Sevr Antlaşması, İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 10 Ağustos 1920 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde imzalanmıştır. Bir buçuk yıl civarında bir zaman diliminde büyük tartışmalarla hazırlanan Sevr Antlaşması, on iki bölüm ve 433 maddeden oluşmaktadır. Antlaşma, 24 Temmuz 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan Lozan Barış Antlaşmasının imzalanması ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Sevr Antlaşması, Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri olarak tanımlanan, Fransa, Britanya İmparatorluğu(İngiltere), İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz, Polonya (Lehistan), Portekiz, Romanya, Yugoslavya ve Çekoslovakya arasında imzalanmış; antlaşmayı Osmanlı Devleti adına, Damat Ferit Paşa tarafından görevlendirilen Reşat Halis Bey, Hadi Paşa ve Rıza Tevfik (Bölükbaşı) Bey imzalamıştır. Sözleşme metni İngilizce, Fransızca ve İtalyanca olarak hazırlanmıştır. Otuz iki devletin katıldığı Paris Barış Konferansında İngiltere, Fransa, İtalya, Amerika ve Japonya başbakan ve Dışişleri bakanlarından oluşan “Onlar Konseyi” karar verici olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nden tamamen ayrılması düşünülen bölgeleri Onlar Konseyi belirlemiştir. Rusya, Milletler Cemiyeti üyesi olmadığı için antlaşmaya taraf olmamıştır.
Sevr Antlaşması Tam Metni (Kaynak: Türk Tarih Kurumu)
Antlaşma Öncesi Dönem
Birinci Dünya Savaşı sonrasında galip gelen İtilaf Devletleri ile yenilen İttifak Devletlerinden olan Avusturya arasında Saint-Germain Antlaşması, Macaristan arasında Trianon Antlaşması ve Bulgaristan arasında Neuilly Antlaşması imzalanmıştır.
Savaşta yenilmiş olan Osmanlı Devleti topraklarının ne şekilde paylaşılacağına dair İtilaf Devletleri arasındaki anlaşmazlık 1919 yılında başlayan görüşmelerin ertelenmesine neden olmuştur. Amerikan delegasyonu Wilson Prensipleri uyarınca barış görüşmelerinin şeffaf yapılmasını ve gizli antlaşmaların geçersiz sayılmasını talep etmiş; nüfusun çoğunluğu Türk olan bölgelerin Osmanlı Devleti’ne bağlı olmaya devam etmesini, Türk olmayan bölgelerde ise halk oylamasına başvurulmasını savunmuştur.
Bu süre zarfında 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir ve çevresi Yunanlar tarafından işgal edilmiş,İtalya ve Yunanistan ile Fransa ve İngiltere arasındaki anlaşmazlıklar çözülememiş, Yunanlılar 11 Mayıs’ta Fethiye’ye çıkınca İtalyanlar da 13 Mayıs’ta Kuşadası’nı ele geçirmişlerdir. Yunanlılar 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkmış, İtalya da ertesi günü Selçuk’u işgal ederek tepkisini göstermiştir.
19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkmış, Anadolu’da kurtuluş hareketleri ve kongreler dönemi başlamıştır.
Havza Genelgesi 28 Mayıs 1919’da ve Amasya Genelgesi 22 Haziran 1919’da ilan edilmiş, 23 Temmuz – 7 Ağustos 1919 tarihlerinde Erzurum Kongresi, 26 Temmuz – 25 Ağustos 1919 tarihlerinde Balıkesir Alaşehir Kongreleri ile 4 – 11 Eylül 1919 tarihlerinde Sivas Kongresi yapılmış ve alınan kararlar kamuoyuna açıklanmıştır. Sivas ve Erzurum Kongrelerinde alınan kararlardan sonra Osmanlı Hükümetinin etkisi zayıflamış, son defa toplanan Meclisi Mebusan’ın üyeleri Kurtuluş Hareketini destekleyenlerden oluşmuş, Misak-ı Milli Kararları adı verilen altı maddelik bir siyasi bildiri oy birliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubat 1920 tarihinde ilan edilmiştir. Misak-ı Milli’nin ilanı Osmanlı Meclisinin kapatılışını hızlandırmış, Meclis-i Mebusan’nın kapatılması ise TBMM’nin kuruluşuna meşru zemin hazırlamış, yeni Meclis Ankara’da 23 Nisan 1923 tarihinde açılmıştır. Ankara Hükümeti, olumsuz şartlarda bir barış antlaşmasını kabul etmeyeceğini bildirmiş ve direniş hazırlıkları başlatılmıştır.

