Yeni
Ana Sayfa » Etiket Arşivler: Hukuk Sözlüğü

Etiket Arşivler: Hukuk Sözlüğü

Persona non grata

Persona non grata, latince kökenli bir terimdir ve diplomasi dilinde istenmeyen kişi olarak tanımlanmaktadır. Bir ülkenin sınırları içerisinde istemediği bir kişiyi tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Kavramın çoğul biçimi istenmeyen kişiler anlamına gelen “personae non gratae” şeklindedir. Kavram genel olarak diplomatlar ve diplomatik dokunulmazlığı bulunan kişiler için kullanılmaktadır. Ancak, diplomat olmayan kişiler hakkında da kısıtlı bir kullanım mevcuttur. Kavram, diplomatların ajanlık yaptıklarından şüphelenilmesi durumunda onları kovmak için ve hoşnutsuzluk ifadesi olarak da kullanılmaktadır. Persona non grata ve Uluslararası Hukuktaki Yeri Persona Non Grata, kısaltılmış haliyle PNG olan ifade edilmektedir. 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Konvansiyonu’nda düzenlenmiştir. Konvansiyonunun 41 ve 42. maddeleri …

Devamını oku »

Corpus Iuris Civilis

Corpus Iuris Civilis, Iustinianus öncülüğünde, M.S.528-534 tarihleri arasında gerçekleştirilen büyük bir hukuk derleme çalışmasıdır. İmparatorluk görevlisi Tribonianus’un yönetimi altındaki bir heyet tarafından Latince olarak yayınlanmıştır. Özel hukuka ilişkin bölümlerin ağır basması nedeniyle Vatandaşlar Hukuku Derlemesi adı verilmiştir. Roma İmparatorluğu’nda yüzyıllar boyunca geçerli olan temel hukuk kaynaklarının, hukukçuların eserlerinin ve Roma imparatorlarının yayınladığı fermanların belli bir sistematik içinde bir araya getirildiği eserdir. C.I.C. olarak kısaltılan ve vatandaşlar hukuk derlemesi adı verilen bu çalışmada anayasa, idare, ceza ve kilise hukuklarına ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Corpus Iuris Civilis, dört ana bölümden oluşmaktadır: Codex: Justinianus’a kadar yayınlanmış imparator emirnameleri bulunmaktadır. Önceki kanunların toplanıp bir araya getirildiği …

Devamını oku »

Jurisprudence- Jurisprudent

Jurisprudence ve Jurisprudent kavramları Roma Hukukunda günümüze gelen terimlerdir. Romalı hukukçular, hukuki sorunları ve olaylar derinlemesine incelemekte, bunları belli bir metodoloji çerçevesinde yorumlayarak hayatın karmaşık olaylarına uyabilecek hukuk kurallarını, hakkaniyet ve adalet duygularından da esinlenerek kodifikasyona tabi tutmuşlardır. Bu dönemde, ulaşılan hukuk çözüm yolları açık bir şekilde yazılmış ve halka ilan edilmiştir. Bu hukuki çabayı gösterenlere Jurisprudent, ulaşılan hukuki çözümlere ise Jurisprudence denilmiştir. Jurisprudent, hukuk bilgini, hukuk uzmanı ya da hukuk bilimine vâkıf kimse olarak tanımlanabilir. Jurisprudent olarak anılan kişilerin çabaları sonucunda, hukukun teorik olarak incelenmesi ve yasa çalışmalarının yapılması, hukuk sisteminin inşası, hukuk kurumlarının kurulması ve hukukun toplumdaki rolünün …

Devamını oku »

