Ana Sayfa » Hukukbook » Türkiye – İtalya Konsolosluk Sözleşmesi

Türkiye – İtalya Konsolosluk Sözleşmesi

Türkiye – İtalya Konsolosluk Sözleşmesi, “Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Krallığı Arasında Akit ve İmza olunan Konsolosluk Mukavelesi” adıyla 9 Eylül 1929 tarihinde Roma’da imzalanmış, sözleşmenin kabulüne dair kanun 1788 numarası ile mecliste kabul edilerek 30 Mart 1931’de onaylanmış ve 7 Nisan 1931 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Krallığı Arasında Akit ve İmza olunan Konsolosluk Mukavelesi

Türkiye Reisicümhuru Hazretleri ve Haşmetli İtalya Kiralı Hazretleri iki memleket arasındaki konsolosluk münasebatını umumî hukuku düvel ve mütekabiliyet esaslarına müsteniden tesis eylemek ve bu maksatla konsolosluk memurlarının karşılıklı kabulleri kaidelerini, müstefit oldukları müsaadat ve masuniyetleri ve bunların vazife ve salâhiyetlerini tayin etmek arzusile bir Konsolosluk Mukavelenamesi aktini kararlaştırmışlar ve murahhasları olarak:

Türkiye Reisicümhuru Hazretleri:
İtalya Kiralı Hazretleri nezdinde Fevkalâde Murahhas ve Büyük Elçisi Suat Beyefendiyi;

Haşmetli İtalya Kiralı Hazretleri:
Hükümet Reisi, Başvekil ve Nazır, Hariciye Nazırı Müsyü Benito Mussolini Cenaplarını tayin etmişlerdir.

İşbu murahhaslar salâhiyetnamelerini tetkik ederek usulüne muvafık görmüşler ve aşağıdaki hususları kararlaştırmışlardır:

Birinci Bap
Konsolosluk Memurları

Madde 1— Yüksek Âkitlerden her biri kendi arazisinde kâin liman, şehir ve mahallere diğer Âkidin başkonsoloslarını, konsoloslarını ve muavin konsoloslarını kabul etmeği i taahhüt eyler. Bu memurlar meslekten veyahut fahrî olabilirler.

Yukarıda zikrolunan muhtelif derecelerdeki fahrî memurlar Yüksek Akitlerin tebaaları meyanından intihap olunacaklardır.

Bu fahrî memurlar memuriyetlerini icra edecekleri memleket tâbiiyetinde bulundukları takdirde tayinlerinden evvel tebaası bulundukları hükümetin muvafakati, diplomasi tarikile, istihsal edilecektir.

Yüksek Âkitlerden her biri ülkesinin bazı mahallerinde veya kısımlarında konsolosluklar tesisine müsaade etmemek
hakkını muhafaza eder. Maahaza bu kayıt, diğer bilcümle devletlere de şamil olmadıkça Âkitlerden birine tatbik edilemez.

Madde 2 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar tayin beratlarını ibraz edecekler ve bulundukları memlekette cari usul ve kaidelere göre mütekabilen tanınacak ve kabul edileceklerdir.

Her konsolosluğun memuriyet havzesi sahası, yukarıda mezkûr memurları tayin edecek olan Âkit tarafından tesbit edilecek ve diğer Âkide tebliğ olunacaktır. Evvelce tesbit edilmiş olan memuriyet havzelerinde sonradan yapılacak tadilât için ayni muamele icra olunacaktır.

Hiç bir konsolosluğun memuriyeti havzesi sahası, ülkenin konsolosluk tesisine müsaade olunmayan mahallerini veya
kısımlarını ihtiva edemiyecektir.

Madde 3 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar bulundukları memlekette cari teamül ve kaidelere göre tesbit edilen usuller dairesinde kabul edilip tanındıktan sonra memuriyetleri havzesi dahilinde vazifelerini ifa edebileceklerdir.

Tayin beratlarının görülmesi üzerine mümkün olduğu kadar süratle Exequatur veya diğer kabul vesikası alacaklardır.

Hususî bir halde Âkitlerden biri Exequatur veya sair kabul vesikası verilmiyeceği veya bunların geri alınması lâzım geldiği mütaleasında bulunursa bunun, takdir hakkı, yalnız kendisine ait olan, sebeplerini diğer Âkide tebliğ edecek ve ikinci şıkta işbu tebliği, Exequatur veya sair kabul vesikasının geri alınmasından evvel icra eyliyecektir.

Madde 4 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar nezdinde bulundukları Devletin tebaası olmadıkça memuriyetlerini icra edecekleri memleket Hariciye Nezaretinden verilip sahibinin fotoğrafını ve imzasını muhtevi, resmî sıfatını mübeyyin olan ve kendisini mahallî makamlarına tavsiye eden hüviyet varakasını hâmil olacaklardır.

Madde 5 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsolosların manii zuhûrunda veya gaybubetleri veya ölümleri halinde, maiyyetlerinde bulunan memurlar, resmî sıfatları evvelce alâkadar mahallî makamlarına bildirilmiş olmak şartile mensup oldukları Devletçe tesbit edilmiş olan sıra dahilinde âmirlerinin vazifelerini vekâleten ifaya mezun olacaklardır.

Evvelce usulü dairesinde haberdar edilmiş olan mahallî makamlar bunlara muzaheret ve muavenette bulunacak ve kendilerinin vekâleten vazife ifa ettikleri müddetçe bu mukavelename mucibince vekâlet eyledikleri memura bahşedilmiş olan muafiyetler, imtiyazlar, masuniyetler, hürmetler ve müsaadelerden istifade etmelerini temin eyliyeceklerdir.

Meslekten veya fahrî bir başkonsolos , konsolos ve muavin konsolosun yerine vekâlet için muayyen bir memur mevcut olmaksızın ölümü halinde mahallî makamlar bir dost devletin konsolos memurunun ve müteveffayı tayin eden Âkit tebaasından iki kişinin muvacehesinde evraka derhal mühür vaz’ına tevessül eyliyeceklerdir.

Mezkûr makamlar derakap müteveffanın mensup bulunduğu Devletin Büyük Elçiliğini Hariciye Vekâleti vasıtasile haberdar edecekler ve bu hususta tanzim eyliyecekleri zabıt varakasının bir nüshasını göndereceklerdir.

Mühürlerin fekki mahallî makamlar huzurunda konsolosun halefi veya konsoloshanenin mensup olduğu Devlet tarafından mansup herhangi bir diplomasi veya konsolosluk memuru tarafından yapılacaktır.

