Prof. Dr. Mehmet Tahir Taner, (D. 28 Mart 1883, Eskişehir – Ö. 12 Eylül 1962, İstanbul), Türk hukuk tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir hukukçu, akademisyen, ordinaryüs profesör ve yazardır. Kendisi, Türk hukuk sistemine olan katkıları, yetiştirdiği öğrenciler ve yazdığı eserlerle unutulmaz bir isim olmuştur.
Eğitim Hayatı
Tahir Taner, ilk ve orta öğrenimini Eskişehir’de, lise eğitimini ise Galatasaray Lisesinde (Mektebi Sultani) tamamladı. 1905 yılında İstanbul Mekteb-i Hukuk’tan mezun oldu. Avukatlığa başladı ve aynı zamanda “Numune-i Terakki” mektebinde Fransızca muallimliği yaptı. 1906’da Düyunu Umumiye Merkez İdaresi Umuru Hukukiye Müdürlüğü müsevvitliğine tayin edildi. İkinci meşrutiyetin ilanını müteakip Hükümetçe Avrupa’ya talebe gönderilmesi kararlaştırıldığında, bu imkandan yararlandı. Hukuk eğitimi için Paris’e giderek 1912 yılında Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni başarıyla bitirdi. Paris’te kaldığı dönemde ceza hukuku uygulamalarını yerinde inceleyerek mahkemelerde deneyim kazandı. Fransız Cezaevleri Genel Müdürlüğü’nde ve mahkemelerde staj yaptı.
Mesleki Kariyeri: Türkiye’nin Öncü Hukukçusu ve Akademisyeni
1913 yılında yurda dönüşünde Adliye Nezareti Müfettiş Muavinliği görevine getirilen Taner, aynı yıl Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne atandı. 1918’de İstanbul Hukuk Mektebi’nde Ceza Hukuku müderrisliği görevini üstlendi. Kurtuluş Savaşının ardından Ankara’ya geçerek, 1922 yılında TBMM Hükümeti Adliye Vekâleti Müsteşar Vekilliği görevine başladı. Bu dönemde muhtelif kanun layihaları ile tadillerini hazırlayan birçok komisyonların çalışmalarına katıldı. Meclisi Meb’usan ve Ayan Encümenleri ile Umumi Heyetlerdeki müzakerelere Hükümet namına iştirak etti.
Lozan Sulh Konferansı delegasyonunda yer alarak kapitülasyonların kaldırılmasında önemli bir rol oynadı.
1923 yılında İstanbul’a dönen Taner, Mülkiye müderrisliğine geri döndü. 1927 yılında İstanbul Hukuk Mektebi’nin reisi (dekanı) oldu. 1928’den itibaren Paris Tahkim Mahkemesinde Türkiye’yi temsil etti. 1933 yılında İstanbul Üniversitesi’nin kurulmasıyla birlikte, Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Kürsüsü Ordinaryüs Profesörlüğü ve Dekanlık görevlerine atandı. 1944 yılında İstanbul Üniversitesi Ceza Hukuku ve Kriminoloji Enstitüsü’nü kurdu 1955 yılına kadar bu Enstitü’nün müdürlüğünü yürüttü. 1955 yılında yaş haddinden emekli oldu, ancak hukuki alandaki çalışmaları emeklilik döneminde de devam etti. Emekli olduktan sonra Taner’in yürüttüğü kürsü başkanlığına Sulhi Dönmezer getirildi.
Hukuki Eserleri ve Akademik Katkıları
Tahir Taner, Türk hukuk literatüründe önemli bir yer edinen çok sayıda eserin yazarıdır. Ceza hukuku ve ceza usul hukuku alanında yazdığı eserler, hala Türk hukukçular tarafından referans alınmaktadır. Öne çıkan eserleri arasında şunlar yer almaktadır.
- Hukuk-ı Ceza (1928)
- Ceza Hukuku ve Türk Ceza Kanununun Şerhi (1937)
- Tanzimat Devrinde Ceza Hukuku (1940)
- Ceza Muhakemeleri Usulü Ders Notları (1942)
- Ceza Hukuku; Umumi Kısım (1949)
- Türk Ceza Kanununun 9.7.1953 Tarihli ve 6123 Sayılı Kanun’la Değiştirilen Hükümleri (1954)
- Tahir Taner’e Armağan (İ.Ü. Hukuk Fakültesi Profesörleri, 1956)
Vakıf ve Burs Faaliyetleri
Tahir Taner, 1948 yılında Tahir Taner Vakfı‘nı kurarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gören başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs imkanı sağladı. Prof. Tahir Taner Vakfı; günümüze kadar İÜ Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gören binlerce öğrenciye burs verdi. Ayrıca, Ceza Hukuku, Ceza Usul Hukuku ve Kriminoloji alanlarında düzenlenen hukuki eser yarışmalarıyla bilimsel çalışmalara destek oldu. Vakfın amacı: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan çalışkan, başarılı ancak geçim sıkıntısı çeken ve öncelikle babasını kaybetmiş öğrencilere, vakıf senedinde belirlenen koşullar içinde “Tahir Taner Bursları” verilmesi ve Ceza Hukuku, Ceza Usul Hukuku veya Kriminoloji alanında Vakıf Yönetim Kurulu’nca belirlenen bir konuda düzenlenen yarışmalarda jüri tarafından başarılı bulunan eserlere ödül verilmesidir.
