Prof. Dr. Vecdi Aral, 17 Ocak 1929 tarihinde dünyaya gelmiş, ilkokul ve ortaokulu İstanbul’da farklı okullarında yapmış, 1948 yılında Kabataş Erkek Lisesini bitirerek İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmıştır.
Hukuk fakültesinden 1952 yılında mezun olmuş, askerlik görevini tamamladıktan sonra hakimliğe başvurmuş, stajını tamamlayarak sorgu hakimliğine başlamış ve bir yıl Kayseri’nin Tomarza ilçesinde çalışmıştır.
1955 yılında hakimlik görevinden istifa etmiş ve aynı yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalında asistan olarak göreve başlamıştır.
Aral, doktora yeterliliğini tamamlayarak 1960 yılında doktor unvanını kazanmış, 1965 yılında doçent ve 1973 yılında da profesör olmuştur. Profesör olduktan sonra on yıl süreyle İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu müdürlüğü yapmış, 40 yıl boyunca İstanbul Hukuk Fakültesinde hizmet ettikten sonra 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalında öğretim üyeliği görevine atanmış, 1998 yılında öğretim üyeliğinden emekli olmuştur.
Aral, emekliliğinden sonra yaklaşık 10 yıl boyunca Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Lisansüstü Eğitim programlarında Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi dersleri vermiştir.
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından, Vecdi Aral anısına, “Aral Okumaları” başlıklı sempozyum düzenlenmektedir.
Prof. Dr. Vecdi Aral, 11 Şubat 2015 günü vefat etmiş, cenazesi 13 Şubat Cuma günü Fenerbahçe Camisinde kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir.
Yarım yüzyıl boyunca hukuk ve adalet kavramlarını yerleştirmek için büyük bir çaba göstermiş, yaşamını adalet kavramına adamış, binlerce öğrenci yetiştirmiştir. Çalıştığı fakültelerin idari işlerde görev almak yerine bilimsel çalışmalara ağırlık vermiştir. Ayrıca, çeşitli dergi ve gazetelerde köşe yazıları yazmıştır.
Aral, öğrencileri tarafından, İstanbul beyefendisi olması, fakültedeki odasının kapısını sürekli açık tutması, öğrencilerle sürekli iletişim halinde bulunabilmesi, üretken ve çalışkan bir insan olması, fakültedeki derslerine tuttuğu özel notlarıyla girmesi, Hukuk Başlangıcı derslerini Hukuk Felsefesi gibi değerlendirmesi, Türkçeyi özenli kullanması ve sürekli felsefeye atıf yapması yönüyle anılmaktadır. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından Prof. Dr. Vecdi Aral’a Armağan kitabı çıkarılmıştır.
Felsefe ve özellikle Hukuk Felsefesi alanındaki bilimsel çalışmalarına erken yaşta başlamış, uzun yıllar yürüttüğü bu çabaları sonucunda Türkiye’nin Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi alanındaki duayen hukukçularından biri olmuştur.
Prof. Dr. Vecdi Aral’ın Eserleri
İnşaat (Üst) Hakkı: (MK. Mad. 652, 751), İstanbul, Fakülteler Matbaası, 1962
“Kanuni İrtifaklar”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 29, Sayı 4, 1963
“Hukuk İlmini Gerçek Bir İlim Haline Getirmek İçin Hukuka Bir Objektivite Kazandırma Gayretleri ve Bunların Değeri”,İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası-Cilt 31, sayı 1-4, 1965
“Kelsen’in Hukuk Anlayışı”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası-Cilt 34, Sayı 1-4, 1968
“Hukukta Felsefenin Önemi”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 38, Sayı 1-4, 1973.
“Hukuka İlişkin Değişik Görüşler Ve Bunların Değerlendirilmesi İle Birlikte Doğru Görülebilecek Bir Hukuk Anlayışı”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası-Cilt 39, Sayı 1-4 (Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar Hatıra Sayısı), 1974
“Hukuk Felsefesinde Değer Rölativizmine Karşı Değer Objektivizmi”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası-Cilt 40, Sayı 1-4, 1974
Kelsen’in Saf Hukuk Teorisinin Metodu ve Değeri, İstanbul, Sulhi Garan Matbassı Varisleri Koll., 1978. (Önceki basım: Kelsen’in Saf Hukuk Teorisinin Metodu ve Değeri, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler (tez), 1965.)