İkinci Bap
Konsolosluk Memurlarına ait müsaadat ve masuniyetler

Madde 6 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar daire veya kançılaryalarının bulunduğu binaya kendilerini tayin eden Âkidin armasını, konsolosluğun resmî sıfatını gösteren bir levha ile birlikte vazedebileceklerdir. Bunlar mezkûr bina üzerine kendi memleketlerinin umumî merasim günlerinde ve mutat diğer hallerde millî bayrağı çekebileceklerdir. Bu haricî alâmetlerin hiç bir vakit melce hakkı teşkil eder mahiyette tefsir edilemiyeceği mukarrerdir; bu alâmetler konsoloshane binasını iraeye hizmet edecektir.

Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar resmî vazifelerini ifa eyledikleri bilcümle hallerde hususile kendilerini tayin eden hükümeti temsil eyledikleri zaman resmî mevkilerinin icabettirdiği hürmetlere mazhar olacaklardır.

Madde 7 — Konsoloshanenin resmî hizmetleri için kullanılan odaların kâffesi \e konsoloshane evrakının vaz’ına bilhassa ayrılan mahal taarruzdan masundur. Bu odalar ve mezkûr mahal konsolosluk memurunun şahsî ikametine tahsis edilmiş olan odalardan tamamile ayrı olacak ve başka suretle istimal edilmiyecektir. Bunlar, hiç bir veçhile melce olarak kullanılmıyacaktır. Mahallî makamlar hiç bir vesile ile bu evrakı teşkil eden kâğıtları muayene ve müsadere edemezler. Bu kâğıtlar konsolosun şahsî evrakından ve fahrî konsolosun icra edebileceği ticaret ve sanayie ait defterler ve kâğıtlardan tamamile ayrı bulunacaklardır.

Madde 8 — Meslekten olan Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar ile meslekten olan kançılarlar, kâtipler, kâtip tercümanlar diğer Âkidin ülkesinde her türlü istimval, şahsî mükellefiyet ve askerî ibate gibi bilcümle mükellefiyetlerden muaf olacaklardır. Bu muafiyet salifüzzikir konsolos memurlarının bulundukları memlekette mutasarrıf oldukları gayri menkul emvale , işbu binalar konsolosluk hizmetine tahsis edilmedikçe veya mezkûr memurlar tarafından ikametgâh olarak kullanılmadıkça, şamil olmıyacaktır.

Bundan maada işbu memurlar, gayri menkul emvale tasarruf hasebile matruh olmadıkça veya memurların ikamet ettikleri memlekette kullanılmış bir sermayenin faizleri üzerine mevzu bulunmadıkça, devlet tarafından veya memleket hukuku ammesine nazaran teessüs etmiş diğer bir heyet tarafından tarhedilmiş bilcümle bilâ vasıta vergilerden menkul emval, zinet vergilerinden, aynî veya şahsî vergilerden muaf olacaklardır.

Fahrî konsolosluk memurları, bulundukları memleket tebaasından olsalar bile, yalnız kançılarya kalemlerine ve evrakına tahsis edilmiş mahaller için istimvalden ve askerî ibateden muaf olacaklardır.

Madde 9 — Meslekten olan başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar ile bilcümle meslekten olan konsolosluk memurları, memuriyetlerine ilk defa muvasalatlarında veya onu takip eden üç ay zarfında kendilerine ve aileleri efradına ait menkul emval, melbusat, eşya ve üsası beytiyeyi muayene ettirilmek şartile resim vermeksizin ithal etmeğe mezundurlar. Bu muafiyet istihlâk eşyasına tatbik olunmaz.

Bu üç aylık müddet zarfında konsolosluk memurunun tâbi olduğu diplomatik makam tarafından verilecek sebebe müstenit malûmat üzerine ve başka bir merasim ve muameleye lüzum kalmaksızın mezkûr üç aylık müddet, menkul emvalini ve şahsî eşyasını tabiî şerait dairesinde getirilmesi için konsolosluk memuruna hakikaten muktazi zaman nisbetinde temdit olunacaktır. Maahaza bu temdit üç aylık yeni bir müddeti tecavüz edemiyecektir.

Bundan maada, iki Yüksek Âkit Taraftan her biri başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsolosların adreslerine gönderilen bayrak, üniforma, arma, kayıt defterleri, başlıklı kâğıtlar, koçanlı defterler, pasaportlar, şehadetnameler, pullar, umumî vesaik, kasa ve yazı makineleri de dahil olduğu halde diğer bilcümle büro levazımının bilâ resim imrarına müsaade etmeği taahhüt eylerler.

Madde 10 — Konsolosluk memurlarının ikametine tahsis edilmiş olup da iki Yüksek Âkitten birinin malı bulunan binalar veya mahaller devlet tarafından veya memleket hukuku ammesine nazaran teessüs etmiş diğer bir heyet tarafından mevzu ve işbu gayri menkul emval veya onların varidatı üzerine matruh vergilerden muaftır.

Madde 11 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar memuriyetlerinden mütevellit ef’alden dolayı bulundukları memleket mahkemeleri tarafından muhakeme olunamazlar.

İşbu Mukavelenamede münderiç müsaade ve masuniyetler müstesna olmak üzere konsolosluk reisleri ve diğer konsolosluk memurları gerek hukuk gerek ceza davalarında mahallî tebaa ile aynı şerait dairesinde, bulundukları memleket mahkemelerinin hakkı kazasına tâbi olacaklardır.

Madde 12 — Hukuk ve ticaret davalarında meslekten olan başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar ve kançılarlar gerek icraî gerek ihtiyatî tedbir olmak üzere hapis ile tazyik olunamıyacaklardır.

Yakarıda zikrolunan memurlar mahallî kanunlar mucibince asgarî üç sene hapis cezasını istilzam eden bir cürüm mevzuubahis olmadıkça kabielhüküm hapis veya tevkif edilemiyeceklerdir.

Şayet bunlardan biri tevkif veya diğer suretle takip olunmuş ise memleketin Büyük Elçiliğine diğer Âkit Hükümet tarafından derhal malûmat verilecektir.

Madde 13 — Konsolosluk memurları, adliye makamlarının daveti üzerine şahit sıfatile mahkemelerden isticvap olunacaklardır.

Meslekten olan konsolosluk reisleri vazifeleri icabatından mütevellit bir mânileri zuhûrunda adliye makamı tarafından tesbit edilen müddet zarfında konsolosluk binasında şehadet edebileceklerdir. Bu takdirde isticvap, mahallî kanunları ile derpiş edilen şekillere göre vukubulacak ve zabıt varakası da bu şekillere göre tanzim edilecektir.

Konsolosluk memurları vazifelerinin icrasına taallûk eden bilcümle ef’al hakkında şehadetten imtina edebileceklerdir.

