Ana Sayfa » Evrensel Metinler » New York Barosu Birliği Sosyal Medya Etik Rehberi

New York Barosu Birliği Sosyal Medya Etik Rehberi

New York Barosu Birliği Sosyal Medya Etik Rehberi (New York State Bar Association Social Media Ethics Guidelines), Dr. Mehmet Bedii Kaya tarafından tercümesi yapılarak Türkçe’ye kazandırılmıştır. New York Barosu Birliği Sosyal Medya Etik Rehberi, en iyi uygulamaları göstermek yerine yol gösterici ilkeler olarak kaleme alınmıştır.

New York Barosu Birliği Sosyal Medya Etik Rehberi

I. Giriş

Sosyal medya, avukatlar tarafından hem mesleki hem de kişisel amaçlarla yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yaygın kullanım Amerikalı avukatlar için de geçerlidir. Amerikan Barolar Birliği’nin (“American Bar Association”) güncel istatistiğine göre avukatların %75’inin LinkedIn hesabı vardır; %10’unun Twitter hesabı vardır; %26’sı ise özellikle Facebook’ta aktiftir.[1] Amerikan Barolar Birliği, sosyal medyaya ilişkin de kapsamlı bir politika hazırlığındadır.

New York Barosu Birliği, avukatların mesleki amaçlarla artan sosyal medya kullanımını dikkate alarak ilk defa 2014 yılında yayınladığı ve temel bir başvuru kaynağı olan Sosyal Medya Etik Rehberi’ni 2019 yılında güncellemiştir.[2] Bu güncellemenin temel amacı, avukatların teknolojik yetkinlik yükümlülüklerine, avukatların reklam yapmalarına, devam eden davalara ilişkin avukatların anonim içerik paylaşımlarına, jüri üyelerinin sosyal medya kullanımlarına ilişkin online araştırma yapma süreçlerine, avukatlar ile hakimler arasındaki sosyal medya bağlantılarına ilişkin ilave kurallar getirmektir.

II. NEW YORK COUNTY LAWYERS ASSOCIATION: 10 MART 2015 TARİHLİ LINKEDIN ETİK KARARI

New York Barosu Birliği dışında, farklı kuruluşlar tarafından da sosyal medyadaki avukatlık işlemlerine ilişkin spesifik bazı konular ve sosyal mecralar için etik kararlar yayınlamıştır. Örneğin, New York County Lawyers Association tarafından 10 Mart 2015 tarihinde LinkedIn için yayınlanan etik kararda, uzmanlaşma, onaylar ve tavsiyeler, LinkedIn profillerinin avukatlık tanıtım niteliği ve uygun sorumluluk reddi bilgileri gibi konularda yol gösterici öneriler yer almaktadır.[3] Bu etik kararının özü, sosyal medya görünürlüğündeki belki basit görünecek bir onay veya başka kullanıcının yazdığı tavsiye gibi tüm bilgiler için avukatların özenli davranmasıdır. Sosyal medya hesapları, mesleki kimliklerin ayrılmaz bir parçası olarak görülmektedir. Müstakil bir incelemeyi hak eden bu etik kararın sonuç kısmını alıntılamak gerekirse:

Avukatlar, LinkedIn hesabı sahibi olabilirler ve bu hesapta eğitim, iş geçmişi, çalışma alanları, beceriler ve başka LinkedIn kullanıcıları tarafından yazılan tavsiyeler yer alabilir. Sadece bir kişinin eğitimi ile mevcut ve geçmiş iş tecrübesi yer alan bir LinkedIn profili “Avukat Reklamı” olarak nitelendirilemeyecektir. Bir avukat profiline, çalışma alanlarına ilişkin tanım veya belirli beceriler veya onaylar gibi ilave bilgiler eklerse, profil Avukat Reklamı olarak nitelendirilebilir ve 7.1 numaralı Kuralda yer alan sorumluluk reddini içermelidir. Belirli bilgileri “Beceriler” veya “Onaylar” başlığı altında sınıflandırmak 7.4 numaralı Kural bağlamında “Uzman” iddiası olarak nitelendirilmez ve bu doğrultuda yasaklanmaz, yeter ki bilgi gerçek ve doğru olsun. Avukatlar, LinkedIn profillerindeki onaylar ve başka LinkedIn kullanıcı tarafından yazılan tavsiyeler dahil tüm bilgilerin, doğru ve yanıltıcı olmamasını temin etmelidir. Bir avukat bir onayın veya yazılan tavsiyenin doğru olmadığını düşünüyorsa, avukat profilinden bu bilgiyi çıkarmalıdır. New York avukatları LinkedIn profillerindeki bilgilerin doğruluğunu belirli aralıklarla takip etmek ve gözden geçirmek zorundadır.

