Yeni
Ana Sayfa » Hukukbook » Uçakların Kanundışı Yollarla Ele Geçirilmesinin Önlenmesi Hakkında Sözleşme

Uçakların Kanundışı Yollarla Ele Geçirilmesinin Önlenmesi Hakkında Sözleşme

Uçakların Kanundışı Yollarla Ele Geçirilmesinin Önlenmesi Hakkında Sözleşme(Convention for the suppression of Unlawful Seizure of Aircraft), 16 Aralık 1970 tarihinde La Haye’de imzalanmış, 14 Ekim 1971 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Sözleşme; literatürde “Uçakların Kanun Dışı Yollarla Elle Geçirilmesinin önlenmesine dair 16 Aralık 1970 tarihli La Haye Sözleşmesi” olarak da bilinmektedir. İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca dillerinde ve dört nüsha olarak imza edilmiştir.

Türkiye tarafından; Millet Meclisi Adalet ve Dışişleri, Cumhuriyet Senatosu Anayasa ve Adalet ve Dışişleri, Turizm ve Tanıtma komisyonları tarafından müzakere edildikten sonra, “Uçakların kanundışı yollarla ele geçirilmesinin önlenmesine dair 16 Aralık 1970 tarihli La Haye Sözleşmesinin onaylanmasının uygun bulunduğu hakkında Kanun” adıyla 30 Kasım 1972 tarihli ve 1634 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunmuş, 7 Aralık 1972 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir.

KANUN GEREKÇESİ 

Uçak kaçırma olaylarının milletlerarası sivil hava servislerinin emniyet içinde faaliyette bulunmalarını cidden tehdit ve dünya milletlerinin sivil havacılığa olan güvenini sarsan bir kapsam kazanması üzerine, konu Milletlerarası Sivil Havacılık Teşkilâtınca de alınmış, anılan Teşkilâtın Hukuk Komitesi tarafından uçaklara kanuna aykırı şekilde el konulması sorununu çözümlemek amacıyle milletlerarası bir Sözleşme tasarısı hazırlanmış, bu olaylara karşı alınacak tedbirleri görüşmek ve bu konuda milletlerarası bir Sözleşme akdetmek amacıyle aynı Teşkilât 1 – 16 Aralık 1970 tarihleri arasında La Haye’de diplomatik bir konferans tertiplemiş, bu konferansa Hükümetimiz de bir heyetle katılmıştır. Konferans sonunda öngörülen tedbirleri ihtiva eden bir Sözleşme metni memleketimiz dahil 50 ülke tarafından imzalanmış 10 devlet tarafından onaylanmasını müteakip 14 Ekim 1971 tarihinde Sözleşme yürürlüğe girmiştir. 1969 yılında muhtelif ülkelere ait 42 uçak, 1970 yılında 37 uçak, 1971 yılında ise 10 uçak hava korsanları tarafından kaçırılmış bulunuyordu.

«Uçakların kanun dışı yollarla ele geçirilmesinin önlenmesi hakkında Sözleşme» ile sağlanan hususlar özetle aşağıda sıralanmıştır.

1. Son yıllarda milletlerarası camianın huzurunu kaçıran uçak kaçırma fiillerine karşı hukukî tedbirler öngörülmektedir.
2. Uçak kaçırma fiili veya buna teşebbüs suç sayılmıştır.
3. Bu suçluların şiddetle cezalandırılması öngörülmüştür.
4. Uçak kaçırma fiili âdi bir suç sayılmış ve suçluların iadesi anlaşmalarında iadesi mümkün suç olarak yer alması öngörülmüştür.
5. Suçlunun iade edilmemesi halinde uçağın kaçırıldığı ülke yetkilileri suçluyu cezalandırmak için gerekli tedbirleri alacaktır.

UÇAKLARIN KANUN DIŞI YOLLARLA ELE GEÇİRİLMESİNİN ÖNLENMESİ HAKKINDA SÖZLEŞME

Başlangıç
İşbu sözleşmeye taraf olan devletler:

(Uçuş halindeki) uçağı veya kontrolünü ele geçirme şeklindeki kanunsuz fiillerin fert ve mal emniyetini tehlikeye düşürdüğünü, hava servislerinin faaliyetini ciddî olarak etkilediğini ve dünya halklarının sivil havacılık güvenliğine karşı itimadını zayıflattığını nazarı dikkate alarak;

Bu fiillerin vukua gelmesinin vahim endişe verici bir mevzu teşkil ettiğini nazarı dikkate alarak;

Bu eylemlerin tekerrürüne mâni olmak gayesiyle, suçluların cezalandırılmaları için uygun tedbirlerin alınmasına acil ihtiyaç olduğu nazarı dikkate alarak;

Aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır:

MADDE  1

Uçuş halindeki bir uçakta bulunan herhangi bir şahıs;

a) Kanun dışı olarak, zorla veya tehditle veya diğer herhangi bir korkutma yolu ile, uçağa el koyar veya uçağın kontrolünü ele geçirirse veya böyle bir harekete teşebbüs ederse, veya
b) Böyle bir hareketi yapan veya buna teşebbüs eden bir şahısla suç ortağı olursa suç işlemiş sayılır. (Bu hareket bundan böyle «suç olarak tanımlanacaktır».)