Madde 14 — Bundan maada, Yüksek Âkitlerden her birinin konsolosluk memurları, diğer Âkit arazisinde, mütekabiliyet şartile, aynı mahiyette, aynı mevkii işgal eden üçüncü bir devlet konsolos memurlarının malik oldukları müsaadat ve masuniyetlerin aymndan işbu üçüncü devlet memurları müstefit oldukları müddetçe istifade ederler.

Yüksek Âkitlerden hiç birinin kendi konsolosluk memurları lehine diğer Âkit konsolosluk memurlarına kendiliğinden bahşedilmiş olan müsaadat ve masuniyetlerden başka veya daha vasi müsaadat ve masuniyetler talebi için üçüncü bir devlet ile aktolunan bir mukaveleden mütehassıl istifadeyi ileri süremiyeceği aralarında takarrür etmiştir.

Madde 15 — Başkonsoloslukları, konsoloslukları ve muavin konsoloslukları vekâleten idare eden memurlar, umuru vekâleten idare ettikleri müddet zarfında, makam sahibi hakkında tanınan bilcümle müsaadat ve masuniyetlerden istifade edeceklerdir.

Üçüncü Bap
Konsolosların vazifeleri

Madde 16 – Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar temsil eyledikleri memleket tebaasının menafi ve hukukunu muhafaza ve bahusus işbu tebaanın ticaretini ve seyrisefain işlerini himaye ve teşvik etmeğe mezundurlar.
Mumaileyhim memuriyetlerinin icrası esnasında memuriyetleri havzesi dahilindeki idarî makamlara müracaat ve iki
Akit arasında mer’i muahedeleri ve mukavelenameleri veya hukuku düvelin umumî esaslarını muhil her husustan dolayı işbu makamlar nezdinde müddeiyatta bulunabilirler.

Madde 17 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar ve kançılarlar memleketleri kanun ve nizamlarile
mezun oldukları derecede atideki hakları haiz olacaklardır:

1 – Kendilerini tayin eden Âkit tebaasından olan tüccar veya sair efrat, kaptanlar, gemi mürettebatı veya bu gemilerin
yolcuları tarafından vaki olabilecek beyanatı gerek daire, kançılarya veya ikametgâhlarında gerek alâkadarların ikametgâhında veya memleketlerinin ticaret gemilerinde istima etmek;

2 – Memleketleri tebaasının vasiyetlerine müteallik ahkâmı tanzim, tevsik veya tasdik etmek;
3 – Münhasıran, kendilerini tayin eden Âkidin ülkesinde kâin emvale ve görülecek ve yapılacak işlere ait olmak şartile bilcümle akitleri ve mukaveleleri, bunların sadır olduğu şahısların veya bunları aktedenlerin, tâbiiyeti ne olursa olsun, tanzim, tevsik veya tasdik etmek;

4 — Gemilerin satılmasına, deniz ödüncüne, terhine, taife kaydına müteallik mukaveleleri ve kezalik seyrü sefer icrasına muktazi diğer bilcümle mukaveleleri tanzim ve Âkit Taraflardan biri konsolosun mensup olduğu Devlet tebaasından olmak şartile gemilerin alım mukavelelerini tescil etmek;

5 — Kendilerini tayin eden devletin talimatına tevfikan pasaport ve diğer bütün resmî vesaiki ita etmek ve vize
vermek;

6 — Temsil eyledikleri devletin’ tâbiiyetindeki kur’a efradının askerî hizmet ve sıhhî muayenelerine ait bilcümle muamelâtı ifa etmek;

7 — Kendi memleketleri makamlarından veya memurlarından sadır olan her nevi evrak ve vesaiki tercüme etmek ve tercümelerini tasdik eylemek;

8 — Mensup oldukları devlet kanunlarına göre ve bilhassa içtimaî basiret kanunlarının tatbiki ile tekâlifin edasını kabul ve istihkak sahiplerine tahsis olunan irat ve tazminat bedelini ahzetmek, konsolosluk memurlarına tanınan yukarıda mezkûr hakkın bulundukları memleket için hiç bir taahhüdü tazammun edemiyeceği mukarrerdir.

Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar tarafından tanzim, tevsik veya tasdik edilen ve bunların mühürlerile tahtim olunan akitler ve mukavelelerin kâffesi kezalik bunların yine işbu konsolos memurları tarafından mühürlenerek aslına mutabık oldukları tasdik olunan suretleri, hulâsaları veyâ tercümeleri, bu memurların bulundukları memlekette işbu memleketin resmî memuru tarafından tanzim, sıhhati veya aslına mutabakatı tevsik veya tasdik edilmiş gibi resmî mahiyeti ve aynı kıymeti ve kuvvei müsbiteyi haiz olacaklardır. Yukarıda zikri geçen kıymet ve kuvvei müsbite yalnız şekle ait olup aktin veya mukavelenamenin esasına ve icra kuvvetine şamil olmaz.

Maahaza işbu akitler veya diğer bütün vesikalar bu memlekette icra olunacak işleri istihdaf ettiklerine göre memleket kanunu ile talep edilen damga resimlerine ve diğer vergilere, kezalik işbu memlekette bu hususa müteallik bilcümle eşkâl ve merasime tâbi olacaklardır.

Âkitlerin konsoloshanelerinden birinin kançılaryasında tescil edilmiş olan bir resmî varakanın mevsukıyeti ve musaddak sureti hakkında ve yukarıda bahsi geçen suretlerin, hulâsaların veya tercümelerin mevsukıyeti ve sıhhati hakkında bir şüphe hasıl olduğu takdirde, bunların asıllarile mukabelesini talep edecek olan alâkadarın bu talebi reddedilmiyecek ve mumaileyh lüzum görürse işbu mukabelede hazır bulunabilecektir.

Madde 18 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar ile diplomasi mümessilleri memleketleri kanun ve nizamları ile mezun iseler tebaalarının evlenme işlerini yapabileceklerdir.

Müstakbel karı kocadan biri diğer Âkit tebaasından bulunduğu takdirdeki evlenmelerde işbu ahkâm tatbik olunamaz.

Yukarıda bahsedilen konsolosluk memurları ve diplomasi mümessilleri zikri geçen evlenmeleri bulundukları memleket makamlarına mümkün olduğu kadar süratle bildireceklerdir.

Madde 19 — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar ile diplomasi mümessilleri, memleketlerinin kanun
ve nizamlarile tayin edilen şekiller dairesinde, tebaalarının doğum ilmühaberlerini ve ölüm ilmühaberlerini tanzim hakkını haizdirler.

