Ana Sayfa » Hukuk Sözlüğü

Hukuk Sözlüğü

Pandekt Hukuku

Pandekt Hukuku, Roma hukukunu günümüze taşıyan, Türk Medeni Hukuku ve Çağdaş Kıta Avrupası medeni hukukunun temelini oluşturan hukuk sistemidir. Ortaçağda ve Rönesanstan sonra Batı Avrupa ülkelerince iktibas edilen ve kodifikasyon hareketlerine kadar, yani XII. yüzyıldan XIX. yüzyıla dek tamamlayıcı hukuk olarak yürürlükte bulunan Roma Hukuku, Ortak Hukuk ve daha geniş anlamıyla Pandekt hukuku olarak literatürde yer almıştır. Ortaçağ sonlarına doğru Batı Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan Roma Hukuku’nun benimsenmesi akımı 19. yüzyıldaki kanunlaştırma (codification) hareketlerine dek sürmüştür. Bu süreçte Justinianus’un büyük derlemesi Corpus luris Civilis’in en önemli bölümü olan Digesta’nın Yunan dilindeki karşılığıyla Pandekt Law olarak adlandırılmıştır. Roma Hukuku’nun Almanya’da geçerli olduğu bölgenin ve zamanın gereklerine göre düzenlenmiş hâli olarak, Cermen Hukuku’yla harmanlanmış bir hukuktur. Bu yüzden Roma-Cermen Hukuku olarak da anılagelmiştir.

Pandekt Hukuku Pandekt Hukuku, Roma hukukunu günümüze taşıyan, Türk Medeni Hukuku ve Çağdaş Kıta Avrupası medeni hukukunun temelini oluşturan hukuk sistemidir. Ortaçağda ve Rönesanstan sonra Batı Avrupa ülkelerince iktibas edilen ve kodifikasyon hareketlerine kadar, yani XII. yüzyıldan XIX. yüzyıla dek tamamlayıcı hukuk olarak yürürlükte bulunan Roma Hukuku, Ortak Hukuk ve daha geniş anlamıyla Pandekt hukuku olarak literatürde yer almıştır. Ortaçağ sonlarına doğru Batı Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan Roma Hukuku’nun benimsenmesi akımı 19. yüzyıldaki kanunlaştırma (codification) hareketlerine dek sürmüştür. Bu süreçte Justinianus’un büyük  derlemesi Corpus luris Civilis’in en önemli bölümü olan Digesta’nın Yunan dilindeki karşılığıyla Pandekt Law olarak adlandırılmıştır. Roma Hukuku’nun Almanya’da geçerli olduğu bölgenin …

Devamını oku »

Hak Düşürücü Süre

Hak Düşürücü Süre (hak düşürücü mühlet) : Kanunen belirlenen hakların kanunda belirtilen süre içerisinde kullanılmaması durumunda hakkın ortadan kalkmasına neden olan süredir. (final term, latest term, strict time limit) Sürenin dolması ile birlikte hakkın dava edilebilirliği ile birlikte hakkın kendisi de sona ermektedir. Hak düşürücü sürelerde, sürelerin durması ya da kesilmesi söz konusu değildir. Süre sona erdiğinde hakkın kendisi ve kullanma süresi sona ermektedir. Kanunlarla istisnai olarak belirlenen hak düşürücü süreler genellikle zamanaşımı sürelerine göre daha kısa tutulmuştur. Sınırlı sayıda belirlenmiş olma durumu Roma Hukuku‘ndan gelen Numerus Clausus ilkesi ile açıklanmaktadır. Zamanaşımı süresi, kanunlarda aksine bir hüküm bulunmadığı sürece 10 …

Devamını oku »

Hukuk ve Demokrasi Günleri

Hukuk ve Demokrasi Günleri Tarih Özel ve Önemli Günler 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü 14 Ocak Dünya Mantık Günü Dünya Mantık Günü(World Logic Day), Rio de Janeiro Üniversitesi öğretim üyesi Jean-Yves Béziau’nun önerisi ve girişimi ile 32 ülkenin katılımı sonucunda  14 Ocak 2019 tarihinden itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Mantık Gününün belirlenmesinde, Alfred Tarski’nin doğum günü ve Kurt Gödel’in ölüm günü olması etkili olmuştur. Etkinlik UNESCO himayesindedir. 2020 Dünya Mantık Günü, 35 ülkede yaklaşık altmış etkinlikle kutlanmıştır. Dünya Mantık Günü’nün üçüncüsü, Türkiye’de  14 Ocak 2021 tarihinde, 21. yüzyılda mantığın Türkiye’de kurumsallaşmasının öncülerinden biri olan Prof. Dr. Şafak Ural‘ın Dünya Mantık Günü Bildirisi …

Devamını oku »

Anayasa Mahkemesi

Anayasa Mahkemesi, kanunların, KHK’lerin, TBMM İçtüzüğü’nün Anayasa’ya uygunluğunu, dokunulmazlığın kaldırılması ve milletvekilliğinin düşürülmesine dair TBMM kararlarını denetleyen, siyasi parti kapatma davalarını karara bağlayan ve partileri mali yönden denetleyen, Yüce Divan olarak da görev yapan ve Anayasa ile kendisine verilen diğer görevleri yerine getiren yüksek mahkemedir. Mahkeme, 22 Nisan 1962 tarihli “Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun” ile kurulmuş ve kuruluş kanunu 25 Nisan 1962 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin ilk üyeleri, Ömer Lütfi AKADLI, İhsan KEÇECİOĞLU, Yekta AYTAN, İsmail Hakkı ÜLKMEN, Rifat Orhan GÖKSU, Tevfik GERÇEKER, Mustafa Ekrem TÜZEMEN, Osman YETEN, İsmail Hakkı KETENOĞLU, Ali Fazıl ULUOCAK, Ahmet AKAR, …

Devamını oku »

Çekişmeli Yargılama İlkesi

Çekişmeli Yargılama İlkesi, [cmh] adil yargılama, yargılamaların çekişmeli olarak gerçekleşmesini talep hakkını içerir. Çekişmeli yargılama hakkı; ilke olarak, bir ceza veya hukuk davasının taraflarına, her kimden gelirse gelsin mahkeme kararını etkilemeye özgülenen tüm deliller, hazırlanan mütalaalar hakkında bilgi sahibi olma ve onları yorumlama fırsatı verilmesini gerektirir. Çekişmeli yargılama hakkı; tatmin edici koşullar altında tarafların, mahkeme önündeki delillere aşina olmalarını, kanıtların gerçek ve doğruluğu ile muhteviyatı hakkında uygun yer, zaman ve şekilde yorum yapmalarına olanak ve kolaylık tanımayı içerir. Taraflar, iddialarının başarısı için gerekli unsurları açıklama hakkına sahip olmalıdır. Temyize başvuru hakkının düştüğüne karar verilmesi ve kanun yolu mahkemelerinin gerekçe değişikliğine …