III. KOLOMBİYA BAROSU 370 SAYILI SOSYAL MEDYA ETİK KARARI

Kolombiya Barosu, Kasım 2016’da yayımlamış olduğu 370 sayılı Etik Kararında sosyal medyanın avukatlar tarafından reklam amaçlı ve şahsi kullanımına ilişkin yol gösterici kurallar ortaya koymuştur.[4] Bu kararla sosyal medyanın izin verilen kullanım şeklinin çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır. Avukatların müvekkilleri, önceki müvekkilleri ve diğer avukatlarla sosyal medya siteleri üzerinden iletişim kurabileceğini belirten kararda, avukatların bu mecraları kullanırken dikkatli olmaları gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, istemsiz gelişebilecek avukat-müvekkil ilişkisi oluşturulmasından kaçınılması, menfaat çatışması oluşmasından imtina edilmesi ve müvekkillerinin gizliliklerini ve mahremlerini korumaları gerektiği hatırlatılmıştır.

Kolombiya Barosu, avukatların sosyal medya, blog sayfalarında veya İnternet temelli diğer yayınlarda ancak müvekkillerinin aydınlatılmış onayıyla davaları hakkında bilgiler paylaşabileceğinin altını çizmiştir. Keza, avukatların müvekkillerinin online platformda yazılan yorumları ve değerlendirmelerine ihtiyatla yanıt vermesi gerektiği hatırlatılmaktadır.

Sosyal Medya Etik Kararı uyarınca, bir avukat veya avukatlık bürosu sosyal medyada kendisine ilişkin “uzmanlık”, “beceriler” ve “tecrübeler” bilgileri paylaşabilir, yeter ki bu tür nitelendirmeler yanlış veya yanıltıcı olmasın.

Tıpkı New York County Lawyers Association tarafından yayınlanan10 Mart 2015 tarihli LinkedIn Etik Kararı gibi Kolombiya Barosu da avukatların sosyal medyadaki görünürlüklerini doğruluğunu temin etmek adına düzenli olarak hesaplarını gözden geçirmeleri gerektiğini hatırlatmaktadır.

Fikrimce, Kolombiya Barosu’nun etik kararının en önemli kısmı, teknolojik yetkinliğe ilişkin olan hatırlatmadır. Kolombiya Barosu, sosyal medyada kişisel veya mesleki amaçlarla görünür olmayı tercih eden bir avukatın kullanılan teknolojiye ilişkin yetkinliğini sağlaması ve bu yetkinliği Mesleki Davranış Kurallarına uygun şekilde muhafaza etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Diğer bir deyişle, kullanılan sosyal mecranın teknik olarak ne tür imkanlar sunduğu ve riskler barındırdığına ilişkin teknik yetkinlik sağlanması sosyal medya kullanan avukatın en önemli yükümlülüğü.

Son olarak ise, Kolombiya Barosu sosyal meydanın dinamik bir mecra olduğunu ve piyasaya sürülen yeni uygulamalarla sürekli biçim değiştirdiğini belirtmiştir. Bu dinamikliğe ve değişime uygun şekilde de en iyi uygulamalar ve etik rehberlerin bu tür gelişmeleri yakalamak için sürekli bir değişim içerisinde olduğunun altını çizmiştir.

IV. NEW YORK BAROSU BİRLİĞİ SOSYAL MEDYA ETİK REHBERİ: GENEL OLARAK

New York Barosu Birliği, Sosyal Medya Etik Rehberi, en iyi uygulamalardan ziyade yol gösterici ilkeler olarak kaleme alınmıştır. Her bir ilkenin altında detaylı yorumlar, düzenlemelere ve içtihatlara çapraz-atıflar yer almaktadır. Bu çalışmada, Sosyal Medya Etik Rehberi’nin giriş kısmına, yorumlardan bağımsız şekilde ilkelere ve Türkçe tercümesine yer verilmiştir. Rehberde öne çıkan hususlara ilişkin kısa kısa yorumlar yapmak gerekirse:

(1) Platformlar çeşitlenmekte ve karmaşıklaşmakta.

