Ana Sayfa » Hukukbook » Tekâlif-i Milliye Emirleri

Tekâlif-i Milliye Emirleri

Tekalif-i Milliye Emirleri, 7 Ağustos 1921 tarihinde yayımlanan ve on emirden oluşan ulusal yükümlülüklerdir. Tekalif; mükellef olma, külfet yüklenme, mükellefiyet veya sorumluluk anlamına gelmektedir. Tekâlif-i Milliye, Millî Yükümlülükler veya Ulusal Vergileri ifade etmektedir ve Kurtuluş Savaşı döneminde silahlı kuvvetlerin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Mustafa Kemal Atatürk‘ün kanunla kendisine verilen yetkilerini kullanarak yayınladığı on maddelik vergisel mükellefiyetlerdir. Aynî mükellefiyet yanında ayrıca şahsen hizmet yükümlülüğü de getirilmiştir.

Türk ve Yunan Orduları arasında 22 güne süren ve Türk askerinin zaferiyle sonuçlanan Sakarya Meydan Muharebesi’nden önce, Türk Ordusu Sakarya nehrinin doğusuna çekilmek zorunda kalmış, Tekalifi Milliye Emirleri öncesine tekabül eden günlerde Mustafa Kemal Paşa topyekün harp doktrinini harekete geçirmiş, kararlar bu seferberlik çerçevesinde oluşturulmuştur. Tekalif-i Milliye kararlarından sonra, 7 Ağustos 1921 ve 26 Ağustos 1922 tarihleri aralığında bu kararların uygulanmasını göstermek üzere ayrıca 48 Genel Emir yayınlanmıştır.

Emirler kapsamında yurt genelinde Tekalif-i Milliye Komisyonları toplanmış ve her bölgedeki uygulamaları belirlemiş; toplanan malları cepheye göndermiş, hizmet yükümlülüğü içeren emirleri tatbik etmiştir. Komisyonlar kaymakam başkanlığında kurulmuş; ilçe mal müdürü, en büyük askeri amir, idare meclisi, belediye ve ticaret odası temsilcileri ile Müdafaa-i Hukuk Dernekleri komisyonda yer almıştır.  Köylerde imamlar ve muhtarlar komisyonun doğal üyesi olarak görev yapmıştır.

Her ilçede kurulan Tekâlif-i Milliye Komisyonlar aracılığıyla; halkın, elindeki silah ve cephaneyi üç gün içinde orduya teslim etmesi, her ailenin bir askeri giydirmesi, halkın elindeki erzakın bir kısmına el konulması, ticarete konu her türlü giyim eşyasının ve makineli araçların yüzde kırkına el konulması, binek hayvanlarına, taşıt araçlarına ve sahipsiz bütün mallara el konulması, tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangoz gibi iş sahiplerinin ordunun emrinde çalışması kararlaştırılmıştır.

Tekalif-i Milliye Emirleri kapsamında görev yapan komisyon üyelerine ücret ödenmemiş; tutanakla el konulan tüm malların bedeli savaş sonrasında devlet tarafından hak sahiplerine geri ödenmiştir.

