Ana Sayfa » Evrensel Metinler » Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri
Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri
Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri

Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri

Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri, Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından 8.12.2017 tarihinde oy birliği ile kabul edilmiştir.

Yargıtaya özgü etik ilkelerin belirlenmesi kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Savcıları etik davranış ilkeleri belirlenmiş, bu ilkeler Yargıtay Cumhuriyet Savcıları tarafından 19.10.2017 tarihinde kabul edilmiştir.

Yargıç, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargı bağımsızlığını yüceltir ve örnek biçimde temsil eder.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından etik ilkelerin yaygınlaştırılması amacıyla Yargıtay Etik İlkeleri Programı ve dersleri verilmektedir.

Yargıtay Başkanlığı, yüksek mahkemelerin işleyişine dair bilgi ve deneyim paylaşım platformlarının sürekliliği aracılığıyla hem dünyada, hem Türkiye’de yargı reformu süreçlerine katkıda bulunmak, şeffaflık ve etik ilkeler yoluyla halkın yargı işlemlerine duyduğu güveni artırmak, etik ilkelerinin mahkeme üyeleri, tetkik hakimleri, Yargıtay cumhuriyet savcıları ile personel arasında benimsenmesi ve etkin biçimde uygulanması için  çaba göstermektedir. Bu çerçevede BM Kalkınma Programı (UNDP) ile Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı arasında uzun vadeli ortaklık için çerçeve geliştirilmiş; “Uluslararası Standartlar Doğrultusunda Yargıtay Başkanlığının Kurumsal Yönetimine Destek” için BM Kalkınma Programı (UNDP) ile Yargıtay ortak projeler yürütmüştür.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı-UNDP

UNDP ile Yargıtay arasında “Etik İlkelerin Yaygınlaştırılması, Şeffaflığın Güçlendirilmesi ve Yargıtay’a olan Güvenin Artırılması Projesi” geliştirilmiştir.

 

Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri

BAŞLANGIÇ

Mahkemelerin, anayasal düzeni ve hukukun üstünlüğünü yaşatma ve yüceltme görevini yerine getirebilmeleri için, yetkin, bağımsız ve tarafsız yargının var olması zorunlu OLDUĞUNDAN;

Çağdaş demokratik toplumda, yargı sistemine ve yargının ahlaki gücü ve dürüstlüğüne halkın güvenmesi son derece önemli OLDUĞUNDAN;

Hâkimlerin bireysel ve kurumsal olarak, hâkimlik görevini halkın emaneti olarak görmeleri, saygı duymaları ve halkın yargı sistemine güvenini yükseltmek ve sürdürmek için ellerinden gelen en yüksek çabayı göstermeleri zorunlu OLDUĞUNDAN;

10 Aralık 1948 tarihinde ilan edilen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde, herkesin anayasa ya da kanunla tanınmış temel haklarını çiğneyen eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yoluna başvurmaya ve davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı bulunduğu VURGULANDIĞINDAN;

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde, sözleşmeye taraf Avrupa devletlerinin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde belirtilen insan haklarına ve özellikle temel özgürlüklerin evrensel ve etkin olarak korunmasına derinden bağlı oldukları açıklandıktan sonra, özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü konularında ortak bir mirası paylaştıkları kabul edilmek suretiyle adil yargılanma hakkı güvence altına ALINDIĞINDAN;

Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesi, şeffaflık yoluyla hâkimlerin bağlı oldukları etik ilkelerin kamuoyuna en geniş şekilde duyurulmasının ve bu ilkelerin uygulandığının toplu tarafından bilinebilir ve görünebilir olmasının, yargı performansını artırmada ve halkın güvenini sağlamada kilit rol oynadığını VURGULADIĞINDAN;

Yargı etiğinde yüksek standartların yaşatılması ve yüceltilmesinde temel sorumluluk, kurumsal olarak yargıya ait OLDUĞUNDAN;

