Yeni
Ana Sayfa » Hukukbook » Türkiye-Yunanistan Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakemlik Antlaşması

Türkiye-Yunanistan Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakemlik Antlaşması

Türkiye-Yunanistan Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakemlik Antlaşması, 30 Ekim 1930 tarihinde imzalanmış, 29 Şubat 1931 tarihli resmi gazetede yayınlanmış, 5 Ekim 1931’de yürürlüğe girmiştir. Yunanistan ile aynı tarihte “Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Hükümeti arasında aktolunan İkamet, Ticaret ve Seyrisefain Mukavelename(Türkiye-Yunanistan İkamet, Ticaret ve Deniz Taşımacılığı Sözleşmesi) imzalanmıştır. Deniz Kuvvetleri sınırlandırılmış, iki devlet sınırlarını güvenceye alarak deniz silahlanmasına ayrılacak kaynakları başka sahalara aktarmayı amaçlamıştır. Geçmişten gelen sorunları aşmak, dostluğa ve işbirliğine yönelmek iki devletin de amacı olmuştur.

Türkiye Cümhuriyetile Yunanistan Hükümeti arasında akledilen dostluk, bitaraflık, uzlaşma ve hakem ınuahedenamesile merbutu bahri kuvvetlerin tahdidine mütedair protokolün tasdiki hakkında kanun

Kanun 1152

Kabul tarihi: 121211931

Madde 1 — Yunan Cümhuriyetile 30 teşrinievvel tarihinde Ankarada akit ve imza edilmiş olan dostluk, bitaraflık, uzlaşma ve hakem muahedenamesi ve iki memleketin bahrî kuvvet ve teslihatına müteallik olup ayni tarihte imza edilen ve bu muahedenameye merbut bulunan protokol tasdik edilmiştir.

Madde 2 — İşbu Kanun neşri tarihinden itibaren muteberdir.

Madde 3 — İşbu Kanunun icrasına Hariciye Vekili memurdur.

Türkiye Cümhuriyetile Yunanistan Hükümeti arasında akledilen dostluk, bitaraflık, uzlaşma ve hakem ınuahedenamesile merbutu bahri kuvvetlerin tahdidine mütedair protokol – Türkiye-Yunanistan Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakemlik Antlaşması

Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Cümhuriyeti Hükümetleri arasında imza edilen dostluk, bitaraflık, uzlaşma ve hakem muahedesi

Her hususta bir vifak siyaseti takip, umumî sulh işine yardım ve Türkiye ile Yunanistan arasında tahaddüs edecek ihtilâfları umumî hukuku düvelin en yüksek esaslarına göre halletmek emrindeki arzularını ifade eylemek isteyen Türkiye Reisicümhuru Hazretleri ve Yunanistan Reisicümhuru Hazretleri bu müşterek niyetlerini bir muahedename ile tahakkuk ettirmeğe karar vermişler ve murahhasları olarak,

Türkiye Reisicümhuru Hazretleri: Başvekil Malatya Meb’usu ismet Paşayı, Hariciye Vekili, İzmir Meb’usu Doktor Tevfik Rüştü Beyefendiyi,

Yunanistan Reisicümhuru Hazretleri: Başvekil Müsyü Eleftherios K. Veniselos’u Başvekil Vekili Hariciye Nazırı Müsyü Andre Michalakopoulos’u tayin etmişler.

ve murahhaslar bu baptaki salâhiyetnamelerini yekdiğerine tebliğ ile usul ve kaidesine muvafık bularak atideki hükümleri kararlaştırmışlardır.

Madde 1

Yüksek Akitler tarafeynden birinin aleyhine müteveccih hiç bir siyasî veya iktisadî itilâfa ve kombinezona dahil olmamağı mütekabilen taahhüt ederler.

Madde 2

Yüksek Âkitlerden biri, sulhperverane tarzı hareketine rağmen bir veya birkaç devlet tarafından taarruza
uğradığı takdirde diğer taraf muha samanın bütün müddeti devamınca bitaraflığı muhafaza etmeği taahhüt eyler.

