Manyasizade Refik Bey (1853-1909) Osmanlı Devleti’nin son döneminde iki kez Adalet Nazırlığı yapmış bir devlet adamı ve Klasik Türk müziği bestecisidir. Avukatlık ve hukuk müşavirliği de yapan Refik Bey, aynı zamanda Hukuk Mektebi ve Mülkiye Mektebi’nde dersler vermiştir.
Selanik’te İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katılmış, 1908 yılında II. Meşrutiyetin ilanı üzerine İstanbul’a dönmüştür.
23 Temmuz 1908’de yapılan seçimlerde Osmanlı Meclis-i Mebusan Meclisine İstanbul milletvekili seçilmiştir.
Aynı dönemde, 125 dava vekilinin katılımıyla gerçekleştirilen baro genel kurulunda yapılan seçimde göreve getirilerek kısa bir süre İstanbul Barosu başkanlığını yapmıştır.
Kasım 1908-Mart 1909 tarihleri arasında Adliye Nazırlığı yapmış, bürokratlarca sürdürülen reform projelerine tam destek vermiş ancak 14 Mart 1909 tarihinde vefat etmiştir.
Siyasetçiliği yanı sıra yaptığı bestelerle Klasik Türk müziği’ne de büyük katkılarda bulunmuş olan Manyasizade Refik Bey’in ismi, İstanbul’un Fatih ilçesi Çarşamba semtindeki bir caddeye verilmiştir.
Manyasizade Refik Bey’in Avukatlığı
1881 yılındaki Yıldız mahkemesinde Osmanlı padişahı Abdülaziz’i öldürmek suçuyla yargılan Midhat Paşa’nın avukatlığını üstlenmiştir. Bu mahkemede yaptığı avukatlık görevi yüzünden II. Abdülhamit tarafından kara listeye alınmış, Kavala’ya giderek bir süre orada yaşamak zorunda kalmıştır.
Namık Kemal’in, Midilli Mutasarrıfı iken, balık avlama meselesi yüzünden İtalyan konsolosu ile arasının açılması üzerine İtalyan Konsolusu tarafından hükümete şikayet edilmiş, bunun üzerine hükümet, Namık Kemal’e üç ay işten el çektirmiştir. Namık Kemal suçsuz olduğunu iddia ederek dava açmış, avukatı olarak da Manyasizade Refik Bey’i tayin etmiştir. Refik Bey’in çabalarıyla haklılığını ispat eden Namık Kemal görevine geri dönmüştür.