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi, 27 Temmuz 2006 tarihli ve 2006/23 sayılı kararıyla, yargı mensupları için mesleki ve etik davranış ilkeleri bakımından kurallar geliştirilirken veya gözden geçirilirken, hukuk sistemlerine uygun şekilde, üye devletleri, kendi yargı kurumlarını Bangalore Yargı Etiği İlkeleri’ni dikkate almaya teşvik etmeye ÇAĞIRDIĞINDAN;

YARGITAY BAŞKANLAR KURULU’nun önerisi üzerine YARGITAY BÜYÜK GENEL KURULU tarafından Yargıtay üyeleri ile tetkik hâkimlerinin etik davranış standartlarını oluşturarak onlara rehberlik sunmak, yasama ve yürütme mensupları ile avukatların ve toplumun yargıyı daha iyi anlamalarına ve yargıya destek olmalarına yardımcı olmak, etik ilkelere uymanın öncelikle hâkimlere düşen asli bir sorumluluk olduğu gerçeğini göz ardı etmeden hâkimler üzerinde bağlayıcı mesleki davranış kurallarını tamamlamak amacıyla, Bangalore Yargı Etiği İlkeleri ve Yorumu göz önünde tutularak, işbu Etik İlkeler KABUL EDİLMİŞTİR.

Yargıtay Yargı Etiği İlkelerinin oluşturulmasında Bangalore Yargı Etiği İlkeleri ve yorumu göz önünde tutulmuştur.
KISIM I
GİRİŞ
Adı

I. İşbu İlkeler, “Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri” olarak anılır.

Tanımlar

II. İşbu İlkeler’de aşağıdaki tanımlar geçerlidir:

Hâkim, Yargıtay Birinci Başkanı, başkan vekilleri, daire başkanları, üyeler ve tetkik hâkimlerini, Yargıtay personeli, Yargıtayda görev yapan tüm personeli, ifade eder.

İlkeler

III. Hâkimlere ilişkin etik ilkeler aşağıdaki gibidir:

Loader Loading...
EAD Logo Taking too long?

Reload Reload document
| Open Open in new tab
KISIM II
YARGITAY YARGI ETİĞİ İLKELERİ
Değer 1
BAĞIMSIZLIK
İlke:

Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğünün ön şartı ve adil yargılanmanın temel güvencesidir. Bu nedenle hâkim, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargı bağımsızlığını yüceltir ve örnek biçimde temsil eder.

Kurallar:

1.1 Hâkim, önündeki bir davaya ilişkin olarak, yargı görevinin uygun biçimde ifası dışında ortaya çıkabilecek, kararı etkilemeye yönelik her türlü girişimi reddeder.

1.2 Hâkim, aile, sosyal veya diğer ilişkilerinin, yargısal davranışını ve muhakemesini uygunsuz biçimde etkilemesine asla izin vermez.

1.3 Hâkim, kamuoyu tepkisini yatıştırmak, eleştirilerin önüne geçmek veya uygunsuz çıkarları gerçekleştirmek üzere hukuktan sapmaz.

1.4 Hâkim, karara bağlayacağı ihtilafın taraflarına karşı bağımsızlığını korur.

1.5 Hâkim, yasama ve yürütme erkleriyle uygunsuz ilişkilerden ve bu organların etkisinden uzaktır; aynı zamanda, makul bir kişinin gözünde, bu türden ilişki ve etkilerden uzak olduğunu gösterir.

1.6 Hâkim, yargı görevini ifa ederken, yargıdaki diğer meslektaşlarından bağımsız olur.

1.7 Hâkim, yargının kurumsal ve işleyiş bağımsızlığını sürdürmek ve yükseltmek üzere, yargı görevinin ifasına yönelik güvenceleri teşvik eder ve korur.

