Ana Sayfa » Arşiv » Mehmed Enis Akaygen
Mehmed Enis Akaygen

Mehmed Enis Akaygen

Hukukçu, diplomat, Milletvekili ve Millet Partisi Genel Başkanı Mehmed Enis Akaygen 13 Mayıs 1880’de Filibe’de dünyaya geldi.

Filibe’de Saint-Joseph Ortaokulu’ndan mezun oldu. Ardından ailesi ile birlikte 1897 yılında İstanbul’a göç etti. Galatasaray Lisesi’ni bitirdi ve bir süre aynı okulda kimya öğretmenliği yaptı.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi ve 1901 yılında Hâriciye’ye girdi. 1906’da St. Petesburg elçiliğinde memur olarak göreve başladı. Ardından Bükreş’te görev yaptı. 

Millî mücadele yıllarında Müdâfaa-î Millîye grubunda görev yaptı. İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve cephane taşıyan gruplar içinde yer aldı. Savaş sonrası İstiklal Madalyası verilenler arasında yer aldı.

Mustafa Kemal Atatürk tarafından cumhuriyet dönemi hariciyesinin kuruluş komisyonunda Tevfik Rüştü Aras ve Suat Davaz ile birlikte görevlendirildi.

Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Moskova’ya tayin oldu ve 1923-1925 yıllarında burada büyükelçi olarak görev yaptı. Sovyet-Türk dostluğunun geliştirilmesine katkılarda bulundu. Ardından dışişleri bakanlığı müsteşar yardımcılığına atandı ve 1927 yılından itibaren ise dışişleri bakanlığı müsteşarlığı görevine getirildi.

Venizelos ve Atatürk’ün şahsi olarak da özen gösterdikleri Türkiye-Yunanistan dostluk rüzgarlarının estiği yıllarda Atina büyükelçisi olarak görev yaptı. (1929-1934) Balkan Paktı’nın kuruluşunda yer aldı; mübadele, Ege ve Kıbrıs sorunları konularında mesai harcadı.

1934-1939 arasında Tahran büyükelçiliğini yürüttü. 1939-1945 arasında tekrar Atina’da büyükelçiliğine getirildi. 1937 yılındaki Trakya Manevraları‘nda yabancı heyetlere eşlik etti. Yunanistan devleti tarafından kendisine 1945 yılında Yunan Devlet Liyakat Nişanı verildi. 1945’te memuriyetten emekli oldu.

1946 yılında İstanbul milletvekili olarak TBMM‘ye girdi, 1948 yılına kadar Demokrat Parti’den ayrılarak Millet Partisi‘nin kurucuları arasına yer aldı. 18 Mayıs 1952- 29 Haziran 1953 aralığında bu partinin başkanlığını yürüttü. 27 Ocak 1954’te, partinin Cemiyetler Kanununa aykırı faaliyette bulunduğu gerekçesiy­le ve Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla kapatılması üzerine siyasî hayatına nokta koydu.

Atatürk ve İnönü dönemlerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasını uygulayan önemli diplomatlardan biri olan Akaygen, 15 Ocak 1956’da İstanbul’da yaşamını yitirdi. Fransızca, İngilizce, Farsça ve Arapça biliyordu. Evli ve beş çocuk babasıydı. Türkiye-Yunanistan Dostluk Derneği genel başkan yardımcısı ve Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Enis Tulça’nın dedesidir. . 1866-1870 yılları arası Filibe belediye başkanlığı yapan Enis Efendi’nin torunudur.

Enis Akaygen’in özel arşivi ve sözlü hatıraları esas alınarak, torunu Enis Tulça tarafından 2003 yılında “Atatürk Venizelos ve Bir Diplomat Enis Bey” isimli kitap yazılmıştır.

Boğaziçi Üniversitesi Güney giriş kapısı yanından Bebek’e inen yokuşun ilk dönemecine kadar olan kısmının ismi Akaygen Sokak’tır. Bu sokağın ismi Türk diplomat ve siyasetçi olan Enis Akaygen’e atfen verilmiştir. 

Atatürk, Venizelos ve Bir Diplomat Enis Bey
Yıl 1934. Yunanistan`ın Tahran`da Diplomatik misyonu yoktur, ancak o ülkede yaşayan vatandaşları, müteşebbisleri vardır. Türkiye`nin Tahran Büyükelçiliği ve diğer İran şehirlerindeki konsolosluklarımız Yunanistan`ın İran`daki menfaatlerini korumakta ve takip etmektedirler. İran vatandaşları Yunanistan`a seyahat etmek için Türk Sefaretine başvurmaktalar. Ayrıca Tahran ve diğer şehirlerdeki Yunan vatandaşları kendi sorunları için Türk Büyükelçiliği ve Konsolosluklarına başvurmaktalar. İran`daki kordiplomatiğimizin bu ilginç misyonu Yunanistan`ın talebi, 1934 yazında Ankara`nın Tahran Büyükelçiliğimize talimatı ile hayata geçmiştir. 1922 yılından, Kocatepe`den, Dumlupınar`dan, 1934 Yılına, Atatürk ile Venizelos`un bu iki ülkenin diplomatik ilişkilerini getirdiği noktadır bu. Bölgesel anlamda ise diğer önemli bir hadise, Avrupa`yı hayrete düşüren Balkan Paktı gerçekleşmiştir. Kişisel olarak ise Venizelos`un Atatürk`ü Nobel Barış ödülüne aday gösterdiği meşhur mektubu yazdığı yıldır 1934. Böylece 1930`lu yıllar Türk Yunan ilişkileri açısından bugün henüz tekrar yakalanamamış bir dostluk dönemidir. Birinci el belgelere dayanılarak hazırlanan bu çalışma, o döneme ilişkin ilk kitap olma özelliğini de taşımaktadır.

Bunu okudunuz mu?

Cezaevinin Aşırı Kalabalıklaşmasına Dair Kurallar

Cezaevinin Aşırı Kalabalıklaşmasına Dair Kurallar; Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere, Cezaevinin Aşırı Kalabalıklaşması ve …