Ana Sayfa » Hukuk tarihi

Hukuk tarihi

Hukuk ve Demokrasi Günleri

Hukuk ve Demokrasi Günleri Tarih Özel ve Önemli Günler 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü 14 Ocak Dünya Mantık Günü Dünya Mantık Günü(World Logic Day), Rio de Janeiro Üniversitesi öğretim üyesi Jean-Yves Béziau’nun önerisi ve girişimi ile 32 ülkenin katılımı sonucunda  14 Ocak 2019 tarihinden itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Mantık Gününün belirlenmesinde, Alfred Tarski’nin doğum günü ve Kurt Gödel’in ölüm günü olması etkili olmuştur. Etkinlik UNESCO himayesindedir. 2020 Dünya Mantık Günü, 35 ülkede yaklaşık altmış etkinlikle kutlanmıştır. Dünya Mantık Günü’nün üçüncüsü, Türkiye’de  14 Ocak 2021 tarihinde, 21. yüzyılda mantığın Türkiye’de kurumsallaşmasının öncülerinden biri olan Prof. Dr. Şafak Ural‘ın Dünya Mantık Günü Bildirisi …

Devamını oku »

Köy Enstitüleri Kanunu

Köy Enstitüleri Kanunu, 17 Nisan 1940 tarihinde 3803 sayılı yasa olarak mecliste kabul edilmiş ve 22 Nisan 1940 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yasa ile 1936 yılında başlanan eğitmen projesi, Köy Enstitüsü projesine dönüştürülmüştür. Köy Enstitüleri Kanunu’nda bu kurumların amacı, köy öğretmeni ve köye yönelik diğer mesleklerde eğitilmiş elemanlar yetiştirmek olarak açıklanmıştır. 19 Haziran 1942 tarihinde, aynı çerçevede 4274 Sayılı Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Kanunu yasalaşmış ve 25 Haziran 1942’de resmi gazetede yayınlanmıştır. Bu yasa ile, enstitülerin yapılanmasının hukukî temelleri tamamlanmıştır. Köy Enstitüleri’nin Kuruluşu ve Eğitim Şekli Köy Enstitüleri, okuma yazma oranının düşük olması, nüfusun ezici çoğunluğunun köylerde …

Devamını oku »

Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası

Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası Azerbaycan Halkı, asırlık devlet geleneklerini devam ettirerek, “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı hakkında” Anayasa Aktında yansıyan prensipleri esas alarak, bütün toplumun ve herkesin refahının sağlanmasını arzulayarak, adaletin, özgürlüğün ve güvenliğin tesisi yapılmasını isteyerek, geçmiş, şimdiki ve gelecek nesiller karşısında Devletin haklarını kullanarak, sorumluluğunu kabul etmek, aşağıdaki niyetleri ciddiye alır:   – Azerbaycan devletinin bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak;   – Anayasa’da demokratik yapıyı sağlamak;   – Sivil toplumun kurulmasını sağlamak;   – İnsanların iradesinin bir ifadesi olarak hukukun üstünlüğünü sağlayan yasal, laik bir devlet kurmak;   – Adil ekonomik ve sosyal kurallara uygun olarak iyi bir yaşam standardı …

Devamını oku »

Butler Yasası 

Tennessee eyalet kongresinde kabul edilen ve 1925 yılı Mart ayında eyalet valisinin onayı ile yürürlüğe giren Butler Yasası (Butler Act) , eyaletteki bütün üniversite ve kamu okullarında Evrim Teorisi’nin okutulmasını yasaklıyor ve aksi yönde davranışlara karşı hapis ve para cezası öngörüyordu.  Tennessee Temsilciler Meclisi üyesi John Washington Butler tarafından ortay atılan yasa, 21 Mart 1925 çıkarıldı

Tennessee eyalet kongresinde kabul edilen ve 1925 yılı Mart ayında eyalet valisinin onayı ile yürürlüğe giren Butler Yasası (Butler Act), eyaletteki bütün üniversite ve kamu okullarında Evrim Teorisi’nin okutulmasını yasaklıyor ve aksi yönde davranışlara karşı hapis ve para cezası öngörüyordu.  Tennessee Temsilciler Meclisi üyesi John Washington Butler tarafından ortay atılan yasa, 21 Mart 1925 çıkarıldı. Mecliste 71’e karşı 6 oyla neredeyse oybirliğiyle kabul edildi. Tennessee Senatosu, 24’e karşı 6 oyla ve ezici çoğunlukla yasayı onayladı. Yasa spesifik bir şekilde, İncil’de öğretildiğinin aksine, insanın ilahi yaratılışını reddeden herhangi bir doktrinin öğretilmesini yasadışı ilan etmişti. İlahi Yaratılış hikayesini inkar eden herhangi bir teoriyi …

Devamını oku »

İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi

İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi

İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi  10 Aralık 1984 Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, Birleşmiş Milletler Antlaşmasında ilan edilen ilkeler uyarınca insanlık ailesinin tüm üyelerinin eşit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğu anlayışından yola çıkarak, Bu hakların insan kişiliğinin niteliğinde bulunan onurdan kaynaklandığına inanarak, Birleşmiş Milletler Antlaşmasına Taraf Devletlerin, özellikle Antlaşmanın 55. Maddesi uyarınca insan haklarının ve temel özgürlüklerinin saygı görerek gözetilmesini geliştirme yükümlülüğü üstlendiklerini gözönüne alarak, Kimsenin işkenceye ya da zalimce, insanlık dışı ya da onur kırıcı bir davranış ya da cezaya uğrayamayacağını hükme bağlayan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 5. Maddesiyle Kişisel veya Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesinin 7. …

Devamını oku »

20 Nisan – Hukuk Takvimi

20 Nisan Hukuk Takvimi: Hukuk tarihinde bu güne ilişkin önemli olaylar. Kanun değişiklikleri, sözleşmeler, davalar, yargılamalar, idamlar, tutuklamalar, infazlar ve diğer hukuki gelişmeler. Ayrıca, diplomatik ilişkilerdeki dönüm noktaları. Ulusal ve uluslararası hukuk kuruluşlarına ait gelişmeler, bildirgeler ve hukukçuların doğum ve ölüm günlerine dair detaylı bilgiler.