Konsolosluk memurları, kezalik mahallî makamlar, işbu konsolosluk memurlarının tâbiiyetine mensup şahısların doğum ve ölüm varakalarını azamî bir aylık müddet zarfında mütekabilen yekdiğerine tebliğ edeceklerdir.

FASIL : 1
Vesayet ve Kayyımlık

Madde 20 — Âkitlerden her birinin başkonsolosları, konsolosları ve muavin konsolosları aile hakları ve ehliyet maddelerinde memleketlerinin diğer Âkit arazisinde ikamet eden tebaası üzerinde vesayet ve kayyımlık tesis edebilecekleri gibi işbu vesayet ve kayyımlıkların idaresine de nezaret eyliyebileceklerdir. Bunlar, işbu vazifelerinin icrasında aşağıdaki ahkâma tâbi olacaklardır:

§ I – Vesayet ve kayyımlık tesisi, idaresi ve nezareti, üzerinde vesayet ve kayyımlık tesisi lâzımgelecek şahsın mensup
olduğu Âkidin kanun ve nizamlarile tanzim olunacaktır.

§ II – Âkitlerden birinin ülkesinde diğer Âkit tebaasından biri hakkında bu Âkidin kanunları mucibince bir vesayet veya bir kayyımlık tesisini zarurî kılacak ahval vukua geldiği takdirde mahallî makamlar, bilâ teahhur, o mahaldeki veya en yakındaki konsolosluk memurunu keyfiyetten haberdar
edecektir.

§ III – Konsolosluk memuru ikinci bentte bahsedilen ihbara muttali olduğu günden itibaren altı ay zarfında kendisini tayin eden Âkidin kanununa tevfikan vesayet veya kayyımlık tesis edecek ve intihap ettiği vasiyi veya kayyımı mahallî makama bildirecektir. Hacir sebebile tesis edilecek bir vesayet veya kayyımlık mevzuubahis olursa, müddet bir sene olacak ve işbu müddet zarfında mahallî mahkemelerin kararı – icabında hacri reddeden karar – mahallî makama ibraz edilecektir.

Konsolosluk memuru birinci bent ahkâmına o bentte mezkûr müddetler zarfında ittiba etmemiş ise, veya vesayet
veya kayyımlık tesis etmiyeceğini beyan eylerse, mahallî makam vesayet veya kayyımlığı kendi kanunlarına tevfikan
tesise, idareye ve nezarete bizzat tevessül edebilecektir.

2 – İkinci bentte mezkûr ahvalde mahallî makam tarafından ittihaz olunan tedbirler konsolosluk, memuru birinci bent ahkâmına riayet eder etmez refolunacaktır.

§ IV – Konsolosluk memuru tarafından tesis olunan vesayet veya kayyımlık, küçük veya ehliyetsizin şahsına ve menkul ve gayri menkul mallarının umumuna bihakkın şamildir.

Şurası mukarrerdir ki küçük veya ehliyetsizin gayri menkul mallarının idaresi ve ahara ferağı hususunda evvelki bentler mucibince tayin edilen vasi veya kayyım işbu malların kâin bulunduğu memleket kanunlarına tevfiki hareket edecektir.

§ V – Vesayet veya kayyımlık tesisi için muktazi müddet zarfında, konsolosluk memuru, küçük veya ehliyetsizin şahsına ve mallarının umumuna müteallik vasi veya kayyım vazifelerini, muvakkat surette, bizzat ifa edebilecektir.

§ VI – Konsolosluk memuru salâhiyeti dairesinde bir vesayet veya bir kayyımlık tesis ettiği takdirde bulunduğu ülke kanunlarınca tayin olunan neşrü ilân muamelelerinin istikmaline tevessül edecektir.

FASI L : 2
Miras

Madde 21 — Yüksek Âkitlerden birinin diğer Âkit ülkesinde bulunan tebaalarına ait menkul emval terekeleri hususunda müteveffanın memleketi başkonsolosları, konsolosları ve muavin konsolosları aşağıdaki vazifeleri haiz olacaklardır.

§ 1 – Yüksek Âkitlerden birinin tebaasının diğer Akit ülkesinde vefatı vukuunda, mahallî makamlar oradaki konsolosluk memuruna, veya en yakın konsolosluk memuruna keyfiyeti ihbar edeceklerdir. Konsolosluk memurları da daha evvel haberdar oldukları takdirde mahallî makamlara aynı surette ihbar edeceklerdir. Mahallî makamlar konsolosluk memurlarına yukarıki bentte münderiç ihbarda bulunmakla beraber ölüm ilmühaberini gönderecek ve mirasçılar, onların makarlarına ve vasiyet ahkâmı mevcudiyetine dair her ne malûmatları varsa bildireceklerdir.

§ II — Müteveffanın memleketi başkonsolosları, konsolosları ve muavin konsolosları müteveffa ne vasiyette bulunmuş ve ne de vasiyeti tenfiz memurları tayin eylemiş olduğu ve gerek nesepleri sahih, gayrı sahih veya vasiyetname ile mansup hak sahipleri küçük, ehliyetsiz veya gaip bulunduğu veya mirasa hakkı olanlar arasında bir ihtilâf zuhûr ettiği veya tayin edilmiş olan vasiyeti tenfiz memurları mirasın açıldığı mahalde bulunmadıkları takdirde, keyfiyetten zamanında mahallî salâhiyettar makamları haberdar ettikten sonra gerek şahsen gerek bir vekil vasıtasile, memleketlerinin kanun ve nizamlarına tevfikan gerek resen gerek alâkadarların talebi üzerine terekeye mühür vaz’ma salâhiyettar olacaklardır.

Mahallî makamlar bu mühür vaz’ında hazır bulunmak ve kendi mühürlerini de basmak hakkını haizdirler; bunlar vaktinde hazır bulunmamış oldukları takdirde kendi mühürlerini konsolosluk memurunun mühürlerile çaprazlama bir vaziyette basabileceklerdir.

Konsolosluk memurlarile mahallî makamlar tarafından konulan mühürler mahallî makamların iştiraki olmaksızın fekkedilemiyecektir. İşbu mahallî makamlar konsolosluk memurları tarafından lâakal 4 8 saat evvel kendilerine vaki olan davete icabet etmemiş oldukları takdirde, konsolosluk memuru mührün fekkine bizzat tevessül edebilecektir.

Badehu bu memur, davete icabet ederse, mahallî makamlar huzurunda terekenin bir defterini tanzim edecektir. Mahallî makamlar, huzurlarında tanzim edilmiş olan zabıt varakasını husus için her hangi bir masraf veya resim talep eylemeksizin konsolosluk memurile birlikte imza edeceklerdir. Mahallî memurlar davete icabet etmemişlerse, konsolosluk memuru tutulan defterin aslına mutabakatı tasdik edilmiş bir suretini işbu defterin tanziminin hitamından itibaren sekiz gün müddet zarfında kendilerine tevdi edecektir.