Hukuk Nosyonu

Hukuk Nosyonu

Hukuk Nosyonu, hukukun evrensel ilke ve esaslarından hiçbirini ihmal etmeksizin, bilimsel disipline ve sistematik düşünce bütünlüğüne dayanarak hedeflenen adaleti temine yarayan düşünme biçimidir. Nosyon Kavramı  Nosyon, Latin kökenli bir “notio” sözcüğünden türetilmiştir. Latin kökenli dillerde bulunan, Türkçe’ye Fransızca “notion” sözcüğünden geçen, Türk Dil Kurumuna göre “kavram” anlamına gelen sözcüktür. Nosyon, bir konu ya da şey hakkında, gerekli bilgi ve formasyona sahip olmayı ifade etmektedir. Mefhum, bir konu hakkında temel bilgi, zihinde oluşan genel fikir, bir düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, yalın ve genel bir tasavvur şeklinde tanımlanmaktadır. Üzerinde fikir yürütülen konu ve olaylar hakkında bilinç düzeyinde önceden oluşmuş genel …

Devamını oku »

Güvenlik Tedbiri

Güvenlik tedbirleri özellikle tehlikeli bir takım suçlular veya isnat yeteneği yahut ceza sorumluluğu bulunmayan failler için uygulanan ve özünde iyileştirme, ıslah ve sosyalleştirme amacı bulunan tedbirlerdir. Bu tedbirler bütün suçlular için değil ancak belli tehlikelilik arz eden suçlular ve şahsi durumları gereği haklarında ceza verilemeyecek kişilere uygulanabilir. Tüzel kişilerin isnat yeteneği veya kusurundan bahsedilemeyeceği için bunlar hakkında ceza verilemez; bunun yerine güvenlik tedbiri uygulanabilir (5237 sayılı Kanun m.53-60). Güvenlik Tedbirleri, Mahkemece verilen cezaya ek bir yaptırım olarak, Mahkemece verilecek cezanın yerine geçmek üzere, Müstakil bir yaptırım olarak, uygulanabilir.  Güvenlik Tedbirinin birinci amacı, suç işleyen kişileri ıslahını sağlayarak topluma kazandırmaktır. Suçlunun …

Devamını oku »

İçtihat Tutarlılığı

İçtihat Tutarlılığı, [cmh], kişinin hukuki kaderini herhangi bir sürprizle karşılaşmadan tayin etmesine, olası muhakeme ve hükmün öngörülmesine olanak ve kolaylık tanıyan muhakeme güvencesidir. Aynı kanun maddesinin benzer veya aynı olaya farklı uygulanmasının yarattığı güven bunalımı, farklılıkları yaratan içtihatların birleştirilmesi ile mümkündür. İçtihatların Birleştirilmesi, farklı içtihatların hukuk ortak paydasında eritilerek kristalize edilmesi veya tutarlı hale getirilmesidir. Son veya üst derece mahkemelerinin görevlerinden biri, tutarsız içtihatları birleştirerek, yurttaşın adil yargılanma hakkını tehdit eden bir risk olmaktan çıkarmaktır. Tutarsızlığın sisteme sızarak, güven bunalımına neden olmaması, tutarsızlıkla mücadele eden işlevsel ve etkin mekanizmaların geliştirilmesi ile mümkündür. Hukuki güvenlik ve türevlerinin görünüm biçimi olarak içtihat tutarlılığı, …

Devamını oku »

Mahzen

Mahzen, genellikle binaların bodrum katında bulunan ve depo olarak kullanılan kısımdır. Mahzen kavramı hukuk alanında; takipsiz kalmış, zamanaşımına uğramış yahut işlemden kaldırılmış dava ve icra dosyalarının tutulduğu arşiv ve depoya verilen isimdir. Teknik altyapının olmadığı ve elektronik tarama sisteminin bulunmadığı eski dönemde adliyelerde sıkça kullanılan bir kavramdır. Dosyanın mahzende olması, o dosya hakkında yargılama faaliyetinin aktif olarak yürütülmediği ya da tamamen sona erdiği anlamı taşımaktaydı. Mahzende olan dosyalar erişim için daha fazla zaman ve çaba gerektirmektedir. Dosyanın arşivde olması durumuna göre daha düzensiz bir depolama söz konusudur. Dosyanın SEKA‘ya gönderilmiş olması durumu ise fiziken tamamen imha edildiği ve özet bilgiler …

Devamını oku »