Devamını oku »

Roma Hukuku

Roma Hukuku, Antik Roma’da geliştirilen hukuk sistemi olup, özellikle Batı hukuk sistemlerinin temellerini oluşturan en önemli tarihsel hukuk düzenidir. M.Ö. 753’te Roma Krallığı döneminden başlayıp M.S. 565’te Doğu Roma (Bizans) İmparatoru Justinianus dönemindeki Corpus Juris Civilis adlı kodifikasyonla zirveye ulaşan, Roma İmparatorluğu sınırları içinde uygulanmış hukuk sistemidir. Hem özel hukuk hem de kamu hukuku alanında derin ve sistematik bir yapı geliştirmiştir. Roma Hukuku, derinliği ve büyük bir coğrafyaya hükmetmesi nedeniyle dünya hukuk kültürüne büyük etkide bulunmuştur. M.Ö. 753’de bir şehir devleti olarak kurulan Roma M.Ö. 50’lerde bir dünya imparatorluğu (Imperium Romanum) haline gelmiş, büyük bir coğrafyada uygulanan hukuk sistemine sahip …

Devamını oku »

Avrupa Birliği Hukuku 

Avrupa Birliği Hukuku; sözleşmeler kapsamında yer alan tamamlayıcı hukuk ve üye ülkeler arasında imzalanan antlaşmalar, Topluluğun dış ilişkilerinden kaynaklanan hukuki düzenlemeler, Adalet Divanı’nın içtihat hukuku, Topluluğun yasal düzeni çerçevesinde kabul edilen tüm kurallardan oluşmaktadır. AB Hukuk sitemine genel olarak “Müktesebat” denmektedir. Avrupa Birliği Hukuku, Birincil Mevzuat ve İkincil Mevzuat olmak üzere iki başlık altında incelenmektedir: 1.Birincil Mevzuat (Kurucu Antlaşmalar) Birincil mevzuat, Avrupa Birliği’ni kuran antlaşmaları içermektedir. Üye devletler arasında doğrudan müzakereler sonucu kabul edilen ve ulusal parlamentolar tarafından onaylanan mevzuattır. Birincil mevzuat kaynakları Topluluğun anayasası niteliğindedir. Topluluk hukukunun temel kaynakları olan Avrupa Topluluklarını kuran Antlaşmalar ve bu Antlaşmaları tadil eden …

Devamını oku »

Genel Af

Genel Af, kaynağını Anayasa‘da bulan, teknik yönleri bakımından ceza kanunlarında düzenlenen; bazen kamu davasını düşüren veya kesinleşmiş bir ceza mahkumiyetini bütün kanuni sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldıran, bazen de kesinleşmiş bir cezanın sadece kısmen ya da tamamen infazını önleyen veya başka bir cezaya dönüştüren, TBMM ya da Cumhurbaşkanı tasarrufudur. Genel Af Yasaları genellikle, geçmişe dair siyasi hesapların kapatılması, yeni bir başlangıç yapılması ve toplumsal huzur ve benzeri gerekçelerle yada darbe sonrası siyasi ve sosyal ortamın konsolide edilmesi amacıyla çıkarılmıştır. Ayrıca, cezaevi hükümlü ve tutuklu mevcudunu azaltmak ve devam eden dava ve soruşturmaları azaltmak yada bitirmek amacıyla iktidarlar tarafından af yasaları çıkarılmıştır.  23 …

Devamını oku »

Geri Göndermeme İlkesi

Geri Göndermeme İlkesi (Non-refoulement) uluslararası hukukun temel ilkelerindendir. Hiç kimsenin, vatansız dahi olsa işkenceye veya insanlık dışı muameleye veya cezaya maruz bırakılmaması için sınır dışı edilmemesi veya geri gönderilmemesi evrensel bir prensiptir. İlke, sığınmacıların ırk, din, milliyet, belli bir sosyal gruba veya politik görüşe sahip olmalarından ötürü uğrayacakları tehlikeleri engellemek üzere konulmuştur. Geri Göndermeme İlkesi, Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1951 Tarihli Sözleşme ile getirilmiştir. Sözleşmenin gücü, önde gelen çok sayıda devlet tarafından imzalanmış olmasından kaynaklanmaktadır. Taraf devletlere, çekince koyma yetkisi tanınmamıştır.  1951 Sözleşmesi, 1933 tarihli “Mültecilerin Uluslararası Statüsü” ve 12 Şubat 1938 tarihli “Almanya’dan Gelen Sığınmacıların Statüsü” sözleşmelerinde tanımlanmış hakların …

Devamını oku »

Persona non grata

Persona non grata, latince kökenli bir terimdir ve diplomasi dilinde istenmeyen kişi olarak tanımlanmaktadır. Bir ülkenin sınırları içerisinde istemediği bir kişiyi tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Kavramın çoğul biçimi istenmeyen kişiler anlamına gelen “personae non gratae” şeklindedir. Kavram genel olarak diplomatlar ve diplomatik dokunulmazlığı bulunan kişiler için kullanılmaktadır. Ancak, diplomat olmayan kişiler hakkında da kısıtlı bir kullanım mevcuttur. Kavram, diplomatların ajanlık yaptıklarından şüphelenilmesi durumunda onları kovmak için ve hoşnutsuzluk ifadesi olarak da kullanılmaktadır. Persona non grata ve Uluslararası Hukuktaki Yeri Persona Non Grata, kısaltılmış haliyle PNG olan ifade edilmektedir. 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Konvansiyonu’nda düzenlenmiştir. Konvansiyonunun 41 ve 42. maddeleri …

Devamını oku »

