Yeni
Ana Sayfa » Hukukbook » Türkiye- İtalya Ticaret Antlaşması

Türkiye- İtalya Ticaret Antlaşması

Türkiye- İtalya Ticaret Antlaşması, 29 Aralık 1936 tarihinde imzalanmış, antlaşmanın onaylanması 11 Haziran 1937 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Kıratlığı arasında 29 ilkkânun 1936 da Roınada imzalanan Ticaret ve Seyrisefain nıuahedenamesile Ticaret Anlaşmasının ve merbutlarının tasdikına dair kanun” ile uygun bulunmuştur.

Türkiye namına Hüseyin Ragıb Baydur ve Mussolini’nin damadı da olan hukukçu ve İtalyan Dışişleri Bakanı Galeazzo  Ciano tarafından imzalanmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Kıratlığı arasında 29 ilkkânun 1936 da Roınada imzalanan Ticaret ve Seyrisefain nıuahedenamesile Ticaret Anlaşmasının ve merbutlarının tasdikına dair kanun
Kanun No: 3246 Kabul tarihi : 11/6/1937
Madde 1 — Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Kırallığı arasında 29 ilkkânun 1936 tarihinde Romada imza edilen Ticaret ve Seyrisefain Muahedenamesile Ticaret Anlaşması ve merbutları 1 ikincikânun 1937 tarihinden itibaren mer’i olmak üzere kabul ve tasdik olunmuştur.
Madde 2 — Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 3 — Bu kanunun hükümlerini icraya icra Vekilleri Heyeti memurdur.  15/6/1937

Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Kırallığc arasında Ticaret ve Seyrisefain Muahedesi

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve İtalya Hükümeti iki memleket arasında ticarî münasebetleri tanzim etmek maksadile atideki hususları kararlaştırmışlardır:

Madde 1

İki Âkid Taraf memleketler menşe ve mevridli tabiî mahsulât veya mamulâtı diğer taraf memleketine hini ithalinde sair bilûmum memleketlerden gelen mümasil eşyaya tatbik edilen veya edilecek olan vergi, emsal, resim, munzam resim veya her hangi bir mükellefiyetten başka veya daha yüksek bir mükellefiyete tâbi tutulmıyaçaktır.

İtalyaya vaki olacak ihracatta Türkiye ve Türkiyeye yapılacak ihracatta İtalya bu hususta her hangi bir memlekete ihraç olunan ayni mevaddan aldıkları ve alacakları ihraç resminden veya her hangi bir resimden başka veya daha yüksek resim almıyacaktır.

Madde 2

Üçüncü bir memlekete yapılacak muameleye müsavi muamele teminatı, ithalât ve ihracat resimlerinin cibayetine ve gümrük teminatına eşyanın gümrük depolarına vaz’ı- na, gümrük aidat ve muamelâtına ve gümrükten ithal ve ihraç edilen veya transit olarak geçen emtianın sevki muamelesine, eşyanın tahmiline ve verification usullerine tarifelerin tasnif ve tefsirine, muvakkat ithalât ve ihracata ve yeniden ihracata şa­ mil bulunacaktır.

Madde 3

Geçen maddelerde zikredilen üçüncü bir memlekete yapılacak muamelenin ayni muamele atideki hususata tatbik edilmiyecektir:

1 – İki Yüksek Âkid taraftan birinin memleketlerile hem- hudud olan memleketlerde iki Taraftan on beş kilometreyi tecavüz etmiyen bir saha dahilindeki hudud ticaretini kolaylaştırmak üzere bahşedilmiş olan ve ileride bahşedilecek menafi;
2 – Âkid Hükümetlerden biri tarafından halen aktedilmiş veya ileride aktedilecek olan bir gümrük ittihadından inbias eden hususi müsaadata;
3 – İtalya tarafından kendi müstemlekelerine veya himayesi altındaki memleketlere bahşedilmiş veya ileride bahşedilecek olan menafi ve müsaadatı mahsusaya;
4 – Türkiye tarafından 1923 senesinde Osmanlı İmparatorluğundan ayrılmış olan memleketlere bahşedilmiş veya ileride bahşedilecek menafi ve müsaadatı mahsusaya.