MADDE 2

Her Âkit Devlet suçu (şiddetli) cezalarla cezalandırmayı taahhüt eder.

MADDE 3

1. Bu Sözleşmenin amaçları bakımından, binişi müteakip bütün dış kapıların kapanmasından, tahliye için kapılardan birinin açılması anma kadar bir uçak her zaman uçuş halinde sayılır. Mecburî iniş halinde, uçak ile uçaktaki yolcu ve malların sorumluluğu yetkili makamlarca deruhte edilinceye kadar uçuşun devam ettiği farz olunur.

2. Bu Sözleşme, askerî hizmet ile gümrük ve polis hizmetlerinde kullanılan uçaklara tatbik edilmez.

3. Bu Sözleşme, ancak içinde suç işlenen uçağın kalkış veya mutat iniş mahallî, uçağın kayıtlı olduğu devlet toprakları dışında bulunduğu takdirde tatbik edilir; uçağın milletlerarası veya yurt içi sefer yapmakta olması önemli değildir.

4. 5nci maddede zikredilen hallerde; içinde suç işlenen uçağın kalkış ve mutat iniş mahallerinin mezkûr maddede zikredilen devletlerden birinin kendi toprakları içinde bulunduğu takdirde bu Sözleşme tatbik edilmez.

5. Suçlu veya suçlu olduğu iddia edilen şahıs, uçağın kayıtlı olduğu devletten. başka bir devletin topraklarında bulunduğu takdirde, bu uçağın kalkış veya mutat iniş mahallî neresi olursa olsun, bu maddenin 3 ve 4ncü paragrafları mahfuz kalmak kaydıyla, 6, 7, 8 ve 10ncu maddeler tatbik olunur.

MADDE 4

1. Her Âkit Devlet, aşağıdaki hallerde, suç ve suçlu olduğu iddia edilen şahıs tarafından suçla murtabit olarak yolcu ve mürettebata karşı girişilen her türlü diğer şiddet hareketleri hakkında kendi kaza yetkisini tespit için gerekli tedbirleri alacaktır:

a) Suç, o devlette kaydedilmiş bir uçakta işlendiği zaman,
b) Suçun içinde işlendiği uçak, suçlu olduğu iddia edilen şahsı hamilen o devlet topraklarına indiği zaman,
c) Suçun, iş merkezi veya belli bir işyeri olmamakla beraber daimî ikametgâhı o devlette bulunan bir şahsa mürettebatsız olarak kiralanmış bir uçakta işlenmesi halinde.

2. Her Âkit Devlet, suçlu olduğu iddia edilen şahsın kendi topraklarında bulunması ve bu maddenin 1nci paragrafında belirtilen devletlerden herhangi birine, bu şahsı 8nci madde uyarınca iade etmemesi halinde, suç hakkında kendi kaza yetkisini tespit için aynı şekilde gerekli tedbirleri alır.
3. İşbu Sözleşme, Millî Kanuna uygun olarak icra edilecek cezaî kaza hakkını haleldar etmez.

MADDE  5

Müşterek hava nakliyatı yapan müesseseler veya, müşterek veya milletlerarası kayda tabi uçak işleten milletlerarası acentalar kuran Âkit Devletler, usulüne uygun olarak, her uçak için aralarından kazaî yetkiyi kullanacak bir devleti tayin edecekler ve bu devlet Sözleşmenin amaçları bakımından, uçağın kayıtlı olduğu devlet yetkilerini haiz olacak ve keyfiyetten, Sözleşmeye Âkit Devletlere tebliğ edilmek üzere, Milletlerarası Sivil Havacılık Teşkilâtına bilgi vereceklerdir.

MADDE 6

1. Suçlunun veya suçlu olduğu iddia edilen şahsın. kendi toprakları üzerinde bulunduğu her Âkit Devlet, şartların kifayet ettiği hususuna kanaat getirdiğinde, bu şahsı tutuklayacak veya mevcudiyetini temin edecek diğer tedbirleri alacaktır. Nezaret veya diğer tedbirler o devlet kanunlarına göre alınacak, ancak müddet, sadece cezaî takibat veya iade hususundaki formalitelerin tamamlanması için gerekli olan müddeti geçmeyecektir.

