Baro Seçimlerine İlişkin Bildiri , Laiklik Meclisi tarafından 7 Ekim 2024 günü ilan edilmiştir. Bildiri, 2024 yılı baro seçimlerinde, yönetime ve diğer kurullara aday olan avukatlara yönelik bir çağrı metnidir. Özellikle, Laiklik Meclisi, tüm avukatları ve baroları, laiklik mücadelesine davet etmektedir. Ayrıca, çağrı metninde, hukukun üstünlüğüne, insan haklarını savunma ve koruma görevleri hatırlatılmıştır. Ayrıca, laikliğin tasfiyesine karşı Türkiye Barolar Birliği’nin bir bütün olarak karşı durması gerektiği açıklanmıştır. Bu bağlamda, Yeni Anayasa girişiminin laikliği ortadan kaldırma amacı taşıdığına işaret edilmiştir. Türkiye’de gerici karşı devrim sürecinin laikliği tasfiye etme hedefine özel vurgu yapılmıştır. Baro Seçimlerine İlişkin Bildiri – Laiklik Meclisi Bilindiği üzere Avukatlık …
Devamını oku »Laiklik
Laiklik, herkesin birbirinin dinine, inancına, inançsızlığına, yaşam felsefesine ve biçimine karışılmaması ve saygıyı gösterilmesini sağlayacak hukuksal güvencenin devlet tarafından sağlanmasıdır. Laiklik, hukuk ile güvence altına alınan bir rejim öngörmesi nedeniyle tamamen hukuki bir kavramdır; bilimin ve ulusal egemenliğe dayanan hukuk kurallarının temel alındığı bir yaşam biçimidir. Rönesans ve Aydınlanma Çağı’nın etkisiyle Fransa’da gelişmiş ve Avrupa’ya yayılmıştır. Demokratik toplum olmanın yolu laik bir kültürü şart kıldığı gibi hukukun tanrısal kaynak yerine insanlar tarafından yaratılmasını da laiklik sağlamaktadır. Laiklik, kişinin istediği din ya da ideolojiye inanması, düşüncelerini açıklayabilmesi, yayabilmesi, ahlak telakkisini dinden bağımsız oluşturabilmesi, dinsel yahut din dışı inanç ve düşüncelere …
Devamını oku »Laiklik Bildirgesi
Laiklik Bildirgesi, 25 Eylül 2023 tarihinde kurulan Laiklik Meclisi tarafından 8 Ekim 2023 günü Ankara’da, İ.T.Ü Evi’nde düzenlenen basın toplantısı ile açıklanmıştır. Bildirge, meclis sözcüleri Ömer Faruk Eminağaoğlu, Umut Kuruç ve Berkay Çelen tarafından deklare edilmiştir. Eşit, Özgür Bir Ülke İçin Laiklik Bildirgesi Yirmi yılın aşkın süredir ülkemiz topyekûn bir gerici kuşatmanın önemli bir aşaması ile karşı karşıyadır. 100’üncü yılında Cumhuriyet’in pek çok kazanımı yok edilmiştir. Ülkemizin, idari, hukuki ve toplumsal yapısını değiştirme amacıyla atılan adımlarla toplumsal yaşamın güvencesi olan laiklik, ayaklar altına alınmakta hatta açık bir biçimde tasfiyesi hedeflenmektedir. Toplum, dini kurallarla yeniden yapılandırılmakta; halkımız, tarikat ve cemaat ağlarıyla …
Devamını oku »Sami Selçuk Manifestosu: 1999-2000 Yılı Adli Yıl Açılış Töreni Konuşması
Sami Selçuk tarafından 1999-2000 Yılı Adli Yıl Açılış töreninde Yargıtay’da yapılan konuşma uzun yıllar gündemde kalmıştır. Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk’un devleti, kurum ve kuruluşların işleyişini, demokrasideki aksaklıkları ve 1982 Anayasası’nı ağır bir dille eleştirdiği konuşması basın tarafından “Yargı, siyaseti sarstı” başlığı ile verilmiştir. Selçuk konuşmasında, 1982 Anayasası’nı “ferman anayasası”na benzetmiş ve “antilaik” olarak nitelendirmiştir. Konuşma, bir hukuk bildirgesi, bilimsel makale, tarihten bu güne evrensel metin ve aynı zamanda resmi bir açılış hitabıdır. Doç.Dr. Ibrahim Ethem BİLİCİ tarafından yazılan yüksek lisans tezi “Sami Selçuk Örneğiyle Haberde Objektiflik: Adli Yıl Açış Konuşmasının Basında Yansımalarının İncelenmesi – News objectivity with the sample …
Devamını oku »Türkiye’de Kadın Haklarının Serüveni: Geriye gidiş olur mu?