(2) Avukatların, sosyal medyayı etik kullanımının temel noktası avukatların teknolojik yetkinliği. Bir avukatın sosyal medyaya ilişkin haberleşme, reklam, araştırma ve soruşturma amacıyla kullanımı dahil faydalarını, risklerini ve olası etik etkilerini bilme yükümlülüğü vardır. Diğer bir deyişle, bilişim sistemleri ancak gerekli yetkinlik sağlanması durumunda kullanılmalıdır, teknoloji içselleştirilmelidir. Bir avukat bir hizmetin, aracın veya uygulamanın nasıl çalıştığını aktif olarak kullanmadan önce öğrenmelidir ve herhangi bir aktivitenin kullanıcı bilgisini ve gizliliğini riske atıp atmayacağını değerlendirmelidir.

Daha detay bazı örnekler vermek gerekirse, anonim bir sosyal medya etkileşimi pekâlâ bir avukatın “parmak izini” açığa vurabilir ve alıcı avukatın hem kimliğini hem de konumunu teknik imkanlarla tespit edilebilir.[5] Keza, bir avukat bir mobil cihaz kullanarak sosyal medya platformu üzerinden haberleştiği durumda, gizli veya özel bilgiler bu cihaz üzerinden erişilebilir. Yetkinliğin bir uzantısı da bağlantı yapılan alana ilişkindir. Bir otel, konferans alanı, havalimanı veya başka kamusal alanlardan İnternet erişildiği durumlarda, başkalarının bu haberleşmenin içeriğine erişebileceği ve hatta sisteme izinsiz girebileceği dikkate alınmalıdır.

(3) Bu Rehberler, “en iyi uygulamalar” olarak değil yol gösterici ilkeler olarak okunmalıdır.  Sosyal medya dünyası hızla değişmektedir ve “en iyi uygulamalar” bu tür gelişmelere uyum sağlamak için değişmeye devam edecektir.

(4) Etik sorunlar en fazla dava öncesi veya sırasındaki bilgi toplama aşamasında ortaya çıkmaktadır.

(5) Bir avukat büyük bir sosyal medya grubunda etkileşime girdiği zaman, kısıtlanmış veya gizli bilgiler istemeden hedeflenen alıcının ötesine ifşa edilebilir.

(6) Avukatlar sosyal medya etkileşimleri sırasında istemsizce gelişebilecek bir avukat-müvekkil ilişkisi kurmaktan çekinmelidir.

(7) Çok fazla bilgi kaynağı var (web sitesi, hesap, profil veya gönderi gibi) ve hepsi farklı hukuki statüdedir.

(8) Sosyal medyada “uzman” ifadesinin kullanımının yasaklanması en önemli kısıtlamalardan birisi.

(9) Bir avukat, sosyal medya sitesinde veya profilinde paylaştığı tüm içerikten sorumludur.

(10) Avukatlar, İnternet ortamındaki tüm süreçlerde avukat-müvekkil gizliliğinin temin etmekle yükümlüdür.

V. NEW YORK BAROSU BİRLİĞİ SOSYAL MEDYA ETİK REHBERİ: TÜRKÇE ÇEVİRİ
TAKDİM

LinkedIn, Twitter, Instagram ve Facebook gibi sosyal medya ağları, hukukçular ve iletişim kurdukları kişiler için vazgeçilmez araçlardır. Sosyal medyanın avukatlar ve müvekkilleri tarafından kullanımı yaygınlaşmaya devam etmekte ve sosyal medya ağları çeşitlenip daha karmaşık hale geldikçe, avukatları bekleyen etik sorunlar da aynı ölçüde çeşitlenmekte ve karmaşık hale gelmektedir. Bu doğrultuda, New York Eyalet Baro Birliği’nin Ticari ve Federal Yargılama Dairesi (“NYSBA”) ilk defa 2014 yılında yayımladığı sosyal medya rehberini Daire’nin etik yol göstericiliğe ihtiyaç duyulduğuna inandığı yeni etik görüşler ve ilave ilkeler eklemek için güncellemektedir. Özellikle, bu Rehberler avukatların teknolojik yetkinliğine, avukat tanıtımlarına, devam eden yargılamalara ilişkin avukatların anonim yorumlarına, jüri üyelerinin sosyal medya kullanımına ilişkin online araştırma yapmaya, jürilerin görevini kötüye kullanmasına, avukatlar ve hakimler arasındaki sosyal medya bağlantılarının niteliğine ilişkin yeni ilave kurallar içermektedir.