1.8 Hâkim, hangi kişiden veya hangi nedenle gelirse gelsin, doğrudan veya dolaylı her türlü dış etki, teşvik, baskı, tehdit veya müdahaleden uzak, hukuku kendi vicdani kanaatine uygun olarak ve somut gerçeklere ilişkin kendi değerlendirmesine dayanarak, yargı görevini bağımsız olarak yerine getirir.

Değer 2
TARAFSIZLIK
İlke:

Tarafsızlık, yargı görevinin doğru biçimde ifası için vazgeçilmez bir unsurdur. Bu ilke, temyiz sürecinde salt karar için değil, kararın oluşturulduğu süreç için de geçerlidir.

Kurallar:

2.1 Hâkim, yargı görevini iltimas, yanlılık veya önyargı olmaksızın ifa eder; herhangi bir uygunsuz amaç ve etik dışı uygulamadan etkilenmez.

2.2 Hâkim davanın taraflarına veya vekillerine beyanlarını hukuka uygun ve eşit olarak açıklama hakkı tanır.

2.3 Hâkim, kanunun izin verdiği haller hariç olmak üzere, önündeki veya önüne gelmesi muhtemel bir davanın esası veya esasını etkileyen usulleri hakkında taraflarla iletişim kurmaz.

2.4 Hâkim, mahkemede ve mahkeme dışında, yargı ve hâkim tarafsızlığı açısından kamuoyu, yargı mensupları ve dava taraflarının güvenini sağlayacak ve artıracak davranışlar sergiler.

2.5 Hâkim, davaların duruşma, karar, temyiz veya diğer işlem aşamalarında, kendisini yargılamadan zorunlu olarak el çektirecek olayları makul ölçüler çerçevesinde asgariye indirecek şekilde hareket eder, kendisinin ve ailesinin kişisel veya ekonomik faaliyetlerini bu doğrultuda düzenler.

2.6 Hâkim, önündeki veya önüne gelmesi muhtemel bir dava hakkında, bilerek ve isteyerek, yargılama aşamasının sonuçlarını veya sürecin açık biçimde adil olma niteliğini makul ölçüler çerçevesinde etkileyecek veya zayıflatacak aleni veya zımni herhangi bir yorumda bulunmaz.

2.7 Hâkim, tarafsız olarak karar veremeyeceği durumda veya makul bir kişinin gözünde, tarafsız olarak karar veremeyeceği izleniminin doğabileceği durumlarda, hangi aşamada olursa olsun davadan çekilir.

Hâkimin çekilmesini gerektiren durumlar, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, aşağıdakileri içerir:

2.7.1 Hâkimin, davaya ilişkin olarak, bir taraf hakkında fiili yanlılık veya önyargıya sahip olması,

2.7.2 Hâkimin, ihtilaf konusu davada daha önce avukat veya danışman olarak hizmet vermiş ya da tanıklık etmiş olması,

2.7.3 Hâkimin veya aile fertlerinden birinin, dava sonucundan önemli ölçüde etkilenebilecek çıkarının olması,

2.7.4 Hâkimin aile fertlerinden birinin davanın taraflarından birini temsil etmesi veya herhangi bir şekilde ilişkili olması.

Değer 3
DÜRÜSTLÜK
İlke:
Dürüstlük, yargı görevinin doğru biçimde ifası için vazgeçilmez bir unsurdur.
Kurallar:

3.1 Adaletin gerçekleştirilmesi kadar, gerçekleştirildiğinin görülmesinin önemi de gözetilerek, hâkim kişisel ve mesleki ilişkilerinde söz ve davranışlarında makul bir değerlendirme ile yadırganabilecek ve taraflılık görüntüsü verebilecek durumlardan ve halkın yargıya olan güvenini sarsacak nitelikteki davranışlardan kaçınır.

3.2 Hâkim, tüm faaliyetlerinde, hukukun üstünlüğüne saygılı olduğunu gösterir, yargının dürüstlüğüne ve bağımsızlığına halkın güvenini yükseltecek biçimde davranır.