Paris Barış Konferansı
İtilaf Devletleri 18 Nisan 1920’de San Remo Konferansı’nda Osmanlı İmparatorluğu’na uygulanacak barış antlaşmasının şartlarını hazırlamışlar ve 22 Nisan 1920’de Osmanlı hükümetini Paris’te toplanacak barış konferansına davet etmişlerdir. TBMM’nin açılışı bu davetin ertesi gününe denk gelmektedir.
Padişah, eski sadrazam Ahmet Tevfik Paşa’nın başkanlığındaki heyeti Paris’e göndermiş, Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi, 30 Nisan 1920’de ilgili devletlere İstanbul’dan ayrı bir hükümet kurulduğunu bildirmiştir. Paris’te bulunan Ahmet Tevfik Paşa, barış şartlarının kabul edilemez olduğunu bildirerek görüşmelerden çekilmiş, bunun üzerine İzmir’deki Yunan kuvvetleri Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başlamış, Balıkesir, Bursa, Uşak ve Trakya işgal edilmiştir.
Yunan işgallerinin artması üzerine 22 Temmuz 1920’de İstanbul’da toplanan Saltanat Şurası; Paris Konferansına Sadrazam Damat Ferit Paşa başkanlığında ikinci bir heyet göndermeye karar vermiş, 10 Ağustos 1920 günü Sevr Antlaşması imzalanmıştır.
Sevr Antlaşmasının Önemli Hükümleri
-
Sevr Antlaşması Hükümlerine göre Anadolu toprakların büyük bölümü galip devletlere bırakılmıştır. Trakya’nın büyük bölümü ve İzmir bölgesi Yunanistan’a; Ceyhan, Antep, Urfa, Mardin ve Cizre Fransa’ya; Musul vilayeti ve Irak’ın çoğu bölgesi Birleşik Krallığa; Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illeri Ermenistan’a bırakılmış; daha önce kaybedilen Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adalarının Osmanlı Devletinin elinden çıktığı kabul edilmiştir. Fas, Tunus, Libya, Sudan, Mısır, Süveyş, Kıbrıs ve bütün Akdeniz adaları üzerindeki haklardan vazgeçilmiş; Hicaz’ın bağımsızlığı ile Irak, Suriye ve Filistin üzerinde manda idareleri kurulması kabul edilmiştir.
-
İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizinin silahtan arındırılması ve bütün devletlerin gemilerine açık olması kararlaştırılmıştır. Boğazların uluslararası bir komisyon tarafından yönetilmesi öngörülmüş; Gelibolu, Tekirdağ, İzmit, Bursa, Biga ve Edremit dahil bütün Marmara kıyıları Osmanlı toprağı olmakla birlikte yönetimi Milletlerarası Boğazlar Komisyonu’na bırakılmıştır.
-
Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde yerel yönetim düzeni kurulması kabul edilmiş, Kürtler’in bağımsızlık ilan etmek istemeleri halinde Milletler Cemiyeti’ne üye olması kabul edilmiştir.
-
Tehcir edilen gayrimüslimlerin mallarının iade edilmesi, savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananların yargılanması ve azınlıkların her seviyede okul ve dini kurumlar kurması serbest bırakılmıştır.

-
Osmanlı Devletinin askeri kuvvetlerinin 50.700 kişiyle sınırlanması ve ağır silahlarının olmaması kabul edilmiş; donanmanın tasfiye edilmesi, Marmara Bölgesi’nde askeri tesislerin bulunmaması, askerliğin gönüllü ve paralı olması, azınlıkların orduya katılabilmesi, ordunun Müttefik devletlerce denetlenmesi öngörülmüştür. .
-
Osmanlı Devletinin 1914 yılında tek taraflı olarak iptal ettiği kapitülasyonların müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulması; Düyûn-ı Umûmiyye’nin devam etmesi; hukuki ve idari düzenlemelerin imzacı devletlerin belirlediği şekilde yeniden düzenlenmesi; sivil deniz ve demiryolu trafiğinin Müttefik devletler tarafından yönetilmesi kabul edilmiştir.
-
Meclisi Mebusan’ın kapatılmış olması nedeniyle antlaşma mecliste görüşülememiştir. Ankara’daki Türkiye Büyük Millet Meclisi ise antlaşmayı bir bildiri ile kınamış, antlaşmayı imzalayanlar ile Saltanat Şurası’nda olumlu oy kullananları 19 Ağustos 1920 tarihinde vatan haini ilan etmiştir. Antlaşmada imzası bulunan Heyet üyeleri 23 Nisan 1924 tarihinde TBMM tarafından 150’likler listesine eklenmiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra bu kişiler 28 Mayıs 1927 tarihinde yasayla vatandaşlıktan çıkarılmışlardır.
-
Paris Konferansı sırasında büyük tartışmalara konu olan Ayasofya; Cumhuriyetin kuruluşundan sonra 1934 yılında müze haline getirilmiş ve tarihi miras olarak koruma altına alınmıştır.