Bu Rehberler, “en iyi uygulamalar” olarak değil yol gösterici ilkeler olarak okunmalıdır. Sosyal medya dünyası hızla değişmektedir ve “en iyi uygulamalar” bu tür gelişmelere uyum sağlamak için değişmeye devam edecektir. Amerika Birleşik Devletleri’nde avukatların uyması gereken etik kuralları düzenleyen birden fazla etik kural olduğu için, bu Rehberler her bir eyaletin iç hukukunda uygulanacak evrensel “en iyi uygulamalar” setini tanımlamaya çalışmamaktadır. Esasında farklı eyaletlerde neredeyse birebir aynı şekilde etik kurallar kabul edilmiş olsa da aynı konuya ilişkin söz konusu bireysel etik görüşler, farklı sosyal ihtiyaçlar, demografik nüfustaki öncelik farklılıkları ve farklı yerlerdeki etik kurallar ve görüşlere ilişkin tarihi farklılıklar sebebiyle değişiklik gösterebilmektedir.

New York eyaletinde, etik görüşler New York Eyalet Baro Birliği tarafından ve ayrıca eyaletteki diğer yerel baro birlikleri tarafından verilebilmektedir. Bu Rehberler, New York Mesleki Davranış Kuralları (The New York Rules of Professional Conduct – NYRPC) ve New York baro birlikleri tarafından bu kuralları yorumlamak için yayınlanmış etik kurallar üzerine inşa edilmiştir. İlave olarak, tamamlayıcı diğer hukuki yetki alanındaki etik görüşler, örneğin New York etik görüşünün belirli bir durumu adreslemediği veya diğer hukuki yetki alanının etik görüşünün New York etik otoritelerinin NYRPC’yi yorumlamasından farklı olduğu durumlarda muhtelif yerlerden alıntılanmıştır.

Birden fazla eyaletin hukuki yetki alanına giren sosyal medya iletişimi, başka eyaletlerin etik kurallarının uygulanmasına neden olabilir. Bu tür kurallar NYRPC’den farklı olabilir. Avukatlar, mesleklerini icra ettikleri hukuki yetki alanındaki denetleyici etik yükümlülükleri dikkate almalıdır.

NYRPC kapsamında ele alınan etik sorunlar en fazla dava öncesi veya sırasındaki bilgi toplama aşamasında ortaya çıkmaktadır. Avukatlar için bir tarafa, tanığa, jüri üyesine veya başka kişiye ilişkin resmi keşif süreci işletmeden soruşturma ve bilgi toplamaya ilişkin en iyi yöntem kişinin sosyal medya hesabını, profilini ve gönderilerini incelemektir. Avukatlar bu etik kurallar ve görüşlerin bu tür sosyal medya içeriğinin kullanılıp kullanılamayacağı ve kullanılacaksa nasıl kullanılacağını düzenlediğini hatırlamalıdır. Örneğin, bir avukat araştırma yaptığı zaman, istemeden yapılan bir sosyal medya haberleşmesi veya bir avukatın araştırma yaptığına ilişkin sosyal medya hesabını kullanıcısının aldığı elektronik bildirim etik sonuçlar doğurabilir.

