Yeni
Ana Sayfa » Hukuk tarihi » Hapishane Defterleri

Hapishane Defterleri

Hapishane Defterleri, Antonio Gramsci’nin hapiste olduğu süre boyunca 30’dan fazla defterde yazdığı toplam 3000 sayfalık tarih ve analiz yazılarının topluca yayınlanmış halidir. Antonio Gramsci’nin yazıları Hapishane Defterleri(Quaderni dal Carcere) adlandırılmıştır.

Hapishane Defterleri

Hapishane Defterleri, Gramsci’nin siyasi, kültürel, felsefi, tarihsel ve edebi konuları kapsayan araştırmalarının ve analizlerinin derlendiği bir kitaptır.

Hapishane Defterleri, Gramsci’nin İtalya tarihini ve milliyetçiliğini analiz ederken Marksist teori, eleştirel teori (critical theory) ve kendi adıyla anılan eğitim teorisiyle ilgili düşüncelerinin derlendiği kitaptır. Kitapta, kapitalist devleti inşa aracı olarak hegemonya, işçi sınıfı içinde entelektüellerinin çıkabilmesine yol açabilmek için, halk işçi eğitimi gereksinimi, egemenliğin doğrudan ya da zor yoluyla gerçekleştiği siyasi toplum, polis, ordu, yasal sistem ve benzeri yapılar analiz edilmiştir. Kitap, egemenliğin ideoloji ya da rıza yoluyla gerçekleştiği sivil toplum, aile, eğitim sistemi, sendikalar gibi kurumları incelemiştir. Hapishane Defterleri, yoğun şekilde ekonomik determinizm ve felsefi maddecilik eleştirisi yapmaktadır.

Antonio Gramsci ile ilgili 1937 tarihli gazete haberi

Gramsci, Musolini tarafından tutulduğu hapishaneden baldızına yazmış olduğu mektupta “tüm zamanlar için geçerli” bir felsefi eser yazmak istediğinden bahsetmiş, hapishane defterlerinin bu kitap olduğu anlaşılmıştır.

Kitapta metodolojik olarak sivil toplum ve devlet ayrımı yapmıştır. Gramsci’nin ulaştığı teorik açılımlar Doğu-Batı farklılığına özel bir vurgu yapmaktadır. Gramsci’ye göre doğuda sivil toplum gelişmemiştir. Batıda ise sivil tolum ve işçi sınıfı gelişmiş olduğundan; mücadele edilmeli, egemen sınıfın hegemonyasına karşı bir hegemonya kurmak için aydınların ve işçi sınıfının birlikte hareket etmesi gerekmektedir.

Gramsci, teorilerinin çoğunu İtalya’da işçi konseylerinin aldığı yenilginin nedenleri üzerinde kafa yorarken geliştirmiştir. Fikirlerindeki esin kaynağı dönemin sosyalist aydınlarından olduğu gibi Ekim Devrimidir.

Yazarın dünya tasavvurunu özetleyen kitap Türkiye’de birçok yayınevi tarafından farklı şekillerde basılmıştır. Toplam 33 defterden oluşan Hapishane Defterlerinin orijinal baskısı beş cilt olarak düzenlenmiştir.

Gramsci, devrimci örgütün demokratik merkeziyetçilik ilkesi hakkında da fikir açıcı görüşler bildirmiştir. O’na göre yüksek derecede merkezileşme zorunluyken bu; hiçbir şekilde tabanın pasif biçimde bir memur ve komuta anlayışıyla hareket etmesi anlamına gelmez; aksine parti militanlarının parti politikasının bilinçli aktif örgütleyicileri olmaları beklenir.

Gramsci, demokratiklik ve merkeziyetçilik arasındaki gerilim hakkında; “Bürokratikleşmiş hale gelme tehlikesinin var olduğu doğrudur, her organik süreklilik göz önünde tutulması gereken bu tehlikeyi yansıtır. Gene de süreksizlik ve doğaçlama tehlikesi daha büyüktür.” demektedir.