§ III — Terekenin alacaklıları veya tereke üzerinde veraset veya vasiyet cihetinden müddeiyatı olan tebaa varsa bunlar, konsolosluk memuruna keyfiyeti ihbar ve ikinci bent ahkâmına tevfikan mühür vaz’ına tevessül eylemesini talep edebileceklerdir.

Bu talep mahallî hukuk muhakemeleri usulü kanununda celpnamelerin tebliği için tayin edilen uzaklık müddetleri icabı takdirinde ilâve edilmek üzere azamî 12 saat zarfında intaç edilmediği takdirde mahallî makamlar, memleket kanunlarına tevfikan terekeye mühür vaz’ına salâhiyettar olacaklardır. Konsolosluk memuru kendi mühürlerini mahallî makamlarının mühürlerile çaprazlama vazedebileceklerdir. Mahallî makamlar veya konsolosluk memuru mühür fekkinin ve defter tanziminin müştereken icrasını ve zabıt varakasının müştereken imzasını talep edebileceklerdir. Konsolosluk memuru, veya mahallî makamlar, mahallî hukuk muhakemeleri usulü kanununda ilâmların tebliği için tayin edilen uzaklık müddetleri icabı takdirinde ilâve edilmek üzere azamî 48 saat evvel vaki olacak bir davet üzerine isbatı vücut etmiyecek olurlarsa; en evvel gelen memur veya makam yalnız olarak mühür fekkine ve defterin tutulmasına tevessül edebilecektir. Defterin aslına mutabakatı musaddak bir sureti halin icabına göre konsolosluk memuruna veya mahallî makamına verilecektir.

§ IV – Konsolosluk memuru, lüzumu halinde, mirasın açılması ve alâkadarların celbi için memleketin kanunlarına veya mahallî teamüllere tevfikan ilânatta bulunacak ve bu ilânatı mahallî makama tebliğ edecektir. Mahallî makam da mümasil ilânatta bulunabilecektir.

§ V – Konsolosluk memuru ikinci ve üçüncü bentlerde muharrer ahvalde terekenin mürekkep bulunduğu kâffei mevaddı ve bu meyanda müteveffanın efrat, bankalar, sigorta şirketleri, umumî sandıklar ilâh… veya mahallî makamlar yedinde bulunabilecek evrakı ve bilhassa mevcutsa vasiyetnamesini, bunların iade ve müteveffanın talep edebileceği şartlar dahilinde tesellüm hakkını haiz olacaktır. Tereke emvalinin kâffesi veya bir kısmı haciz ve sekestroya tâbi bulunursa haciz veya sekestro refedilmedikçe konsolosluk memuru mezkûr emvale vazıyet edemiyecektir.

Mühür vaz’ı, defter tanzimi veya tasfiye esnasında tereke emvali üzerinde bir haciz veya sekestro vazedilmişse ana müteallik kararname konsolosluk memuruna tebliğ edilecektir ve bu memur haciz veya sekestro edilen emvalin vazıulyedi olacaktır. Konsolosluk memuru terekenin harap olmağa müstait veya muhafazası müşkül ve masraflı olacak bilcümle menkul mevaddını, memurun bulunduğu memleket kanunları ve teamülleri ile muayyen eşkâl ve merasime riayet ederek alenî müzayede suretile sattırabilecektir.

§ VI – Deftere geçmiş eşyayı, satış vaki olduğu takdirde mefruşat satış bedelini, tahsil edilmiş alacaklar yekûnunu, mirasın açıldığı hakkındaki son ilânı takip eden üç ay zarfında veya böyle bir ilân mevcut olmadığı takdirde vefatı takip eden dört ay zarfında konsolosluk memuru bulunduğu memleketin kanunlarına tâbi vedia suretinde muhafaza edecektir. Konsolosluk memuru, bu müddet esnasında, alacakları, varidatı, esham ve tahvilâtın temettü hisseleri, düyunu umumiye hisse senetlerinin faizlerini ve terekeye ait diğer mebaliğ ve varidatı sulhan veya mehakime müracaat suretile tahsil edecek ve borçlulara ihticaca salih makbuz verilecektir.

Maahaza konsolosluk memuru mahkeme masraflarını, konsolosluk resim ve harçlarını veya mahallî makamların resim ve harçlarını, müteveffanın tedfin masrafını, son hastalığı masrafını, müteveffanın ailesi efradının infak ve iaşesi için muhtemel masrafları ile hizmetçi ücretlerini ve icar bedelini tereke mevcudundan derhal ifraz edecektir.

§ VII — Altıncı bendin birinci fıkrasındaki kaydi ihtirazî ile mukayyet olmak üzere konsolosluk memuru terekenin muhafazası maksadile alâkadarların menfaati dairesinde lüzumlu ad ve telâkki eylediği bütün tedbirleri almak hakkını haizdir. Konsolosluk memuru terekeyi bizzat veya kendi namına hareket etmek üzere tayin edeceği bir veya müteaddit vekil tarafından idare edebilecektir. Mirasçılara hüviyetlerini ısbat edecek vesikaları vermeğe salâhiyettar olacaktır.

§ VIII — Altıncı bendin birinci fıkrasında tesbit edilmiş olan müddetin cereyanı esnasında herhangi bir devlet tebaası
tarafından tereke aleyhinde tehaddüs edebilecek müddeiyata karşı itirazat serdedilirse, veraset veya vasiyet hüccet ve senedine müstenit olmadıkça işbu müddeiyat hakkında karar itası memleket mahkemelerine ait olacaktır.

Şayet tereke bedeli borçları ödemeğe kifayet etmezse, memleket kavanini müsaade ettiği takdirde alacaklılar, mahallî salâhiyettar adliye makamlarına müracaatla iflâs kararı talep edebileceklerdir. Konsolosluk memuru, iflâsta bizzat veya vekilleri vasıtasile vatandaşlarının menafiini temsil ile mükellef bulunduklarından iflâs ilânını müteakip bütün miras, iflâs jüj komiserine ve sindiklere teslim edilecektir.

§ IX — Altıncı bendin birinci fıkrasında tesbit edilmiş müddetin inkızasında tereke aleyhine hiç bir iddia mevcut değil ise, konsolosluk memuru memlekette mer’i tarifelere nazaran tereke zimmetindeki bilcümle resimleri, masrafları ve hesapları tediye ve tesviye eyledikten sonra terekeye tamamen vazıyet edecek, onu tasfiye edecek ve hükümetinden maada hiç kimseye hesap itası mecburiyetinde olmaksızın alâkadarlara teslim eyliyecektir.