3.3 Hâkim, yargı görevini, kendisine veya başkalarına menfaat sağlamak amacıyla kullanmaz.

3.4 Hâkimin, yargılama faaliyetine ilişkin olarak yaptığı, yapacağı veya yapmaktan kaçınması gereken herhangi bir eylem veya işleme ilişkin olarak, kendisi veya aile fertleri, hediye, borç, ağırlama, yarar, ayrıcalık veya lütuf gibi bir menfaat talep etmeyeceği gibi kabul de etmez. Hatta makul ölçüler çerçevesinde yargı görevinin ifasını etkilemeye yönelik olarak algılanabilecek diğer davranışlardan da kaçınır.

3.5 Hâkim, yargı personelinin, yargılama faaliyetine ilişkin olarak yaptığı, yapacağı veya yapmaktan kaçınması gereken herhangi bir eylem veya işleme ilişkin olarak, hediye, borç, ağırlama, yarar, ayrıcalık veya lütuf gibi bir menfaat talep etmelerine ve kabul etmelerine izin vermez.

Değer 4
MESLEĞE YARAŞIRLIK
İlke:

Mesleğe yaraşırlık ve bunun görüntü olarak ortaya konulması, hâkimin tüm faaliyetlerinin ifası için vazgeçilmez unsurdur.

Kurallar:

4.1 Hâkim, tüm faaliyetlerinde, mesleğe yaraşmayacak şekilde davranmaktan ve görünmekten kaçınır. Mesleğe yaraşırlığın ölçüsü; makul bir kişinin zihninde, dürüstlüğü, tarafsızlığı ve yetkinliği hakkında olumlu ya da olumsuz bir algının oluşup oluşmadığına göre belirlenir.

4.2 Hâkim, daima halkın gözü önünde olduğundan, normal bir vatandaşa göre külfet olarak nitelendirilebilecek kişisel sınırlamaları kabullenir, bunlara isteyerek uyar.

4.3 Hâkim, mesleki ve kişisel ilişkilerinde diğer meslektaşları nezdinde; makul ölçüler çerçevesinde bakıldığında kayırma veya taraflılık kuşkusu ya da görüntüsü verecek durumlardan kaçınır.

4.4 Hâkim, ev veya işyerinin, başka bir hukukçu tarafından müvekkilleriyle iş amacıyla görüşme yeri olarak kullanılmasına izin vermeyeceği gibi kendisi de başka bir hukukçunun ev veya işyerini bu amaçla kullanmaz.

4.5 Hâkim, ifade, inanç, dernek kurma ve toplanma özgürlüğünü kullanırken, yargı görevinin onurunu, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruyacak şekilde davranır.

4.6 Hâkim, siyasi niteliğe bürünmüş, çekişmeli tartışmalara aleni olarak katılmaktan ve görüş bildirmekten kaçınır.

4.7 Hâkim, sosyal medya kullanırken öz denetim yapmak suretiyle siyasi, etnik, mezhepçi, cinsiyetçi ve benzeri paylaşım yapmaz.

4.8 Hâkim, şahsına ve ailesine ait olan mal varlıklarının idaresini hâkimlik görevini etkilemeyecek şekilde ifa eder.

4.9 Hâkim, tarafsızlığını olumsuz etkileyen, yargı görevlerinin uygun biçimde ifasını engelleyen, yargı makamından yararlanan veya hâkimin görev yaptığı mahkeme önüne gelmesi muhtemel avukatlar ve diğer kişilerle menfaat içeren ilişkilerden kaçınır.

4.10 Hâkim, yargı makamının itibarını, kendisine, aile fertlerinden birisine veya başka bir kimseye özel çıkar sağlamak üzere kullanmaz.

4.11 Hâkim, yargı görevinin ifasında herhangi bir kimsenin özel durumundan etkilenmez, etkilendiği izlenimi uyandırmaz ve başkalarının bu izlenimi oluşturmasına izin vermez.