2. Bu devlet, hadise ile ilgili hazırlık tahkikatına derhal tevessül edecektir.

3. Bu maddenin 1 nci paragrafına göre nezaret altına alman şahsa, vatandaşı olduğu devletin en yakın yetkili temsilcisi ile derhal temasa geçmesine yardım edilecektir.

4. Bu madde hükümlerine göre, bir devlet, bir şahsı tutukladığı takdirde, uçağın kayıtlı olduğu devlete, 4ncü maddenin 1 (c) paragrafında belirtilen devlete ve tutuklanan şahsın tabiyetinde bulunduğu devlete veya uygun gördüğü takdirde, diğer ilgili devletlere, böyle bir şahsın tutukluluk durumu ve tutukluluğunu icabettiren şartları derhal bildirecektir. Bu maddenin 2nci paragrafı uyarınca hazırlık tahkikatını yapan devlet, netice hakkında mezkûr devletlere derhal bilgi verecek ve kaza yetkisini kullanıp kullanmamak hususundaki niyetini açıklayacaktır.

MADDE 7

Suçlu olduğu iddia edilen şahıs topraklarında bulunan Âkit Devlet, bu şahsı iade etmezse, istisnasız ve suç kendi arazisinde işlensin veya işlenmesin, vakayı takibat maksadıyle yetkili makamlarına havale etmeye mecburdur. Bu makamlar, o devletin kanunlarına göre ciddî mahiyette sayılan adi suçlarda olduğu şekilde karar vereceklerdir.

MADDE 8

1. Suç, Âkit Devletler arasında mevcut iadei mücrimin anlaşmalarında iadesi mümkün bir suç olarak sayılacaktır. Âkit Devletler suçu, aralarında yapacakları bütün iadei mücrimin anlaşmalarına, iadesi mümkün bir suç olarak dercetmeyi taahhüt ederler.

2. İadeyi bir anlaşmanın mevcudiyeti şartına bağlayan Âkit Devlet, aralarında iadeimücrimin mukavelesi olmayan diğer Âkit Devletin iade talebiyle karşılaştığında, eğer isterse, bu Sözleşmeyi suçla ilgili olarak iadenin kanunî mesnedi sayabilir. İade, kendisinden iade talebinde bulunan devletin kanunlarında öngörülen diğer şartlara uygun olarak yapılır.

3. İadeyi, bir anlaşmanın bulunması şartına bağlamamış olan Âkit Devletler kendi aralarında bu suçu, iadeyi mümkün bir suç olarak tanıyacaklardır. Bu halde iade talebedilen devlet kanunlarında belirtilen hükümlere tabi olacaktır.

4. Âkit Devletler arasında iade maksadıyle, suç sadece vukubulduğu yerde işlenen bir suç olarak değil, aynı zamanda, 4 ncü maddenin 1 nci paragrafı uyarınca kendi kaza yetkisini uygulaması talebeclilen devletlerin topraklarında işlenmiş bir suç olarak kabul edilecektir.

MADDE 9

1. 1 nci maddenin (a) paragrafında mezkûr herhangi bir fiil vukubulduğu veya böyle bir ihtimalin varidolduğu hallerde, Âkit Devletler, uçağın kontrolünü meşru komutanına iade etmeye veya meşru komutanının uçak üzerindeki kontrolünü muhafazaya matuf uygun tedbirleri alacaklardır.

2. Yukarıdaki paragrafta, mezkûr hallerde, uçağın veya uçağın yolcularıyle müretebatının bulunduğu her Âkit Devlet, yolcuların ve müretebatm mümkün olan en kısa zamanda seyahatlerine devamını kolaylaştıracak ve uçak ile yükünü kanunî sahiplerine gecikmeden iade edecektir.

MADDE 10

1. Âkit Devletler, suçla ilgili cezaî takibata geçilmesi hususunda ve 4 ncü maddede bahsi geçen hallerde biribirlerine mümkün olan en büj/ük ölçüde müzaharette bulunacaklardır. Kendisinden iade talebinde bulunan devletin kanunları her halde tatbik edilecektir.

2. Bu maddenin 1 nci fıkrasındaki hükümler cezaî konularda bütünüyle veya kısmen, karşılıklı müzaharet maksadıyle halen mevcut veya aktedilecek ikili veya çok taraflı diğer andlaşmalarla derpiş edilen taahhütleri haleldar etmeyecektir.