20 Nisan – Hukuk Takvimi / Hukuk Tarihinde Önemli Olaylar  571 İslam Hukukunu kuran Hazreti Muhammed, Mekke’de dünyaya geldi. 702 Ca’fer es-Sâdık, İslam fıkhî mezhebi Caferiliğe ismini veren Şii imam (ö. 765) 1792 Birinci Fransa Cumhuriyeti yönetimi, Avusturya Habsburg Monarşisi’ne savaş ilan etti. 1808 1848-1852 yılları arasında Fransa Cumhurbaşkanlığı yapan, sonrasında cumhuriyeti yıkarak imparatorluğunu ilan eden  III. Napoléon (Charles Louis Napoléon Bonaparte, 20 Nisan 1808, Paris – 9 Ocak 1873, Chislehurst, İngiltere) dünyaya geldi. 1869 Mecelle, 20 Nisan 1869 tarihinde yazılmaya başlandı ve 16 Ağustos 1876 tarihinde tamamlandı. 1889 Alman nazizminin sembolü Adolf Hitler Avusturya’da doğdu.  (ö. 1945) 1910 Hukukçu, bürokrat ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu dünyaya geldi. (İdamı: …

Devamını oku »

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması (Traile de Paix-Lozan), 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmıştır. Antlaşma metni Türkiye Cumhuriyeti adına, Dışişleri Bakanı ve Edirne Milletvekili İsmet İnönü, Sağlık ve Sosyal Yardım İşleri Bakanı ve Sinop Milletvekili Doktor Rıza Nur Bey ile Eski Bakan ve Trabzon Milletvekili Hasan Bey tarafından imza edilmiştir. 2 Kasım 1922 tarihinde TBMM’de düzenlenen gizli oturumda Lozan Konferansı’na katılacak heyetin Hükümetçe belirlenmesi kararı alınmış, görüşmeler öncesine yoğun ön hazırlıklar yapılmıştır. Lozan Barış Antlaşması yapılıncaya dek, Berlin’deki Büyükelçilikte bırakılan Numan Tahir Bey (Seymen), İsviçre Büyükelçiliğine bağlı olarak, siyasal olmayan işleri yürütmüştür. Lozan Antlaşmasından sonra, Almanya, Rudolf Nadolny’yi, 1924 yılı haziran ayında Elçi …

Devamını oku »

19 Nisan – Hukuk Takvimi

19 Nisan Hukuk Takvimi: Hukuk tarihinde bu güne ilişkin önemli olaylar. Kanun değişiklikleri, sözleşmeler, davalar, yargılamalar, idamlar, tutuklamalar, infazlar ve diğer hukuki gelişmeler. Ayrıca, diplomatik ilişkilerdeki dönüm noktaları. Ulusal ve uluslararası hukuk kuruluşlarına ait gelişmeler, bildirgeler ve hukukçuların doğum ve ölüm günlerine dair detaylı bilgiler.

19 Nisan – Hukuk Takvimi / Hukuk Tarihinde Önemli Olaylar 65 Romalı düşünür, devlet adamı, oyun yazarı Lucius Annaeus Seneca (Genç Seneca) (MÖ 4, Córdoba – MS 65, Roma)  idam edildi. Roma’da retorik ve felsefe eğitimi aldı,  felsefe üzerine yazdığı eserler ile tanındı. Eserleri antik Stoacılık için büyük öneme sahiptir. Seneca, felsefe tarihinde, Roma Stoası ya da Yeni Stoa denen öğretinin Epiktetos ve Marcus Aurelius ile birlikte üç kurucusundan ilki olarak nitelendirilmektedir. 65 yılında İmparator Neron’a karşı düzenlenen bir suikast girişimine adı karıştığı için kendi bileklerini keserek idam edilmesine karar verilmiş ve infazı kendisi tarafından gerçekleştirilmiştir. 1686 Rus İmparatorluğunda devlet adamı, tarihçi, filozof ve etnograf Vasili Tatişçev dünyaya geldi.  (Ölümü, 1750) Rus dilinin ilk ansiklopedik sözlüğünü derledi. İlk tam ölçekli …

Devamını oku »

Roma Hukuku

Roma Hukuku, Antik Roma’da geliştirilen hukuk sistemi olup, özellikle Batı hukuk sistemlerinin temellerini oluşturan en önemli tarihsel hukuk düzenidir. M.Ö. 753’te Roma Krallığı döneminden başlayıp M.S. 565’te Doğu Roma (Bizans) İmparatoru Justinianus dönemindeki Corpus Juris Civilis adlı kodifikasyonla zirveye ulaşan, Roma İmparatorluğu sınırları içinde uygulanmış hukuk sistemidir. Hem özel hukuk hem de kamu hukuku alanında derin ve sistematik bir yapı geliştirmiştir. Roma Hukuku, derinliği ve büyük bir coğrafyaya hükmetmesi nedeniyle dünya hukuk kültürüne büyük etkide bulunmuştur. M.Ö. 753’de bir şehir devleti olarak kurulan Roma M.Ö. 50’lerde bir dünya imparatorluğu (Imperium Romanum) haline gelmiş, büyük bir coğrafyada uygulanan hukuk sistemine sahip …

Devamını oku »

Avrupa Birliği Hukuku 

Avrupa Birliği Hukuku; sözleşmeler kapsamında yer alan tamamlayıcı hukuk ve üye ülkeler arasında imzalanan antlaşmalar, Topluluğun dış ilişkilerinden kaynaklanan hukuki düzenlemeler, Adalet Divanı’nın içtihat hukuku, Topluluğun yasal düzeni çerçevesinde kabul edilen tüm kurallardan oluşmaktadır. AB Hukuk sitemine genel olarak “Müktesebat” denmektedir. Avrupa Birliği Hukuku, Birincil Mevzuat ve İkincil Mevzuat olmak üzere iki başlık altında incelenmektedir: 1.Birincil Mevzuat (Kurucu Antlaşmalar) Birincil mevzuat, Avrupa Birliği’ni kuran antlaşmaları içermektedir. Üye devletler arasında doğrudan müzakereler sonucu kabul edilen ve ulusal parlamentolar tarafından onaylanan mevzuattır. Birincil mevzuat kaynakları Topluluğun anayasası niteliğindedir. Topluluk hukukunun temel kaynakları olan Avrupa Topluluklarını kuran Antlaşmalar ve bu Antlaşmaları tadil eden …

Devamını oku »

Öldürülen Hukukçular

Öldürülen Hukukçular Cumhuriyet Savcısı Nihat Gerçek Tokat’ın Niksar ilçesinin Cumhuriyet Savcısı Nihat Gerçek, 8 Nisan 1980 günü evinden Adliyesine giderken yol üstünde öldürüldü. 12 Eylül’den sonra yapılan yargılamalarda Seyfettin Top ve Abdullah Adakan isimli 2 sanık suçlu bulunarak idama mahkûm edildi. Tunceli Cumhuriyet Savcısı Mustafa Gül Tunceli Cumhuriyet Savcısı Mustafa Gül, 25 Aralık 1979 gecesi, Tunceli ilinde kaldığı lojmanda öldürüldü. Gül için; Kahramanmaraş adliyesinde faaliyette bulunan Adli Görüşme odalarına “Şehit Cumhuriyet Savcısı Mustafa Gül Adli Görüşme Odası” adı verilmiştir. Cumhuriyet Savcısı İlhan Aktaş Tokat/Artova Cumhuriyet Savcısı İlhan Aktaş, devlet hastanesinden çıkarken açılan ateş sonucunda hayatını kaybetti. Gümüşhane Baro Başkanı, Ali …