Madde 3

Yüksek Âkitler aralarında ihtilâfı mucip olan ve alelâde diplomasi usullerile halledilemiyen bilcümle meseleleri zirdeki 8-19 uncu maddelerde derpiş edilen uzlaşma usulüne tâbi tutmağı taahhüt ederler. Uzlaşma usulünde muvaffakiyet hasıl olmadığı takdirde, işbu muahedenamenin 20-23 üncü maddelerine tevfikan, bir adlî tesviye çaresi araştırılacaktır, meğer ki âkitler beynelmilel ihtilâfatın sulhan tesviyesi için aktolunan 18 teşrinievvel 1907 tarihli itilâfnamenin 55 inci ve müteakip maddelerine yahut kendi aralarında mevcut herhangi bir anlaşmaya tevfikan teşkil edilen bir hakem mahkemesine müracaat hususunda mutabık kalmış olsunlar.

Madde 4

Geçen maddedeki ahkâm, Yüksek Âkitler arasında mer’i muahedat mucibince, onlardan birinin salâhiyetine dahil bulunan meselelere ne de hâkimiyet hakkına taallûk eden hususata tatbik olunmaz.

Bir meselenin hakkı hâkimiyete taallûk edip etmediğini tahrirî bir beyanname ile tayin etmek her Âkidin hakkıdır, itiraz vukuunda diğer Âkit işbu mütekaddim meseleyi hallettirmek için hakeme veya Beynelmilel Adalet Divanına müracaat edebilir.

Balâda mezkûr maddenin ahkâmı işbu muahedenameden mukaddem olan ve maziye ait bulunan hadisattan mütevellit ihtilâfata da tatbik edilmez.

Madde 5

Tarafeyn arasında mer’i diğer itilâfnamelerle halleri için hususî bir usul derpiş edilmiş olan ihtilâflar, işbu itilâfnamelerin ahkâmına tevfikan hallolunacaklardır.

Madde 6

Eğer bir ihtilâfın mevzuu tarafeynden birinin dahilî kanunlarına nazaran adlî veya mülkî makamatın salâhiyetleri dahilinde bulunuyorsa, mezkûr taraf, salâhiyettar makam tarafından makul müddetler zarfında kat’î bir hüküm verilmezden evvel ihtilâfın işbu muahedede derpiş edilen muhtelif usûllere tâbi tutulmasına muhallefet edebilecektir. Bu takdirde, işbu muahedede derpiş olunan usullere müracaat etmek isteyen tarafın mezkûr karardan itibaren bir sene zarfında, arzusunu diğer tarafa iblâğ etmesi lâzımdır.

Madde 7

Âkitlerden biri tarafından diğer Âkide yapılacak talep üzerine, işbu muahedenamenin tasdiknamelerinin teatisini takip eden altı ay zarfında, bir Daimî Uzlaşma Komisyonu teşkil edilecektir.

Âkitler, hilâfına ittifak etmedikleri takdirde, Uzlaşma Komisyonu âtideki tarzda teşekkül edecektir.

1 – Komisyonun 5 azası olacaktır. Tarafeynden her biri kendi tebaası meyanından müntehap bir aza tayin edecektir. Diğer üç komiser üçüncü devletler tebaaları meyanından müttefikan intihap edileceklerdir. Bunların ayni tâbiiyeti haiz bulunmamaları, ikametgâhlarının âkitler ülkesinde bulunmaması ve kendilerinin işbu âkitler hizmetinde olmamaları lâzımdır. Âkitler komisyon reisini bunlar arasından seçecekler ve ihtilâf zuhûrunda, işbu üç komiserden hangisinin reis olacağı kur’a ile teayyün edecektir.

