Ana Sayfa » Mevzuat » Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Kantar Kavşağı Toplu Açılış törenine katıldı. Törende açılış kurdelesini Başbakan Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetmi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ve sanatçı Şivan Perver ile kesti. (İbrahim Yakut - Anadolu Ajansı)

Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun

Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun, 10 Temmuz 2014 tarihinde kabul edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin 2009 yılı ortalarında başlattığı çözüm süreci kapsamında çıkarılan Kanun, Resmi Gazete’nin 16 Temmuz 2014 tarihli sayısında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kanun halen yürürlüktedir. 2018 yılında çıkarılan 700 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile  kanundaki “Bakanlar Kurulu” ibaresi yerine “Cumhurbaşkanı” ibaresi getirilmiştir.

Kanunun Kabulü Öncesinde ve Sonrasındaki Gelişmeler 

2013 yılında PKK, Türkiye sınırlarından çekileceğini duyurmuş ve 63 üyeli Akil İnsanlar Heyeti oluşturulmuştur.

Demokratik Açılım, Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi, Barış Süreci ve Çözüm Süreci gibi tanımlamalar ile yürütülen müzakere döneminde kabul edilen kanuna karşı CHP ve MHP sert bir muhalefet yürütmüş, meclis komisyonlarında muhalefet şerhi koymuş, genel kurulda red oyu vermiştir.

İstanbul Barosu kanunu, “Terörün Cesaretlendirilip Ödüllendirilmesi Ve Toplumsal Ayrışmanın Derinleştirilmesi Kanun Tasarısı” olarak tanımlamıştır.

Ayrıca, barış sürecinin nasıl yürüteceğine ilişkin çalışmayı tamamlamak üzere meclis komisyonu oluşturulmuştur. Öte yandan, kamuoyunda büyük yankı uyandıran Dolmabahçe toplantısı 28 Şubat 2015’te  yapılmıştır.

Çözüm Süreci, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından fiilen sona ermiştir.

 

Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun GENEL GEREKÇESİ

Türkiye 2002 yılından itibaren, tarihinin en kapsamlı demokratik değişim, dönüşüm ve normalleşme süreçlerini yaşamaktadır. Bu süreçlerde, toplumun tamamını kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten, vatandaşların ülkeye aidiyetlerini ve Devlete güvenlerini pekiştiren “sessiz devrim” niteliğinde ileri adımlar atılmış, köklü reformlar gerçekleştirilmiştir. Milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda gerçekleştirilen bu reformlar, toplumun farklı kesimleri tarafından yaygınlıkla benimsenmiştir.

Atılan bu adımların oluşturduğu olumlu psikolojik ortam, Türkiye’nin geçmişi on yılları bulan ve toplumun barış ve kardeşliğine yönelik en önemli tehdidi oluşturan terör sorunuyla mücadelede bir paradigma değişikliğinin ve çözüm perspektifinin önünü açmıştır. Böylece terör sorunu ile vatandaşların meşru ve demokratik talepleri birbirinden ayrılmış, tüm toplum kesimlerinin sorunlarına karşı daha duyarlı bir yaklaşım benimsenmiştir.

Bu kapsamda, 2009 yılı Temmuz ayında terörü sona erdirmek ve toplumsal barış ve kardeşliği güçlendirmek amacıyla Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi başlatılmıştır. Bu süreçte, ülkemizde çeşitli toplum kesimlerinin sorunlarıyla yüzleşmeyi ve çözümler geliştirmeyi mümkün kılan özgür ve dinamik bir tartışma ortamı ortaya çıkmıştır.

2012 yılı sonlarında ise daha güçlü, demokratik, özgür, güvenli ve huzurlu bir Türkiye için bir Devlet politikası olarak çözüm süreci başlatılmıştır.

Çözüm sürecinin nihai hedefi; terörün tamamen sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi ile milli birlik ve beraberliğin pekiştirilmesidir.

Çözüm süreci, şiddeti ve silahı aradan çıkarma, sözü, düşünceyi ve siyaseti devreye alma sürecidir.

Toplum, çözüm sürecine güçlü bir destek vermekte olup, kamuoyunda sürece ilişkin olumlu bir beklentinin hakim olduğu gözlemlenmektedir. Çözüm sürecinin topluma mal olmasında düşünür, yazar, akademisyen, sanatçı gibi toplumun farklı kesimlerinden ve saygın isimlerden oluşan Âkil İnsanlar Heyetinin samimi gayretlerinin de katkısı olmuştur. Artan kamuoyu desteği bu sürecin başarıya ulaşmasının en önemli garantisidir.

Öte yandan, 9/4/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde toplumsal barış yollarının araştırılması ve çözüm sürecinin değerlendirilmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur. Komisyonun sekiz ayı bulan çalışmaları sonucunda hazırlanan nihai rapor, sorunun çözümüne ışık tutacak önemli tespit ve öneriler içermektedir.

Ayrıca ülkemizin demokratikleşme tarihinde oldukça önemli bir yer teşkil eden ve “Dördüncü Demokratikleşme Paketi” olarak da bilinen 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile çözüm süreci bağlamında da önemli düzenlemeler hayata geçirilmiştir.

Sürecin ilk olumlu etkisi, akan kanın yaklaşık on dokuz aydır durması, dolayısıyla vatandaşlarımızın daha güvenli ve daha huzurlu bir ülkede yaşamaları olmuştur. Çözüm süreci sayesinde ülkemizin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri on yıllardır özledikleri normalleşme görüntülerine kavuşmaya başlamıştır.