§ X – Âkitlerden birinin tebaasından diğer Âkit ülkesinde bulunan terekelerinin açılması, idaresi ve tasfiyesi hususlarından mütevellit bütün mesailde başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar veya bunların vekilleri, terekeyi temsil etmeğe bihakkın mezun olacaklar ve vekâletleri sıfatını hususî bir vekâletname ile isbata mecbur tutulmaksızın resmen terekenin mümessili tanınacaklardır. Konsolosluk memuru bizzat veya vekilleri vasıtasile salâhiyettar mahallî makamlar huzurunda isbatı vücude ve verasete ait bilcümle hususatta mirasçıların müşterek menfaatlerini müdafaaya ve terekeye karşı irat olunacak suallere cevap vermek salâhiyetini haiz olacaktır. Bununla beraber, vasiyeti icraya memur olanların veya mirasçıların tereke hakkındaki mutalebata itirazlarını bihakkın serd ve dermeyan edebilmeleri için konsolosluk memuru veraset hakkında kendisine vaki bütün mutalebattan vasiyeti infaza
memur olmaları muhtemel eşhası veya yukarıda zikri geçen mirasçılardan hazır bulunanları veya bunların vekillerini bir an evvel haberdar edecektir.

Konsolosluk memuru terekenin mümessili addolunduğundan terekeye müteallik bir işten dolayı mahallî makamlar huzurunda şahsen davaya dahil edilemez.

§ XI – Miras hakkı ve menkul terekenin taksimi müteveffanın millî kanununa tâbi olacaktır. Terekenin miras veya vasiyet hüccet ve senedine istinat ve işbu mirasa veya onun taksimine taallûk eden bütün mesail müteveffanın mensup olduğu devlet arazisindeki mehakim veya sair salâhiyettar makamlar tarafından müteveffanın millî kanunlarına tevfikan halledilecektir. Bu kararlar diğer memlekette tanınacaktır.

§ XII – Âkitlerden birinin tebaasından birinin diğer Âkit ülkesi üzerinde, birinci maddenin üçüncü fıkrasına tevfikan diğer Âkidin bir konsoloshane tesis etmesine müsaade olunmıyan bir mahalde veya ülkesinden bir kısmında, vefatı vukuunda memuriyeti havzesi en yakın olan konsolosa her türlü kolaylık gösterilecek ve kendisine bu hususta lâzımgelen muamelenin istikmali için kısa bir mühlet verilecektir.

Maamafi, ikinci fıkrada zikri geçen ahvalde, konsolosluk memurunun vüruduna kadar, salâhiyettar mahallî makamlar tereke emvaline mühür vaz’ı ve mezkûr emvalin memleket kanunlarına tevfikan bir müfredat defterini tanzim edeceklerdir. Defterin musaddak bir nüshası, ölüm ilmühaberi ve müteveffanın tâbiiyetini isbat eden bütün evrak konsolosluk memuruna teslim edilecektir.

§ XIII – Konsolosun gaybubetinde gerek III üncü bent mucibince ve gerek XII nci bent mucibince mahallî makam terekenin defterini tanzim etmiş ise, işbu tereke hakkında memleket kanunlarile melzum bilcümle tedbirleri ittihaz edecek ve menkul metrukâtı VI nci bentte tesbit edilen müddet zarfında mezkûr kanunlara tâbi emanet suretinde muhafaza edecek ve bu müddetin inkızasında terekeyi alâkadarlara teslim eylemek üzere konsolosluk memuruna veya vekiline gönderecektir.

Konsolosluk memuru, beşinci bent ahkâmına tevfikan terekenin teslimini talep eder etmez veya terekeye taallûk eden muktazi tedbirleri ittihaz etmek için terekenin açıldığı mahalde şahsan veya vekili isbatı vücut eyler eylemez, bu
hususta müdahale eylemiş olan mahallî makam, VI nci dan XII nciye kadar bentler ahkâmına göre hareket edecektir.

§ XIV – Âkitlerden birinin tebaasından olup gemide olsun karada olsun diğerinin ülkesinde veyahut karasuları haricinde seyrü sefer eden bir gemi üzerinde vefat eden gemi mürettebatından, yolcularından yahut diğer seyyahlardan bir şahsın terekesi halinde tereke mühürlemek, defterini tanzim etmek ve terekenin muhafaza ve tasfiyesi zımnında muktazi sair resmî bütün muameleleri ifaya müteveffanın mensup olduğu memleketin başkonsolosları, konsolosları ve muavin konsolosları münhasıran salâhiyettar olacaktır.

§ XV – II den XIV üncüye kadar bentler ahkâmı, gayri menkul miraslara tatbik olunmaz. Tereke defterinin musaddak bir nüshası, oradaki veyahut en yakın konsolosluk memurlarına teslim edilecek veya gönderilecektir. Tereke hüccet ve senedine veya vasiyet hüccet ve senedine istinat eden ve gayri menkul mirastaki hukuka veya işbu mirasın taksimine taallûk eden meseleler, gayri menkullerin kâin bulunduğu memleket kanunlarına tâbi olacaklardır. Gayri menkul tereke hakkındaki her türlü talepleri veya itirazları tetkik ve rü’yet etmek münhasıran o memleketin mahkemelerine veya diğer salâhiyettar makamlarına ait olacaktır. Bu mahkemeler ve makamlar, kendi tebaalarının gayri menkul mirasları hakkında memleket kanun ve nizamlarına nazaran ittihaz edecekleri muhafaza tedbirlerinin aynını, müteveffanın gayri menkul malları hakkında da ittihaz etmek mecburiyetindedirler.

Terekeye dahil gayri menkullerin idaresi, münhasıran konsolosluk memurları veya vekillerine ait olacak ve bunlar işbu gayri menkullerin bulunduğu memleket kanunlarına göre hareket edeceklerdir.

§ XVI – İşbu madde ahkâmı Âkitlerden birinin ülkesinde bulunan ve diğer tarafın işbu ülke haricinde vefat eden tebaasından birinin mirasına ait menkul ve gayri menkul emvali hakkında kıyas yolile tatbik olunacaktır.

FASIL : 3
Seyrisefain

Madde 22 — Seyrisefain hususunda iki taraf konsolosluk memurlarının vazifeleri atideki hükümlere tâbi olacaktır:

§ 1 – Bulundukları liman nizamlarına tevfikı hareket ederek başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar millî sancaklarını taşıyan gemilerin duhulünü, sevkını teshil edebilecekler ve konsolosluk memuriyeti havzesi dahilinde bulundukları müddetçe kendilerine muzaheret eyliyebileceklerdir.