Temel Hukuk Sözlüğü / Türkçe-İngilizce

  Temel Hukuk Sözlüğü Türkçe İngilizce AB Müktesebatı acquis communautaire abluka blockade açık arttırma public sale açık deniz devriyesi high seas patrol açık denizler high seas açık denizlerde kesintisiz takip hot pursuit at the high seas açık duruşma public hearing açık izin express permission açık tanıma express recognition açık ve yakın tehlike clear and imminent danger açıkça dayanaktan yoksun manifestly ill-founded açıklık ve öngörülebilirlik clarity and predictability adalet justice adaletin tecellisi in the interest of justice adam kaçırma kidnapping adam öldürme homicide aday gösterme nomination adi suç ordinary offense adi şirket ordinary partnership adil tatmin just satisfaction adil tazmin just …

Devamını oku »

Milletvekili Seçilme Yeterliliği

Milletvekili Seçilme Yeterliliği için sahip olunması gereken şartlar Anayasa’nın 76. maddesi ile ve 2839 Sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nda belirlenmiştir. Bu kurallara göre milletvekili adayının sahip olması gereken temel şartlar şunlardır: 1- Anayasa ve Seçim Kanunundaki yaş ve vatandaşlık yeterliliğini sağlamak 2- Seçilmeye engel durumu bulunmamak 3- Bir siyasi partiden aday olunacaksa o siyasi partinin seçime girebiliyor olması ve bu partinin Tüzüğünde belirtilen özellikleri taşımak 4- Kamu görevinde olanlar için, aday olmak için istifa edilmesi gereken kişilerden birisi ise görevinden istifa etmek Milletvekili Seçilme Yeterliliği şartları genel olarak; on sekiz yaşını doldurmuş olmak; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak; en az ilkokul mezunu …

Devamını oku »

Takvim-i Vekayi

Takvim-i Vekayi, Osmanlı Devleti döneminde 1 Kasım 1831 tarihinde yayınlanmaya başlayan ve bugünkü Resmi Gazete’nin temelini oluşturan resmi yayındır. Gazete, haftalık olarak yayına başlamış, Osmanlıca, Arapça, Ermenice, Farsça, Fransızca ve Rumca baskılar yapmıştır. Osmanlı Devleti’nin sona ermesi ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile birlikte Takvîm-i Vekâyi, Cerîde-i Resmiyye adıyla devamlılık göstermiş, daha sonra Resmî Gazete adıyla yayın hayatına devam etmiştir. Takvîm-i Vekâyi’nin Kuruluşu ve Yayın Hayatı Osmanlı Padişahı Sultan II. Mahmut, yapmakta olduğu reformlar çerçevesinde devlet idaresinin görüşlerini yansıtabilecek resmi bir gazeteyi gerekli görmüş, gazetenin yayını için daha önce İzmir’de yerel bir gazete yayınlamış olan Alexandre Blacque ile anlaşılmıştır. Osmanlı Devletinde …

Devamını oku »

Silahlı Çatışma ve Savaş Hukuku

Silahlı Çatışma ve Savaş Hukuku, savaşan tarafların uyması gereken kuralların uluslararası hukuk ve uluslararası toplum tarafından belirlenmesi ile oluşmuştur. Silahlı Çatışma ve Savaş Hukuku, uyuşmazlıkları çözmeyi yada savaşı önlemeyi hedeflememekte, dünyanın gerçeği olan silahlı çatışma halinde insani dramları azaltmayı, çatışmadan kaynaklı acıları azaltmayı, sivilleri ve asgari insan hakları standartlarını korumayı amaçlamaktadır. Savaş Hukukunun konusu, savaş ilanı, savaş esirlerine ilişkin davranışlar, ayrımcılık ve savaşın gerekçesi ile orantılı silah ve şiddet kullanımını içermektedir. Kitle imha silahlarının kullanımı ve gereksiz şiddet modern uluslararası hukukun kesin olarak yasakladığı davranışlardır. Silahlı Çatışma ve Savaş Hukuku Savaş Hukuku ile Silahlı Çatışma hukuku birbiri ile eş anlamlı değildir. Geleneksel anlamda …

Devamını oku »

Uluslararası Hukuk Sözlüğü

Uluslararası Hukuk Sözlüğü ULUSLARARASI HUKUK SÖZLÜĞÜ International Law Dictionary Türkçe İngilizce AB barışı koruma gücü EU peace keeping force AB dış ilişkiler ve güvenlik politikası EU foreign and security policy AB dönem başkanlığı presidency of the Council of the European Union AB Komisyonu EU Commission AB müktesebatı acquis communautaire AB savunma politikası EU defence policy AB üye devletleri EU member states abluka blockade acil durum state of emergency acil eylem planı emergency action plan açık deniz high seas açık kapı politikası open door policy açık toplum open society ada ve adacıklar islands and islets aday gösterme nomination aday ülke candidate …

Devamını oku »

Vakıf Terimleri Sözlüğü

ÂBÂ – ECDÂD Âbâ eb’in, ecdâd cedd’in çoğuludur. Eb, baba, ced, büyükbaba demektir. Neseb ve veraset gibi hususlar bakımından “baba” ve “büyükbaba/dede” hukukta bazı meselelerde bahis konusu olur. Neseb, ortak bir asıldan ve müteakiben birbirinden husule gelen şahıslar arasındaki birleşme ve bağlantıdan ibarettir ki biri tûlen, diğeri arzen olmak üzere iki kısma ayrılır. Tûlen nesep baba, oğul, torun gibi asıl ve fer’ler arasındaki birleşmedir. Yukarıya doğru olan şahıslar tûlen nesebin usul, aşağıya doğru olan şahıslar furu’ kısmıdır. Arzen neseb, bir asıldan dikine olmayarak kolsalan (dallanan) hısımlar arasında bulunan birleşme/bağlantı ve irtibattır. Kardeşler, kardeş çocukları, amcalar, halalar ve bunların çocukları arasındaki …

Devamını oku »

Hukuk Sözlüğü

Hukuk Sözlüğü Acente Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak belirli bir bölge içinde daimi bir suretle ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimsedir. Acente, ticari işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmekte veya bunları o tacir adına yapmayı meslek olarak icra etmektedir. Acir Kiraya veren kimse Aciz Bir şahsın borçlarını ödeyemeyecek durumda bulunması Aciz vesikası Alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine verilen …

Devamını oku »