Devamını oku »

Türk Hukuk Kurumu

Türk Hukuk Kurumu, 09.04.1934 tarihinde “Hukukçular Cemiyeti” adıyla kurulmuş, derneğin adı 23.11.1935’de “Hukuk İlmini Yayma Kurumu”na dönüştürülmüş, 05.04.1941 tarihinde ise derneğin adı “Türk Hukuk Kurumu” olmuştur. Derneğin şimdiki binasının bulunduğu yer 1941 tarihinde tahsis edilmiştir. Kurum, 20 Mart 1939 günlü, 10603 sayılı Kararname ile kamu yararına çalışan dernekler statüsüne alınmıştır. Hukuk Kurumu adına “TÜRK” sözcüğünün eklenmesi 15 Ekim 1973 günü, 7/7351 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile olmuştur. Türk Hukuk Kurumu, Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Kanunu kapsamında bir dernektir ancak 1939 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile “Kurum” olarak tescil edildiği için yerleşik ve kamuya mal olmuş ismi korunmaktadır. Türk Hukuk …

Devamını oku »

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi; kaldırılana kadar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş bağımsız bir yüksek mahkeme olarak görev yapmıştır. Askeri Danıştay olarak da adlandırılmıştır. AYİM, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi iken 2016 yılındaki halk oylaması sonucunda kaldırılmış, mahkemenin alanına giren konularda İdare Mahkemeleri ve Danıştay görevlendirilmiştir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesine özgü ilk kanun 1972 yılında çıkarılmış; 1982 Anayasasının yürürlükten kaldırılan Yargı – Yüksek Mahkemeler başlıklı maddesinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görev ve yetkileri tanımlanmıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin organları, …

Devamını oku »

Genel Af

Genel Af, kaynağını Anayasa‘da bulan, teknik yönleri bakımından ceza kanunlarında düzenlenen; bazen kamu davasını düşüren veya kesinleşmiş bir ceza mahkumiyetini bütün kanuni sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldıran, bazen de kesinleşmiş bir cezanın sadece kısmen ya da tamamen infazını önleyen veya başka bir cezaya dönüştüren, TBMM ya da Cumhurbaşkanı tasarrufudur. Genel Af Yasaları genellikle, geçmişe dair siyasi hesapların kapatılması, yeni bir başlangıç yapılması ve toplumsal huzur ve benzeri gerekçelerle yada darbe sonrası siyasi ve sosyal ortamın konsolide edilmesi amacıyla çıkarılmıştır. Ayrıca, cezaevi hükümlü ve tutuklu mevcudunu azaltmak ve devam eden dava ve soruşturmaları azaltmak yada bitirmek amacıyla iktidarlar tarafından af yasaları çıkarılmıştır.  23 …

Devamını oku »

Türkiye’yi Sarsan Davalar

Türkiye’yi Sarsan Davalar başlıklı belgesel serisi, yeni nesil dijital içerik ve medya platformu GAİN tarafından yayınlanmaktadır.  Özgün haber, dizi, film, program, belgeesel gibi içerikleri abonelik tabanlı sunan bir yayın hizmeti olan GAİN, bağımsız hikâye formatlarına da yer vermektedir. “Türkiye’yi Sarsan Davalar”, her biri şaşırtıcı olduğu kadar topluma ve yaşandığı döneme ışık tutan hikâyelerden oluşuyor.  Yakın tarihe farklı açılardan ve belgelerle yaklaşıyor. Yaşandığı dönemde toplumu derinden sarsan davalar, özgün bir belgesel anlayışıyla kısa formatta sunuluyor. Aliye Berger Olayı – 1929 Aliye Hanım’ın 1924’te keman dersi aldığı Karl Berger ile arasında büyük bir aşk başlar. Ancak Karl Berger çapkınlıkları ile Aliye Hanım …

Devamını oku »

Osmanlı Dönemi Danıştay Başkanları

Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Şura-yı Devlet olarak anılan Danıştay 1868 yılında kurulmuştur.  Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile tüm devlet kurumlarının kontrolü Ankara Hükümetine geçmiştir. 1922 yılından itibaren Danıştay adıyla faaliyetine devam eden Şura-yı Devlet’te, Cumhuriyete kadar olan 54 yıllık  dönemde toplam 48  başkan görev yapmıştır. 1. Mithat Paşa – 6 Mart 1868-27 Şubat 1869 (11 Zilkade 1284-11 Zilkade 1285) Ahmed Şefik Midhat Paşa 18 Ekim 1822 tarihinde İstanbul’da doğmuş, 8 Mayıs 1884 tarihinde ölmüştür.  İki kez sadrazamlık yapmış, Tuna, Aydın ve Suriye Valisi olarak görev yapmıştır. İlk Osmanlı Anayasası olan Kânûn-ı Esâsî‘yi hazırlayan kurulun başkanıdır. Midhat Paşa, Padişah Abdülaziz (1861-1876) dönemindeki reform politikalarıyla öne çıkmıştır. 2. Yusuf Kamil Paşa – …

Devamını oku »

Refah Partisi Kapatma Kararı

Refah Partisi Kapatma Kararı,  laiklik karşıtı eylemler içinde olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından 16 Ocak 1998 tarihinde alınmış ve Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi’nin kapatılmasını kararlaştırmıştır.  Karar ile birlikte genel başkan Necmettin Erbakan ile birlikte Kocaeli Milletvekili Şevket Kazan ve Ankara Milletvekili Ahmet Tekdal ile kapatma kararından önce partiden ayrılan Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan, Rize Milletvekili Şevki Yılmaz ve Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik’in milletvekilliğinin düşürülmesine karar verilmiştir. Üyelikleri düşürülen altı milletvekilinin yanında Kayseri Belediye Başkanı hakkında da ayrıca beş yıl süreyle siyaset yasağı getirilmiştir. Yargılama Aşaması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 Mayıs 1997 tarihinde, “Anayasanın laiklik ilkesine aykırı eylemlerin …

Devamını oku »

Saavedra Lamas Paktı

Saavedra Lamas Paktı, 21 Haziran 1935 tarihinde Güney Amerika ülkeleri olan Arjantin, Brezilya, Meksika, Paraguay, Şili ve Uruguay arasında imzalanmıştır. Pakt, adını mimarı olan Carlos Saavedra Lamas’tan almıştır.  Türkiye Cumhuriyeti, “Harbin önünü almağa mahsus Cenubi Amerika Muahedesine Cumhuriyet Hükümetince vuku bulan iltihakın tasdikimi dair kanun“u  20 Kasım 1936 tarihinde kabul etmiş, Atatürk’ün Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesi gereğince okyanus ötesine barış mesajı vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Hariciye Vekili Doktor Tevfik Rüştü Aras, aynı tarihte Arjantin Cumhuriyeti Dış Bakanı Carlos Saavedra Lamas’a bir mektup gönderecek barış yolunda yapılan çalışmalarını tebrik etmiştir. Harbin önünü almağa mahsus Cenubi Amerika Muahedesine Cumhuriyet Hükümetince vuku bulan …

