Mahmut Şerafettin Dikerdem, 6 Ocak 1916 tarihinde İstanbul’da doğdu ve 3 Ekim 1993’te yine İstanbul’da yaşamını yitirdi. Gazeteci ve yazar Mehmet Ali Birand’ın dayısıdır.
Diplomatik Görevleri
Yazın Hayatı ve Eserleri
1960’tan sonra “Mehmet Bora”, “Mahmud Ferhad” adlarıyla Yön, Öncü ve Forum gibi gazete ve dergilerinde yazdı.
1976’dan başlayarak Politika, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde güncel dış sorunlara ilişkin yazıları çıktı.
“Ortadoğu’da Devrim Yılları: Bir Büyükelçinin Anıları“, “Türkiye Barış Derneği Davası: Sorgular – Savunmalar”, “Hariciye Çarkı”, “Direnenler: Barışın Savunmasıdır” isimi eserleri bulunmaktadır.
Hakkında, “Barış Elçisi Dikerdem” ve “Barışın Büyükelçisi: Mahmut Dikerdem” isimleri ile kitaplar yazılmıştır.
Barış Derneği ve Yargılanması
Dikerdem, 1972 yılında kurulan ve 1977’de “nükleer silahların yasaklanması ve tüm askeri ittifakların kaldırılması” talebiyle kamuoyunun karşısına çıkan Barış Derneğinin Kurucu Başkanlığını üstlendi. Barış Derneği 1979 yılında Sovyetler Birliği’nin ve diğer sosyalist ülkelerin Soğuk Savaş döneminde barış ve silahsızlanma politikasında önemli rol üstlenenle Dünya Barış Konseyine üye oldu.
12 Eylül darbesinin ardından, İstanbul 2 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından, 23 Şubat 1982 tarihinde, Barış Derneği’nin 44 yöneticisi ile birlikte hakkında tutuklama kararı verildi ve cezaevinde işkence gördü. 17 Mayıs 1982 tarihinde hakkında iddianame düzenlendi ve Türkiye Barış Derneği Davası açıldı. İddianamede, derneğin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği taraftarı olduğu, Türkiye’deki düzene ve bu düzeni sağlayan ittifaklara, NATO’ya karşı olduğu, mevcut düzeni yıkarak yerine Marksist bir düzen getirmeyi amaçladığı ileri sürülerek sanıkların Türk Ceza Kanununun 141 ve 142. maddelerine göre cezalandırılması istendi. İstanbul Barosu önceki başkanlarından Orhan Ali Apaydın ile birlikte yıllarca yargılandı ve hüküm giydi. Karar daha sonra bozuldu. Barış Derneği Davası sanıklarından olan CHP Adana Milletvekili İsmail Hakki Öztorun yargılama devam etmekte iken 20 Haziran 1986’da hayatını kaybetti. Sanıklardan, İstanbul Barosu eski Başkanı Orhan Adli Apaydın ise 28 Şubat 1986 tarihinde yaşamını yitirdi. Dava sonunda tüm sanıklar beraat etti.
1982 yılında İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesindeki duruşmada yargıçlara şu şekilde seslenmesi ile tarihe geçti: “İçtenlikle inanıyorum ki, beni yetiştiren ve her şeyimi ona borçlu olduğum halkıma yaşamım boyunca mütevazı bir hizmette bulunabilmişsem; bunu otuz yedi yıllık mesleki görevimden çok, üç buçuk yıllık Barış Derneği Başkanlığı’nda yerine getirebildim.”
Hariciye Çarkı : Anılar / Mahmut Dikerdem
“Mahmut Dikerdem’in anıları Hariciyeyi anlamak için paha biçilmez bir kaynak. Türkiye’nin dış politikasına ve Hariciye mesleğine eleştirel bakabilen bir gözün anlattıkları, bugüne kadar bakanların ve elçilerin anıları dışında büyük ölçüde gizli bir kutu olarak kalan Hariciyeyi anlamak için çok kıymetli. Devletin kurumlar ve kadrolar bütünü olduğu düşünülürse Türkiye Cumhuriyeti devletinin dış politikasını yürütenlerin öncelikleri, meslek alışkanlıkları, akıl yürütme biçimleri özellikle önem taşıyor. Dikerdem’in anıları bugüne kadar Hariciyecilerin yazdığı anılar arasında bu açıdan en tatmin edici olanı dersek abartmış olmayız.
Marksist bir Hariciyecinin nasıl olup da Türkiye Cumhuriyeti’ni dışarıda temsil eden en yüksek kademeye, büyükelçiliğe terfi edebildiği ve bu kritik görevi uzun yıllar sürdürebildiği kitabın bize sordurduğu soruların başında geliyor.” Doç. Dr. Cangül Örnek (Arka Kapak Yazısı)