Yeni
Ana Sayfa » Hukukbook » Ümit Kocasakal

Ümit Kocasakal

Prof. Dr. Ümit Kocasakal, 11 Mayıs 1966 tarihinde Köln’de doğmuştur. Babası, 1964 yılında Almanya’ya göç eden ilk kuşaktandır. Kocasakal, baba tarafından Sinop, anne tarafından ise Gümülcine göçmenidir. Almanya’da doğduktan sonra eğitimini Türkiye’de almasını sağlamak için İstanbul’a dedesi ve babaannesinin yanına gönderilmiş, ilkokulu Büyükdere Mehmet İpgin İlkokulu’nda okumuş, Galatasaray Lisesi’nin sınavlarına girmiş ve yatılı öğrenci olarak okumaya hak kazanmıştır. Sekiz yıl süren hazırlık, ortaokul ve liseyi Galatasaray Litesi’ni (Mektebi Sultani) 1986 yılında bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanmış, hukuk fakültesini bitirdikten sonra İstanbul Barosu‘na bağlı olarak bir süre serbest olarak avukatlık yapmıştır. Zorunlu askerlik görevi sırasında askeri savcılık yapmıştır.

Ümit Kocasakal’ın Mesleki Yaşamı

Kocasakal, okul sonrasında “İkinci babam” dediği Profesör Dr. Köksal Bayraktar’ın avukatlık ofisinde staj yapmış ve avukatlık mesleğine başlamış, iki yıl avukatlık yaptıktan sonra askerlik görevini 1993 yılında 8’nci Kolordu Komutanlığı’nda Askeri Savcı olarak görev yapmıştır. Askerlik sonrası bir yıl yeniden avukatlık yaptıktan sonra Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ceza hukuku asistanı olarak atanmıştır.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 1996 yılında yüksek lisansını ve aynı Enstitüde 2000 yılında doktorasını tamamlamış, 2001 Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesinde yardımcı doçent olmuştur. 1998 yılında doktora tez çalışmasını yapmak üzere Marsilya’ya gitmiş, 2001 yılında “Kara para aklama suçu” konulu teziyle doçent ve Fakülte Kurulu üyesi olmuştur. 2005 yılında Avrupa Birliği Ceza Hukukunun Esasları adıyla önemli bir eser yazmış ve Galatasaray Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı olmuştur.

İstanbul Barosu’na başkanlık yapan Mehmet Durakoğlu ve Ümit Kocasakal, 2013 yılı 5 Nisan Türkiye Avukatlar Günü vesilesiyle yapılan basın açıklaması sırasında birlikte
Sivil Toplum Çalışmaları, Aldığı Ödüller ve Siyasal Yaşamı

Kocasakal, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeliği, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyeliği, İstanbul Barosu Başkanlığı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) spor hukuku komisyonu üyeliği ve Türk Ceza Hukuku Derneği (TCHD) yönetim kurulu üyeliği gibi bir çok görev üstlenmiş, sivil toplum çalışmalarında aktif olarak yer almıştır.  17.01.2018 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığına adaylığını açıklayacağını duyurmuştur.

Çok sayıda bilimsel makale, tebliğ ve sunum gerçekleştirmiş, yüzlerce televizyon programına katılmıştır. Odatv haber sitesinde düzenli olarak makaleleri yayınlanmıştır.

İyi derecede Fransızca bilen Kocasakal Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ceza ve Ceza Usul Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı olarak öğretim üyeliğini sürdürmektedir.

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice ÖZDEMİR KOCASAKAL ile evli olup iki çocukları bulunmaktadır.

2011 yılında, “Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Eskişehir Şubelerince ‘Yılın Demokrasi ve Hukuk Savaşçısı’ ödülünü kazanmıştır.

İstanbul Barosundaki Görevleri ve Başkanlığı

Birçok üniversitede dersler veren Ümit Kocasakal 2004 ve 2006 döneminde İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı olarak görev yapmış, 2008 ve 2010 döneminde İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeliği, 2010-2012, 2012-2014 ve 2014-2016 dönemlerinde ise İstanbul Barosu Başkanlığı yapmıştır. 2010 yılı kasım ayında yapılan İstanbul Barosu seçimlerinde Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubunun başkan adayı olarak seçimi kazanmış, 2012 ve 2014 yıllarında yapılan seçimlerde de oylarını artırarak ve % 65 oranında oy alarak yeniden başkan seçilmiştir.