Onurlu Duruşu
Tahir Taner, yalnızca akademik ve hukuki katkılarıyla değil, ilkeli duruşuyla da tarihe geçmiştir. 27 Mayıs 1960 Darbesi sonrasında, geçmişe yönelik ceza kanunu çıkarılmasını öneren girişimlere karşı çıkarak, “Ben tarihin hükmünden korkarım” sözleriyle onurlu bir duruş sergilemiştir. Bu yaklaşımı, Türk hukukçuları arasında bir ahlak ve adalet sembolü olarak anılmasını sağlamıştır.
Lozan Konferansı ve Diğer Diplomatik İlişkilerdeki Hukuki Katkıları
Lozan Barış Konferansı sırasında İsmet İnönü’nün hukuk danışmanı olarak görev alan Tahir Taner, kapitülasyonların kaldırılmasında büyük rol oynadı. Hukuki bilgi birikimi ve etkili savunmaları sayesinde, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık yolunda önemli bir hukuki başarı elde etmesine katkıda bulundu. Ayrıca; Atina, Selanik, Bükreş, ve İstanbul Balkan Konferanslarında Türk heyetinde yer aldı.
Öğrencileri ve Etkisi
Tahir Taner, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde görev yaptığı yıllarda, Türkiye’nin önde gelen hukukçularından Prof. Dr. Sahir Erman ve Ord. Prof. Sulhi Dönmezer gibi isimlerin yetişmesine öncülük etti. Akademik çalışmaları ve örnek kişiliğiyle birçok hukukçuya ilham kaynağı oldu.
Mirası
İyi derecede Fransızca bilen ve Aliye Taner ile evli olan Tahir Taner, 12 Eylül 1962 tarihinde, 79 yaşında iken hayata y veda etmiştir. Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Taner, hukuk alanındaki çalışmalarıyla Türkiye’ye eşsiz bir miras bıraktı. Hukukçu, yazar ve akademisyen kimliğiyle hukuk tarihimizde saygın bir yer edindi. 12 Eylül 1962’de İstanbul’da hayata veda eden Tahir Taner, bilimsel ve insani değerleriyle hatırlanmaya devam etmektedir.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından periyodik olarak Profesör Tahir Taner Vakfı Eser Yarışması düzenlenmektedir.
Tahir Taner|e Armağan
Bu eser, Fakültemizin Ceza Hukuku ve Ceza Usul Hukuku Kürsüsü Ordinaryüs Profesörü ve Ceza Hukuku ve Kriminoloji Enstitüsü Müdürü muhterem Tahir Taner’in yarım asra yakın bir müddetle Devletimiz için ve Üniversitemizde ifa eylemiş bulunduğu büyük hizmetler dolayısıyla kanuni yaş haddini ikmal ederek emekliye ayrılırken, Fakültemizin şükran duygularını ifade için neşredilmiştir. Ord. Prof. Dr. Tahir Taner 28 Mart 1883 (1299) tarihinde Eskişehir’de doğmuş, lise tahsilini Galatasaray’da ikmal ederek 1905’de mezun olmuş, yüksek tahsilini yaptığı İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun olur olmaz avukatlığa başladığı gibi, ayni zamanda “Numune-i Terakki” mektebinde Fransızca muallimliği vazifesini üzerine almak suretiyle tedris mesleğine ta ilk gençlik çağında girmiştir. Daha sonra açılan bir müsabakayı kazanarak, uhdesinde muallimlik baki kalmak üzere, Düyunu Umumiye Merkez İdaresi Umuru Hukukiye Müdürlüğü müsevvitliğine tayin edilmiştir (1906).