Bölgede ekonomi ve turizm canlanmaya başlamış; normalleşme ortamının olumlu yansımaları, yaşamın tüm alanlarında çok daha fazla hissedilir olmuştur.

Çözüm sürecinin başarıya ulaşması Türkiye’nin hızlı bir ekonomik gelişme ve kalkınma hamlesi içine girmesini sağlayacaktır. Ülkemiz bu temel sorununu çözdükten sonra bütün gücünü ve dinamizmini ekonomik gelişmeye aktarma fırsatı bulacaktır.

Çözüm süreci, çok boyutlu ve değişik aşamalar içeren dinamik bir süreçtir. Dolayısıyla sürecin farklı aşamalarında atılması gereken yeni adımlar söz konusu olabilecektir. Bu ise Devlet kurumlarının arasındaki etkin koordinasyonun yanı sıra halkın ve sivil toplumun sürece aktif katılımlarını sağlayacak düzenlemelerin oluşturulmasını gerektirmektedir.

Çözüm süreci, hâlihazırda ilgili kurumların mevzuatları çerçevesinde yürütülmektedir.

Gelinen noktada, sürecin ilerletilmesi ve Devlet politikası niteliğinin pekiştirilmesi açısından, münhasıran çözüm sürecine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmasında fayda görülmektedir.

Terör eylemleri sürdüğü müddetçe, güvenlik güçlerinin ve adli makamların hukuk içinde kalarak bunlarla mücadele etmesi kanuni görevleridir. Diğer yandan, bir hukuk devletinde çözüm süreci çerçevesinde görevin ifası niteliği taşıyan faaliyetler nedeniyle kişilerin hukuki, cezai ve idari yönlerden sorumlu tutulma tehdidi altında kalmaları da kabul edilemez.

Dünyadaki benzer süreçler incelendiğinde sorunun niteliğinden ve ülkelerin kendi özgün şartlarından kaynaklanan farklı fiili ve yasal uygulamaların söz konusu olduğu dikkat çekmektedir.

Çözüm sürecinin milli niteliği ve bugüne kadarki ulusal ve uluslararası deneyimler dikkate alınarak hazırlanan Tasarı, ülkemizdeki çözüm sürecinin daha güçlü bir yasal dayanağa kavuşturulmasını amaçlamaktadır.

TERÖRÜN SONA ERDİRİLMESİ VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞMENİN GÜÇLENDİRİLMESİNE DAİR KANUN

Kanun Numarası : 6551
Kabul Tarihi : 10/7/2014
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 16/7/2014 Sayı : 29062
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 54

Amaç ve kapsam

MADDE 1

(1) Bu Kanunun amacı, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için yürütülen çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Uygulama, izleme ve koordinasyon

MADDE 2

(1) Hükümet, çözüm süreci kapsamında aşağıdaki hususlarda gerekli çalışmaları yürütür.

a) Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyoekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları belirler.
b) Gerekli görülmesi hâlinde, yurt içindeki ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları görevlendirir.
c) Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alır.
ç) Bu Kanun kapsamında yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlar.
d) Alınan tedbirlere ilişkin uygulama sonuçlarını izler ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlar.
e) Gerekli mevzuat çalışmalarını yapar.

Yetki ve sekretarya
MADDE 3

(1) Cumhurbaşkanı, çözüm sürecine ilişkin gerekli kararları almaya yetkilidir.

(2) Çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmaların koordinasyonu ve sekretarya hizmetleri Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütülür.

Kararlar ve yerine getirilmesi
MADDE 4

(1) Bu Kanun kapsamında verilen görevler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirilir.

(2) Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki görevleri yerine getiren kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz.

Yürürlük
MADDE 5

Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 6 

Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde-1

Madde ile, Kanunun amacı, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için başlatılan çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak belirlenmektedir.

Madde-2

Madde ile, Hükümetin çözüm süreci kapsamında alacağı tedbirler ile ilgili uygulama, izleme ve koordinasyon görevleri düzenlenmektedir.

Madde-3

Madde ile, çözüm sürecine ilişkin hususlarda Bakanlar Kuruluna gerekli kararları alma yetkisi verilmektedir. Bu kapsamda kamu kurum ve kuruluşları Bakanlar Kurulunca alınan kararların yanı sıra ilgili mevzuatlarından kaynaklanan görev ve yetkileri yürütmeye de devam edeceklerdir.

Madde ile ayrıca, çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin koordinasyonun ve sekretarya hizmetlerinin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütüleceği hüküm altına alınmaktadır.

Madde 4- Madde ile, Kanun kapsamında verilen görevlerin, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirileceği düzenlenmiştir. Öte yandan, bu süreçte görev alanların ve çalışmalara katılanların, gerçekleştirdikleri faaliyetler nedeniyle gelecekte herhangi bir yaptırım tehdidi ile karşılaşmamaları amacıyla, bu görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğunun doğmayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.

Madde 5- Yürürlük maddesidir.

Madde 6- Yürütme maddesidir

Bunu okudunuz mu?

Schuman Bildirgesi

Schuman Bildirgesi, Avrupa Birliğinin ilk adımını oluşturan manifestodur. Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman tarafından 9 …