Ana Sayfa » Hukukbook » Türkiye Afganistan İttifak Antlaşması

Türkiye Afganistan İttifak Antlaşması

Türkiye Afganistan İttifak Antlaşması, 1 Mart 1921 tarihinde Türkiye adına Yusuf Kemal Tengirşenk ve Rıza Nur, Afganistan adına General Mehmed Veli Han tarafından imzalanmıştır. Antlaşma, TBMM hükümetinin doğulu devletlerle yaptığı ilk dostluk antlaşması olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Dönemi Uluslararası Antlaşmalarının ilklerinden olan Türkiye Afganistan İttifak Antlaşması, 1928 yılında Ankara’da yenilenmiş ve yeni antlaşmada ittifak taahhüdü tadil edilmiştir.
İngiltere’nin egemenliğinde bulanan Afganistan’ın 1919 yılında bağımsızlığını kazanmasından sonra Rusya’dan yardım istemek üzere Moskova’ya göndermiş olduğu heyetin yaptığı görüşmeler sonucunda Rusya, Afganistan’ın bağımsızlığını tanımıştır. Türkiye Heyetinin Moskova’da bulunduğu sırada, bağımsızlığını henüz kazanmış olan Afganistan’ın temsilcilerinin de orada bulunması vesilesiyle iki ülke arasında bir ahitname imzalanmıştır.
Antlaşmanın 2.maddesinde, “Taraflar birbirlerinin istiklâlini tanımayı, bütün şark milletlerinin kurtuluşunu ve hürriyetini bu milletlerin istediği idare tarzına müstakil bir şekilde gerçekleştirme hakları olduğunu belirtiyordu” denilmekte ve istiklal mücadelesi veren iki halkın dayanışması vurgulanmaktadır.
Antlaşmaya göre; Türkiye Afganistan’a kültürel bakımdan yardım etmeyi, subay ve öğretmen göndermeyi taahhüt etmiş; iki ülke arasında ticaretin geliştirilmesi, posta teşkilatının kurulması ve iki taraftan birinin tanımadığı antlaşmayı diğerinin de tanımaması gibi hususlar yer almıştır. Antlaşmadan sonra Afganistan Hükümeti Ankara’ya elçi göndermiş, bu durum hareketi TBMM’ni meşruiyeti bakımından olumlu sonuçlar doğurmuştur.

turk-afganistan-dostluk

Afganistan ve TBMM karşılıklı olarak birbirinin varlığını ve bağımsızlığını resmi olarak kabul etmiş, iki ülkeden birinin saldırıya uğraması halinde diğer tarafın kendisine saldırılmış olarak kabul etmesi ilkesi benimsenmiş, karşılıklı yardımlaşma ve destek sözü verilmiştir. Türkiye’nin varlığını ve bağımsızlığını tanıyarak Ankara’ya elçi gönderen ilk Müslüman ülke Afganistan olmuştur.

TÜRKİYE – AFGANİSTAN ANTLAŞMASI

Moskova, 1 Mart 1921

(Metin)

Bismillâhirrahmanirrahim,

Yüce Türkiye Devleti ve Afganistan, içtenlikle birbirine bağlı, bir umut ve kutsal amaçla gönülleri dolu olarak; nesnel ve moral bakımdan bütünüyle yüksek ortak çıkarlara sahip bulundukları ve bu devletlerden birinin mutluluk ve felâketinin ötekinin mutluluk ve felâketine neden olacağı kanısı ve inancıyla; Doğu dünyasının uyanma ve kurtuluşunun başlangıcının sevinçle görüldüğü şu anda, geçmiş zamanlardaki gibi bağlantısız (irtibatsız) ve yalnız kalınamayacağı ve kendilerine kimi tarihsel görevler düşmekte olduğu bilinci içinde; bir vücudun parçası gibi, Taraflardan birine gelecek sıkıntı ve dertten öteki Tarafın etkilenip üzüntü duymasını doğal sayan bu iki kardeş Devlet ve ulus, aralarında öteden beri var olan moral birliği ve doğal ittifakı siyaset alanına geçerek, bu ittifaka somut ve resmi bir nitelik verip tüm Doğunun gelecekteki mutluluğu için hayırlı bir başlangıç olmak üzere, uğurlu bir İttifak Antlaşması yapmayı kararlaştırmışlardır. Bu amaçla,