Bu bapta, işbu gemiler serbest pratika ile kabul olununca bunlara bizzat girebilecekler veya vekil gönderebilecekler, kaptanları, mürettebatı isticvap edebilecekler ve yolculardan malûmat alabilecekler, gemi evrakını muayene edebilecekler, manifestolar tanzim eyliyebilecekler, mürettebatın ve yolcuların seyahat, mahalli azimet, seyrisefer esnasında vukubulan hadiseler hakkındaki beyanatını ve diğer her türlü beyanatını 17 nci maddeye tevfikan dinleyebilecekler, itimatlarını haiz olan ehlihibre marifetile, avarya halinde her türlü zararların tesbitile yahut deniz kazası halinde kendi millî kanunlarile derpiş edilen her türlü tahkikata tevessül edebileceklerdir.

Salâhiyettar kara memurları, icabında memleketlerinin limanlarında diğer Âkidin ticaret gemilerinde istintak ve isticvap, haciz, tahtı tevkife alma, kablelhüküm tevkif, şahitler istimaı, bir hükmün veya sair her türlü resmî icbarı tazammun eden bir muamelenin icrası hususlarını doğrudan doğruya yapabileceklerdir.

§ II – Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar millî bayraklarını taşıyan ticaret gemilerinde dahilî nizam ve asayişin muhafazasile münhasıran mükellef olacaklardır. Tâbi oldukları devletin kanunlarına göre olbaptaki sıfat ve salâhiyetleri haiz oldukça geminin kaptan, zabitan ve diğer mürettebatı arasında her nevi ihtilâflar ve bilhassa ücret ve mütekabil taahhüdatın ifasına müteallik ihtilâflar, yukarıda bahsedilen konsolosluk memurları tarafından hallolunacaktır.

Mahallî memurlar, ancak gemilerde zuhûr etmiş olan nizamsızlık, karada veya limandaki sükûnet ve nizamı ammeyi ihlâl edebilecek mahiyette olur veyahut bu gibi nizamsızlıklara o memleketin tâbiiyetini haiz olan veyahut gemi mürettebatından olmıyan kimseler de karışmış bulunursa müdahale edebileceklerdir. Gemilerde zuhûr edebilecek diğer her türlü nizamsızlıklarda, mahallî memurlar, konsolosluk memurlarına veya konsolosun ademi mevcudiyeti takdirinde kaptanlara, bunlar tarafından talep vukuunda, muavenette bulunmakla iktifa edeceklerdir. Mahallî memurlar, bilhassa taife defterinde mukayyet her şahsı gemiye sevkedecekler ve bu son halde memleket tebaasından biri mevzuubahis olmadıkça onu tevkif edeceklerdir. Tevkif keyfiyeti mahallî memurlara hitap- edilmiş tahrirî talep üzerine icra ve bu talebe taife defterinin aslına mutabık bir sureti leffedilecek ve tevkif iki ay müddetle devam eyleyecektir. Gemi limanda daha uzun müddet kalırsa mevkuf, geminin hareketine kadar sefineye sevk olunacaktır.
Derdest ve tevkif masrafları konsolosluk memurunun tâbi olduğu devlet uhdesine müterettiptir.

§ III — Başkonsoloslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar, gemicilerden ve her ne sıfatla olursa olsun millî sancaklarını taşıyan gemilerin mürettebatı meyanına dahil eşhastan firar edenleri tevkif ve gemiye sevk ve iade ettirebileceklerdir, Mumaileyhim bu hususta salâhiyettar mahallî makamlara tahriren müracaat edecekler ve haklarında talep vaki olan eşhasın filhakika mürettebat meyanına dahil olduğunu gemi sicillâtını veya taife defterini göstermek veya işbu vesikaların sahih ve mevsuk bir suretini ibraz etmek suretile isbat eyliyeceklerdir. Konsolosluk memurları bulunmayan mahallerde, yukarıda bahsolunan bu talep aynı şerait dairesinde bizzat kaptan tarafından yapılabilecektir. Bu suretle meşruiyet kesbetmiş olan işbu talep üzerine firarilerin sefineye şevkleri maksadile taharri ve tevkifleri hususunda işbu konsolosluk memurlarına ve kaptanlara her türlü muzaheret va muavenette bulunulacaktır.

Maamafih firari karada her hangi bir cinayet veya suç işlediği halde, mahallî makam, mahkeme ilâmını ısdar edinciye ve ilâm tamamile icra edilinciye kadar firarinin teslimini tecil edebilecektir.

Yüksek Âkitler, şurasını kararlaştırmışlardır ki gemiciler veya mürettebata mensup diğer şahıslar firarın vaki olduğu
memleket tebaasından iseler işbu madde ahkâmından müstesnadırlar.

§ IV – Yüksek Âkitlerden birinin bayrağını taşıyan bir gemi diğer Yüksek Âkidin sahillerinde battığı veya karaya oturduğu zaman mahallî makamlar, hadiseyi, memuriyeti havzesine dahil olan başkonsolosa, konsolosa ve muavin konsolosa ve bunların gıyabında hadiseye en yakın mahaldeki başkonsolosa, konsolosa ve muavin konsolosa bildireceklerdir.

İtalya Kırallığı sahillerinde batan veya karaya oturan Türk gemilerinin tahlisine mütedair bilcümle ameliyeler, Türkiye Cümhuriyeti başkonsolosları, konsolosları veya muavin konsolosları marifetile sevk ve idare edilecek ve bilmukabele Türkiye Cümhuriyeti sahillerinde batan veya karaya oturan İtalyan gemilerinin tahlisine mütedair bilcümle ameliyeler İtalya Kırallığı başkonsolosları, konsolosları veya muavin konsolosları marifetile sevk ve idare olunacaktır.

İki memlekette mahallî makamlar, ancak konsolosluk memurlarına veya vekillerine muzaheret etmek, nizam ve asayişi muhafaza eylemek, tahlis edilen emtianın girmesi ve çıkması hususunda ecnebi tahlisiyecilerin menfaatlerini temin etmek ve seyrisefainin umumî menfaatlerini muhafaza ve sıyanet eylemek için müdahele edebileceklerdir.

Konsolosluk memurunun veya bu bapta tevkil edeceği şahsın gıyabında ve muvasalatına kadar mahallî makamlar, eşhasın himayesi ve batmaktan kurtarılmış olan eşyanın muhafazası için muktazi bilcümle tedbirleri ittihaz edeceklerdir.