Öte yandan, sosyal medya paylaşımları çoğu zaman tek bir kişiye yönelik değil de genellikle büyük bir gruba yönelik olduğu için ve hatta tüm İnternet “topluluğu”na yönelik olabildiği için, bir avukat sosyal medya kullandığı zaman avukat reklam kuralları ve diğer etik kurallar dikkate alınmalıdır. Keza, bir avukat büyük bir sosyal medya grubunda etkileşime girdiği zaman, kısıtlanmış veya gizli bilgiler istemeden hedeflenen alıcının ötesine ifşa edilebilir. Benzer şekilde, avukatlar sosyal medya etkileşimleri sırasında istemsiz bir avukat-müvekkil ilişkisi kurmaktan imtina etmelidir. Son olarak, bir avukatın bir müvekkilinin kendi sosyal medya gönderilerine ve bu gönderilerin kaldırılması veya silinmesine ilişkin görüş verdiği durumlarda, bu tür gönderiler bir yargılama veya düzenleyici bir kural bağlamında saklama yükümlülüğüne tabiyse bazı etik yükümlülükler doğmaktadır.

Bu Rehberler kapsamında bir avukat tarafından görüntülenebilecek elektronik veri kaynaklarını vurgulamak amacıyla “web site”, “hesap”, “profil”, ve “gönderi” kavramları müstakil olarak kullanılmıştır. Bu kavramların tanımı değişecektir ve teknoloji geliştikçe yenileri oluşturulacaktır. Yine de bu Rehberlere uyum sağlamak amacıyla, bu kavramlar birbiriyle değiştirilebilir ve birine yapılan atıf gözetilmesi gereken tüm etik kurallara atıf olarak anlaşılmalıdır. NYRPC’nin uygulanabilir kurallarına yapılan atıflar ve ilgili etik görüşlere atıflar her bir Rehberde belirtilmiştir ve bu Rehberlerde kullanılan önemli kavramların tanımlarına EK’te ayrıca yer verilmiştir.

1. Avukat Yetkinliği
A: Avukatın Sosyal Medya Yetkinliği

Bir avukatın sosyal medyaya ilişkin haberleşme, reklam, araştırma ve soruşturma amacıyla kullanımı sırasında mecranın faydalarını, risklerini ve etik olası etkilerini bilme yükümlülüğü vardır.

2. Avukat Tanıtımı ve Avukatın Hizmetlerine İlişkin Haberleşmeler
A: Reklam Kurallarının Uygulanabilirliği

Bir avukatın sosyal medya profili -mesleki amaçlı, şahsi ve her iki amaçla kullanılan- avukatlara ilişkin reklam ve danışmanlık kurallarına tabidir. Eğer avukat kendi sosyal medya profilini kullanarak hizmetlerine ilişkin bir etkileşim yaparsa, avukatlara ilişkin reklam ve danışmanlık kurallarına uyum sağlamalıdır.

B: Sosyal Medyada “Uzman” (=Specialists) İfadesinin Yasaklı Kullanımı

Avukatlar, sosyal medya platformlarının mesleki çalışma alanları başlığı altında “uzman” ifadesini kullanmamalıdır, meğer ki avukat o belirli alandaki yetkili akreditasyon kurumu tarafından bu uzmanlığa ilişkin onay almış olsun.

C: Avukatın Kendi Sosyal Medya Sayfasında Yer Alan Başkalarına Ait Sosyal Medya İçeriğini Kontrol Etme veya Kaldırma Sorumluluğu

Sosyal medya profili olan bir avukat, özellikle başkalarını sosyal medya hesabını, blog sayfasını veya profilini görüntülemesi için davet ettiği durumlarda vereceği danışmanlıklara ve başkaları tarafından kendisine yönelik tavsiyelere ilişkin etik kısıtlamalara dikkat etmelidir.

Bir avukat, sosyal medya sitesinde veya profilinde paylaştığı tüm içerikten sorumludur. Bir avukat, sosyal medya profili (profilleri) veya blog sayfasındaki (sayfaları) yorumları, onayları veya tavsiyeleri bu tür üçüncü taraflara ait gönderilerin etik kuralları ihlal etmediğini temin etmek için periyodik olarak kontrol etmekle yükümlüdür. Avukata bağlı olmayan bir kişi tarafından tek taraflı bir şekilde avukatın sosyal medya hesabında, profilinde veya blog sayfasında etik kuralları ihlal eden bir içerik paylaşılırsa, avukat bu tür bir içeriği eğer ki kaldırmak avukatın yetkisindeyse kaldırmak veya gizlemekle yükümlüdür ve eğer ki içeriği kaldırmak için avukatın yetkisi yoksa, bu kişiye içeriği kaldırmasını için talepte bulunmalıdır.

