Yeni
Ana Sayfa » Hukuk tarihi » Ziştovi Antlaşması
Ziştovi Antlaşması
Ziştovi Antlaşması

Ziştovi Antlaşması

Ziştovi Antlaşması, 4 Ağustos 1791 tarihinde Avusturya Arşidüklüğü ile Osmanlı Devleti arasında Sistovo’da imzalanan barış antlaşmasıdır. 1790 yılı Aralık ayında Ziştovi(Sistovo) kasabasında başlayan barış görüşmeleri sonuçlandırılarak 4 Ağustos 1791 tarihinde antlaşma ile sonuçlanmıştır.

Avusturya Arşidüklüğü, 962-1806 yılları arasında toplam 844 yıl hüküm sürmüş olan monarşik yapıdaki bir Alman Krallığıdır. Avusturya ise 1453-1806 yılları arasında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun en önemli parçalarından ve Habsburg Monarşisinin önemli merkezlerinden biri olmuştur.

Ziştovi’deki barış görüşmelerini tasvir eden gravür

Osmanlı Devleti Dönemi Uluslararası Antlaşmalarından olan Ziştovi Antlaşması, on dört maddeden oluşmakta, “Alman İmparatoru ve Osmanlı Devleti (Bab-ı Ali) arasında 4 Ağustos 1791 yılında Sistova’da imzalanan antlaşma metni” olarak tanımlanmaktadır. İki devlet arasında devam eden yarım yüzyıllık barış, dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerini tekrar canlandırmak için İngiltere ve Prusya kralları ile Birleşik Eyaletler generalinin aracılığı sonucunda temsilcilerin yaptıkları görüşmeler sonucunda antlaşma şartları belirlenmiştir.

Ziştovi Antlaşması Maddeleri

Madde 1

İki devlet arasında denizde ve karada ebedi dostluğa dayalı barış olmalıdır. Her iki tarafın savaş boyunca yaptığı düşmanlığa son verilmeli ve tarafların elinde bulunan köleler ile Karadağ, Bosna, Sırbistan, Eflak ve Boğdan halkları eski yaşadıkları bölgelere dönmeli, eski mal varlıkları ve haklarına geri kavuşmalıdır. Savaş esnasında Avusturya’yı desteklemeyen topluluklar da aynı şekilde yurtlarına dönmeli ve Avusturya tarafından rahatsız edilmemelidir.

Madde 2

Barış antlaşmasının esası, savaşın başladığı günden önce mevcut olan status quo’ya dayanmaktadır. Taraflar 18 Eylül 1739 tarihli Belgrad Antlaşması, 5 Kasım 1739 ve 2 Mart 1741 tarihli antlaşmalar, 25 Mayıs 1747 tarihli Belgrad Antlaşması’nın sürdürülmesi için yapılan akit, 7 Mayıs 1775 tarihli Bukovina’nın devredilmesi için yapılan antlaşma ve 12 Mayıs 1776 tarihli Bukovina sınırlarını belirlemek için yapılan antlaşmaları yineleyip kabul etmektedirler.

Madde 3

Osmanlı Devleti, 8 Ağustos 1783 tarihinde imzalanan antlaşmaya uyarak Avusturya ticaret gemilerini Kuzey Afrika kıyılarındaki korsanlardan ve diğer tehlikelerden koruyacak ve ticaret gemilerinin uğrayacakları her türlü zararı tanzim edecektir. Aynı şekilde 24 Şubat 1784 tarihli antlaşmaya göre Osmanlı Devleti, egemenliğinde bulunan tüm deniz ve nehirlerde Avusturya’ya ait tüm gemilere serbest ticaret hakkı tanıyacaktır. Yine 4 Aralık 1786 tarihli fermana göre Eflak ve Boğdan eyaletlerindeki Transilvanyalı çobanlara ve onların sürülerine geliş-gidiş ve konaklama imkânı sağlayacaktır. Bunlarla birlikte savaştan önceki bütün fermanlar, sözleşmeler ve bakanlık antlaşmaları serbest dolaşım ve ticaretin sürekliği için iki devlet tarafından yeniden tanınacaktır.

Madde 4

Avusturya, Osmanlı’nın dostça tutumuna karşılık status quo’ya uygun biçimde savaşta ele geçirdiği toprakları, şehirleri, kaleleri ve hisarları onaracak ve Osmanlı’ya ait askeri mühimmatla birlikte iade edecektir. Bu durum Eflak ve Boğdan’daki yerler için de geçerli olacaktır.

Madde 5

Genel adı La Raya olan Hotin Kalesi ve semti boşaltılacak, restore edilerek Osmanlı’ya iade edilecekti. Fakat sözü edilen kale ve semt Rusya barışı imzalanana kadar Avusturya’da kalacak ve Avusturya, Rusya’yı dolaylı veya dolaysız hiçbir şekilde desteklemeyecektir.