Laiklik

Laiklik, herkesin birbirinin dinine, inancına, inançsızlığına, yaşam felsefesine ve biçimine karışılmaması ve saygıyı gösterilmesini sağlayacak hukuksal güvencenin devlet tarafından sağlanmasıdır. Laiklik, hukuk ile güvence altına alınan bir rejim öngörmesi nedeniyle tamamen hukuki bir kavramdır; bilimin ve ulusal egemenliğe dayanan hukuk kurallarının temel alındığı bir yaşam biçimidir. Rönesans ve Aydınlanma Çağı’nın etkisiyle Fransa’da gelişmiş ve Avrupa’ya yayılmıştır. Demokratik toplum olmanın yolu laik bir kültürü şart kıldığı gibi hukukun tanrısal kaynak yerine insanlar tarafından yaratılmasını da laiklik sağlamaktadır. Laiklik, kişinin istediği din ya da ideolojiye inanması, düşüncelerini açıklayabilmesi, yayabilmesi, ahlak telakkisini dinden bağımsız oluşturabilmesi, dinsel yahut din dışı inanç ve düşüncelere saygı …

Devamını oku »

Parlamento Terimleri Sözlüğü

Parlamento Terimleri Sözlüğü  Açık oylama Genel Kurulda hangi milletvekilinin ne yönde oy kullandığının (kabul, ret, çekimser) açıkça belli olduğu oylama şeklidir. Oylamaya ilişkin bilgiler, tutanaklarda yayımlanır (İçt. m. 139, 142, 143, 144 ve 145). Açıklama hakkı Şahsına sataşılan veya ileri sürmüş olduğu görüşten farklı bir görüş kendisine atfedilen hükûmet, komisyon, siyasi parti grubu veya milletvekillerine tanınan cevap hakkıdır. Parlamento uygulamasında, bu hakkın kullanımına zemin teşkil eden durumlar genellikle “sataşma” olarak ifade edilir (İçt. m. 69). Ad cetveli Milletvekillerinin il ve soyadı alfabetik sırasına göre ad ve soyadlarının, seçim bölgelerinin ve üyesi bulundukları siyasi partinin adının kayıtlı olduğu listedir. Bağımsızlar bu …

Devamını oku »

Jurisprudence- Jurisprudent

Jurisprudence ve Jurisprudent kavramları Roma Hukukunda günümüze gelen terimlerdir. Romalı hukukçular, hukuki sorunları ve olaylar derinlemesine incelemekte, bunları belli bir metodoloji çerçevesinde yorumlayarak hayatın karmaşık olaylarına uyabilecek hukuk kurallarını, hakkaniyet ve adalet duygularından da esinlenerek kodifikasyona tabi tutmuşlardır. Bu dönemde, ulaşılan hukuk çözüm yolları açık bir şekilde yazılmış ve halka ilan edilmiştir. Bu hukuki çabayı gösterenlere Jurisprudent, ulaşılan hukuki çözümlere ise Jurisprudence denilmiştir. Jurisprudent, hukuk bilgini, hukuk uzmanı ya da hukuk bilimine vâkıf kimse olarak tanımlanabilir. Jurisprudent olarak anılan kişilerin çabaları sonucunda, hukukun teorik olarak incelenmesi ve yasa çalışmalarının yapılması, hukuk sisteminin inşası, hukuk kurumlarının kurulması ve hukukun toplumdaki rolünün …

Devamını oku »

Türkçe İngilizce Sözlük – Yargı Kurumları

Yargı Kurumları ve Kavramlar – Türkçe İngilizce Sözlük   Türkçe İngilizce Sözlük-Yargı Kurumları YARGI KURUM İSİMLERİNİN İNGİLİZCE KARŞILIKLARI   ANAYASA MAHKEMESİ CONSTITUTIONAL COURT         Genel Kurul General Assembly         1. Bölüm 1st Chamber         2. Bölüm 2nd Chamber         Bölümler Başraportürlüğü Office of the Chief Rapporteur for Chambers         Komisyonlar Başraportörlüğü Office of the Chief Rapporteur for Committees         Bireysel Başvuru Bürosu Individual Application Bureau         Genel Kurul Başraportörlüğü Office of the Chief Rapporteur for General Assembly       …

Devamını oku »

İçtihat Tutarlılığı

İçtihat Tutarlılığı, [cmh], kişinin hukuki kaderini herhangi bir sürprizle karşılaşmadan tayin etmesine, olası muhakeme ve hükmün öngörülmesine olanak ve kolaylık tanıyan muhakeme güvencesidir. Aynı kanun maddesinin benzer veya aynı olaya farklı uygulanmasının yarattığı güven bunalımı, farklılıkları yaratan içtihatların birleştirilmesi ile mümkündür. İçtihatların Birleştirilmesi, farklı içtihatların hukuk ortak paydasında eritilerek kristalize edilmesi veya tutarlı hale getirilmesidir. Son veya üst derece mahkemelerinin görevlerinden biri, tutarsız içtihatları birleştirerek, yurttaşın adil yargılanma hakkını tehdit eden bir risk olmaktan çıkarmaktır. Tutarsızlığın sisteme sızarak, güven bunalımına neden olmaması, tutarsızlıkla mücadele eden işlevsel ve etkin mekanizmaların geliştirilmesi ile mümkündür. Hukuki güvenlik ve türevlerinin görünüm biçimi olarak içtihat tutarlılığı, …

Devamını oku »

Doping

Doping nedir?

Doping, sporcunun performansını artırmak amacıyla yasa dışı performans artırıcı maddelerin verilmesidir. Dopingin ilk resmi tanımı 1963 yılında yapılmıştır. Buna göre doping; sporcu ya da oyuncuların yarışma sırasında veya oyuna hazırlanırken spor ahlâkına yakışmayacak şekilde performanslarını yapay olarak artıracak ve sporcunun fiziksel ve psikolojik sağlığına zarar verecek madde veya başka olası yöntemleri kullanmasıdır. Dopingde genellikle sentetik malzemeler kullanılmaktadır. Doğal olmayan ve organizmanın üretemediği besin kaynakları vücuda enjekte edilerek spor performansı yasa dışı bir şekilde artırılmaktadır. Sporcunun rakiplerine karşı avantaj elde ettiği bu durumlar ulusal ve uluslararası spor otoriteleri tarafından yasaklanmıştır. Türkiye’de Dopingle Mücadele Komisyonu ve Kurallar  Türkiye’de Dopingle Mücadele Komisyonu, Türkiye’de …

Devamını oku »