Tekâlif-i Milliye Emirleri
  1. Her ilçede kaymakamın başkanlığında malmüdürü ve ilçenin en büyük askeri amiri ile idare meclisi, belediye ve ticaret odalarının seçtikleri üyelerden oluşan Tekalif-i Milliye Komisyonları (Milli Yükümlülükler Komisyonları) Kurulacaktır. Bu komisyonlara o yörenin Müdafaa-i Hukuk Dernekleri merkez kurulundan iki üye ile köylerde imamlar ve muhtarlar tabii üye olarak katılacaklardır.
  2. Kentler, kasabalar ve köylerdeki her ev birer kat çamaşır (kilot, fanila veya benzeri iç giyim), birer çorap, birer çift çarık hazırlayacak, belirli süre içinde komisyona teslim edecektir. Ordu ihtiyaçlarında kullanılacak bu giyeceklerin, yöresel özellikler gözönünde tutularak hazırlanmasına dikkat edilecektir.
  3. Tüccar ve halk elinde bulunan çamaşırlık bez, amerikan patiska, yıkanmış veya yıkanmamış yün ve tiftikle, erkek elbisesi yapımına yarayan her türlü yazlık ve kışlık kumaş, kösele, taban astarlığı, sarı ve siyah meşin sahtiyan mamül veya yarı mamül çarık, fotin, demir kundura çivisi, kundura ve saraç ipliği, nal, nal yapımında kullanılan demir, yem torbası mıh, yular, belleme, kolan, kaşağı, gebre, semer ve urganların yüzde kırkı Tekalif-i Milliye Komisyonlarına teslim edilecektir. Teslim edilen malların bedelleri daha sonra devlet tarafından ödenecektir.
  4. Tüccar ve halkın elinde bulunan mevcut buğday, un, saman, arpa, kuru fasulye, bulgur, nohut, mercimek, koyun, keçi, kasaplık sığır, şeker, gazyağı, pirinç, sabun tereyağı, zeytinyağı, tuz, çay ve mum stoklarının yüzde kırkına ordu adına el konulacaktır. El konulan malların bedelleri daha sonra devlet tarafından ödenecektir.
  5. Ordu içinde alınan taşıt araçlarının dışında halkın elinde kalan her türlü taşıt aracıyla (at arabası, yaylı, öküz arabası, kağnı, at, eşek, katır, deve, kamyon, kamyonet, motorlu tekne, taka) halk ayda bir kez olmak ve yüz kilometreyi aşmamak şartıyla orduya ait malları istenen yere kadar taşıyacaktır. Taşıma hizmetleri parasız yürütülecek, kimseye ücret ödenmeyecektir.
  6. Ülkeyi terk etmiş olanların hazineye geçmiş olan mallarından ordu ihtiyacını karşılamaya yarayacak olanlara el konulacaktır.
  7. Halkın elinde bulunan savaşta yararlanılabilecek her türlü silah ve cephane, en çok üç gün içinde Tekalif-i Milliye Komisyonlarına teslim edilecektir. El konulan silah ve cephane için ücret ödenmeyecektir.
  8. Halkın, tüccarın ve nakliyecilerin elinde bulunan benzin, vakum, gres yağı, makina yağı, don yağı, saatçi ve taban yağları, vazelin, otomobil lastiği, kamyon lastiği, lastik yapıştırıcısı, solüsyon, buji, soğuk tutkal, Fransız tutkalı, telefon makinası, kablo, çıplak tel, pil tecrit edici madde ve bunlara benzer malzeme ile sülfirik asit stoklarının yüzde kırkına ordu adına el konulacaktır. Alınan mal ve malzemenin bedelleri daha sonra devlet tarafından ödenecektir.
  9. Demirci, marangoz, dökümcü, tesviyeci, saraç ve araba yapan esnaf ile imalathaneler tespit edilecek, bunların üretim, onarım ve yapım kapasiteleri hesaplanacaktır. Ayrıca süngü, kılıç, mızrak ve eğer yapabilecek zanaatkarlar da aranıp belirlenecektir. Söz konusu edilen esnaf, imalathane ve zanaatkarlar savaş araç ve gereçleri üretimi, onarım ve yapımı ile görevlendirilecektir. Sürekli görevlendirileceklere geçimlerine yetecek ücret ödenecektir.
  10. Daha önce halka bırakılmış olan dört tekerlekli yaylı araba, dört tekerlekli at ve öküz arabalarının bütün donatımları ve hayvanları dahil olmak üzere yüzde yirmisi; binek atı, top çekebilecek hayvanlar, yük taşıma atı, katır, eşek ve develerin yüzde yirmisi ordu adına alınacaktır. Bütün bu alınanların bedeli daha sonraları devlet eliyle ödenecektir.

Bunu okudunuz mu?

Argumentatum Ad Hominem – Ad Hominem

Argumentatum Ad Hominem – Ad Hominem; bir argümana cevap verirken argümanı eleştirmekten ziyade argümanı ileri …