Onarıcı Adalet

Onarıcı Adalet, suçun yarattığı problemin, meşru ilgili ve toplumun katılımı ile çözümünü hedefleyen almaşık adalet yaklaşımıdır. Eylemi suç olarak değil, sosyal bir problem olarak tanımlar. Amacı, mağdurların ihtiyaçlarını dikkate alıp değerlendirmek, suçu önlemek, faillerin sorumluluk üstlenmelerini temin ederek, toplumun içinde tutmak, toplumun işleyişini pekiştirerek, adli mekanizmaları devre dışı bırakmaktır. Onarıcı adalet, toplumu suçun kaynağı olarak benimsediği için, toplumun sağaltım sürecine dahil edilmesinin gerekli görür. Buna göre suçun sonuçlarından etkilenen herkesin, onaran adaletin inşasına katılma özgürlüğü vardır. Adil bir çözüm için, esnek olmaktan başka bir çok objektif kriterin referans alınarak çözüme ulaşılması beklenmektedir. Çözümün sübjektif sınırları geniştir ve içine mağdur ve failden …

Devamını oku »

Dünya Hukuk Günü

Dünya Hukuk Günü, 10 Temmuz 1967 günü Cenevre’de ‘Hukuk Yoluyla Dünya Barışı’ konulu konferansta alınan kararla kutlanmaya başlanmıştır. 10 Temmuz tarihinin, Dünya Hukuk Günü olarak ilan edileceğinin anlaşılması üzerine aynı tarihlerde Türkiye Cumhuriyeti de harekete geçmiştir. Türkiye’de dünya ile birlikte hukuk gününün kutlanması “Dışişleri Bakanlığının 23/6/1967 tarih ve 751.231- EMKY/2-307 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulunca 5/7/1967 tarihinde kararlaştırılmıştır.”

Devamını oku »

Kendi Kaderini Tayin Hakkı

Kendi Kaderini Tayin Hakkı(Self Determination Right), ulusların kendi geleceklerini kendi iradeleri ile belirlemesi anlamına gelmektedir. Bu hak  insan gruplarına ait bir haktır ve bireysel bir hak değildir. Kendi kaderini tayin hakkının içeriği ve kullanımı konusunda evrensel olarak kabul edilmiş bir anlaşma bulunmamaktadır. Self Determination Right, modern hukuk kavramı olarak 20. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Kavramın kaynağı Fransız İhtilali yıllarına dayanaktadır.   Bolşevik lider Vladimir Ilyic Lenin tarafından 1914 yılında yazılan “Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı” isimli eserden sonra kullanımı yaygınlaşmış, uluslararası hukukun temel kavramlarından biri haline gelmiştir. Birleşmiş Milletler Yerli Halklar Hakları Bildirisi’nin 3. maddesi ile  Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara …

Devamını oku »

Gaiplik

Gaiplik, bir kişiden çok uzun süredir haber alınamaması veya hayatî tehlike içindeyken  kaybolması hallerinde o kişinin hukukî bakımdan ölü kabul edilerek kişiliğe bağlı  haklarının sonlandırılmasıdır. Mahkemenin bu kişinin gaipliğine karar verebilmesi için, hakları bu kişinin ölümüne bağlı olanların başvuru yapması gerekmektedir. Bir kişinin gaip olduğu yönünde karar verilmesi o kişinin ölümüne bağlı hukuki sonuçların bir çoğunu doğurur. Ancak, gaipliğine karar verilen kişinin eşi, mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez ve gaip erkeğin eşi evliliğin feshini istememişse, gaip kişi eş hanesinde kalır. Gaiplik kararı ile birlikte evliliğinin feshine de karar verilebilir. Gaipliğine karar verilen kişinin cesedinin daha sonra bulunması halinde, …

Devamını oku »

Ceza Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar

Ceza Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar, sanığa yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi hallerinde kusurun bulunmaması nedeni ile işlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen etkin pişmanlık, şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, karşılıklı hakaret, işlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı dolayısıyla faile ceza verilmemesi hallerinde verilen karardır. Ceza Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar hakkındaki hükümler 5271 …

Devamını oku »