Latince Deyimler

Latince Deyimler – Roma Hukuku A bene placito Memnun edilmiş birinden A bove ante, ab asino retro, a stulto undique caveto Öküzün önünde, eşeğin arkasında, aptalın her tarafında hazırlıklı ol Ab ovo usque ad mala Yumurtadan elmalara (Baştan sona anlamında: Romalıların geleneksel yemek sırasından esinlenerek, Horatius, Satir 1.3) Absentem lædit, qui cum ebrio litigat Sarhoşla kavga eden, yerinde olmayan birini döver (Publius Syrus, Sentences) Ab uno disce omnes Bir şeyden herşeyi öğren (Bir tek örnekle ya da gözlemle çıkarımlarda bulunulabileceği anlatılır, Virgilius, Aeneid) Abusus non tollit usum Suistimal düzgün kullanmayı iptal ettirmez. Bir şey suistimal edilince onun düzgün kullanımını etkilememelidir. Abusus non …

Devamını oku »

Hukukun Evrensel İlkeleri

Hukukun Evrensel İlkeleri, Uluslararası Sözleşmeler, Anayasalar ve diğer mevzuat ile güvence altına alınmıştır. Özel hukuktaki bir çok ilkeye Roma Hukukunun kaynaklık yaptığı görülmektedir. Dünyadaki tüm devletlerin ve yargı erklerinin belirlenen bu evrensel kurallara uygun hareket etmesi gerekmektedir. Yerel ve uluslararası toplumun duyarlılığı ilkelerin yaşama geçme şansını artırmaktadır. Hukukun Evrensel İlkeleri İnsan Haklarına Bağlılık İlkesi  Devletler; yasama, yürütme ve yargı erklerini insan hakları ülküsüne sadakatten ayrılmayacak bir şekilde dizayn etmeli, tüm uygulama insan haklarını temin edici nitelikte olmalıdır. Anayasa’nın Bağlayıcılığı ve Üstünlüğü Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar …

Devamını oku »

Mahzen

Mahzen, genellikle binaların bodrum katında bulunan ve depo olarak kullanılan kısımdır. Kavram hukuk alanında; takipsiz kalmış, zamanaşımına uğramış yahut işlemden kaldırılmış dava ve icra dosyalarının tutulduğu arşiv ve depoya verilen isimdir. Teknik altyapının olmadığı ve elektronik tarama sisteminin bulunmadığı eski dönemde adliyelerde sıkça kullanılan bir kavramdır. Dosyanın mahzende olması, o dosya hakkında yargılama faaliyetinin aktif olarak yürütülmediği ya da tamamen sona erdiği anlamı taşımaktaydı. Mahzende olan dosyalar erişim için daha fazla zaman ve çaba gerektirmektedir. Dosyanın arşivde olması durumuna göre daha düzensiz bir depolama söz konusudur. Dosyanın SEKA‘ya gönderilmiş olması durumu ise fiziken tamamen imha edildiği ve özet bilgiler ile …

Devamını oku »

Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik

Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde, özel hayatın gizliliği ile temel hak ve özgürlüklerin korunması kapsamında, kişisel verilerin korunmasını sağlamak ve bilinç düzeyini geliştirmek amacıyla çıkarılmıştır. Yönetmeliğin dayandığı Kuruluş Kanunu, 24 Mart 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiştir. Kişisel Verilerin Koruma Kurulu Başkanlığı BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla işlenen kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesine ilişkin usul ve esasları …

Devamını oku »

Uluslararası Anadili Günü

Uluslararası Anadili Günü

Uluslararası Anadili Günü (International Mother Language Day), 2000 yılından beri her yıl 21 Şubat gününde ve tüm dünyada kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 17 Kasım 1999’da 2000’de 21 Şubat tarihini Dünya Anadili Günü ilan etmiştir. UNESCO himayesindeki Anadili Günü dünyada kültürel çeşitliliği desteklemek, dilsel farkındalık yaratmak ve çok dilliliği teşvik etmek için düzenlenen hukuk ve demokrasi günlerindendir. Anadilde eğitimin temel bir hak olduğu tüm modern dünya tarafından kabul edilmektedir. Dünya üzerinde konuşulan dillerin yüzde 40’ı yok olma tehlikesi altındadır. Yok olan diller ve tehdit altındaki diller genellikle yaşadığı ülkede azınlık olarak yaşayanların, kendi egemenliğine sahip …

Devamını oku »

Çekişmesiz Yargı İşleri

Çekişmesiz Yargı İşleri (Non-contentious proceedings), kanun tarafından istisna olarak sayılan, kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku, eşya hukuku, borçlar hukuku, ticaret hukuku, icra ve iflas hukuku ile diğer hukuk alanlarına ilişkin kanunlarda sayılan yargı işleridir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince aksine bir düzenleme olmadığı takdirde çekişmesiz yargı işlerine Sulh Hukuk Mahkemeleri bakmaktadır. Aile hukuku, ticaret hukuku, icra hukuku gibi alanlardaki çekişmesiz yargı işleri özel hüküm uyarınca belirtilen mahkemelerde görülmektedir. Bazı çekişmesiz yargı işlerinde usulen davalı taraf da bulunmakta ve mahkemeden talepte bulunan taraf herhangi bir kişi ya da kuruma husumet yöneltmektedir. (Örneğin nüfus müdürlüğü) İlgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri …

Devamını oku »

Müzakere

Müzakere

Müzakere, genellikle doğrudan görüşme yoluyla, iki veya daha fazla tarafın belirli bir sonuca varmaları gereken hâllerde, karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme ulaşmak için, tartışma ve ikna yoluyla farklılıklarını gidermeye çalıştıkları, taleplerini kabul ettirmeye odaklandıkları, bilgi ve hüner sergiledikleri bir iletişim ve karar verme sürecidir. Hukuk alanında tarafların aracı olmaksızın ya da vekilleri aracılığı ile müzakere yapmaları mümkün olduğu gibi arabuluculuk ve uzlaşma yöntemi ile müzakere yapma imkanları bulunmaktadır. Müzakere, taraflar adına karar veren yargıç yerine bir araya gelerek ortak kararlarını oluşturmak isteyen kişilerin tercih ettiği bütün alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının temelini oluşturmaktadır. Müzakereleri yöneten hakem, arabulucu, uzlaştırmacı ya da tarafsız …

Devamını oku »