D: Avukat Onayları

Bir avukat, sosyal medya profilinde paylaşılan üçüncü tarafların hukuki onaylarının, tavsiyelerinin veya online kritiklerin doğruluğundan emin olmalıdır. Bu bağlamda, avukat periyodik olarak bu tür gönderilerin doğruluğunu kontrol etmeli ve gözden geçirmelidir ve müvekkilleri veya diğer üçüncü taraflarca paylaşılan yanıltıcı veya yanlış bilgileri düzeltmelidir.

E: Avukat Tanıtımlarında Duruma Bağlı Çatışmalar

Hukuki gelişmelere ilişkin sosyal medya veya geleneksel medya üzerinden güncel konular ve hukuki gelişmelerle ilgili danışmanlık verildiği ve pozisyon belirlendiği durumlarında, bir avukat güncel konular ve hukuki gelişmelere ilişkin paylaşmış olduğu görüşünün müvekkilleri adına ve avukatlık bürosunun müvekkillerine ilişkin vermiş olduğu görüşlerle çelişeceği durumlardan kaçınmalıdır.

3. Sosyal Medya Kanalıyla Hukuki Danışmanlık Verme
A: Genel Bilgi Sağlanması

Bir avukat, sosyal medyada sorulan hukuki sorunlara genel yanıtlar verebilir. Ancak bir avukat, sosyal medya ağı üzerinde spesifik bir hukuki tavsiyede bulunamaz, zira bir avukatın yanıt vermesi kapsamındaki etkileşimi avukat-müvekkil ilişkisi oluşturabilir ve danışmanlık, avukat-müvekkil gizliliği kapsamında korunan bilginin izin verilmeyen şekilde ifşasına yol açabilir.

B: “Canlı” İletişim Aracılığıyla Kamusal İş Kovalamaca Yasaktır

Bir sohbet odası aracılığıyla iletilen anlık mesajlaşma ve haberleşme başta olmak üzere, gerçek-zamanlı veya interaktif bilgisayar-temelli haberleşmenin “canlı” niteliği sebebiyle, bir avukat kamuya açık bu tür kanallar aracılığıyla kamudan iş talep edemez.

Gerçek-zamanlı bir sosyal medya iletişim sırasında avukat tutma niyetinde olan potansiyel bir müvekkilden özel bir taleple gelirse, bir avukat bu tür bir talebe yanıt verebilir.  Ancak, bu tür bir talep kamusal olmayan kanallarla yanıtlanmalı ve haberleşme elektronik veya başka bir diğer formatta olsun gizli tutulmalıdır. E-posta ve bir web sitesi aracılığıyla veya Twitter gibi sosyal medya platformları üzerinden gerçekleştirilen avukat haberleşmeleri gerçek-zamanlı ve interaktif haberleşme olarak nitelendirilemez. Bu Rehberler, alıcı yakın bir arkadaş, akraba, eski müvekkil veya mevcut müvekkil ise uygulanmayacaktır.

C: Müvekkillerle Sosyal Medya Haberleşmelerinin Muhafazası

Bir avukat sosyal medyayı müvekkiline ilişkin hukuki temsil kapsamında kullanırsa, avukat bu haberleşmenin kaydını sanki bu görüşme fiziksel şekilde gerçekleşiyor gibi kaydedilmelidir.

4. Sosyal Medya Delillerinin Kullanımı ve Denetimi
A: Sosyal Medya Sitesinin Kamuya Açık Bir Kısmını Görüntüleme

Bir avukat bir kişinin kamuya açık sosyal medya profilini veya kamuya açık gönderilerini bu kişi başka bir avukatla temsil ediliyor olsa bile görüntüleyebilir.

B: Temsil Edilmeyen Tarafla İletişim ve/veya Kısıtlı Sosyal Medya Sitesini Görüntülemeyi Talep Etme

Bir avukat temsil edilmeyen tarafla iletişim kurabilir ve temsil edilmeyen tarafın sosyal medya profilinin kamuya açık olmayan kısmını görüntülemek için izin talep edebilir. Ancak, avukat tam adını ve gerçek profilini kullanmalıdır ve kimliğini gizlemek için sahte bir profil oluşturmamalıdır. Eğer ki temsil edilmeyen taraf, iletişim veya erişim yetkisi talebi üzerine avukattan ilave bilgi talep ederse, avukat temsil edilmeyen tarafça talep edilen bilgiyi doğruca sağlamalıdır veya aksi takdirde tüm iletişimi kesmeli ve uygunsa, talebi geri çekmelidir.