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmetince:

Hükûmet üyelerinden Ekonomik İşler Bakanı Yusuf Kemal ve

Eğitim İşleri Bakanı Dr. Rıza Nur Beyler;

Yüce Afganistan Devletince:

Olağanüstü Büyükelçi Sayın General Mehmet Veli Han; yetkili Temsilci olarak atanmışlardır. Adı geçen yetkili Temsilciler, birbirlerinin yetki belgelerinin düzenli olduğunu görerek, aşağıdaki maddeleri kabul etmişlerdir:

Madde 1

Çok şükür bağımsız bir yaşam sürdüren Türkiye Devleti, içtenlikle ve gönülden bağlar ile bağlı bulunduğu Yüce Afganistan Devletini gerçek anlamıyla bağımsız tanımayı bir görev bilir.

Madde 2

Bağıtlı Yüksek Taraflar, tüm Doğu uluslarının kurtuluş, bütünüyle her Ulusun istediği herhangi bir rejim ve hükûmet biçimi ile kendisini yönetmekte özgür olduğunu açıklar; Buhara ve Hayve Devletlerinin bağımsızlığını tanırlar.

Madde 3

Yüce Afganistan Devleti, yüzyıllardan beri İslâmiyet’e önderlik ve ona üstün görevler yapmış olan, Hilâfet dünyasını elinde tutan Türkiye’nin bu alanda lider olduğunu, bu fırsattan yararlanarak da, açıklar.

Madde 4

Bağıtlı Taraflardan biri, Doğuyu istilâ, ya da sömürge yapma siyasetini izleyen her hangi bir emperyalist Devlet tarafından ötekine yapılacak saldırıyı bizzat kendine yapılmış sayarak, elindeki araçlar ve olanaklarıyla, onu püskürtmeyi kabul eder.

Madde 5

Bağıtlı Taraflardan her biri, ötekinin anlaşmazlık içinde bulunduğu üçüncü devletin çıkarlarına uygun, ya da öteki bağıtlı Tarafın çıkarlarına zararlı her hangi bir devletlerarası antlaşma ve sözleşme yapmamayı ve herhangi bir devletle antlaşma imzalayacağı zaman öteki Tarafa haber vermeyi yükümlenir.

Madde 6

Bağıtlı Taraflar, arasındaki ekonomik ve ticaret ilişkilerinin ve Konsolosluk işlemlerinin düzenlenmesi için gerekli sözleşmeleri ayrıca yapacaklar ve şimdiden birbirlerinin Başkentlerine Büyükelçi göndereceklerdir.

Madde 7

Bağıtlı Taraflar iki ülke arasında düzenli ve özel postalar kurarak, siyasal durumları ile eğitim, ticaret vb. durumlardan ve her türlü gereksinim ve isteklerinden, karşılıklı ve en ivedi olarak, birbirlerine bilgi vereceklerdir.

Madde 8

Türkiye Afganistan’a kültür alanında yardım etmeyi, öğretmen ve subay göndermeyi ve bu öğretmenler ve subayların en az beş yıl görevde kalmasını ve bu sürenin sonunda, Afganistan isterse, yeniden eğiticiler göndermeyi yükümlenir.

Madde 9

Bu Antlaşma en kısa sürede onaylanacak ve o andan başlayarak yürürlüğe girecektir.

Madde 10

Bu Antlaşma iki örnek olarak Moskova’da düzenlenmiş ve Tarafların tam yetkili Temsilcilerine imza edilip verilmiştir. Antlaşma Hicri yılın bin üç yüz otuz dokuzunda, Cemaziyelahirin yirmi birinci gününe rastlayan, bin üç yüz otuz yedi yılı Martının birinci salı gününe rastlayan, bin üç yüz otuz yedi yılı Martının birinci salı günü imza edilmiştir.

Olağanüstü Büyükelçi Veli
Yusuf Kemal
Doktor Rıza Nur

Bunu okudunuz mu?

Mülteci Hukukunda Çocukların Statüsü

Mülteci Hukukunda Çocukların Statüsü isimli eser, Gedik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nurşin Küçükyazıcı tarafından yayına hazırlanarak …