Corpus Iuris Civilis

Corpus Iuris Civilis, Iustinianus öncülüğünde, M.S.528-534 tarihleri arasında gerçekleştirilen büyük bir hukuk derleme çalışmasıdır. İmparatorluk görevlisi Tribonianus’un yönetimi altındaki bir heyet tarafından Latince olarak yayınlanmıştır. Özel hukuka ilişkin bölümlerin ağır basması nedeniyle Vatandaşlar Hukuku Derlemesi adı verilmiştir. Roma İmparatorluğu’nda yüzyıllar boyunca geçerli olan temel hukuk kaynaklarının, hukukçuların eserlerinin ve Roma imparatorlarının yayınladığı fermanların belli bir sistematik içinde bir araya getirildiği eserdir. C.I.C. olarak kısaltılan ve vatandaşlar hukuk derlemesi adı verilen bu çalışmada anayasa, idare, ceza ve kilise hukuklarına ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Corpus Iuris Civilis, dört ana bölümden oluşmaktadır: Codex: Justinianus’a kadar yayınlanmış imparator emirnameleri bulunmaktadır. Önceki kanunların toplanıp bir araya getirildiği …

Devamını oku »

Derpiş Etmek

Derpiş Etmek: Göz önünde tutma ve öngörme anlamında kullanılmaktadır.  Ancak günümüzde bu kelime yaygın olarak kullanılmamaktadır. Önceden verilen bir kararı tanımlamamaktadır. Belli bir konuda önceden düşünmeyi ve tasarlamayı ifade etmektedir. Bir şeyin gerçekleşebileceğini önceden düşünmek, planlamak ya da göz önüne almaktır. Uluslararası hukukta ve eski sözleşme metinlerinde ve sözleşme teatilerinde sıkça kullanılan bir kavramdır. Göz önünde bulundurmak Göz önünde tutmak Uygun görmek, öngörmek, tasarlamak” anlamına gelmektedir. Osmanlı Türkçesi’nde daha çok resmi yazışmalarda yahut diplomaside kullanılmış bir ifadedir. Öngörmek Derpîş edilmek: Göz önünde bulundurulmak. To Derpis

Devamını oku »

İletişim, Arabuluculuk ve Uzlaşma

Arabuluculuk Sözlüğü : İletişim, Arabuluculuk ve Uzlaşma  Açık Duruş Bedenin açık durumda olduğu, özellikle kolların ve bacakların serbest bırakıldığı, genellikle bilinçdışı bir bedensel duruş. Toplumsal etkileşimde açık duruşlar fikir birliğine, etkileşime açık olmaya ve bir kişinin rahatlamasına işaret edebilir. Açık Uçlu Soru Açık uçlu sorular, bir konuya ilişkin ayrıntılı bilgi almak için sorulan “ne, niçin, neden, nasıl, nerede, hangi, ne zaman” gibi sorulardır. Bunlara “özgür yanıtlı” sorular da denir. Adliye Arabuluculuk Bürosu Arabuluculuğa başvuranları bilgilendirmek, arabulucuları görevlendirmek ve kanunla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere Bakanlıkça adliyelerde kurulan birimdir. ADR Alternative Dispute Resolution (Türkçe: Alternatif Uyuşmazlık Çözümü) Agnostik Üslup Sözlü düello …

Devamını oku »

Ötanazi

Ötanazi, Yunancadaki euthanasía kavramına dayanmaktadır. Türkçedeki “ötanazi” Fransızca euthanasie veya İngilizce euthanasia kelimesinin karşılığıdır. Bir kimseyi acı çekmemesi amacıyla öldürme anlamında kullanılmaktadır. İlk defa Bacon tarafından kullanılan kelime, (eu=güzel, tanasium=ölüm) güzel ölüm, iyi ölüm, “kolay, rahat ölüm”, “ızdırapsız tabii ölüm”, “iyi ölüm”, “tatlı ve acısız ölüm”, “hoş, güzel, kolay, iyilik edici ölüm” anlamına gelmektedir. (Artuk) Ötanazi, “ölümün kaçınılmaz olduğu ve tıp biliminin verilerine göre iyileştirilmesi olanağı olmayan veya dayanılmaz acılar içinde olan kişinin tıbbi yollarla öldürülmesi veya tıbbi yardımın kesilerek ölüme terk edilmesi” şeklinde tanımlanmaktadır. Aktif Ötanazi: Hastanın hekim yardımıyla ilaç verilerek öldürülmesidir. Pasif Ötanazi : Tıbbi destek olmadan yaşayamayacak …

Devamını oku »

Türk Dil Kurumu

  Türk Dil Kurumu, Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla 12 Temmuz 1932’de Atatürk’ün talimatıyla kurulmuştur. Cemiyetin kurucuları, hepsi de milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları olan Sâmih Rif’at, Ruşen Eşref, Celâl Sâhir ve Yakup Kadri’dir. Kurumun ilk başkanı Sâmih Rif’at’tır. Türk Dili Tetkik Cemiyetinin amacı, “Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek” olarak tespit edilmiştir. Kurulan cemiyet bu amacını Türk dilini tetkik ve elde edilen neticeleri neşir ve tamim ederek gerçekleştirecektir. Bu amaca ulaşmak için de şu yol takip edilecektir: 1. Toplanıp ilmî müzakerelerde bulunmak; 2. Türk dilini kendi meşelerine, tekâmülüne ve ihtiyaçlarına göre tespit ve tedvin …

Devamını oku »

Aquilia Kanunu (M.Ö. 286)

Aquilia Kanunu, XII Levha Kanunu’nun kabulünün ardından MÖ 286’da kabul edilen tamamlayıcı yasalardır.  Lex Aqulia, mala verilen zararlar hakkında çıkarılan en kapsamlı kaynaklardandır. Kanunun kabul tarihi oldukça tartışmalıdır; bu yüzden bazı tarihçiler kanunu M.Ö. IV. yüzyıla yerleştirmektedirler. Kanunun kapsamı başlangıçta belirli koşullar dâhilinde bir yurttaşın malvarlığına “haksız surette verilen zararların” (damnum injuria datum) onarımından ibaretti. Ancak içtihat ve praetorun faaliyetiyle onarım rejimi oldukça genişlemiştir. Bununla birlikte Roma Hukuku bütüncül bir haksız fiil sorumluluğu teorisi geliştirememiştir.  Corpus Iuris Civilis’in en önemli kısımlarından biri olan Digesta’da zikredilen fragmanların yüzde kırkından fazlasının müellifi olan Ulpianus, Lex Aquilia’nın hukuka aykırı olarak mala verilen zararı düzenleyen …