2 – Komiserler üç sene için tayin olunacaklar ve tekrar intihap edilebileceklerdir. Müttefikan tayin edilmiş olan komij serler memuriyetleri esnasında tarafeynin ittıfakile tebdil olunabileceklerdir. Usul ve muameleye henüz iptidar edilmediği müddetçe tarafeynin her biri kendisince tayin edilmiş olan komiseri tebdil edebilecektir.

3 – Ölüm, istifa veya her hangi bir mâni dolayisile vukubulacak münhaller, en kısa bir müddet zarfında, tayin usulüne tevfikan doldurulacaktır.

Madde 8

Eğer bir ihtilâfın zuhûrunda, âkitler tarafından tayin olunmuş bir Daimî Uzlaşma Komisyonu mevcut bulunmıyorsa, âkitlerden birinin diğerine yapacağı talepten itibaren üç aylık bir müddet zarfında, işbu ihtilâfın tetkiki için bir Hususî Uzlaşma Komisyonu teşkil edilecektir. Âkitler arasında hilâfına karar olmadıkça, tayinler yukarıdaki madde ahkâmına tevfikan yapılacaktır.

Madde 9

Müttefikan intihap edilecek azalar 10 ve 12 inci maddelerde tesbit olunan müddetler zarfında tayin olunmazlarsa, icap eden tayinlerin icrası tarafeynce müttefikan intihap edilen bir üçüncü devlete havale olunacak ve bu hususta ittifak hasıl olmadığı takdirde âkitlerden her biri diğer bir devlet gösterecek ve bu tayinler iki devlet tarafından müttefikan icra olunacaktır. Şayet üç aylık bir müddet zarfında işbu iki devlet mutabık kalamıyacak olurlarsa, bunlardan her biri tayin olunacak azaların miktarınca namzet irae edecektir. Bu suretle teklif edilen namzetlerden hangilerinin tayin olunacağı kur’a ile taayyün edecektir.

Madde 10

Uzlaşma Komisyonuna müracaat, müttefikan hareket eden âkitlerin beraberce, v=ya ittifak olunmadığında, âkitlerden birinin veya diğerinin reise bir istida vermesi suretile olur.

İstida, ihtilâf mevzuunu muhta aran anlattıktan sonra, komisyondan bir uzlaşmağa vardıracak her türlü tedabire müracaat | eylemesi talebini ihtiva edecektir.

İstida, âkitlerden yalnız biri tarafından verilmiş ise, müsted’i âkitçe işbu istida diğer âkite vakit fevtetmeden tebliğ edilecektir.

Madde 11

İhtilâfın âkitlerden biri tarafından komisyona arzı tarihinden itibaren on beş gün zarfında âkitlerin her biri, bu ihti’âfın tetkiki için, meselede salâhiyeti mahsusası bulunan bir kimseyi kendi azasının yerine ikame edebilecektir. Bu hakkı istimal eden âkit keyfiyeti derhal diğer âkide haber verecek bu takdirde diğer âkit de ihbarın kendisine vürudundan itibaren on beş gün zarfında ayni suretle hareket etmek salâhiyetini haiz olacaktır.

Madde 12

Âkitler, hilâfına ittifak etmedikleri takdirde Uzlaşma Komisyonu, reisinin irae ettiği mahalde içtima eyliyeçektir.

Madde 13

Uzlaşma Komisyonunun vazifesi muhtelifünfih mesleleri tavzih etmek, bu uğurda faideli malûmatı toplamak ve âkitleri uzlaştırmağa gayret eylemektir.

Komisyon meseleyi tetkik ettikten sonra ihtilâfın halli için tekliflerini bir rapora dercedecektir.

Madde 14

Uzlaşma Komisyonu behemehal mürafaa şeklinde olması lâzım bulunan kendi mesai usulünü, müttefikan başka türlü bir karar vermemiş ise, beynelmilel ihtilâfların muslihane halline dair 18 teşrinievvel 1907 La Haye mukavelenamesinin üçüncü faslı ahkâmını nazarı itibare alarak, bizzat tanzim edecektir.