Devamını oku »

Aydınlar Dilekçesi Savunması

Aydınlar Dilekçesi Savunması, Avukat Halit Çelenk tarafından 27 Eylül 1985 tarihinde Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’ne sunulmuştur. ANKARA SIKIYÖNETİM 1 NO’LU ASKERİ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE Bu salonda önemli bir dava görülüyor. Çünkü bu dava ile “insan hakları” ve “demokratik rejim” yargılanıyor. Davanın önemi, iddianın tutarlı olmasından değil, dönemin “demokrasi” anlayışından, “hak ve özgürlük” anlayışından kaynaklanıyor. Gerçekte yargılanan, iddianamede adları yazılı sanıklar değil, onlar tarafından hazırlanıp imzalanan bir dilekçenin içeriği, önerdiği ve dile getirdiği düşüncelerdir. Halkımızın, yılların süzgecinden geçerek gelen demokratik özlem ve dileklerini ve çağdaş bir demokrasinin ilkelerini içeren dilekçede suç bulamayanlar, biçimsel bir dava görüntüsü altında dilekçede yer alan düşüncelerin yargılanmasını …

Devamını oku »

Marcus Antonius’un Konuşması: Dostlar, Romalılar, vatandaşlar, beni dinleyin

Marcus Antonius'un Konuşması

Marcus Antonius’un Konuşması: Dostlar, Romalılar, vatandaşlar, beni dinleyin! Julius Caesar, 15 Mart M.Ö. 44’te hileli bir suikast sonucunda öldürülmüştür. Hemen sonra evlatlık oğlu Brütüs, diktatörlük tarzı bir yönetime karşı tepkili halka karşı bir hitapta bulunmuş ancak Sezar’dan sonra meşruiyeti sağlamak kolay olmamıştır. Marcus Antonius’tan da bir konuşma yapması istenmiştir. Antonius, herkesi şaşırtan büyük bir nutuk atarak kendisini kürsüye davet edenleri dahi şaşırtmış, etkileyici konuşması ile Roma‘nın tarihini de değiştirmiştir. 13 Temmuz M.Ö. 100 – 15 Mart M.Ö. 44 tarihleri arasında yaşayan ve Roma Cumhuriyetinin büyük lideri olarak bilinen Jul Sezar’ın “Sen de mi Brütüs?”(Et tu, Brute?) diye seslendiği Marcus Junius …

Devamını oku »

Ulpianus

Ulpianus, 170 yılında Roma İmparatorluğu sınırları içinde yer alan Suriye’de doğmuş, hukuk eğitimini muhtemelen öncelikle Beyrut’ta, daha sonra Roma’da almıştır. Klasik dönemin en önemli Romalı hukukçularından biri olarak kabul edilmektedir. Ulpianus III. asrın başlarında imparator Septimius Severus döneminde emperyal idareye girmiş ve İmparator Caracalla’nın yakın çevresinde yer alarak kamusal görevler üstlenmiş, yüksek yargıç olarak görevlendirilmiştir. Constitutio Antoniniana’nın hazırlanmasında etkili olduğu düşünülmektedir. İmparator Caracalla döneminde düzenlenen bu yasal değişikliklerle köklü reformlar yapılmış, imparatorluğun her özgür insanına, kendi sitesinin verdiği haklar saklı kalarak roma vatandaşlığı hakkı tanınmıştır. Eserleri ve Hukuk Anlayışı  Ulpianus, hukuka yenilik getirmekten ziyade kendisinden önce yazılmış eserleri derlemesi, yorumlaması …

Devamını oku »

Adalet Fermanı (Ferman-ı Adalet)

Adalet Fermanı (Ferman-ı Adalet), 12 Aralık 1875’te padişah tarafından çıkarılmıştır. Ferman-ı Adaletin hemen arkasından 1876 yılında Kanunu Esasi ilan edilmiştir. 1839-1878 yılları arasındaki dönemi tanımlamak için kullanılan Tanzimat döneminde, genel idareyi kapsayan son fermanıdır.  Padişah Abdülaziz devrinde çıkarılan ferman Türkiye’nin yayınladığı İnsan Hakları belgeleri arasında tarihsel öneme sahiptir. Ferman-ı Adalet’e göre, vergilerin mükelleflerin varlıkları ölçüsünde hak ve adalete uygun şekilde toplanması kabul edilmiştir. Vergilerin devlet giderlerini karşılayamaması durumunda gelir kaynaklarının çoğaltılması öngörülmüştür. Fermanın ekonomik kriz döneminde çıkarılmış olması ve hemen arkasından 1876 Anayasasının yürürlüğe girmesi fermanın uygulanmasını olanaksız kılmıştır. Ferman-ı Adalet metninde, halkın bazı hak ve özgürlüklere kavuşması amaçlanmış, mahkemelerin tarafsız …

Devamını oku »

49’lar Davası

49’lar Davası, İleri Yurt gazetesini çıkaran Musa Anter, Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu’nun yayımladığı Kürtçe şiiri Qimil/Kımıl sebebiyle 1961 yılında açılan davadır. Sanıkların 16’sı hukukçulardan oluşmaktadır. Musa Anter’e destek veren 50 kişi gözaltına alınmış, 22 eylül 1959’da tutuklamalar başlamıştır. Gözaltına alınanlardan Mehmet Emin Batu mide kanamasından ölünce geriye 49 kişi kalmış ve dava bu sayıyla anılır olmuştur. Sanıklar 14 ay tutuklu kalıp mahkemeye çıkarılmayı bekmiş, bu sırada 27 Mayıs Darbesi gerçekleşmiş ve 3 Ocak 1961 tarihinde yargılama başlamıştır. Cumhuriyet Savcılığı, 49 sanığın 24 ‘ü hakkında TCK’nun 125. maddesinin “Türkiye Cumhuriyeti topraklarının tamamını veya bir kısmını bir ecnebi devlet idaresine geçirmeğe …

Devamını oku »

Takvim-i Vekayi

Takvim-i Vekayi, Osmanlı Devleti döneminde 1 Kasım 1831 tarihinde yayınlanmaya başlayan ve bugünkü Resmi Gazete’nin temelini oluşturan resmi yayındır. Gazete, haftalık olarak yayına başlamış, Osmanlıca, Arapça, Ermenice, Farsça, Fransızca ve Rumca baskılar yapmıştır. Osmanlı Devleti’nin sona ermesi ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile birlikte Takvîm-i Vekâyi, Cerîde-i Resmiyye adıyla devamlılık göstermiş, daha sonra Resmî Gazete adıyla yayın hayatına devam etmiştir. Takvîm-i Vekâyi’nin Kuruluşu ve Yayın Hayatı Osmanlı Padişahı Sultan II. Mahmut, yapmakta olduğu reformlar çerçevesinde devlet idaresinin görüşlerini yansıtabilecek resmi bir gazeteyi gerekli görmüş, gazetenin yayını için daha önce İzmir’de yerel bir gazete yayınlamış olan Alexandre Blacque ile anlaşılmıştır. Osmanlı Devletinde …