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte “Balyoz Planı” davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi ve Konya Barosu Başkanlığı’nın hakkında yaptığı adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs iddiasıyla suç duyurusu sonucunda Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında “yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs” suçundan yargılanmış ve beraat etmiştir. İstanbul Barosu genel kurulu bu dava nedeniyle olağanüstü toplanmış, Kocasakal, “Askeri savcılık, avukatlık, öğretim üyeliği hayatım oldu. Tek sanık olmam eksikti, onu da tamamlamış olduk” demiştir. 

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın baro merkezinde kullandığı makam odası 2 Ocak 2013 tarihinde kurşunlanmış, dışarıdan ateş edilen bir silahtan çıkan mermi Kocasakal’ın makamının bulunduğu 7. kattaki odasının tavanını delerek masasına isabet etmiş, masadan seken mermi koltuğa saplanmıştır.

Ümit Kocasakal’ın Eserleri 

Prof. Dr. Ümit Kocasakal’ın, “Depreme bağlı yapı hasarları sonucu meydana gelen ölüm ve yaralanma hallerinde yüklenicinin ceza sorumluluğu”, “İnşaatçıların deprem hasarlarından doğan sorumlulukları ile hasarlı binaları onarma ve güçlendirme yolları”, “Karapara demokrasiye tehdit”, “Soykırım ve yasalar”, “Ölüm orucunda bulunan tutuklu ve hükümlülere yapılabilecek rıza dışı müdahalenin hukuka uygunluğu sorunu”, “Yeni Fransız ceza kanununda genel hatlarıyla cezalar sistemi”, “Suç artışındaki neden CMUK değildir”, “Kadın ve erkek aynı hükme tabi olmalıdır, Zina suçu ile ilgili görüşler”, “Tarikat, şeyh, nikah (TCK 237. madde kapsamında resmi nikah olmaksızın dini nikah yapma eyleminin irdelenmesi”, “Karayollarında denetimin caydırıcılığı”, “Trafik suçları ve cezalar” “Sanığın korunması”, “Organize suçluluğa karşı İtalyan mevzuatı”, “Terörle mücadele yasası”, “Yüksek ceza caydırıcı olabilir”, “Avrasya feribotu eylemcileri yanlış değerlendiriliyor”, “Ceza hukukunda itiyad” başlıkları ile tez, bilimsel makale ve yazıları yayınlanmıştır.

Kocasakal, mesleki kitaplardan oluşan büyük bir kütüphaneye sahip olduğunu ancak kitapları içinde en çok çizgi romanları sevdiğini açıklamış; vermiş olduğu bir röportajda şunları söylemiştir: “Galatasaray Lisesi’ne sekiz yıl yatılı okudum. Derslerin dışındaki zamanlarda vakit geçmek bilmiyordu. Ben de çizgi romanlara merak saldım. Öncelikle Zagor, Kaptan Swing ve Mr. No gibi kitapların abonesi oldum. Her çıkan kitabı alıyor ve biriktiriyordum. Zamanla o kadar çoğaldı ki, dolaplarıma sığmaz oldu. Okuldaki başka dolaplarda saklıyor, evci olduğumda da eve taşıyordum. Okulda hiç yakalanmadım. Yıllar içinde yüzlerce kitabım olmuştu. İyi bir koleksiyona sahip oldum.”

Ümit Kocasakal

“Avrupa Birliğinin Mali Çıkarlarının Korunmasına İlişkin Ceza Hukuku Kuralları”, “Avrupa Birliği Ceza Hukukunun Esasları”, “Suçu Bildirmeme Suçları” ve “2010 Anayasa Değişiklikleri Çerçevesinde Yargı Bağımsızlığı” isimli kitapları yayınlanmıştır.

Suçu Bildirmeme Suçları

“Bilindiği üzere suç, kriminolojik açıdan toplumsal düzeni hukuk düzenindeki diğer ihlallere göre daha fazla bozan, güvenlik duygusunu sarsan, bireyleri endişeye sevkeden bir olgudur. Bu açıdan suçla mücadele tüm ülkelerde toplum bakımından önemsenmekte ve devletlerden talep edilmektedir. Bireyler, cezalandırma hakkını devlete devretmiş oldukları için; suçları ve cezalarını belirlemek, bu çerçevede suç ve suçlulukla mücadele etmek, suçu önlemek, işlendiğinde ise faillerini bulup cezalandırmak, bu şekilde toplumsal düzeni ve barışı sağlamak ve suç ile bozulduğunda da yeniden tesis etmek devletin görevidir. Bu açıdan kural olarak bireyin suçların önlenmesi ve suçlulukla mücadele bakımından bir görev veya yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Devlet bu görevini temelde kolluk ve adli teşkilatı aracılığı ile yerine getirir. Bununla birlikte bir çok hukuk sisteminde (ve bu arada hukukumuzda) devletlerin, suçla mücadele bakımından bireylere, ceza tehdidi altında bireylere bilgisi dahilindeki bazı suçları, belirli şartlara bağlı olarak yetkili makamlara bildirme yükümlülüğü getirdiği görülmektedir.