Madde 4

İki Yüksek Âkidlerden birine aid olup transit suretile bir veya müteaddid memleketlerden geçerek diğer Âkidin arazisine ithal edilmiş olan tabiî veya mamul mevad, hini ithallerinde kendi menşelerinden doğrudan doğruya ithal edildikleri takdirde tâbi olacakları gümrük resim veya aidatından başka veya daha yüksek bir vergi, resim ve aidata tâbi tutul- mıyacaklardır. Bu hüküm doğrudan doğruya transit eşyasına tatbik edileceği gibi aktarma yeniden ambalaj ve bir müddet antrepoda kaldıktan sonra transit olarak geçen emtiaya da tatbik olunacaktır.

Madde 5

İki memleket arasındaki ticarî muamelâta müteallik tediyat ve ithalât rejimi işbu mukaveleye bağlı olan hususî itilâf mucibince tanzim edilecektir. Ancak şurası mukarrerdir ki Yüksek Âkid Taraflardan her biri iki memleket arasında alım ve satım mevzuu olabilecek emtianın idhal ve ihraç ve transitini tahdid veya menetmek hak- kını işbu tahdidat ve memnuiyete mümasil şerait altında bulu­nan diğer bilûmum memleketlere de ayni zamanda tatbik edil­mekte olması şartile ve atideki ahvalde muhafaza ederler.

a) Devletin emniyetine veya umumî asayişe müteallik esbab saikasile;
b) Zabıtai sıhhiye ve baytariye sebebile ve hayvanat ve nebatatı hastalıklardan, böcek ve her türlü tufeylî hayvanattan muhafaza maksadile;
c) Harp levazımı tedarikinde ve fevkalâde ahvalde;
d) Halen tesis edilmiş veya atiyen tesis edilecek olan Devlet inhisarlarına riayeten;
e) Memleket dahilinde yerli emtianın istihsali, ticareti nakil ve istihlâkine taallûk eden dahilî mevzuat mucibince tatbik edilen veya edilecek olan memnuiyet ve tahdidatı mümasil ecnebi emtiasına da teşmil edebilmek için.

Madde 6

İki Âkid Taraftan birinin sancağını hâmil ha­muleli veya kiralanmış (surlest) gemiler diğer Tarafın liman ve sularına girip çıktıkları veya tevakkuf ettikleri esnada Devlet, komün korporasyon, âmme hizmetinde bulunanlar veya her hangi bir müessese menfaatine mahiyeti ve ismi ne olursa olsun cibayet edilen vergi, resim ve tazminat hususunda millî gemilerin tâbi bulundukları muamelenin aynına ve muadiline tâbi olacaklardır. Aynı muamele gemilere yer tahsisinde, sefainin liman, koy, körfez, havuz ve doklarda tahmil ve tahliyelerde her türlü tesisat ve inşaattan istifadelerinde ve umumiyetle gemilerin yük ve yolcu ve mürettebatının tâbi bulunabileceği her hangi ah­ kâm ve muamelâtta tatbik olunacaktır. Ancak şurası mukarrerdir ki, Yüksek Âkid Taraflardan biri canibinden kabotaj servisine tahsis edilen millî sefaine bahşedilmiş veya edilecek olan hususî teshilât muvacehesinde muamelede tesavi taleb olunamaz.

Yukarıdaki fıkralarda derpiş edilen hususata müteallik her nevi imtiyazat ve serbestiden istifade hakkı Âkidlerden biri tarafından üçüncü bir Devlet gemilerile mürettebat, yolcu ve yüklerine bahşolunduğu takdirde işbu menafi kayıdsız ve şartsız olarak hemen diğer Taraf gemi, mürettebat, yolcu ve hamulelerine de bahşedilecektir.

Madde 7

Âkid Taraftan birinin bayrağını taşıyan geiniler her hangi ecnebi bir memlekete aid malı yüklemek veya yükünü tamamlamak veyahut ecnebi bir memleketten getirmiş oldukları hamulenin tamamını veya bir kısmını tahliye etmek için diğer Âkid Tarafın limanlarından birine girdikleri takdirde millî kanun ve nizamlara riayet etmek şartile hamulesini ayni memleketin başka bir limanına veya ecnebi bir limana boşaltılacak olan kısmını bu kısım için muhafaza rüsumundan maada hiç bir resim ve masraf vermeksizin gemide muhafaza veya yeniden başka bir mahalle ihraç edebilecektir.

