Ölümle Sonuçlanacak Hastalıklarla İlgili Venedik Bildirgesi, İtalya’nın Venedik kentinde 1983 yılında toplanan 35’inci Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir.
Sağlıkla ilgili evrensel belgeler içerisinde yer alan bir Bildirge; hastanın yakın bir gelecekte öleceği gerçeğini değiştirmeyecek olan tedavi şartlarını ve tıp etiği ilkelerini belirlemektedir. Dünya Tabipler Birliği, hastalıkların tedavisinde olduğu gibi ölümle sonuçlanması halinde de hastanın kişisel ve manevi hakları ile toplum yararını gözetme zorunluluğunu kural haline getirmiştir.
Ölümle Sonuçlanacak Hastalıklarla İlgili Venedik Bildirgesi
1-Hekimin görevi hastalarını iyileştirmek, olabildiğince onların acılarını gidermek, hastalarının çıkarlarını iyi şekilde koruyacak biçimde davranmaktır.
2-Hastada iyileşmeyecek bir hastalığın ay da malformasyonun bulunduğu durumlar bile, bu ilke için bir ayrıklık (istisna) oluşturmaz.
3-Bu ilke, aşağıdaki kuralların uygulanmasına engel değildir:
3.1.Hekim, ölümcül hastalığın son dönemindeki bir hastada hastanın rızası, hasta kendi isteğini açıklayamıyorsa en yakın akrabasının kararı-ile tedaviyi keserek hastanın acısını dindirebilir. Hekim tedaviyi kesme gerekçesiyle, ölmekte olan kişiye yardım etme ve onu hastalığının son döneminde rahatlatmak için gerekli ilaçları verme sorumluluğundan kurtulamaz.
3.2.Hekim hastaya herhangi bir yarar sağlamayacak olan ve olağan olmayan yöntemler uygulamaktan kaçınmalıdır.
3.3.Hekim, hasta yaşam bulgularının geri dönmeyecek şekilde kesildiği son döneme girdiğinde, ülkesinin yasalarına uygun davranmak koşuluyla, hastanın yetkili yakınının resmi rızasını sağlayarak, ne transplantasyon ameliyatı ile ne de hastaya verilen tedaviyle ilgili olmayan hekimler tarafından verilmiş ölüm raporuna (ya da yaşam bulgularının geri dönmeyeceğini belirten rapora) dayanarak, transplantasyon için gerekli organlarını canlı tutabilecek yapay yöntemleri hastaya uygulayabilir. Bu yapay yöntemlerin ücretini verici ya da akrabaları ödememelidir. Vericiyi tedavi eden hekimler alıcıdan ve alıcıyı tedavi edenlerden bütünüyle bağımsız olmalıdır.