Su Hakkı ve Su Hukukuna ilişkin temel normlar Roma Hukuku döneminde oluşturulmuş, toprağın üstünde ve altındaki su, toprak mülkiyetinden ayrı düşünülmemiş, mülkiyet hakkının parçası olarak kabul görmüş, sular toprağın ayrılmaz bir parçası sayılmış, suya sahip olmak için toprağa sahip olmak yeterli görülmüş ancak akarsular özel mülkiyetin dışında bırakılmıştır. Roma Hukukundaki düzenlemeler Avrupa toplumlarının ve Medeni Yasayı iktibas eden Türk Hukukunun teorik omurgasını oluşturmuştur.
Türk Hukukunda Su Hakkı
Osmanlı dönemi su hukuku devlet merkezli ve İslam anlayışına göre devletçi bir yapı arz etmiştir. Batı hukukunun ilk etkilerini gösterdiği dönemin yasası olan Mecelle sulardan herkesin yararlanabileceği ilkesini getirmiş, 1924 Anayasası suların kullanma biçimi hakkında kural koymamış, 1961 Anayasası suların ev tabii kaynakların devletin tasarrufunda olduğunu düzenlemiş, 1982 Anayasası da aynı anlayışta olmuştur. Türk Medeni Kanunu, suları özel hukuk konusu sular ve devletin tasarrufu altındaki sular olarak sınıflandırmış ancak bu ayrımı net olarak yapmamıştır.
Hukuk Ansiklopedisi Herkes İçin Adalet