MADDE 11

Her Âkit Devlet, sahibolduğu aşağıdaki hususlarla ilgili herhangi bilgiyi, millî kanunlarına uygun olarak, en seri şekilde Milletlerarası Sivil Havacılık Teşkilâtı Konseyine verecektir:
a) Suçun şartları,
b) 9 ncu madde uyarınca girişilen işlem,
e) Suçlu veya suçlu olduğu iddia edilen şahıs hakkında alman tedbirler ve özellikle iade formalitelerinin sonuçları,

MADDE 12

1. İki veya daha fazla Âkit Devlet arasında bu Sözleşmenin yorumlanması veya uygulanması hususunda ortaya çıkan ihtilâf müzakere yoluyle halledilmez ise, taraflardan birinin talebi üzerine, hakeme sunulacaktır. Tahkim talebi tarihinden itibaren altı ay içinde tataraflar hakem heyetinin teşekkül tarzı hususunda anlaşmaya varamazlarsa, taraflardan herhangi biri, anlaşmazlığı, isterse, Divan Statüsünün bu konuda öngördüğü şartlara uygun olarak, Milletlerarası Adalet Divanına götürebilir.

2. Her Devlet, bu Sözleşmenin imza veya tasdikinde veya Sözleşmeye katılırken, bir önceki paragrafla kendisini bağlı saymadığını beyan edebilir. – Böyle bir ihtirazı kayıt ileri sürmüş olan herhangi bir Âkit Devlete karşı diğer Âkit Devletler önceki paragrafla bağlı sayılmayacaklardır.

3. Önceki paragrafta belirtildiği şekilde bir ihtirazî kayıt dermeyan etmiş Âkit Devlet, bu kaydı, Depoziter hükümetlere tebliğ suretiyle her zaman geri çekebilir.

MADDE 13

1. Bu Sözleşme, Lâ Haye’de 1 – 16 Aralık 1970 tarihleri arasında yapılan Milletlerarası Hava Hukuku Konferansına (bundan böyle Lâ Haye Konferansı olarak tanımlanacak) katılan devletlerin imzasına 16 Aralık 1970 tarihinde Lâ Haye’de açılacaktır. .31 Aralık 197Ö tarihinden itibaren Sözleşme, Moskova, Londra ve Vaşington’da, bütün devletler için imzaya açık olacaktır. Bu maddenin 3 ncü fıkrasına göre, işbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden önce, Sözleşmeyi imzalamamış olan herhangi bir devlet her zaman Sözleşmeye katılabilir.

2. Bu Sözleşme mümzi devletlerin tasdikine tabi olacaktır. Onay ve katılma belgeleri, burada Depoziter olarak tanımlanan, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği, İngiltere ve Kuzey – İrlanda Birleşik Kırallığı ve Amerika Birleşik Devletleri hükümetlerine tevdi olunacaktır. 3. Bu Sözleşme, Lâ Haye Konferansına katılmış olan, 10 mümzi devletin, onay belgelerini tevdi tarihinden itibaren 30 gün sonra yürürlüğe girecektir.

4. Diğer devletler için, bu Sözleşme, işbu maddenin 3 ncü paragrafında belirtildiği şekilde yürürlüğe giriş tarihinde veya onay veya iltihak belgelerinden en sonuncusunu tevdi ettikleri tarihten itibaren 30 gün sonra yürürlüğe girecektir.

5. Depoziter hükümetler, bu Sözleşmeyi imzalayan ve ona iltihak eden devletleri, bu Sözleşmenin imza, onay belgelerinin tevdi ve yürürlüğe giriş tarihleri ile diğer hususlar hakkında serian haberdar edeceklerdir.

6. Bu Sözleşme, yürürlüğe girer girmez, Birleşmiş Milletler Yasasının 102 nci maddesi ve Beynelmilel Sivil Havacılık Konvansiyonunun (Şikago 1944) 83 ncü maddesi uyarınca depoziter devletlerce tescil edilecektir.

MADDE  14

1 — Herhangi bir âkit devlet depoziter devletlere yazılı ihbarda bulunmak suretiyle Sözleşme’yi feshedebilir.
2 — Fesih keyfiyeti yazılı olarak yapılan ihbarın depoziter devletler tarafından alındığı tarihten 6 ay sonra yürürlüğe girecektir.

Yukarıdaki hususları tasdikan usulü veçhile Hükümetlerince salahiyetli kuman murahhaslar bu Sözleşmeyi imza etmişlerdir. Her biri İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca dillerinde ve dört metinde aynı derecede geçerli olmak üzere üç orijinal nüsha halinde, 16 Aralık 1970 günü La Haye’de tanzim edilmiştir.

Bunu okudunuz mu?

Su Hakkı

Su Hakkı ve Su Hukukuna ilişkin temel normlar Roma Hukuku döneminde oluşturulmuş, toprağın üstünde ve altındaki …