Madde 6

Onay imzaları atıldıktan sonra iki devlet arasındaki eski sınırlar yeniden çizilecek, Eflak ve Boğdan’ın beş bölgesi için bu işlem 30 gün içerisinde yapılacaktır. Status quo kapsamında Bosna, Sırbistan, Burg, Eski Osova ve civar bölgelerdeki sınırların çizilmesi Belgrad Antlaşması’nın 13. maddesine göre yapılacaktır. Yukarı Unna bölgesi sınırları da 60 gün içerisinde yeniden gözden geçirilecekti. Belirtilen süreler kalelerin tamiri ve askeri mühimmatın kaldırılması için gereklidir.

Madde 7

Osmanlı tebaasından olan tüm mahkûm, tutsak ve rehin askerler serbest bırakılıp Ruscuk, Vidin ve Bosna’daki yetkililere teslim edilecektir. Buna karşılık Bosna Lortlarının elinde bulunan Avusturya vatandaşları da aynı şekilde iade edilecektir. İki aylık süre zarfında her iki devlette bulunan savaş tutsakları ve köleler yaş, cinsiyet ve durumları ne olursa olsun ve her nerede bulunurlarsa bulunsunlar köle olarak kullanılamayacak ve karşılıklı teslim edileceklerdi. Ancak gönüllü şekilde din değiştirenler bu kapsamın dışında bırakılacaktır.

Madde 8

İki devletin vatandaşları, savaş esnasında veya savaştan önce karşı tarafın topraklarına göç etmiş ve durumu yetkililere bildirip uyumlu bir şekilde yaşıyorlarsa orada yaşamaya devam edecek ve taraflar onları geri dönmeye zorlamayacaktır. Sığındıkları devlet onlara eşit haklar tanıyacak, hem yeni hem de vatandaşı oldukları eski devletteki toprakları onların olmaya devam edecektir.

Madde 9

Taraflar ticari münasebetlerini yenileme arzusundadır. Bu anlamda Belgrad Antlaşması’nın 17. ve Pasarofça Antlaşması’nın 18.maddelerinin savaş esnasında ihlal edilmesi nedeniyle mağdur olmuş tüccarlar, devletten yardım isteme hakkına sahip olacak ve mağduriyetleri en hızlı şekilde hiçbir mazeret gösterilmeden giderilecektir.

Madde 10

Alınan kararlar derhal iki devletin sınırlarında bulunan yetkililere iletilmelidir. Bu kararların hayata geçirilmesi toplumsal huzur, iyi komşuluk ilişkileri ve sınırların bütünlüğü için zorunludur. Taraflar arasında yapılmış anlaşmaya göre zararların giderilmesi, suçluların işledikleri suça göre cezalandırılması dostluk ve barışın sağlanması açısından gereklidir. Bu madde her iki ülkenin arşiv kayıtlarına benzer ifadelerle geçmiştir.

Madde 11

İki ülkenin vatandaşlarına da karşı devletin topraklarında seyahat edebilme ve nehirlerinden geçebilme izni verilecek ayrıca taşıdıkları malların güvenliği 2.ve 3. maddelerde belirtildiği şekilde sağlanacaktır.

Madde 12

Osmanlı topraklarında bulunan Hristiyan dinine mensup rahipler ve tarikatlar korunacak, kiliseler tamir edilecektir. Kişi özgürlüğü, ibadet serbestliği, Kudüs ve diğer bölgelerdeki kutsal yerler de aynı şekilde korunacaktır. Bu konuda Belgrad Antlaşması’nın 9. maddesi ile bugüne kadar konuyla ilgili yapılan antlaşmalar ve yayımlanan fermanlar esas alınacaktır.

Madde 13

Tahta yeni sultanlar geçtiğinde taraflar birbirlerine elçiler gönderip haber verecektir. Bu elçiler seremoni ile karşılanacak, onurlandırılacak ve iyi misafir edilecektir. Osmanlı Devleti elçilere eşlik eden memurlara, misafirlere ve hizmetçilere de aynı özeni gösterip güvenliklerini en iyi şekilde sağlayacaktır.

Madde 14

Antlaşmanın iki orijinal ve birbiriyle uyumlu kopyası Fransızca ve Türkçe olarak düzenlenip iki devletin yüksek mahkemelerine iletilecek ve 40 gün içerisinde taraflar imzaladıkları kopyaları birbirlerine göndereceklerdir.

Ziştovi Antlaşması’nın yapıldığı tahmin edilen ev

“Bizler Büyük Britanya kralı, Prusya kralı ve Birleşik Eyaletler kralı adına tam yetkilendirilen ve barış için ara bulucu görevi üstlenen elçiler olarak deklare ederiz ki yukarıda belirtilen ve Avusturya ile Osmanlı arasında imzalanan barış antlaşmasının tüm maddelerini şartları ve koşullarıyla birlikte kabul edip kendi ellerimizle imzalayıp mühürledik. 4 Ağustos 179’ de Sistovo’da imzalanmıştır.”

Bunu okudunuz mu?

Navanethem(Navi) Pillay

Navanethem(Navi) Pillay, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği yapmış olan Güney Afrikalı kadın hukukçudur. Güney Afrika vatandaşı …