XII Levha Kanunları(Lex Duodecim Tabularum) Roma’nın hukuk abidelerinin ilki ve en prestijlisidir. XII Levha Kanunu Roma yurttaşlarına (cives) mahsus hukuku ifade eden ius civile’nin temelini oluşturmuştur.
Erken Roma Cumhuriyeti’nin Pleb Tribünü olan Caius Terentilius Harsa, On İki Levha Kanunlarının yazılmasında önemli rol oynamıştır. MÖ 467’de Gaius, plebleri konsüllerin gücünü sınırlamaya teşvik etmiştir. Konsüllerin siyasî iktidarının (imperium) sınırlarının kanunen tespit edilmesi bu dönemde talep edilmeye başlanmıştır. Plebler dâhil olmak üzere tüm yurttaşların haklarının tanınması ve teminat altına alınması için yürütülen siyasî kampanya sonuç vermiştir.
XII Levha Kanunlarının Yazılış Süreci
XII Levha Kanunları, Patrici (soylular) ve Pleb (halk) arasındaki sınıf mücadelesi sonucunda oluşmuştur. Yurttaş olarak tam hukuki güvenceye sahip vatandaşlar Patricilerdir. Ticaret yapma ve mülkiyet hakkı, eşitliğe dayalı evlenme hakkı, seçme hakkı, memur seçme ve memurluk etme hakkı, silah kullanma hakkı ve orduda hizmet etme hakkı tamamen soylulara aitti. Tüm bu haklar babadan oğula geçmekteydi.
Patriciler, örf ve adetlerin yazıya geçirilmesine, uzun bir zaman karşı koymuşlardır. Patriciler birkaç yıl direndikten sonra M.Ö. 454 yılında konsüllerin imperium’unu düzenleyen kanun metinleri yazmakla görevli bir heyetin oluşturulmasını kabul etmişlerdir. Kanunun prestijini arttırmayı hedefleyen bir efsaneye göre heyet üyeleri Solon kanunlarını incelemek için Atina’ya gitmişlerdir. Pleb`lerin yoğun baskısı sonucunda M.Ö. 450 yılında kanunları oluşturmak için on kişilik bir komisyon (`decemviri legibus scribundis`) kurulmuş, Solon Kanunlarından da istifade edilerek XII Levha Kanunları iki yıl süren bir süreçte hazırlanmıştır. İlk on levha M.Ö. 451 yılında, diğer iki levha ise ertesi yıl yazılmışlardır. Hukukun yeni hükümlerinin yazılı olduğu bu levhalar forumda sergilenmekte ve böylece tüm yurttaşlar tarafından görülebilmekteydiler.
XII Levha Kanunları, on iki madeni veya tahta levha üzerine yazılmıştır. Senatonun onaylamasından sonra, tüm halkın görebileceği şekilde Roma’nın en büyük meydanına (Forum Romanum) asılmıştır. Bu nedenle adı XII Levha Kanunları olarak kalmıştır. XII Levha Kanunları, M.Ö.307` de Galler` in Roma`yı yağmalayarak imha etmelerine meydanda asılı kalmıştır.
XII Levha Kanunları(Lex Duodecim Tabularum)’nın bir kısmı M.Ö. 390 yılına doğru Galyalılar tarafından, daha sonra ise Cermen istilaları sırasında imha edilmiştir. Tahribata uğramaları nedeniyle bir kısmı günümüze kadar ulaşamamışlardır.
Hukuk Devleti ve XII Levha Kanunu
Kanunun muhtelif unsurları bu güne kısmen aktarılabilmiştir. Kanunların yazılı olduğu levhaların bir kısmı çeşitli tarihlerde savaş ya da yangın nedeniyle tahrip ya da yok olmuştur.
Mallara ve kişilere verilen zararlar, ibadet, aile, medeni usul ve icra usulleri hakkında hükümler bulunmaktadır.
Bu kurallar Roma Hukukunun günümüze kadar değişmeyen prensiplerini oluşturmuştur. İki toplum kesimi arasında yazılı bir kurallar sistemi oluşturulmuş, iktidar paylaşımı yapılmış, iki halk grubu seçme ve seçilme hakkına sahip olmuş, sınıf farklılıkları üzerinden kurulan ekonomik denge hukuk sistemine yansıtılmıştır.
XII Levha Kanununun en önemli getirisi Roma’da bir hukuk devleti tesis etmesidir. Yurttaşlara belirli haklar tanıyan kanun, dava yoluyla bu haklara saygı gösterilmesinin sağlanması imkanını getirmektedir. Kanuni koşulların bulunması halinde her yurttaş bir magistraya başvurarak yargılamadan yararlanabilmektedir. Bu durum, pontif ve konsüllerin keyfî uygulamalarına terk edilmiş eski hukuka nazaran gerçek bir devrim teşkil etmektedir.
On İki Levha Kanunları, Hellenistik dönem hukukunu, Ortaçağın Justinianus yasalarını ve Modern Hukukun oluşumunu doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemiştir.
Roma Hukukunun temeli olan On İki Levha Yasaları, hukuk olmadan devletin de olmayacağını ve yasaların halkın isteği ve oyuyla yapılması gerektiği düşüncesini sonraki dönemlere miras bırakmıştır.
Doç. Dr. Sema Sandalcı’nın 1993 yılında yazmış olduğu “12 Levha Yasası” isimli yüksek lisans tezi bulunmaktadır.