Devamını oku »

Argumentum Ad Hominem – Ad Hominem

Argumentum Ad Hominem (Ad Hominem); bir argümana cevap verirken argümanı eleştirmekten ziyade argümanı ileri süren kişiye saldırarak argümanı etkisiz kılmaya çalışmaktır. (/æd ˈhɒmənəm -ˌnɛm, ɑd‐), Argumentum ad hominem ya da insan karalama safsatası olarak bilinen Ad hominem kalıplaşmış bir Latince deyimdir. Bir argümana karşı gösterilen tepki ve reaksiyon, muhatabın görüşünü karşılamaktan uzak şekilde görüş sahibinin şahsını hedef almakta, esas konudan uzaklaşılmaktadır. Bir argümanı eleştirmek yerine, argümanı ortaya atan kişiyi hedefe koyarak onun fikirlerini önemsizleştirmeye ve çürütmeye çalışılmakta, etik dışı bir davranış olarak öne çıkmaktadır. Tartışılan fikir yerine, fikir  sahibi kişi ön plana çıkarılarak iddialar geri plana atılmaktadır. Ad hominem mantıksal …

Devamını oku »

Schengen Vizesi

Schengen Vizesi, ismini Avrupa’da bulunan bir ülke olan Lüksemburg’un güney kesimlerinde kalan küçük bir kentin isminden almıştır. 14 Haziran 1985 yılında I.Schengen Anlaşması Lüksemburg’un Schengen şehrinde imzalandığı için bu adı taşımaktadır. II.Schengen Anlaşması ise 19 Haziran 1990 yılında yapılmış ve Schengen yürürlüğe girmiştir. İmzalanan anlaşmaya göre, Fransa, Batı Almanya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg (Bu 3 ülke Benelux ülkeleri olarak da bilinirler) vatandaşları, anlaşmaya katılan ülkelere vizesiz giriş-çıkış giriş-çıkış yapma hakkında sahip olmuşlardır. İç sınırların kaldırılması, Schengen ülkelerinin bölgede üst düzey güvenliğin sağlanabilmesi için işbirliğine gitmelerini gerektirmektedir. Bu işbirliğine ortak dış sınırların düzenlenmesi ve AB dışında, Schengen’e dahil olmayan komşularla işbirliği …

Devamını oku »

İtalya Cumhuriyeti Anayasası

İtalya Cumhuriyeti Anayasası İtalya Cumhuriyeti Anayasası, İtalya Resmi Gazetesinin 27 Aralık 1947 tarihli sayısında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kurucu Meclis, 22 Aralık 1947 tarihli oturumunda İtalyan Cumhuriyeti Anayasasını onaylamış, Geçici Devlet Başkanı İtalya Cumhuriyeti Anayasasını ilan etmiştir. İtalya Cumhuriyeti Anayasası, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kabul edilen anayasalardandır. Kazuistik yapıya sahip olmayan Anayasa 139 maddeden ve 18 geçici hükümden oluşmaktadır. İtalya, üniter sisteme sahip parlamenter cumhuriyettir. İtalya Cumhuriyeti Anayasası Geçici Devlet Başkanı 22 Aralık 1947 tarihli oturumda İtalyan Cumhuriyeti Anayasasını onaylamış olan Kurucu Meclisin kararına; Anayasanın XVIII inci maddesi hükmüne dayanarak; İtalya Cumhuriyeti Anayasasını aşağıdaki metin halinde ilan eder: Temel ilkeleri Madde  1. İtalya çalışma …

Devamını oku »

Ad hoc

Ad hoc, Roma Hukuku’ndan günümüze intikal etmiş Latince bir kavramdır. Belli bir amaca yönelik, amaca özel, niyete mahsus, geçici anlamlarına gelmektedir. Bir sorunu çözmek için üretilen geçici bir çözüm yolunu tanımlamak için kullanılmaktadır. Kavram ile ifade edilen geçici çözümler, genellikle esnek ve duruma özel olmalarıyla bilinmektedir. Kavram, diplomasi alanında uzun bir geçmişe sahiptir. Hukukta, Ad Hoc Terimi Mahkemeler, komisyonlar veya belirli bir sorunu çözmek için geçici olarak kurulan yapılar için kullanılmaktadır. Uluslararası yargı ve tahkim süreçleri, örgütlenme şekli bakımından ad-hoc ve kurumsal olarak iki grupta incelenmektedir. Özel bir amaç için oluşturulan ya da kullanılan komisyon, komite veya mahkemeler bu kavram …

Devamını oku »

Su Hakkı

Su Hakkı ve Su Hukukuna ilişkin temel normlar Roma Hukuku döneminde oluşturulmuş, toprağın üstünde ve altındaki su, toprak mülkiyetinden ayrı düşünülmemiş, mülkiyet hakkının parçası olarak kabul görmüş, sular toprağın ayrılmaz bir parçası sayılmış, suya sahip olmak için toprağa sahip olmak yeterli görülmüş ancak akarsular özel mülkiyetin dışında bırakılmıştır. Roma Hukukundaki düzenlemeler Avrupa toplumlarının ve Medeni Yasayı iktibas eden Türk Hukukunun teorik omurgasını oluşturmuştur. Türk Hukukunda Su Hakkı Osmanlı dönemi su hukuku devlet merkezli ve İslam anlayışına göre devletçi bir yapı arz etmiştir. Batı hukukunun ilk etkilerini gösterdiği dönemin yasası olan Mecelle sulardan herkesin yararlanabileceği ilkesini getirmiş, 1924 Anayasası suların kullanma biçimi …

Devamını oku »

Kadın Hakları

Kadın hakları, insan olarak kadınların erkeklerle aynı oranda ve eşit şekilde sahip olduğu sosyo ekonomik, siyasi, kültürel ve sosyal tüm haklardır. Kadınlar, erkeklerin sahip olduğu yasal haklara orta çağ sonrasında kavuşmaya başlamışlardır. Gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerde halen kadın hakları kısmen yada tamamen tanınmamaktadır. Aydınlanma çağıyla birlikte okullaşma yayılmaya başladığında, kızların bu eğitime katılması sonucu ortaya çıkmıştır. Kadınlar için vatandaşlık hakkının istenmesinden sonra, ilk kadın hareketlerinin talepleriyle birlikte o zamana kadar sadece erkeklerin yararlandığı mesleki eğitime, kadınların da gidebilmeleri istenmiştir. Özellikle kadınların üniversitede eğitim görebilmeleri bir asır boyu tartışılmış ve karşı çıkılmıştır. İzin verilmeden önce kadınların fiziksel yapıları ve düşünsel yetilerinin böyle …