Yazar Antonio Gramsci Hakkında
Antonio Gramsci

Antonio Gramsci, İtalyan düşünür, siyasetçi ve sosyalist teorisyendir.  Gramsci, 22 Ocak 1891 tarihinde İtalya’nın Sardunya adası’nda bulunan Ales’te doğmuş, 27 Nisan 1937 tarihinde Roma’da ölmüştür. Gramsci soyadının bir Arnavut kasabası Grameç ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Gramsci, 1911’de Torino Üniversitesini kazanmış, edebiyat okumuş ve dil bilimi ile ilgilenmiş, 1913 sonlarında İtalya Sosyalist Partisi’ne katılmıştır. Antonio Gramsci,1916 yılında Sosyalist Parti resmi yayın organı Avanti editörü olmuş ve topluluklar karşısında konuşmalar yapmaya başlamış, 1917 Ağustos devrimci ayaklanmalarının ardından Sosyalist Parti liderlerinin tutuklanmasıyla parti Geçici Komitesine seçilmiş, Torino’da sosyalist liderlerden biri haline gelmiştir.

İşçi konseylerinin ulusal bir harekete dönüşememesi ve Sosyalist Partinin başarısız olacağına inanması nedeniyle Komünist Partinin gerekliliğine inanmış; İtalyan Komünist Partisi 21 Ocak 1921’de Livorno kentinde kurulmuştur. Gramsci, komünist lider Bordiga’nın yardımcısı olmuş, 1922 yılında yeni partinin bir temsilcisi olarak Rusya’ya gitmiştir.

İtalya Komünist Partisinin kurucu üyesidir ve bir süre liderliğini yürütmüştür. Gramsci, 1924 yılında İtalya Komünist Partisi başkanı olmuş, Venedik seçimlerinde milletvekilli seçilmiştir.

Gramsci, Faşist Musolini hükumetinin bir saldırıyı gerekçe göstererek olağanüstü hal ilan etmesinin ardndan milletvekili dokunulmazlığına rağmen 9 Kasım 1926 tarihinde tutuklanmıştır. Yapılan yargılama sırasında davanın savcısı “Yirmi yıl bu beynin işlemesini durdurmalıyız” ifadesini kullanmış, önce 5 yıl ve sonra da yıl 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

Gramsci, 1934 yılında yaşamış olduğu ağır sağlık sorunları sonucunda şartlı olarak tahliye edilmiş, özgürlüğüne kavuştuktan kısa bir süre sonra 46 yaşında Roma’da ölmüştür.

Yazar Antonio Gramsci ve Felsefe Dünyası

Antonio Gramsci, 20. yüzyılın önde gelen Marksist teorisyenlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Antonio Gramsci, siyasal kuramını oluştururken 16. yüzyıl İtalyan düşünürü Niccolò Machiavelli, Marksizmin kurucusu Karl Marx,  — filozof, tarihçi, ekonomist ve Rusya’daki Ekim Devrimi’nin önderlerinden Vladimir İlyiç Lenin, İtalya’nın ilk önemli Marksist kuramcısı Antonio Labriola, Fransız sendikacı yazar Georges Sorel, Henri Bergson ve Benedetto Croce gibi isimlerden etkilenmiştir.

Antonio Gramsci’nin teorileri, ardılları olan Perry Anderson, Michael Apple, Louis Althusser, Nicos Poulantzas, David Harvey, Edward Said, Cinsiyet Belası isimli eserin yazarı Judith Butler, Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe gibi isimleri etkilemiştir.

Modern Prens/Machiavelli Siyaset ve Modern Devlet Uzerine

Bunu okudunuz mu?

30 Eylül – Hukuk Takvimi

30 Eylül – Hukuk Takvimi 1883  Nazi Almanyası’nda Bilim, Eğitim ve Ulusal Kültür Bakanı Bernhard …