4.12 Hâkim, yargı görevinin ifası esnasında elde etmiş olduğu bilgileri, yargı görevi dışındaki amaçlarla kullanmaz.

4.13 Hâkim hediye kabul etmez ancak; umuma açıklama konusundaki yasal gerekler ve hukuk gözetilmek suretiyle tarafgirlik görüntüsüne yol açmayacak veya yargısal görevlerin icrasında kendini etkileme izlenimi oluşturmayacak yüksek maddi değer taşımayan sembolik, hatıra kabilinden hediye, ödül ve benzeri şeyi alabilir. Uluslararası protokol, nezaket, teamül veya kurumsal nezaketin gerektirdiği hallerde hediye kabulü bu kapsam dışındadır. Mevzuatta belirlenen değerin üzerindeki hediyeler kurum müzesinde saklanır.

Hâkim beklentisi olduğu izlenimi verecek nitelikte hediye vermez.

4.14 Hâkimin içinde yaşadığı toplumdan kendisini tamamen soyutlaması mümkün olmadığı gibi yararlı da değildir. Adaletin tesisi için toplumu tanımak vazgeçilmez bir unsur olduğundan, hâkim, yargı görevlerini olumsuz şekilde etkilememek şartıyla, aşağıdakileri yapabilir:

4.14.1 Hukuki konularda yazılar yazabilir, konferans ve ders verebilir ya da diğer etkinliklere katılabilir.

4.14.2 Hukuki konularla ilgili olarak kamu kurumları, özel kuruluşlar ile görüşebilir ve açık oturumlara katılabilir.

4.14.3 Hâkim, tarafsızlık ve siyasi yansızlığı ile çelişmemek ve böyle bir izlenim oluşturmamak kaydıyla resmi organ, komisyon ve sair kurullarda üye olarak görev alabilir.

4.14.4 Hâkim, makamını ve mesleki onurunu zedelememesi ve görevine engel olmaması kaydıyla sivil toplum faaliyetlerine katılabilir.

4.15 Hâkim, davanın taraflarına menfaat karşılığı olmasa bile danışmanlık yapmaz.

4.16 Hâkim, kanunun açıkça izin verdiği haller dışında, mesleki veya bireysel hakemlik ya da arabuluculuk yapmaz veya yargı işlevi ifa etmez.

4.17 Hâkim, mesleki örgütleri kurabilir, üye olabilir veya mevzuata aykırı olmamak kaydıyla hâkimlerin çıkarlarını temsil eden diğer örgütlere katılabilir.

4.18 Hâkim esas olarak verdiği hüküm ile konuşur. Kendisinin veya meslektaşlarının kararlarını görev gereği olmadıkça etki altında bırakacak şekilde eleştirmez, bu tarz eleştirenler ile iletişime girmez, yetkili olmadığı sürece medyada çıkan bu nitelikteki haber ve yorumlar hakkında açıklamada bulunmaz.

4.19 Hâkim, zorunlu olmadıkça yargı görevinin ifasına yönelik meşru eleştirileri sınırlamak için idari, cezai ve hukuki yaptırımlara başvurmaktan genel olarak kaçınır.

4.20 Hâkim, meslektaşlarına ve personele psikolojik taciz (mobbing) uygulamaz ve başkaları tarafından da uygulanmasına izin vermez.

Değer 5
EŞİTLİK
İlke:

Yargı görevinin doğru biçimde ifası için mahkeme önünde herkese eşit muamelede bulunmak vazgeçilmez bir unsurdur.

Kurallar:

5.1 Hâkim, görevini yerine getirirken toplumdaki ırk, renk, siyasi görüş, cinsiyet, din, vicdan, inanç, kültür, giyim, dil, doğum yeri, etnik veya sosyal köken, engellilik, yaş, medeni hal, cinsel yönelim, sosyal veya ekonomik durum farklılıkları ve benzeri diğer çeşitli kaynaklardan doğan, davaya mesnet olmayan farklılıkları bilir, anlar ve bu farklılıkların kararını etkilemesine izin vermez.

