İstanbul Barosu 2013 Yılı Olağanüstü Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi, 17 Mart 2013 tarihinde düzenlenen toplantıda oybiriği ile kabul edilmiştir. Bildirgeyi, Baro Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Durakoğlu okumuştur. Sonuç bildirgesi, oybirliği ile seçilen Av. Ayhan Erdoğan, Av. Uğur Yetimoğlu, Av. Ceren Akkaya’dan oluşan bir komisyon tarafından hazırlanmıştır.
İstanbul Barosu Hakkında Açılan Dava
İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal, Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Durakoğlu, Genel Sekreter Av. Hüseyin Özbek, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Av. Ufuk Özkap, Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Ayşe Füsun Dikmenli, Av. Aydeniz Alisbah Tuskan, Av. Turgay Demirci, Av. İsmail Altay, Av. Hasan Kılıç hakkında ceza soruşturması açılması üzerine olağanüstü genel kurul kararı alınmıştır. Dava, Silivri 2. Asliye Ceza mahkemesinin 2013/148 E. Sayılı dosyasıile17 Mayıs 2013’te başlamıştır. Davanın açılması ile birlikte birçok hukuk kurumu bildirgeler yayınlayarak İstanbul Barosu’na destek açıklaması yapmıştır. Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında Ceza Kanunu 277. Maddesi uyarınca yargılama görevini yapanı etkilemeye teşebbüs suçu isnat edilmiş ancak 24 Şubat 2014 tarihli duruşmada beraat kararı verilmiştir.
2013 Yılı Olağanüstü Genel Kurulu
İstanbul Barosu 2013 yılı genel kuruluna, baronun önceki bakanları Av. Turgut KAZAN, Av. Prof. Dr. Yücel SAYMAN, Av. Kazım KOLCUOĞLU ve Av. Muammer AYDIN katılmış, ayrıca baro seçim gruplarının liderleri yönetime destek açıklamışlardır. Divan Başkanlığını Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Başkan Yardımcılığını Av. Kemal Aytaç, divan üyeliklerini ise Av. Emine Mustafaoğlu ile Av. Türkan Yılmaz yapmıştır.
Toplantıya, Avrupa Barolar Konseyi (CCBE) 3. Başkan Yardımcısı Mr. Michel Benichou, Uluslararası Avukatlar Birliği {UIA) Başkanı Mr. Jean-Marie Burguburu, Alman Barolar Birliği (BRAK) Başkan Yardımcısı Dr. Michael Krenzler, Alman Barolar Birliği (BRAK) Hukuk Müşaviri Ms. Krishna Wiese, Avrupa Savunma Avukatları Barosu (ECBA) Yönetim Kurulu Üyesi Mr. Scott Crosby, Avrupa Savunma Avukatları Barosu (ECBA) Üyesi Sn. Banu Kurtulan, Berlin Barosu Başkan Yardımcısı Mr. Bernd Hausler, Hırvatistan Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Mr. Marın Mrklic, Selanik Barosu Başkanı Mr. Nikolaos Valergakıs, Kıbrıs Barolar Birliği Konseyi Mali Sekreteri Av. Salih Irkad, Lefkoşa Barosu Başkanı Av. Gökhan Asafoğulları, Lefkoşa Milletvekili Av. Savaş Atakan, Kıbrıslı Avukatlar adına Av. Şahap Tokatlı, Bulgaristan Baroları Temsilcisi ve Alman Avukatlar Birliği (DAV) temsilcileri ile İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Jale Özer SUSİL katılmıştır.