İşbu muhtelif ahvalde mahallî makamların müdahalesi, tahlis ameliyelerinin ve tahlis edilen eşyanın muhafazası hususunun istilzam ettireceği ve kezalik mümasil ahvalde millî gemilerin tâbi olacakları rüsum haricinde hiç bir nevi rüsumun ahi ve cibayetine mahal vermiyecektir.

Tahlis edilen emtia ve eşya dahilî istihlâke mahsus olmadıkça hiç bir gümrük resmi tesviyesine tâbi olmıyacaktır.

§ V — Gemide ve hamulede alâkadar taraflar arasında hilâfına bir tesviye sureti olmadıkça, Yüksek Akitlerden birinin gemisinin yolda duçar olduğu avarya eğer gemi memuriyetleri havzesi dahilinde bir limanda tevakkuf etmiş ise, bu Akidin başkonsolosları, konsolosları veya muavin konsolosları marifetile hal ve tesviye edilecektir.

Maamafih memleket tebaasından veya üçüncü bir devlet tebaasından biri alâkadar olduğu surette ve işi sulhan tesviye çaresi bulunmadığı takdirde avarya memleket makamları marifetile hal ve tanzim olunacaktır.

§ VI – Yukarıda gösterilen vazifelerden maada başkonsoluslar, konsoloslar ve muavin konsoloslar, seyrisefain hususunda ancak mensup oldukları devlet kanunlarile kendilerine tevdi edilmiş olan sırf idarî, hesabî veya teknik mahiyette diğer vazaifi ifa edebileceklerdir.

İhtar: bundan evvelki bentlerde zikredilmiş olan mürettebat tabirinden kaptan, zabitan, gemiciler ateşçiler ve gemide müstahdem diğer eşhasın anlaşıldığı kararlaştırılmıştır.

FASI L : 4
Umumi Ahkâm

Madde 23 — Birinci maddenin son fıkrasında mevzuubahis mahallerde veya ülke aksamında 16 dan 20 nciye kadar maddelerde ve 22 nci maddede derpiş edilen konsolosluk vazife ve salâhiyetleri en yakın konsolos tarafından icra edilecektir.

Madde 24 — Yüksek Akitlerden her birinin konsolosluk memurları, diğer Âkidin ülkesinde aynı sıfatı haiz olan ve aynı rütbe ve sınıfta bulunan herhangi üçünü bir devletin konsolosluk memurlarının haiz oldukları vazifelerin aynını, mütekabiliyet şartile, icra edebileceklerdir.

Dördüncü Bap
Nihai Ahkâm

Madde 25 — İşbu Mukavelename İtalyan müstemlekelerine de tatbik olunur.

Madde 26 — İşbu Mukavelename imzasından itibaren mümkün olduğu kadar kısa bir müddet zarfında tasdik olunacak ve tasdiknameler mümkün olduğu kadar süratle Ankarada teati olunacaktır.

İşbu mukavelename tasdiknamelerin teatisi gününden itibaren üç sene müddetle mer’i olacaktır. Maamafih bu müddetin inkızasından altı ay evvel mukavelenin mefsuhiyeti ilân edilmezse, zımnî temdit tarikile gayri muayyen bir müddet için temdit olunacak ve o halde ise mefsuhiyetinin ilânı gününden itibaren altı ay müddet zarfında daha mer’iyülicra kalarak her zaman feshi kabil olacaktır.

Balâdaki mevaddı tasdik etmek üzere yukarıda isimleri geçen murahhaslar işbu mukavelenameyi imzalamışlar ve
mühürlemişlerdir.

Birer nüsha, imza vazeden devletlerin her birine verilmek üzere iki nüsha olarak 9 eylül 1929 tarihinde Romada tanzim edilmiştir.

Türkiye namına İtalya namına
İmza       İmza
Suat        Mussolini

Bir Konsolosluk Mukavelenamesinin akti için toplanan Türk – İtalyan Konferansı

ZABITNAME

Türk ve İtalyan Murahhas Heyetleri bundan evvelki içtimalarda müzakerat zeminini teşkil eden Konsolosluk Mukavelenamesi projesini kat’î surette tetkik eylemek üzere 9 eylül 1929 tarihinde Romada Chigi sarayında içtima etmişlerdir.

Madde 1 ilâ 15 Kabul eylemişlerdir.

Madde • 16 Kabul edilmiştir.

İtalya Murahhası 16 ncı maddedeki sujet kelimesinin yerine resortissant, kelimesinin vaz’ma muvafakat ederek bu kelimede bilâ tefrik bütün te’baaların dahil olduğunu kasteylediğini beyan eyler. Türk Heyeti MurahhaSasının buna bir itirazı yoktur.

Madde : 17 ilâ 19 Kabul edilmiştir.

Madde : 20 Kabul edilmiştir.

İki Murahhas Heyet, müttefikan, 20 nci madde ahkâmını müşavir tayinine de kabili tatbik olduğu hususunda mutabık bulunduklarını beyan ederler.

Madde : 21 ilâ 26 ve nihaî protokol Kabul edilmiştir.

İki Heyeti Murahhasa müttefikan mukavelenamelerde şifre muhaberatının sureti istimali hakkında hususî bir hükmün dercini faidesiz gördüklerini beyan ederler. Zira mevzu usul mucibince Yüksek Akit Taraflar dahi bu muhaberenin Yüksek Âkit Tarafların ülkesindeki konsoloshaneler ile mütekabil memleketlerin büyük elçilik, elçilik ve konsoloslukları beyninde serbestçe icra edilebileceğini kabul ederler.

Nihaî Protokol

Türkiye Cümhuriyeti Hükümeti, 13 teşrinievvel 1919 tarihli Paris Beynelmilel Havaî Seyrisefer Mukavelenamesine iltihak ettiği veya havaî seyrisefer hakkında bir kanun mer’iyete koyduğu takdirde, İki Yüksek Âkit – yukarda zikrolunan iltihak keyfiyeti veyahut kanuna mugayir kayıtları ihtiva etmedikçe -işbu mukavelede derpiş olunan bahrî hususlardaki konsolosluk vazifelerinin havaî seyrisefere de teşmil olunmasını nota teatisi suretile tesbit edeceklerdir.

Roma, 9 eylül 1929
Türkiye namına Suat

İtalya namına
Mussolini

Bunu okudunuz mu?

Yalan Söyleme Eyleminin Suç Olarak Öngörülmesi: Eğer Mümkün İse Hangi Şartlar Altında Yalan Söylemek Suç Olarak Öngörülebilir?

Yalan Söyleme Eyleminin Suç Olarak Öngörülmesi: Eğer Mümkün İse Hangi Şartlar Altında Yalan Söylemek Suç …