5.2 Hâkim, yargı görevinin ifasında, söz veya davranışlarıyla, anılan nedenlerden dolayı, herhangi bir kişi veya gruba karşı yanlı veya önyargılı davranışlar sergilemez.

5.3 Hâkim, taraflara, tanıklara, avukatlara, yargı personeline, yargıdaki meslektaşlarına ve ilgili tüm kişilere karşı gereken duyarlılığı eşit şekilde göstererek yargılama faaliyetini yürütür.

5.4 Hâkim, önünde olan bir konuda yargı personelinin ilgili kişiler arasında ayrım yapmasına izin vermez.

5.5 Hâkim, görülmekte olan bir davada, tarafların veya vekillerin, yukarıdaki nedenlere dayalı olarak, yasal iddia ve savunma sınırlarını aşacak şekilde söz ve/veya davranışlarıyla, yanlılık veya önyargılı tavır sergilemelerini engeller.

Değer 6
EHLİYET VE ÖZEN
İlke:

Ehliyet ve özen, yargı görevinin doğru biçimde ifasının ön şartlarıdır.

Kurallar:

6.1 Yargı görevi, hâkimin diğer tüm faaliyetlerinden üstün ve önceliklidir.

6.2 Hâkim, mesleki faaliyetlerini yargı görevine hasreder; yargı görevi yalnız mahkemedeki görev ve sorumlulukların ifasını ve karar verilmesini değil aynı zamanda, yargı görevine veya mahkemenin işleyişine ilişkin olan diğer görevleri de içerir.

6.3 Hâkim, özellikle çalışma saatlerine kendisi riayet ettiği gibi idaresi altındaki kişilerin de çalışma saatlerine uymasını sağlar.

6.4 Hâkim, görevli olduğu mahkemede adaletin etkin ve verimli biçimde dağıtılmasına özen gösterir. Daire başkanı, dosyaların üye veya tetkik hâkimleri arasında adil şekilde dağıtılması için gerekli önlemleri alır.

6.5 Hâkim, yargılama faaliyeti ve mahkemesini denetlemek için ihtiyaç duyacağı bilgi, beceri ve kişisel niteliklerini geliştirmek amacıyla gerekli eğitim ve diğer imkânlardan yararlanır veya bu niteliklerini sürdürmek ve yükseltmek için makul önlemleri alır. Yönetim yetkisi olan hâkimler, idari açıdan kendilerine bağlı hâkim ve personeli bu konuda destekler, teşvik eder ve gerektiğinde iş yükünü bu durumu gözeterek belirler.

6.6 Hâkim, insan hakları normlarını tesis eden uluslararası sözleşmeler ve diğer hukuk belgeleri dâhil olmak üzere, uluslararası ve karşılaştırmalı hukuktaki gelişmeleri izler.

6.7 Hâkim, mahkeme kararlarındaki muhalefet şerhlerini yazmak da dâhil olmak üzere tüm yargısal görevlerini etkin bir şekilde, âdilane ve makul bir süre içerisinde yerine getirir.

6.8 Hâkim, mahkemede düzen ve nezaketi korur ve davanın tarafları, tanıklar, avukatlar ve resmi sıfatla ilişkide olduğu herkese karşı sabırlı, vakur ve nazik olur. Hâkim, avukatlar ve mahkeme personelinin aynı biçimde davranmasını sağlar.

6.9 Hâkim, yargı görevinin özenli biçimde ifasıyla bağdaşmayacak hiçbir davranış içinde bulunmaz.

6.10 Adalete erişim, hukukun üstünlüğü için vazgeçilmez önemde olduğundan, hâkim, kendi yetkileri dâhilinde, bu erişimi kolaylaştıracak ve artıracak usulleri benimser.