Genel Kurulda, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Vedat Ahsen COŞAR, Başkan Yardımcısı Av. Berra BESLER Genel Sekreter Av. Cengiz TUĞRAL, TBB Yönetim Kurulu Üyeleri, Adana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK, Aksaray Barosu Başkanı Av. Levent BOZKURT, Amasya Barosu Başkanı Av. Ahmet Melik DERİNDERE, Ankara Barosu Başkanı Av. Metin FEYZİOGLU, Antalya Barosu Başkanı Av. Alper Tunga BACANLI, Aydın Barosu Başkanı Av. Sümer GERMEN, Balıkesir Barosu Başkanı Av. Yasar MEYVACI, Bolu Barosu Başkanı Av. Ferit ATALAY, Burdur Barosu Başkanı Av. Yusuf ÇİFTÇİ, Bursa Barosu Başkanı Av. Ekrem DEMİRÖZ, Çanakkale Barosu Başkanı Av. Bülent ŞARLAN, Çankırı Barosu Başkanı Av. Erkan KOROGLU, Çorum Barosu Başkanı Av. İbrahim ÖZYILMAZ, Denizli Barosu Başkanı Av. Müjdat İLHAN, Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tahir ELÇİ, Düzce Barosu Başkanı Av. Ali DİLBER, Edirne Barosu Başkanı Av. Özgür YILDIRIM, Erzincan Barosu Başkanı Av. Can TEKİN, Erzurum Barosu Başkanı Av. Faruk TERZİOĞLU, Eskişehir Barosu Başkanı Av. Rıza ÖZTEKİN, Gaziantep Barosu Başkanı Av. Ali ELİBOL, Giresun Barosu Başkanı Av. Gültekin UZUNALİOĞLU, Isparta Barosu Başkanı Av. Gökmen Hakkı GÖKMENOĞLU, Karabük Barosu Başkanı Av. Rıdvan ERDOĞAN, Kocaeli Barosu Başkanı Av. Mehmet Tamer SOLAKOĞLU, Manisa Barosu Başkanı Av. Zeynel BALKIZ, Mersin Barosu Başkanı Av. Alpay ANTMEN, Muğla Barosu Av. Mustafa İlker GÜRKAN, Sakarya Barosu Başkanı Av. Recep HACIEYÜPOĞLU, Uşak Barosu Başkanı Av. Baki KANTAR hazır bulunmuştur.
Ayrıca, İstanbul Milletvekili Sezgin TANRIKULU, Denizli Milletvekili İlhan CİHANER, İstanbul Milletvekili Mahmut TANAL, Denizli Milletvekili Emre DOĞAN, Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih KANADOĞLU, ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Aysel ÇELİKEL, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Tansel ÇÖLAŞAN, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Metin EBETÜRK, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza KÜÇÜKOSMANOĞLU, Eğitim-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Veli DEMİR, Mimarlar Odası Başkanı Eyüp MUHÇU, Çağdaş Hukukçular Derneği temsilcileri, Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şubesi Bşk. Selma DURAK, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Av. Turhan İÇLİ, Sanatçılar Girişimi adına Orhan KURTULDU, Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkan Yrd.’sı Av. Turan HANÇERLİ, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Bşk. Yahya ARIKAN, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner GÖREN, Genel Sekreteri Dr. Ali ÇERKEZOĞLU, Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı Alev TOKER, Kadın Araştırmaları Derneği 2. Bşk. Meriç VELİDEDEOĞLU, Genç Avukatlar Birliğinden Semra YILDIZ, Kartal Hukukçular Derneği ve Gaziosmanpaşa Hukukçular Derneği temsilcileri de toplantıya iştirak ederek baroya destek olmuşlardır.
İstanbul Barosu 2013 Yılı Olağanüstü Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi
Başkan Ve Yönetim Kurulu Görevinin Başındadır. İrademize Sahip Çıkıyoruz
İSTANBUL BAROSU’nun 17 Mart 2013 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu, Türk Hukuk Tarihinin “OLAĞANÜSTÜ” nitelemesiyle anılacak çok özel bir zaman diliminde yapılmaktadır.
Bugün; meslektaşlarımızın mahkemelerdeki görevlerini ifa etmeleri engelleniyor. Avukatlar, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü duruşma salonlarına cübbelerini asıp çıkmazlarsa, müvekkillerine zarar verdikleri kanısındalar… Mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına yönelik bir stratejinin sinsi taktikleri uygulanıyor.