Madde 15

Uzlaşma Komisyonunun mesaisi ancak akitlerin muvafakatile komisyon tarafından ittihaz olunmuş bir karar üzerine alenî olacaktır.

Madde 16

Akitler, Uzlaşma Komisyonu nezdinde kendilerile komisyon arasında mutavassıt hizmetini gören ajanlar tarafından temsil edileceklerdir; bundan maada, âkitler kendileri tarafından bu husus için tayir edilen müşavir ve mütehassısların yardımına müracaat edebilecekler ve şehadetini faideli addettikleri bilcümle eşhasın komisyonca istimaını talep eyüyebileceklerdir.

Komisyon da her iki tarafın ajanlarile müşavir ve mütehassıslarından şifahî izahat talep etmek ve faideli göreceği her hangi bir şahsı hükümetinin muvafakatile celp ve istima eylemek salâhiyetini haiz olacaktır.
Madde 17 — Akitler, Uzlaşma Komisyonunun mesaisini kolaylaştırmağı ve alelhusus kendisine, mümkün olabildiği kadar vasi mikyasta, bilcümle vesaiki ve faideli malûmatı vermeği ve kendi memleketleri dahilinde ve kendi kanunlarına tevfikan komisyonun şahitler veya mütehassıslar celp ve istima eylemesini ve vak’a mahalline gitmesini temin için malik oldukları bütün vasıtaları kullanmağı taahhüt ederler.

Madde 18

Akitler müddetin etmdidine karar vermedikçe, Uzlaşma Komisyonu ihtilâfın kendisine arzı gününden itibaren dört ay zarfında raporunu tevdi edecektir.

Akitlerden her birine raporun bir nüshası verilecektir.

Rapor, ne hadiselerin ifadesi ne de esbabı hükmiye ve netayiç itibarile, bir hakem kararı mahiyetinde olmıyacaktır.

Madde 19

Uzlaşma Komisyonu, raporunda münderiç hal tekliflerine âkitler tarafından verilecek cevap için bir müddet tayin edilecektir. İşbu müddet üç aydan fazla olmıyacaktır.

Madde 20

Müttefikan tayin olunan komiserlerden her biri mesainin filen devamı esnasında, miktarı âkitlpr tarafından tesbit edilecek ve onlarca müsavaten ita olunacak, bir tazminat alacaktır. Buna mukabil, her âkit kendi tarafından tayin olunan komisyon azasının tazminatını tesbit ve ita edecektir.

Komisyonun faaliyetinden dolayı tahaddüs eden masraflar iki tarafça mütesaviyen ödenecektir.

Madde 21

Komisyonun teklifleri tarafeynce kabul edilmez ise onlardan her biri komisyonun raporunda tayin olunan müddet zarfında, ihtilâfı Daimî Beynelmilel Addet Divanına arzetmek salâhiyetini haiz bulunacaktır.

Divanın reyine .nazaran, ihtilâf hukukî mahiyette olmadığı takdirde onun, hakkında bir hukuku düvel kaidesi tatbik edilemezse, Divanın hakkaniyet ve nasafet dairesinde halledilebileceği hususunda her iki taraf müttefiktir.

Madde 22

Akitler, her meselede, ihtilâfın mevzuunu sarahaten tayin eden ve Daimî Beynelmilel Adalet Divanına verilebilecek hususî salahiyetleri ve kendi aralarında mukarrer sair bilcümle şeraiti tesbit eyliyen hususî bir tahıdmname tanzim edeceklerdir.

Tahkimname âkitlerin hükümetleri arasında nota teatisi suretile yapılacak ve bunun her noktası Adalat Divanı tarafından tefsir edilecektir. Eğer âkitlerden birinin adlî tesviye talebini aldığı günden itibaren üç ay zarfında tahkimnamenin metni takarrür etmez ise tarafeynden her biri alelâde bir istida ile Adalet Divanına müracaat edebilecektir.