6.11 Hâkim, yargı bağımsızlığının muhafazası için temel unsur olan halkın güvenini güçlendirecek şekilde, yargı etiğiyle ilgili yüksek standartlar sergiler ve bu standartları yüceltir.

6.12 Hâkim, hâkimler veya personelin atama, yükselme, unvan değiştirme ve benzeri özlük işlerine dair idari görevler ifa ederken, şeffaf bir şekilde ehliyet ve liyakat esaslarına öncelik verir, kendisine bağlı çalışanların da aynı şekilde davranmasını sağlar.

KISIM III
IV. Yargı Etı̇ğı̇ Danışma Kurulu

1. Hâkimlerin davranışlarının ve muhtemel davranış modellerinin etik değerlere uygunluğu hakkında, önerilerde bulunmak üzere Yargı Etiği Danışma Kurulu (“Danışma Kurulu”) kurulur. Danışma Kurulu, 7 Yargıtay üyesi (daire başkanı veya üye, en az 2’si kadın olmak üzere), 2 tetkik hâkimi, 1 Yargıtay Cumhuriyet savcısı, etik alanında bilimsel nitelikte eser yazmış ve üniversitelerin etik kurullarında daha önce görev almış 1 öğretim üyesinden oluşur. Görev süresi 2 yıl olup, süresi dolanlar yeniden seçilemez. Kurulun en kıdemli Yargıtay üyesi başkanlık, ikinci en kıdemli Yargıtay üyesi ise başkan vekilliği yapar.

Yargıtay üyeleri, Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından Yargıtay daire başkanlarının seçimindeki usule göre seçilir. Tetkik hâkimleri, Birinci Başkanlık Kurulu tarafından Yargıtay kıdemi en fazla olan 20 tetkik hâkimi arasından; Yargıtay Cumhuriyet savcısı ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı kıdemi en fazla olan 10 Cumhuriyet savcısı arasından görevlendirilir. Bu şekilde Danışma Kurulu’na seçilenler, salt çoğunlukla Kurul’unöğretim üyesini belirler. İlk oylamada seçilememesi halinde ikinci oylamada en çok oy alan iki aday arasında seçim yapılır. Oyların eşitliği halinde Başkan’ın oyunu almış aday seçilir. Danışma Kurulu üyelerinde eksilme olması halinde yeni seçilen üye, yerine seçildiği üyenin görev süresini tamamlar. Kararlar salt çoğunlukla alınır.

Sekretarya işlemlerini Yargıtay Başkanı tarafından görevlendirilecek Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı yapar.

2. Danışma Kurulu, kendi usul kurallarını belirler.
V. Danışma Kurulu’nun Görevi

1. Hâkimler, davranışlarının ve muhtemel davranış modellerinin etik değerlere uygunluğu hakkında Danışma Kurulu’ndan görüş isteyebilir.

2. Danışma Kurulu görüş bildirirken ve tavsiyede bulunurken görüşünü dayandırdığı somut vakıaları, görüş ve tavsiyesinde referans olarak göz önünde bulundurduğu kuralları, içtihatları ve diğer kurumların etik ilkelerini, görüş ve kararlarını belirtir.

3. Danışma Kurulu, asıl resmi görüşünü, görüşü talep eden ilgiliye gönderir; kişisel verilerden arındırılmış bir nüshasını hazırlar ve düzeltilmiş bir örneği, Yargıtay kurum içi ağında (intranet) yayınlanır.

4. Danışma Kurulu’nun görüşü bağlayıcı değildir, tavsiye niteliğindedir.

Bunu okudunuz mu?

Tarihi Kentsel Peyzaja İlişkin Tavsiye Kararı

Tarihi Kentsel Peyzaja İlişkin Tavsiye Kararı, 9 Kasım 2011 tarihinde  UNESCO Genel Konferansı’nda kabul edilmiştir. …