38 meslektaşımız, mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklu…
Ve nihayet, Genel Kurulumuzun henüz 5 ay önce belirlenen iradesi hiçe sayılmaya çalışılıyor.
Avukatlar olarak, bugün gelinen nokta itibariyle, soluduğumuz zaman diliminin adalete olan ihtiyacını haykırmayı görev sayıyoruz.
BİZ AVUKATIZ !
Eşitlik ve özgürlük gibi değerlerden türeyen insan hakları kavramının “ahlaki talep” olduğunu içselleştirmiş bir mesleğin mensupları olarak, bu taleplerden asla vazgeçemeyiz. Bizce, siyasal iktidarın demokratik meşruiyeti, hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasının gerekçesindeki güç değildir. Hak ve özgürlükler, çoğunluk ideolojilerinin tartışmalı değerlerine feda edilemez. Siz ister özel yetkiler atfedin mahkemelerinize, isterseniz yönetimlerinizin sıkı mahkemelerinde yargılamalar yapın; biz yasalarla kurulmuş olsa bile bu kararların toplum vicdanında “haklı” olmadığını biliriz. Biliriz ve söyleriz:
BİZ AVUKATIZ!
Mesleğimize ilişkin biriktirdiğimiz bütün duyarlılıklarımız, kaynağında savunma hakkını ve halkın hak arama özgürlüğünü barındırır. Teslim olursak, adaleti teslim ettiğimizi biliriz biz… Tarih boyunca ilmeğe doğru uzanan her boyun bizimki olsa da teslim olmayız.
Romalıların kölelerinden bile esirgemedikleri savunma hakkının kutsallığına yüklediğimiz anlam, toplumsal adaleti temsil ederken verdiğimiz savaşımın kaynağındaki öyküyü oluşturur.
Irk, din, dil, renk ayrımı bizim meşguliyet alanımız değildir. Hak ihlalleriyle karşılaşanların kimlik ve düşüncesine bakmaksızın yanında yer alırız biz…
Adalete ulaşmaktaki en temel aygıtın savunma olduğu gerçeği, bütün birikimlerimizin beslendiği temel kaynaktır. Biz, savunmanın ihmal edildiği, görmezden gelindiği, şekli unsura dönüştüğü bir yargılamayı “adiI” sayamayız.
Biz adaletin -ayrımsız biçimde- herkes için gerekli olduğuna inanırız. Savunmamızın, “hiçbir kısıtlamaya tâbi olmaksızın” yapılabilmesine dair duyarlılıklarımız, sadece tecellisine çalıştığımız adalet içindir.
BİZ AVUKATIZ !
İktidar erkinde ifadesini bulan güç, giderek olağanüstü gelişen bir cesamete erişirse, başka deyişle kendisini yargı denetiminin dışında tutarsa, sadece kuvvetler ayrılığının işlevini yitirmekle kalmayacağını, büsbütün adaletin yitip gideceğini biliriz biz…
Yargı denetiminden kurtulup, sınırsız bir erk alanı açarken beslenen canavarın, onu besleyenlere yöneldiğini tarih boyunca çok yaşadık biz…
EVET, BİZ AVUKATIZ…
Bir gün herkese gerekiriz biz…
Yargıyı kuşatıp, esir alsanız da bizi teslim alamazsınız. Darbelerden, darbelerin sıkıyönetim mahkemelerinden, DGM’lerden, ÖYM’lerden aldığımız derslerin birikiminde oluşan gücümüzle hiç biat etmedik biz… 12 Martın 12 Eylülün işkencelerinde hiç bükülmedi bu levha…
Yargıyı siyaset stratejilerinin taktik alanları olarak kullananların, tarihte aldıkları yeri hep biz tayin ettik…
Toplumsal adaletin temsilcileri olarak taşıdığımız terazi, haklılığımıza olan inancımızı hiç hafife almadı. Biz bütün adalet mücadelelerinin onurlu savaşçıları olduk…
ŞİMDİ DE ÖYLE OLACAK…
Yargıyı siyaset eliyle susturup, savunmayı polis eliyle kriminalize ederek kamuoyu desteği sağladığınızı düşünseniz bile susmayacağız biz… Tutuklu tüm meslektaşlarımıza inanarak, onların sadece savunma hakkı uğruna mahpus yattıklarını söylemeye devam edeceğiz. Kimlerin avukatlığını yaptıklarına ilişkin bir sorgulamayı da, susma hakkının kullanılmasına dair bir tavsiyenin sorgu konusu yapılmasını da şiddetle reddediyoruz.