İşbu muhafaza resmi millî gemilerden alınan mikdarda istifa olunacaktır.

Madde 8

Yüksek Âkid Taraflardan birine aid bir gemi diğer Âkid Tarafın sularında battığı, karaya oturduğu ve hasara uğradığı veya mecburî tevakkufa maruz kaldığı takdirde mezkûr sefine ve hamulesi mümasil vaziyetlerde mahallî kavanin ve nizamat ile millî sefinelere bahşedilmiş olan müsaadat ve muafiyete mazhar olacaklardır. Kaptan, mürettebat ve yolculara olduğu gibi gemi ve ha­ mulesine de millî gemilere yapıldığı misillû yardım ve imdad gösterilecektir. Dahilî sarfiyat için memlekete idhal edilmediği takdirde batmış veya kazazede olmuş olan gemiden kurtarılan eşya idhalde alınan rüsum ve vergilerden hiç birine tâbi tutulmıyacaktır.

Madde 9

Gemilerin tabiiyeti, her iki Hükümet makamatı tarafından mensub oldukları memleket kavanin ve nizamatına tevfikan ita edilmiş olan şahadetname ve vesikalara göre, her iki tarafça tanınacaktır. Mahkeme kararı ile yapılan satış hariç olmak üzere Âkid Taraftardan birine gemiler, sancak tebdili muamelesi yapıldığına dair geminin mensub olduğu Devlet memurini tarafından veril­miş beyanname olmaksızın millileştirilemiyecektir. Âkidlerden biri tarafından ita edilmiş olan hacmi istiabı vesikaları ve hacmi istiabiye müteallik sair vesaik yine mezkûr iki Âkid Hükümetler arasında yapılacak hususî anlaşmalara tevfikan tanınacaktır.

İşbu anlaşmaların akdine değin Yüksek Âkidlerden her birine mensub gemiler diğer Yüksek Âkid Taraf limanlarında gemi seyrisefer rüsumunun tediyesi hususunda gemi vesaikinde mukayyed bulunan safî hacmi istiabî, millî gemilerin safî hacmi istiabisini tayin için tatbik olunan usullerle tesbit olunan safî hacmi istiabiye muadil addedilerek yeniden hiç bir hacmi istia- bi tayini muamelesine tâbi tutulmıyacaktır.

Madde 10

Millî muamele ve en ziyade mazharı müsaade millet muamelesi tatbikına mütedair yukardaki maddelerde münderiç ahkâm atideki hususata şamil değildir.

1 – Her iki memleketten birinde mer’i olan veya mer’i olacak olan kavanine tevfikan devam edilecek olan kabotaj; Her halde Türk ve İtalyan gemileri ecnebi memleketlerden getirmiş oldukları hamulenin tamamını veya bir kısmını çıkar­ mak veya ecnebi memleketlere götürecekleri hamuleyi yükle­mek veya tamamlamak maksadile iki Âkid memleketin limanlarından bir veya bir kaçına uğrayabileceklerdir:
2 – Millî ticareti bahriyeye yapılan ve yapılacak olan teşvikata;
3 – Deni z sporu cemiyetlerine ve tenezzüh gemilerine bahşedilmiş olan hususî imtiyazata;
4 – İnhisar veya iştirak suretile işletilmekte bulunan kendi gemilerine Hükümet tarafından yapılan teşvikata;
5 – İki Yüksek Âkid Tarafın kar a sularında yapılacak balık avcılığına ve millî balık avcılığı mahsulâtının müstefid olduğu veya olabileceği hususî menafie;
6 – Limanlar, sahiller ve plajlarda bahri hizmetler icrasına ve tahlisiye ve imdadı bahrî ve romorkör ve kılavuzluk işleri icrasına.

Madde 11

Mevrid ve cinsine olursa olsun her nevi eşyanın iki Yüksek Âkidlerden birinin arazisine millî gemilerle idhali; transit veya deposu mümkün olabildiği takdirde aynı eşyanın diğer Âkid Taraf gemilerile de oraya idhali, oradan ihracı, transit olarak geçirilmesi kabil olabilir.