Devamını oku »

Saldırının Tarifi Üzerine Birleşmiş Milletler Kararı

Saldırının(Tecavüz) Tarifi Üzerine Birleşmiş Milletler Kararı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 14 Aralık 1974 yılında yapmış olduğu toplantıda ilan edilmiştir. Kararın Türkçeye tercümesi BM Enformasyon Merkezi UNIC tarafından 2002 yılında yapılmıştır. Kavramın tanımlanmasında, Birleşmiş Milletler Antlaşması‘na özellikle ve sıklıkla atıf yapılmıştır. Saldırı’nın (Tecavüzün) Tanımı : Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 3814 (XXIX) Sayılı ve 1974 Tarihli Kararı Genel Kurul, saldırının (tecavüzün) aşağıdaki tanımını kabul eder: Madde 1 Saldırı, bir Devletin diğer bir Devletin egemenliğine, ülke bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı veya işbu Tanımda belirtildiği üzere, Birleşmiş Milletler Andlaşması ile bağdaşmayan diğer herhangi bir tarzda silahlı kuvvet kullanılmasıdır. Açıklayıcı not: Bu Tanımda, “Devlet” …

Devamını oku »

Kamu Gözetimi Kurumu

Kamu Gözetimi Kurumu (Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu), “finansal raporların uluslararası standartlarla uyumlu olarak düzenlenmesini ve denetlenmesini sağlayacak standartlar koymak, etkin bir kamu gözetimini gerçekleştirmek” üzere 2011 yılında kurulmuştur. Kamu Gözetimi Kurumu, uluslararası gelişmelerin gereği olarak Türk Ticaret Kanunu ile öngörülen bağımsız denetim alanını düzenlemek üzere 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kurulmuştur. KGK, Başbakanlıkla ilişkili, idari özerkliğe sahip bir Üst Kuruldur. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu; 6 Nisan 2011 tarihli ve 6223 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulu tarafından 26 Eylül 2011 tarihinde kararlaştırılmış ve 2 Kasım 2011 tarih, 28103 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kamu …

Devamını oku »

Avukatın Hak ve Yükümlülükleri

Avukatın Hak ve Yükümlülükleri, Avukatlık kanununda ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları ile belirlenmiştir.  Avukatlık Kanununun 1. maddesi  avukatlığı ‘kamu hizmeti ve serbest meslek’ olarak tanımlamıştır. Avukatlık mesleği, temel olarak, hukuki mesele ve anlaşmazlıkların yasalara uygun bir şekilde çözümlenmesini sağlamaktadır. Avukat ise bu hizmeti alan kişileri yetkili mercilerde temsil etmektedir. Avukatlar genel olarak Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdür. Avukatlığın o kişiye yüklediği saygı ve güvene uygun davranmak temel prensiptir.  Avukatlık Kanunu’na, göre yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek zorundadır. Avukatın Hakları Avukat-müvekkil ilişkisinden kaynaklanan haklar Ücret hakkı Taraflar …

Devamını oku »

Etik

Etik kavramı, Fransızca  ‘Ethique’ kelimesinden türemişti. Ahlak, töre, olması gereken davranış biçimi ve ahlaki değerler şeklinde tanımlanmıştır. Latincede ‘Moral’ kelimesi ile ifade edilen anlam Türkçede yaygın olarak ‘Ahlak’ kelimesinde karşılığını bulmuştur. Fakat, etik ile ahlak yaygın kanının aksine aynı şey değildir. Ülkemizde, iki kavramın farkına dair en büyük farkındalığı Prof. Dr. Harun Tepe gerçekleştirmiştir. ‘Ethique’; toplumda insanların uymak zorunda oldukları davranış biçimlerini ve kuralları ifade etmektedir. Kavramın kaynağının Yunanca “karakter” anlamına gelen “ethos” sözcüğün olduğu kabul edilmektedir. Felsefe İle İlişkisi  Tarihsel olarak felsefi bir kavramdır ve Felsefeciler tarafından Felsefe Biliminin alt dalı olarak değerlendirilmiştir. Ahlak felsefesi yada moral philosophy olarak …

Devamını oku »

Hukuk Nosyonu

Hukuk Nosyonu

Hukuk Nosyonu, hukukun evrensel ilke ve esaslarından hiçbirini ihmal etmeksizin, bilimsel disipline ve sistematik düşünce bütünlüğüne dayanarak hedeflenen adaleti temine yarayan düşünme biçimidir. Nosyon Kavramı  Nosyon, Latin kökenli bir “notio” sözcüğünden türetilmiştir. Latin kökenli dillerde bulunan, Türkçe’ye Fransızca “notion” sözcüğünden geçen, Türk Dil Kurumuna göre “kavram” anlamına gelen sözcüktür. Nosyon, bir konu ya da şey hakkında, gerekli bilgi ve formasyona sahip olmayı ifade etmektedir. Mefhum, bir konu hakkında temel bilgi, zihinde oluşan genel fikir, bir düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, yalın ve genel bir tasavvur şeklinde tanımlanmaktadır. Üzerinde fikir yürütülen konu ve olaylar hakkında bilinç düzeyinde önceden oluşmuş genel …

Devamını oku »

Uzlaşma

Uzlaşma: Türk Ceza Kanunu’nun 253. maddesinde sayılan suçlarla ilgili olarak, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcıları tarafından, dava açıldıktan sonra mahkemeler tarafından yapılan, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişimidir (5271 sayılı Kanun, m. 253, 254) Uzlaşma, tarafların taleplerinden taviz vermeye hazır olduğu bir süreçtir. Tartışma, müzakere ve iletişim teknikleri yoluyla, taraflar ortak bir noktada buluşmaktadır. Bu uzlaşmayı sağlayan uzman kişiye uzlaştırmacı denmektedir. Özel hukuk uyuşmazlıklarında kullanılan ARABULUCULUK kavramından farklı olarak Ceza Hukuku uyuşmazlıklarındaki müzakereye açık anlaşma süreçlerine uzlaşma denmektedir. Uzlaştırmacı: Şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar gören arasındaki uzlaştırma müzakerelerini yöneten …

Devamını oku »