Tullia d’Aragona, 1510 yılında doğmuş ve 1556 yılında ölmüş olan İtalyan filozoftur. İyi bir eğitim alan İtalyan filozof Tullia d’Aragona, ünlü “Aşkın Sonsuzluğu Üstüne Diyalog” isimli eserinde Platoncu bir yaklaşım ile sonsuz aşk üzerine düşüncelerini dile getirmiştir. Cadı ve fahişe olduğu gibi suçlamalar ile karşı karşıya kalmış fakat bu gerekçeyle yargılanmamış yada zulme uğramamıştır.
Yaşamı boyunca, zamanının en iyi kadın yazar, şair ve filozoflarından biri olarak görülmüştür. Dönemindeki ve ardılları olan ünlü erkek filozoflardan birçoğunu etkileyen Tullia’nın çalışmaları, kadınların erkeklerle eşit olmasını sağlamıştır. Şöhreti ve başarısı onu Rönesans’ın önemli şairlerinden biri haline getirmiştir. Yaptığı çalışmalar, yazdıkları ve edebi yetenekleri sayesinde dönemin adamlar ve ünlü şairlerle arkadaşlık etme fırsatını yakalamıştır.
Tullia, 30 yaşındayken Venedik’e taşınmış ve burada şair Bernardo Tasso ile arkadaşlık etmiştir.
Tullia d’Aragona, “Aşkın Sonsuzluğu Hakkında Diyaloglar” isimli eserini 1547 yılında yazmıştır. Neo-Platoncu bir kadının cinsel ve duygusal özerk iddiası olarak başlangıçta İtalya’nın Venedik kentinde yayınlanan bu roman, Rinaldina Russell ve Bruce Merry tarafından 1997’de İngilizce olarak tercüme edilmiştir. Bu felsefe kitabı, türünün ilk örneğidir. Bu çalışma, Rönesans’ın yükselişi sırasında kadınlara kısmi bir özgürlük alanı sağlanmasının ve kadınların elde ettiği bu küçük özerkliğin var olduğu dönemde ortaya çıkabilmiştir.
Erken dönem İtalya Rönesansının yazarlarından olan ve 1418 –1466 yıllarında Venedik’te yaşayan İsotta Nogarola‘dan sonra İtalya’da ortaya çıkan en önemli düşünürlerdendir.
Tullia’nın yaşamı boyunca, her türlü şehvetli deneyimlerin kutsal sayıldığı düşünülüyordu ancak Tulia, çalışmalarında tüm cinsel güçlerin kontrol edilemez ve kusursuz olduğunu ve manevi ihtiyaçlarla birleştirildiğinde ahlaksız sevgiyi yarattığını savunuyordu. Aşkın onurlu olabilmesi için, bu esere göre, hem erkeklerin hem de dişilerin, vücutlarının ve ruhlarının cinsel ve manevi isteklerini kabul etmeleri ile mümkündür. Tullia, kadınları hem cinsel nitelikleri hem de akıllarıyla erkeklerle eşit seviyede tutmakta ve erkek kadın eşitliğini savunmaktadır. Bu anlamda Avrupa Aydınlanması öncesi önemli düşünürlerdendir.
Tullia d’Aragona, Venedik ve Floransa’dan sonra doğmuş olduğu şehir olan Roma’ya dönmüş ve 1556’da Roma’da ölmüştür. Ölümünden sonra, eserleri 1552, 1694, 1864, 1912, 1974, 1975 ve 1980 yıllarında İtalyanca olarak yayınlanmıştır.
Tullia d’Aragona’nın çalışmaları, Chicago Üniversitesi’nden “Erken Modern Avrupa’daki Diğer Sesler” başlığı ile ele alınmıştır.
Rönesans dönemi kadın yazarlarından olan Tullia d’Aragona’nın metinleri, kadınların özgürleşmesinin tarihçelerinden sayılmaktadır.