Biz ayrıcalık istemiyoruz.
Altında imzanız olan taahhütlere uymanız gerektiğini söylüyoruz.
B.M. Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipleri içeren Havana Kurallarının ifadesi ile;
“Hiç bir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmeleri güvence altına alınmış olan avukatların kabul görmüş mesleki ahlak kurallarına, görevlerine, standartlarına uygun faaliyette bulundukları için kovuşturma veya idari, ekonomik veya başka tür yaptırımla sıkıntı çekmemeleri veya tehditle karşılaşmamaları/ Hükümetlerin sahip bulundukları erk eliyle sağlanır.”
Demokrasi İddiasının hak edilmesindeki temel koşul konumunda bulunan hak arama özgürlüğü için verdiğiniz sözlere uymanızı istiyoruz. Biz bu sözlerin takipçisi olacağız ve bu uğurda mücadeleye devam edeceğiz.
Örgütlü gücümüzü, Baromuzu da size teslim etmeyeceğiz.
Özgür biçimde 5 ay önce belirlediğimiz irademize sahip çıkıyoruz. 5 ay önce burada belirlediğimiz iradeyi yalnızca biz değiştirebiliriz.
Baro yönetimi görevinin başındadır ve seçimle geldiği yerden seçimle gidecektir.
Hiçbir kişi ve kurum bu konuda söz söyleme veya bu durumu değiştirme hakkına sahip değildir.
Avukatların demokratik iradelerine tasallut edenler, çok ağır bir yanıt ve ders alırlar. Özgür irademiz dışındaki her gelişmeyi, örgütümüze dönük bir darbe olarak niteleyeceğimiz bilinmelidir.
Savunmaya yönelik bu saldırıların giderek Baromuza kadar vardırılmış olması, onun da susturulmasını amaçlıyorsa, bu amaca asla ulaşılamayacağı bilinmelidir. Meslek örgütümüzün seçimlerindeki farklılıklarımız, mesleğimize yönelen saldırılar karşısında “yekvücut” bir davranış biçimine dönüşür. Barolara
saldırılarak avukatların susturulması, halkın hak arama özgürlüğünün yok edilmesi anlamına gelecektir. Buna asla izin vermeyeceğiz.
Baromuzu ve onun yöneticilerini yargılamaya yönelik komplolara da boyun eğmeyeceğiz. Meslektaşının haklarını korumakla görevli olan yöneticilerin bu görevlerini yerine getirdikleri için yargılanmalarını, savunmaya yönelik saldırılardan alınan bir pay olarak niteliyoruz. 17 Mayıs 2013 tarihinde Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada, kamuoyunun da tanık olacağı güç, bükülmeyi reddeden bir özgün haykırış olacaktır.
O gün yargılanacak olan baro yöneticileri değil, yargının bizzat kendisidir.
TÜM YURTTAŞLARA SÖZ VERİYORUZ Kİ;
AVUKATLAR, HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE VERMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYECEKTİR.
ASLA EGEMENLERE TESLİM OLMAYACAĞIZ. MEŞRU MÜDAFAA HAKKIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ.
BU ÜLKEDE AVUKATLAR VAR…
Hukuk Ansiklopedisi Herkes İçin Adalet