C: Temsil Edilen Tarafla İletişim ve/veya Kamusal Olmayan Bir Sosyal Medya Sitesini Görüntüleme

Bir avukat, temsil edilen bir tarafla iletişime geçmemelidir veya temsil edilen tarafın sosyal medya profilinin kamuya açık olmayan kısmını görüntülemeye erişmeyi talep etmemelidir meğer ki temsil edilen tarafın avukatının açık rızası olsun.

D: Avukatın Temsil Edilen Tarafla İletişim İçin Temsilci Kullanması

Bir tarafın sosyal medya hesabını görüntülemeye ilişkinse, bir avukat böyle bir davranış avukat tarafından gerçekleştirilmiş olsaydı herhangi bir etik kuralı ihlal edecekse böyle bir davranış için bir temsilciye emir veya talimat vermemelidir.

5. Müvekkillerle Haberleşme
A: Mevcut Sosyal Medya Bilgisinin Kaldırılması

Bir avukat bir müvekkiline mahremiyet ve/veya güvenlik ayarlarını değiştirmeye ilişkin tavsiye dahil sosyal medya hesabında hangi tür içeriğin muhafaza edilmesi veya kamuya kısıtlı hale getirilmesi konusunda tavsiyede bulunabilir. Bir avukat ayrıca müvekkiline, müvekkil veya başkası tarafından paylaşılmış olan bu tür içerik dahil, hangi tür içeriğin “indirileceği” veya kaldırılacağı konusunda da tavsiyede bulunabilir. Ancak, avukat müvekkili için ve/veya olaya uygulanabilecek bilginin muhafazasına ilişkin kanuni el koyma yükümlülükleri dahil tüzük, kural, düzenleme veya ortak hukuk muhafaza yükümlülüklerini göz önünde bulundurmalıdır. Sosyal medya içeriğinin uygun kaydı muhafaza edilmediği sürece, taraf veya taraf olmayan kişi muhafaza yükümlülüğüne tabi bir sosyal medya hesabından bilgi silemez.

B: Yeni Sosyal Medya Hesabı İçeriği Eklemek

Bir avukat, bir müvekkiline sosyal medya hesabında tavsiyede bulunabilir, yeter ki önerilen içerik avukat tarafından yanlış olduğu bilinmiyor olsun. Bir avukat “müvekkilinin bir ihtilafa ilişkin olabilecek yanlış veya yanıltıcı bilgi yayınlaması için yönlendiremez veya kolaylaştıramaz”.

C: Yanlış Sosyal Medya Beyanları

Bir avukat, müvekkilinin sosyal medya gönderisinden müvekkilinin davasının esaslı maddi hatalı beyanlar veya bu çıkarımı destekleyen böyle bir delil içerdiğini öğrenirse ve düzgün bir soruşturmayla müvekkil bu çıkarımı inkâr etmezse, bu tür yanlış beyanları önermesi, desteklemesi veya kullanması yasaktır.

D: Bir Avukatın Müvekkili Tarafından Sağlanan Sosyal Medya Bilgisini Kullanımı

Bir avukat, müvekkili tarafından sağlanan temsil edilen kişinin kamuya açık olmayan sosyal medya bilgisini inceleyebilir, yeter ki avukat:

(i) temsil edilen kişiden kamuya açık olmayan bilgiyi uygun olmayan şekilde elde etmemiş olsun;

(ii) temsil edilen kişiyi avukatından tavsiye almaksızın işlem yapmaya davet etmemiş olsun; veya

(iii) temsil edilen kişiye karşı başka türlü bir hileli davranışta bulunmamış olsun.

E: Müvekkil Gizliliğini Sağlama ve Gizli Bilgi

Avukat-müvekkil gizliliği kurallarına tabi olarak, bir avukatın, bir müvekkilinin hukuki temsiline ilişkin olarak müvekkilinin mahremiyetini ve gizli bilgilerini ifşa etmesi yasaktır, meğer ki müvekkili aydınlatılmış bir rıza vermiş olsun. Sosyal medya aktiviteleri ve bir avukatın web sitesi veya blog sayfası bu kurallarla uyumlu olmalıdır.