Esasen bir hak olan suçu ihbar etmenin, bu şekilde ceza tehdidi altında bir yükümlülük haline getirilmesi, bir yandan felsefi, etik, zaman zaman anayasal sorunlara yol açmakta, diğer yandan bu yükümlülüğü düzenleyen normatif düzenlemeler yapısal özellikleri nedeniyle bir çok hukuki sorun yaratmakta, bir çok eleştiriyi de beraberinde getirmektedir.  Hukukumuzda da, özel yasalarda da suçun bildirilmesi ile ilgili olarak çeşitli hükümler yer almakla birlikte temel olarak bu yükümlülük; tüm fertler bakımından TCK. 278, kamu görevlileri bakımından TCK. 279 ve sağlık mesleği mensupları bakımından ise TCK. 280.maddede düzenlenmektedir. Bu çalışmamızda, belirtilen maddelerin unsurları, yarattıkları hukuki sorunlar, birbirleriyle olan ilişkileri mukayeseli hukuktan da yararlanılarak ele alınmaktadır. Her çalışma biraz eksik, her tamam biraz yarıdır. Bu çalışma ile hepimizin koruyucusu, ekmek ve su gibi ihtiyacımız olan hukuka küçücük bir katkı yapabilmişsem ne mutlu bana…”  Prof. Dr. Ümit KOCASAKAL

Avrupa Birliğinin Mali Çıkarlarının Korunmasına İlişkin Ceza Hukuku Kuralları

“Çalışmada Corpus Juris’in gerek 1997 gerekse 2000 versiyonu çevirisinin yapılması sonucunda okuyucuya bu alanda ortaya çıkan gelişim ve değişimi başından itibaren izleme ve değerlendirme olanağı sağlanmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu konuda bazı ceza hukukçuları tarafından kaleme alınan değerlendirmeler de çevrilerek böyle bir düzenlemenin nedenleri ve gerekçeleri hakkında da bilgi edinilebilmesi amaçlanmıştır. Avrupa Birliğine aday bir ülkede, hukukçuların, hukuki alanda meydana gelen bu önemli gelişmeden haberdar olması için yapılan bu çeviri mutlaka edinmeleri gereken bir başucu kitabıdır.”

 

2010 Anayasa Değişiklikleri Çerçevesinde Yargı Bağımsızlığı

“Türkiye, 2010 yılını Anayasa değişikliklerini tartışmakla geçiriyor… Yeni Anayasa; eşitlik, kişisel verileri isteme hakkı, yurtdışına çıkma özgürlüğü, çocuk hakları, toplu iş sözleşmesi, sendika kurma hakkı gibi önemli değişiklikler içeriyor. Ayrıca Askeri yargı, adalet hizmetlerinin denetimi, Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, HSYK’nın yapısı hakkında ise tartışmalı değişiklikler sunuyor. En sıcak tartışmaların Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üzerinde yoğunlaştığı açıkça görülebilir. Tüm bu konuları tartışmak amacıyla, Türk Ceza Hukuku Derneği, Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza Hukuku Araştırma Merkezi (CEHAMER) ve Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Kriminoloji ve İnsan Hakları Merkezi ile bir atölye çalışması hazırladı. Atölye çalışmasının sonucunda derlenen kitapta; çok değerli hukukçuların konu hakkında görüş ve yorumlarını, Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yeni oluşumunun karşılaştırmalı hukuk açısından değerlendirilmesini bulabilirsiniz. Çeşitli ülkelerin Yüksek yargı organlarının durumu hakkında örneklerin sunulduğu çalışma konu hakkında sorulara cevap verecektir.”

Bunu okudunuz mu?

Su Hakkı

Su Hakkı ve Su Hukukuna ilişkin temel normlar Roma Hukuku döneminde oluşturulmuş, toprağın üstünde ve altındaki …