Türkiye’de Kadın Haklarının Serüveni: Geriye gidiş olur mu? isimli makale İbrahim Aycan tarafından kaleme alınmış, ilk olarak Toplumcu Düşünce Dergisi internet sitesinde yayınlanmıştır. Toplumcu Düşünce Dergisi, “Dönüşümcü Siyasete Çağrı” mottosu ile yayınlanmaktadır. Nüfus sayımlarında kadınların hayvanlar ve eşyalarla birlikte sayıldığı dönemden bu güne sadece 100 yıl geçti. 5 Aralık 1934 tarihinde Türkiye’de kadınlar ilk defa seçme ve seçilme hakkını ellerine aldılar ve insan muamelesi görmeye başladılar. Kadınların kocalarından izinsiz çalışabilmeleri ise henüz 30 yıl önce mahkeme kararıyla mümkün olabildi. Cumhuriyetin değerini o yüzden kadınlar daha iyi bilir. Bugün dünyanın birçok bölgesinde ırkçılık, kadın düşmanlığı, zayıf olanlara karşı orantısız güç kullanımı, …
Devamını oku »Yapay Zeka ve Yargı Etiği İlişkisi
YAPAY ZEKA ve YARGI ETİĞİ İLİŞKİSİ / Av. Gizem Yılmaz Günümüzde yoğun tartışmalara sebep olan akıllı makine teknolojisi, sanıldığı kadar yeni olmayıp Antik Yunan‘a kadar dayanmaktadır, ancak yapay zekânın gelişimi İkinci Dünya Savaşından sonraki makineleşme ile başlamıştır. Yapay zekâ terimi 1950’li yıllardan beri kullanılmakta, yapay zekâya yönelik etik yaklaşımlar da yine bu dönemden beri dile getirilmekte olmasına rağmen, yapay zekâ etiği bugüne kadar hak ettiği değeri görememiştir. Gizem Yılmaz Günümüze gelindiğinde ise, yapay zekânın hayatımızın her alanında önemli bir aktör haline geldiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu durum, insan ve yapay zekânın birlikte var olduğu yeni bir toplum modelinin zeminini de …
Devamını oku »Dante’nin Evrensel Krallığı Evrensel Hukuka Dönüşür mü?
Dante’nin Evrensel Krallığı Evrensel Hukuka Dönüşür mü? isimli makale ilk olarak Toplumcu Düşünce Dergisi internet sitesinde 1 Aralık 2020 tarihinde yayınlanmıştır. İbrahim Aycan – Dante’nin Evrensel Krallığı Evrensel Hukuka Dönüşür mü? Bundan 700 yıl önce Orta Çağın karanlığında yaşayan Dante Alighieri, 13. ve 14. Yüzyılların mücadeleleri ve çileleri içinde bir hayale kapılmıştı. Bu büyük hayali kısa ömrüne sığdırmış ve insanlığa hem bir müjde vermiş hem de bir hedef koymuştu: Evrenselleşmiş Krallık! Laik düşünceye de kapı aralayan bu hayalin gerçeğe dönüşmesine bir adım kalmışken bu hayali söndürecek gelişmeler de aynı dönem içinde yaşanmaktaydı. Yaşadığı zamanın aydınlığını temsil eden Dante için bugün üniversitelerde …
Devamını oku »Bahri Savcı
Prof. Bahri Savcı, 26 Temmuz 1914 tarihinde Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde doğdu. İstanbul Erkek Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Mezuniyetinin ardından çeşitli memuriyetlerde bulundu. Doktora yapmaksızın doçent unvanını kazanmış, 1942 yılında asistan olarak girdiği SBF’de, 1954 yılında profesör oldu. 1961 Anayasasını hazırlamakla görevli Kurucu Meclis‘in Temsilciler Meclisi‘ne üye seçilen ve Anayasa Komisyonu‘nda görev aldı. Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu’na başkanlık etti. Türk kamuoyuna insan hakları kavramını tanıtmada öncülük etti ve SBF’de İnsan Hakları Merkezi’nin kurulmasını sağladı. 12 Mart Dönemi‘nde TRT’de yapılan bir açık oturumda direnme hakkına ilişkin sözleri üzerine gözaltına alınarak 1 ay tutuklu kaldı. Hakkında açılan davada …