Bir avukat sosyal medya hizmetleriyle, araçlarıyla veya uygulamalarıyla oluşan ve bağlantıları içe aktaran veya platformları bağlayarak yeni kullanıcı bağlantısı oluşturmaya çalışan potansiyel risklerin farkında olmalıdır. Bir avukat bir hizmetin, aracın veya uygulamanın nasıl çalıştığını kullanmadan önce öğrenmelidir ve herhangi bir aktivitenin kullanıcı bilgisini ve gizliliğini riske sokup sokmayacağını değerlendirmelidir.

Bir müvekkil, bir avukat veya sunmuş olduğu hizmetler hakkında online bir değerlendirme içeriği paylaşmışsa, avukatın yanıtı varsa, müvekkilin temsiline ilişkin gizli bilgileri açığa vurmamalıdır. Bir avukat müvekkiliyle iletişim kurmak için veya müvekkilin gizli bilgilerini muhafaza için sosyal medya hesabı kullanırsa, avukat böyle bir hesaba ihmal sonucu gerçekleşen veya yetkisiz ifşayı veya kullanımı veya yetkisiz erişimi önlemek için makul çabayı göstermelidir.

6. Jüri Üyelerini Araştırma ve Jüri Üyelerinin Görevi Kötüye Kullanmalarını Raporlama
A: Avukatlar Jüri Üyelerine İlişkin Sosyal Medya Araştırması Yapabilirler

Bir avukat, müstakbel veya mevcut jüri üyesinin kamuya açık sosyal medya profilini ve kamuya açık gönderilerini herhangi bir yerel kuralı veya mahkeme kararını ihlal etmediği sürece araştırabilir.

B: Bir Jüri Üyesinin Sosyal Medya Profili Jüri Üyesiyle Herhangi Bir İletişim Gerçekleştirilmediği Sürece Görüntülenebilir

Bir avukat, müstakbel veya mevcut jüri üyesinin sosyal medya profilini söz konusu jüri üyesiyle herhangi bir iletişim (avukat tarafından veya temsilcisi tarafından veya otomatik olarak oluşturulan bir sosyal medya ağı tarafından başlatılması fark etmeksizin) gerçekleştirmediği sürece görüntüleyebilir.

C: Jüri Üyesinin Sosyal Medya Hesabını Görüntülemek İçin Hileli Davranışlarda Bulunulmamalıdır

Bir avukat, müstakbel veya mevcut bir jüri üyesinin sosyal medya profilini görüntülemek için yalan beyanda bulunmamalı veya hileli yöntemlere başvurmamalıdır ve de bir avukat başkalarının bunu yapması için talimat vermemelidir.

D: Yargılama Sırasında Jüri Üyesiyle İletişim

Bir jüri üyesi yemin ettikten sonra ve yargılama sırasında bulunduğu sürece, bir avukat jüri üyesinin sosyal medya profilini ve gönderilerini görüntüleyebilir veya kontrol edebilir yeter ki (avukat tarafından veya temsilcisi tarafından veya otomatik olarak oluşturulan bir sosyal medya ağı tarafından başlatılması fark etmeksizin) jüri üyesiyle bir haberleşme gerçekleştirilmiyor olsun.

E: Jürinin Görevini Kötüye Kullanması

Bir avukat, mevcut bir jüri üyesinin muhtemel görevini kötüye kullanmasından jüri üyesinin sosyal medya profili veya gönderileri veya başkaca bir şekilde haberdar olursa, derhal bu durumu mahkemenin bilgisine sunmalıdır.

7. Sosyal Medyayı Bir Yargı Görevlisiyle İletişim İçin Kullanmak

Bir avukat, bir yargı görevlisini kendi görevini icra kapsamında etkileme niyetiyle bir yargı görevlisiyle sosyal medya üzerinden iletişim kurmamalıdır.

Bunu okudunuz mu?

Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı

Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı, 5 Kasım 1992 tarihinde Strazburg’da imzaya açılmış ve şartın …