Devamını oku »

Öldürülen Gazeteci ve Yazarlar

Öldürülen Türk Gazeteciler Listesi   Hasan Fehmi Bey / Serbesti İstanbul 6 Nisan 1909 Ahmet Samim / Sada-yı Millet İstanbul 19 Temmuz 1910 Zeki Bey / Şehrah İstanbul 10 Temmuz 1911 Şair Hüseyin Kami / Alemdar Konya 1912 veya 1914 Silahçı Tahsin / Silah ve Bomba İstanbul 27 temmuz 1914 Krikor Zohrab / Gazeteci, Yazar Urfa 1915 Diran Kelegyan / Sabah Gazetesi Baş Yazarı Çorum 13 Ağustos 1915 Hasan Tahsin (Osman Nevres) / Hukuk-u Beşer İzmir 15 Mayıs 1919 İştirakçi Hilmi / iştirak,Medeniyet İstanbul 1922 Ali Kemal / Peyam-ı Sabah İzmit 1922 Hikmet Şevket 1930 Sabahattin Ali / Marko Paşa …

Devamını oku »

İkinci Abdülhamit’in Meclis-i Mebusan Açılış Nutku

İkinci Abdülhamit’in Meclis-i Mebusan Açılış Nutku, 23 Aralık 1876 tarihinde yürürlüğe giren ve 119 maddeden oluşan Kânûn-ı Esâsînin ilanından sonra 20 Mart 1877 tarihinde padişah tarafından irat edilmiştir. İkinci Abdülhamit’in Meclis-i Mebusan Açılış Nutku Ayan, Mebusan Devlet-i aliyyemizde birinci defa olarak içtima eden Meclis-i Umumîyi kûşad etmekle beyan-i memnuniyyet ederim. Cümlenizin malumudur ki, devlet ve milletlerin terakki-i şevket-ü mikneti ancak adalet vasıtasıyla olur; hattâ Devlet-i Aliyyemizin evail-i zuhurunda kudret ve kuvvetinin âleme münteşir olması emr-i hükûmette adaletine ve tebaanın her sınıfının hak ve menfaatine riayet olunmasiyle meydana geldi. Ecdad-ı izamımız Fatih Sultan Mehmed Han merhumunu te’min-i hürriyet-ü serbest-i din-ü mezhep …

Devamını oku »

Dokuz Umde

Dokuz Umde

Dokuz Umde, Mustafa Kemal Atatürk’ün TBMM’nin birinci döneminin çalışma süresi sona ermeden önce, 8 Nisan 1923’te yayımlamış olduğu bildiridir. CHP’nin ilk programı olarak nitelenmektedir. Mustafa Kemal Paşa’nın ilan ettiği ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin seçim bildirisi niteliğindeki bu ilkelerin başında, ‘Egemenlik Ulusundur’ maddesi yer almaktadır. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti daha sonra Halk Fırkası’na dönüşmüştür. Beyannamenin ilk maddesi, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu, milletin kendi kendisini yöneteceğini ve yegâne temsilcisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu; ikinci madde ise saltanatın kaldırılmış olduğunu ve artık egemen gücün TBMM’nin manevi kişiliğinde bulunduğunu açıklamaktadır. Diğer maddeler ise güvenlikten adalete, çiftçilerin sorunlarından demiryolu …

Devamını oku »

Sümer Hukuku

Sümer Hukuku, Mezopotamya olarak bilinen bölgede büyük bir medeniyet kuran Sümerler’in oluşturduğu hukuk sistemidir. M.Ö. 4000 – M.Ö. 2000 yılları arasında bugünkü Irak sınırları içinde doğmuştur. Mezopotamya bölgesinde daha sonra ortaya çıkan birçok medeniyetin temellerini Sümerler atmış ve bu medeniyetlerin hukuk sistemlerine öncülük etmiştir. Mezopotamya’da daha sonra düzenlenen Hammurabi Kanunları, Sümer yasalarının bir uyarlaması olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca, Mezopotamya’dan aldıkları bu yasaları Anadolu’da düzenleyerek, ilk kanunları oluşturmuşlardır. Bu süreçte medeni hukuk ve ceza hukuku büyük bir gelişme göstermiştir. Sümer Hukuku  Güç ve otoritenin sürekli korunması arzusu, hukuk kurallarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Dünyanın ilk yazılı kanunu, M.Ö. 2375 yılında Sümerlerin …

Devamını oku »

Jurisprudence- Jurisprudent

Jurisprudence ve Jurisprudent kavramları Roma Hukukunda günümüze gelen terimlerdir. Romalı hukukçular, hukuki sorunları ve olaylar derinlemesine incelemekte, bunları belli bir metodoloji çerçevesinde yorumlayarak hayatın karmaşık olaylarına uyabilecek hukuk kurallarını, hakkaniyet ve adalet duygularından da esinlenerek kodifikasyona tabi tutmuşlardır. Bu dönemde, ulaşılan hukuk çözüm yolları açık bir şekilde yazılmış ve halka ilan edilmiştir. Bu hukuki çabayı gösterenlere Jurisprudent, ulaşılan hukuki çözümlere ise Jurisprudence denilmiştir. Jurisprudent, hukuk bilgini, hukuk uzmanı ya da hukuk bilimine vâkıf kimse olarak tanımlanabilir. Jurisprudent olarak anılan kişilerin çabaları sonucunda, hukukun teorik olarak incelenmesi ve yasa çalışmalarının yapılması, hukuk sisteminin inşası, hukuk kurumlarının kurulması ve hukukun toplumdaki rolünün …

Devamını oku »

Emek Şovalyelerinin Anayasası

Emek Şövalyelerinin Anayasası

Emek Şovalyelerinin Anayasası 1878 yılında ilan edilmiştir. Emek Şövalyelerinin amacı, çalışanların haklarını savunmaktır. 1869 yılında Amerika Birleşik devletlerinde kurulan Emek Şövalyeleri Philadelphia’da terziler tarafından kurulan bir oluşumdur ve ilk toplantılarını 1878’de yılında yapmışlar, 1886 yılına kadar 700 bin civarında üyeye kavuşmuşlar, kısa zamanda başarılar elde etmişlerdir. Emek Şövalyeleri arasında her renkten ve türden terzi yer almıştır ve örgüt sanayi toplumu sonucunda gelişen demokratik ilkeleri desteklemiştir. Emek Şovalyelerinin Anayasası 1. Her üretken endüstri departmanını örgüte dahil etmek, bilgiyi eylem için bakış açısı haline getirmek ve ülkenin ve bireylerin ilerlemesi için doğru standartları, endüstriyel ve moral değerleri oluşturmak. 2. Çalışanların ürettikleri refahtan uygun bir …