Devamını oku »Madımak Katliamının Üzerindeki Zamanaşımı Zırhı
Madımak Katliamının Üzerindeki Zamanaşımı Zırhı / Av. Çağla ÜREDEN 1919 yılında Atatürk’ün yaptığı Sivas Kongresiyle bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararların verildiği ve Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas’ta, 30 yıl önce Pir Sultan Abdal Şenliklerine davetli yazar, şair, düşünür ve sanatçılardan oluşan 33 aydınımız ve 2 otel görevlisi Madımak Otelinde diri diri yakılarak öldürüldü. Olay alevlerin küle çevirdiği otelin adıyla, yani Madımak Katliamı olarak anılmaktadır. Madımak Katliamı davasının kimi sanıklar bakımından zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi hususu günümüzde oldukça tartışmalıdır. İnsanlığa karşı işlenen suçlar zamanaşımına tabi değildir, bu nedenle üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin zamanaşımı nedeniyle dava düşürülemez. İnsanlığa karşı suçlar, siyasal, felsefi, …
Devamını oku »Konuşulmadıkça Belirsiz Bir Metafora Dönüşen Anayasal İlke: Laiklik
Konuşulmadıkça Belirsiz Bir Metafora Dönüşen Anayasal İlke: Laiklik – İbrahim Aycan Kafasını kuma gömmüş bir toplum ile karşı karşıyayız. Anayasanın en başında büyük ve kalın harflerle yazılı olan temel bir kuralın her gün çiğnendiği, çiğnendikçe adeta yokluğa mahkûm edildiğinin varsayıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Herkesin temel güvencesi, yaşamının, düşüncelerinin, inançlarının ve hayallerinin garantörü olan laiklik ilkesi her ne kadar anayasal ve yasal güvence atında olsa da fiili olarak her gün ayaklar altına alınmakta, insanlığın ve içinde yaşadığımız toplumun ortak müktesebatı yok sayılmakta ve sanki bu durum normalmiş gibi kafalar kuma gömülmektedir. Çare bu değil! Çare bu olmasa ve çarenin ne olduğu …
Devamını oku »Laikliğin Dönüşü Vakur ve Muhteşem Olacak
Laikliğin Dönüşü Vakur ve Muhteşem Olacak Bundan tam 229 yıl önce, 1791’de dünya tarihinin en trajik ve en utanç verici olayı gerçekleşti. Modern demokrasinin başlangıç tarihi sayılan 1789 Fransız Devrimi ile ilan edilen İnsan Hakları Bildirgesini beğenmeyen Olympe de Gouges erkek egemen bulduğu bildirgeye karşı Kadın hakları Bildirgesini yayınladı. Gouges öncülüğünde hazırlanan Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirisi(1) dünya tarihinde önemli yeri olan Yurttaş ve İnsan Hakları Bildirisi’nde kadın yurttaşların göz ardı edildiğini ileri süren devrimci kadınlar tarafından hazırlanmıştı. İnsan hakları tarihinde milat sayılan 1789’un hemen ardından gelen bu bildiri, maalesef bugün literatürde hak ettiğinden daha az yer tutmaktadır. Oysaki bu bildiri …
Devamını oku »5 Şubat – Hukuk Takvimi
