri dünyası hakkında da önemli detaylar içermektedir. Bizzat Sabahattin Ali’nin kaleme aldığı yazı, dilekçe, mektup ve belgeler, fotoğrafları ile beraber kitapta sunulmaktadır. Sabahattin Ali’nin 1945 yılında devlet memuriyetine alınması üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e yazdığı ve Mahkemelerde isimli kitaba koyduğu mektup siyasi düşüncelerini özetlemektedir. Ağır Ceza Mahkemelerine, Savcılık Makamlarına, Yargıtay ilgili dairelerine, Sıkıyönetim Mahkemelerine ve devlet makamlarına yazılmış dilekçe ve mektuplar bulunmaktadır. Kitapta Sabahattin Ali’ye yazılmış mektuplar da bulunmaktadır.
Yaşadığı dönem itibariyle adeta toplumsal bir mobbinge uğrayan yazar, makul bir dil ve soğukkanlı duruşunu dilekçe ve mektuplarına yansıtmıştır. Genellikle yargı makamlarına yazılan yazılar salt hukuki olmaktan ziyade mantık ve akıl yürütmelerle iddia makamlarını ikna etme arayışındadır.
Maarif Vekaleti Müfettişlerinden/Reşat Nuri:
‘Hülasa: Kuyucaklı Yusuf yüzümüzü ağartacak bir sanat eseridir. Zararlı bir tarafını göremedim. Mevzuubahis tenkitler bugün el üstünde tutulan bazı Avrupa şaheserlerinde gördüğümüz -aynı mevzulara ait- tenkitler yanında son derece masum ve küçük kalır. Yalnız bir şahsın ve bir romanın değil, memleketimizde ilerlemesi lazım bir büyük ve faydalı sanatın da davasını gören Cumhuriyet adliyesinden zaten zayıf olan Türk romanının cesaretini kıracak bir karar çıkmayacağını kuvvetle ümit ederim.”
Sabahattin Ali’nin Yaşamı
Sabahattin Ali, hikayeci, romancı ve şairdir. Devlet memuru olarak öğretmenlik yapmıştır. 1907-1948 yılları arasında yaşamış genç yaşta vefat etmiştir. Edebiyat eserlerinde, gazete makalelerinde ve toplumsal ilişkilerinde sol eğilimini açıkça yansıttığı için sürekli sıkıntılar yaşamıştır. Boyun eğmeyen ve uzlaşmaz kişiliğini edebi gücü ile birleştirmiştir. Düzeni, hükumetleri ve zamanın önemli kişilerini sert bir üslupla eleştirmiştir. Birçok eseri yayımlanmış, hikayeleri ile öne çıkmıştır. Yazarın hayatı neredeyse adalet sistemi ile mücadele ederek geçmiştir. Sürekli olarak mahkemeye verilmiş, kendini savunmuş, aklanmış ya da hüküm giyip hapis yatmıştır. Sabahattin Ali’nin yaşadığı adli sorunlar onun hayatının ve dolayısıyla yazarlığının önemli bir parçasıdır.
“Bir fikre sahip olmak cürüm değilse, ona lisan vermek de cürüm değildir.”
Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül aldırma
Dışarıda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül aldırma
Kurşun ata ata biter
Yollar gide gide biter
Mapus yata yata biter
Aldırma gönül aldırma
Dertlerin kalkınca şaha
Bir sitem yolla Allah’a
Görecek günler var daha
Aldırma gönül aldırma