Madde 23

Beynelmilel Daimî Adalet Divanı âkitlerden birinin adlî makamatı veya herhangi bir makamı tarafından verilen bir kararın hukuku düvele tamamen veya kısmen muhalif olduğunu tesbit eder ve bu akidin hukuku esasiyesi mevzuubahs kararın netayicini izaleye müsait olmaz veya ancak kısmen izaleye müsait olursa mutazarrır olan tarafa divan kararı ile muiısifane bir tazminat verilmesi icap edeceğinde âkitler mutabıktırlar.

Madde 24

Beynelmilel Daimî Adalet Divanı tarafından verilen karar âkitler tarafından hüsnü niyetle tenfiz edilecektir

Kararın tefsirinde tahaddüs edebilecek müşkilât her bir âkidin bu hususta alelâde bir istida tarikile kendisine müracaat eyliyebilecek olduğu Adalet Divanı tarafından hallolunacaktır.

Madde 25

Uzlaşma usul ve muamelâtının veya adlî tesviye usul ve muamelâtının devam ettiği müddetçe âkitler, uzlaşma komisyonu tekliflerinin kabulüne veya Beynelmilel Daimî Adalet Divanı kararının icrasına halel getirebilecek mahiyette olan herhangi bir tedbiri ittihazdan tevakki edeceklerdir.

Madde 26

Eğer işbu muahedenamenin inkızasında muallâk bir uzlaşma veya adlî tesviye muamelesi mevcut bu’unuyor ise işbu /muamele bu muahedenamenin ahkâmına yahut âkitlerin onun yerine ikamesinde mutabık kaldıkları her hangi bir diğer mukavelename ahkâmına tevfikan devam edecektir.

Madde 27

İşbu muahedenin gerek tefsirinde gerek icrasında tahaddüs edebilecek ihtilâflar, nizaların tavs’fine taallûk edenler de dahil olduğu halde, Beynelmilel Daimî Adalet Divanına doğrudan doğruya alelâde istida ile arzolunacaktır.

Madde 28

İşbu muahedename en kısa bir müddet zarfında tasdik olunacak ve tasdiknameleri teati edilir edilmez mer’iyete girecektir. Muahedename mer’iyete girdiğinden itibaren beş sene müddetle muteber olacaktır. Bu müddetin hitamında, altı ay evvel mefsuhiyeti ilân edilmezse, ikinci bir beş senelik müddet için temdit edilmiş addolunacak ve bu tarzda devam edilecektir.

Balâdaki mevadı tasdikan, isimleri yukarıda zikredilen murahhaslar işbu muahedeyi imza etmişlerdir.

Ankara, 30 teşrinievvel 1930

PROTOKOL
Bahri Kuvvetlerin Tahdidine Mütedair Protokol – Deniz Kuvvetlerinin Sınırlandırılmasına İlişkin Protokol 

 Bu günkü tarih ile imza edilen Dostluk ve Hakem Misakının imzasına saik olan prensipler ile mütehalli bulunan ve bahrî teslihat masraflarının beyhude artmasının önüne geçmek ve her bir tarafın haiz olduğu şeraiti mahsusayı nazarı itibare alarak, mütekabil kuvvetlerin mütevazi tarzda tahdidi yolunda mütesaviyen ilerlemek arzusunu besleyen yüksek âkitler bahrî teslihat yarışının, her iki tarafça, hulûsu tam dairesinde dostane bir fikir ve izahat teatisi suretile, önünü alabilmek fırsatını iki hükümete bahşeylemek için, altı ay evelden diğer akide haber vermeden hiç bir harp gemisinin veya teslihatının siparişi, iktisabı veya inşası cihetine gitmemeği taahhüt ederler.


Hukuk Ansiklopedisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bunu okudunuz mu?

Mümtaz Soysal

Prof. Dr. Mümtaz Soysal, 15 Eylül 1929 tarihinde Zonguldak’ta doğmuş, ilkokulu Zonguldak’ta 1936-1941 yıllarında tamamlamıştır. …