Devamını oku »

Öldürülen Gazeteciler Günü

Öldürülen Gazeteciler Günü

İttihat ve Terakki Cemiyeti karşıtı yazılar yazan gazeteci Hasan Fehmi Bey 6 Nisan 1909’da öldürüldü. Türkiye’de öldürülen ilk gazeteci Tevfik Nevzat olmasına karşın ölümü net olarak belirlenemediğinden, ilk öldürülen gazeteci olarak, Köprüsü’nde öldürülen Hasan Fehmi Bey kaydedilmektedir. Hasan Fehmi Bey’in öldürüldüğü 6 Nisan günü, Türkiye’de “Öldürülen Gazeteciler Günü” olarak kabul edilmektedir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 1996 yılında 6 Nisan’ı “Basın Şehitleri Günü” olarak kabul etmiş; 2005 yılından itibaren anma gününün adı “Öldürülen Gazeteciler Günü” olarak değiştirilmiştir. Anma günü vesilesiyle her 6 Nisan’da etkinlikler ve anmalar gerçekleştirilmektedir.

Devamını oku »

5 Nisan Türkiye Avukatlar Günü

5 Nisan Avukatlar Günü, Türkiye’de 1987 yılından beri her yıl kutlanan hukuk ve demokrasi günlerindendir.  1987 yılında Tekirdağ’da yapılan TBB Genel Kurulunda 5 Nisan tarihinin Avukatlar günü olarak kutlanmasına karar verilmiştir. 5 Nisan Avukatlar Günü’nün belirlenmesine kaynaklık eden tarihlerin en eskisi Türkiye’nin ilk barosu olan İstanbul Barosunun kuruluş günü olan 5 Nisan 1878 tarihidir. İstanbul Barosu 5 Nisan 1878 tarihinde toplanarak ilk genel kurul toplantısını yapmış ve baronun kuruluşu Kanunu Esasi‘den iki yıl sonra gerçekleşmiştir.  Avukatlar Muhamat Kanunundan önce “Dava Vekilleri Cemiyeti” adı altında örgütlenmişlerdir. 2018 yılı itibariyle Türkiye’de barolara kayıtlı yaklaşık 101.000 avukat bulunmaktadır. Son 5 yılda avukat sayısı yüzde …

Devamını oku »

Roma Hukukundan Günümüze Önemli Sözler

A verbis legis non est recedendum – Kanunun lafzından uzaklaşılmamalıdır, Abrogata lege abrogante non reviviscit lex abrogata – Bir kanun ilga edildikten sonra, önceki kanun kendiliğinden yürürlüğe girmez Absoluta sententia expositore non indiget – Mükemmel ve mutlak bir hüküm yorumcu gerektirmez Actori incumbit onus probandi – İspat yükü davacıya aittir Ad quaestionem facti non respondent iudices; ad quaestionem legis non respondent iuratores – Hakimler, vakıalara ilişkin meselelere cevap vermez; yeminliler – bilirkişiler, jüri – hukuki meselelere cevap vermez Ames iudicio, non amore iudices – Hüküm sevgi ile verilmeli, fakat sevgiden hareketle verilmemelidir Argumenta non sunt numeranda, sed ponderanda – Deliller sayılmaz, tartılır …

Devamını oku »

İdam Türleri

Kurşuna Dizme: Klasik bir yöntem olan bu idam şeklini Afganistan, Beyaz Rusya, Etiyopya, Kuzey Kore, Nijerya, Yemen, Vietnam, Endonezya ve Çin gibi ülkeler halen kullanmaktadır. Çarmıha Germe: Bu idam şekli Eskiçağ’da kurulu dine ve düzene karşı işlenen suçlara bu idam türü uygulanmıştır. Mahkumun vücudu ve ayakları çarmıhın dikey tahtasına bağlanmakta ve kolları yana açılarak elleri yatay tahtaya çivilenmekte, mahkum aç ve susuz şekilde tahtaya çiviyle çakılmış şekilde bekletilerek işkenceyle öldürülmektedir. Bestiarii Yöntemi : Eski Roma döneminde kullanılmış bir yöntemdir. Suçlular çıplak şekilde vahşi hayvanların arasına atılmaktadır. Diri Diri Gömme: Bu idam şekli hem bireylere hemde gruplara milattan önce uygulanmıştır. Mahkum, genellikle bağlanıp açılan …

Devamını oku »

Muhamat Kanunu 

Muhamat Kanunu ile, Avukatların meslek örgütü niteliğindeki Baro ilk kez 1924 yılında kurulmuştur. Ancak anılan kanunun kabulü ve baroların kurulmasından önce de avukatlar “Dava Vekilleri Cemiyeti” adı altında örgütlenmişlerdir. Muhamat Kanunu, Kanun No: 460, Kabul Tarihi : 3 Nisan 1340 (1924) Madde 1 — Bilûmum mesaili hukukiyede eshabı müracaata şifahi veya tahriri itayı rey ve müsted’ayat ve levayih ve her nevi evrakı tanzim ve ahkemeler ve hakemler ve bilcümle daire ve meclisler huzurunda eşhası hakikiye ve hükmiyeye alt hukuku bilvekâle takip ve dâva ve müdafaa etmeği meslek ittihaz edenlere mahami denir. Madde 2 — Mahami olabilmek için:  1— Türkiyeli olmak, 2— Cinayet veya muhilli namus ve haysiyet bir cünha ile mahkûm veya sui şöhretle maruf ve müştehir olmamış bulunmak, 3— Türkiye Darülfünunu Hukuk Medresesinden mezun olmak veyahut ecnebi bir hukuk medresesinden mezuniyet rüusunu …

Devamını oku »

İtham Ediyorum – Émile Zola

İtham Ediyorum, başlıklı açık mektup, Émile Zola tarafından Fransa Cumhurbaşkanı Félix Faure’a hitaben yazılmış ve 13 Ocak 1898 tarihli L’Aurore Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Zola, “Gerçek Yürüyor”, “Gençliğe Mektup” ve “Fransa’ya Mektup” başlıklı yazılarını yazmış ve sert bir dille adalete çağrıda bulunmuştur. Fransız Meclisi, kendisi hakkında soruşturma açtıktan sonra Londra’ya kaçmak zorunda kalmış ancak mücadelesi sonunda Dreyfus’un suçsuzluğu ispatlanmıştır. Delillerin araştırılmadığı Dreyfus Davası, Émile Zola’nın dönemin Cumhurbaşkanı’na yazdığı açık mektupla yeniden başlamış, hakikatin ortaya çıkma zamanı gelmiştir. Yargılanacağını bilen bir aydın  tarafından yazılan mektup, bir edebiyatçı tarafından ortaya konulan en güçlü metinlerden biri olarak tarihe geçecek, mektubun yayınlandığı gazete en büyük tirajlarından …