5 Şubat – Hukuk Takvimi 1723 Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi‘ni imzalayan tek din adamı ve tek kolej başkanı John Witherspoon doğdu. (Ölümü: 15 Kasım 1794) Ulusal özgürlük davasına destek verdi ve Kıta Kongresi’nin önde gelen bir üyesi oldu. Öğrencilerinin çoğu devlet hizmetine girdi, ABD başkanı, başkan yardımcısı, kabine üyesi, senatör, kongre üyesi, yüksek mahkeme yargıcı ve eyalet valisi oldu. 1737 Koreli Neo-Konfüçyüsçü filozof, merkantilist, diplomat, ekonomist ve romancı Yeonam Park Ji-won, yaşamını yitirdi. (Ölümü: 20 Ekim 1805) 1788 Hukukçu ve eski Birleşik Krallık Başbakanı Robert Peel doğdu. Lincoln’s Inn’de hukuk eğitimi aldı. (Ölümü: 2 Temmuz 1850) İki kez Birleşik Krallık Başbakanlığı …
Devamını oku »10 Nisan – Hukuk Takvimi
10 Nisan – Hukuk Takvimi 1844 Belçikalı avukat ve siyasetçi Jules de Burlet doğdu. (Ölümü: 1 Mart 1897) Hukuk eğitimi aldı ve Nivelles’te avukatlık yaptı. 1872’den 1891 yılına kadar belediye başkanlığı görevini üstlendi. 1884’de Belçika Halk Temsilciler Meclisi’nde, Nivelles seçim bölgesini temsil etti. 1891’de İçişleri Bakanı oldu. 1894’de Belçika Senatosuna seçildi. Belçika’nın 15. Başbakanı olarak göreve getirildi ve 26 Mart 1894 – 25 Şubat 1896 tarihleri arasında başbakanlık yaparak hukukçu başbakanlar listesine girdi. Görevden ayrıldıktan sonra onur konuğu olarak Devlet Bakanı ve 1896-1897 yıllarında Belçika’nın Portekiz büyükelçisi olarak görev yaptı. 1897’de doğduğu yerde, Nivelles’de yaşamını yitirdi. 1845 Türk Polis Teşkilatı kuruldu. …
Devamını oku »Muammer Aksoy
Prof. Dr. Muammer Aksoy, 1917 yılında Antalya iline bağlı İbradı ilçesinde doğmuş, 31 Ocak 1990 tarihinde Ankara’da terörist bir eylem sonucunda öldürülmüştür. Aksoy, eksi Antalya milletvekillerinden hukukçu ve bürokrat Numan Aksoy’un oğlu ve Türk tıp tarihinde önemli bir isim olan Prof. Dr. Muzaffer Aksoy‘un kardeşidir. Aksoy, 1939 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi‘ni bitirmiş ve 1950 yılında Zürih Üniversitesi Hukuk ve Devlet Bilimleri Fakültesi’nde “Hukuki Açıdan Karşılaştırmalı ve Eleştirel Bir Yaklaşımla Evlilik Dışı Çocukların Miras Hakkı” başlıklı tezi ile doktorasını tamamlamıştır. Doktorasını tamamlayan Aksoy, Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku kürsüsünde asistan olarak göreve başlamıştır. Bu görevinin ardından 1952 yılından itibaren Ankara …
Devamını oku »Nutuk ve Atatürk
Atatürk, 15-20 Ekim 1927 günlerinde, TBMM toplantı salonunda, öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere, altı gün süre ile, her gün iki toplantıda konuşmuş ve Nutuk’un tamamı 36 saat 31 dakikada okunmuştur. Atatürk 1927 yılının ilk yarısında Millî Mücadele ve Cumhuriyet tarihine ışık tutacak büyük bir Nutuk hazırlamaya başlamış, günlerce uykusuz kalmış, çalışması esnasında fazla sigara içmekten ve yorgunluktan ötürü Haziran ayı ortalarında bir kalp krizi geçirmiş, 16 Mayıs 1919’dan beri uzak kaldığı İstanbul’a ilk defa gitmiş ve 30 Eylül’e kadar İstanbul’da kalarak 500 sayfayı geçen bu eseri kendi el yazısı ile yazmış ve yüzlerce belgeyi de vesikayı toplayarak “Büyük Nutuk”unu …
Devamını oku »