“Hukukta İrade Özgürlüğü”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 48, Sayı 1-4, 1982-1983
Kültür ve Hukuk, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 53, Sayı 1-4, 1988-1990
İnsan ve Mutlu Yaşam: Yaşamın Anlamı, İstanbul, Derin Yayınları, 1992
“Özgürlük ve Mutluluk”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 1992-1993
“Adalet Kavramı”, Bir Adalet Bilimi Olarak Hukuk Bilimi, Ankara, Ed. Adnan Güriz, Türk Felsefe Kurumu, 1994
“Hukuki Değer Olarak Adalet”, Çağdaş Hukuk Felsefesi ve Hukuk Kuramı İncelemeleri, İstanbul, Ed. Hayrettin Ökçesiz, Alkım Yayınevi, 1997
İnsan Özgür Mü?, İstanbul, İstanbul Barosu Yayınları, 2004
Varlığı Var Eden İlke Sevgi, İstanbul, İstanbul Barosu Yayınları, 2005
Gustav Radbruch, Hukukta Bilgelik Dolu Özlü Sözler, çev. Vecdi Aral, İstanbul, On İki Levha Yay., 2008. (Önceki basım: Gustav Radbruch, Hukukta Bilgelik Dolu Özlü Sözler, çev. Vecdi Aral, Kocaeli, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2002.)
Hukuk ve Hukuk Bilimi Üzerine, İstanbul, On İki Levha Yayınları, 7. Bası, 2010. (Önceki basımlar: Hukuk ve Hukuk Bilimi Üzerine, İstanbul, Fakülteler Matbaası, 1. Bası: 1971-2. Bası: 1975-3. Bası: 1979; Hukuk ve Hukuk Bilimi Üzerine, İstanbul, İstanbul, Filiz Kitabevi, 4. Bası, 1984; Hukuk ve Hukuk Bilimi Üzerine, İstanbul, İstanbul, Fakülteler Matbaası, 5. Bası, 1985.)
Hukuk Felsefesinin Temel Sorunları, İstanbul, On İki Levha Yayınları, 2010. (Önceki basım: Hukuk Felsefesinin Temel Sorunları, İstanbul, Filiz Kitabevi, 1983 – 1984 -1992.)
Tek ve Bağımsız Hukuk, İstanbul, Beta Yayınevi, 2010
Yaşamda Eğitim ve Öğretim, İstanbul, On İki Levha Yayınları, 2. Basım, 2010. (Önceki basım: Yaşamda Eğitim ve Öğretim, İstanbul, Filiz Kitabevi, 1. Basım, 2003.)
Toplum ve Adaletli Yaşam, İstanbul, Legal Yayınları, 2. Basım, 2012 Aralık. (Önceki basım: Toplum ve Adaletli Yaşam, İstanbul, Filiz Kitabevi, 1988.)
Mutluluk ve Toplumun Esenliği, İstanbul, Legal Yayıncılık, 2. Basım, 2012 Aralık. (Önceki basım: Mutluluk ve Toplumun Esenliği, İstanbul, Yeditepe Üniversitesi Yayınları, 1. Basım, 2006.)
“HOCAMA;
Dar kapı, geniş kapı metaforuna hiç de benzemeyen
Her zaman açık ve davetkâr bir kapısı var.
İlk sözü her zaman sona doğru uzayan davetkâr bir “Eveeet”ti.
Yükselerek girerdiniz yanına…
Vecd ile aralardı hayata dair her şeyi.
Yemek tarif ederdi.
Aşk, felsefe, Radbruch…
Yanılgılar, oluşan hakikatlerdir derdi.
Severdi, gerçekten kızardı, heyecanlanırdı: İnsandı!
Yükselerek çıkardınız yanından…
Hatta bir parçanız hep yanında kalırdı.
Özlerdiniz… Şile’ye giderdiniz.
Unamuno’yu da severdi.
Dünya bilinç için yaratılmıştır; her bir bilinç için deyişini severdi
Unamuno’nun
Siz de kendinize pay çıkarırdınız.
Mutlu olurdunuz, çünkü mutlu ederdi.
Ediyor, edecek…
Kesin, en yakın zamanda Şile’ye gidilecek.
Sevgilerimle…”
Prof. Dr. Yasemin Işıktaç