Devamını oku »

Mahkemelerde

Mahkemelerde, Sabahattin Ali’nin mahkemelerde ve savcılıklarda yaptığı savunmalara dair belgelerin toplandığı kitaptır. Kitap, yazdıkları ve düşünceleri yüzünden siyasal bir kimlik ile tanınmış olan Sabahattin Ali’nin ölümünden sonra kızı Filiz Ali’nin babasına ait bir sandıkta bulduğu belgelerin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur. Mahkemelerde isimli kitap Sabahattin Ali’nin hayatı, eserleri ve makaleleri hakkında fikir edinmek isteyenler için önemli bir derlemedir. Yazar Sabahattin Ali, kitaplarında ileri sürdüğü fikirlerin yanı sıra gazete ve dergilerde yazdığı makaleler sonucunda da hakkında soruşturmalar ve davalarla muhatap olmuştur. Kitapta Sabahattin Ali’nin bizzat kendi yazdığı savunmalar, dilekçeler, mektuplar bulunmaktadır. Çeşitli mahkeme tutanakları, savunma metinleri, mahkeme kararları, hapishanelerin durumunu ve …

Devamını oku »

Senedi İttifak

Senedi İttifak, 29 Eylül 1808 tarihinde ilan edilmiştir. Senedi İttifak, askeri, idari ve eğitim alanlarında bir takım reformlar içermektedir ve 2. Mahmut Dönemi Islahatları içinde yer almaktadır. Belge, teknik olarak bir Anayasa değildir. Ancak senet metni sonraki demokratikleşme hareketlerinde ve anayasal hareketlerde atıf kaynağı olmamıştır. Senedi İttifak, Türk Anayasa Hukuku tarihinde anayasal unsurlar içeren ilk belge olarak kabul görmektedir. Osmanlı Sadrazamı Alemdar Mustafa Paşa, Rumeli ve Anadolu ayanlarını İstanbul’da toplamış, yapılan toplantı sonucunda Anayasal unsurlar içeren bir antlaşma yapılmıştır. Devlet iktidarını sınırlandırmayı ve bir takım kişi hak ve hürriyetleri bakımından bazı hukuki standartlar getirmeyi amaç edinen Senedi İttifak bu bağlamda Anayasal hareketlerin başlangıcı olarak …

Devamını oku »

On Emir

On Emir, Tevrat’ta yer almaktadır ve Evamir-i Aşere olarak bilinmektedir. On Emir, Yahudi ve Hıristiyan din tarihinde önemli bir olay olan  “Mısır’dan Çıkış” öyküsü ile derin bağlara sahiptir. İnanışa göre, Tanrı, Sina Dağı’nın eteğinde Musa’yla konuşmuş ve ona göçmen ve sürgün İsraillilere iletmesi için önemli bir mesaj vermiştir. Tanrı, bu tarih öncesinde, halkının uyacağı yasa veya kural iletmemiştir. Musa ve Harun, İsrail Halkını Sina’da toplamıştır. Herkes, Tanrı’nın vereceği emirleri dinlemek üzere hazırdır. Nihayet, Tanrı’nın sesi, duman, ateş ve depremlerin arasından gürleyerek dağın eteğinde titreyen kitleye ulaşmıştır. Ahit İbranicesinde עשרת הדברים (Asereth ha-D’bharîm), Mişnaik İbranicede ise עשרת הדברות (Asereth ha-Dibroth) olarak anılmaktadır. …

Devamını oku »

147’ler Olayı

147’ler Olayı, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından 147 öğretim üyesini üniversitelerden ihraç kararına verilen isimdir. Milli Birlik Komitesi tarafından verilen bu karar ile üniversiteden ihraç edilenlere 147’ler denmektedir. Karar, 27 Ekim 1960’ta alınmıştır. Kanunun tam adı ‘Üniversiteler öğretim üyelerinden bazılarının vazifelerinden affına ve bazılarının diğer fakülte ve yüksek okullara nakline dair Kanun‘dur. Kanun 28 Ekim’de resmi gazetede yayınlanmıştır. Kararı protesto etmek için Sıddık Sami Onar ‘ın aralarında olduğu birçok bilim insanı görevinden istifa etmiştir. 1960 yılında Askeri Yönetim tarafından görevlerinden uzaklaştırılan 147 öğretim üyesinin görevlerine dönmelerine olanak sağlayan kanun, 28 Mart 1962 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş, askeri yönetimin görevden aldığı akademisyenler …

Devamını oku »

Halkevlerinin Kapatılmasına ve CHP’nin Malvarlığına El Konulmasına Dair Kanun

CHP’nin Malvarlığına El Konulmasına ve Halkevlerinin Kapatılmasına Dair Kanun, 8 Ağustos 1951 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş, 10 Ağustos 1951’de resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun resmi adı “Resmî Daire ve müesseselerin siyasi partilere bedelsiz mal devredemiyeceklerine ve bu daire ve müesseselerle münfesih derneklere ait olup siyasi partilere terkedilmiş olan gayrimenkul mallarla bu partiler tarafından genel menfaatler için yaptırılmış olan binaların sahiplerine ve Hazineye iadesine dair Kanun“dur. 1951 yılında malvarlığının önemli bir bölümünü kaybeden CHP’nin mallarının geri kalanına 1953 yılında el konulmuştur. 14 Aralıkta meclisten geçen ve 16 Aralık 1953 tarihi itibariyle yürürlüğe giren, “6195 sayılı Cumhuriyet Halk …

Devamını oku »

Cumhuriyet Halk Partisinin Haksız İktisaplarının İadesi hakkında Kanun

Cumhuriyet Halk Partisinin Haksız İktisaplarının İadesi hakkında Kanun, 1951 yılında malvarlığının önemli bir bölümünü kaybeden CHP’nin mallarının geri kalanına el koymak amacıyla Demokrat Parti tarafından 14 Aralık 1953 tarihinde çıkarılmıştır.   Halkevlerinin Kapatılmasına ve CHP’nin Malvarlığına El Konulmasına Dair Kanun   16 Aralık 1953 tarihi itibariyle yürürlüğe giren, “6195 sayılı Cumhuriyet Halk Partisinin haksız iktisaplarının iadesi hakkındaki kanun“ ile on beş gün içinde partiye ait taşınabilir mallar defterdarlıklar tarafından açık artırma yoluyla satılmış, taşınmaz malların mülkiyeti de hazineye geçmiştir. Maliye Bakanlığı yayınladığı beyanname ile 29 Aralık günü mesai bitiminde CHP’nin tüm mal varlığının teslim alındığını duyurmuştur.  Ankara’daki Genel Merkez binası, …

Devamını oku »

Men-i İrtikap Kanunnamesi

Men-i İrtikap Kanunnamesi, rüşvetle mücadele etmek üzere 3 Şubat 1855 (15 Cemaziyelevvel 1271) tarihinde kabul edilmiştir. “Men-i irtikâba dâir cezanâme lâyihası”, Takvîm-i Vekâyi'de yayınlanarak 23 Şubat 1855 (5 Cemaziyelâhır 1271) tarihli iradeyle yürürlüğe girmiştirKanûnnâme le rüşvet alan, veren ve aracılık eden kamu görevlilerine caydırıcı cezalar getirilmiş, memuriyetten çıkarılma ve hapis ya da sürgün cezaları öngörülmüştür. Kanun ayrıca, memurların yargılanma yerleri ve usulleri hususunda hükümlere yer vermesidir.  1855 tarihli kanunnamede yer alan hediye konusundaki hükümler, 1850 tarihli hediye nizamnamesi ve 1851 tarihli Kanun-ı Cedid’teki hükümleri teyit etmiştir.