Bu takdirde bu eşya aynı teshilâta mazhar olacak ve miliî gemilerle naklolunan mümasil eşyaya tatbik edilen vergiden daha yüksek hiç bir vergi ve resme veya daha ağır tahdidata tâbi tutulmıyacaktır.

İşbu kaide yabancı ülkelerden gelen gemilerden çıkan yolculara veyahut yabancı ülkelere giden gemilere binen yolculara da tatbik olunur. Bu son vaziyette gemiler hangi limandan hareket ediyorsa ve o liman Âkidlerin hangisinin arazisinde kâin ise o memlekette bu gibi yolcu nakline mahsus gemilere tatbik edilmekte veya edilecek olan ahkâmı kanuniyeye riayetle mükelleftirler.

Madde 12

İşbu mukavele tasdik olunacak ve tasdikna­ meler mümkün olduğu kadar kısa bir müddet zarfında Ankara – da teati olunacaktır. Mamafih Romada nota teatisi suretile ve muvakkat kaydile mer’iyete girebilecektir.

İşbu mukavele muvakkaten mer’iyete girdiği tarihten itibaren on sekiz ay müddetle muteber olacaktır. Uç ay evvel ihbar edilmek surelile fesholunmadığı takdirde işbu anlaşma kendiliğinden birer senelik müddet için tecdid olunur Tasdikanliimekal Yüksek Âkid Taraflar murahhasları işbu mukavelenameyi imzalamışlar ve mühürlerini vazetmişlerdir.

29 ilkkânun 1936 tarihinde Romada ik i nüsha olarak tanzim kılınmıştır.

Türkiye namına Hüseyin Ragıb Baydur

İtalya namına Ciano
Roma, 29 ilkkânun 1936

Munzam protokol

Bugünkü tarihle akdedilmiş olan Ticaret ve Seyrisefain Mukavelesinin imzası muamelesine tevessül olunduğu sırada zirdel vaziülimza murahhaslar mezkûr mukavelenin ayrılmaz bir cüzünü teşkil etmek üzere atideki beyanatta bulunmuşlardır:

(Madde 5 e)

İktisadî vaziyeti hazıra münasebetile iki Âkid Taraf icabı takdirinde hali hazırda kendi pazarlarına ecnebi mallarının idhalini tanzim eden sistemde bazı tadilât salâhiyetini mütekabilen tanırlar.

Bu takdirde Yüksek Âkid Taraflardan biri tarafından alınacak yeni tedbirler, iki memleket arasındaki münasebatı ticariyeyi mümkün olduğu kadar haleldar etmemek suretile diğer tarafın emtiasına tatbik edilecektir. Mamafih böyle tebeddüller dolayısile menafiinin haleldar olduğunu takdir eden Yüksek Taraf yeni müzakere açılmasını taleb etmek hakkına malik olacak ve taleb tarihinden itibaren bir ay zarfında bu husus için açılan müzakere bir neticeye var­madığı takdirde işbu muahedeyi feshetmek hakkını haiz bulunacak ve işbu fesih keyfiyeti feshin tarihinden itibaren 30 günlük bir müddet zarfında müessir olacaktır.

İşbu protokol ayrıca bir tasdika tâbi olmayıp aid olduğu muahedenin musaddak nüshalarının teatisile Âkid Yüksek Taraflarca tasdik edilmiş addedilecektir.

Hüseyin Ragıb Baydur Ciano

Roma , 29 birincikânun 1936
İtalya Hariciye Nazırından Roma Türkiye Büyükelçisine

Bay Büyük Elçi,

İtalya Kırallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bugün Romada imza edilen Ticaret ve Seyrisefain muahedesinin 12nci maddesinin ihtiva ettiği hükme göre işbu muahede nota teatisi suretile muvakkat olarak tasdikından evvel mer’iyete konulabilecektir. Mezkûr muahedenin 1937 senesi ikmcikânununun birinci gününden itibaren mer’iyet mevkiine konulmasında İtalyan Hükü­ metinin mutabık olduğunu ıttılaınıza arzetmekle şeref kazanırım.

