
Kitabın Konu Başlıkları
Sivil İtaatsizliğin Öncülerinin Düşünceleri ve Eylemleri
Hukuk Devletinde Sivil İtaatsizlik Olayları
Hukuk Devletinde Sivil İtaatsizlik Kavramının Belirlenmesi
Hukuk Devletinde Sivil İtaatsizlik Olgusunun Meşruluğu Sorunu
Kitap, önsözde şu şekilde tanıtılmaktadır:
“‘Kamusal alan’ın içerisinde yer alan ve onun zorunlu bir ürünü sayabileceğimiz “resmi alan’ın ya da devlet alanının normatif temel ilkelerinde kurgulanmasını, uygulanmasını ve gelecekteki uygun gelişimini sağlamak; en önemlisi de, resmi alanın kamusal yaşamı totaliter bir nitelikle, ayrıkotu gibi bütünüyle sarmasını, terörize etmesini engellemek amacıyla bu kamusal alanın yetkin ve etkili direktifler verme görevinde üstün bir başarı derecesi göstermesi zorunludur.
Kamusal alanın çoğunluk kararlan ve konsensüs içerikleri olarak ürettiği bu direktiflerin, bir ‘özel alan’da köklerini bulması ve bunların orada aranması, kitle sapkınlığının önüne geçilmesi için önemli bir ölçüt oluşturacaktır. Evrensel hukuk kültürünün bir ürünü ve hukuk düzenlerinde normatif bir öge olarak karşımızda bulunan temel insan haklan ve özgürlükleri katalogu başka bir bakışla, burada aranan olgusal ölçüt dizgesi olarak da anlaşılabilir: İnsan bireyinin kamusal ve resmi alana temel oluşturan dirimsel, tinsel ve duyunçsal bütünlük alanlarının yetkinleşme araçları siyasal ve hukuksal çerçeveye özgürlük, güvenlik ve eşitlik üstün–değerleri olarak yansıtılmakla resmi ve kamusal alandaki yozlaşmalann oluşumuna set çekilmektedir. Geriye bu sosyal hedeflere uygun karar üretme tarzlarının ve bu kararların üretimi kalmaktadır.
İşte ‘Sivil İtaatsizlik’ bu yolda ve bu çerçevede önemli bir yöntem olmak özelliği taşımaktadır. Öte yandan, hukuka ve yetkeye itaat borçluyuz. Ama bu itaatin anlamlı ve değerli olabilmesi için her bir yurttaşın yeri geldiğinde ‘sivil itaatsizliğe’ bilincinin ve cesaretinin bulunması gerekir. Sivil bir itaat için bu zorunludur.
Küreyi saran her türlü terör ve şiddet fırtınası karşısında bireyin son çare olarak kullanabileceği tek siyasal yöntem bu ‘sivil itaatsizlik’tir. Diğerlerine itibar etmenin bu fırtınayı daha da güçlendireceğini unutmamalıdır. Hukuk Devleti yurttaşları olarak biz yasalara ancak sivil bir itaat ya da başka bir deyişle sivil itaatsizlikler borçluyuz.”(Önsözden)
Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz

Ökçesiz, 2005 yılından 2015 yılında kapatılmasına kadar Cumhuriyet Gazetesi “Bilim Teknoloji” haftalık ekinde “Hukuk Politikası” adlı köşe yazıları yazmıştır. Güncel Hukuk Dergisi danışma kurulu üyesidir.
Hukuk felsefesi ve sosyolojisi alanlarında telif ve çeviri çalışmalar yapmış, “Argumentum Aylık Hukuk Dergisi”nin 28. Sayısına kadar yazı işleri sorumluluğunu yürütmüştür.
Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz, İstanbul Barosu Yayınları tarafından düzenli olarak çıkarılan ‘Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi- HSFA‘nın kurucusudur.
Ökçesiz, İstanbul Barosu Dergisinin yanı sıra birçok hukuk dergisine makaleler yazmış, hukuk ve felsefe dergilerinde görev almış, bilimsel toplantılara ve yayınlara öncülük etmiştir. Halen, yaşamakta olduğu Almanya’da, Goethe Universität Frankfurt’ta Hukuk Felsefesi Enstitüsünde konuk profesör olarak çalışmakta, akademisyenlik yanında sanatla iç içe yaşamakta, resim sergileri düzenlemekte yada sergilere eserleri ile katılmakta, Türkiye’deki dergilere makaleler yazmaya devam etmektedir.
Sivil İtaatsizlik Kavramı
Sivil İtaatsizlik, devlet otoritesinin açık bir şekilde, görülebilir ve anlaşılabilir derecede, haksız olarak tanımlanabilecek eylem ve işlemine karşı yürütülen, şiddete ve kaba güce başvurmadan, toplumun ve devletin bilgisi dahilinde gerçekleştirilen, yasaya aykırı ama hukuka uygun protesto türüdür. Siyasi ve ahlaki temelde yükselen sivil itaatsizlik, bir hukuk kuralını ihlal etmekte ve bu ihlalin sonuçlarına katlanmayı kabullenmiş bireyler tarafından gerçekleştirilmektedir.

Demokratik kuralların uygulandığı ülkelerde ortaya çıkan ciddi haksızlıklara karşı, yasal imkanlar elverişli vasıtalar olmaktan çıktığında başvurulan sivil itaatsizlik, modern anayasalarda yer alan temel hak ve hürriyetlerin savunulması uğruna ortak adalet anlayışına uygun olarak yürütülmekte, şiddeti reddetmekte, toplumdaki başkaca bireylerin haklarını çiğnememekte ancak barışçıl amacın gerçekleşmesi için pozitif hukukun bir normunu ihlal etmektedir. Sivil itaatsizlik, hukuk devletinin ve evrensel değerlerin korunarak ileriye taşınması için etkin ve barışçıl bir protesto biçimidir.
Meşru ve barışçıl olarak tanımlanan sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştirenler, yaptıkları eylemin yasaya aykırı olduğunu bilmekte, haksız uygulamalara karşı bütün yasal yolları denedikten sonra tanımlanan bu yöntemi kamuya açık şekilde kullanmaktadır.
Sivil İtaatsizlik, şeffaf bir şekilde gerçekleşmekte, toplumda yaşayan bireylerin vicdanlarına seslenmekte, çıkarcılıktan uzak bir şekilde ortak yaşam için pasif bir direniş yürütülmektedir. Yapılacak eylemin şekli, içeriği ve sonuçları önceden öngörülmekte, şiddet içeren davranışlar sergilenmemekte, başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar verilmemekte, zararsız bir eylem olarak tanımlanmaktadır.