Devamını oku »

Atlantikaşırı Köle Ticareti ve Kurbanlarını Anma Uluslararası Günü

Uluslararası Kölelik ve Atlantik Aşırı Köle Ticareti Kurbanlarını Anma Günü

Atlantikaşırı Köle Ticareti ve Kurbanlarını Anma Günü her yıl 25 Mart 2007’de düzenlenmeye başlamıştır. (International Day of Remembrance of the Victims of Slavery and the Transatlantic Slave Trade) Kölelik sistemi içerisinde acı çeken ve yaşamını yitirenleri anmak için ve ırkçılık ile önyargıların tehlikesi üzerine farkındalık yaratmak üzere her yıl 25 Mart’ta düzenlenmektedir.  Günün Önemi  19. yüzyıla kadar 400 yıldan fazla bir süre yasallaştırılan ve 15 milyondan fazla erkek, kadın ve çocuğun zorla sürgün edilmesiyle sonuçlanan, tarihte insanlığa karşı işlenmiş en korkunç suçlardan birinin kurbanları anılmaktadır.  Birleşmiş Milletlerin Rolü  Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2006 yılında 61/19 sayılı kararla , “köle ticareti ve …

Devamını oku »

Savcı Doğan Öz

Savcı Doğan Öz, 1934 yılında doğmuştur. Meslek yaşamına ve Cumhuriyet Savcılığına 1962 yılında Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde başlamış, 1968 yılında Konya’da görevdeyken “Mücadele Birliği” adlı örgütün kapanmasına yol açacak dosyayı hazırladığı için belli toplum kesimlerinin tepkisini çekmiştir. 1970 yılında Türk Hukuk Kurumu tarafından yılın hukukçusu seçilmiş, idam cezalarının kaldırılması yönünde bir dilekçeye imza atması nedeniyle idari soruşturmaya uğramıştır. İnebolu’da görevli olduğu 1973 yılında Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) kuruluş kanununa karşı adli teşkilatta imza kampanyası açmış, DGM’lerin doğal yargıç ilkesine aykırı olduğunu savunmuş ve hukukçuları bu yasaya karşı çıkmaya çağırmış fakat destek bulamamıştır. Savcı Doğan Öz, 1978 yılında Kontrgerilla soruşturması başlatmış, devlet …

Devamını oku »

Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik

Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde, özel hayatın gizliliği ile temel hak ve özgürlüklerin korunması kapsamında, kişisel verilerin korunmasını sağlamak ve bilinç düzeyini geliştirmek amacıyla çıkarılmıştır. Yönetmeliğin dayandığı Kuruluş Kanunu, 24 Mart 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiştir. Kişisel Verilerin Koruma Kurulu Başkanlığı BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla işlenen kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesine ilişkin usul ve esasları …

Devamını oku »

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 24 Mart 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş, kanun 7 Nisan 2016 tarihinde 29677 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu(KVKK) Başkanlığının kuruluş amacı, Anayasada öngörülen özel hayatın gizliliği ile temel hak ve özgürlüklerin korunması kapsamında, Türkiye’de kişisel verilerin korunmasını sağlamak ve buna yönelik farkındalık oluşturarak bilinç düzeyini geliştirmek, aynı zamanda veri temelli ekonomide özel ve kamusal aktörlerin uluslararası rekabet kapasitelerini artırıcı bir ortam oluşturmaktır. Kurum, kişisel verilerin korunması ile buna ilişkin vatandaşlık bilincinin oluşmasında yasal otoritedir. Kurumun çalışma ilkeleri, özel hayatın gizliliğini koruma, temel hak ve özgürlüklere saygı, tarafsızlık, bağımsızlık, güvenilirlik, hukuka ve etik ilkelere uygunluk, şeffaflık …

Devamını oku »

İstanbul Barosu Savunması

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nun 21 Mart 2025 günü İstanbul Barosu Adına Yaptığı Savunma 

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun 21 Mart 2025 günü İstanbul Barosu Adına Yaptığı Savunma   İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, İstanbul Barosu Başkanı (21.03.2025) Dosya No: 2025/15 E.  İSTANBUL BAROSU VE DAVANAME (ibbaşkanı: 3.952)  //savunma, yurttaşları savunur, ama bu davada savunma savunmayı savunuyor// 1.- ‘ADALET, DEMOKRASİ VE ÖZERKLİK’, BAROLARIN HUKUKİ STATÜSÜNÜ BELİRLER Baroların hukuki niteliği nedir? Anayasal düzlemde barolar, üç açıdan öne çıkar: kurum olarak (adalet), kurumun yapısı ve örgütlenme modeli olarak (demokratik) ve işleyiş olarak (özerk). Üçlü, şöyle nitelenebilir: adalet işlevi, demokratik işleyiş ve özerk işlem. 1) Adalet: Türkiye Devleti olarak Cumhuriyet’in nitelikleri, “adalet anlayışı” esas alınarak yazılmıştır (md.2). Barolara, Cumhuriyet’in …

Devamını oku »

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kuruluşuna İlişkin Temel Antlaşma

Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kuruluşuna İlişkin Temel Antlaşma

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kuruluşuna İlişkin Temel Antlaşma, Büyük Britanya, Yunanistan, Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında 16 Ağustos 1960 tarihinde imzalanmıştır. Kurucu antlaşma öncesinde, 11 Şubat 1959 tarihinde Birleşik Krallık, Türkiye ve Yunanistan devletleri ile Kıbrıs’taki Rum ve Türk toplumları arasında Zürih ve Londra Antlaşmaları imzalanmış; bağımsız bir devlet olarak Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının temel unsurları belirlenmiştir. Anayasanın hazırlanma süreci sonrasında Kıbrıs Cumhuriyeti, imzalanan Kuruluş, İttifak ve Garanti antlaşmaları çerçevesinde resmi olarak 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulmuştur. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kuruluşuna İlişkin Temel Antlaşmanın bir parçası olarak imzalanan Garanti Anlaşması ve diğer hükümlerle Anayasa’nın temel maddeleri belirlenmiş; Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası uygulamaya konulmuş, Kıbrıs resmi …

Devamını oku »