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına ilişkin hükümler 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinde düzenlenmiştir. Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; belirli şartların varlığı hâlinde mahkemece verilebilen karar türüdür. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. Maddesi Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması Madde 231 – (1) Duruşma sonunda, 232 nci maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır. (2) Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir. (3) Beraat eden sanığa, tazminat isteyebileceği bir hâl …

Devamını oku »

Dava Şartı Arabuluculuk

Dava Şartı Arabuluculuk, bazı hukukî uyuşmazlık türlerinde mahkemeye dava açmadan önce uygulanması zorunlu olan arabuluculuk türüdür (6325 sayılı Kanun, m. 18/A). 7036 sayılı Kanunun 3. maddesine göre 01.01.2018 tarihinden sonra bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebine ilişkin davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir. 06.12.2018 tarihli 7155 sayılı Kanunun 20. maddesine göre konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalar ile 7251 sayılı Kanunun 59. maddesi ile yapılan değişiklik çerçevesinde bulunan tüketici uyuşmazlıkları için dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava …

Devamını oku »

Değişik İş Dosyası

Mahkemelerin esas hakkında bir inceleme yapmadığı ancak hâkim kararı gerektiren işlemlerle ilgili karar verdikleri dosyalara verilen isimdir. Değişik iş dosyalarında genellikle duruşma yapılmaz ve dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmektedir. Bu tür dosyaların çoğunluğu hukuk mahkemelerinde bulunmakta, ceza mahkemelerinde değişik iş dosyası sayısı oran olarak düşük kalmaktadır. Aile Mahkemeleri tarafından verilen değişik iş kararları sayıca çoğunluk arz etmektedir. Değişik iş dosyalarına örnekler Delil Tespiti Tevdi Mahalli Tayini İhtiyati Haciz İhtiyati Tedbir 6284 Sayılı Kanun Gereceğin Verilen Koruma Tedbiri Kararları Tehiri İcra Teminat Şeklinin Belirlenmesi 6284 sayılı Kanun Gereğince Kolluk Amiri Kararının Onaylanması 6284 sayılı Kanun Gereğince İtirazın Değerlendirilmesi Tespit Acele …

Devamını oku »

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar, Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde verilen karardır. Halk dilinde yerleşik olan “Takipsizlik” kavramı mülga CMUK’ta yer alan eski bir ifadedir ve yaygın olarak “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar(KYOK)” anlamında kullanılmaktadır. Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara ilişkin hükümler 5271 sayılı Kanunun 172. maddesinde düzenlenmiştir. 5271 Sayılı Kanunun 172. Maddesi (1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören …

Devamını oku »

Tazyik Hapsi

Kişinin kanundan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmesi için bir işi yapmaya ve/veya yapmamaya veya bir şeyi vermeye mecbur bırakarak onu zorlamak maksadıyla uygulanan yaptırımdır. Tazyik Hapsi, bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle uygulanmaktadır. Disiplin Hapsi ve İdare Hukuk alanındaki Disiplin Cezaları ile karıştırılmamalıdır. Çocuk teslimi emrine muhalefetin cezası, borçlunun ödeme şartını ihlal etmesi halinde verilen cezalar (Taahhüdü İhlal), 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile öngörülen cezalar ve nafaka borcunun ödenmemesi halinde verilen cezalar bu hapis türüne verilebilecek örneklerdendir.

Devamını oku »

Disiplin Hapsi

Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapis türüdür. Tazyik Hapsi ve İdare Hukuku alanındaki Disiplin Cezaları ile karıştırılmamalıdır. Disiplin Hapsi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun  2. maddesinde düzenlenmiştir. Disiplin hapsine ilişkin bazı örnekler: İcra İflas Kanunu’nun “Beyandan Sonra Mal Ve Kazançta Olan Tezayüdü Bildirmeyen Borçlunun Cezası” başlıklı 339. maddesinde öngörülen cezalar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Duruşma Düzeni” başlıklı 151. maddesinde öngörülen durumlar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Çekinmenin Kabul Edilmemesinin Sonucu” başlıklı 253. maddesinde öngörülen yaptırımlar Hukuk Muhakemeleri …