İkinci meşrutiyetin ilanını müteakip Hükümetçe Avrupa’ya talebe gönderilmesi kararlaştırıldığından, bu maksatla Adliye Nezaretinde açılan müsabakayı birincilikle kazanan Tahir Taner Paris’e. gitmiş (1909) ve orada hukuk tahsilini ikmal ile mezun olduktan sonra (1912), Fransa “Cezaevleri İdare-i Umumiyesi” ile Paris Müddeiumumîlik dairelerinde ve mahkemelerde tatbikat görmüştür. Memlekete avdetini müteakip 1329 da (1913) Adliye Nezareti Teftiş Heyeti Riyaseti refakatine ve biraz sonra aynı sene içinde “Umuru Cezaiye Müdürlüğüne” tayin edilerek bu vazifede sekiz sene çalışmıştır. Bu müddet zarfında muhtelif kanun layihaları ile tadillerini hazırlayan birçok komisyonların çalışmalarına ve bunların Meclisi Meb’usan ve Ayan Encümenleri ile Umumi Heyetlerindeki müzakerelerine Hükümet namına iştirak ettiği gibi, Fransa ile mevcut ihtilaflı meselelerin halli için akdolunan Tahkimname gereğince kurulmuş olan Muhtelit Komisyonda Hükümeti temsil eylemiştir. 1956 – İ.Ü. Hukuk Fakültesi Profesörleri
Ceza Hukuku
Ceza Hukukunun umumi kısmı ders notları halinde bundan evvel birkaç kere basılmıştı. En son olarak bilhassa talebemiz için hazırlanan ve kırk forması tabedilmiş bulunan kitap tamamlanmak üzere iken Ceza Kanununda birçok değişiklikler yapılmış olduğu gibi, çıkan kısmın fasikül şeklinde tevzii dolayısıyla mevcudu da tamamen tükenmiş bulunduğu için kitabın yeniden bastırılması lüzumu hâsıl olmuştur. Plan, tertip ve tasnif bakımından bu bası evvelkilerinden farklı olmamakla beraber, bahislerin muhtevası ve dip notları ile bibliyografyalar çok genişletilmiştir. Sosyal, siyasi ve iktisadi sahalardaki tahavvüllerle çok yakından alakalı olan, suç ile cezayı ve emniyet tedbirlerini, suçlulukla mücadele tedbir ve vasıtalarını da mütalaa eden Ceza Hukuku daimi bir inkişaf halinde bulunduğu ve hususuyla küçükler tarafından işlenen suçların hemen her memlekette endişe verecek derecede artması bütün medeni dünyayı esaslı surette meşgul eden âlemşümul bir problem olarak ele alındığı için, kitabın bu basısına kanunlarımızda son zamanlarda yapılmış olan değişikliklerin ilavesi ile iktifa edilmemiş, yabancı mevzuattaki yenilikler, doktrin ve tatbikattaki gelişmeler, mahkeme içtilıatları, muhtelif Ceza Hukuku kongrelerinde varılan neticeler, Milletlerarası anlaşmalar, mevzularımızı ilgilendirdiği nispette, kayıt ve işaret olunmuştur.
Böylece kitabın ihtiva ettiği bahisler yeniden gözden geçirilerek hayli genişletilmiş, hatta bunlardan bazıları ve mesela muhtelif Ceza Hukuku Mekteplerine, günün meselesi olan çocuk suçluluğuna ait kısımlar yeni baştan yazılmıştır. Kitapta derinleştirmeğe lüzum görülen noktalar hakkında İtalyanca eserlerden bazı kısımları tercüme etmek ve kitabın muhtelif bakımdan arama cetvellerini vücuda getirmek suretiyle büyük himmet ve yardımlarda bulunmuş olan değerli Doçentimiz Doktor Sahir Erman ile matbaa ve formaların tashihi işlerinde hayli emek sarfetmiş bulunan kıymetli mezunlarımızdan Avukat Daim Seven’e bu yardımlarından dolayı en samimi teşekkürlerimi burada da tekrar etmeği borç bilirim. 1949 – Dr. M. Tahir Taner
Ceza Muhakemeleri Usulü
Ceza Muhakemeleri Usulü, geniş mânada Ceza Hukukunun bir kısmını teşkil eder. Suçun ve suçlunun meydana çıkarılması, bunlara ait delillerin toplanması ve suç işliyenler hakkında kanunda yazılı cezaların hüküm ve tatbik edilmesi için salâhiyetli makam ve memurlar tarafından yapılması lâzım gelen muameleleri ve takibi icabeden kaide ve yolları gösterir. Bu tarife göre Ceza Usulünün asıl Ceza Hukuku ile pek sıkı bağları vardır. Ceza kanunu suçları ve cezalarını gösteren bir esas kanunudur; Ceza Muhakemeleri Usulü kanunu ise cezaların suç işliyenlere ne suretle, hangi kaidelere göre tatbik edileceğini gösteren bir şekil kanunudur.
Kanunun, işlenmesi yasak olan fiilleri ve cezalarını tesbit etmesi kâfi gelmez; suçların ve bunları işliyenlerin nasıl bulunup takip olunacağını tayin eylemesi ve cezaların hüküm ve tatbikim da temin etmesi iktiza eder. İşte Ceza Muhakemeleri Usulü Hukukunun mevzuu bu neticeleri elde etmeğe yarıyacak kaidelerdir. Ceza Muhakemeleri Usulü bulunmadıkça Ceza kanunu bir şey ifade etmez. Çünkü Ceza kanunu statik, hareketsiz bir haldedir; suçları, cezalarını, cezaî mesuliyetin esaslarını, bunu kaldıran, hafifleten, ağırlaştıran sebepleri ve saireyi mücerret surette göstermekle iktifa eder. Ceza Muhakemeleri Usulü ise statik, hareketsiz bir halde bulunan Ceza kanununu harekete getirir, onu dinamik bir hale koyar… 1945 – Ord. Prof. Tahir Taner
Hukuk Ansiklopedisi Herkes İçin Adalet