Derin saygılarımın kabulünü dilerim Bay Büyük Elçi. Ciano

 

Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Kırallığı arasında mün’akid Ticaret Anlaşması

Ticarî münasebetlerini inkişaf ettirmek arzusunda bulunan Türk ve İtalyan Hükümetleri atideki noktaları kararlaştırmışlardır:

Madde 1

İtalya menşeli emtia, melfuf 1 numaralı listede gösterilen kontenjanlar hududu dahilinde Türkiye’ye idhal edilecektir.

Madde 2

Türk menşeli emtia, melfuf 2 numaralı listede gösterilen kontenjanlar hududu dahilinde İtalya’ya idhal edilecektir.

Madde 3

1 ve 2 numaralı listelerde yazılı kontenjanlar on iki aylık bir müddet için tayin edilmiş olup, her altı aylık devre için % 50 nisbetinde verilir. Mamafih şurası mukarrerdir k i mevsime tâbi mahiyette olan mallar için, kontenjanlar anlaşmanın mevkii meriyette bulunduğu müddet zarfında altı aylık devre tevziatına tâbi tutul­ maksızın Türk ve İtalyan makamatı aidesince bilitilâf tayin olunacak bir müddet için verilir.

Her senenin birinci altı aylık devresinde istimal edilmemiş bulunan kontenjanlar otomatik bir surette müteakıb altı aylık bir devreye nakledilir.

Madde 4

1 temmuz 1937 tarihinden itibaren Tüıkiye’ye vaki İtalyan ihracatile İtalyaya vaki Türk ihracatı arasında on beş milyon İtalyan liretini mütecaviz gayritabiî bir muvazenesizlik müşahede edilecek olursa her iki

Hükümet verilmiş veya verilecek olan kontenjanların tekrar tetkikini veya yeni kontenjanlar verilmesini taleb etmek hakkını haiz olacaktır.  Bu takdirde taleb tarihinden itibaren bir ay zarfında müzakerata başlanılmış ve bu müzakereler intaç edilmiş bulunacaktır.

Bu bir aylık müddet zarfında itilâf hasıl olmadığı takdirde Aki d Tarafların her biri üç ay evvelinden yapılacak bir ihbarla itilâfı feshetmek hakkını haiz olacaktır.

Madde 5

işbu itilâfnamenin mevkii mer’iyete girmesinden sonra her iki memleketten biri menşeli olup birinden diğerine ihraç edilecek emtia ile birlikte ihracatçı memleketin makamatı
aidesince verilmiş ve merbut numuneye tevfikan iki nüsha olarak tanzim edilmiş bir menşe şahadetnamesi olacaktır. İşbu
şahadetnamenin bir nüshası idhal gümrüğü tarafından mühürlenerek aynı gün zarfında idhalâtçı memleketin clearing muamelâtını tedvire memur olan bankasına tevdi edilecektir.

Madde 6

İşbu anlaşma tarihinde mevkii icrada bulunan ve Tarafeyni Akideync e tasdik edilmiş olan hususî takaslar, 4 nisan 1934 tarihli Türkiye ile İtalya arasında mün’akid olup mübadelâtı ticariyenin tediyatma mütedair bulunan anlaşma ahkâmına tevfikan tasfiye edilecektir.

İşbu anlaşma bu günkü tarih ile imza edilen Ticaret ve Seyrisefain Muahedesile birlikte mevkii mer’iyete girecektir.

Mer’iyet müddeti aynı olup aynı tarihte hitam bulacaktır. Yukarıda zikredilen ticaret ve seyrisefain mukavelesinin gayri kabili tefrik bir cüzünü teşkil eden işbu anlaşmanın feshi mezkûr mukavelenamenin de mer’iyetten düşmesini icab ettirecektir.

Tasdikanlilmekal işbu anlaşma imza olundu. Romada 29 birincikânun 1936 da iki nüsha olarak tanzim
edilmiştir.

Türkiye namına Hüseyin Ragıb Baydur
İtalya namına  Ciano

 

Türkiye- İtalya Ticaret Antlaşması İmza Atanlar 

Türkiye namına Hüseyin Ragıb Baydur

İtalya namına  Ciano

Bunu okudunuz mu?

49’lar Davası

49’lar Davası, İleri Yurt gazetesini çıkaran Musa Anter, Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu’nun yayımladığı Kürtçe …