Devamını oku »

Düşme Kararı

Düşme Kararı, Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde verilen karardır. (5271 sayılı Kanun, m. 223/8) Genel af, zamanaşımı, sanığın ölümü, şikayete tabi suçlarda şikâyetten vazgeçme ve uzlaşma, davanın düşme sebebidir. Sadece adli para cezası yaptırımı öngören veya hapis cezasının üst sınırı 6 ayı geçmeyen suçlarda da önödeme yapılması halinde düşme kararı verilir. Hukuk davalarında ve icra dairelerinde takipsiz bırakılan davalar ve dosyalar hakkında ise “açılmamış sayılma” kararı verilir yahut dosya işlemden kaldırılır.  Hukuk davalarında, taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. …

Devamını oku »

Hak Düşürücü Süre

Kanunen belirlenen hakların kanunda belirtilen süre içerisinde kullanılmaması durumunda hakkın ortadan kalkmasına neden olan süredir. Sürenin dolması ile birlikte hakkın dava edilebilirliği ile birlikte hakkın kendisi de sona ermektedir. Hak düşürücü sürelerde, sürelerin durması ya da kesilmesi söz konusu değildir. Süre sona erdiğinde hakkın kendisi ve kullanma süresi sona ermektedir. Kanunlarla istisnai olarak belirlenen hak düşürücü süreler genellikle zamanaşımı sürelerine göre daha kısa tutulmuştur. Sınırlı sayıda belirlenmiş olma durumu Roma Hukuku‘ndan gelen Numerus Clausus ilkesi ile açıklanmaktadır. Zamanaşımı süresi, kanunlarda aksine bir hüküm bulunmadığı sürece 10 yıl olarak belirlenmiştir. Hak düşürücü süre için ise öngörülmüş genel bir süre bulunmamaktadır. Zamanaşımı, …

Devamını oku »

Temel Hukuk Sözlüğü / Türkçe-İngilizce

  Temel Hukuk Sözlüğü Türkçe İngilizce AB Müktesebatı acquis communautaire abluka blockade açık arttırma public sale açık deniz devriyesi high seas patrol açık denizler high seas açık denizlerde kesintisiz takip hot pursuit at the high seas açık duruşma public hearing açık izin express permission açık tanıma express recognition açık ve yakın tehlike clear and imminent danger açıkça dayanaktan yoksun manifestly ill-founded açıklık ve öngörülebilirlik clarity and predictability adalet justice adaletin tecellisi in the interest of justice adam kaçırma kidnapping adam öldürme homicide aday gösterme nomination adi suç ordinary offense adi şirket ordinary partnership adil tatmin just satisfaction adil tazmin just …

Devamını oku »

Basiretli Tüccar

Basiretli Tüccar

Basiretli Tacir, geleceği gören, sezgisi yüksek, dikkatli ve yapacaklarının nereye varacağını bilen ya da bilmesi gereken, ticari iş, işlem ve eylemlerinin hukuki, mali ve ticari sonuçlarını öngörmesi gereken kişidir. Basiret, Arapça bir kelimedir ve doğru görüş, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, dikkat, öngörü, sağgörü anlamlarına gelmektedir. Tacir, basiretli davranmadığı takdirde, işletmesini karlı ve kurumsal bir yapıya dönüştüremeyecek, işletmenin geleceğini sağlam temeller üzerine kuramayacaktır. Tacir, Basiret Kavramı ve Ticaret Hayatı  Ticari faaliyet yürüten kişi ve kurumların birinci amacı kar sağlamak, diğer amaçları ise işletme mevcudunu, istihdamı, aktifleri ve sermayeyi artırmaktır. Yapılan her işten kar elde edilemeyebileceği gibi zarar da gerçekleşebilir. Basiretli tüccar …

Devamını oku »

Basiretli Tacir

Basiretli Tacir

Basiretli Tacir, geleceği gören, sezgisi yüksek, dikkatli ve yapacaklarının nereye varacağını bilen ya da bilmesi gereken, ticari iş, işlem ve eylemlerinin hukuki, mali ve ticari sonuçlarını öngörmesi gereken kişidir. Basiret, Arapça bir kelimedir ve doğru görüş, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, dikkat, öngörü, sağgörü anlamlarına gelmektedir. Tacir, basiretli davranmadığı takdirde, işletmesini karlı ve kurumsal bir yapıya dönüştüremeyecek, işletmenin geleceğini sağlam temeller üzerine kuramayacaktır. Tacir, Basiret Kavramı ve Ticaret Hayatı  Ticari faaliyet yürüten kişi ve kurumların birinci amacı kar sağlamak, diğer amaçları ise işletme mevcudunu, istihdamı, aktifleri ve sermayeyi artırmaktır. Yapılan her işten kar elde edilemeyebileceği gibi zarar da gerçekleşebilir. Basiretli tüccar …

Devamını oku »

Ara Seçim

Ara Seçim,Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde yapılan seçimlerdir. İki genel seçim arasında, çeşitli nedenlerle boşalan milletvekilliği, belediye başkanlığı ve bunun gibi seçimle gelinen yerler için yasalar uyarınca yapılması gereken seçimdir. .Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir. Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz. (Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden …

Devamını oku »

Anamuhalefet Partisi

Anamuhalefet Partisi, parlamenter sistemle yönetilen ülkelerde iktidar partilerinden sonra en yüksek oyu almış partiyi tanımlamak için kullanılan kavramdır. Ana muhalefet partisi demokrasi ile yönetilen ülkelerde genellikle mevcut yönetime en yakın alternatif parti olarak görülmektedir. 2820 Sayılı Siyasal Partiler Kanununun 35. maddesine göre Bakanlar Kuruluna katılmayan ve grubu bulunan siyasi partiler arasında en fazla milletvekiline sahip olan partidir. Siyasi partilerin milletvekili sayılarının eşit olması hâlinde, son milletvekili seçimlerinde aldıkları muteber oy sayısına bakılmaktadır. Bakanlar Kuruluna katılmayan ve grubu bulunan siyasi partiler arasında en fazla milletvekiline sahip olan partiye anamuhalefet partisi, genel başkanına da anamuhalefet partisi genel başkanı denir. Anayasanın 150. maddesi, …

Devamını oku »

İhtiyati Haciz

İhtiyati Haciz, teminat altına alınmamış borçların tahsili amacıyla, vadesi gelmiş bir alacağın tahsili için başlatılan dava türüdür. İhtiyati hacze konu alacak, para alacağı olmalı ve alacak, rehinle teminat ile güvence altına alınmamış olmalıdır. İhtiyati haciz kararları duruşma yapılmaksızın verilebilmekte; alacaklı sıfatını taşıyan kişinin cebri icra talebinde bulunma yetkisi bulunmakta, cebri icra işlemine başvurmaya yetkisi bulunmayan alacaklının ise ihtiyati haciz talep etmeye yetkisi bulunmamaktadır. İhtiyati haciz davası, açılmış veya ileride açılacak bir dava ve icra takibinin anlamsız kalmasını önlemek için başvurulan geçici nitelikte önlemdir. Koruyucu olma ve tehlikenin önlemesi amacı taşıması itibariyle, borcun tahsili için dolaylı ve yardımcı bir nitelik taşımaktadır. …

Devamını oku »

Acente

Acente; ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak belirli bir bölge içinde daimi bir suretle ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimsedir. Acente, ticari işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmekte veya bunları o tacir adına yapmayı meslek olarak icra etmektedir. Acentelik faaliyetini meslek edinmiş gerçek veya tüzel kişi, tacirin bağımsız bir yardımcısı olarak süreklilik arz eden bir faaliyet yürütmektedir. Adına faaliyet yürütülen ticari işletmeyi …

Devamını oku »

Mütevelli

Mütevelli, vakfın işlerini idare etmek üzere görevlendirilen kişilere verilen addır. Medenî Kanunun idâre uzuvları dediği kimseler mütevellî demektir. Mütevelli tayininde vakfedenin (vâkıf) iradesi esas alınmakta, iradesinin belirlenemediği durumlarda yetki hâkime geçmekte, mahkemeler karar vermektedir. Mütevelli tayini ve azli, mütevellide aranacak şartlar, mütevellinin hak ve vazifeleri gibi konular vakfedenin iradesi ve vakıf senedi ile belirlenir. Mütevellî her hangi bir şahıs olabilir; ancak mütevelli heyeti üyesi olmak için gerekli olan vasıflara sahip olması gereklidir. Bazı vakıflar, vakıflarının tevliyyetini makamlara şart eylemişlerdir. Bu kabilden olarak Fetva Emini olan zata, şehrin kadısına veya valisine meşrut vakıflar vardır ki bunlara Makama Meşrut Vakıf denmektedir. Vakıflar …

Devamını oku »

Hukuk Sözlüğü

Hukuk Sözlüğü Acente Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak belirli bir bölge içinde daimi bir suretle ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimsedir. Acente, ticari işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmekte veya bunları o tacir adına yapmayı meslek olarak icra etmektedir. Acir Kiraya veren kimse Aciz Bir şahsın borçlarını ödeyemeyecek durumda bulunması Aciz vesikası Alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine verilen …

Devamını oku »

Çekişmesiz Yargı İşleri

Çekişmesiz Yargı İşleri, kanun tarafından istisna olarak sayılan, kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku, eşya hukuku, borçlar hukuku, ticaret hukuku, icra ve iflas hukuku ile diğer hukuk alanlarına ilişkin kanunlarda sayılan yargı işleridir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince aksine bir düzenleme olmadığı takdirde çekişmesiz yargı işlerine Sulh Hukuk Mahkemeleri bakmaktadır. Aile hukuku, ticaret hukuku, icra hukuku gibi alanlardaki çekişmesiz yargı işleri özel hüküm uyarınca belirtilen mahkemelerde görülmektedir. Çekişmesiz Yargı İşlerinde davalı taraf bulunmakta ve mahkemeden talepte bulunan taraf herhangi bir kişi yada kuruma husumet yöneltmektedir. İlgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete …

Devamını oku »

Uluslararası Hukuk Sözlüğü

ULUSLARARASI HUKUK SÖZLÜĞÜ International Law Dictionary Türkçe İngilizce AB barışı koruma gücü EU peace keeping force AB dış ilişkiler ve güvenlik politikası EU foreign and security policy AB dönem başkanlığı presidency of the Council of the European Union AB Komisyonu EU Commission AB müktesebatı acquis communautaire AB savunma politikası EU defence policy AB üye devletleri EU member states abluka blockade acil durum state of emergency acil eylem planı emergency action plan açık deniz high seas açık kapı politikası open door policy açık toplum open society ada ve adacıklar islands and islets aday gösterme nomination aday ülke candidate country adaylık süreci …

Devamını oku »

Parlamento Terimleri Sözlüğü

 Açık oylama Genel Kurulda hangi milletvekilinin ne yönde oy kullandığının (kabul, ret, çekimser) açıkça belli olduğu oylama şeklidir. Oylamaya ilişkin bilgiler, tutanaklarda yayımlanır (İçt. m. 139, 142, 143, 144 ve 145). Açıklama hakkı Şahsına sataşılan veya ileri sürmüş olduğu görüşten farklı bir görüş kendisine atfedilen hükûmet, komisyon, siyasi parti grubu veya milletvekillerine tanınan cevap hakkıdır. Parlamento uygulamasında, bu hakkın kullanımına zemin teşkil eden durumlar genellikle “sataşma” olarak ifade edilir (İçt. m. 69). Ad cetveli Milletvekillerinin il ve soyadı alfabetik sırasına göre ad ve soyadlarının, seçim bölgelerinin ve üyesi bulundukları siyasi partinin adının kayıtlı olduğu listedir. Bağımsızlar bu listede ayrıca belirtilir. …

Devamını oku »